15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR 28. Akbank Caz Festivali Jamie Cullum’ı ağırlayacak 28. Akbank Caz Festivali, 28 Ekim’de Volkswagen Arena’da İngiliz caz sahnesinin gelmiş geçmiş en başarılı sanatçılarından Jamie Cullum’ı ağırlayacak. Grammy, Golden Globe, Brit, Sony Radio gibi önemli ödüllerde adaylıklar ve birincilikler elde eden Jamie Cullum’ın konserinin erken do¨nem avantajlı biletleri 12 Haziran 2018 tarihinden itibaren Mobilet iOS ve Android uygulamaları ile mobilet.com’da satışa sunulacak. 14 EDİTÖR: eMRAH KOLUKISA TASARIM: ECE KURTULUŞ [email protected] Perşembe 14 Haziran 2018 ‘Emek, direniş, sevgi’ Şair ve yazar Sennur Sezer kendi adına düzenlenen yarışmanın ödül töreninde anıldı. Törene direnişteki Flormar işçileri damga vurdu. Şair ve yazar Sennur Sezer anısına, yazarın doğum günü olan 12 Haziran’da düzenlenen 3. Sennur Sezer EmekDireniş Öykü ve Şiir Ödülleri önceki akşam Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kül tür Merkezi’ndeki törenle sa hiplerini buldu. Aynı zamanda Sezer’in anıldığı törene sanatçının ailesi, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, DİSK Genel Baş ORHUN ATMIŞ kanı Arzu Çerkezoğlu, sendikalı oldukları için iş lerinden çıkarılan ve bu neden le direniş başlatan Flormar iş çileriyle birlikte birçok izleyi ci katıldı. Dostlarının ve ailesinin Sezer’i anlattığı video gösteri mi sonrası konuşmalar yapıldı. Türkiye Yazarlar Sendikası Baş kanı Mustafa Köz konuşmasın da, “Umutla yazdı, aşkla düş ledi ve emek için mücadele et ti. 1958’den sonsuzluğa uğurla dığımız 7 Ekim’e (2015) kadar bu bilinci bize taşıdı” ifadeleri ni kullandı. Tören, Sezer’in eşi, yazar Adnan Özyalçıner’in ko nuşmasıyla devam etti. Özyalçı ner, “Sennur Sezer 75 yaşında. Üç çeyrek yüzyılın şairi Sennur Sezer yaşananların, yaşadıkla rının, bize yaşatılanların şiiri ni yazdı; emeğin gücünün ver diği dirençle... Yürek dolu sev gisini paylaştı; işçilerle, emekçi lerle, kadınlarla, çocuklarla, ya ni hepimizle” diye konuştu. Ar dından Nevzat Karakış, Sezer’in şiirlerinden bestelediği şarkıla rı söyledi. Müzik dinletisinin ar dından ödül törenine geçildi. Şiir dalında birincilik Öz ge Sönmez’in “Güle Batır Öfke Şiir dalında ‘Güle Batır Öfkeni’ adlı dosyasıyla birinciliği kazanan Özge Sönmez, ödülünü Turhan Günay’ın elinden aldı. ni” adlı dosyasına verildi. Sönmez, ödülünü Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın elinden aldı. Sönmez, konuşmasında “Şiir direnmenin bir diğer adıdır bana göre. Direnmek barışçıldır, onurludur ve saygıyı hak eder. Gücünü ve haklılığını masumiyetinden alanların karşısında hiçbir gece sonsuza dek hüküm süremez. Gecenin içinde ateş böceğidir şairler, işte Sennur Sezer de benim için bu direngen ateş böceklerinden birisi...” diyerek, yarışmanın gerçekleştirilmesinde katkıları bulunan Gıdaİş Sendikası ve Manos Yayınevi’ne teşekkür etti. Turhan Günay ise “Cumhuriyet gazetesinin en önemli bölümünün Düzeltme Servisi olduğunu hâlâ inanır ve söylerim ama bir efsane Düzeltme Servisi vardı bir tarihlerde... İsimler zaten bunun kanıtı; Doğan Hızlan, Konur Ertop, Kemal Özer, Adnan Özyalçıner, Sennur Se zer, Refik Durbaş, Barlas Özarıkça gibi... Hem çok iyi şairlerimiz hem çok iyi yazarlarımız, hem de çok iyi düşünce insanları vardı o serviste. Biz de böyle arada bir espriler üretirdik: Adnan (Özyalçıner) şef olduğu dönemde Sennur ‘şefiye’, kızları Ayşe de çok sık gelirdi, o da ‘şeftali.’ Sennur, hâlâ bizim Adnan da dahil şefimiz olmayı sürdürüyor. Kendisine bütün yaratısı için ve bizi diri tuttuğu için teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. ‘Ali İsmail ve Berkin’e...’ Öykü dalındaki birincilik de “Kaybolanın Hikâyesi” adlı dosyasıyla Cem Kertiş’e verildi. Kertiş, adının Sennur Sezer ile anılmasının çok onur verici bir şey olduğunu söyleyerek, kitabını Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan’a ithaf ettiğini dile getirdi. Tüm salon bu konuşmayı uzun süre alkışladı. Kertiş’e ödülü ise 10 Ekim Ankara Gar Flormar işçileri: Vazgeçmeyeceğiz Törenin sonunda direnen Flormar işçileri sahneye çıkarak, “29 gündür direniş mücadelesi veriyoruz. Diyoruz ki; bizleri görmezden gelen, bizlerin haklarını yok sayan patronların hepsine biz bu direnişimizle, direnişin ne olduğunu göstermek için geldik. Yine oradayız, her yerdeyiz ve sizlerin sayesinde bizlerin sesini duyurabilen herkesin sayesinde Türkiye ve hatta dünyanın yankılanmasını istiyoruz bu konuda. Çünkü işçi sınıfı artık sessizliğini bozsun istiyoruz” dedi ve Flormar’a boykot çağrısı yaptı. Salonu dolduranlar da “Flormar işçisi yalnız değildir” sloganı atarak işçilere destek verdi. Katliamı’ndan yaralı kurtulan ressam Günay Karakuş verdi. Öte yandan “Neyse” isimli dosyası ile Altan Doğan şiir dalında, Onur Akbaba ise “Büvek” adlı dosyasıyla Juri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Kadıköy kitaplara teslim Kadıköy Belediyesi ve Beyoğlu Sahaflar Derneği işbirliği ile 9 Haziran’da “Sanatçılar Sokağı” olarak bilinen Ali Suavi Sokak’ta başlayan Kadıköy Sahaf Günleri, 17 Haziran’a kadar sürecek. Etkinlik alanı edebiyat, tarih ve kültür söyleşileriyle birlikte sürekli 3 sergiye de ev sahipliği yapıyor. Kadıköy Sahaf Günleri’yle İstanbul’un farklı semtlerinden gelip sol tarafa boylu boyunca dizilen toplam 42 sahaf, sokağı kalabalık insan gürültüsüyle donatmış. Ancak bu gürültü olumsuz anlamda değil. Öyle ki konuştuğumuz bir sahaf, Yahya Kemal’den bir alıntıyla sokağın sakinliğinin kendilerine “asude bir bahar ülkesi gibi” geldiğini söylüyor. Bunun nedenini de şöyle açıklıyor: “Diğer yerlerdeki gibi araba sesi yok, başka sesler yok, insan sesi var. Ondan rahatsız olmuyo ruz. Ağaçlık, serin, güzel, insanlar mutlu. Gayet güzel bir ortam. Kadıköy insanı sakin.” 11 yıldır Beyoğlu’nda da Sahaf Festivali yapıldığını söyleyen esnaf, “Burası Beyoğlu gibi değil, Beyoğlu vahşi. İnsanlar çok hırçın” diyor. Sokakta yürürken karşılaştı ğımız Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da “Sahaflar önemli. Bir şekilde geçmiş zamanla aradaki bağlantıyı kuruyor ve insanlar da gelip keyifli bir şekilde eski kitaplara bakıyorlar. Hafızalarını da tazelemiş oluyorlar” diyor. Nuhoğlu, belediye olarak çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Yılın 12 ayının her günü bir şekilde zaman geçirebilecekleri faydalı faaliyetler yapmaya çalışıyoruz. Plak Günleri gibi, Kitap Günleri gibi, tiyatro, heykel sergileri gibi çok farklı etkinliklerimiz var. Sahaflar da bundan sonraki süreçte devam edecek.” İstanbul Blue Night’ı Satriani açacak Korku sinemasının yeni umudu ‘Ayin’ hedefi ıskalıyor İşin doğrusu büyük umutlarla oturdum, benden başka sadece iki kişinin bulunduğu salona. Umutluydum, çünkü yabancı basında çok yüksek notlar alan ve son zamanların en sağlam korku filmi olarak lanse edilen “Ayin Hereditary” benim gibi korku sineması meftunu biri için müthiş bir izleme deneyimi vaat ediyor gibiydi. Ne yazık ki beklentilerimin altında kalan, kimi anların dışında üzerimde etki yaratamayan bir film oldu Ari Aster imzalı “Ayin”. Her şeyden önce başroldeki Toni Collette’in hakkını teslim edelim. Operatik bir terimle benzetecek olursak, duygu aralığı çok yüksek bir oyuncu Toni Collette ve istenen yüksekliğe çok kolay ve hızlıca çıkıyor. Bu da filmin onunla ilgili bölümlerinde izleyiciyi bir anda gerilimin içine çekiyor ve onun yaşadığı acıyı, hissettiği tedirginliği ve nihayet hastalıklı umudu neredeyse birebir yaşatıyor. Filmde kendisine eşlik eden Gabriel Byrne ile özellikle çok iyi performanslar sergileyen iki genç oyuncuyu, Milly Shapiro ile Alex Wolf’u da filmin artıları arasına katalım. Ama ne yazık ki tüm bu isimler filmi kurtarmaya yetmiyor. Klişe korku filmi trüklerine kapılmadığı, psikolojik derinliği belli sahnelerde alabildiğine iyi kullandığı halde ve ilk uzun metrajlı filmini çeken Aster’in hiç de ya bana atılmayacak reji becerisine rağmen üstelik. ‘Suspiria’yı beklerken Açıkçası “Ayin”in son yıllarda farklı kulvarlardan ilerleyen “It Follows”, “The Witch”, “Get Out” gibi, türe bir yenilik, az bulunur bir özellik katacak o özel filmlerden biri olacağını ummuştum. Gerçi kimi ilanlarda gördüğüm ‘ “The Conjuring”den beri en korkutucu film’ ibaresinden anlamalıydım, pek de öyle bir film olmadığını. Geçmişten “Rosemary’s Baby”, “Don’t Look Now”, “The Wicker Man” gibi filmleri anıştıran bölümleriyle standart korku filmlerinin kesinlikle çok üstünde olan bir yapım “Ayin”, kabul, ama alt metinlerinin olmamışlığı ve odak noktasının yeterince belirginleşmemesi, konunun fazlasıyla dağılması, son tahlilde bana göre hedefi ıskalamasına sebep oluyor. Kimileri şimdiden ‘yılın korku filmi’ olarak yaftalamış olabilir, ama benim söyleyeceğim acele etmemeniz ve Guadagnino’nun “Suspiria”sına bir şans vermeniz... Tabii orada da Argento’nun devasa gölgesi bekliyor hepimizi; görmezden gelmesi, aşılması, silinmesi zor bir gölge. Orhan Pamuk külliyatının ilk cildi Delta’da Edebiyatın klasikleşmiş adlarının külliyatlarını okurla tek ya da birkaç ciltte buluşturan Yapı Kredi Yayınları’nın Delta dizisi, Orhan Pamuk külliyatının ilk cildiyle okur önünde. Turgenyev’in edebiyatta kuşaklar arası ilişkileri işleyişe yepyeni bir boyut kazandıran romanı “Babalar ve Oğulları” adıyla da selamlayan “Babalar, Analar ve Oğullar” cildinde Orhan Pamuk’un aile ve kuşaklararası ilişkiler konularını Türkiye tarihi ile iç içe ele alan ilk iki romanı “Cevdet Bey ve Oğulları” ve “Sessiz Ev”in yanı sıra konunun bir ilk aşk deneyimi çerçevesinde Ba tıDoğu kültür tarihlerinin psikolojik kuyularına dek inen ve satış rekorları kıran son romanı “Kırmızı Saçlı Kadın” da yer alıyor. Ayrıca “Babalar, Analar ve Oğullar” cildi ilk iki romanın sonunda Pamuk’la yapılmış söyleşilerden daha önceki kitaplarında yer alan seçilmiş bölümlere de yer veriyor. Pamuk’un kendisine “Kırmızı Saçlı Kadın” çerçevesinde basında en çok sorulan sorulara verdi ği cevaplara ekledikleriyle oluşturduğu kapsamlı Sonsözsöyleşi ise cildin bir diğer dikkat çeken içeriği. BKM’nin düzenlediği “İstanbul Blue Night” festivali bu yıl 27 Temmuz Cuma günü ünlü gitar virtüözü Joe Satriani ile açılışını yapıyor. Satriani, Mart 2018’de yayımladığı yeni albümü “Beyond the Supernova”nın ardından çıktığı dünya turnesi kapsamında Küçükçiftlik Park’ta konser verecek. Satriani’ye Türk Heavy Metal Müziği’nin köklü temsilcisi Pentagram eşlik edecek. Festivalde ağustosta Oasis grubunun kurucularından Liam Gallagher ve İngiliz alternatif rock grubu Starsailor, eylülde ise Imagine Dragons sahne alacak. Documentarist’te ödüller verildi Documentarist 11. İstanbul Belgesel Günleri’nde Yeni Yetenek Ödülü “Sessizliğin Kardeşleri”ne verildi. “Hekim” adlı kısa belgesel ise Jüri Özel Ödülü’ne değer bulundu. Festival, bu akşamki kapanış töreniyle sona erecek. Ahmet Soner, Emine Emel Balcı, Didem Dayı ve Sedat Şahin’den oluşan jüri Yeni Yetenek Ödülü’nü Taylan Mintaş’ın aralarında özel bir işaret dili geliştirten iki kardeşi anlattığı “Sessizliğin Kardeşleri”ne verdi. Yavuz Üçer’in yönettiği, geçimini kağıt toplayarak sağlayan Suriyeli bir göçmen çocuğun hikâyesi “Hekim” ise Jüri Özel Ödülü’ne değer bulundu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle