25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Havacılık fuarı yarın başlıyor Şova dayalı havacılık fuarı Eurasia Airshow, Antalya’da yarın başlıyor. 10 milyar dolarlık iş EKONOMİ hacmioluşturacakfuarda400şirket,100’den fazla ülkeden 150 delegasyon yer alacak. Üç günlük tatilin gözdesi Kuzey Ege Balıkesir’in Edremit, Ayvalık, Burhaniye ilçelerinde hizmet veren otellerde doluluk oranları yüzde 90’lara ulaştı. Tatilciler, hava sıcaklıklarının mevsim değerlerinin üzerinde gitmesini de fırsat bilerek adeta sahillere akın ettiler. IMF yolsuzluğun10 ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY Salı 24 Nisan 2018 şiddetini ölçecek IMF önce yolsuzluğun şiddetini ölçecek, sonra da ülkeye özel politika önerecek CHP’nin İYİ Parti hamlesi, siyasette eylemsellik ile süreç yönetiminin, toplumların kaderinde oynadığı yaşamsal rolü bir kez daha vurguladı. Ankara’da siyaset denkleminin sil baştan değiştiği 22 Nisan 2018’de, Washington’da da Türkiye’yi ilgilendiren bir gelişme yaşandı. Geleneksel İlkbahar Toplantıları dolayısıyla zaten hareketli günler geçiren IMF, bir süredir üzerinde çalıştığı “yolsuzlukla mücadele” konulu Politika Belgesi’ni duyurdu. 61 sayfalık yeni politika belgesinde IMF; yolsuzlukla mücadeleye daha özel ve bugüne kadar olduğundan daha geniş odaklanılması zamanının geldiğini anons ediyor. Yolsuzlukla Mücadele Politika Belgesi, küresel sermaye ilişkileri sürecinde yeni bir döneme girdiğimizi ve aynı zamanda IMF’nin de üye ülkelerle ilişkilerini ve ilişki süreçlerini farklı bir zemine taşıyacağını haber veriyor. IMF Başkanı Christine Lagard, belgenin duyurulduğu günün içinde “Yolsuzluğu Frenleyerek Güven İnşası” konulu panelde konuştu. Ve IMF blogunda, ne yapmak istediklerini anlatan bir makale yayımladı. Lagarde, özellikle son birkaç yıldır kamuda artan bir güvensizlik yaşandığını, bunu besleyen en önemli faktörün de “gelirleri zayıflatıp kamu harcamalarının verimsizliğini azaltan” yolsuzluk olduğunu söylüyor. Makalede dikkat çeken diğer ifade ise şu: “Yolsuzlukla elde edilen fonlar, genellikle ülke dışında, çoğunlukla büyük başkentlerin finans sektörlerinde saklanır. Yurtiçindeki ‘temiz eller’in, yurtdışında ‘kirli eller’e dönüşmesi epeyce olası bir durumdur.” Yolsuzluk büyümeyi baltalıyor IMF’nin politika belgesi, yolsuzluğun “yönetişim zayıflıklarından” kaynaklan dığı tezine dayanıyor. Bu yanıyla belge aslında “ilk” değil; 1997’de çıkarılan ilk “rehber”in genişletilerek gözden geçirilmiş hali olduğu belirtiliyor. Ancak Başkan Lagarde makalesinde bir özeleştiri yaparak şöyle demiş: “İlkeler isabetli olsa da uygulamamız çok düzenli olmadı. Benzer eylemleri üyelere aynı standartta uygulamadık. Analizlerimiz de çoğu kez açıklıktan yoksundu.” IMF’nin yenilenmiş politika belgesi,“Yolsuzluk ekonomik büyümeyi baltalar” olgusundan hareket ediyor. Yolsuzluk artışı ile hükümetlerin vergi toplama becerilerinin zayıflaması, büyümenin düşüşü, yatırımların azalması arasındaki bağlar irdeleniyor. Lagarde bu durumu “Sağlık, eğitim ve yenilenebilir enerji alanında yapılabilecek değerli potansiyel yatırımları, kısa vadeli getirilerle boşa harcanan projelere yönelttiği” diye açıklıyor. Saha çalışmaları IMF Politika Belgesi’nde yolsuzlukbüyüme ilişkisine dair saha üzerinden derlenmiş uzman çalışmalarına yer verilmiş. Uluslararası alanda referans olarak alınan, yolsuzluk endeksleri ile kişi başına milli gelir alanındaki gelişmeler arasındaki ilişki sayısal verilerle ortaya konuluyor. Uzmanlar, bu çalışmaları ekonometri yaklaşımlarını kullanarak, makro veriler üzerinden gerçekleştirmiş. Söz konusu çalışmalarda, (x) üye ülkesinin yolsuzluk endeksinde aşağıya doğru kaç puan kaydığında, o ülkedeki kişi başına düşen milli gelirde ne kadar düşüşe yol açtığı hesaplanabiliyor. Nasıl uygulanacak IMF’nin yeni dönemde yolsuzluğu doğuran süreçlerle ilgili olarak, üye ülke hükümetlerine rehberlik misyonu üstlendiği anlaşılıyor. Bu amaçla da hükümetlerin ekonomik performanslarına doğrudan etki eden “yönetim işlevlerini” yeniden tanımlayacak. (Yolsuzluk bulgularına dönük çalışmaların, “4. madde konsültasyonu” olarak bilinen her üye ülkeye yapılan yıllık değerlendirme gözetim çalışmasına eklemlenmesi bekleniyor.) IMF, bu yeni süreçteki çalışma çerçevesi ve yöntemlerini şöyle çiziyor: Yolsuzluğun şiddeti ölçülecek: Bunun için de geniş bir “gösterge seti”ne bakılacak: Mali yönetim (vergi toplayan ve harcamacı kurumlar), bütçeyle ilgili diğer kuruluşların kalitesi, finansal sektör gözetiminin sağlamlığı; merkez bankalarının bütünlüğü; piyasa düzenlemesinin şeffaflığı ve tarafsızlığı; hukukun üstünlüğünün işleyip işlemediği (tabii burada özellikle sözleşmenin uygulanmasının öngörülebilirliği vurgusunu yapmış IMF, insan haklarıyla ilgilenecek hali yok!) kara para aklama ve terörizm finansmanı ile mücadele için çerçevelerin yeterliliği. Fon değerlendirmesi: Saptanan yönetimsel zayıflıkların ekonomik etkilerini IMF yönetimi değerlendirecek. Bu aşamada, yolsuzlukla ilgili saptanan “yönetimsel açıklar”ın IMF fonlarından yararlanmak konusunda bir “koşul” olup olmayacağı değerlendirilecek. Ülkeye özel politika önerisi: “Yolsuzluk fay hatlarının” ekonomik etkisi değerlendirilecek. Sonrasında “ülkeye özel” politika önerileri sunulacak. Bu sürecin, IMF’nin “ödünç verme” olarak nitelediği farklı isim ve koşullar altındaki kredi programlarını da etkileyeceği biraz kapalı ifadelerle de olsa kayda geçiyor. Raporda, üye ülkelere uygulanan kredi programları değerlendirilirken; o ülkede yolsuzluk şiddetini ölçmeye dönük çalışmadaki bulguların, ekonomik reformların uygulanmasını nasıl etkilediğine bakılacağı belirtiliyor. Ülkeye özel politika önerilirken, bu önerilerin “içişlerine karışmama” olarak değerlendirmeye yol açmayacak biçimde yapılacağı, bu konuya özel bir özen gösterileceği yine raporda yer alıyor. IMF yönetimi yolsuzlukla mücadele alanında üye ülkelere vereceği gözetim/ destek programı için bütçe ayırmayı kabul etti. Yeni “misyon”u, Fon içinde uzmanlaşmış özel bir Çalışma Grubu üstlenecek. ‘Enformel’ toplantılar Bu arada yolsuzlukla mücadelenin ne kadar şeffaf, ne kadar gerekli olduğunun sayfalarca anlatıldığı IMF’nin politika belgesinin satır aralarında bir ifade dikkat çekiyor: “Yönetim ile yapılan resmi olmayan görüşmeler.” Raporda, hangi ülkelerden ve hangi düzeylerde olduğu belirtilmeden, bu enformel görüşmelerin de dikkate alındığı vurgulanmış. Özellikle 23 Şubat 2018 tarihli gayriresmi oturum ve enformel oturumdan önce bir dizi ikili ve grup tartışmasının yer aldığı kaydediliyor. Anlaşılan o ki, IMF yolsuzlukla mücadelede şeffaflığı ne kadar öne çıkarırsa çıkarsın, üye ülkelerde meydana gelmiş/gelecek bazı yolsuzluk vakalarını, “enformel” bir başlık ve hat altında değerlendiriyor. Şüphe yok ki bu özel paragraf, insanda “enformel” oturumlara kimlerin katıldığına dair soru işaretleri doğuruyor. Özgürlüğe dair: Cumhuriyet davasında bugün başlayacak duruşmada 541 gündür tutuklu olan Akın Atalay ve yargılanan bütün arkadaşlarımıza özgürlük diliyorum. Christine Lagard Ekinci, dernek üyelerinin özellikle Çince bilen eleman aradıklarını dile getiriyor. Maden ihracatı yüzde 17 arttı Burdur Doğal Taş ve Madenciler Derneği (BURDOĞTAŞ) Başkanı Nasuh Ekinci, 2018’in ilk 3 ayında 33 milyon 612 bin dolarlık maden ürünleri ihracatı yapıldığını söyledi. Ekinci, “İhracat, 2017’nin ilk 3 ayına göre yüzde 17’lik artışı gösteriyor. Bu yıl geçen yıla göre daha fazla mermer ihracatı olacağını tahmin edebiliyoruz” dedi. Mermer ve doğal taş sektörünün, Burdur’un toplam ihracatı içinde yüzde 8182’lik payı olduğunu aktaran Ekinci, henüz sezon başında olduklarını, sezon başladığında ihracatın daha fazla olacağını düşündüğünü kaydetti. l Ekonomi Servisi Adana’da işçiye 7.5 lira zam Adana Büyükşehir Belediyesi ve Belediye İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. İki yıl süreyle imzalanan Toplu İş Sözleşmesi ile Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan kadrolu işçilerin bir yıl için ilk 6 aylık dönem yevmiyeleri seyyanen 7.5 lira, bir yıl için ikinci 6 aylık dönem 7.5 lira olmak üzere yıllık 15 lira arttırıldı. 2 yıl için ilk 6 aylık dönem yevmiyeler seyyanen 7.5 lira artırıldı. Tüm sosyal haklar 1 yıl yüzde 10, 2 yıl yüzde 10 olmak üzere toplam 2 yıllık süre zarfında yüzde 20 ve işçilerin maaşlarını ortalama 465 lira artırıldı. l Ekonomi Servisi Çıkartılan KHK nedeniyle binlerce işçi iki yıl ne enflasyon farkı ne de sözleşme farkı alabilecek. İşçi yüzde 4’e mahkum Hükümetin düzenlemesi nedeniyle belediyelerdeki taşeron işçilere Haziran 2020, kamudakilere de Ekim 2020’ye kadar başka zam yok. MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin taşeron düzenlemesi belediyelerdeki taşeron işçileri 30 Haziran 2020, kamudaki taşeron işçileri de Ekim 2020’ye kadar 6 ayda bir alacakları yüzde 4’lük zamma mahkum etti. Kamudaki taşeron işçiler kadroya, belediyelerdeki taşeron işçiler de belediye şirketlerine geçirilirken, ücret zamları da yüksek hakem kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesine endekslendi. Buna göre kamuda kadroya geçirilen taşeron işçilere, 1 Ocak 2018’den 31 Ekim 2020’ye kadar 6 ayda bir yüzde 4 zam yapılacak. Belediyelerde, belediye şirketlerine geçirilen taşeron işçilere de 1 Ocak 2018’den 30 Haziran 2020 tarihine kadar 6 ayda bir yüzde 4 zam yapılacak. İşçilerin ücretlerine bu tarihe kadar başka bir yüzde Kargaşaya neden olur Düzenlemeye Türkİş de tepkili. Türkİş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, şunları söyledi: “Aynı işyerinde farklı işkolunda kurulu sendikaların örgütlenmesine ve birden fazla toplu iş sözleşmesi yapmasına imkân verilmesi, işyerlerinde kargaşa ve sendikal çatışmaya yol açarak çalışma huzurunun bozulmasına neden olabilecektir. Kadroya alınan taşeron işçileri, asıl işveren işkolunda tescil edilmelidir. Bugün ülkemizdeki sendikalı örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden birisi yetki mekanizması olmaktadır. İşçiler toplu iş sözleşmesiz bırakılmamalıdır.” lik zam olmayacak. Böylece, kamuda kadro alan işçiler Ekim 2020’ye kadar, belediyelerdeki taşeron işçiler de Haziran 2020’ye kadar 6 ayda bir alacakları yüzde 4’lük zamma mahkum olmuş oldu. Ayrıca işçiler enflasyon farkı da alamayacak. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da “Taşeron işçiler enflasyon farkı alamayacak. Çünkü sözleşmelerde yok” dedi. Tek tip işçi Taşeron işçinin kadro öncesinde çalıştığı işyerinin bağlı olduğu işkolu ile kadroya geçtiği işyerinin bağlı olduğu işkolunun aynı olması halinde de sonuç değişmeyecek. Bu kez işçi asıl işte örgütlü bulunan sendikaya üye olabilecek. Ancak işçinin ücret zammı tavanı Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan sözleşmeye endekslendiği için işçi bundan daha fazla zam alamayacak. Sendikanın imzaladığı sözleşmeden yararlanamayacak. Arzu Çerkezoğlu da “Örneğin hastanelerde daha önce kadrolu çalışanlar için imzalanan sözleşmeler var. Taşeron işçiler sendikaya üye olsalar bile bu sözleşmeden yararlanamayacak. Kamuda iki tip işçi yaratılıyor” dedi. l ANKARA 23 Nisan’da iş cinayeti Çocuk işçi hayatını kaybetti Van’da inşaatı devam eden bir binanın 3. katında çalışırken elektrik akımına kapılan 15 yaşındaki Kadir Kara ile onu kurtarmaya çalışan babası Hasan Kara yaşamını yitirdi, bir işçi yaralandı. Olay, Van’ın Karşıyaka Mahallesi’ndeki Yazıcı Sokak’ta saat 13.30 sıralarında meydana geldi. İnşaatı devam eden bir binanın üçüncü katında çalışan Kadir Kara, inşaat demirinin elektrik tellerine temas etmesi sonucu akıma kapıldı. Baba Hasan Kara ile işçi Ahin Yetişir, Kadir Kara’yı kurtarmaya çalıştı. Ancak Kadir Kara olay yerinde hayatını kaybetti, Hasan Kara ile Ahin Yetişir yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Lok man Hekim Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Durumu ağır olan Hasan Kara tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi, Yetişir’in tedavisi ise devam ediyor. l VAN / DHA Kalp krizi geçiren işçi yaşamını yitirdi Kayyım atanan Mersin’in Akdeniz Belediyesi’nde işten çıkarılan 116 işçi arasında yer alan ve geçen hafta kalp krizi geçiren işçi Ali Araz (55) yaşamını yitirdi. 8 çocuk babası Araz’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından Güneykent Mezarlığı’nda toprağa verildi. l ABİDİN YAĞMUR / MERSİN Rusya’daki ekonomik daralma otel rezervasyonlarında durgunluğa yol açtı. Düşen ruble turizmi vurdu Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, ABD ile yaşanan gerginlik sonrası Rus rublesinin ABD Doları karşısında değer kaybettiğini, bunun sonucunda turizm rezervasyonlarında duraksama yaşandığını söyledi. Osman Ayık, “Bunun geçici olmasını arzu ediyoruz” dedi. Ayık, “Bu sene genel anlamda 2018’e dönük erken rezervasyonlarda çok ciddi artışla başladık. Ama son günlerde yaşadığımız birtakım ekonomik çalkantı hem Türk Lirası’nın hem de Rus rublesinin ciddi anlamda değer kaybetmesi ve dalgalanması ister istemez tüketicinin alımlarında duraksamaya neden oldu” dedi. l Ekonomi Servisi T.C. ZARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2016/544 ve 2016/577 Esas Davacı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Cemile ALBAYRAK’a hisseli olarak ait taşınmazların bir kısmının kamulaştırılması davaları ile ilgili olarak; Sivas ili Zara ilçesi Adamfakı Köyü 0 ada 216 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkememiz 2016/544 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada davanın kabulü ile taşınmazda G1 (3543.87 m2) yüzölçümlü toplam kısmının 3 yıllık geçici irtifak hakkı tesisi nedeniyle kamulaştırma bedelinin 1346.90 TL, taşınmazın I(814.28 m2) yüzölçümlü kısmının 30 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı tesisi nedeniyle kamulaştırma bedelinin 1593.69 TL, Sivas ili Zara ilçesi Adamfakı Köyü 0 ada 425 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkememiz 2016/577 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada G1 (432.93 m2) yüzölçümlü toplam kısmının 3 yıllık geçici irtifak hakkı tesisi nedeniyle kamulaştırma bedelinin 87.76 TL, taşınmazın I(1265.10 m2) yüzölçümlü kısmının 30 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı tesisi nedeniyle kamulaştırma bedelinin 1621.81 TL olarak kesin karar olarak tespitine karar verilmiş olup, her iki dava dosyasından da Cemile ALBAYRAK’ın yapılan araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, iş bu ilanın gazetede yayınlandıktan 7 gün sonra ilamın ilgiliye tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 791771) T.C. ZARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2014/69 Esas Davacı Emine KARAKOÇ tarafından davalı Ahmet KARAKOÇ aleyhine açılan Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma (Çekişmeli)) davasının yapılan yargılamasında; Davacı Emine KARAKOÇ tarafından Ahmet KARAKOÇ aleyhine boşanma davası açılmış olup, yapılan tüm araştırmalara rağmen Ahmet KARAKOÇ’un adresi tespit edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olup, 26/06/2018 günü yapılacak duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi halde yargılamaya yokluğunuzda devam edilerek karar verilebileceği ve iş bu ilanın gazetede yayınlandığı tarihten 7 gün sonra dava dilekçesi ve duruşma gününün tarafınıza tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 791760) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle