Katalog

Çarşamba 11 Nisan 2018 2 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / BURAK YURTTAŞ TASARIM: ECE KURTULUŞ Kent bir hafızasını daha yitirdi Beşiktaş’ın kahvaltıcısı ‘Pando Amca’ 94 yaşında hayata gözlerini yumdu Vedat ARIK HİLAL KÖSE İstanbul’un eski esnaflarından, Beşiktaş’taki küçücük dükkânında sunduğu kaymağı ve kahvaltısıyla ünlü Pandelli Shesta kof, namıdiğer Pando Amca, hayata veda etti. Shestakof, yıllarca seve rek hizmet sunmuş, müdavimleri ni her geçen gün artırmış bir esnaf olarak istemeye istemeye mesle ğine nokta koymuştu. Dedesinden kalan 119 yıllık dükkânını, mülk sahibinin ısrarı üzerine 2014’te ka patmak zorunda kalmıştı. Pando Kaymak Kahvaltı Dükkânı’nın sahibi Pando Amca, 94 Pandelli dükkânını 2014’te kapattı. yaşında hayata gözlerini yumdu. Ye do Amca için “Bu tür insanlar söz ‘KİMSE KİMSEYİ AYIRMAZDI’ Pando Amca ile söyleşimiz 9 Eylül 2006 tarihinde Cumhuriyet Haftasonu Eki’nde yayımlanmıştı. Pando Amca o zaman 82 yaşındaydı. Müşterilerini kıramadığı için mesleği sürdürdüğünü, eşi Yoanna ile birbirlerini dinlendirdiklerini anlatmıştı. İnsanlardaki değişimi ise şöyle özetle giderdi. Rum, Ermeni, Türk bir aradaydı. Kimse kimseyi ayırmazdı... Eskiden paranın da kıymeti vardı, şimdi o da yok. Şimdi her şey karışık, bir özür bile yok. İnsanları eğitmeye bakıyorum lakin olmuyor. O iş bitti! Görüşleri başka!” Eşi Yoanna ise gördükleri sevginin sırrını ver ğeni Lüben Shestakof, amcasının uzun süredir tedavi gördüğü Balıklı Rum Hastanesi’nde yaşlılığa bağlı olarak çoklu organ yetmezliğinden önceki gün akşam saatlerinde hayatını kaybettiğini belirtti. Shestakof, “Amcam böbrek dahil birçok rahatsızlık yaşıyordu. Son bir yıldır da sarı ışık nedeniyle tedavi edilemediği için gözleri görmüyordu. Dün 17.00 sıralarında hayatını kaybetti” dedi. Shestakof için yarın Fe lü tarihtir. Görgü ve deneyim yüklüdürler. Benim Lokantalarım adlı kitabımın son baskısında, dükkânı kapalı olduğu halde Sütçü Pando diye inatla yazdım. Pando gitti. Yeri gitti. Dükkânın üzerindeki grafitileri gördükçe gözlerim yaşarıyor... Pando, bana gerçek Silivri yoğurdunun tarifini verdi ve üşenmeden gözlerimin önünde saatler boyu o yoğurdu yaptı...” şeklinde konuştu. Pando’nun dükkândan çıkarıldı mişti: “Bu arka sokakta doğdum ben. O zamanlar herkes birbirini tanır, kapısına mişti: “Biz de müşterilerimizi, insanları seviyoruz. Hile yok.” riköy Bulgar Kilisesi’nde cenaze töreni düzenlenecek. Yazar Prof. Dr. Artun Ünsal, Pan ğı için çok üzgün olduğunu dile getiren Ünsal, “Bu adam yaşamayacak ölecek dedik. O küçücük dükkân bir Macron’a ‘laik’ öfke Fransa’da, Cumhurbaşkanı Macron’un Piskoposlar Birliği üyeleriyle buluşmasında sarf ettiği “Kilise ile devlet arasındaki yıpranmış bağlar onarılmalı” sözleri üzerine laiklik tartışması başladı Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, ülkeyle özdeşleşen laikliği hedef aldığı tepkisine yol açan, Katolik Kilisesi’ne zeytin dalı uzatan açıklamalarıyla çalkalanıyor. Macron, önceki gün Piskoposlar Birliği üyeleri ile bir araya gelirken konuşmasında kilise ve devlet arasındaki “yıpranmış bağları onarmak gerektiğini” söyledi. Bunun dürüst bir diyalogla yapılabileceğini de savundu. “Kiliseyle ilgilenmeyen, Katoliklere yönelik görevlerini yeri Macron ne getirmeyen bir Fransa cumhurbaşkanı, görevinde başarısız demektir” sözleri de dikkat çekti. Bu ifadeleriyle birlikte de Fransa’da laikliğin tehlikede olduğu tartışması yükseldi. 1789 Fransız Devrimi’nde kiliseyle sert mücadelelerin yaşandığı ve 1905 yılında din ve devlet işlerinin kesin olarak ayrıldığı Fransa’da ülkenin en üst düzey yetkilisinden gelen bu çıkış, özellikle sol cepheden sert tepkilere yol açtı. Sol parti liderleri, laikliğin Fransa’nın temellerinden biri olduğu, Cumhurbaşkanı’nın yaptığının kabul edilemeyeceği vurgusuyla seslerini yükseltti. Sosyalist Parti lideri Olivier Faure, “Laiklik bizim cevherimizdir” derken cumhuriyetlerde yasaların yerine inançların geçemeyeceğini belirtti.Fransa’nın eski başbakanı Sosyalist Partili Manuel Valls de laikliğin Fransa ile özdeş bir ilke olduğunun altını çizdi. Macron’u geçen yıl seçimlerde destekleyen isimlerden olan Valls “sekülarizm Fransa’dır” diye tweet attı. Boyun Eğmeyen Fransa hareketi lideri JeanLuc Melenchon, “Üç yüz yıllık mücadeleyle bugün bulunduğumuz noktaya geldik. Saati geri kurmaya gerek yok” di yerek Macron’a tepki gösterdi. Sorumsuz olarak nitelediği Macron’a atıfla “metafiziksel sayıklamalarda... Bir başkan umanların, küçük bir rahibi oldu” sözleriyle de dikkat çekti. Tepkiler üzerine hükümetin dini gruplarla ilişkilerinden sorumlu İçişleri Bakanı Gerard Collomb, Macron’un sözlerinin laik geleneğinin altını oymadığını savundu. Collomb, “Söylediği, insanoğlu için sadece materyalist bir dünya yok, aynı zamanda hayatın anlamını, değerlerini aramaya yönelik bir dünya da olduğuydu... Belki bu yeni bir ton ama laikliğe asla zarar vermez” diye konuştu. l Dış Haberler Sağ ve soldan oy toplamıştı Fransa’da geçen yılki seçimlerde gerek sağ gerekse sol sandıktan hezimetle çıkmıştı. Yürüyüş isimli bağımsız hareketiyle yola çıkan, liberal politikalarıyla bilinen Macron, halihazırda geleneksel partilerin yıpranmışlıklarından bunalan iki cephenin destekçilerinden de oy alarak sandıktan galibiyetle çıkan isim olmuştu. Macron’un geçen sene Fransız Müslümanlar Konseyi’nin, mart ayının başında da Fransa Yahudi Kurumlar Temsil Konseyi’nin yemeklerine katılması ülkede tartışmalara yol açmıştı İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI Mahalleli imam hatip istemiyor ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul Sarıyer’e bağlı İstinye Mahallesi’nde bulunan Gazeteciler Sitesi’nin karşısında yer alan ve eğitim için ayrılan alana, imam hatip lisesi, ortaokulu, 400 yataklı erkek öğrenci yurdu ve uygulamalı cami yapılması planlanıyor. Karar 15 Mart’ta İBB Meclisinde onaylandı. İBB Meclisi Komisyon Raporu’nda, teklifi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Müftülüğü’nün verdiği belirtilerek “İstinye Mahallesi’si 387 ada, 72 parselde bölgenin ihtiyacı sebebiyle imam Hatip ortaokulu, lisesi yurt ve uygulamalı camii yapılması talep edilmiş olup söz konusu parselin ‘Mesleki ve Teknik Öğretim Tesisleri Alanı’na alınmasına ilişkin olarak İBB Meclis Kararı ile uygun bulunmuştur” denildi. İmza kampanyası Karara karşı çıkan Darüşşafaka Mahalle Platformu’ndan, “Bu karar mahalle sakinlerine sorularak alınsaydı, mahallenin anaokulu, il kokul ve ortaokula ihtiyacı olduğu görülürdü. Biz mahalleli olarak kampanya başlattık. Kampanyada kapsamında toplanan imzaları İBB meclisine ve AKP’lilere teslim edeceğiz. Bundan iki sene evvel 2016 yılında da aynı şekilde bir karar geçti. Biz iki gün içerisinde yaklaşık 4 bin imza topladık. Bu imzaları götürerek kararı durdurmuştuk. Bu olay bir müddet soğutuldu. Şimdi tekrar gündeme geldi. Sitenin 100 metre ilerisinde büyük bir cami, 300 metre ilerisinde Mehmet Sevim Ulusal İmam Hatip Ortaokulu ve 700 metre mesafesinde de Şehit Muharrem Kerem Yıldız İmam Hatip Ortaokulu bulunmaktadır. Ama çocuklarımızın gideceği anaokulu, ilkokul ve ortaokul bulunmamaktadır... Mahallemize istediğimiz okulları kazandırılmasını ve meclisten bu şekilde yeni bir karar çıkarmasını istiyoruz. Karar askıya çıkarsa resmi olarak itirazlarımızı yapacağız. Gerekirse idare mahkemesinede başvuracağız. Mücadelemiz yeni başladı” açıklaması yapıldı. l İSTANBUL ‘En Roman Dostu Başkan’ ödülü İnönü’ye Şişli Belediye Başkanı H. Hayri İnönü, Batı Balkanlar ve Türkiye’de Roman Sivil Toplumu Geliştirme Ortak Girişimi ve Sıfır Ayrımcılık Derneği tarafından “En Roman Dostu Belediye Başkanı” ödülüne layık görüldü. Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen törende “En Roman Dostu Belediye Başkanı” ödülünü Hayri İnönü adına Şişli Belediyesi Başkan Yardım cısı Dr. Esra Bozyazı Daylan aldı. Roman vatandaşlara yönelik politika geliştirmenin ve hizmet götürmenin Şişli Belediyesi’nin öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirten Başkan Hayri İnönü, “Roman vatandaşlarımız Şişli’nin kültürel çeşitliliğinin çok değerli ve önemli bir parçası. Göreve geldiğimden bu yana Şişli Belediyesi olarak Roman komşularımız için pek çok alanda çalışmalar yürütüyor, onların ekonomik ve sosyal hayatlarına değer katacak projeler gerçekleştiriyoruz. Gururla söylemek istiyorum ki, bu çalışmalarımız uluslararası ve ulusal düzeyde saygın kurumların takdirini de kazanıyor. Her kesimin kendi kimliğiyle var olması için mücadele eden bir belediye olarak bu bizim için son derece büyük bir onur” dedi. l Haber Merkezi 5ayBnİıNan5d5a5kiÖtaĞpRoEkNudCuİ Samsun’un Tekkeköy İlçe Belediyesi tarafından ‘1 kitap 1 hayat’ projesi kapsamında bu yıl 4’üncü Tekkeköy Kitap Okuyor Şenliği gerçekleştirildi. 51 bin nüfuslu ilçenin meydanında yapılan şenliğe 5 bin 555 ilköğretim öğrencisi ile öğretmenler katıldı. Bir saat süresince kitap okuyan öğrencilere etkinlik sonunda kitap hediye edildi. Başkan Togar, bu şenliği artık geleneksel hale getirdiklerini belirterek, “Bugünkü bu tablo nedeniyle gurur duyuyoruz. Nüfusu 51 bin olan ilçemizde bu meydanı şenlendiren bütün çocuklarımızı tebrik ediyorum” dedi. l DHA mabetti. Tek düzeleşen bir yerde eski olmasına karşın özgündü. Geleceğe dönüktü aynı zamanda. Müşterilerinin daha fazlası gençlerdi... Ondaki kaymak en iyi kaymaktı... Orası onun hayat öpücüğüydü. Buna karşılık o da bize sevgi veriyordu, geçmişi veriyordu” diyor. Atatürk kahvaltı yapmış Pando’nun tahliye edildiği dönemde avukatlığını yapan Bekir Berk Çektir, şu an kapalı olan dükkânın tarihi önemi olduğunu, Pando isminin devam etmesi gerektiğini vurguluyor. Pando Amca ile sohbetlerinden hatırladıklarını aktaran Çektir, devam ediyor: “Bir keresinde, şöyle demişti: ‘Bu gördüğün mermer tezgâh 67 Eylül olaylarında çatladı.’ Hatta Atatürk, Akaretler’de oturduğu dönemde Pando’nun dükkânında kahvaltı yapmış... Mülk sahibi de avukattı. Boşaltmaması için çok uğraştık ikna edemedik. Orayı dönerci dükkânı yapmak istediklerini söylemişlerdi ama eski eser olduğu için sanırım Antılar Kurulu istedikleri gibi tadilata izin vermemiş. Dükkânı boşalttıktan sonra Pando Amca’yla birkaç kere konuştuk. Kalbinin kırıldığını söyledi. Pando Amca Bulgar mandıracılık kültüründen geliyor. Adı yaşamalı.” l İSTANBUL DANIŞTAY KARARI Tapu tahsisine mülk hakkı CANAN COŞKUN Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 6. Dairesi’nin bir yurttaşın acele kamulaştırma kararına karşı açtığı davayı, tapu tahsis belgesi sahibi olması gerekçesiyle reddettiği kararını bozdu. İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Zöhre Dağlı, acele kamulaştırma kararına karşı dava açtı. Danıştay 6. Dairesi ise Dağlı’nın talebini tapu tahsis belgesi sahibi olması gerekçesiyle reddetti. Kararda, tapu tahsis belgesinin mülkiyeti değil hak sahipliğini belirlediği, bu nedenle davacının dava konusu işlemde yasal ve güncel bir menfaat ilişkisi bulunmadığı savunularak, davacının dava açma ehliyetine sahip olmadığı ifade edildi. Davacı Dağlı da kararı temyiz etti. Temyiz başvurusunu değerlendirerek ret kararını bozan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bir idari işlemden dolayı iptal davası açılabilmesi için iptali istenilen idari işlem ile davacının bir menfaat ilişkisinin bulunmasının yeterli sayıldığını kaydetti. Kurul, kararda şu ifadelere yer verdi: “Tapu tahsis belgesi imar ve gecekondu mevzuatı çerçevesinde, hazine, belediye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve il özel idarelerinin müstakilen sahip oldukları taşınmazlar üzerinde İmar Affı Yasası’na göre belirlenen çerçevede ilgili kişilere tanınan ve şahsi hak içeren bir belge olup kanunun aradığı şartların gerçekleşmesi durumunda, ilgilisine o taşınmazın mülkiyetini kazandıracak niteliğe sahiptir. Tapu tahsis belgesine sahip bir kimsenin, bu belgenin ait olduğu alana yönelik mülkiyet çıkarının, anayasanın 35. maddesi hükmü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1 No’lu protokolün 1. maddesinin ilk cümlesinin anlamı çerçevesinde önemli bir çıkar ve dolayısıyla bir mülk oluşturmaya yetecek doğaya sahip olduğu ve bu durumun davacıya verilen tapu tahsis belgesi ile idarece kabul edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda, tapu tahsis belgesi sahibi olan davacının bakılmakta olan davayı açmakta, güncel, meşru ve kişisel bir menfaatının varlığı açık olduğundan, dairece davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı uyarlık görülmemiştir.” Kararı gazetemize değerlendiren Sosyal Haklar Derneği’nden avukat Can Atalay, şunları söyledi: “Bu kararla, ‘mülk’ kavramının yalnızca tapuya tescilli mevcut mülkler ile sınırlı olmadığı, ‘mülkiyet hakkına ilişkin haklı bir beklentiye sahip olan’ tapu tahsis belgesi sahibi yurttaşları da kapsadığı açıkça ortaya konulmuştur. Tapu tahsis belgesinin tapuya çevrilememesi nedeniyle yurttaşların uğradığı zararlar bu karar ışığında değerlendirildiğinde; 2981 sayılı İmar Affı Yasası uyarınca yapılması zorunlu olan ıslah imar planlarını tesis etmeyerek yurttaşların tapu almasına engel olan ve mülkiyet haklarını ihlal ederek onları zarara uğratan kamu idarelerinin, anılan tüm bu zararlardan doğan sorumluluğu kabul etmesi ve ihlalin giderilmesi için gerekli adımları atması gerekmektedir.” l İSTANBUL C MY B