18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 6 Mart 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 9 Okullar AKP’nin propaganda alanı AKP’li ilçe başkanı, Milli Eğitim şube müdürlerine ve okul müdürlerine yemek daveti verdi. Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün spor kıyafetlerinin de okullarda dağıtıldığı ortaya çıktı ABİDİN YAĞMUR Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca ile birlikte karnelerin dağıtıldığı 19 Ocak günü Mezitli Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne giderek öğrencilere hediye veren, öğrenci ve öğretmenlere hitaben bir konuşma yapan AKP Mezitli İlçe Başkanı İhsan Gültekin hız kesmiyor. Gültekin’in geçen ay da Mezitli İlçe Milli Eğitim Müdürü Dursun Kılıç’ın katılımıyla, Milli Eğitim şube müdürlerine ve okul müdürlerine yönelik bir yemek daveti düzenlediği ve yemeğe Mezitli ilçesindeki 70 okulun müdürünün katıldığı ortaya çıktı. Gültekin, buluşmayı sosyal medya hesabından “Mezitli Milli Eğitim camiası ile buluşmamız” başlıklı bir fotoğraf albümüyle duyurdu. Gültekin ve ilçe yöneticileri ayrıca, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nden aldıkları spor kıyafetlerini Mezitli’deki okullarda eğitim alan öğrencile re dağıttı ve bunu sosyal medyada paylaştı. ‘Suç işliyorlar’ Duruma tepki gösteren EğitimSen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu ‘Devlet memuru statüsünde olanların siyasi partilere üye olması, siyasi parti propagandası yapması ve bu propagandaya iştirak etmesi kanunda yasaktır. Başta İl Milli Eğitim Müdürü, Mezitli İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Mezitli’deki okul müdür leri bu suçu işlemişlerdir. Yıllarca Eğitim Sen’lileri hem de kendi sendikal çalışmalarından dolayı siyaset yapmakla suçlayanlar, soruşturmalar açanlar, ceza verenler bu suçu, belgeli, fotoğraflı işlemektedirler.” Bağımsız yargının bu sosyal medya paylaşımlarını suç duyurusu niteliğinde görüp soruşturma açması gerektiğini belirten Muşlu, “Tarafsızlıklarını yitiren ve açık açık siyasi faaliyete ortak olan bu idareciler gö revden el çektirilmelidir. Bu idareciler eliyle okullarımız adeta AKP’nin propaganda alanlarına dönüşmüştür. Aynı şey Gençlik ve Spor Müdürlüğü için geçerlidir. Halkımızın vergilerinden ortaya çıkan değerleri hangi hakla, hangi yetkiyle bir siyasi partiye propaganda malzemesi olarak vermektedir. Buna haramzadelik denir. Mezitli’deki halkımızı, hukuk insanlarını ve mülki amirleri gerekli duyarlılığı göstermeye çağırıyoruz” dedi. l MERSİN Hedefleri tutturamadı 25 başlıkta kendisine ‘makul’ notu veren Milli Eğitim Bakanlığı’nın tutturamadığı hedefler arasında imam hatiplerdeki kitap okuma oranı gibi kalemler var Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kendi belirlediği kriterlerle bile ken disini başarılı bulamadı. MEB kendi hazırladığı 2017 Faaliyet Raporu’ndan bile tam not alamadı. Hedeflerinin 3’te birini tutturama yan bakanlık, 25 başlıkta kendisi ne ‘makul’ notu ver di. 22 başlıkta he deflerinin yarısını bile tutturamayınca faaliyetlerine ‘iyileş OZAN ÇEPNİ tirilmeli’ notunu uygun gördü. Bakanlık uzağın da kaldığı hedefler kapsamında yurtdışındaki FETÖ okulları yerine MEB’e bağlı okullarda öğrenimleri ne devam etmesini istediği öğren ci sayısının artırılması da bulunu yor. MEB’in ilkokulda ve lisede 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci ora nında, meslek liselerinde ve diğer liselerin 11. sınıflarındaki sınıfta kalma oranlarında, okullarda ders lerinde çok başarılı olarak onur ve ya iftihar belgesine layık öğrenci oranlarında da hedeflerini yakala yamadı. Bakanlığın başarılı görül mediği alanlardan imam hatip or taokullarında öğrenci başına oku nan kitap sayısı, okullarda açılan dijital kitap içerikleri ile zengin leştirilmiş zkütüphane sayısında ki eksiklikler de yer aldı. MEB’in yıllardır yüzde 50 ora nında hedef belirlediği ancak bir türlü tutturamadığı, kütüphane si olan okul oranının yüzde 38’de kalmasını ‘makul’ olarak değerlen dirmesi de dikkat çekti. Bakanlık, ‘köle’ koşullarında çalıştırılan üc retli öğretmenlerin sayısının faz lalığı oranında da hedefi tuttura madığını açıkladı. Bakanlığın okul, öğrenci veya öğretmenlerin aldığı patent veya faydalı model başvu rusundaki hedefi sadece ‘iki’yken, bunu da yakalayamadığı, başvuru ların “bir”de kaldığı görüldü. ‘İyileştirilmeli’ notu Bakanlık, ortaokulda, imam hatip ortaokullarında, liselerde, meslek liselerinde ve imam hatip liselerinde disiplin cezası ve yaptırım uygulanan öğrenci oranını düşürmek için başlattığı faaliyetlerden olumlu sonuç alamayınca, başarısızlığının karşılığı olarak kendisine “iyileştirilmeli” notu verdi. Mesleki ve teknik liselerde diğer liselere kıyasla 3 kat fazla olan ve her 10 öğrenciden birinin cezalarla karşılaştığı istatistikler de dikkat çekti. Başbakan Binali Yıldırım önümüzdeki yıl tekli eğitime geçme hedeflerini açıklasa da raporda ikili eğitim yapan ilköğretim oranı yüzde 17, ikili eğitim yapan lise oranı da yüzde 8.6 olarak açıklandı. Bakanlık lisede yüzde 2 olarak belirlediği hedefin 4 kat uzağında kaldı. Ayrıca Anadolu imam hatip liselerinde öğrenci başına okunan kitap sayısı, uluslararası projelere katılan öğretmen ve öğrenci sayıları da ‘iyileştirilmesi gereken, alanlardan sayıldı. İhale bahanesi MEB, FATİH Projesi kapsamında da hiçbir hedefine ulaşamadı. MEB başarısızlığının gerekçesini ise “İhale çalışmaları devam etmektedir. Bu nedenle etkileşimli tahta kurulumu ve tablet dağıtımında ilerleme kaydedilememiştir. Yine yeni ihale yapılmadığı için okullara çekilen uç sayıları göstergelerde yer aldığı şekilde gerçekleşmiştir” ifadeleriyle açıkladı. l ANKARA Alev Sungur Düşleri gerçeğe çevirdi Öğretmen Alev Sungur, tayinle geldiği Bitlis’in Adilcevaz ilçesine bağlı Kars merkeze 10 kilometre mesafedeki Mollafadıl köyünde 3 yılda unutulmaz projelere imza attı. Açtığı “Çocuklar Kitap Okusun” kampanyasında sosyal medya üzerinden topladığı 8 bin 500 kitapla Adilcevaz ilçesindeki 16 köy okuluna kütüphane kuran Alev Öğretmen, “Çocuklar Üşümesin” kampanyasıyla Adilcevaz’da 12 köy, Hizan ilçesinde de 5 olmak üzere toplam 17 okuldaki 700 öğrencinin kışlık mont, bot, atkı, bere ve çorap ihtiyaçlarının giderilmesini sağladı. “Vatanımızı Tanıyalım” projesiyle de, hayatında hiç uçak görmeyen öğrencilerini 23 Nisan’da uçakla İstanbul gezisine götürdü ve öğrenciler ilk kez farklı bir şehir ve deniz görüp Boğaz’da tekne turuna çıkarak lunaparkta eğlendi. Projeleriyle öğrencilerinin hayatına renk katan Alev Öğretmen, Adilcevaz’da, “Okul Bizim Yuvamız” çalışmasıyla 53 yıllık sobalı okula kalorifer sistemi getirdi, okulun iç ve dış boyasını yaptırdı ve okula 1500 kitaplı kütüphane kurdu. Yeniliklerin çocukları olumlu yönde etkilediğini, okula gelme isteklerinin arttığını belirten Alev öğretmen, “Kars’taki, İstanbul’daki, Ankara’daki çocuk hemen hemen aynı imkânlara sahip olsun istiyorum” dedi l DHA O okulda eğitim durduruldu İstanbul Valiliği, Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin uçurum kenarındaki binasında dün saat 14.00’da eğitimin durdurulduğunu açıkladı. Ancak öğrenciler saat 17.00 sıralarında boşaltıldığı belirtilen binada görüntülendi. Can güvenliklerinin hiçe sayıldığını belirten öğrenciler, çalışmalar sırasındaki sesler nedeniyle ders işlemekte zorluk çektiklerini söylediler. İstanbul’un Şişli ilçesinde bulunan Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin bahçesindeki AVM ve rezidans inşaatı nedeniyle, okulun hemen yanında korkutan gö rüntü oluştu. Hafta sonu yağışla birlikte okulun hemen yanındaki kazı alanında toprak kayması meydana geldi. İstanbul Valiliği’nden dün yapılan açıklamada, “Bu aşamada hafta sonu meydana gelen yağışların yol açabi Şişli Endüstri Meslek Lisesi leceği herhangi bir risk ihtimaline karşın bugün saat 14.00 itibariyle haberlere konu binadaki öğrencilerin diğer mevcut atölyelere taşınma işlemi gerçekleştirilmiştir” denildi. Ancak saat 17.00 sıralarında uçurumun Yüksel Direnişi’ne saldırı! Ankara Kızılay’daki Yüksel Caddesi’nde polis müdahalelerine rağmen günde iki kez devam eden eyleme, 15 kişilik bir grup saldırdı. Saldırı sırasında polis ekiplerinin, grupla birlikte eylemcileri darp etmesi dikkat çekti. Yüksel Caddesi’nde 483 gündür polis müdahaleleri ve yaşanan gözaltılarla devam eden “İşimi geri istiyorum” eylemi önceki gün bir grubun saldırısına uğradı. Polis ekiplerinin açıklama yapmak için gelen eylemcilerin “İşimizi geri istiyoruz” pankartını yırtmalarının ardından yaklaşık 15 kişilik bir grup, eylemcilere hakaret ederek vurmaya başladı. Bu sırada polis ekiplerinin barikat yapıp, grupla birlikte eylemcileri darp etmesi dikkat çekti. Eylemcilerin gözaltına alınmasının ardından gruba tepki gösterenlerle de ayrı arbede yaşandı. Polis ekipleri, cadde üzerinde tepki gösterenleri, plastik mermi kullanarak dağıttı. kenarındaki okul binasının bazı sınıflarında öğrencilerin olduğu görüldü. Öğrenciler şikâyetçi Toprak kayması nedeniyle korku yaşadıklarını belirten bir öğrenci, “Bizim olduğumuz blokun yanında toprak kayması oluyor. İnşaat sesleri ders işlememize engel oluyor” diye konuştu. Bir başka öğrenci ise, “Endişeliyiz. Can güvenliği hiçe sayılıyor” ifadesini kullandı. Başka bir öğrenci de, “Yürüyüş yaptık, imzalar topladık; fakat bu inşaatı durduramadık. Aşırı derecede gürültü var” şeklinde konuştu. l DHA YENİ DÜZENLEME ALES’te iki esınav yapılacak ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer, yılda iki defa yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (ALES) ilaveten yılda iki defa da eALES yapılma kararı alındığını belirterek 2018 yılında yapılacak eALES sınav tarihlerini 1 Temmuz 2018 ve 30 Eylül 2018 olarak açıkladı. Prof. Dr. Özer, ÖSYM olarak daha önce de 2018 yılında yapılacak ALES sınavlarında ‘1000 altı kota’ uygulamasının kaldırıldığını ve ALES sınavlarını 81 ilde yapma kararı aldıklarını da belirtti. Faili meçhul suç şüphelisi! Bugün sayısını tam olarak bilmediğimiz ama yüksek olduğu konusunda güçlü karinelerin olduğu bir ceza yargısı garabeti var. Bunun adı “faili meçhul suç” şüphelisi! Polisin, savcıların ve tutukluluk kararlarını veren sulh ceza hâkimlerinin, şüphelinin suçlu olduğu konusunda güçlü kanaatleri var veya olması gerekiyor. Ama neden suçlu olduğunu bilmiyorlar veya söylemiyorlar! Bu garip durumu Türk polisi ve yargısı, faili meçhul suç olarak ifade ediyor. Günümüzde “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklananlar da, çoğu kez, hangi suç örgütünün üyesi oldukları belli olmadan, faili meçhul suç şüphelisi olarak aylarca özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Ayrıca tutuklama kararlarında, hatta iddianamelerde örgüt kelimesi münhasıran bir suç karinesi olarak kullanılıyor. Örgüt kelimesinin kendiliğinden suç örgütü anlamına gelmesi 1980 darbesi sonrası yerleştirildi. 12 Eylül darbesinden önce tutuklanıp 19 yıl hapis kalan 78’ler Vakfı kurucularından Celalettin Can’ın bir ay önce tutuklanmasında da, üyesi olduğu örgütün bilinmediği ya da açıklanmadığı bir örgüt üyeliği suçu gerekçe gösterilmiş. Başka bir ifadeyle, Celalettin Can hakkında tutuklama kararı verenler, suçlu ama neden suçlu olacağına sonra karar vereceğiz, diye ilan etmişler. (Celalettin Can’ın hapishaneden yolladığı mektubu T24 sitesi yayımladı.) Buna, tutuklama gerekçeleriyle aylar sonra hazırlanan iddianamelerdeki suç isnatları arasında hiçbir alakanın olmadığı birçok vaka tanıklık ediyor. HHH Yargıda eskiden beri faili meçhul suç kavramı vardır. Kullanım alanı bambaşkadır. Suçu işleyen kişi veya kişiler bilinmiyorsa, şüpheli için “faili meçhul” terimi kullanılır. 1990’lardaki faili meçhul cinayetler bunun en çok bilinen örneğidir. Bir hırsızlık veya cinayet vakası gerçekten olmuşsa, hırsız veya katil bulunana kadar bu suçun faili meçhuldür. “Faili meçhul suç” kavramının tersyüz edilip, kullanılmaya başlaması 2000’lerin ikinci yarısında yaygınlaştı. 2009 Nisanı’nda eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 25 hâkim ve savcının telefonlarının dinlendiğini ve bu dinleme kararını veren sulh ceza mahkemesinin kararında suçun “faili meçhul” olarak tanımlandığını kamuoyuna bildirmişti. Adalet Bakanlığı müfettişlerinin isteği üzerine, aralarında iki başsavcının bulunduğu bu 25 hâkim ve savcının cep telefonları, şüphelilerin isimlerinin değil, sadece telefon numaralarının olduğu bir mahkeme kararıyla dinlenmişti. Bu hâkim ve savcılardan neden şüphelenilmişti, bilmiyorum. Gülen cemaatinin Adalet Bakanlığı içindeki yapılanması mı bu “faili meçhul suçlu” garabetini icat etmişti? Muhtemelen. YARSAV’ın o zaman başkanı olan Ö. Faruk Eminağaoğlu, hakkında dinleme, izleme ve teknik takip kararı olan hâkim ve savcı sayısının bundan çok daha fazla olduğunu iddia etmişti. Hâkim ve savcıların dışında, birçok kişi o dönemde haklarında “faili meçhul suç” iddiasıyla soruşturma açıldığını daha sonra keşfetti. 2000’lerin sonunda, polis ve yargı içinde yuvalanmış bir şebekenin başlattığı bu uygulamayı, Allah’ın lütfettiği OHAL yargısı yeniden canlandırdı. Bugün, faili meçhul suç ortada, iktidara, Reis’e muhalefet etme “suçu” var, bunu yapan kişi belli zaten tutuklu ama bu kişiye yöneltilecek suç türü konusunda devletin zirvesinde daha karar verilmemiş, demek oluyor. Bu suç türü, “örgütü belirsiz örgütlü suç” ve “örgütü bilinmeyen örgüt üyeliği” suçlarını da kapsıyor. Bir ülkede hapishanelerin suçları belirsiz şüphelilerle dolu olması, o ülkede güçlünün keyfi hukukunun hüküm sürdüğünün en açık göstergelerinden biridir. Bunun bir adım ötesinde yargısız infaz yer alır. BİR AİLEYİ MAHVETTİLER Uğur Kurt Kemal Kurt Uğur Kurt’un babası yaşamını yitirdi Okmeydanı Cemevi’nde 4 yıl önce bir yakınının cenazesine katıldığı sırada polisin açtığı ateş sonucu kafasından vurularak yaşamını yitiren Uğur Kurt’un babası Kemal Kurt önceki gün İstanbul’da hayatını kaybetti. Uzun süredir kanser tedavisi gören Kurt’un cenazesi dün ailesi ve yakınları tarafından Okmeydanı Cemevi’ne getirildi. Cemevi’ndeki törene CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker katıldı. Kemal Kurt’un cenazesi daha sonra helallik alınmasının ardından toprağa verilmek üzere Sivas Hafik Üzeyir köyüne gönderildi. Öte yandan Uğur Kurt’un annesi Güllünaz Kurt da uzun süredir kanser tedavisi görüyor. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle