23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 16 Nisan 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AKP’liler umutsuz haber 5 Yeni sistemde Meclis’in tamamen etkisizleşeceğini düşünen bazı AKP’li vekiller, belediye başkanlıklarına gözünü dikti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üze manın çok bir anlamı olmayacak. Vekillerin bir işlevi kalmayacak. Bıra re AKP’li yöneticilerin, kın talepleri iletmeyi, ba 2019 yılında yapılacak kanları Meclis’te bile gör seçimlerle birlikte uygu EMİNE lamasına başlanacak ye KAPLAN mek mümkün olmayacak” diyerek seçimler ni sistemle “Meclis’in de aday olmayacaklarını çok daha güçlü ve etkin olaca dile getiriyor. Bazı vekiller de, ğı” söylemine karşın pek çok parlamento üyesi olmak yerine AKP’li milletvekili, aynı şekil belediye başkanı olmanın daha de düşünmüyor. Yeni sistemde önemli olacağını belirterek, be Cumhurbaşkanı’nın kararna lediye başkan adaylığı için ku meler çıkaracağı, bakanların dı lis yapıyor. şarıdan atanacağına dikkat çe Yerel seçimlere 1 yıldan az ken bazı AKP’li vekiller, “Önü bir süre kalırken, siyasi kulis müzdeki dönemde Meclis’te ol lerde belediye başkan adaylık ları için de partilerde yoğun kulis faaliyetleri başladı. Özellikle CHP’de çok sayıda milletvekili belediye başkanı adayı olmak için zemin yokluyor. AKP’de de sayı olarak az olmasına karşın bazı milletvekillerinin yerel seçimlerde aday olmak istediği konuşuluyor. Örnekleri var AKP’de önceki yıllarda belediye başkanlığı için 3 döneme takılan ve tekrar milletvekili adayı olamayacak isimlerin adaylığı gündeme gelmiş, hatta Mart 2014’te Başbakan Binali Yıldı rım İzmir, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin Hatay, eski Kadın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin Gaziantep, Enver Yılmaz Ordu’dan aday olmuş, Şahin ve Yılmaz belediye başkanlığını kazanmıştı. Bu dönem ise milletvekillerinin 3 dönem engeline takılmamasına karşın belediye başkanlığına aday olmak istemesi ve 2019 seçimlerinde yeniden milletvekili aday olmak istememesinin altında 2019 seçimleriyle birlikte yeni sistemin uygulanmaya başlanacak olmasının yattığı dile getiriliyor. l ANKARA Beykoz’a var Maltepe’ye yok Erdoğan, beklediği oyu alamadığı Maltepe’de Kılıçdaroğlu’nun tapu sözünü eleştirirken Beykozlulara vaatlerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin Maltepe, Beykoz ve Üsküdar ilçe kongrelerine katıldı. Maltepe’de yurttaşlara seslenen Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Bay Kemal çalış senin de olsun. Ama olmaz. Bay Kemal şimdi tapusuz yerlere tapu dağıtacakmış. Nerede bunlar, cebinde mi? Neyi dağıtıyorsun? Halkımıza verdikleri bir şey var mı, yok” diye konuştu. Erdoğan, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yüzde 51.4 “evet” oyuyla kabul edildiği halk oylamasıyla ilgili olarak “Maltepe referandumda yüzde 37’lik oranla maalesef sınıfta kaldı. Maltepe’de en azından sonuç tam tersi olmalıydı. Bu sonuç bize yakışmadı. İnşallah 2019 seçimlerinde burada çok farklı bir manzara ile karşılaşacağız. Şimdiden Mart 2019’u görüyorum” dedi. Ardından Beykoz’a geçen Erdoğan, burada yurttaşlara kent sel dönüşümde hata yapmamalarını, müteahhitlerin oyununa gelmemelerini söyledi. Erdoğan, “Tapu senin elindeyse bal gibi de yaparsın. Tapusu olan bırak müteahhidi, niye müteahhide veriyorsun işini? Bu işe biz gerekirse Büyükşehir Belediyesi olarak gireriz, KİPTAŞ olarak bunu yaparız. Kimsenin oyununa gelmeyin. Hele hele Bay Kemal’in oyununa hiç gelmeyin. Çünkü o bu işlerden anlamaz” dedi. Erdoğan, Küçüksu Çayırı için de yaz aylarına yetişecek bir kasır yapılacağını açıkladı. AKP ilçe kongrelerine Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak da katıldı. finans sektörünü tehdit etti: yaşam hakkı bulamazsınız Partisinin Üsküdar 6. Olağan İlçe Kongresi öncesi halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, finans sektörüne seslenerek, “Kalktılar bu ara bize kur savaşı ilan ettiler, ne ilan ederseniz edin avucunuzu yalarsınız avucunuzu. Ey finans sektörünün içerisinde olanlar bizi kur, şu, bu ile tehdit etmeye kalkmayın bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bize kur savaşı, finans sektörü ile böyle bir müdahale adeta bu memlekete ihanettir. Ona fırsat vermeyiz asla. Yarın gazeteler yazar; ‘piyasalar altüst oldu.’ Kusura bakmayın eğer bundan dolayı alt üst oluyorsa hayırlı olsun. Kararlı bir şekilde yürüyeceğiz. Eğer finans sektörü bu vatana ihanet etmezse, bu vatanda onlar da görevini yaparsa, başımız gözümüz üstünde yerleri var, her türlü desteği veririz. Onun için de bu faiz denilen belayı düşürmeleri lazım” dedi. İYİ Parti’de hesaplar ikinci tur için SELDA GÜNEYSU Meral Akşener 2019’da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine bir yıldan az zaman kalırken, partiler de stratejilerini oluşturu yor. AKP ve MHP’nin “Cumhur İttifakı”na karşı İYİ Parti’nin de Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti (DP) ile bir ittifak kuracağı siyasi kulislerde dillendirilirken, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için İYİ Parti “ittifaktan çok ikinci turu” hedefliyor. Bu nedenle başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partilerinin ilk turda kendi adaylarını çıkarmaları gerektiği üzerinde duruluyor; seçimler için ne kadar çok aday çıkarsa, “iktidarın oylarında o kadar düşüş yaratacağı ve Akşener’in Erdoğan’a karşı ikinci turda şansının o kadar yüksele ceğine” inanılıyor. İkinci tura Akşener, Erdoğan’ın karşısına aday olarak kalırsa, “CHP’li seçmenin de Akşener’i destekleyeceği” hesapları yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde “parlamentonun bir önemi kalmayacağını” savunan İYİ Parti yönetimi, bu yönetim şeklinin değişmesi için öncelikli olarak “Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmanın gerektiği” üzerinde duruyor. Eğer, Akşener Cumhurbaşkanı seçilirse, İYİ Parti de vaat ettiği gibi yeniden parlamenter sisteme dönmek için adım atacak. “Akşener’in Cumhurbaşkanı seçilebilmesinin öncelik şartını ise ikinci tur seçimleri olduğu” konuşuluyor. Akşener, 1 Nisan’da gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda, hem merkez sağa hem de MHP tabanına gönderme yaparken, şimdiki hedefi ise “AKP tabanı.” Her ne kadar CHP tabanında “Akşener’e yönelik bir sempati olsa da CHP ile ittifakın İYİ Parti’ye olumsuz yansıyacağından” kaygılanılıyor. l ANKARA Karamollaoğlu, Saadet Partisi Erzurum 6’ncı Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Karamollaoğlu’ndan yargıya adalet çağrısı Bugün ülkenin bir numaralı meselesinin adaletsizlik olduğunu söyleyen Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, yargıya seslenerek “Korku ve endişe içinde olduğunuzu biliyorum. Ama mertlik gösterip, sıkıntıyı sırtlanmaz, göze almazsanız yarın çok daha büyük belalara muhatap olursunuz. Zalim sıfatına girersiniz. Öyle inanıyorum ki ben bir gün gelecek burada bir isyan başlayacak. ‘Olmaz’ diyecekler, ‘Artık biz bu zulümden vazgeçtik’ diyecekler mecburen. O zaman tablo değişecek, o zaman gerçekler inşallah açığa çıkacak. Adalet olmadan bir ülkede huzur ve barış olmaz” diye konuştu. Erzurum İl Müftülüğü Konferans salonunda düzenlenen Saadet Partisi Erzurum 6’ncı Olağan İl Kongresi’ne katılan Karamollaoğlu, “1617 se ne önce seçimlere giderken Cumhurbaşkanın internette dolaşan videosu var. Olağanüstü halden şikâyet ediyor. ‘Böyle bir ülkede adalet olmaz, zulüm olur’ diyor. Hikmeti ilahi 15 sene sonra aynı kendisi ‘Olağan üstü halden vazgeçemeyiz’ diyor. Niye? Bir ihtilal denemesi oldu. O ihtilali kim denedi. Senin getirdiğin insanlar. ‘Ne istediler de vermedik’ diyecek kadar ileriye gittin. Yüz binlerce insan olağanüstü halden etkilendi. Biz ömrümüz boyunca hiç FETÖ’cü olmadık. Makam mevki sahibi olmak isteyen halkı onlara siz yönlendirdiniz. Ben eğer bugün başkalarına uyguladıkları kıstasları AK Partisi üyelerine uygulasalar bunların yüzde 60 hapse girer diyordum. Meğer az diyormuşum. En az yüzde 75’i girer diyorum” dedi. l DHA SAADET 5, KARAMOLLAOĞLU 10 PUANDA 2009 yerel seçim oranına ulaştı SİNAN TARTANOĞLU İttifak gündeminin ana unsurlarından biri olan Saadet Partisi (SP), kamuoyu araştırma şirketlerinin sonuçlarını dikkatle izliyor. Parti yetkilileri, SP’nin oy oranının yüzde 5’e yaklaştığını, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’na olan ilginin ise yüzde 10’u geçtiğini not ediyor. En son 2009 yerel seçimlerinde yakalanan yüzde 5’lik oy oranının, Karamollaoğlu’na gösterilen yüzde 10’luk ilgiye yaklaşmasının zaman alacağını, ancak “adalet ve hakkaniyet” söyleminin sürdürülmesine bağlı olduğuna dikkat çeken SP’liler; partinin üye sayısının ise son iki ayda yaklaşık 20 bin arttığına dikkat çekiyor. Recai Kutan’ın genel başkanlığında 2004 yerel seçimlerinde yüzde 4’ü geçen parti; “Harun Gibi Gelip Karun Gibi Gitmeyeceğiz” sözleri ile gündeme gelen Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığındaki 2009 yerel seçimlerinde, genel se çimlere göre oyunu yaklaşık yüzde 90 arttırarak yüzde 5.13’ü yakalamıştı. 2011 genel seçimlerinde yüzde 1.27 oy çıkaran SP, Büyük Birlik Partisi ile birlikte girdiği 7 Haziran genel seçimlerinde de 2.06’yı görmüştü. Ancak parti 1 Kasım seçimlerinde 0.68’e kadar gerilemişti. ‘Ümitliyiz’ Kamuoyu araştırma şirketleri 2019 seçimlerine daha uzun bire süre olmasına karşın değerlendirmelerini partilerle paylaşıyor. Edinilen bilgiye göre SP yönetimi, henüz özel bir anket yaptırmasa da anket sonuçlarını takip ediyor. SP Genel Başkanı Karamollaoğlu da “Gelişmeleri görüyoruz. Bu bizi ümitlendiriyor” değerlendirmesi yapıyor. Karamollaoğlu’nun kongrelerini tamamlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaretlerinin ise 1 hafta 10 gün içinde gerçekleşebileceği belirtiliyor. l ANKARA CHP’de, iktidarın kurduğu baskıya rağmen, HDP’nin yalnızlaştırılmasına karşı çıkış eğilimi artıyor. CHP’nin sol kanat milletvekilleri ve il başkanlarını takiben genel merkez yöneticileri de önemli çıkışlar yapmaya başladı. Bu gelişmelerin, iktidarın avantajlı olduğu çoğunlukçu, kutuplaştırıcı, dışlayıcı siyaset dilini zayıflatma ihtimali için bazı sorular ve cevaplar: n CHP için HDP’yle temas felaket anlamına mı geliyor? CHP HDP temasının “tehlikeleri” üzerine yapılan değerlendirmeler birkaç başlıkta gerekçelendiriliyor: İktidarın birlikteliğe zorlayarak CHP’ye tuzak kurduğu; anketlerde seçmenin bu yakınlaşmaya reaksiyon vereceğinin ölçülmesi; Afrin gündeminde ayrışan tek partinin HDP olması ve 90’lı yıllarda yapılan SHP HEP ittifakının kötü hatıraları. Bunlara ek olarak muhalefet blokundaki diğer aktörlerin çekinceleri. Niyetini bu kadar açık eden, “tehlike” için bu kadar gürültü koparanların “tuzak kurduğu” iddiası, hem onların, hem de tuzağa düşmesi beklenenlerin zekâsına hakaret. Anketler ise, alınmak istenen sonuçtan çok, değiştirilmesi gereken verili durumu anlatıyor. Afrin ile “metal yorgunluğunu” çözmeye kalkan iktidarla aynı çizgide olmanın getirisi de çok daha tartışmalı. 90’lı yıllarda sivil siyasetin boğulmasında olduğu gibi, asıl tuzak 7 Haziran 1 Kasım arasında yeniden kuruldu ve hep birlikte içine girildi. n Partilerin ilişki kurmalarının tek biçimi ittifak mıdır? Siyaseti güç yönetimi ve siyasi ilişkileri de güç aracı olarak gören iktidarın tek ilişki kurma biçimi, ittifak veya düşmanlık. “Ya benimlesin ya da karşımdasın” anlayışı, güvenemese bile ihtiyacı olduğu sürece kendisine bağlı müttefikler ve yine kendine benzetebildiği düşmanlar yaratabildiği sürece avantajını koruyor. Tıpkı daha önce, “Batı”yla, cemaatle, şimdi de MHP’yle kurulan ittifaklarda olduğu gibi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, “Halkın oylarıyla seçilmiş bir partiyi yaftalamak gibi saçma bir şey olamaz. Tek adam rejimine karşıyız diyen herkesle bir arada olacağız” dedi. 7 Haziran’daki “seni başkan yaptırmayacağız” dalgasında ve Kılıçdaroğlu’nun Ahmet Türk ile kol ko HDP’yi denkleme katmak la girdiği Adalet Yürüyüşü’nde olduğu gibi, ittifak dışında da ilişki yolları var: Ne dediğini merak etmek, dinlemek ve konuşmaya başlamak gibi. n HDP’nin denkleme dahil edilmesinde CHP’nin rolü nedir? En beklenmeyen isimlerden CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Selahattin Demirtaş’ı hapishanede ziyaret ederek açılışı yapmıştı. Yılmaz, kendi seçim bölgesi dahil olmak üzere çok olumlu tepkiler aldığını; Kemal Kılıçdaroğlu da, ziyaretten bilgisi olduğunu, Demirtaş’a selam gönderdiğini söyledi. Ardından Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Demirtaş’ın duruşmasını izlemeye gitti, savunmasını Deniz Gezmiş’inkine benzetti. Hâlâ bir kıyamet kopmadı. Eğer CHP’nin iddia ettiği gibi “tek adam rejimine” karşı olanlar yüzde 60’lar seviyesinde oy alacaklarsa, bunun CHP ile İYİ Parti arasında gidip gelen seçmenle olamayacağı ortada. Oy tabanını önemli ölçüde koruyan HDP’nin sadece sayısal olarak değil, siyasi olarak da denkleme dahil olması, muhalefet bloku açısından son derece önem li. Bu kapıyı açmanın tek adayı (belki biraz da Saadet) olan CHP’de cesaretli hamleler görülüyor. n HDP’nin siyasi etkinliğinde Demirtaş’ın ağırlığı ne kadar? CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Demirtaş için, “Şiddet bitsin diye bir çaba gösterdiğini ve samimi bir adam olduğunu düşünüyorum. Terörü bitirme çabası yüzünden içeride olabilir” dedi. Demirtaş da, yaptığı savunmalarla (suçlamalarla) içinden geçilen ve içinde yaşanan süreçle ilgili yüzleşmeyi neredeyse “tek başına” sürdürüyor. Ve artık başında, yer almadığı partinin tamamından daha fazla siyaset üretiyor. “Vallahi kendisi istedi” ya da “içerde olması yönetsel zorluk yaratıyordu” gibi fazla ikna edici olmayan gerekçelerle Demirtaş imkânını zayıflatmış HDP ise, kararsızlık içinde: Anketlerdeki sonuçlara ve kongre katılımına yaslanarak durumunu belki dengeleri de korumuş olmayı yeterli görüp, siyaseten etkili bir aktör olmak yerine bir aritmetik sonuç halinde kalmaya teşne gibi. Denklem dışında kalmaya gösterilen rıza, çok haklı baskı ve saldırı bahane leriyle açıklanabilme sınırını da biraz geçmiş durumda. n HDP’nin denkleme dahil olması neden önemli? İktidarın, her zaman yaptığı gibi “teke tek” mücadeleyi muhalefeti tek bir blok haline getirerek kazanmayı hedeflediği, hâlâ en yaygın, en popüler yorum. Ancak, yapılan araştırmalar iktidarın bu stratejisinin pek de istediği sonucu garanti etmediğini gösteriyor. Bu yüzden, 16 Nisan rövanşından kaçınmak için muhalefet blokunun yan yana durmaktan çekinen, parçalı ve birbiriyle sorunlu olmasına giderek daha fazla çaba harcanıyor, harcanacak. Muhalefetin, iktidarın olası hamlelerine karşı savunma ya da formül bulmaktan daha fazlasına ihtiyacı olduğu açık. Başta CHP olmak üzere muhalefet, hem siyasi gündemi belirleme gücünü ele geçirme, hem destek profilini daha geniş bir coğrafyaya yayma ve hem de hiçbir oyu sandıkta yalnız bırakmama açısından, zemini genişletmek, aktif aktörleri artırmak, birbirlerini de denkleme dahil olmaya cesaretlendirmek zorunda. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle