28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA MASUM : OYLARIN İPTALİ ANAYASAYA AYKIRI Irak’ta 12 Mayıs’ta düzenlenen ve Şii dini lider Mukteda el Sadr liderliğindeki Sairun ittifakının birincilikle çıktığı seçim sonuçlarının bir kısmının meclis tarafından iptal edilmesine Cumhurbaşkanı Fuad Masum’dan itiraz yükseldi. Masum, kararın anayasaya aykırı olduğunu savundu. İlk kez elektronik oylamanın yapıldığı seçimlerde Kürt bölge leri ve Kerkük’te hile yapıldığı iddiaları dile getirilmiş, Türkmen Cephesi ile Kürdistan Yurtseverler Birliği arasında tansiyon yükselmişti. Irak meclisi de hafta başında seçim sonuçlarının yaklaşık yüzde 10’luk bir kısmının iptal edilip, elle sayılması yönünde karar vermişti. Öte yandan BM Irak Özel Temsilcisi Jan Kubis, Kerkük’teki durumun iyi olmadığını söyleyerek Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’ndan şikayetlere hızlı şekilde cevap verilmesi talebini dile getirdi. Cuma 1 Haziran 2018 Kim çekişmesiDRHİUAPASLBYMODALMİ’ELDALEAETNRİK dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 Moskova, Trump yönetiminin ağırlığını koyduğu Kore diplomasisine dahil olmak için harekete geçti. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Pyongyang’da Kim Jongun ile görüşürken Kuzey Kore liderinin sağ kolu ABD’de temaslarda bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile kadeh kaldırdı. Kuzey Kore lideri Kim Jongun ile ABD Başkanı Donald Trump’ın gelecek ay yapılması planlanan görüşmelerine ilişkin belirsizlik sürerken bölgedeki diplomasi trafiğine Moskova da dahil oldu. Kim’in sağ kolu Kim Yongchol, New York’ta ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile bir araya gelirken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da dün Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’daydı. ‘Oyuna dahil olmak istiyor’ Lavrov, mevkidaşı Ri Yong Ho ile görüşmesinin ardından Kim Jongun’la bir araya geldi. Lavrov’un Kuzey Kore liderini Moskova’ya davet ettiği gündeme yansıdı. Lavrov, Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımların kademeli olarak kaldırılması çağrısında da bulundu. Kuzey Kore’nin Pekin’in yanı sıra Moskova ile ittifaklığı biliniyor. Ancak son dönemde Kuzey ve Güney Kore arasındaki diyalog havasının, ABD ile Kim cephesinin yakınlaşmaya yönelik manevralarının Moskova’yı Pyongyang ile ilişkisini güçlendirme yönünde bir tutuma ittiği yorumlanıyor. İngiliz Telegraph gazetesine konuşan RusyaKuzey Kore uzmanı Prof. James Brown’a göre, “Rusya, şu anda bölgedeki diplomatik oyuna dahil olmak istiyor.” Diğer yandan New York’ta önceki gün akşam yemeğinde bir araya gelen Kuzey Koreli yetkili Kim Yongchol ve ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun, TrumpKim görüşmesi konusunda yaşanan belirsizliği sonlandırmak üzerine istişarelerde bulunduğu kaydedildi. Kim’den mektup var ABD Başkanı Trump da Kuzey Koreli heyetin bugün başkent Washington’a yapacağı ziyaret sırasında kendisine Kim Jongun tarafından yazılmış bir mektubu ileteceğini duyurdu. Trump, “Mektupta ne olacağını görmek için sabırsızlanıyorum” sözlerini kullandı. Tarihi zirvenin 12 Haziran’da Singapur’da yapılması kararlaştırılmış, Trump daha sonra görüşmeyi iptal ettiğini duyurmuş, daha sonra ise konuyu yeniden değerlendireceğini belirtmişti. Zirve için hazırlıkların devam ettiği de basına yansımıştı. Esad’dan SDG’ye rest Ukrayna Devlet Başkanı Paraşenko önceki gün Babçenko ile görüşürken objektiflere keyifli haliyle yansımıştı. Sahte suikast tepki topladı Ukrayna, Kremlin karşıtı Rus gazeteci Arkady Babçenko’nun Moskova tarafından öldürüldüğü iddiasını yayarak, suikast planını çökerttiği savunmasının ardından yoğun eleştiri altında. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), “kabul edilemez mizansen” olarak nitelendirdiği olay hakkında, “Babçenko hâlâ yaşıyor. Haber çok sevindirici. Ancak kasıtlı yanlış bilgiyle Ukraynalı yetkililer, kendilerinden gelen bilgilerin güvenilirliğine zarar vermiştir” açıklaması yaptı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da dün Kiev ziyareti öncesi, Ukrayna yönetimine, “Yaşanan güven kaybını yeniden kazanmak için olayı aydınlatın” çağrısında bulundu. Maduro’ya Küba desteği Küba’nın yeni Devlet Başka nı Miguel DiazCanel, göreve geldikten sonra ilk yurtdışı gezisini, ekonomik ve siyasi krizle boğuşan Venezüella’ya yaptı. Venezüella’da geçen ay yapılan tartışmalı seçimleri kazanan sosyalist cepheden Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yla görüşen DiazCanel, Caracas’la dayanışma mesajı verdi. DiazCanel, Venezüella halkına seslenerek “Karşılaştığınız zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, Küba’ya sonsuza dek güvenebilirsiniz” dedi. DiazCanel ile Maduro Nikaragua’da gerilim dinmiyor Orta Amerika ülkesi Nikaragua’da sosyal güvenlik reformlarına karşı nisan ayında başlayan gösteriler ve iç karışıklıkta bilanço ağırlaşıyor. Devlet Başkanı Daniel Ortega’nın istifasını talep eden, çoğunluğu gençlerden oluşan hükümet karşıtlarının önceki gün başkent Managua’da gerçekleştirdiği protestolara, ülkede 30 Mayıs’ta kutlanan “Anneler Günü” nedeniyle hayatını kaybedenlerin anneleri de katıldı. Polis ve göstericiler arasında yer yer çatışma yaşanırken en az 11 kişinin yaşamını yitirdiği, 20 kişinin de yaralandığı kaydedildi. 18 Nisan’dan bu yana süren gösterilerde şu anda kadar 98 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Ortega yanlıları da önceki gün sokaklardaydı. Managua’da binlerce destekçisine seslenen Ortega, “Nikaragua hepimize aittir” dedi. Suriye Devlet Başkanı toprak bütünlüğü vurgusu yaparken ‘ya müzakere ya da askeri operasyon’ diyerek ABD destekli güçlere gözdağı verdi Cihatçı örgütlere karşı mücadelede önemli mesafe kat edilmiş olmasına rağmen büyük güçler arasındaki mücadeleye sahne olmaya devam eden Suriye’nin Devlet Başkanı Beşşar Esad, ülkenin kuzeyindeki sorunu çözmek üzere Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile barış görüşmelerine hazır olduklarını ama askeri seçeneğin de gündemde olduğunu söyledi. Russia Today adlı yayın kuruluşuna konuşan Esad, Suriye’deki askeri duruma, ülkenin toprak bütünlüğüne ve dış güçlerin müdahalelerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. “ABD ve Türkiye’nin kukla güçleri nedeniyle” ülkede toprak bütünlüğü olmadığını savunan Suriye Devlet Başkanı, toplumun ise bölünmediği iddiasında bulundu. ‘En büyük sorun’ Toprak bütünlüğünün sağlanmaması konusunda Suriye’nin kuzeyine işaret eden Esad, Ankara’nın terör örgütü saydığı YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG için “ülkedeki en büyük sorun” ifadelerini kullandı. Esad’a göre, “Başta desteklediği ılımlı muhalifler İslamcı çıkan ABD, SDG kartını öne sürdü.” SDG’nin çoğunluğunun Suriyelilerden oluştuğunu söyleyen Esad, bu örgütle ilk seçeneğin müzakere olduğunu kaydetti. ABD desteğiyle Suriye’nin kuzeyinde, petrol zengini stratejik bölgeler de dahil belli bir alan hâkimiyetine sahip SDG, AnkaraWashington hattının da en önemli gerilim kaynaklarından biri. çSöDzGü:mAsdkeeğriil seçenek “Bu yöntem işlemezse bu bölgeleri güç kullanarak özgürleştirme yoluna başvuracağız” ifadelerini kullandı. Esad’ın sözlerinin gündeme Deyr ez Zor bölgesinde SDG ile birlikte ABD güçleri de konuşlu. yansımasının ardından ise SDG’den yapılan açıklamada, askeri seçene LİEBERMAN’DAN ğin çözüm olmadığı vurgusuyla müzakerelere yeşil ışık yakan bir ses yükseldi. MOSKOVA ÇIKARMASI TSK öncülüğünde Afrin harekâtı öncesinde Rusya’nın da baskısıyla bölgenin hâkimiyetinin SDG’den İsrail, İran’ın Suriye’deki askeri varlığına karşı askeri hamlele Şam’a devredilmesi gündeme gelmiş rinin yanı sıra diplomatik adımlarını ancak anlaşma sağlanamamıştı. da sürdürüyor. İsrail Savunma Baka ‘Kötü laf sahibinindir...’ nı Avigdor Lieberman, Şam’ın yakın müttefiki Rusya’nın Savunma Bakanı Şam’ın İsrail ile en ciddi sorun Sergey Şoygu ile Suriye’nin güney başlıklarından biri olan İran’ın Su batısındaki duruma ilişkin görüşme riye’deki varlığı da röportajda lerde bulunmak üzere Moskova’yı zi kğEdcSo“dnkNülıuuueısımnşağn“eğ.rmdhdiüTuadysaa’ndiarnöaesyuınekuy’iğsvdmlulihıoaasüesnlprraanlyeıİuıak’v,”ronıEnlunayrassdonsnanöaalılzadnssoızkrceuarlaiİrrbaiarnrllaiıksalıensrkdieanryiinddı.aSkyEgBaseaüübainnydduiüIRalrköaetiybdednakataölcad’çtrıkln’ieigeıy.ğiketıGıiyeoetltaoi.npŞeTaremapseyyİnMshblTyloöeerıoeaiaannnşrorlytğnitıes.’ssrAeilntrıkaıRvirziviingomlleuliRemdyıvüvğsşiHeau’açeıitİlsbnil’siiksbnzerarivaabeibrınalsneispiruundiınerklnslrseiilkeasyarıaonnkıeryyhrçndleaaruer’öıaanarnnrzıinu nız siz de öyle me eğiliminde oldu sinizdir” şeklin ğu iddia edildi. de yanıt verdi. AİHM, Litvanya ve Romanya’yı CIA’nın ‘kara deliklerine’ göz yummakla suçladı ‘İşkenceye ortak oldunuz’ ABD’nin 11 Eylül saldırılarının ardından Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü’yle (CIA) “terörle savaş” adı altında yaşlı kıtada da kurduğu yasadışı “gözaltı merkezleri” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) gündeminde kalmayı sürdürüyor. AİHM, El Kaide ile bağlantılı oldukları iddiasıyla CIA tarafından yakalanan Filistinli Ebu Zubeyde ve Suudi Abdülrahim el Naşiri’nin CIA’nın “kara delik” olarak da adlan dırılan “merkezlerinde” sorgularda işkenceye uğradıkları şikâyetini karara bağladı. 1t0a0zmbiinnaAt vro Ebu Zubeyde’nin CIA’nın Litvanya’daki “merkezinde”, El Naşiri’nin ise Romanya’dakinde işkenceye uğradığı iddiasına mahkemece destek verildi. Bu çerçevede bu iki ülkenin “gözaltı merkezlerindeki kö tü muameleye göz yumarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlâl ettiği” vurgulandı. Her iki ülkenin davacıya 100 bin Avro tazminat ödemesine hükmedildi. Romanya’nın 20032005, Litvanya’nın ise 20052006 yıllarında söz konusu merkezlere ev sahipliği yaptığı belirtiliyor. Öte yandan Ebu Zubeyde ile El Naşiri’nin halen ABD’nin Guantanamo hapishanesinde tutulduğuna da dikkat çekiliyor. AİHM daha önce de Polonya’ya yönelik benzer bir karara varmıştı. Roma’da U dönüşü Cumhurbaşkanı Mattarella hükümet kurma görevini yeniden aşırı sağ Lig ile popülist 5 Yıldız Hareketi koalisyonuna verdi. İtalya’da 4 Mart’taki seçimlerden sonra yaşanan siyasi krizde bir kez daha “hükümet uzlaşısı” çıktı. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, hükümet kurma görevini yeniden aşırı sağ Lig ile popülist 5 Yıldız Hareketi koalisyonuna verdi. Seçimlerde sandıktan aşırı sağcı ittifak çıkarken uzun pazarlıklar sonrasında Mattarella hükümet kurma görevini bu çerçevede Lig ile 5 Yıldız Hareketi’ne verdiğini duyurmuştu. Ancak bu cep henin Avro karşıtlığıyla bilinen Pablo Savona’yı ekonomi bakanı olarak aday göstermesine Cumhurbaşkanı Mattarella tarafından geçen hafta veto gelmişti. Ardından Mattarella teknokrat hükümet kurması için eski IMF Mali İşler Direktörü, Türkiye masası şefi Carlo Cottarelli’yi görevlendirmişti. Ancak Cotterelli, güvenoyu alamayacağı gerekçesiyle dün görevi iade etti. “Siyasi hükümet, yeniden seçimlere gidilme si zorunluluğunu da ortadan kaldırarak belirsizliğin sürmesini engelleyeceği gerekçesiyle ülke için çok daha iyi bir tercih” dedi. Sonrasında ise hükümet kurma görevi yeniden 5 Yıldız HareketiLig’e döndü. Hükümetin ilk müzarelerde olduğu gibi hukuk profesörü Giuseppe Conte liderliğinde oluşturulacağı, ekonomi bakanlığına ise bu kez Avro karşıtı olmayan bir ismin aday gösterildiği duyuruldu. Yalandan kim ölmüş Ukrayna başkenti Kiev’de bir gece önce kurşunlandığı fotoğrafı eşliğinde ölümü açıklanan Rusya vatandaşı muhalif gazeteci Arkadiy Babçenko’nun ertesi günü ‘dirilip’ kameralar karşısına geçmesi posttruth (hakikat sonrası) âlemin sakinlerini şoke etti. Ukrayna istihbaratı SBU, Rusya güvenlik servisi FSB’nin suikast komplosunu ortaya çıkartmak için gazetecinin ölümünü sahnelediği izahatı getirirken, ailesini önceden haberdar ettiklerini duyurdu. Babçenko’nun ise ‘iki gündür cehennemi yaşattığı için özür dilemesi’, eşinin neyi ne kadar bildiğine dair sorular yaratırken, sosyal medyada en çok şu tepki yayıldı: “Yalancıktan ölen gazeteci Babçenko daha sonra öfkeli karısı tarafından öldürüldü.” HHH Boş yere ‘yalandan kim ölmüş’ demediğimizin ispatı olan bu vaka, ‘hakikat sonrası’ evrendeki son tiyatro. Rus meslektaşlarının Kemenovo’da çoluk çocuk yanarken verdiği insanlık dışı tepkileriyle tanınan Babçenko’yu şahsen tanıyan kimilerinin üzüntü ve öfkesi şoka dönüştü elbette. Neyse ki bir gazeteciye yönelik suikastın gayet politik bir mevzu olduğunun ayırdındakiler sorgu suale başladı. SBU’nun ‘ölüm sahneleme’ izahatı ‘FSB’nin suikastın arkasında olduğunun ıspatlanması ve sorumluları yakalamak’. SBU, iki aydır süren operasyonda FSB’nin Babçenko’yu öldürtmek için 40 bin dolara tuttuğu Ukraynalı savaş gazisi tetikçiyi ihbar sayesinde bulmuş. Tetikçiden kendisini kiralayanı da... Haliyle, ‘madem buldunuz, niçin Babçenko’yu yalancıktan öldürtüp kanlar içinde fotoğrafını yayımladınız’ sorusu düştü. Bu yolla hangi kanıt sağlandı? Yanıtı yok. Tıpkı tetikçiye internette tonlarca fotoğrafı bulunan 41 yaşındaki Babçenko’nun 25 sene önceki fotoğrafının verilmesi gibi. Buna, Babçenko’nun kanlı fotoğrafının eski Sovyet coğrafyasındaki Amerikan şirketlerine danışmanlık eden Washington merkezli bir şirketin eski bir gazeteci olan Ukraynalı çalışanınca yayılması ekleniyor. HHH Yaşananlar insanda ‘false flag’, yani yanıltma operasyonlarının planlayıcılarının ya artık iyice ‘ahmaklaştığı’, ya ahalinin ‘akıllanıp bunları yutmadığı’ yahut her ikisinin söz konusu olduğu kanaati uyandırıyor. Pek çok basın kuruluşu ve gazeteci utanıp okur ve takipçilerinden özür dilerken, posttruth âlemde dördüncü şık Putin’in tüm dünyayı ‘trollediği’. Buna en fazla Britanya hükümet medyası hizmet ediyor. Nitekim, Rusya’ya yönelik en son Skripal komplosunu olgulara dayalı yazılarıyla aydınlatmış Britanya’nın eski büyükelçisi Craig Murray’e Babçenko vakasıyla şu tepkiyi verdirtmeyi başarmışlar: “Boris (JohnsonBritanya Dışişleri Bakanı) buzdolabımı çalmasın diye kafama kitap koydum. Buzdolabı hâlâ burda, demek ki planım işe yaradı ve Boris suçlu.” HHH Elbette zamanlama ve çerçeveyi sorgulamak lazım: n Rusya, Dünya Kupası’na ev sahipliğine hazırlanırken, ölümcül düzeyde sinir gazıyla zehirlenip mucize eseri kurtulmuş eski ajan Skripal ve kızının vakasındaki gizem sürerken, ‘Rusya bir başka muhalif gazeteciyi öldürdü’ başlıkları zuhur etti. n Bunları atanlar 2014 darbesiyle neofaşistlerin iktidar kılındığı Ukrayna’da son dört senede öldürülmüş en az 12 gazeteci ile hiç ilgilenmediler. Onlar Kiev darbesi ve kardeş kanı akmasına itiraz edenlerdi. n 2014 Meydan katliamının arkasında aşırı sağcı ‘kiralık güçlerin’ bulunduğuna dair belgeseller Batı medyasında yer bulmadı. n ABD son dönemde Ukrayna lideri Paraşenko’nun “Tanrının yardımıyla dünyanın en etkilisini kurduk” dediği Ukrayna ordusunu Javelin’ler dahil ağır silahlarla donattı. ABD’li subaylar neofaşist Azov birliklerini ziyaret etti. n Kiev, Donbas’taki özerk yönetimlere saldırıyı yoğunlaştırırken bundan AGİT bile payını alıyor. n Donbas’a özerklik içeren Minsk anlaşmaları uygulanamazken, Putin, Merkel dahil bir dizi liderle görüşmeler halinde. HHH 2016 Aralık’ında posttruth moda olduğunda ‘demagoji ve manipülasyonun suyu mu çıktı’ diye yazmıştım. En hayırlısı posttruth evrenden çıkmak. Bunun için nedensonuç ilişkileri, kanıtlar ve olgular, söylemler ve eylemler arasındaki tutarlılığa bakmak, politik bilinç geliştirmek gerekiyor. Yoksa ‘yalandan daha çok insan ölecek’. Burkaya yasak Danimarka, burka ve peçe gibi yüzü tü müyle örten giysilerin kamusal alanda kullanımının yasaklanmasına karar verdi. Parlamentoda dün yapılan oylamada 30 “hayır”a karşılık 75 “evet” çıktı. 1 Ağustos’tan itibaren kararın uygulanacağı, yasağı çiğneyenlerin ilk seferinde yaklaşık 160 dolar para cezasına çarptırılacağı, yinelenmesi halinde bunun artacağı belirtiliyor. Fransa da daha önce benzer bir kararı kabul etmişti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle