15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Salı 19 Haziran 2018 Darbe çağrısı yapan ırkçı vekil gözaltında Yunanistan’da Makedonya ile isim sorununa ilişkin meclisteki konuşmasında, Üsküp’le anlaşma yapan Çipras yönetimini “vatan hainliğiyle suçlayan” ve orduya yönetime el koyma çağrısı yapan ırkçı Altın Şafak Partisi milletvekili Konstantinos Barbarusis, iki gün kayıplara karıştıktan sonra dün gözaltına alındı. Yunan medyası, Barbarusis’in, Atina yakınlarında bir arkadaşının evinde yakalandığını duyurdu. Trump’tan Uzay Gücü planı ABD Başkanı Donald Trump, Uzay Gücü kurulması yönünde kararını duyurdu. Bu çerçevede Savunma Bakanlığı Pentagon’a talimat verdiğini bildirdi. Oluşturulacak gücün misyonunun ülkenin uzaydaki çıkarlarının korunması olduğu kaydediliyor. Trump, Uzay Kuvvetleri’nin Hava Kuvvetleri’nden ayrı ama ona eşdeğer olacağını dile getirdi. Trump’ın Uzay Gücü kararının yaşama geçmesi için Kongre onayı gerekiyor. [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 Barışta Sonuçların açıklanmasıyla Duque cephesi sevinç gösterileri yaparken puslu havasolcu Petro destekçilerinde hayal kırıklığı, üzüntü vardı. a‘Sritlaıkhslaurssun’ Afganistan’ın Helmand bölgesinden yola çıkan barış eylemcileri yaklaşık 700 km.’lik yürüyüşlerinin ardından dün başkent Kâbil’e ulaştı. Savaş, çatışma döngüsündeki ülkede hükümetle Taliban’a kalıcı ateşkese varmaları çağrısı yapan eylemcilerin birçoğu ya saldırıların hedefi olan kişilerden ya da yakınlarını kaybedenlerden oluşuyor. Eyleme ilk olarak dokuz kişi başlayıp kısa zamanda sayıları yüzü aşan, ülkede silahların susması talebini dile getiren grup bir ayı aşkın süren zorlu yolculuğun ardından Kâbil’e girişlerinde çiçeklerle karşılandı. Şeker Bayramı süresince Taliban ile Kâbil yönetimi arasında üç günlük ateşkese varılmış, kent merkezlerine silahlarını bırakarak giren militanlarla askerler, yerel halk arasında sıcak kutlamaların yanı sıra selfie çektirdiklerine yönelik görüntüler objektiflere yansımıştı. Ancak geçen cumartesi günü Nangarhar’da iki tarafın birbirini kutladığı alanda IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu en az 36 kişi yaşamını yitirmişti. sTeallfibieatne’dpaknisi Kâbil yönetiminin ateşkesi uzatma önerisini reddeden Taliban’ın yeniden çatışmalara başladığı haberleri de dün gündeme yansıdı. Öte yandan Taliban militanlarının ateşkes sırasında güvenlik güçleriyle samimi görüntüler vermesi örgütte tepki yarattı. Taliban’dan bir komutan konuya ilişkin “disiplin soruşturması açılacağını” söyledi. Afgan yönetiminden bir yetkili ise bayram kutlamaları çerçevesinde Kâbil’e giren yaklaşık 2 bin 500 Taliban militanının çoğunun yeniden savaş alanına dönmek istemediğini savundu. Kraliyetten hapse... İspanya Kralı Felipe’nin kız kardeşinin eşi Ina ki Urdangarin, yol suzluk, vergi kaçırma, konumu Urdangarin nu kötüye kullanma suçlamala rından hakkında daha önce veri len 5 yıl 10 aylık hapis kararı çer çevesinde dün cezaevine girdi. Urdangarin geçen hafta temyiz başvurusundan olumsuz sonuç almıştı. Kraliyeti sarsan skan dal Kral Juan Carlos’un dönemin de gerçekleşmişti. Kriz Carlos’un tahtı beklenenden daha çabuk sürede oğlu Felipe’ye devretme sine de yol açtığı yorumlarını be raberinde getirmişti. Felipe’nin kız kardeşi Cristina’nın eşi, es ki hentbol milli takımı oyuncu su olan Urdangarin (50), 2004 2006 yılları arasında kâr amacı gütmeyen spor vakfı Noos Ens tititüsü üzerinden milyonlarca Avro’yu kişisel hesabına geçir mekle suçlanmıştı. Konunun yar gıya gidip, suçun sabit görülme si üzerine Cristina ile eşinin Kra liyetteki görevlendirmelerine son verilmiş, düşesdük unvanları ge ri alınmıştı. Urdangarin, geçen hafta tes lim olması için mahkemenin ver diği beş günlük süre çerçevesin de dün Madrid’in kuzeyindeki Bri eva’daki cezaevine giderek ceza sını çekmeye başladı. Kolombiya’da devlet başkanlığı seçimlerinin kazananı, FARC ile varılan tarihi barış anlaşmasını değiştireceğini söyleyen Duque oldu Kolombiya devlet başkanlığına muhafazakâr politikacı Ivan Duque’nin seçilmesinin ması 220 bin kişinin hayatını kaybettiği 52 yıllık çatışma sürecine nokta koymuş, FARC siyasi bir ya ardından gözler FARC (Kolombiya pıya dönüşmüştü. Ancak anlaşmaya Devrimci Silahlı Güçleri) ile imzalanan tarihi barış anlaşmasının geleceğine çevrildi. Merkez sağdaki Demokratik Merkez Partisi’nin adayı Duque, seçimin ikinci turunu yüzde 54’le kazandı. Solcu aday, hükümete karşı savaştıktan sonra 80’lerin sonunda dağılıp siyasete giren 19 Nisan Hareketi’nin eski üyesi Gustavo Petro ise oyların yüzde 42’sini aldı. Duque, kampanyası boyunca FARC ile anlaşmayı gözden geçireceğini ve bazı maddeleri değiştireceğini söylemişti. Resmi sonuçların açıklanmasının ardından halka seslenen Duque, “intikam peşinde olmadığını, ülkeyi nefretle yönetmeyeceğini” savunarak birlik mesajı verdi. Barış anlaşmasını yeniden masaya yatırma sözünü de yineledi. Duque, FARC liderlerinin hapse atılması gerektiğini ve Barış İçin Özel Adalet Yasası uyarınca kazandıkları haklardan mahrum bırakılmaları gerektiğini savunuyor. Petro ise 8 milyon oy almasına işa karşı çıkan eski Devlet Başkanı Al 2016’daki tarihi uzlaşıyı Santos ile FARC lideri Londono imzalamıştı. varo Uribe’nin kanatları altına aldığı Duque, uzlaşıda değişikliğe gidileceğini, ELN ile ise barış görüşmesi yapmayacağını duyurmuştu. retle “Ne yenilmesi... burada yenilgi yok. Şimdilik hükümet olamıyo İlk kadın başkan yardımcısı ruz” mesajını Twitter’dan paylaştı. Avukat olan 41 yaşındaki Duque FARC’tan ise Duque’ye barışı koru ülkenin yakın tarihinin en genç dev ma yönünde sağduyu çağrısı geldi. let başkanı oldu. Marta Lucia Rami Uribe etkisi rez ise Kolombiya’nın ilk kadın devlet başkanı yardımcısı unvanını al Eski Devlet Başkanı Juan Manuel dı. Santos hükümetinin, 7 Ağustos’a Santos’un, uzun yıllar süren müzake kadar uyumlu bir şekilde geçiş ya relerin ardından FARC’la 2016’da im pabilmesi için Duque’ye işbirliği tek zaladığı ilk barış anlaşması referan lif ettiği aktarıldı. FARC’ın eski lideri dumda kıl payı veto edilmişti. Üze Rodrigo Londono sağlığıyla ilgili ne rinde değişiklikler yapılan anlaş denlerden ötürü seçime katılmayaca ma ikinci kez referanduma taşınma ğını duyurmuştu. Londono, “Son yıl mış, kongrede oylanarak imzalanmış ların en sessiz seçimlerini gerçek tı. Seçim sonuçları anlaşmanın ardın leştirdik, barış süreci meyvesini ver dan Nobel Barış Ödülü sahibi olan Ju di. Çoğunluğun kararına saygı duyu an Manuel Santos için ağır bir darbe yoruz, yeni başkanı tebrik ediyoruz. olarak değerlendiriliyor. Barış anlaş Umut yolları açık” mesajını paylaştı. Deyr ez Zor bilmecesi Suriye, ABD liderliğindeki koalisyonun Iraklı milislerin desteklediği birliklerini bombaladığını duyurdu. ABD ise “hava saldırısı düzenlemedik” dedi. Suriye’nin Irak sınırına uzanan enerji zengini stratejik önemdeki Deyr ez Zor bölgesinde farklı kollardan IŞİD karşıtı operasyon yürüten ABD öncülüğündeki koalisyon ve Şam güçleri, dün bir kez daha çatışma riskiyle karşı karşıya geldi. Suriye resmi haber ajansı SANA, ABD liderliğindeki koalisyon uçaklarının önceki gece Ebu Kemal kasabasının güneydoğusundaki Harra bölgesinde orduya ait askeri mevzileri bombaladığını, ölü ve yaralıların olduğunu duyurdu. ‘52 can kaybı var’ Muhaliflere yakınlığıyla bilinen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bombardımanda Şam’ı destekleyen Iraklı gruplardan 30 kişinin de içinde bulunduğu 52 kişinin yaşamını yitirdiğini savundu. Iraklı Haşdi Şabi bağlantılı bir milis grup da kayıp verdiğini duyurdu. Washington ise hava saldırısı düzenlediği yönündeki iddiaları reddetti. ABD öncülüğündeki koalisyon, Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Fırat’ın doğusundaki IŞİD karşıtı operasyonlarını destekliyor. Rusya destekli Suriye birlikleri ise Ebu Kemal yakınlarında Fırat’ın batısından operasyon yürütüyor. Irak, İran destekli ve Lübnanlı Şii Hizbullah milislerinden yardım alan Suriye ordusu, IŞİD’i geçen yıl Ebu Kemal ve çevresinden uzaklaştırmıştı ancak örgüt bölgede hâlâ etkin. İsrail ateşinde bir Filistinli daha yaşamını yitirdi. Yakınları haberle birlikte gözyaşlarına boğuldu. Gazze’de yine acı ABD’nin Kudüs kararı sonrasında Filistinlilerin protestolarına ölümcül ateşi nedeniyle uluslararası tepkilerin merkezindeki İsrail, önceki gün de Gazze’yi hedef alan bombardımanlarını sürdürdü. İsrail, Gazze’nin kuzeyinde Hamas’a ait dokuz noktanın hedef alındığını duyurdu. Açıklamada, söz konusu saldırıların, Gazze’den İsrail’e yanan uçurtma ile helyum gazıyla şişirilmiş balonların gönderilmesine karşılık düzenlendiği kaydedildi. İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, “Her gün sınırdan yanan uçurtma yollayabileceklerini sanan Gazzeliler yanılıyorlar” dedi. Diğer yandan Filistin Sağlık Bakanlığı dün Gazze’de bir kişinin İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiğini bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve Tel Aviv’deki büyükelçiliği geçen ay buraya taşıması sonrasında protestoların yoğunlaştığı Gazze’de 30 Mart’ta başlayan “Toprak Günü” eylemlerinden bu yana yaşamını yitirenlerin sayısı, son kayıpla birlikte 131’e yükseldi. Körfez’den 1 milyar dolar isteyecek Bölgede tansiyonu yükselten olayların fitilini ateşleyen Washington yönetimi ise yeni bir “Ortadoğu barış planı” peşinde. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin haberine göre, Trump yönetimi, yeni barış planını masaya sunması öncesinde Körfez ülkelerinden Gazze’nin ekonomisine yatırım için 1 milyar dolar destek isteyecek. Söz konusu desteğin liman ve güneş enerjisi projeleri için kullanılmasının planlandığı öne sürüldü. Eski bakan ‘İran casusu’ olmakla suçlandı İsrail’de 1990’ların ortalarında Enerji Bakanı olarak görev yapan Gonen Segev hakkında İran için casusluk faaliyetlerinde bulunduğu şüphesiyle soruşturma açıldığı duyuruldu. Segev’in bir süredir yaşadığı Nijerya’da “İran istinba ratı tarafından tutulup onların casusu olduğu” iddiası dile getirildi. İsrail gizli servisi Şin Bet açıklamasında, Segev’in Ekvator Ginesi’ne ziyareti sırasında tutuklandığı, İsrail’e gönderildiği belirtildi. Segev hakkında 2005’te diplomatik pasaportunu kullanarak Hollanda’dan İsrail’e 30 bin uyuşturucu hap sokmaya çalışmak suçlamasıyla 5 yıl hapis cezası verildiğine işaret ediliyor. Segev’in cezasında indirime gidildiği, 2007’de serbest kaldığı kaydediliyor. BERLİN’DE GÖÇMEN ÇATLAĞI Merkel’e iki hafta zaman verdiler Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in lideri olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve kardeş parti Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) arasında göçmen politikasında yaşanan görüş ayrılığı sürüyor. CSU yönetiminin dün gerçekleştirdiği toplantıda göçmen krizini Avrupa Birliği (AB) ile çözme taraftarı Merkel’e 2829 Haziran’da düzenlenecek AB zirvesine kadar zaman tanındı. Parti yönetimi, Genel Başkan ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in başka bir AB ülkesinde kaydı olan, sınır dışı edildikten sonra geri dönen ve belgesi olmayan sığınmacıların Almanya tarafından reddedilmesi talebine de oybirliğiyle destek verdi. Seehofer, “Şans dilediği” Merkel’in görüşmelerinden “etkili bir çözümün” çıkmaması halinde 1 Temmuz tarihinden itibaren başka bir AB üye ülkesinde iltica başvurusu yapmış veya bu ülkede kaydı yapılmış mültecilerin reddedilmesi için gerekli talimatı vermeye hazır olduğunu belirtti. Bild gazetesine konuşan CDU’lu bir kaynak, böyle bir durumda hem iktidardaki CDU/ CSU/SPD (Sosyal Demokrat Parti) koalisyonunun hem de CDU/CSU ortaklığının çökeceği uyarısında bulundu. Daha önce Merkel için “bu kadınla artık çalışamam” dediği iddia edilen Seehofer ise Bild gazetesine verdiği demeçte “Koalisyonu ya da CDU/CSU ortaklı ğını bitirmek çıkarımıza değil. Sadece göçmenleri sınırların dışına çıkaracak sürdürülebilir bir çözüm istiyoruz” dedi. Merkel ise CDU toplantısında “Almanya’nın nasıl davranacağı Avrupa’nın bir arada kalıp kalmayacağına karar verecek” dedi. Almanya Başbakanı AB ile anlaşmaya varılamaması durumunda “göçmenlerin geri çevrilmeye başlanacağına dair” bir karar olmadığını da vurguladı. Merkel, CSU ile daha önce sınır dışı edilen göçmenleri kabul etmeme konusunda anlaştıklarını söyledi. Merkel dün parti yetkilileriyle bir araya geldi. TRUMP FIRSATI KAÇIRMADI Göçmen karşıtı politikalarıyla tepki çeken, son olarak G7 zirvesinde Berlin dahil müttefikleriyle çatışan ABD Başkanı Donald Trump’ın hedefinde dün Almanya vardı. Trump Twitter mesajında, “Göç zaten zayıf olan Berlin koalisyonunu sarsıyor, Almanya halkı liderlerine sırtını dönüyor. Almanya’daki suç oranı artış yolunda. Kültürlerini güçlü ve şiddetli bir şekilde değiştiren milyonlarca insana izin vermek, bütün Avrupa için büyük bir sorun” dedi. ‘Sıfır hoşgörüye’ tepkiler dinmiyor Trump yönetiminin Meksika sınırından ABD’ye yasadışı göç konusunda izlediği “sıfır hoşgörü”, göçmen çocukların ailelerinden koparılması politikası tartışmaların merkezinde olmayı sürdürüyor. Tepkilere Başkan Donald Trump’ın eşinin de katılması dikkat çekiyor. Sözcüsü, “Kanunlara uyulması gerektiğini düşünen First Lady’nin ülke yönetiminde kalbe de yer verilmesi gerektiği vurgusu yaptığını, ailelerin birbirinden ayırıldığını görmekten nefret ettiğini” kaydetti. ‘Toplama kampı gibi’ Melania Trump’ın “Kongredeki iki cephenin göç reformu konusunda uzlaşabilmesini umduğu nu” belirtti. Eski ABD Başkanı George W. Bush’un eşi Laura Bush da Washington Post’taki yazısında, “Uluslararası sınırlarımızı güçlendirme ve koruma çabasını takdirle karşılıyorum, ancak bu sıfır hoşgörü politikası zalimce, gayri ahlaki. Ve kalbimi kırıyor” dedi. Bush, çocukların yerleştirildiği merkezlerin görüntülerini 2. Dünya Savaşı sırasında ABD vatandaşı Japonların yerleştirildiği toplama kamplarına benzetti. Eski ABD Başkanı Bill Clinton da “Çocuklar pazarlık konusu yapılmamalı” dedi. Öte yandan Teksas’ta Meksika sınırı yakınında içinde göçmenlerin olduğu bir araç sınır güvenlik birliği tarafından takip edilirken kaza yaptı. Beş göçmen yaşamını yitirdi. ABD’de son altı haftada, yasadışı sınır geçişleri gerekçesiyle yaklaşık 2 bin göçmen çocuğun ailelerinden koparıldığı açıklanmıştı. Zeyd: Acımasızlık ABD’nin göçmenlere karşı “sıfır hoşgörü” politikası Birleşmiş Milletler’in (BM) de gündeminde. Görev süresi bitmek üzere olan BM İnsan Hakları Yüksek Komi seri Zeyd Raad El Hüseyin, çocukların ailelerinden ayrılmasını “acımasızca” olarak nitelendirdi. Zeyd son kez BM İnsan Hakları Konseyi’nde yaptığı konuşmada ayakta alkışlandı. Öte yandan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de göçmen ailelerin birbirinden koparılmasına son vermeye çağırdı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle