Katalog

Perşembe 10 Mayıs 2018 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Meteoroloji, Diyarbakır ve çevresinde beklenen sağanak yağış nedeniyle meydana gelebilecek ani sel, su baskını ve dolu gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olunması uyarısında bulundu. Tarım 240/1 4 0 250/1 6 0 210/1 5 0 210/1 4 0 240/1 1 0 180/8 0 140/5 0 210/1 0 0 270/1 6 0 180/1 1 0 180/1 0 0 250/1 7 0 250/1 4 0 250/1 6 0 180/1 0 0 150/6 0 180/1 0 0 240/1 3 0 160/1 0 0 220/1 3 0 140/1 0 0 160/9 0 TARİHTE BUGÜN 1876: Basına ilk kez sansür kondu. 1978: İstanbul Beyoğlu’ndaki tarihi Çiçek Pasajı çöktü. 12 kişi öldü. 1996: Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller’in başbakanlıktan ayrılmadan 22 gün önce örtülü ödenekten 500 milyar lira çektiği açıklandı. topraklarına site kondu KİPTAŞ’ın Silivri’de yapacağı konutlar için ÇED onayı çıktı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştira yi “bölgede en fazla 6 kat sınırı var” diye uyarmıştı. Daha sonra Kiptaş, İBB’ye yaptığı itiraz ki Kiptaş’ın, satın aldıktan son da, imar planlarında daire ba ra yapılaşma iznini 12 kata çı şına zorunlu otoparkların şir kardığı Silivri’deki tarım arazisi için planlanan konut projesi HAZAL OCAK keti zarara uğratacağını belirterek, bazı plan notlarının ipta ne için Çevresel Etki Değerlen lini istemişti. Kiptaş’ın istedi dirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı ği plan notu CHP’li meclis üyelerinin verdi. Silivri Belediyesi ve bölge halkı “ret” oyuna karşın AKP’li meclis üye arazide yapılaşmaya itiraz ediyor. Si lerinin oylarıyla İBB’de kabul edilmiş livri Belediyesi’nin, İBB’nin kararına ti. İBB Meclisi’ne geçen şubat ayında karşı açtığı dava ise sürüyor. gelen 1518 yurttaşın imzaladıkları iti Silivri’de, 173 bin metrekarelik 2 raz dilekçeleri de reddedilmişti. kat imar izinli araziyi İBB’nin iştiraki Kiptaş satın alınca 12 kat inşaat iz ‘Her blok 9 kat olacak’ ni verilmişti. İBB Planlama Müdürlü Kiptaş’ın Çevre ve Şehircilik ğü bile karara itiraz ederek belediye Bakanlığı’na Silivri 3. Etap Sosyal Konutları Proje Tanıtım dosyasını sunmasının ardından projenin ÇED süreci 17 Nisan’da başlamıştı. Dosyaya göre projenin bedeli 148 milyon 607 bin 359 TL. Söz konusu araziye 1508 konut ve 11 adet apartman görevlisi dairesi inşa edileceği belirtildi. Proje 33 bloktan oluşuyor. Arazinin 94 bin 970 metrekarelik bölümüne 1508 adet konut, 78 bin 637 metrekarelik alanında ise park, ilköğretim tesis alanı, dini tesis alanı, sağlık tesis alanı, tescilli yapı alanları ve yol için terk alanların bulunacağı ifade edildi. Proje kapsamında inşa edilecek olan blokların, genel olarak 1 kat bodrum ve 1 kat ze min kat ile birlikte 9 katlı olması planlanıyor. Projede kapalı otopark alanı bulunmayacağı ancak 1574 araçlık açık otopark yapılacağı kaydedildi. Dosyada söz konusu arazide tarım yapıldığının ifade edilmesi de dikkat çekti. Tanıtım dosyasında araziye ilişkin gerekli tüm izinler alındıktan sonra inşaatı yüklenici bir inşaat firmasının yapacağının ifade edilmesi dikkat çekti. Bakanlık önceki gün projeye ilişkin “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. Proje için belediyeden gerekli izinler alındıktan sonra, öncelikle hafriyat çalışmalarına başlanacak daha sonra kaba ve ince inşaat işleri tamamlanacak.l İSTANBUL HAYVANLARI KURTARMAK İSTERKEN CANLARINDAN OLDULAR ŞIRNAK’ta dereden geçirirken suya kapılan koyunlarını kurtarmak isteyen Hacı Sirek (15) ile arkadaşı Abdullah Güler (15), akıntıya kapılarak boğuldu. Kumçatı beldesinde çobanlık yapan Hacı Sirek ve Abdullah Güler, yağan sağanak nedeniyle otlatmaya götürdükleri sürüyle beldeye geri dönmek için yola çıktı. İki arkadaş sürüyü Besta Sor Deresi’nden geçirirken, koyunlar suya kapıldı. Hacı Sirek ve Abdullah Güler de koyunları kurtarmak için akıntıya kapılarak kayboldu. Hacı Sirek’in cansız bedeni, suya kapıldığı noktadan 5 kilometre, Abdullah Güler’in ise 7 kilometre mesafede bulundu. Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, 2 çocuğun hayvanları otlatmak için gittiğini belirterek, “İki çocuğumuzun hayvanları suya düşüyor. Çocuklar hayvanları kurtarmaya çalışır ken suya kapılıyorlar ve vefat ediyorlar. Çok üzgünüz, Allah rahmet etsin” dedi. Şırnak’ta bir haftadır sağanak etkiliydi. l DHA ŞIRHNAAYKA’TTIANIİKKİAÇYOBCETUTKİ ‘Her sakallıya inanma’ ŞİŞLİ BELEDİYESİ İki başkan yardımcısı da göreve döndü İçişleri Bakanlığı tarafından Şiş li Belediyesi’nde yürütülen denetim kapsamında 7 Mart 2018 tarihinde görevlerinden tedbir amaçlı uzaklaştırılan Başkan Yardımcıları Asım Kantoğlu ve Nimet Toprak dün itibarıyla görevlerine iade edildi. Başkan yardımcılarının aklanarak göreve iadesinden mutluluk duyduklarını belirten Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü “Başkan yardımcılarımızın masumiyetinden hiçbir zaman şüphe duymadık. Bu güvenimizi, yöneticilerimizin dürüstlüğü kadar belediyemizin şeffaf ve denetlenebilir kurumsal yapısına borçluyuz. Belediyemiz, bundan sonra da kurumsallık, sürdürülebilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden hiçbir koşulda taviz vermeden faaliyetlerini sürdürecektir” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ŞANS TOPU 02, 07, 11, 19, 27 + 06 5+1 BİLEN: 132 bin 139 TL (6 kişi) 5 bilen: Bin 687’şer TL 4+1 bilen: 214.30’ar TL 4 bilen: 25.45’şer TL 3+1 bilen: 16’şar TL 3 bilen: 3.60’şar TL 2+1 bilen: 5.10’ar TL 1+1 bilen: 3’er TL Jet Fadıl’ın yargılandığı davada mağdurla hâkim arasında ilginç diyalog ‘Hekimbaşı’ askıda İstanbul Boğazı’nda geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın denize kaymasını önlemek için, dün sabah saatlerinde askılama çalışmaları başlandı. İstanbul Boğazı’nda Malta bayraklı “Vitaspirit” isimli gemi, 7 Nisan’da Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarpmış, kazanın ardından yalıda büyük çapta hasar oluşmuştu. Dün sabah saatlerinde yalıda askılama çalışmaları başladı. Çalışmalar kapsamında askılarla, yalının denize kayması ve yıkılması engellenecek. Askılamanın tamamlanmasının ardından da yalıyı onarım çalışmalarına geçileceği öğrenildi. l DHA 125 mülteci yakalandı Van’ın Çaldıran, Tuşba ve Başkale ilçelerinde Türkiye’ye yasadışı yollarla giren mültecilere yönelik operasyon düzenlendi. Çaldıran ilçesinde 53, Tuşba ilçesinde 58, Başkale ilçesinde 14 Afgan yakalandı. Organizatör olduğu ifade edilen 1 kişi ise gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından 125 mülteci, ülkelerine gönderilmek üzere Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü. l DHA Bayrampaşa’daki Caprice Gold ile Maldivler’deki Caprice Maldivler adlı gayrimenkul projelerinde, 349 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Fadıl Akgündüz ve akrabalarının da aralarında bulunduğu 6 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada ifade veren şikâyetçi Mustafa Azgün 2014’te bir devre mülk satın aldığını, toplam 63 bin lira bedel karşılığında anlaşma yaptığını ifade ederek “En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Kendisine şöyle bir ceza verilmesini istiyorum. Kendisinin sakalının kesilmesini, sarığının, cüppesinin çıkartılmasını, dini sohbet vermesinin yasaklanmasını istiyorum” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Karayıldız, “Bizim böyle bir ceza verme durumumuz yok. Siz de her sakallıya inanmasaydınız” deyince bir şikâyetçi, “Bu sakal meselesi değil, devletin tapusuna inandık” şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanmasına ilişkin talep ile kayyım atanması ve mal varlıklarına tedbir konulması yönündeki talebi reddetti. Heyet, bilirkişi raporunun beklenmesi için duruşmayı erteledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fadıl Akgündüz’le birlikte yargılanan 5 sanığa 349 müştekiye yönelik “Nitelikli dolandırıcılık” suçundan ayrı ayrı 698 yıldan 2 bin 443 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Akgündüz, 22 Aralık 2015’de tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan tutuklanmıştı. 28 Mart’ta çıkarıldığı mahkemede ise yeğeni Mehmet Salih Obut ile birlikte tahliyesine karar verilmişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber 3 T A M A M derkenemleketimiz sürekli bir seçim kampanyasının içinMde. Bu tek sesli bir kampanya ama yine de bir seçim kampanyası. Cumhurbaşkanı’nın programına bakıldığında, nutuk atmaktan ülke yönetmeye pek vakti kalmadığı anlaşılıyor. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamasına göre, sayın Erdoğan son üç ayda 50 şehre gitmiş. Buralarda yaptığı saatler süren konuşmalar da neredeyse bütün televizyon kanalları tarafından canlı yayınlarla ve kesintisiz aktarıldı. Demokrasiye geçildiğinden beri yapılan en adaletsiz seçim bu. Bir yanda devletin bütün imkânlarını sonuna kadar kullanan, neredeyse bütün medya kurumlarını ele geçirmiş ve aylardır seçim çalışması yapan biri. Öte yanda mitingleri yayımlanmayan, medyada ancak hakaret edildikleri zaman yer bulabilen, biri hapiste daha yeni belirlenmiş diğer adaylar. Bu sıkışmışlık ortamında, muhalefeti birleştiren sloganın Cumhurbaşkanı’ndan gelmesi doğal. “Millet tamam derse kenara çekiliriz” deyince Twitter’da 2 milyon “T A M A M” tweet’i atıldı. Öyle oldu, çünkü insanların seslerini duyurabilecekleri yerler son derece az. Şaşırtıcı olan, zaten her yeri ele geçirmiş olan iktidarın, kendi kendine gelişen hareket karşısında paniğe kapılarak, parti sözcüsü, bakan düzeyinde tepki göstermesi. Troller aracılığıyla karşı kampanya düzenlemeye çalışarak sahte hesaplarının yakayı ele vermesi. Sayın Erdoğan’ın “milletimiz tamam derse” ifadesinde kastettiği milletin, milletin tamamı olmadığı açık. Otoriter popülist iktidarlar millet kavramını bölerek ayakta durur. Kendisinden yana olan millet, gerisiyse millete yabancı unsurlardır. Sahte balkon konuşmalarına kulak asmanın bir anlamı yok. İktidar kendine benzer yönetimlerle aynı dili ve yöntemleri kullanmaktadır: “Böl ve yönet”. Sosyal medyadaki “T A M A M” çıkışı, milletin dışlanan kısımlarının gür bir sesle milletin sadece AKP ve Bahçeli seçmeninden ibaret olmadığını haykırması açısından önemlidir. Çok parçalı muhalefetin temel ve basit bir konuda ortak bir nokta paylaşabilmesi bakımından Meclis’te çoğunluğu kazanırsa birliktelik kurabileceğinin işareti olduğu için de kayda değerdir. En ufak bir tweet sebebiyle hapse atılan, işlerini kaybeden insanlar varken, uzun süredir sessiz kalan ahalinin bir korku duvarını aşmaya başlattığı için de kıymetlidir. Gelgelelim işin basit bir evethayır, tamamdevam ikiliğine saplanması bir süre sonra iktidarın işine yarar. Muhalefetin adayları neden tamam dediklerini ve iktidara gelirlerse nasıl devam edeceklerini de anlatmak zorunda. Hem de kapıları kendilerine kapanmış, ilerde utançla anılacak bu medya ortamında. AKP, kendini Menderes geleneğiyle beraber anmayı sever. Oysa uyguladığı parti devleti siyaseti sebebiyle şimdi bir “Tamam, söz milletindir” tepkisiyle karşı karşıya. Sayın Erdoğan, “Tamam İnşallah” diyerek 1994’te İstanbul’a belediye başkanı olmuştu. Şimdi o slogan terse döndü. Sembolik anlamı doludur ve boş iş değildir. Muhalefet, tamamın muhalefeti ortaklaştıran yanının altını çizer, tamamın iktidarın işine yarayacak kutuplaştırıcı yanından sakınırsa, T A M A M meselesi tarihe geçer. Diğer türlü de geçer ancak bir dipnot olarak. KASTAMONU VAHŞETİ 5 kişilik aile tek mezarda toprağa verildi Kastamonu’da vahşice öldürüldükten sonra evlerinde yakılan 5 kişilik Çataloğlu Ailesi’nin ceset kalıntıları, 162 gün sonra bebek mezarı büyüklüğünde tek bir alanda toprağa verildi. Olay, geçen 29 Kasım tarihinde Bürme köyü Kuzören Mahallesi’nde meydana geldi. Hayvan hırsızları tarafından öldürüldükten sonra evleriyle birlikte cesetleri yakılan Fazıl Çataloğlu (63) ile eşi Sebahat (62), oğlu Emin (35), gelini Şengül (32) ve torunu 12 yaşındaki Serdar Çataloğlu’na ait yanmış kemikler, protez diş ve battaniye üzerindeki saç tüyleri yapılan arama çalışmalarının 42’nci günü evin enkazında bulunmuştu. l DHA C MY B