21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 29 Mayıs 2018 8 24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor T ürk Lirası’nın ABD Doları karşısında son iki haftada yaşadığı büyük değer kaybı, seçmen eğilimlerini iktidar aleyhinde etkiledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı, AKP ve MHP’ye verilen destek son iki haftada kritik oranlarda düştü. İstanbul Ekonomi Araştırma’nın önceki gün paylaştığı kamuoyu yoklaması sonuçlarına göre, cumhurbaşkanı seçiminin birinci turunda oyunu Erdoğan’a vereceğini belirtenlerin oranı 16 Mayıs’ta ölçülen yüzde 47.79 seviyesinden yüzde 44.02’ye indi. Bu sonuca göre cumhurbaşkanı seçimi 8 Temmuz’daki ikinci tura kalıyor. Erdoğan’ın 8 Temmuz’a yüzde 44 ile gittiği varsayıldığında rakibinin kazanma şansı beliriyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın, ilk turda alacağı oyun üzerine, kendisine seçimi kazandırabilecek oranda yeni oyu ikinci turda eklemesi pek kolay değil. İstanbul Ekonomi Araştırma, Erdoğan’ın oy oranını 25 Nisan’da yüzde 48.6, Mayıs’ta ise yüzde 47.65 olarak ölçmüştü. O tarihlerde Erdoğan’ın oyu ilk turda seçimi kazanmaya yakın bir seviyede tutunmuş gibi görünüyordu; ta ki 14 Mayıs’ta Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği söyleşiye ve aynı gün uluslararası fon yöneticileriyle yaptığı kapalı toplantıya kadar... Uluslararası finans piyasasının aktörleri, Erdoğan’ın söylediklerinden, onun başkanlığındaki bir Türkiye’de bağımsız bir merkez bankasının olamayacağı, faiz politikalarının Erdoğan tarafından belirleneceği, faiz denetiminin tam anlamıyla siyasallaşacağı ve Türkiye’nin yatırıma uygun ülke olma vasfını tamamen yitireceği sonucunu çıkardılar. Erdoğan, yatırımcıların kendisine duyduğu güveni böyle bitirdi ve TL’den kaçış bunun neticesi oldu. Mamafih Erdoğan’ın 10 gün içinde ölçülen yüzde 3.7 seviyesindeki önemli oy kaybının kalıcı mı yoksa konjonktürel mi olduğunu görmek için İstanbul Ekonomi Araştırma’nın önümüzdeki bir hafta içinde tekrarlayacağı kamuoyu yoklamasının sonucunu beklemek gerekecek. Erdoğan’ın oyundaki düşüş, TL’de yaşanan ani değer kaybının seçmende yol açtığı bir paniğin neticesi olabileceği gibi, siyasi maliyeti ağır, gerçek bir kırılma da olabilir. İstanbul Ekonomi Araştırma’nın kamuoyu yoklaması 2326 Mayıs tarihlerinde 12 coğrafi bölgede 1500 deneğin katılımıyla “online” olarak düzenlendi. Araştırmada 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri baz alındı ve deneklerin yanıtları, siyasi, coğrafi, yaş ve eğitim durumlarına göre kalibrasyona tabi tutuldu. Yanılma payı artı/eksi iki buçuk. Şirketin bu yazıda zikrettiğimiz önceki araştırmalarında da aynı yöntem uygulanmış. 26 Mayıs tarihli araştırmanın gösterdiği diğer önemli bir sonuç, “Cumhur İttifakı”nın ilk kez yüzde 45’in altında gözükmesi... AKPMHP ortaklığının oyu 25 Nisan’da yüzde 53.1 iken, 6 Mayıs’ta yüzde 47.84’e düşmüş, 16 Mayıs’ta da yüzde 48.8 olarak ölçülmüş... 26 Mayıs’ta ise yüzde 44.5’e inmiş Cumhur İttifakı. Araştırma, MHP’nin eridiğini gösteriyor. MHP oyları 6 Mayıs’ta yüzde 5.4 seviyesinde iken bu oran 26 Mayıs’ta yüzde 3.8’e gerilemiş. MHP’den İYİ Parti’ye doğru bir oy göçü yaşanıyor. Ayrıca, İYİ Parti’nin İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde orta sınıf AKP seçmeninden oy almaya başladığı da görülüyor. AKP’nin şehirli orta sınıfında, ekonominin durumundan ve Erdoğan’ın duruşundan rahatsızlık arttıkça İYİ Parti’ye oy geçişleri meydana geliyor. Velhasıl, Cumhur İttifakı’ndaki kaybın en önemli iki nedeninden biri İYİ Parti, diğeri de ekonomideki kötü gidişat. Merkez sağda bir alternatifin şekillenmeye başlaması etkisini şimdiden hissettiriyor. CHP, İYİ Parti ve SP’den oluşan “Millet İttifakı” ise yükselme trendinde: 25 Nisan’da yüzde 34. 6 Mayıs’ta yüzde 36, 16 Mayıs’ta yüzde 37, 26 Mayıs’ta da yüzde 40.5 olarak tespit edilmiş. CHP oyları artıyor: 16 Mayıs’ta yüzde 19.16 iken 26 Mayıs’ta yüzde 22.7 olmuş. İYİ Parti de öyle; 10 gün arayla yüzde 14.21 ve 15.7 sonucu alınmış. Saadet’e destek aynı tarihlerde yüzde 2.69 ve 2.5 olarak kayda geçmiş. Deneklere “Bu pazar seçim olsa hangi ittifak ya da partiye oy verirsiniz” diye sorulunca HDP’nin oyu yüzde 13.5 olarak görünüyor. Sorudaki “ittifak” sözcüğü düşürülüp yalnızca “Hangi partiye oy verirsiniz” diye sorulduğunda HDP’nin oyu yüzde 12.1’e düşüyor. Aradaki fark şundan kaynaklanıyor: İçinde MHP var diye tepkili olup bu Cumhur İttifakı’na oy vermek istemeyen yüzde 1.5 civarında Kürt AKP seçmeni var. Kendilerine “ittifak” sorusu sorulunca “HDP” diyorlar, “parti” sorusu sorulunca da “AKP”... 24 Haziran’ın anahtar partisi HDP’nin anahtarı da işte bu Kürtler. Sonunda ne diyeceklerini 24 Haziran’da göreceğiz. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Türkiye’deki iki rehabilitasyon (R) tipi Menemen’decezaevinden biri olan Menemen’de şu an iki siyasi mahpus var. 20 Nisan’da başladıkları açlık grevini, R tipi işkence25Mayıs’tabitirdiler 2 Menemen R Tipi Cezaevi, hasta mahpusların toplama kampına dönüşmüş durumda. Cezaevinin, fiziki ve psikolojik açıdan ağır hasta konumundaki mahpusların tedavi edilmesi amacıyla açıldığı söylense de kurumdaki 4 siyasi mahpus, kö tü muamele ve tek başına tutuldukları koşulların zorluğu nedeniyle açlık grevi yaptılar. Eylem nedeniyle, tecrit sona ermiş de olsa, birbirlerine bakamayacak İnsan hakkı savunucuları, hasta tutukluların seslerini duyurabilmek için birçok kez eylem yaptı. Avukat Tuncer, 17 Mayıs’ta İHD’de yapılan basın toplantısında, Menemen R Tipi Hapishanesi’ndeki insanlık dışı uygulamaları basınla paylaşarak iki tutuklunun açlık grevinde olduğunu açıklamıştı. iki ağır hasta bir araya bir demlikte su ısıtarak, yaralarını po vi yaptığını, taleplerinin de arkadaşla HİLAL KÖSE getirildi. Diğer iki mah şetlerle sararak banyo yapmaya çalışpus ise başka cezaevleri tığını, cezaevi idaresinin, adli kadın rının kendilerine bakabileceği hapishanelere sevk edilmek olduğuna dikkat ne sevk edildi. Buradaki mahpuslarla selamlaşmasını bile ya çekti. Cezaevi idaresinin ise iki mahpu adli mahpusların durumu ise sivil top sakladığını anlattı. su sevk ettiğini, kendilerine dahi baka lum örgütleriyle ya da derneklerle iletişime geçemedikleri için bilinmiyor. İki İki hasta yan yana mayan iki hasta mahpusu ise aynı hücreye koyduğunu belirten Tuncer, “Bu eli olmayan ve tek başına tutulan hasta Ahmet Hani, 14 yaşındayken uygulama kabul edilemez. Ergin’in elle hükümlü Ergin Aktaş’ın, AİHM’ye yap Rojava’da IŞİD’liler tarafından vurula ri yok. Ahmet, felçli. Birbirlerine nasıl tığı başvuruya verilen hükümet yanı rak yaralandığı için felç oldu. Şu an baksınlar?” diye sordu. tında ise “Başvurucunun bulunduğu or da tekerlekli sandalyeye bağlı. İzmir Tuncer, AHİM’ye sunduğu dilekçede tam mahpus olmanın taşıdığı sıkıntının Didim’de yurtdışına kaçma iddiasıy ise Aktaş’ın cezaevi koşullarını şöyle ötesine geçmemektedir” denildi. la yakalandı. Bugün, 18 yaşında. ‘PYD anlattı: “Ergin’in KOAH hastalığı orada Açlık grevi sonrası sevk kurucusu ve yöneticisi olmak’tan yargılanıyor. Menemen’de 7 metrekare daha ilerledi. Çünkü sadece 1 saat havalandırmaya çıkarılıyor ve hücresi ha Menemen’de iki yıl öncesine kadar lik bir hücrede tek başına tutuldu. Kü vasız, çamaşırlarını da hücrede kurut sadece adli mahpuslar vardı. Kuruma çücük alanda sandalyeden yatağına ge tuğu için hücre sürekli nemli ve rutu iki yıl önce ilk getirilen siyasi mahpus çerken veya yataktan sandalyeye geçer betli. Hükümet tutanaklarında nasıl ye Ergin Aktaş oldu. Sonra Sibel Çapraz, ken çoğu kez yere düşüyordu. Uzun sü mek yediği, tuvalet ve banyo ihtiyacını Özal Korkmaz, Ahmet reli yatmaktan vücu nasıl karşıladığı, hücresinin temizliği Hani, Dicle Bozan ve dunda yaralar oluştu. ni nasıl yaptığı, çamaşırlarını olmayan Yusuf Bulut getirildiler. Açlık grevi sonrası 25 elleriye nasıl yıkadığı yazılı değil. Dos Sibel Çapraz, Bakırköy Mayıs’ta Ergin Aktaş’ın yası nedeniyle düşmanca bir tavır gö Kadın Cezaevi’ne sevk yanına konuldu. Ergin rüyor. Görevliler hakaret ve tehditler edildikten sonra tahli Aktaş’ın kollarından le, aşağılayarak iş yapıyorlar. Kurumda ye edildi. Özal’ın da ce biri bilekten kesik, di yalnızca üç sağlık görevlisi var. Daha zasının infazı tamam ğer kolu da dirsekten önce tek başına tutulmadığı halde teda landığı için serbest bı kesik. Daha önce kaldı vi merkezi gibi gösterilen bu cezaevin rakıldı. Yusuf Bulut, 68 ğı Erzurum, Ümraniye, de nasıl tek başına tutuldu? Kantinden yaşında, bağırsak kan Metris, Silivri hapisha diğer mahpusların rahatlıkla satın ala seri. Ağır psikolojik sorunları var. Kanserden Dicle Bozan nelerinde, yanında baş bildiği radyo kendisine verilmedi. Yaka mahpuslar da vardı. zı yazarken rahat ettiği mürekkepli ka kaynaklı zaman zaman Menemen’de iki yıl bo lemi almak için zorluk yaşadı. İdare ta yatalak durumuna düşüyor. Uzun süre yunca tek başına kaldı. Adli Tıp Kuru rafından verilen bağcıklı ayyakkabısı, tek kişilik hücrede tutuldu. Açlık gre mu, sonuncusu Ocak 2018 olmak üze hastaneye gidememesine neden oldu. vi sonrası Isparta’ya sevk edildi. Dicle re, dört kez ‘tek başına kalamaz’ rapo Görevliler ellerinin olmadığını görer gö Bozan, Nisan 2017’de Tunceli’de yara ru verdi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis re, bağcıkları kendisinin açmasını iste lı olarak yakalanarak Elazığ Cezaevi’ne cezası gerekçe gösterilerek infazı dur diler. Sonra da kendisi tedavi olmak is konuldu. Bir bacağı kesik. Diğer ba durulmadı. Avukatları pek çok kez suç temedi diye tutanaklar tuttular... ” cağında şarapnel parçaları var, bağırsakları vücudunun dışında. Elazığ’dan duyurusunda bulundu. Anayasa Mahkemesi, 21 Eylül 2016’da kötü muame ‘Sorunu çözdük’ Menemen’e ameliyat olması için geti le olmadığını belirterek başvuruyu red Aktaş’ın AİHM’deki dosyasına Adalet rilmişti. Tek bir kez götürüldüğü İz detti. Aktaş da avukatları aracılığıyla Bakanlığı’ndan gönderilen yanıtta ise mir Devlet Hastanesi’ndeki doktorla 100 bin Euro manevi tazminat talebiy Aktaş’ın 26 Nisan 2016’da Menemen’e rın, 3 ay içinde ameliyat olması gerek le insanlık dışı muamele ve işkenceye sevk edildiği belirtildi. R tipi cezaevle tiğini söylemesine karşın bir yılı aşkın maruz bırakıldığını belirterek, Avrupa rinde kendilerine bakamayan mahpus bir süre geride kaldı. Bozan açlık gre İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. ların beslenme ve giyinme ihtiyaçla vi sonrası, ameliyat olamadan tekrar Aktaş’ın avukatı Gülizar Tuncer, 4 rının görevliler tarafından karşılandı Elazığ’a götürüldü. Bozan, avukatları siyasi mahpusun tek başına yaşamala ğı, acil yardım düğmeleri sayesinde acil na, Menemen’de, temizliğini ve pan rının olanağı yokken tek kişilik hücre ihtiyaçlarının karşılandığı ifade edildi. sumanını tek başına yaptığını, küçük lerde tutulmaları nedeniyle açlık gre Ancak Aktaş’ın personel yardımını red Protez tartışması... M enemen R Tipi Cezaevi’ndeki bir hücrede tutulan Ergin Aktaş’ın kollarından biri bilekten, diğer kolu da dirsekten kesik. Adalet Bakanlığı’dan AİHM’ye gönderilen yanıtta Aktaş’ın “ısrarla protezi reddettiği” savunuldu. Aktaş’ın avukatı Gülizar Tuncer, hükümetin yanıtını gazetemize şöyle değerlendirdi: “Protezi kendisi defalarca dilekçeyle talep etti. Kendisine önerilen protez hiçbir işe yaramayacak maddeden yapılmış olmasaydı reddetmezdi. Verdikleri hayatını daha da zorlaştıracak çünkü... Ergin, Menemen’e getirildikten sonra aylarca açık görüş yasağına maruz Ergin Aktaş kaldı. Telefonla bile aylarca ailesiyle görüşemedi. Görevli yardımını reddediyor çünkü hücresini temizlemeye gelen kişi, pis su dolu kovayla hücreyi daha pis bir duruma sokuyor. Ergin, pis ve kameraların olduğu bir yerde her türlü azarı işiteceği görevliye yalvarmak yerine soğuk suyla banyo yapmaya çalışıyor. Vücudunu temizleyemediği için mantar oluyor. Cumhurbaşkanı affının bir iç hukuk yolu olması da mümkün değil. Son iki Cumhurbaşkanı’nın, Ergin’le benzer durumdaki bir siyasi mahpusun cezasını kaldırdığına dair bir örnek gösteremediler” dedi. dettiği ifade edilerek, “Bu konuda bizim yapabileceğimiz bir şey yoktur. Başvurucu, protezi reddetmiştir. Sorunları derhal çözülmektedir. Örneğin tuvalet alafranga yapılmıştır. Musluklar aç kapa haline getirilmiş, tıkanan tuvaletin yemek artıklarından dolayı bu hale geldiği anlaşılmış ve sorun çözülmüştür. Ortam, mahpus olmanın taşıdığı sıkıntının ötesine geçmemektedir. Başvurucu polis karakoluna bomba atarken yaralanmış olup en başından itibaren tıbbi bakım sağlanmıştır” denildi. Hiçbir kötü muamelenin olmadığı, hastane randevularına kendisinin gitmediği, yasa gereği tek başına tutulduğu ifade edilen yanıtta, Aktaş’ın mahkum olduğu günden bugüne Cumhurbaşkanı’nın 19 mahkumun cezasını kaldırdığı, bu yolun da etkili bir hukuk yolu olduğu, 2014 yılında Aktaş için Cumhurbaşkanlığı affının koşullarının olmadığına karar verildiği kaydedildi. Yanıtta şu ifade yer aldı: “Başvurucunun yardımcı personelin desteğini kabul etmemesinin yarattığı sıkıntının sorumluluğunu devlete yüklemek, devlet üzerine aşırı yüklenmek anlamına gelecektir.” YARIN: ANNEKIZI AYIRAN DUVAR Suruç katliamının 5. duruşması bugün Hilvan’da ‘Sorumlular yargılansın’ Kobani’ye oyuncak götürmek ve çocuk parkı yapmak isteyen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 33 gencin Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te IŞİD’in canlı bomba saldırısının ardından katledilmesine ilişkin görülen davanın 5. duruşması bugün Urfa’nın Hilvan ilçesinde görülecek. Dava öncesi Suruç Aileleri İnsiyatifi üyeleri dün Kadıköy Belediye Binası önünde bir araya geldi. Açıklamaya HDP İstanbul milletvekili adayları Musa Piroğlu ve Emre Sarıgül, DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Limterİş Genel Başkanı Kamber Saygılı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Başkanı Pınar Türk ve ESP üyeleri, Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu ile Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) üyeleri de destek verdi. SGDF üyesi Tanya Kara, adalet mücadelelerinin 34 aydır sürdüğünü anımsatarak “Yaralanan tanıklarımız tutuklanıyor. Suruç’u yaşayanlar bugün cezaevinde. Suruç en kanlı gençlik katliamıdır. Başta Suruç olmak üzere bütün katliamların takipçisi olacağız, mücadelemize devam edeceğiz” dedi. Açıklamanın ardından grup, bugün görülecek davayı takip etmek için Urfa’ya doğru yola çıktı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Safitürk suikastı davasında 2 tahliye Mardin’in Derik ilçesi Kaymakamı ve kayyım olarak atandığı Derik Belediyesi’nde başkan vekili olarak görev yapan Muhammed Fatih Safitürk’ün 10 Kasım 2016’da makamında bombalı saldırıyla şehit edilmesine ilişkin davanın 9’uncu duruşması yapıldı. Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 15 sanıklı davada mahkeme tutuklu sanıklar Ahmet Deniz ve Fikret Deniz hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle