23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 16 Nisan 2018 4 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Evet’çi pişmanKILIÇDAROĞLU, 16 NİSAN REFERANDUMUNUN ÜZERİNDEN GEÇEN 1 YILI DEĞERLENDİRDİ: Adalet Yürüyüşü’nde yürüyen Alsancak’ın elini öpen Kılıçdaroğlu, Antalya’dan İzmir’e geçti. ‘İttifak için yasayı beklemek gerekli’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi için yeni anayasa referandumunun ardından geçen 1 yılı değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Demokrasi yok. Yargı bağımsızlığı yok. Medya özgürlüğü yok. Düşünceyi ifade özgürlüğü yok. Üniversiteler baskı altında. Cezaevleri tıka basa dolu. İnsanların yargıya erişim hakkı da yok” dedi. Anayasa değişikliğine “evet” diyenlerin pişman olduğunu belirten Kılıçdaroğlu “AKP’ye oy veren seçmenlerin bugün yüzde 55’inin, ‘tarafsız cumhurbaşkanından yana’ olduğunu gösteriyor. Yani, onlar da taraflı cumhurbaşkanı istemiyorlar” değerlendirmesini yaptı. Kılıçdaroğlu, Antalya’da bir grup gazetecinin soruları üzerine şu değerlendirmeleri yaptı: n Sen çocuk musun?: Yeni modelin, sorunları çözmediği, aksine sorunları büyüttüğü ve derinleştirdiği açık. Örneğin eğitim ‘Bürokrasi de görüyor’ “Tek adam rejimine, AKP tabanından da, üst yönetiminden de çok sert eleştiriler var. Ama bu eleştiriler Saray’a ne ölçüde yansıyor bilmiyorum. Başbakan’ın, bakanların hiçbir fonksiyonu yok. Müsteşarlar doğrudan Saray’la görüşüyor. Üst yönetimde ciddi bir rahatsızlık var. İler de sorunların çok daha fazla olacağını devlet bürokrasisi de görüyor. Kamuoyu araştırma şirketinin sonuçları da, AKP’ye oy veren seçmenlerin bugün yüzde 55’inin, “tarafsız cumhurbaşkanından yana’ olduğunu gösteriyor. Yani, onlar da taraflı cumhurbaşkanı istemiyorlar.” alanında tek adam çık n Hayali düşman tı, TEOG’u kaldırdığını lar yaratıyorlar: Te söyledi. Böyle bir karar mel sorunlarından bi alırken danıştığı kim risi de demokratikleş se yok. Eğitimi tama me. Demokrasi yok or men bir kaos ortamı ERDEM na soktu. Anne baba GÜL tada. Yargı bağımsızlığı yok. Medya özgürlü lar arayışta. Dış politi ğü yok. Düşünceyi ifa kada, Dışişleri Bakanlığı dev de özgürlüğü yok. Üniversi rede dışı bırakılmış, 100 yıl teler baskı altında. Böyle bir lık tarih, deneyim, birikim bir baskı altında yabancı serma kenara itilmiş. Ekonomiye ge yeye ‘Gel Türkiye’de yatırım lince ‘Faizleri indireceğim’ di yap’ der misiniz? Tam tersi yor, ‘indir’ diyorsun indiremi ne yatırımcı Türkiye’den ka yor. Sonra şikâyet ediyor. Do çıyor. Cezaevleri tıka basa do lar yükselince ‘Dış güçler bize lu. İnsanlar haksızlığa uğra operasyon çekiyor’ diyor. Sen masına rağmen hakkını ara çocuk musun sana operasyon yacağı bir mecra yok. İnsan çekiyor. Aklın nerede? Kendi ların yargıya erişim hakkı da suçunu, beceriksizliğini haya yok. Çünkü Kanun Hükmün li dış güçlerin üzerine atarak de Kararnamelerle insanların sorunlardan sıyrılmaya çalışı dava açması da engelleniyor. yor. Ekonominin durumu fe Dış politika, ekonomi, demok laket bir tablo oluşturuyor. ratikleşme sorunları birbirle rini tetikleyen, etkileşime neden olan ve sorunların daha da derinleşmesine neden oluyor. Dış politikadaki bir sorun ekonomiyi etkiliyor. Demokratikleşmedeki bir sorun da ekonomiyi etkiliyor. Dolayısıyla bu sorunlara bütüncül bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Ama bunlarda böyle bir kapasite yok. Devlette liyakatı bitirdikleri için sorunları çözemiyorlar. O yüzden de hayali düşmanlar, güçler yaratarak sorunları soyutlaştırmaya çalışıyorlar. Devlette liyakat sistemi çökertildi. İşin uzmanına verilmiyor. Sorunların sebebi olan iktidar, sebebi başkalarının üzerine atarak geçiştirmeye çalışıyor. n Yaşayarak tehlikeyi gördüler: Tek adam rejiminin fiilen uygulandığı son bir yılda, referandumda, anayasa değişikliğine ‘evet’ oyu veren kitle, verdiği ‘evet’ oyundan dolayı pişman. O zaman olayları pek göremediler ya da biz muhalefet olarak tehlikeyi dillendiremedik. Bugün, yaşayarak onlar da tehlikeyi görüyor, tek adam rejiminin Türkiye’yi nereye sürüklediğini çok daha net olarak izliyorlar. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yaptığı görüşmenin gündeminin ağırlıklı olarak “sandık güvenliği” olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, ittifakı konuşmak için Cumhurbaşkanlığı seçiminin esaslarını belirleyecek yasal düzenlenmenin beklenmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Yasanın önce çıkması lazım. Bağımsız birisi nasıl Cumhurbaşkanlığı adayı olacak, imzalar nasıl toplanacak? Şimdi düşünüyorlar. Masa başında yaptıkları düzenlemeyle, kendi ayaklarına kurşun sıkma gibi bir şeyi önleyecekler, riski nasıl azaltabilecekler ona bakıyorlar” diye konuştu. ‘Her müdahale EsaD’ı güçlendirir’ Kılıçdaroğlu, Suriye operasyonu ile ilgili olarak da dış politikada hata yapıldığını söyledi. Suriye konusunda Esat’la tek kişi üzerinden yapılan bir siyaset olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin her şeyini tamamen Esad’ın gitmesine bağladığını, böyle “tek yanlı siyaset” olamayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Suriye’ye yapılan her müdahale, Esat’ın kalıcılığını güçlendiriyor. Türkiye, Suriye, İran, Irak birlikte olsa çok kolay bir çözüm sağlayabilirler. Batılı egemen güçlerin çıkarlarına değil, bölgesel güçlerin çıkarlarına odaklanmalı. Türkiye dış politikada o kadar yalpalıyor ki, sabahtan öğlene kadar ABD yanlısı, öğleden sonra da Rusya yanlısı oluyor. Son derece ilkesiz bir diplomasi izleniyor. Dışişleri Bakanlığı’nın devre dışı bırakıp, diplomasiyi sözcü İbrahim Kalın’a ihale ederseniz, o da sahibinin sesi olarak konuşur. Dışişleri Bakanlığı’nın 100 senelik birikimini bir tarafa atıyorsanız, bu da başarısızlığı zorunlu hale getirir” dedi. ‘Yüreğinde insan sevgisi yok’ CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Antalya’nın Kemer ilçesinde, 81 ilin CHP Kadın Kollarının katıldığı Eşgüdüm Toplantısı’nda konuştu. ABD’nin, Fransa ve İngiltere ile birlikte Suriye’ye yönelik düzenlediği hava saldırısını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi yöneten Ankara’daki beyler, ‘Çok iyi oldu, iyi ki bomba attı’ diyorlar. Bunu söyleyenlerin yüreğinde insanlık sevgisi ve insanlık yoktur. Meydan meydan çıkıp demokrasi, insan hakları diye konuşuyorlar. İnsanın öldürülmesinden zevk alan kişi, insan sayılmaz” dedi. Ardından Muratpaşa Belediyesi’nin Abdullah Sevimçok Sivil Top lum ve İnovasyon Merkezi’nin açılışına katılan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın, savcılara telefon açarak, hakkında fezleke düzenlemelerini istediğini ifade ederek, “Sizin fezlekenizden mi korkacağız? Ben Kuvayi Milliye’ciyim. Bu memleketi sokakta mı bulduk” diye sordu. l ANTALYA / DHA ‘Herkese eşit hizmet’ İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Tire’de UEFA standartlarında inşa ettiği 15 bin kişilik stat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun katılımıyla açıldı. Aynı zamanda yerel yönetimin Küçük Menderes’te kurduğu Avrupa standartlarındaki 12. ileri biyolojik arıtma tesisinin açılışını gerçekleştiren Kılıçdaroğlu, “Aziz Kocaoğlu ve arkadaşları namuslu insanlardır. Boğazlarından bir kuruş haram lokma geçmemiştir. Bizim belediye başkanlarımızın iki vazgeçilmez temel kuralı vardır. Birinci kural kendisine oy versin, vermesin herkese eşit hizmet götürecektir. İkincisi ise harcadığımız her kuruşun hesabını millete vermek” dedi. Kocaoğlu da “İzmirli üretici mucizeler yaratıyorsa, hedefe ulaşılmış demektir” diye konuştu. l HAKAN DİRİK / İZMİR ‘Demokrasi mi, diktatörlük mü?’ Kılıçdaroğlu, seçimde yüzde 60 oy hedeflediklerini söyledi n Demokrasi mi, diktatörlük mü?: Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 60 oy hedefliyoruz. Çünkü hangi görüşten olursa olsun, insanların demokrasiyi savunacağına inanıyorum. Herkes ‘tek adam rejimi’nin yarattığı sonuçları görüyor. Seçmenlerin, ağırlıklı olarak demokrasiden yana oy kullanacaklarını ve bunun oy oranının da en az yüzde 60 civarında olacağını düşünüyorum. 2019 seçimi 2D arasında bir seçim olacaktır. Demokrasi mi, diktatörlük mü? Çare 2019 yılında herkesin sandığa düşünerek gitmesidir. Demokrasi mi, diktatörlük mü? Düşünerek sandığa gitmelerini derken kendilerini değil çocuklarını, torunlarını ve Türkiye’yi düşünerek sandığa gitmeleridir. Demokrasi bizim neyimize yetmiyor? Diktatörlük rejimi bizi ileriye taşımış olsaydı 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 darbelerinde bunu görürdük. n Parti değil memleket sorunu: Şimdi ülkenin haline bakın. Faize, ekonomiye, çiftçinin haline bakın. Dış politikada ki tutarsızlığa bakın. ‘Tek adam rejiminin’ Türkiye’yi getirdiği nokta bu. Vatandaşlar 2019’da demokrasiden yana oy kullanmak zorundalar. ‘Kullansın’ demiyorum, kullanmak zorundalar. Muhafazakâr demokratlar, ülkücü demokratlar, liberal demokratlar, dindar demokratlar, sosyal demokratlar, sosyalist demokratlar... Bu hepsine düşen ortak görevdir. Yani, 2019 bir Kuvayi milliye hareketi olmalıdır. Biz, Kuvayi Milli sürecinde olduğu gibi yaşam tarzı, etnik, dinsel ayrım yapmadık. Tek amaç Türkiye’yi bağımsız hale getirmek. Şimdi de amacımız Türkiye’ye demokrasiyi getirmek. Çünkü bu süreç bir parti değil, memleket sorunudur. l ANTALYA ‘İlkelerden yola çıkması önemli’ Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun yaptığı açıklamaları ve ortaya koyduğu görüşler için Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin sorunlarını sağlıklı analiz ediyor. İktidarın, sorunların kaynağı olduğunu da gösteriyor. Bir başka özelliği Temel Bey, ilkelerden yola çıkarak siyaset oluşturmanın daha doğru olacağını ifade ediyor. Bu; gelecek açısından, ortak yola çıkarken ilerde bir olumsuz tabloya sebebiyet vermemesi açısından önemli” dedi. CHP OHAL’e karşı meydanlarda “OHAL değil demokrasi istiyoruz” sloganıyla 81 ilde saat 12.00’de oturma eylemleri yapılacak CHP, bugün saat 12.00’de OHAL’e karşı “OHAL değil demokrasi istiyoruz” sloganıyla meydanlara çıkıyor. 16 Nisan referandumunun yıldönümünde 81 ilde saat 12.00’de OHAL’e karşı oturma eylemleri şu meydanlarda düzenlenecek: Adana/Atatürk Parkı, Adıyaman/Demokrasi Parkı, Afyon/ Merkez PTT Önü, Ağrı/Abide Meydanı, Aksaray/Hükümet Meydanı, Amasya/Atatürk Anıtı Meydanı, Ankara/Güvenpark, Antalya/ Cumhuriyet Meydanı, Ardahan/ Milli Egemenlik Parkı, Artvin/Halit Paşa Meydanı, Aydın/Kent Meydanı, Balıkesir/Ali Hikmet Paşa Meydanı, Bartın/Cumhuriyet Meydanı, Batman/Turgut Özal Bulvarı, Bayburt/CHP İl Başkanlığı Önü, Bilecik/Belediye Çay Bah. Önü, Bingöl/Dörtyol Saat Kulesi, Bitlis/ Merkez Konak Meydanı, Bolu/İzzet Baysal Meydanı, Burdur/Cumhuriyet Meydanı, Bursa/Kent Meydanı, Çanakkale/Cumhuriyet Meydanı, Çankırı/Karatekin Parkı, Çorum/Saat Kulesi Meydanı, Denizli/Bayramyeri Meydanı, Diyarbakır/Dağkapı Meydanı, Düzce/Anıt Park, Edirne/Saraçlar Caddesi PTT Önü, Elazığ/Perşembe Pazarı, Erzincan/Cumhuriyet Meydanı, Erzurum/Yakutiye Kent Meydanı, Eskişehir/Odunpazarı Meydanı, Gaziantep/Yeşilsu Meydanı, Giresun/Atatürk Meydanı, Gümüşhane/Zafer Meydanı, Hakkâri/Cumhuriyet Meydanı, Hatay/Ulus Meydanı, Isparta/Kaymakkapı Meydanı, Iğdır/Belediye Meydanı, İstanbul/Taksim Meydanı, İzmir/Konak Meydanı, Kahramanmaraş/ Müftülük Meydanı, Karabük/Eski Belediye Önü, Karaman/ Cumhuriyet Parkı, Kars/At Heykeli Önü, Kastamonu/ Cumhuriyet Meyda nı, Kayseri/Cumhuriyet Meydanı, Kırıkkale/Cumhuriyet Meydanı, Kırklareli/Özgürlük Parkı, Kırşehir/Cacabey Meydanı, Kilis/Cumhuriyet Meydanı, Kocaeli/Sabri Yalım Parkı, Konya/Gedavet Parkı Zafer Meydanı, Kütahya/Cumhuriyet Caddesi Evkur Önü, Malatya/Soykan Parkı, Manisa/Manolya Meydanı, Mardin/Karayolları Parkı, Mersin/Özgür Çocuk Parkı, Muğla/Sınırsızlık Meydanı, Muş/ Belediye Meydanı, Nevşehir/Valilik Önü/Atatürk Anıtı, Niğde/ Cumhuriyet Meydanı, Ordu/Tahıl Meydanı, Osmaniye/Rahime Ha tun Meydanı, Rize/Memiş Ağa Parkı, Sakarya/AKM Meydanı, Samsun/Cumhuriyet Meydanı, Siirt/ Güreş Caddesi, Sinop/Uğur Mumcu Meydanı, Sivas/Cumhuriyet Meydanı, Şanlıurfa/Ahmet Bahçıvan İşmerkezi Önü, Şırnak/CHP İl Başkanlığı Önü, Tekirdağ/Üç Kemaller Parkı (Tuğlalı Park), Tokat/ Cumhuriyet Meydanı, Trabzon/ Atatürk Meydanı, Tunceli/Seyit Rıza Parkı, Uşak/Valilik Önü, Van/ Dabbağoğlu Parkı, Yalova/Cumhuriyet Meydanı, Yozgat/Cumhuriyet Meydanı, Zonguldak/Madenci Anıtı. l ANKARA / Cumhuriyet Bir ağaç gördüm... Tutuklu öğrencilere adanmıştır Bir ağaç gördüm bahçemde. Çırılçıplak. Yaprakları savrulmuş sert rüzgârlarla. Uçları kırılmış dallarının. Gövdesi çatlamış soğuktan. Yapayalnız. Kış soğukları ağaçlara acımaz. Öyle dururlar tek başlarına. Kimse hatırlarını sormaz. Umutları da kırılmış mıdır, bilemezsin. Yeniden yapraklanır mı, bilemezsin. Ağaç. Tek başına. Çırılçıplak. Öylece durur. Soğuk kış bahçesinde. Tek başına. HHH Ama dur, bir ses var orada. Kökler “dayan” der gövdeye. “Dayan, yıkılma” der. Çatlamış gövde yer yer soyulmuş bedeniyle duyar bu sesi. Yorgundur. Çok yorgundur. Kökler bırakmaz ama. “Dayan” der gövdeye. “Sonbaharda dökülen yaprakların vardı ya,” “Onlar senin gücündür işte.” “Onlar kalsiyumdur, magnezyumdur, candır, güçtür.” “İşte onlar dökülerek bana geldi.” Şimdi onları sana veriyorum” der kök. “Seni sana veriyorum”, bilesin. Kökler pes etmez. Kökler özsuyu işler. Kökler gövdeyi besler. Yorgun gövde duyar bu sesi. Hisseder yükselen özsuyu. Canlanır gövde. Güçlenir. “Evet” der gövde köklere. “Evet, duyuyorum.” Ve gövde duyar. Yeni bir kabuk sarar gövdeyi. Çatlaklar kapanır yavaş yavaş. Yavaş olur doğada her şey. Ama mutlaka olur. Gövde dallara seslenir. “Toparlanın” der. “Kırık uçları bırakın, canlanın, dirilin.” Ve dallar canlanır. Yenilenir. Dallar başlarını kaldırır. Yeniden güneşe bakarlar. Güneş bulutlardan sıyrılmıştır. Yeniden ısıtır toprağı. Yeniden ısıtır dalları. Dallar tomurcuklanır. Doğanın çevrimi başlar yeniden. HHH Kökler toprağın altındadır. Onları kimsecikler göremez. Tuhaftır insanoğlu. Göremediğini yok sayar. Oysa senin görmediğin kanunları vardır doğanın. Ve onlar hiç durmadan çalışırlar. Kökler hiç durmadan çalışır. Gövde artık sapasağlamdır. Dallar güçlüdür. Güneşe yönelmiştir. Güneş gururla ısıtır dünyayı. Yapraklar yeniden fışkırır tomurcuklardan. Ağaç bütün görkemiyle kollarını açar. “Varım” der cihana. “Varım, hep olacağım. Buradayım, burada olacağım.” Teslim olmadılar ve ölmediler. Gördüm. Teslim olmayanlar ölmez. Bildim. Gittim ağaca sarıldım. Sarıldım ona. Ve ağladım. Sevinçle. ELİTAŞ’TAN KILIÇDAROĞLU İSTEĞİ: Hem tazminat ödesin hem de kınansın AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “FETÖ davası nedeniyle parası olan, dayısı olan serbest kalıyor. Kayseri’de de var. Elitaş’a sorun, kimi nasıl çıkardı? Milyon dolarlar dönüyor” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Elitaş, manevi tazminata ek olarak Kılıçdaroğlu hakkında kınama kararı alınmasını ve kararın tirajı 100 binden fazla olan üç ayrı gazetede yayımlanmasını istedi. Dilekçede, “Dava konusu açıklamalar ile yasama ve yargı erki temsilcilerinin büyük bir zan altında bırakıldığı ve adalete olan güveni ortadan kaldırabileceği, böylece toplumumuzda telafisi ve tamiri mümkün olmayan yaralar açabileceği düşünülerek manevi tazminata ek olarak Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi uyarınca Kılıçdaroğlu’nun kınanmasına ve kınama kararının ülke genelinde yayın yapan tirajı yüz binden az olmayan üç ayrı gazetede, masrafı davalıya ait olmak üzere yayımlanmasına da karar verilmesi talep edilmiştir” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle