15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KOBİ’ye derecelendirme DOLAR Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, özel sektör eliyle KOBİ’ler için EKONOMİ krediderecelendirmekurulu 4.7190 şu kuracaklarını duyurdu. 9.7 kuruş AVRO 5.4800 1.7 kuruş FAİZ 19.12 0.4 puan 10 kişiden biri işsiz12 EDİTÖR:ŞEHRİBANKIRAÇ TASARIM:BAHADIRAKTAŞ BORSA 93.043 497 puan ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1302.60 3.33 lira 194.58 59 kuruş Salı 19 Haziran 2018 Türkiye, AKP’nin övündüğü büyüme rakamlarına rağmen işsizlikte çift haneye demirledi. İşsizlik son 22 aydır yüzde 10’un üzerinde Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.4 büyüme oranı yakalayan Türkiye bunu işsizlik rakamlarına yine yansıtamadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre şubat, mart ve nisan aylarını kapsayan dönemde işsizlik, yüzde 10.1 ile çift hanede kalmayı sürdürdü. İşsizlik oranı bir önceki dönem olan ocak şubat mart döneminde de yüzde 10.6 seviyesinde gerçekleşmişti. Verilere göre, tarım dışı işsizlik oranı geçen yıla göre 1.8 puanlık azalışla yüzde 11.9 olarak tahmin edildi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı ise Mart 2018 döneminde bir önceki döneme kıyasla 11.7’de sabit kaldı. 3.21 milyon kişi Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılı mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 432 bin kişi azalarak 3.21 milyon kişi oldu. Bahçeşehir Ekonomik Araştırmalar Merkezi (BETAM) yayımladığı notta işsizliğin gelecek ay da sabit kalmasını bekliyor. İşsizlik rakamlarını değerlendiren CHP’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, verilerin ülkede istihdam atılımı ve iş yaratan büyümenin mevcut olmadığını ortaya koyduğunu belirterek “Yüzde 7.4 büyümeden bahsedildiği dönemde işsiz rakamı sadece 81 bin azaldı. 1 yıldan uzun süredir işsiz olan 700 binden fazla kişi bulunuyor. Hükümetin rekor büyüme olarak pazarladığının içi boş. Son 2 ayda, yani şubat ve mart aylarında işsiz kalan, işini kaybeden, daha önce kaybedip iş aramaya başlayan ya da ilk defa iş aramaya son iki ayda başlayan toplam 1 milyon 93 bin insan var” yorumunu yaptı. Üçte bir kayıt dışı GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan da, “Yükselen faizler nedeniyle şirketlerin istihdama ayıracağı kaynaklar azalarak, istihdam artışını yavaşlatabilir. Seçimden sonra uygulanacak politikalar önemli” değerlendirmesi yaptı. Mart 2018 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.7 puan azalarak yüzde 32.4 olarak gerçekleşti. Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam da bir önceki döneme göre 59 bin kişi azalarak 28 milyon 877 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0.1 puan azalarak yüzde 47.8 oldu. BETAM’a göre mevsimsellikten arındırılmış sektörel istihdam verilerine göre Mart 2018 döneminde Şubat 2018 dönemine kıyasla tarım, sanayi ve inşaat sektörlerinde istihdam azalırken hizmetlerde istihdam arttı. l Ekonomi Servisi Yüksek eğitimli boşta geziyor TÜİK verilerine göre 1524 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı ise yüzde 17.7 olarak gerçekleşti. Buna göre neredeyse her beş gençten biri işsiz. Ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı yüzde 21.8 olurken, yükseköğretim mezunlarında işsizlik oranı yüzde 10.1 olarak kaydedildi. Ahmet Kırman Şişecam’dan düzcam atağı Şişecam Topluluğu İtalya’da ikinci düzcam üretim tesisini satın aldı Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu, İtalya’daki Sangalli Vetro Manfredonia tesisinin satın alım sürecini tamamladı. Şişecam Topluluğu’nun düzcam alanında faaliyet gösteren şirketi Trakya Cam Sanayii AŞ, 15.7 milyon Avro’luk bedel karşılığında İtalya’da ikinci tesis yatırımını yaptı ve ülkedeki üretim kapasitesini ikiye katladı. Şişecam Topluluğu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Topluluğumuz İtalya’nın en büyük iki düzcam üreticisinden biri oldu. Avrupa’daki liderliğini pekiştirdi” dedi. 190 bin ton/yıl kapasiteli Sangalli Vetro Manfredonia düzcam üretim tesisinde ayrıca, 4 milyon metrekare/yıl kapasiteli lamine hattı bulunuyor. l Ekonomi Servisi Kısa vadeli dış borç zirvede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından nisan dönemine ilişkin kısa vadeli dış borç istatistikleri açıklandı. Buna göre, nisan sonu itibarıyla kısa vadeli dış borç stoku, 2017 sonuna kıyasla yüzde 6.5 artarak 125.5 milyar dolara çıktı. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 5.7 artışla 70.7 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku da yüzde 7.6 yükselişle 54.8 milyar dolar oldu. Kısa vadeli borç stoku, Nisan 2018’de Ağustos 2015’te gördüğü 126.8 milyar dolar seviyesinden sonra gördüğü en yüksek seviyeye yükselmiş oldu. l Ekonomi Servisi Cumhurbaşkanı 915 milyon liralıkveBaşbakan, ilk beş ayda 915 milyon lira örtülü harcamaharcamayaptı Audi’nin CEO’su tutuklandı ‘Dizelgate’ skandalı Alman otomotiv şirketi Audi’nin CEO’su Rupert Stadler (55), dizel araçların karbon emisyonlarının, hileli yazılımla olması gerekenden daha az gösterildiği yolundaki suçlamalarla ilgili soruşturma kapsamında dün gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Stadler’in tutuklanması üzerine yönetim kurulundan Bram Schot CEO’luğa getirildi. Münih Savcılığı yetkilileri, Stadler’in skandalla ilgili kanıtları ortadan kaldırmaya çalışabileceği şüphesiyle harekete geçtiklerini söyledi. BBC Türkçe’deki habere göre Volkswagen’in geçen hafta 1 milyar Avro ile cezalandırıl dığı skandala Audi de karışmıştı. Şirket geçen ay 60 bin A6 ve A7 modeli dizel aracın daha emisyon yazılımı sorunu olduğunu kabul etmişti. Audi, skandal nedeniyle geçen yıl 850 bin aracı geri çağırmış, bunlardan çok azının modifikasyona ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştı. Kamuoyunda “Dizelgate” olarak bilinen skandal Eylül 2015’te patlak vermişti. Volkswagen, ABD’de satılan 600 bin araca, emisyon testlerini geçmelerini sağlayacak cihazlar taktığını kabul etmişti. Araçların, çevreyi gösterilenden 40 kat daha fazla kirlettiği belirtiliyor. Emre Deveci Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın harcama yetkisinde olan örtülü ödenekten yılın ilk beş ayında 915 milyon 702 bin lira harcama yapıldı. Bütçede “gizli hizmet giderleri” başlığında açıklanan örtülü ödenekte sadece mayısta yapılan harcama 168 milyon 456 bin lira oldu. Savunma zirvede Güvenlik ve savunma harcamalarında mayısta kaydedilen artış dikkat çekti. Nisanda 260 milyon 969 bin lira olan bu kalemdeki harcamalar, mayısta 2 milyar 347 milyon 974 bin liraya yükseldi. Geçen yılın ilk beş ayında 1 milyar 996 milyon 239 bin lira olan güvenlik ve savunma harcamaları, 2018’in aynı döneminde yüzde 60 artarak 3 milyar 210 milyon 72 bin liraya yükseldi. Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı mayıs bütçe verilerine göre, merkezi yönetim bütçesi mayısta 2.7 milyar lira fazla, ocakmayıs döneminde 20.5 milyar lira açık verdi. Bütçe gelirleri mayısta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21.8 oranında artarak 70 milyar TL, vergi gelirleri yüzde 20.2 oranında artarak 61.2 milyar TL oldu. Öte yandan, yeniden yapılandırma kanunları kapsamında mayısta 1.4 milyar lira, yılbaşından itibaren ise 5.7 milyar lira gelir elde edildi. Ma liye Bakanı Naci Ağbal, dün itibarıyla 7143 sayılı kanun kapsamında yeniden yapılandırma başvuru sayısının 1 milyon 271 bin 944’e ulaştığını, yapılandırılan alacak tuta rının 9 milyar 198 milyon TL’ye; yapılan tahsilatın 152 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Mayısta bütçe giderleri yüzde 31.7 oranında artarak 67.3 milyar TL, Ocak Mayıs döneminde ise yüzde 20.9 oranında artarak 322.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Türkiye’ye büyüme uyarısı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’e göre Türkiye ekonomisi büyümeyi zorlayabilecek faktörlerle karşı karşıya. Fitch, “Daha yüksek iç ve dış finansman maliyetleri ve daha zayıf bir para birimi büyümeyi zorlayabilecek. 2019’da seçimle ilgili teşviklerin geri çekilmesiyle bu durum daha fazla his sedilecek” dedi. Fitch’e gö re Merkez Bankası’nın (TCMB) nisandan bu yana toplam 500 baz puan faiz artışı ve çerçevenin sadeleştirilmesi, makro ekonomik ve finansal istikrara yönelik acil risklerin azaltılmasına yardımcı olabilse de bu durum aynı zamanda büyüme görünümünü baskı altına alıyor. Capital Economics, 2018 yılı için Türkiye büyüme tahminini yüzde 4’ten yüzde 3.5’e indirdi. Şirket tarafından TCMB’nin 7 Haziran’daki beklentilerin üzerindeki faiz artışının ardından yazılan raporda, Türkiye’deki politika yapıcılarının enflasyonu aşağı çekmeye olan bağlılıklarının temelli bir şekilde değiştiğini söylemek için henüz erken olduğu belirtilmişti. l Ekonomi Servisi Devasa tıbbi cihaz ihalesinde sorularağlık Bakanlığı’nın 4 Temmuz’da büyük ölçekli bir tıbbi cihaz alım iha Slesi yapacağını geçenlerde yazdım. “Beş Kalem Tıbbi Cihaz Tedarikine İlişkin Sanayi İşbirliği Projesi” adlı bu ihale ile devlet; hastanelerde, sağlık hizmetlerinin farklı alanlarında kullanılan tıbbi görüntüleme cihazlarında toplu alım yapacak. Yapılacak alım, o kadar “toplu” bir nitelik taşıyor ki, şartnameye göre beş ayrı başlıkta sayılmış tıbbi görüntüleme cihazlarını topladığınızda, 54 bin 593 adet gibi bir rakama ulaşıyorsunuz. (Bu sayının milyarlarca dolarlık kamu kaynağı anlamına geldiğini söylemeye gerek yok.) Toplu rakamın dağılımını (yani satın alınacak sayıları) anımsatalım: MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) 350, bilgisayarlı tomografi 538, ultrasonografi 7 bin 142, dijital radyografi 3 bin 236, hasta başı monitör 43 bin 327. Açık ihale usulü ve kısa adı SİP olan Sanayi İşbirliği Programı’na göre yapılacak ihale hakkında, kısa arayla neden ikinci yazı yazdığıma gelince: İhale şartnamesine konulmuş bazı “şart”lar, bizlerin vergisinden oluşan kamu kaynaklarının etkin ve verimli harcanması açısından önemli. İktidar medyası üzerinden, sihirli bir kavram tadında empoze edilen SİP ve “yerli ve milli” söylemine karşın, bu ihalenin, tıbbi görüntülemede teknoloji transferi sağlamak konusunda soru işaretleri barındırdığı ve hatta söylenenin aksine yerli üretime ve üreticilere ciddi boyutta zarar vereceğine ilişkin mesajlar alıyorum. Üstelik bu mesajların önemli bir kısmı da devlet makamlarına dilekçe olarak gitmiş durumda. Can alıcı noktalar İhalenin gazetecilik bakımından iki can alıcı noktası var: Kısmi teklife kapalılık. Yani teklif verecek şirket/şirketler, devlete: “Alacağınız bu farklı nitelikteki beş tıbbi görüntüleme cihazının tamamını ben üreteceğim” diyecek. Bunun söylenebilmesi öyle kolay değil. Bir firmanın aynı anda hem MR, hem tomografi, hem ultrasonografi, hem hasta başı monitör cihazı, hem de dijital röntgen cihazı üretecek kapasitede olması gerekiyor. Bu ise “de facto” az sayıda büyük ölçekli, yurtdışı menşeli teknoloji devlerinin ilgi gösterebileceği anlamına geliyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde dijital röntgen, ya da hasta başı monitör cihazı üreten yerli firmalar olduğu ve daha önce kamu ihalelerine girip bu iki kalem cihazı üretip teslim etmiş olmalarına karşın bunlar, “kısmi teklife kapalıdır” koşulu yüzünden bu ihaleye başvuramayacak. Sonuç: Sağlık Bakanlığı, 4 Temmuz ihalesi için şartnamesinde duyurduğu 48 bin 327 adet hasta başı monitör cihazı ile 3 bin 236 adet dijital röntgen cihazını yerli firmalardan almayacak. Zira ihale kısmi teklife kapatılmış. Kimden alınacak? Kim MR ve tomografi cihazı üretebiliyorsa, hasta başı monitör cihazını da o teklif etme hakkına sahip. Devlet kurumunun, daha baştan yerli üreticiden vazgeçmesi anlamına gelen bu koşul hakikaten tuhaf. İkinci can alıcı nokta ise tekliflerin dolar üzerinden yapılma zorunluluğu. Bakın Sağlık Bakanlığı şartnamesinin “Teklif ve Ödemelerde Geçerli Para Birimi” başlıklı maddesi ne diyor? “İstekliler, teklifini gösteren fiyatlar ve bunların toplam tutarlarını ABD Doları vereceklerdir. Ödeme, kesin kabulün yapıldığı tarihteki TC Merkez Bankası’nın açıkladığı döviz alış kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek Türk Lirası olarak yapılacaktır.” Yazıyı da özetler nitelikte iki soruyla bitirelim: Büyük bir kamu ihalesinde bir yandan “yerlilik ve millilik” teması derken, neden iki cihazı üretebilen yerli firmalardan satın almayı imkânsız kılan bir şart, şartnameye konuldu? Neden? TL’deki değer kaybını durdurmak adına, “dışarıda” parası olan herkesten dövizini yurda getirmesi istenirken, bu kadar büyük bir ihalenin teklif birimi, nasıl olur da dolar üzerinden belirlenir? Nasıl? Garanti Bankası 500 şubesini dönüştürdü Garanti Bankası, 500. şubesinin dönüşümünü tamamladı. Tüm Garanti şubeleri, “dijitalleşme” ekseninde müşterilerin her türlü hizmeti tek bir noktadan, hızlı şekilde alacağı yapıya bürünüyor. Yeni hizmet modeli kapsamında, 2018’in sonuna kadar tüm Garanti şubelerinin dönüşümü tamamlanacak. Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, “Dijitalleşmeye verdiğimiz önem doğrultusunda bugün bankamızdaki nakit dışı finansal işlemlerin yüzde 92’si dijital kanallarımızdan gerçekleşiyor. Ancak şubeler stratejik açıdan önemini korumaya devam ediyor” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle