Katalog

Konutta hızlı satış DOLAR KONUTDER Başkanı Altan Elmas, konut kampanyasındaki üçte bir konuttan 3 milyar liraya yakın EKONOMİ gelireldeedildiğinisöyledi. 4.6020 12 kuruş AVRO 5.3500 15.4 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 17.41 0.07 puan 106.525 3.325 puan 1287.69 38.08 lira 191.95 5.93 kuruş EDİTÖR: GAMZE BAL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Salı 29 Mayıs 2018 Londra AYARLI MESAJ Uluslararası arenada güven kazanmak üzere yola çıkan Çetin Merkez, bu adımla bağımsız hareket edebildiğine kaya, bir yandan inandırıcı olmak bir yandan dikiş tutmayan dair bir işaret verirken liranın günlük kazancı yüzde kuru dizginlemek üzere sadeleşmeyi tamamladığını açıkladı. 3’ü aştı. 10 yıllık gösterge faizi de 50 baz puan düştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra’da pimini çektiği bombanın tahribatını azaltmak ve uluslararası piyasada güven kazanmak üzere yola çıkan ekonomi yönetimi, gitmeden elini güçlendirdi. Merkez Bankası (TCMB) para politikası bileşiminde sadeleşme sürecinin tamamlanmasına karar verdiğini, bir hafta vadeli repo faizinin 1 Haziran itibarıyla TCMB politika faizi olarak mevcut yüzde 16.50’ye eşitleneceğini açıkladı. TCMB’nin sadeleşmenin tamamlanmasına karar verdiğini açıklamasıyla TL’nin günlük kazancı yüzde 3’ü aştı, 10 yıllık göstergede düşüş 50 baz panın üzerinde oldu. Bu adım uzun süredir uygulanan ve yatırımcıların eleştirdiği alışılagelmişin dışındaki para politikası çerçevesinin de sona ermesi anlamına geliyor. TCMB’nin hem gerektiğinde ek sıkılaşma için kendine alan açması hem de normal politika araçlarına dönerek öngörülebilirliği artırıyor olması nın etkisiyle TL’nin bugün dolar karşısındaki değer kazancı bir ara yüzde 3.3’e ulaşırken, 10 yıllık tahvil faizinde Büeklei.m. edikleri İş dünyası ve bankacılara E Ş güven mesajığbhrykzdghnodyrdBlmrdig1bklüknızaıeiluieaaaaöaae6eiaaaiaskannaşBZMEasçrnrntknnffln.dtptrbdg1ufdim5attaarkaeikeobdüakaaoaaelüaae9d2relmk0drniomrikaanrıalllşamşnpkknnı.0vze,iıaiknk5üşnğsaalyatkdoifdila1bfmaieatpeeıohıd0(lnaüşdüaokdıe’ofı0unGyrnztfimnr.fiilkşiıoazr5amaeyeloçtagadzekpıLııuansdsyeslip7anlliinüoıliioyPzciıaafkbznleıü.ısoyşlpoSnanabargr)siaagoTaçuzoftao1nmleeeaekfpüaraeişrereldeCrnsra.pn5ylarakazlliiırrnaakaaaeibmazMldvrsfo.ückçe.zamnney0mpaadıiıoieea1cziolirnlfBaısı,udıfrtvşraia8arno.oidpyuheaaeamuitb.lıpna1üo0caunasnyualaıli,zfruldaitadtnaaieBOÜLYlCkrkaosÜvıhoAyransrbrülKmeyıauıaYnleoŞdnTdeıvŞMü,yğnmyvğnuiAöidaıneakdrmiakıoeoaimeŞşainilasşansruhfersmamrikşrdşkCgykaühddmae.dkenalöiıiaibnnöumzüiAyroaıiekZiefeçnmhenlülyhaidmrzLateadzkriirdbegüyemnröaoüdBgıbnilnn’seershmaiaia“teplünölnkinmeiaeuievladohotrn,uğllTeyüfeeiehrdıneaçbtrbhaianorküıal2drolemidctmiaazbralmrizleaüruykldarl0iiaüsreçeilkasklaimmlalkydreüıçkfsrdiYıe’oaeşnğdyooğkykşyaşiedıezütibşuıisLaznvevooıbuiküniaznlnşidsntne,damnii’cieresiatriyorternrboayae‘gnbeadekğıau.Baneirsrlkerreamiea.mseiiumkiDdrımçesaiıub2dlrcyemrndDtbıkm.yrtııniEyeMüer0niibieeikennduoedusrnosyor,dckşeldt’ıabtnidsenedtalmndlinmşıilüereaaldyzkşyleiylaiirdrooiibnireesrakğlyralmzeıbkülerMğieaağbIaaeiiğmiakrçpioMiez,ekfyynmkfneaibşdıiaşieaaknanırIlsızpisdlaaşlhiFitMnrreikınlnra”aiaadüinyend,izıdraagukbd’.knnklkclFkaşçrıaüadadknıelenezöüblasücnaaıleuçıeerkbyaklaısnu,kznükpaaryyaatfğırlrbrmliakng’lıüeoeaıünaarslroeçııiınıkzBiaprlplneedeni,rlklmaaneevrbadazleitsa.dıadçlrektaıt.yeodkatrsurauaşeüir,vaakaırıazbodybheeçonoalliuaenaarrksdÇvmrpııddcdaeekaibİyokrkeaıBşiMertssı,tlilpslaaiİikradeMTeareaatilsmndoieatretaleziirrBsnondytealaeiükkrğhÇnaidadkpaeeakhbvBŞarbtsionamnbleiuölapalnmşeiaiiiainybeyaprtbumlnyibsyöğıicneaeeimaşdonaapaloıuanlaauneıabtmtmcn’kşm’riğslatlnkmldcşsknaeieıaeLŞŞıgal’avrtyaeeiedaaııirğlayiklaoeii,stpdenmldiasçak,nmkaeiyıarlnı’öpyleienlrğpidtşumtaiamaknnBdvayioYşgentadeoiyvsyzbyiatepear.aLkseaüeleılpusaeıauiyaatikteişllrors,lÇöntpıdlsılandngöikırödlainarcösyaşmvuıneak.inünıanaıijılnsdk;slemtnlmlrtakaeenenküücaieaörgcıiucsnıklmdMneııaşrcmryerbcüiaşlıçkpoiıkaaeısaıMnlavuklkınzyleseünmaaiiekrandesinasrllıemurzoreratınkavöruaiınye.an lemlere dikkat çektiler. Katılımcılar para politika sında sadeleşme adımının oldukça yakın olduğu, 7 Haziran Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında değerlendirilebileceği izleniminin verilen mesajlar arasında ön plana çıktığını söylediler. İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, toplantıda makro hedeflere ilişkin güven tesis edici açıklamaların yapıldığını belirterek “Bunun yanı sıra para politikasında sadeleşmeye ve normalleşmeye gidişin ‘önümüzdeki günler’ ile ifade edilebilecek sürede gündeme gelebileceğini anlıyoruz” dedi. Toplantıda Şimşek, daha önceki açıklamalara yakın görüş belirtti. Şimşek “Türkiye piyasalarla inatlaşmayacak. Yatırımcıların tedirginliklerini anlıyoruz. Gerekli adımları atıyoruz, atmaya devam edeceğiz” demişti. l Ekonomi Servisi Beyaz ete zam geldi Yaz ayları ve ramazan ayı ile birlikte artan talebe paralel olarak tavuk eti fiyatlarda yüzde 20 ile 50 oranında artış yaşandı. Bu fiyat artışının, Türkiye’nin beyaz et üretiminin yüzde 75’inin karşılandığı Sakarya, Düzce, Bolu, Kocaeli ve Bilecik’teki entegre tesisleri için hayvan üreticilerinin üretimi bir süre ara verme kararıyla ilgili olmadığı belirtiliyor. Alınan bilgiye göre en çok kanat, pirzola ve göğüs etine zam geldi. Kısa süre öncesine kadar kilosu 12 lira seviyesinde seyreden tavuk kanadının kilosu bir anda 18 liraya yükseldi. Kanadın eski fiyatı 12, yeni fiyatı 18 TL, bütün tavuğun eski 5.75 lirayken, yeni fiyatı 6.85 lira. Tavuk pirzolanın eski fiyatı 9.50 lira, yeni fiyatı 14.50 lira, 9.75 TL olan tavuk göğüsü, 14.75 liraya satılıyor. l Ekonomi Servisi Fakıbaba: ‘Deli dana’ bahane Türkiye’nin 20112012 yıllarında Polonya’dan ithal ettiği 3 bin sığır etinde “deli dana” hastalığına rastlandığına ilişkin haberimize tepki gösteren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “Dar gelirli kardeşlerim o eti almasın diye hastalık bahane ediyorlar” diye konuştu. “Hayvan Borsası” projesinin imza töreninde konuşan Fakıbaba, “Bırakın garibanlar et yesin 29 liraya. Etleri ben yiyorum, o etleri alıyorum. Vatandaşlarım çok rahat olsun” dedi. İthal edilen etlerde “deli dana”ya rastlandığı iddiası Polonya’nın başlattığı soruşturma kapsamında Türkiye’den adli yardımlaşma talebinde bulunmasıyla ortaya çıkmıştı. TMO, yemlik mısır ithal edecek Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 200 bin ton yemlik mısır alımı için uluslararası 10 ihale açtı. Avrupalı ticaret kaynaklarının verdiği bilgiye göre, ihalelere yarına kadar kadar teklif verilebilecek. TMO’nun açtığı ihale, her biri 20 bin ton büyüklükte mısır alımı için olacak. İhaleye katılacak firmaların, fiyat tekliflerini navlun bedeli dahil ancak sigorta maliyetleri hariç dolar cinsinden vereceği belirtildi. Teslimatın ise haziranın ilk yarısında yapılması isteniyor. l Ekonomi Servisi Aselsan’da ağırlık yerlide İkincil halka arz için 31 Mayıs 1 Haziran’da talep toplanacak. Yurtiçi bireysel ve kurumsal yatırımcıya yüzde 60 pay ayrıldı Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, Aselsan’ın ikincil halka arzında 31 Mayıs1 Haziran’da ta lep toplanacağını belirterek, “Yurtiçi bireysel ve kurumsal yatırımcılara ayrılan pay yüzde 60 oranında. Böylece milletimizin şirketinin yeni paylarının yine milletimize ayrılmasını tercih ettik” dedi. Görgün, 2017 sonu itibarıyla net kârını 1 milyar 388 milyon TL’ye ulaştıran Aselsan’ın elindeki iş hacmini 6 milyar 800 milyon dolara çıkardığını ve bu yılın mart sonu itibarıyla 2022’ye kadar imzalanmış 7 milyar 500 milyon dolar tutarında sözleşmelerinin bulunduğunu aktardı. 2017’de 784 milyon TL ihracat yaptıklarını kaydeden Görgün, “Gelecek 5 yıl içinde 1 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu. 2017 yıl sonu cirosu 5 milyar 360 milyon TL olan ASELSAN’ın satışlarının yüzde 52’si Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK), yüzde 33’lük kısmı özel kurum/diğer kurumsal müşterilere ve yüzde 15’i de ihracat olarak gerçekleştirildi. l Ekonomi Servisi Antalya Havalimanı’nın yeni sahibi TAV TAV Havalimanları, IC İçtaş şirketinin yüzde 49’luk payının tamamını satın alarak Antalya Havalimanı’nın yeni sahibi oldu. Rekabet Kurulu, IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding AŞ’nin, Fraport IC İçtaş Antalya Havalimanı Terminal Yatırım ve İşletmeciliği AŞ ve Fraport IC İçtaş Havalimanı İşletme AŞ nezdinde sahip olduğu ortak kontrol hakkı sağlayan hisselerin TAV Havalimanları Holding AŞ tarafından devralınması işlemine izin verdi. TAV böylece, tüm dünyada işlettiği havalimanı sayısını 18’e, yıllık yolcu sayısını yaklaşık 141 milyona çıkaracak. Yeni ortaklık yapı sında, TAV ve Fraport havalimanını eşit ortak olarak yönetecek ve yüzde 50 temettü hakkına sahip olacak. TAV Havalimanları, IC İçtaş’ın Antalya Havalimanı’ndaki yüzde 49 hissesini 360 milyon Avro bedelle almak üzere geçen şubat ayında anlaşmaya varmıştı. l Ekonomi Servisi Enerjisa’dan elektrikli otomobil hamlesi Enerjisa Enerji, şarj istasyonları satışı ve şarj istasyonu ağı kurulumu alanında faaliyet gösteren Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri A.Ş. (Eşarj) hisselerinin büyük çoğunluğunu satın alarak, şirketin hakim hissedarı oldu. Elektrikli araçların yaygınlaşması ve bu sektörün gelişimi için ülke genelinde yaygın şarj istasyonu ağına büyük ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Enerjisa Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Kıvanç Zaimler, “Enerjisa olarak büyüme politikalarımızı her zaman sürdürülebilir ve çevre dostu ürün ve hizmetlerle güçlendirmeyi hedefledik” dedi. Türkiye’de 2008’de faaliyete geçen Eşarj, şarj istasyonları satışı ve şarj istasyonu ağı kurulumu alanında faaliyet gösteriyor. Şirketin Türkiye’de 80 şarj istasyonu ve bin müşterisi bulunuyor. l Ekonomi Servisi Cottarelli zamanları yeniden Tam da “IMF’nin kapısı tekrar mı çalınacak” sorusu havada asılıyken geldi, Cottarelli’nin İtalya’da teknokrat hükümeti kurmakla görevlendirileceği haberi. “İçeride” dayatma erken seçim kararındaki esas nedenin, ekonomideki bozulma olduğu gerçeği, bu sorunun anlamını bizler için epeyi ağırlaştırırken 19 yıl sonra Cottarelli adını bu kez kendi ülkesinde kritik görev için duymak, rastlantıdan fazlası olmalı. Şurası kesin. Eğer orta yaş döneminin henüz kıyısından bile geçmiyorsanız, bu isim size bir şey ifade etmez. Fakat 2001 kriz dönemini hatırlayan biraz “okuryazar” herkes için, DHA’nın Roma temsilcisi Esma Çakır’ın duyurduğu haber, apayrı bir anlam taşıyor. HHH TL’nin sarsıcı değer kaybıyla son haftalarda daha sık hatırlamak durumunda kaldığımız 2001 krizi öncesi ve sonrasında, IMF Türkiye Masası Şefi olarak görev yapan Carlo Cottarelli’nin, o dönem sahada koşturan biz Ankaralı gazeteciler için yeri başkadır. Ekonomi muhabiri olarak ömrümüzün bir kısmını bıraktığımız Başbakanlık Hazine TBMM üçgeninde geçen üç yıl boyunca (19992001) neredeyse ailelerimizden daha çok gördüğümüz kişiydi Cottarelli. Muhtemelen kendisi için de durum çok farklı değildi. 1999 başında başlayan kredi içermeyen “yakından izleme”, ardından kredili “standby” anlaşmaları kapsamında, Türkiye’ye sayısız “gözden geçirme” seyahati gerçekleştirdi. Bu seyahatler krizden taze krediyle çıkma karşılığında ağır ekonomik yaptırımları ve küresel sermayenin istediği yasal düzenlemelerin yapılmasını sağlamaya yönelikti. Fakat basının medyaya dönüştüğü, çok sayıda gazete ve televizyonun faal olduğu o canlı ortamda her büronun, IMF temaslarını izlemek üzere ekip göndermesi, Cottarelli’yi bir “pop yıldızı” figürüne dönüştürdü. IMF Türkiye Masa Şefi, asıl adı “acı reçete” olan “standby”ın ağırlık ciddiyetiyle bağdaşmayan bir abartılı ilgiye mazhar oldu. Bir Akdenizli olarak ne kadar güler yüzlü, dışa dönük ve iletişime açık bir yapısı olursa olsun, bu kadarı ona da fazla geldi. Kamu borçlanma gereğinin, kamu bankalarının bilanço yapısının, Telekom’un özelleştirilmesinin, tütün kotalarının, döviz kurunun, düzenleyici kurumların, ücret politikalarının konuşulduğu toplantılar günlerce ve haftalarca sürüyor, bu döngü yılda üçdört kez tekrarlanıyordu. Maliye Bakanlığı ziyaretinde bir TV muhabiri meslektaşımızın getirdiği bir tepsi baklava ve o sıra UEFA finaline kalan Galatasaray’ın topunun armağan edilişi, Cottarelli’li yılların “acı magazin”i olarak kayda geçti. Doğrusunu söylemek gerekirse, tamamı eski Türkiye’ye ilişkin bu anekdotlarda, prime time kanalların rekabetinin payının büyük olduğunu sonra gördük. HHH Korkut Boratav Hoca, bugünlerde Türkiye’nin neden IMF’nin kapısına gitme aşamasında olduğunu anlatıyor. “Finans kapital” hâkimiyetini sağlayan; Merkez Bankası’nın kesin bağımsızlığı, sıkı para politikası, döviz fiyatlarının dalgalanmaya bırakılması gibi kuralları hatırlatan Boratav, bu kurallara uymamanın karşılıksız kalmayacağını, bir döviz krizine sürükleyeceğini söylüyor. Ama kurallara razı olunursa da IMF’ye gidileceğini ve Türkiye’nin bu noktada olduğunu. Ne tuhaf ki, tam da Boratav’ın sıraladığı bu kuralların hâkim kılınması için “eski Türkiye’de” görev yapan Cottarelli, şimdi kendi ülkesini, benzeri görülmemiş krizden çıkarmak üzere göreve çağrıldı. İyi anımsıyorum. Türkiye Masası Şefi olduğu yıllarda, bürokraside, Cottarelli’nin “iyi bir iktisatçı ve teknokrat” olduğu söylenirdi. Bu “iyi” iktisatçılığın hakiki olduğu anlaşılıyor. Yine de kendi ülkesinde krizden çıkış için göreve çağrılan Cottarelli’nin biyografisindeki LSE (London School of Economics) kadar, Türkiye’de kriz döneminde masa şefliği görevinin de önemli bir “kariyer” (!) olduğunu kabul etmek gerekiyor. Borusan’dan yeni işbirliği Borusan EnBW Enerji, Çanakkale ve Kırklareli’nde bulunan rüzgar enerji santrali projelerinin türbin tedariki için rüzgâr türbini üreticilerinden Vestas ile çalışacak. Rüzgâr santrali türbin ihalesini gerçekleştirdikleri projelerin toplam yatırım tutarının yaklaşık 240 milyon ABD Doları olduğunu dile getiren Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agâh Uğur, Türkiye’nin seçim sürecine girmesine ve döviz kurlarındaki olumsuzluklara rağmen ihalelerine gösterilen ilgiden mutlu olduklarını söyledi. Veztas ile ilk işbirlikleri olmadığına da değinen Uğur, “Daha önce de çok önemli yatırımlarda birlikte çalıştık. Yatırımımızda yine en iyi ve verimli sonuçları alacağımıza inanıyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B