Katalog

Cumartesi 2 Haziran 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY CezaevindenBTÜURSKEİÇYİEMLERDE BİR İLKİ propagandaYAŞAYACAK haber 7 HDP ADAYI VE EKONOMİST KATIRCIOĞLU: YSK, Demirtaş’ın TRT üzerinden görüntülü ve sesli propaganda yapmasına vize verdi. TRT, kameralarını Edirne Cezaevi’ne yollayacak Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday ların resmi propagandasının ay rıntılarını belirledi. Buna göre cumhurbaşkanı adayları Tayyip Erdoğan, Mu harrem İnce, Meral Akşener, Temel Karamol laoğlu, tutuk lu Selahattin De mirtaş ve Doğu Perinçek’e görün SİNAN TARTANOĞLU tülü ve görüntüsüz propaganda yapma hakkı ta nınacak. Tüm adayların birinci tur için 10’ar dakikalık iki ko nuşma hakkı olacak. Aynı hak olası ikinci tur seçimler için de tanınacak. Adayların bu propa gandaları bir defada iki dakika dan az olamayacak, bir günde 10 dakikayı geçemeyecek. Pro paganda konuşmaları, YSK’nin kararında belirlediği takvime göre, 17 Haziran Pazar günü başlayacak, 23 Haziran Cumar tesi günü sona erecek. Seçim lerinin ikinci tura kalması ha linde, ikinci tur propaganda ko nuşmaları ise 4 Temmuz Çar şamba günü başlayacak, 7 Tem muz Cumartesi günü sona ere cek. Adayların hangi tarih ve saat ile hangi sırayla konuşaca ğına, çekilecek kura ile karar verilecek. Propagandalarında adaylar, kendilerini tanıtacak, programlarını ve yapacakları iş leri anlatacak, yaptıkları ve ya pacakları icraatla seçim beyan namelerini aktaracak. Dışarıda da olabilir YSK’nin Seçim Yasası’na dayandırdığı kararına göre, diğer Cumhurbaşkanı adayları ile birlikte Demirtaş’ın propagandası; YSK’nin görevlendireceği bir kurul üyesi huzurunda ve TRT’de görevli personel tarafın Bir Adım Daha İnisiyatifi, ziyaret sonrasında açıklama yaptı. Demirtaş’tan teşekkür mektubu Demirtaş’ın serbest bırakılması için bir süredir eylemler yapan Bir Adım Daha İnisiyatifi, dün Demirtaş’ı tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nde ziyaret etti. İnisiyatifin avukatlarının görüştüğü Demirtaş, “Bir Adım Da ha” diyerek demokrasi için yola çıkan bütün genç arkadaşlarıma içten selam, sevgilerimi gönderiyorum. Çok kıymetli adımlarınız ile hep biraz daha yaklaşıyoruz güzel günlere” mesajını gönderdi. l Yurt Haberleri dan ses ve görüntü alma cihazı ile tespit edilecek. Ancak görüntülü propaganda için iki seçeneğin olduğu belirtildi. YSK’nin HDP temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, “YSK’nin eğilimi Demirtaş için TRT ekibinin cezaevine gönderilmesi yönünde, çünkü YSK zorunluluk. TRT çekimleri için Edirne Cezaevi’nde bir çekim yapılmasını bekliyoruz. Başvurumuzu yapacağız. Yasa hükmü çok açık” ifadelerini kullandı. YSK’nin AKP temsilcisi Recep Özel ise, “Adalet Bakanlığı ile bir görüşme yapılacak. Demirtaş’ı TRT stüdyosuna getirip öyle de çekebilirler. Cezaevinde stüdyo şartları oluşturulursa ikisi de olabilir” dedi. Suç teşkil ederse... YSK’nin kararına göre, propagandalarda suç teşkil eden görüntülere yer verilemeyecek. Suç teşkil etmesi halinde YSK görüntülerin yayımlanmasına izin vermeyecek. Propaganda konuşmalarının alındığı kayıt cihazı YSK tarafından saklanacak. Konuşma veya görüntüler dava konusu yapılırsa ve istenirse kayıtlar adli makamlara verilecek. Suç teşkil eden konuşmaları yapanlar hakkında verilecek ceza bir katından iki katına kadar artırılabilecek. Propaganda yayınlarının tam tarafsızlık ve eşitlik içinde yapılmasından TRT ve YSK sorumlu olacak. Radyo ve televizyonlarda propaganda yapmak isteyen Cumhurbaşkanı adaylarının en geç 6 Haziran Çarşamba gününe kadar başvurması gerekiyor. Seçimlerin ikinci tura kalması halinde ikinci konuşmanın son başvuru tarihi ise 1 Temmuz Pazar günü. l ANKARA YSK, Akşener’i unuttu YSK’nin de kararını dayandırdığı seçim yasasının propaganda konuşmalar ile ilgili bölümünde, “Konuşmacılar, ceket giyme ve kravat takmak zorundadırlar; bayanlar tayyör giyerler” hükmü yer aldı. Ancak YSK kararında “bayanlar” ile ilgili bir ifadenin yer almaması dikkat çekti. İlgili bölümde sadece, “Konuşmacılar ceket giyme ve kravat takmak zorundadırlar” hükmüne yer verildi. İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener unutuldu. AKP’ye 50, CHP’ye 40 YSK, siyasi partilerin resmi propaganda usullerini de belirledi. Buna göre AKP, CHP, HDP, Hüda PAR, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi ve Vatan Partisi propaganda yapacak. Siyasi partilere toplamda 20 dakika, Meclis’te grubu bulunan partilere ek olarak 10 dakika, iktidar partisine yine ek olarak 20 dakika, ana muhalefet partisine de ek olarak 10 dakikalık propaganda hakkı tanındı. Bu durumda AKP’ye TRT’de, toplamda 50 dakika propaganda süresi verilecek. CHP’ye 40, MHP’ye 30, Saadet Partisi ve Vatan Partisi’ne ise 20 dakika propaganda hakkı verilecek. Bakanlığa başvurabilir Selahattin Demirtaş’ın TRT’de konuşma hakkını kullanması için HDP’nin Adalet Bakanlığı’na başvuru yapması bekleniyor. Başvuruda Demirtaş’ın konuşma çekiminin yapılacağı stüdyoya getirilmesi ya da çekimlerin Demirtaş’ın tutuklu olduğu Edirne Cezaevi’nde gerçekleştirilmesi talebinin iletileceği kaydediliyor. Edinilen bilgiye göre YSK kararı olmasına karşın Adalet Bakanlığı’nın söz konusu talebe izin vermemesi durumunda Demirtaş yerine HDP eş genel başkanlarının konuşma hakkını kullanabileceği ifade ediliyor. Temelli, Diyarbakır’da Barış Anneleri’ni ziyaret etti. HDP İzmir milletvekili adayları İzmir bürodan Hakan Dirik’le görüştü ‘Erdoğan’la uzlaşı kara propaganda’ HDP’nin İzmir milletvekili adayları Serpil Kemalbay, İdil Uğurlu ve Yalçın Yanık, il yöneticileri Semra Uzunok ve Cavit Uğur’la birlikte gazetemizin İzmir bürosunu ziyaret etti. Uğurlu, kadın ağırlıklı mücadeleyle 24 Haziran’da tüm engelleri aşacaklarını söyledi. Kemalbay da, seçimlerin 2. turunda AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la uzlaşacakları yönündeki iddiaları, “Bu, bize yönelen seçmenin kafasını karıştırmak için Erdoğan’ın yaptığı kara propaganda. Her seçim öncesi gündeme getiriliyor. Ancak cezaevindeki cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın ‘O’nu başkan yaptırmayacağız’ sözü geçerliliğini koruyor. Seçmen rahat olsun, HDP tek adam rejimine geçit vermeyecek, demokrasiyi savunmaya devam edecek” diye yanıtladı. Yanık ise, emek mücadelesini Meclis’e taşımak istediğini söyledi. l İZMİR / Cumhuriyet Demirtaş ‘ketıl’la mektup yolladı Demirtaş, dün avukatları aracılığıyla bir mektup gönderdi. Kendi el yazısıyla yazdığı mektuba “Merhaba değerli arkadaşım” diye başlayan Demirtaş, “Biliyorsunuz cezaevinden ketıl ile tweet atabiliyorum, ama WhatsApp ketıl’da çalışmıyor. Bu nedenle mesajı size el yazımla atıyorum. Sizden küçük bir ricam olacak; merkez medyanın HDP’ye kapalı olduğu, sosyal medyanın da ancak bir yere kadar etkili olduğu gerçeğinden hareketle her birinizin aktif olarak seçim çalışmalarına katılmanızı diliyorum" mesajı verdi.l Yurt Haberleri Oy taşıma barajı MAHMUT ORAL HDP EŞ Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında dün Diyarbakır’daydı. Barış Anneleri Meclisi’ni ziyaret eden Temelli’ye, HDP Milletvekilleri Sibel Yiğitalp ve Ziya Pir, HDP milletvekili adayları Remziye Tosun, Saliha Aydeniz, Dersim Dağ, Ferda Fahrioğlu Akın, HDP ve DBP yöneticileri eşlik etti. Türkiye’ye barış gelmeden demokrasinin gelemeyece ğini söyleyen Temelli, “90’lı yıllardan bu yana faili meçhuller var ve Cumartesi Anneleri direnişi var. Kürt anneleri ve Türk Anneleri bu savaşın en büyük bedellerini verdi. Ancak yüzleşerek yan yana gelerek bu acıya ve savaşla yol almaya çalışan iktidara son verebiliriz” dedi. Barış Anneleri Meclisi Sözcüsü Havva Kıran da, “Artık yeter. El ele verip bu kanı durduralım. Anaların gözyaşının rengi, acılarının farkı yoktur” diye konuştu. YSK’nin sandıkların taşınmasına yönelik kararını eleştiren Temelli, “Bunun arkasındaki zihniyet, ‘HDP’liler sandığa gitmesin, barajın altında kalsın’ zihniyetidir. HDP’nin barajına baraj katma peşindeler. Bütün halkımız, seçmenimiz sandığa gidecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, sandıklarımızın başında olacağız” dedi. Anket sonucuna göre oylarının yüzde 10.2 göründüğünü kaydeden Temelli, oylarının artacağını söyledi. l DİYARBAKIR ‘Esas ittifak halk ittifakıdır’ CHP İzmir milletvekili adayı Selin Sa da bunu kullanıyor” dedi. Kürt sorunun ise,“Ülkenin üzerinde bir hayalet dolaşıyor ve bu yek Böke ve HDP İstan da çözümün mut hayalet birilerinin korku bul milletvekili adayı Ah laka demokratik ve lu rüyası, 24 Haziran’da met Şık, Tele1 TV’de Hil şeffaf olması gerek göreceğiz. HDP’nin bara mi Hacaloğlu’nun sorularını yanıtladı. Ekonomide Böke tiğini söyleyen Böke, “HDP, seçim ba Şık jı aştığı bir seçimde AKP parlamenter çoğunluğu ki krizin OHAL ile bağlantılı ol rajını aşmak için ihtiyaç duyu kaybedecek” dedi. Millet İtti duğunu belirten CHP İzmir mil lan mekanik bir ittifakta mut fak’ını eleştiren Şık, “HDP itti letvekili adayı Selin Sayek Bö laka olmalıydı ama esas ittifak fak içinde olmalıydı, dışlandı, ke, “Bizler üreten ve gelir elde halk ittifakıdır. HDP’nin ittifak yanlış yapıldı; eğer barajı ge eden bir düzende değiliz, ha ta yer almamasının asıl nede çerse ittifakın eksik kısmını ta yatımızı idame etmek için sü ni CHP değil” ifadelerini kul mamlamış olacak” diye konuş rekli borçlanıyoruz ve iktidar landı. HDP adayı Ahmet Şık tu. l Haber Merkezi Erdoğan seçilirse kriz ve durgunluk kaçınılmaz olacak Erol Katırcıoğlu, Halkların Demokratik Partisi İstan bul milletvekili adayı. HDP ku rulduktan sonra 2014’te par ti meclisi üyeliğine seçilmiş olan Katırcıoğlu’nun siyasal laşması, ken di kuşağı gibi gençlik yılları na dayanıyor. Prof. Dr. Katır GAMZE BAL cıoğlu, aynı zamanda 1991’de 49. Hükümet’de Başbakan Yardımcısı olan Er dal İnönü’nün ekonomi da nışmanlığı görevini de yürüt müştü. Yaklaşan 24 Haziran se çimleri öncesi Cumhuriyet’e konuşan Katırcıoğlu, Türkiye ekonomisinin yapısal sorun ları olduğuna dikkat çekiyor. Bu sorunların ağırlaşması nı Türkiye’nin siyaset alanın daki çözülememiş sorunlar dan kaynaklı olduğunu söy leyen Katırcıoğlu’na göre ön celikli adım ise OHAL’in kal dırılması. Döviz kurunda ya şanan artışı Cumhurbaşka nı Erdoğan’ın tavrına bağ layan Katırcıoğlu, “Bir si yasetçinin yabancı serma ye sahipleri karşısında ta kındığı “Sizi de sizin düze ninizi de takmıyorum” caka sı bugün kurların tarihi re korlar kırmasına neden oldu” diyor. Katırcıoğlu’na göre, Erdoğan’ın yeniden seçilmesi halinde Türkiye, çok ciddi bir kriz ve durgunluğa girecek. ‘Kriz hemen düzelmez’ n Bir yazınızda ‘krizin eteklerinde dolaşıldığını’ yazmıştınız. Tayyip Erdoğan’ın faiz ısrarı, Merkez Bankası’nın aldığı faiz artırım kararı, Londra ziyaretleri, oradaki yumuşak söylemler ve doların düşüş kaydetmesiyle birlikte Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları var. Ama bence bu sorunların ağırlaşması bu yapısal sorunlardan çok, Türkiye’deki siyaset alanındaki çözülememiş sorunlardan kaynaklı. Eğer sizin ekonomik düzeniniz büyümeniz için gerekli dövizi üretemiyorsa, bu durumda dışarıdan gelecek sermaye girişlerine bağlısınız demektir. Eğer siz bu sermaye sahipleriyle yapılan bir toplantıda “para politikalarında etkin olan bir başkan” olacağınızı söylüyorsanız, bu Merkez Bankası bağımsızlığını “takmıyorum” demektir. Bu durumda sizi dinleyenler ne yapacak dersiniz? Tabii ki paralarını sizin ülkenizden alıp başka ülkelere gönderecektir. Dolayısıyla her malda olduğu gibi doların da miktarı azalınca fiyatları da artacak demektir. Türkiye’de geçenlerde olan buydu. Yani, Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan bir siyasetçinin, yabancı sermaye sahipleri karşısında takındığı “Sizi de sizin düzeninizi de takmıyorum” cakası bugün kurların tarihi rekorlar kırmasına neden oldu. n Bundan sonra neler olur, kurdaki dalgalanma devam eder mi mesela? Dolar, faiz, işsizlik ve enflasyon rakamlarına yönelik öngörüleriniz neler? Türkiye’deki ekonomik çal kantı kolayca düzelmeyecek. Bence ekonomiyle ilgili alınması gereken kararlar ekonomiyle değil, siyasetle ilgili kararlar olmalı. Öncelikli olarak OHAL düzeni kaldırılmalı. Daha sonra da (yeni bir anayasa hazırlanmadan önce) geçici de olsa yargı sistemini belirli ölçüde objektif karar alır hale getirmek gerek. Tabii gelecekle ilgili bir öngörü yapabilmek için seçimlerin nasıl biteceğini öngörmek gerek. Çünkü ekonomiyle ilgili kararlar her alternatif sonuca göre farklı olacaktır. Ama ben şu kadar söyleyeyim ki yukarıda ifade ettiğim siyasi reform adımları atılabilirse, örneğin bize göre izlenmesi gereken yol IMF’ye başvurup “kemer sıkma” politikalarına başvurmak yerine, gelir dağılımının en altındaki, borç içinde geçim sıkıntısı çeken insanlarımızın gelirlerini artırmak ve bir daha borçlanmadan yaşayabilecekleri koşulları yaratmak olacaktır. n AKP iktidarları 2002’de nasıl bir ekonomi devralmıştı, o dönemden bugüne gelinen süreçte ekonomi yönetiminde yanlış bulduğunuz adımlar neler? 20022007 döneminde hızlı bir büyüme elde ettikleri doğrudur. Ama bu yüksek büyümenin ardında ben, AB çerçevesinde yapılan kurumsal reformların önemli olduğuna inanıyorum. 2009’dan sonra ekonominin gidişatında istikrarsızlık daha belirgin hale gelmiştir. Bir yıl yüksek büyüme, bir yıl düşük büyüme gibi ama hep aşağı eğilimli yeni bir büyüme patikası oluşmuştur. Bu patika 2016’da eksi 3 civarında dibe vurduktan sonra 2017’de yeniden yükselmiş ve yüzde 7.4 gibi bir yere sıçramıştır. Bunun hikâyesi de iktidarın anlattığı gibi değildir. Burada ayrıntısına girmeyeceğim ama Kredi Garanti Fonu kullanılarak, önü arkası düşünülmeden uygulanan bu politika bence bir yandan bütçeye diğer yandan da bankacılık sistemine büyük ve ağır bir yük yüklemiştir. ‘AKP’nin şansı az’ n Seçimlerde yeniden Erdoğan’ın seçilmesi ihtimali Türkiye ekonomisini nasıl etkiler? Ben böyle bir ihtimali oldukça az görüyorum. Ama yine de eğer iktidarın ekonomiyi yöneten aklı değişmezse içine girdiğimiz dış konjonktürü de dikkate alarak söyleyecek olursak çok ciddi bir krizin ve durgunluğun içine gireceğiz demektir. Öncelikli olarak söyleyelim ki faizlerin yükselmesi artı artan petrol fiyatlarını dikkate alırsak enflasyonun bir de maliyet yönünden bir etkiyle yüzde 1214 bandına çıkması çok mümkün. Bu, tüketicilere bir tür vergi olarak yansıyacaktır, ikincisi bütçe açıklarını giderebilmek için zam ve vergi artışları da kaçınılmaz olacaktır. Cari açık ise gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 6’sına yaklaşırken ciddi döviz sıkıntılarımız devam edecek ve dış borç kaçınılmaz hale gelecektir. C MY B