Katalog

Salı 6 Mart 2018 2 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET TÜSİAD’IN ARAŞTIRMASI Kadınlar ya anneTV DİZİLERİNDE BELLİ ROLLERE HAPSEDİLİYORLAR ya da narin bir tip Türkiye’de iş dünyasındaki görünürlüğü yüzde 28 ile OECD ortalamasının sonlarında yer alan kadınlar, televizyon dizileri aracılığıyla da ya aşağılanıyor ya da belli bazı kalıplara hapsedilerek temsil ediliyor. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) gerçekleştirdiği ‘Televizyon Dizilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ araştırması, televizyon dizilerindeki cinsiyet eşitsizliğinin ne kadar derin boyutlarda olduğunu ortaya koydu. Türkiye’de ulusal televizyon kanallarında yayımlanan popüler dizilerde, toplumsal cinsiyet kalıplarının ve rollerinin yer alış biçimlerini tespit etmek amacıyla yapılan araştırmaya göre, dizilerde iş içerikli söz ve eylem sahnelerinin yüzde 82’si erkekler için yazılırken, kadınların iş hayatını anlatan sahnelerin görünürlüğü yüzde 20 ile sınırlı. Araştırmaya göre kadınlar, dizilerde ya ebeveyn, anne rolleri üzerinden anlatılıyor ya da uysal, narin ve zayıf tiplemeler olarak konumlandırılıyor. Genç ve zayıf olan kadınlar televizyon dizileri aracılığıyla sürekli olumlanırken boşanmış kadınlar ise 60 yaşlarında ve şişman rollerle anlatılıyor. Araştırmada dikkat çeken yönlerden biri, “kadın gibi olmak” lafının her iki cins için de aşağılamak amacıyla; “erkek gibi” sözünün ise, her iki cins için de iltifat olarak kullanılması oldu. Araştırmada ayrıca, sahnelerin ağlama, hüzün, dedikodu ve entrika içeren kısmının yüzde 73’ü kadınlar için yazılırken; şiddet ve tehdit içeren sahnelerin ise yüzde 79’u erkekler için yazıldığı tespit edildi. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakülteleri öğretim üyeleri Doç. Dr. İrem İnceoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Elif Akçalı’nın dizilerdeki ana roller ve yardımcı roller üzerinden gerçekleştirdiği araştırmanın dikkat çeken diğer noktaları şöyle: l Dizilerdeki her 3 kadın karakterden 2’si zayıf. Fiziksel özelliklerle ilgili yapılan yorumların ise 3/4’ü kadınlara yapılıyor. l Kadın karakterler yüzde 80 oranında duygusal; yüzde 64 oranında uysal olarak konumlandırılırken, erkekler yüzde 62 agresif olarak tanımlanıyor. l Ekonomi Servisi Sevda Çanak Zeina Mahli Münteha Helvacıkara İlham veren 5 kadınRahşanCivcir Ebru Sakar BM Kalkınma Programı’ndan ‘Beşte 5’ kampanyası UNDPTürkiye (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği temalı 5. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine dikkat çekmek amacıyla Türkiye’nin beş farklı noktasından beş güçlü kadının hikâyesini yansıtıyor. “Beşte 5” kampanyasında, Türkiye’nin farklı illerinde zorlukları aşarak sosyal ve ekonomik açıdan güçlenmeyi başaran ikisi Suri yeli beş farklı kadının hikâyesi kısa videolar ile anlatıyor. Konya Beyşehir Gölü’nde balıkçılık yapan Rahşan Civcir, Iğdır’da mayın temizleme alanında paramedik olarak çalışan Sevda Çanak (22), Gaziantep’te cam atölyesinde tercüman olarak çalışan Münteha Helvacıkara, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eği tim Merkezi’nde çevirmenlik yapan Zeina Mahli (20) ile Şanlıurfa’da organik zeytin ve zeytinyağı üreten ve bölgenin kaybolmaya yüz tutmuş zeytin çeşitlerini gün yüzüne çıkartan Doç. Dr. Ebru Sakar, “Beşte 5” kampanyası kapsamında kişisel güçlenme yolculuklarını ve çevre lerine nasıl ilham olduklarını anlatıyor. l Cumhuriyet ÖNCE YADIRGANDI Rahşan Civcir, Konya Beyşehir Gölü Çiftlik köyünde balıkçılık yapan birkaç kadından biri. Başlarda bir kadın olarak balıkçılık yapması yadırgansa da Rahşan 20 yıldır çalışmaya devam ediyor. Kadınların çalışmasının, kendi ayaklarının üstünde durmasının önemini vurgulayan Rahşan, kadının ekonomik olarak güçlenmesine dair ilham verici hikâyelerden. İLGEZDİ ÖNERGE verdİ Başbakan’a 8 Mart şiddeti soruları CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Başbakan Binali Yıldı rım’a, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gü nü için sokağa çıkan kadınlara yönelik şid deti sordu. İlgezdi, önergesinde 2017’deki kadın cinayetleri, şiddet ve çocuk istismarı verilerine de dikkat çekerek, “Emniyet gö revlileri hakkında işlem başlatmayı düşü nüyor musunuz” sorusunu yöneltti. İlgezdi, Yıldırım’a Muğla’da AKP Kadın Kolları Kongresi’ndeki “Kadına şiddeti lanetli yoruz. Kadına uzanan el ler kırılsın istiyoruz. Kadı nımıza bunu yapan insan olamaz” sözlerini anım sattı. İlgezdi’nin yanıt beklediği sorular şöyle: “8 Mart Dünya Emek çi Kadınlar Günü kutla İlgezdi maları için birçok kentte sokağa çıkan kadınlara, emniyet görevlileri neden sert müdahalede bulunmuştur? Hafta sonu kaç ilde müda hale olmuş ve kaç kişi gözaltına alınmıştır? Her gün bir kadının katledildiği ülkemizde kadınların emniyet görevlileri tarafından şiddete uğraması ve gözaltına alınması sizi rahatsız etmekte midir? Kadınların sokak ta emniyet görevlileri tarafından şiddete maruz kaldığı anlarda siz de Muğla’da AKP Kadın Kolları Kongresi’nde ‘Kadına şidde ti lanetliyoruz. Kadına uzanan eller kırıl sın istiyoruz. Kadınımıza bunu yapan insan olamaz’ şeklinde konuşma yaptığınız bi linmektedir. Bu konuşmayı yaptığınız sıra da sadece anayasal haklarını kullanan ka dınlara şiddet uygulayan emniyet görevli leri hakkında işlem başlatmayı düşünüyor musunuz? Başbakan olarak, kadına şidde ti kınadığınız dakikalarda, size bağlı emni yet görevlilerinin kadınlara uyguladıkları şiddet hakkında ne düşünüyorsunuz? Dün ya sokaklarında, meydanlarında kadınlar 8 Mart’ı kutlarken, iktidarınız döneminde ne den sokağa çıkan kadınlara şiddet uygula nıyor?” l İSTANBUL / Cumhuriyet Basında 10 kadından 6’sı ayrımcılığa uğruyornoÇelomdcaeuknkiksaahyigbıi Gökyüzü kana bulandı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adalar İlçe Başkanlığı, çocuklara yönelik cinsel istismara dikkat çekmek amacıyla yürüyüş düzen vekili Gülay Yedekçi, çocuklara yönelik istismarın son 10 yılda katlanarak arttığına dikkat çekerek, “Devlet çocuklarımızı korumayacaksa ledi. Gökyüzüne siyah renkli balon kim koruyacak? Cumhuriyet sav lar bırakan Adalılar, “Çocukluk ömrün gökyüzüydü, kana buladılar” yazılı pankart açtı. “Susma haykır, istismara hayır” sloganı atan gruba, ada cılarını da göreve davet ediyorum. Toplumu sıkıntıya sokacak söylemlerde bulunanlar hakkında neden işlem yapmıyorsunuz” diye sordu. esnafı da destek verdi. CHP millet l İSTANBUL / Cumhuriyet Tarlada ölü bulundu Antalya Korkuteli’nde önceki akşam boş tarlada kadın cesedi olduğunu görenler polise haber verdi. Çıplak halde battaniyeye sarılarak tarlaya gömülen ve sadece baş kısmı dışarıda duran cesedin 23 yaşındaki Dilara Kandak’a ait olduğu belirlendi. Kandak’ın 2 çocuk annesi olduğu ve bir süredir eşinden ayrı yaşadığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ Komisyonu’nun, Şubat 2018’de Türkiye’deki 221 kadın gazeteciyle yaptıkları anket sonuçları dün TGS İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Anket sonuçlarına göre 10 kadın gazeteciden 6’sı cinsiyet ayrımcılığına uğruyor. Kadın gazeteciler çalışma alanlarında sık sık şiddete maruz bırakılıyor. Basın açıklamasını okuyan TGS Kadın ve LGBTİ Komisyonu üyesi Gülfem Karataş, ankete katılan gazeteci kadınların yüzde 65’inin erkek meslektaşlarına göre daha az ciddiye alındığını, emeğinin daha az göründüğünü düşündüğünü dile getirdi. Karataş, “Ankete katılan 10 kadından 6’sının cinsiyet ayrımcılığına maruz bırakıldığını aktardı. Ayrıca katılımcıların yüzde 55’i ‘Benimle aynı işi/benzer işi yapan erkek çalışanlardan daha düşük ücret alıyorum’ ifadesine az ya da çok katıldıklarını belirtti” dedi. Ankete katılanların yüzde 87’sinin çocuk sahibi olmanın meslek hayatını olumsuz etkilediğini ya da etkileyebileceğini düşündüğünü belirten Karataş, “Birçok gazeteci kadın çocuk sahibi olduktan sonra meslek hayatına ara vermek durumunda kaldığını ya da mesleği bıraktığını anlatıyor” diye konuştu. Karataş, ankete katılanların yüzde 60’ının psikolojik şiddete ve mobbinge maruz kaldığını belirterek, “Sözlü, fiziksel, cinsel ve dijital şiddet de gazetecilerin karşılaştıkları sorunlardan. Şiddet uygulayanlar arasında ilk sırada ise yöneticiler yer alıyor. Ankete katılanların yüzde 53’ü yöneticilerinden, yüzde 45’i çalışma arkadaşlarından şiddet gördüğünü söylüyor” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Anneannemin annesi hangi sandıkta oy kullanacak? Eksik olmasın devletimiz vatandaşlarına müthiş bir hizmet daha sundu: Herkes edevlete girip sülalesini sorgulayabiliyor. HHH Biz de girip sorguladık: Anneannemin annesi 1855 doğumlu Rukiye Şerife Hanım’ın sağ olduğunu öğrendik. Elbette çok sevindik... Ne de olsa 2019 seçimlerinde oy kullanacak bir aile bireyi daha kazanmıştık! HHH Ve hemen anneannemin annesi Rukiye Şerife Hanım’ın hangi sandıkta oy kullanacağını araştırmaya başladık. Bildiğiniz gibi yine AKP döneminin büyük hizmetlerinden biri olarak, seçmen listeleri artık iktidarın emrindeki nüfus müdürlüklerince hazırlanıyor. Nitekim “Okyanus ötesinden” taaa Pensilvanya’lardan, “seçmenlerin mezarlarından bile kalkıp oy kullanmaları gerektiği” fetvası verilen ve Türkiye’de Demokrasiyi bitiren önemli adımlardan biri olan 2010 Halkoylamasında, “Yetmez ama ‘Evet’çilerin” de desteğiyle ulaşılan yüzde 58 oranı, bu listelerdeki seçmenlerle elde edilmişti. Madem ki nüfus müdürlükleri edevletteki bilgilerin kaynağı, o halde hâlâ sağ olan anneannemin annesi de bir seçmen listesinde kayıtlı olmalı diye düşündük. İnternette yaptığımız araştırmalardan öğrendiğimize göre Yüksek Seçim Kurulu, yine edevlet uygulaması üzerinden yapılan sorgulamalarla “aynı binada” oturan seçmenlerin de birbirlerini görebileceğini bildirmiş. Acaba anneannemin annesi Rukiye Şerife Hanım, bizim binada görülüyor mu diye merak ettik. Ama, yeni seçim yasasının artık “ilçe seçim kurullarının hane bütünlüğünü korumak şartıyla aynı binada oturan seçmenleri farklı sandık bölgelerine kaydedebilmesine” olanak verdiğini, bu nedenle bizim binada oturan seçmenleri artık göremeyeceğimizi fark ettik. Ayrıca yine yeni yasanın “ilçe seçim kurullarının, seçim güvenliği gerekçesiyle vali veya ilçe seçim kurulu başkanının talebi halinde sandıkların en yakın seçim bölgelerine taşınmasına karar verebileceğini” de öğrendik. Böylece anneannemin annesi Rukiye Şerife Hanım’ın sadece bizim binadaki seçmenler arasında görülüp görülmediğini değil, oy vereceği sandığın nerede olduğunu ya da olacağını öğrenme olanağımızın da bulunmadığını gördük. HHH Acaba Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’ne dilekçe versek, anneannemin annesi Rukiye Şerife Hanım’ın hangi sandıkta oy kullanacağını öğrenebilir miyiz diye değerli okurlarıma bir danışayım dedim. POMPALI TÜFEKLE DEHŞET SAÇTI Belediyede odaya kapatıp öldürdü Esenyurt Belediyesi’ne dün sabah saatlerinde pompalı tüfekle giren B.Ö., önce M.B. isili kadını alıkoyarak bir odaya kapattı. Odada M.B’yi vuran B.Ö. ardından aynı silahla intihar etti. İhbar üzerine olay ye M.B rine çok sayıda polis ve ambulans sevk edildi. Özel harekât ekipleri de belediye binası önüne gelerek önlem aldı. Olayla ilgili soruşturmanın ise devam ettiği öğrenildi. Esenyurt Belediyesi’nin olayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Olay tamamen adli vaka olup, saldırının kurumumuza yönelik olmadığını bildiririz” dendi. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘DURUŞMAYI UZATIYOR’ Özpolat davasında yine avukat şovu Eşi Halide Özpolat’ı öldürdüğü için hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istenen Ali Rıza Özpolat’ın yargılandığı dava yine ertelendi. Karar çıkması beklenen duruşmada sanık avukatı Mustafa Özdemir, mahkeme heyetini reddetti. Özdemir, Mahkeme Başkanı’na, “Kadın davası olduğu için kamuoyu baskısı altında olduğunuzu düşünüyorum” dedi. Özdemir, önceki duruşmada da salonu terk etmişti. Mahkeme heyeti, hakimin reddi talebinin değerlendirilmesi için davayı 13 Mart’a erteledi. Duruşma savcısı ise sanığın ‘eşini kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istemişti. Özpolat ailesinin avukatı İpek Bozkurt, duruşmanın 18. duruşma olduğuna dikkat çekerek sanık avukatın davranışları yüzünden mahkemenin uzadığını söyledi. l ZEHRA ÖZDİLEK / İSTANBUL C MY B