18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 10 Mayıs 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘HDP’siz olmaz’ İlk turda Demirtaş etrafında kenetleneceklerini söyleyen Buldan, ‘2. turu konuşmadık ama 2 adaydan birini tercih edeceğiz’ dedi HDPEş Genel Başkanı Pervin Buldan, sıfır baraj ittifakında yer alma yan HDP’nin baraj altında kal ması durumunda demokrasi aya ğının eksik oldu ğu bir parlamen tonun oluşacağını belirterek “Böyle bir şey eğer ger MAHMUT LICALI çekleşirse Türkiye yeniden bir erken seçime git mek durumunda kalacaktır” di ye konuştu. Buldan’a 24 Haziran’a sayılı günler kala yönelttiğimiz sorular ve yanıtlar şöyle: CHP, İYİ Parti, SP ve DP’nin oluşturduğu ittifakta HDP’nin yer almamasını nasıl değerlen diriyorsunuz? İttifaklar seçim dönemlerin de değerlendirmesi gereken me kanizmalardır. Bugün her parti nin HDP’yi ittifakın dışında tut mak gibi bir anlayışı söz konu su. CHP’nin kurmuş olduğu it tifak elbette önemli. Sıfır bara jın Türkiye’de yüzde 10 gibi an ti demokratik bir seçim barajı nın olduğu bir dönemde yapıl ması önemli. Bir anlayış üzerin den tahlil edebilirsek, HDP’yi sü recin dışında tutmak, parlamen to dışında tutmak gibi bir anla yışla karşı karşıyayız. Yapılan it tifakların çok daha kapsayıcı ve kucaklayıcı olması gerekiyordu. Bugün baraj yalnızca HDP için kurulmuş ya da korunmuş gibi bir izlenim var. n Kürt kimlikli partilerle itti fak yapılmasına yönelik görüş meler ne durumda? Biz ilkeli ittifaklardan ya nayız. Özellikle bölgede ve Türkiye’nin batısında yapılan it tifaklar bizim açımızdan önemli dir. Türkiye’nin doğusunda Kürt partileriyle gerçekleştirmiş ol duğumuz bir ittifak var. Bu bi zim için en ilkeli ittifaktır. Yi ne Türkiye’nin batısı açısından da demokrasi güçleri, sol, sosya list çevrelerle yaptığımız ittifak çok anlamlıdır. Umarım bundan sonra baraj sistemi ortadan kal kar. Parlamentonun böyle bir ço ğulculuğa ihtiyacı var. Kürt par tileriyle görüşmelerimiz devam ediyor. Listeler hazırlanana ka dar teknik anlamda yapılan gö rüşmeler var. İhtiyaç duyulduğu halde bir temsiliyet sağlanma ta lebi olduğunda bunu değerlendi receğiz. Biz bunu yalnızca bir se çim ittifakı olarak ele almıyoruz. Kürt halkının ulusal birliği bi zim açımızdan önemlidir. n Kürt partilerinin Hüda Par’ın da ittifaka dahil edilme si yönündeki önerisini HDP nasıl karşıladı? Hüda Par seçmeni elbette ki seçmeni açısından söylüyorum önemli bir tabandır. Bölge açı sından ifade ediyorum; biz çok reddeden, kapıları kapatan bir durumda değiliz. Ancak geçmiş te yaşanan bazı hatalar vardı. O hatalardan dolayı şu anda böy le bir şey mümkün gözükmüyor. Parti olarak söylüyorum. Böyle bir ittifak ya da işbirliği HDP açı sından söz konusu değil. k‘2o.ntuuşrumuyoruz’ n HDP olası ikinci turda nasıl bir tavır izleyecek? ‘Herkes sandığa sahip çıksın’ n Seçim güvenliği için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Seçim güvenliği konusunda partilerle görüşmelerimiz var. Özellikle CHP ve bölgedeki diğer partilerle görüşmelerimiz devam ediyor. Seçim güvenliği yalnızca HDP’yi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Seçim güvenliği adı altında çıkarılan yasaların polise ve askere çok büyük yetki verdiğini biliyoruz. Muhtemelen bu yetkileri kullanmaya çalışacaklar. Herkese hem sandı ğına hem de oyuna sahip çıkması çağrısı yapacağız. n Bölge ziyaretleri gerçekleştirdiniz. Sokakta edindiğiniz izlenim nedir? İnsanların büyük bir coşkuyla seçimlere hazır olduğunu gözlemledim. Yüksekova sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte uzun dö nem acılar yaşayan bir ilçemiz. İnsanlar bize “Rahat olun, HDP’ye sahip çıkacağız” dediler. İnsanlar AKP’nin son dönemdeki uygulamalarından büyük rahatsızlık duyuyor. Milletvekillerinin tutuklu olması, belediye başkanlarının yerinden alınması ve yerine kayyımların atanması... Bu kentlerde büyük bir sahiplenmenin olduğunu gözlemledik. 24 Haziran’ın bir ders verme niteliğinde olacağını düşünüyorum. Birinci turda Selahattin Demirtaş etrafında kenetleneceğiz. Türkiye’de çok sevilen bir siyasetçi. Türkiye toplumuna güven veren, umut veren bir siyasetçi. Biz şu an ikinci turu hiç konuşmuyoruz, hiç tartışmıyoruz. Birinci turda Sayın Demirtaş’ın çıkması için bir çabamız olacak. İkinci tura kaldığı zaman Türkiye toplumundan Sayın Demirtaş’ı desteklemesi talebinde bulunacağız. Şimdiden ikinci turu tartışmaya başlamadık. Herkes farklı hesaplar yapıyor ama şunu da çok iyi biliyorlar: Kürtlersiz ve HDP’siz hiçbir çözüm olmayacak. Bir kilit parti konumundayız. İkinci tura kalacak iki kişi arasında elbette bir tercih yapmak durumunda kalacağız ama şu anda o tartışmayı yürütmüyoruz. n HDP’nin baraj sorunu olup olmadığı tartışılıyor. 24 Haziran’da HDP parlamento dışı kalabilir mi? 7 Haziran’da böyle bir sorun vardı. 24 Haziran açısından da böyle bir söylenti var. HDP’siz bir parlamento Türkiye açısından büyük bir ayıp olacaktır. HDP demokrasiyi, insan haklarını, özgürlüğü ve barışı savunan tek partidir. Dolayısıyla HDP’siz bir parlamento Türkiye’de demokrasi ayağı nın eksik olduğu bir parlamento olacaktır. Böyle bir şey eğer gerçekleşirse Türkiye yeniden bir erken seçime gitmek durumunda kalacaktır. Türkiye toplumu bunu kabul etmeyecektir. Ben şuna inanıyorum. Türkiye halkları, HDP’yi barajın çok çok üstüne çıkaracak. Böyle bir heyecan var toplumda. Anketlerde yüzde 10’un altına düşmedik. Yüzde 10’un altında olmasak da biz yüzde 10’un altındaymışız gibi bir çalışma yürüteceğiz. Hem oylara hem sandıklara sahip çıkacağız. HDP’nin baraj meselesini Türkiye toplumunun çözeceğine inanıyorum. HDP’nin baraj altında kalması durumunda 7080 milletvekilinin AKP’ye gideceğini hiç kimse göz ardı etmemelidir. Bugün AKP’den büyük rahatsızlık duyan kesimlere bu çağrıyı yapmak isterim. n CHP’nin adayı Muharrem İnce’nin HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmesini nasıl yorumluyorsunuz? Görüşmesi faydalıdır. Bu yarış demokratik olmalıdır. Sayın Muharrem İnce’nin Sayın Selahattin Demirtaş’la görüşmesi; Sayın Demirtaş’ın Sayın Tayyip Erdoğan’la görüşmesi, Sayın Meral Akşener’le görüşmesi, Sayın Temel Halkevleri’nden HDP’ye destek Halkevleri Eş Genel Başkanları Dilşat Aktaş ve Nuri Günay yazılı bir açıklama yaparak 24 Haziran seçimlerinde HDP’yi destekleyeceklerini duyurdu. Açıklamada, “Vakit tamam! Omuz omuza direneceğiz, kazanacağız! Eşit, özgür, laik, barış içinde bir ülke kuracağız! Erdoğan’ın Meclis’te kaybetmesi için HDP barajı geçmelidir. Halkevleri, demokrasi mücadelesinin bir gereği olarak ve AKPMHP ittifakının Meclis’te çoğunluk olmasını engellemek üzere barajı aşması için HDP’yi destekleyecektir” denildi. Karamollaoğlu’ya görüşmesi demokratik yarış çerçevesinde olması gerekenlerdir. Herkes bu hakkını kullanmalıdır. Her partinin ilkesel doğrultuları çerçevesinde bu görüşmelerin devam etmesi gerekiyor. Sayın Erdoğan gidip Sayın Demirtaş’ı ziyaret edecek mi? Sayın İnce’nin yapmış olduğu büyük bir inceliktir. Aynı inceliği diğer adayların da yapması gerekir diye düşünüyorum. Demirtaş’ın özgür olması ve bu kampanyayı kendisinin yürütmesi lazım. n 24 Haziran’la sona erecek 26. yasama dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir dönem bu kadar haksızlığın, ötekileştirmenin yaşandığı başka bir dönem olmadı. Büyük haksızlıklara uğradık. Cumhurbaşkanı’na hakaret dolayısıyla milletvekili arkadaşlarımız görevlerinden alındılar. Milletvekili arkadaşlarımızın bazıları dosyalarında hiçbir şey olmamasına karşın cezaevinde. Bu yalnızca HDP’ye ve Kürtlere yapılan bir uygulamaydı. Diğer partilerde Cumhurbaşkanı’na hakaretten dosyası olan birçok vekil var ancak bunlara dokunulmadı. 26. dönemde parlamento büyük bir ayıp yaşadı. 26. dönem utanç verici bir dönemdi. Umut ediyorum ki bundan sonra böyle utançları yaşamayız. 24 Haziran, siyasal yapının değişeceği bir seçim olacak. İlk kez başkan seçilecek. Biz başkanlık sisteminden değil, demokratik bir parlamenter sistemden yana bir parti olarak Türkiye’nin bu inançla HDP’ye oy vereceğine inanıyoruz. l ANKARA ‘Demirtaş’ın tahliyesi gerekir’ SP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, ‘Madem Demirtaş’ın adaylığına bir engel yok, o zaman tutukluluk halinin sona ermesi gerekir’ dedi Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edebileceğini belirtti. Karamollaoğlu, Ankara’da, gazetecilerle bir araya geldi. Salonda Saadet Partisi’nin ve adayı Karamollaoğlu’nun seçim kampanyasında kullanacağı “#değiştir” sloganının, “Huzur için değiştir”, “Adalet için değiştir”, “Özgürlük için değiştir” ifadelerini içeren pankartları görüldü. HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’ı ziyaret edip etmeyeceği sorusuna Karamollaoğ lu, “Bu elbette yapılabilir. Madem ki Demirtaş’ın aday olmasında bir engel yok, o zaman kendi fikir ve düşüncelerini topluma anlatabil mek için kendisinin tutukluluk halinin sona erdirilmesi gerekir. Bu hukukun gereğidir. Tutukluluk sadece bir tedbirdir. Bunu ümitle bek liyorum. Biz gitmeden inşallah çıkar. Gideriz ve geçmiş olsun deme imkânını buluruz” dedi. Erdoğan’ın “ahdim olsun” sözleri ile açıkladığı manifesto için de Karamollaoğlu, “Sanki iktidara yeni geliyorlar, bundan önceki 15 yılın icraatları kendilerine ait değilmiş gibi ahitnameyle ortaya çıkıyorlar. Önce bir itirafnameyle ortaya çıksalar ahitname inandırıcı olabilir” dedi. Karamollaoğlu’nun “Ben İslamcı değilim. Ben Müslümanım. İslamcılık, İslamı kendi menfaati için kullanmaktır” sözleri dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet haber 5 ‘Anla, seni özledim!..’ Masmavi bir gökyüzü... Sakalları uzamış, kır saçlı bir adam kaybolan yılların ardından sesleniyordu belki... Diyordu ki: “Bu kent benim yalnızlığımı giderek çoğaltıyor...” O kent bir karmaşanın içinde uyanıyor... Sokaklar bomboş... Çocuklar ortalıkta görünmüyor... Bir tuhaf duygu kaplıyordu o anda içini. Zilzurna sarhoş olduğu sabahları anımsıyordu. Artık soluksuz rüzgârlarda koşmaktan yorulmuştu, hüzünlü akşamları çoktan unutmuştu... Yıldızlar kaybolup aşk uykuya yattığında o durmadan ağız mızıkası çalardı. Argos Kralı İnakhus’u kızdırır, Argos kentinin Hera Tapınağı’nda Zeus’un, İo’nun saçlarından tutup ateşli öpüşlerle seviştiğini anımsardı... Gözlerinin kül rengi ışığında Cesare Pavese’nin gülümsemesi, Czeslaw Milosz’un büyücülerini bile baştan çıkarırdı... Hani ay ışığının İyonya Denizi’ne düşüşü vardı ya, hani yasak sevişmelerin derinliği su üzerinde gölgeler çizerdi ya.. öyle bir şeydi onun yaşamı... Birden irkildi mavi göğün altında... Tanıdık bir ses kulağına bir şeyler fısıldadı: “Anla seni özledim, anla sevgin dayanılmaz...” Güneş ısıtmıyordu... Üşümüştü... Bir adım atıp durdu. Elleri ceplerindeydi... Dedi ki: “O acılı geceden çok şey kalmadı geride. Biraz dizinden azıcık boynundan...” Ahşap binanın kiremitlerine serçeler konup konup havalanıyordu... Bir eski öyküyü anımsadı. Gecenin karanlığının yüzüne vurduğu saatlerde dolaştı... Aşk, haydutluk ve sarışınlık konularını tartıştıkları günler sanki uzaktaydı... Bir terazinin durgun pirinç kefesine konulan ağırlıkları düşündü, süt gibi gökyüzünden turnalar geçirdi... Sakalları uzamış, kır saçlı adam onu seyrediyordu. Elini omzuna koyup konuştu: “Benimki çok eski bir sevda masalı. Yüreğim hep hüzünle, terk edilişlerle dolu. Dipsiz bir uçurumda arayıp da bulamadıklarım var. İnanki var olmaktan şaşkın ve endişeliyim...” HHH Günlerden ‘bir gün’ elinde ‘bir gül dalı’ vardı adamın... Kıpkırmızı ‘bir gül’ ona gülümsüyordu... O gün hava yağmurluydu... Saçlarını gülümsemelerle donatmış kadını ilk kez Moskova Metrosu’nda görmüş, bir karlı akşamda buluşmuştu... Yıl 1926’ydı... Devrimden tam 9 yıl sonra... Göğüsleri dalgalı bir deniz gibi sarsılıyordu kadının. Gözleri durmadan açılıp kapanıyordu... Sevdası yüreğindeydi... O anda kadının ayak bileklerine baktı ve şöyle dedi: “Ne kadar ince, kırılacak gibi!..” Artık gözleri bir acıyı konuşturmuyordu... Gözleri bir güvercin gibi özgürlüğe kanat çırpıyordu... Pablo Neruda’yla başlayan bir öykü müydü yoksa tüm anlattıkları? Issız öpüşlerde büyüyordu her ikisinin de yalnızlıkları; sevdaları yıldızlara yenik düşmüyordu... Bir kırmızı gülle başlayan sevda masalı onları bilinmedik mevsimlere sürüklüyordu... Issızlıkta ve karanlıkta sürgün gibiydi aşkları ikisinin de... Aleksandr Puşkin’in “O’na” haykırışına benziyordu boğuntusunda umutsuz can sıkıntıları... Mihail Yuryeviç’in kurnazlığı ve kötülüğüyle Tamara’yı anlatışını anımsatıyordu... Kenetlenmiş, sımsıcak eller dokunuyordu... Yeni öpüşler ve okşayışlar ise arkasından geliyordu... HHH Sakalları uzamış, kır saçlı adam masmavi gökyüzüne bakıp konuşmaya başladı: “Ben yalnızlığımı giderek çoğaltan bu kentten kaçıp gitmek istiyorum...” Kimse umursamadı onu... O yürüyüp uzaklaştı... Benimse önüme bir fotoğraf, yüreğime hüzün düştü... Bir kırmızı gül... Bir kadın, iki erkek... Artık bu oyun bitmeliydi! Aynı kadını seven iki adam sessizliğin içinde buluşup mavi balıklı afişin önünde durdular, ellerinde kırmızı gül olan başka adamlara baktılar... Budapeşte’de Bristol Oteli’nde üç gece kaldılar... Uzak bir aşkın renginde olan kadınları anımsadılar, gençlik yıllarından kalan resimleri yırttılar... Yağmur ertesi gün başladı... Yağmur tanecikleri balkonu ıslatırken Attila Jozsef’in ölüm haberini duydular... Şopen Sokağı’nda kadınlar ve çocuklar ağlıyordu... Bense güleç yüzlü bir kadına menekşeler verdim. Masmavi gözleriyle gülümserken “Seni seviyorum” dedi... Hava sanki buz kesiyordu... Birleşmiş Milletler KOMİSERİ ZEID: OHAL koşullarında seçim istikrarsızlıkla sonuçlanır BM İnsan Hakları Komiseri Hüseyin Zeid, Türkiye’nin güvenilir bir seçim düzenleyebilmesi için olağanüstü halin derhal kaldırması gerektiğini söyledi. Zeid, “Karşıt fikirlerin ve iktidardaki partiye karşı koyuşların çok sert bir şekilde cezalandırıldığı bir ortamda, güvenilir seçimlerin yapılabileceğini düşünmek zor” dedi. Yüksek Komiser, Türk hükümetine “tüm vatandaşların kamusal faaliyetlere tam ve eşit şekilde katılabilmeleri, seçme haklarını kullanabilmeleri ve mantıksız kısıtlamalar olmadan seçime katılabilmeleri” için “OHAL’i derhal kaldır” çağrısında bulundu. Komiser, demokratik özgürlükle re ve hukukun üstünlüğüne gölge düşen bir ortamda düzenlenecek seçimlerin ‘meşruiyeti konusunda’ soru işaretlerini artıracağı ve daha çok “belirsizlik ve istikrarsızlıkla” sonuçlanacağı uyarısını yaptı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise Zeid’in açıklamalarına tepki gösterdi. Aksoy, “Tamamen siyasi saiklerle yapılmış bu açıklamayı ciddiye almıyoruz. Ülkemizde OHAL tedbirleri sadece teröristlere ve terör iltisaklı çevrelere karşı uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı hiçbir önlem sözkonusu değildir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet İYİ Parti standına saldırıda 2 tutuklama Bağcılar’da seçim standı açan İYİ Partili gruba, geçen pazar günü saat 20.30 sıralarında ellerinde sopa ve bıçak bulunduğu belirtilen grup saldırıda bulunmuş ve yaralananlar olmuştu. Olayla ilgili polis 8 kişiyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 6’sı dün ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Yaralama olayında bıçak kullandığı iddia edilen 2 kişi ise Bakırköy Adliyesi’ne sevk edildi. Şüpheliler Şenel Bozkurt ve Ferdi Aydemir çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle