26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 6 Mart 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Mutfağa ateş düştü ekonomi 11 Şubatta tüketici fiyatları gıda öncülüğünde beklentileri aştı. Ekonomistler yüzde 10.26’daki yıllık enflasyonda son aylara kadar “kalıcı tek hane” öngörmüyor Tüketici fiyatları şubatta gıda fiyatlarındaki sert yükseliş öncülüğünde yüzde 0.5 beklentisinin üzerinde yüzde 0.73 arttı. Ekonomistler baz etkisiyle yıllık enflasyonun sınırlı da olsa gerilediğine dikkat çekerken yılın son çeyreğine kadar dalgalı seyirle kalıcı bir tek haneli enflasyon öngörmüyorlar. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı şubat ayı enflasyon verilerine göre yıllık artış ocakta 10.35’ten şubatta yüzde 10.26’ya geriledi. Ekonomistlerin hesaplamalarına göre şubat enflasyonuna en yüksek katkıyı 50 baz puan ile gıda kaleminde gerçekleşen yüzde 2’nin üzerindeki artış sağladı. Yıllık enflasyon böylece Kasım 2017’de yüzde 12.98 ile görülen 14 yılın zirvesinden şubat itibarıyla 2.7 puan gerilemiş oldu. Önemli bölümü baz etkisi kaynaklı olarak görülen bu düşüşün ardından ekonomistler 2018’in son aylarına kadar çift haneden anlamlı bir uzaklaşmayı ise olası görmüyorlar. Gıda dikkat çekici Yorumlara göre, özellikle işlenmiş tarafta son iki aydır gözlenen hızlanma dikkat çekici. Ekmek fiyatlarında iki aylık yükseliş yüzde 5.3. İşlenmemiş tarafta da taze sebze ve meyve fiyatlarında yüzde 4.56’lık artış söz konusu. Süt fiyatlarında iki aylık artış yüzde 11.5. Dana et fiyatlarında düşüş devam ederken ku zu ve koyun eti fiyatlarında artışlar gözlemleniyor. Verilerin ayrıntılarına bakıldığında ana harcama grupları itibariyle aylık en yüksek artış yüzde 2.57 ile sağlık grubunda gerçekleşti. Bu grubu yüzde 2.24 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde, yüzde 1.89 ile eğlence ve kültürde yüzde 1.23 ile ev eşyasında ve yüzde 0.95 ile lokanta ve otellerde oldu. Olumlu sinyal yok Beklentilerin üzerinde gelen veriyi değerlendiren uzmanlar enflasyonda belirgin iyileşmenin uzun sürebileceğine dikkat çekiyor. HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy şubat enflasyonunun önümüzdeki aylara dair olumlu sinyal vermediğini ifade etti. Aksoy “Yıllık gıda enflasyonu yüzde 8.8’den yüzde 10.3’e yükseldi. Yıllık TÜFE enflasyonu yüzde 10.35’ten yüzde 10.26’ya gerilerken, yıllık çekirdek TÜFE enflasyonu yüzde 12.18’den yüzde 11.94’e düştü. Diğer yandan, yurtiçi üretici fiyatları enflasyonu yüzde 12.1’den yüzde 13.7’ye çıkarak üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarına önümüzdeki dönemde olumsuz yansıyabileceğine işaret etti. Enerji üretim maliyeti bir önceki aya göre yüzde 12.1 artışla yurtiçi ÜFE’deki hareketin ana belirleyicisi olsa da diğer alt gruplarda da aylık enflasyonun yüzde 1.5 üzerinde ve genel olarak yüksek olduğunu görüyoruz” değerlendirmesini yaptı. l Ekonomi Servisi Gözler TCMB’de Analistler, Merkez Bankası’nın 7 Mart Çarşamba günkü toplantısında faizlerde değişikliğe gitmesini beklemediklerini söyledi. İki ay sonra asgari ücret sıfırlanacak CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, son iki yıl baz alındığında asgari ücrete yapılan zammın eridiğini belirtti. CHP’nin zorlamasıyla asgari ücrete yüzde 23 oranında zam yapıldığını hatırlatan Erdoğdu, “Son iki yıllık enflasyon yüzde 21.5 oldu. Bu rakamları göz önüne aldığımızda en geç iki ay içinde asgari ücret ve bu ücretin baz alındığı tüm ücretlere yapılan zamlar sıfırlanmış olacak” dedi. Erdoğdu, Merkez Bankası’nın yıl sonunda yüzde 7.9 olarak tahmin ettiği enflasyon oranının gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bildirerek, “Kurlardaki artış önümüzdeki aylarda enflasyonu yukarı doğru tetikleyecek. Firmalar üretim maliyetlerindeki artışı ister istemez fiyatlara yansıtacak” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Yoksul daha çok hissetti Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Mart 2018 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık yüzde 0.73 olarak açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) artış en yoksul yüzde 20’lik dilim için yüzde 0.9, emekliler için yüzde 0.91 olarak gerçekleşti. Rapora göre, TÜFE’deki yıllık artış yüzde 10.26 olurken düzenli ücretli çalışanlarda yüzde 10.72 oldu. Yıllık fiyat artışları bu dönem için üst gelir gruplarında daha fazla hissedildi. Yıllık enflasyon mesleğe göre ise profesyonel meslek grupları için yüzde 11.34 olarak gerçekleşti. Raporda, Mart 2003Mart 2018 döneminde enflasyon yüzde 246 artarken, düzenli ücretli çalışanlar fiyat ar tışlarını yüzde 274 olarak hissettiği ve çalışanların alım gücünü yüzde 8.3 kaybettiği duyuruldu. Raporda, enflasyon hesaplamasından toplumun tüm kesimleri olumsuz olarak etkilenirken gizli yoksullaşma en yoksul yüzde 20’lik kesim için yüzde 11.4, en zengin yüzde 20’lik kesim için ise yüzde 6.8 olarak gerçekleştiği belirtildi. l Ekonomi Servisi İki ilde daha iş cinayeti İstanbul ve İzmir’de dün yaşanan iş kazalarında 2 işçi yaşamını yitirdi. İstanbul Kadıköy Göztepe Mahallesi’ndeki bir bina in şaatında çalışan inşaat işçi si Şevket Altun, 5. kattan dü şerek hayatını kaybetti. Olay sonrası inşaat alanına gelen Altun’un yakınları ölümden inşaat firmasının sorumlu ol duğunu söyledi. İzmir’deki Aliağa Organize Sanayi’deki döküm imalat fabrikasında çalışan Şafak Deliorman dün sabah ‘dayanma taşı’nın pat lamasıyla hayatını kaybetti. Deliorman’ın emekli olması na rağmen kızının üniversite masraflarını karşılamak için çalıştığı öğrenildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kozlu’da 263 madenci anıldı Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi’nde, 3 Mart 1992’de yaşanan grizu faciasında hayatlarını kaybeden 263 madenci anıldı. Dün düzenlenen anma töreninde, son yıllarda izlenen yanlış politikalar nedeniyle bu bölgede bulunan Erdemir, Kardemir ve enerji santrallarının ihtiyacı olan taşkömürünün üretilemediği, dışarıdan kömür alırken Türkiye’nin cari açık ve dış borcunun arttığına dikkat çekildi. Öte yandan, Genel Maden İşçileri Sendikası, Armutçuk grizu faciasının 35. yıldönümünde, hayatlarını kaybeden 103 madenci için anma töreni düzenleyecek. Çelikte sınırlı muafiyet var Türk Lirası için negatif öneri ABD merkezli uluslararası bankacılık ve finansal hizmetler alanında faaliyet gösteren JPMorgan’dan Türk Lirası’nın da arasında olduğu gelişen Avrupa ülkeleri kurları ile ilgili olumsuz bir analiz geldi. JPMorgan, Türk Lirası’ndaki ağırlık azaltılması yönündeki tavsiyesini artırarak devam ettirdi. Buna göre kurum, Rus rublesinde ağırlığını artır tavsiyesini düşürürken, TL’deki ağırlığını azalt tavsiyesini daha da artırdı. Kurumun raporunda büyümenin yukarı yönlü bir sürpriz oluşturmayacağına vurgu yapılırken, Fed’in noktasal grafiklerinin kurlarda gerilemeyi engellediği ve ABD’deki gümrük tarifeleri ile ilgili belirsizlik de gündeme geldi. l Ekonomi Servisi Petrol ve doğalgaz sektörleri için gereksinim duyulan çelik borular üretilemediği için ABD, kısa bir süre önce koyduğu vergilerde belli şirketlere istisna getirmeyi planlıyor Deprem sigortalı ev sayısı 8 milyon Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından paylaşılan güncel rakamlara göre, Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortası bulunan konut sayısı 8 milyonu aşarken, ülke genelinde sigortalılık oranı yüzde 50’ye yaklaştı. 1999’da 500 bin civarında olan deprem teminatlı konut sayısının 2016’da 7.6 milyon; 2017’ sonu itibarıyla da 8.4 milyona ulaştığını aktaran DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, “Başlıca hedefimiz Türkiye’deki tüm konutları zorunlu deprem sigortası güvencesi altına almak ve kurduğumuz işbirlikleriyle deprem bilincini artırarak tüm depremlerde kullanıla bilecek gelişmiş bir altyapı kurmak” dedi. l Ekonomi Servisi A BD’nin çelikten alacağı gümrük vergisinde şirketlere istisna tanınması gündemde. Bunun nedeni ise ülkede petrol ve doğalgaz sektörlerinin ihtiyaç duyduğu çelik boruların yerli imalatçılar tarafından üretilmemesi. ABD Başkanı Donald Trump’ın kıdemli ticaret danışmanlarından Peter Navarro, ithal çelik ve alüminyumdan alınması planlanan gümrük vergileri için şirketlere istisna getirecek bir sürecin oluşturulacağını söyleyerek, gümrük vergisinin kapsamının düşünüldüğü kadar geniş olmayacağının sinyalini verdi. Beyaz Saray Ulusal Ticaret Konseyi’nin başında bulunan Navarro, ülkelerin gümrük vergisinden mu af tutulamayacağını, ancak bazı durumlarda şirketlerin muaf tutulmaları için bir mekanizma olacağını belirtti. Navarro, önceki gün CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, “Muaf tutmamız gereken özel durumlar için muafiyet prosedürü olacak ve böylece işletmeler önünde engel oluşmayacak” dedi. ABD Başkanı Donald Trump geçen hafta yerli üreticileri korumak için ithal çeliğe yüzde 25, alüminyuma ise yüzde 10 gümrük vergisi getirileceğini açıklamıştı. l Ekonomi Servisi Cumhur’un başkansız, Meclis’siz, hükümetsiz ittifakı olur mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha ilk seçildiğinde, seçim tutanaklarının Resmi Gazete’de yayımlanması iki gün geciktirilerek, AKP Genel Başkanı kimliği ile genel kuruluna katılıp ağırlığını koyarak Davutoğlu’nun hem AKP Genel Başkanlığı, hem de başbakanlığa seçilmesini güvenceye aldığını ne çabuk unuttuk? Hemen sonrasında anayasal düzen gereği ettiği Cumhurbaşkanlığı yeminine sadık kalmayacağı ilanını; tarafsız, herkesin, halkın cumhurbaşkanı olarak kamu yararı denetim sorumlulukları çerçevesinde, hükümeti, Meclis’i denetleme sorumluluklarına sadık kalma gereğini duymadığını, farklı üslupta cumhurbaşkanlığı görevi yürüteceğini önceden ilan etmiş olarak seçimi kazandığı gerekçelendirmesiyle, birçok kez, anayasal yetki sınırlarını aşarak partisinin yasama, yürütme kadrolarının boyun eğmelerine dayanarak fiili icraatlar olarak geçerli kıldırdı. En çarpıcısı ülkemiz için gerçekten şans 2015 Haziran seçimlerinde yakalanmış gerçekten demokratik parlamento dağılımı dengesinde, pek çok alternatif hükümet kurulması olasılıkları söz konusu iken, Ak Parti Hükümeti’ni, Başkan eliyle Meclis’i baskı altına alarak, seçim sonuçlarını tanımayarak, yeniden seçimlere gidilmesine zorlayan kararlar zincirinin gündeme sokulması. Kuşkusuz Meclis’te ağırlıkları olan diğer siyasal partilerin sorumlulukları, yanlış atakları üzerinden de söylenecek çok şey var. Ancak parlamenter rejimin anayasal sorumlulukları içinde yeri olmayan, Cumhurbaşkanlığı yeminine aykırı, taraflı icraatlar baskılarla, adım adım yürünen yolda seçim yenilenmesi sonucu oy artışı tek dayanak, çok daha taraflı, yürürlükteki anayasal düzenin hukukunu yok sayan icraatların sayısız atağında bugünlere gelişte yaşanan tersyüz oluşlar yok sayılabilir mi? HHH Kuşkusuz son iki buçuk yıl içinde, Ortadoğu dengeleri, İslam dünyası, terör, terörle mücadele kılıflı işgaller üzerinden, emperyal güç odaklarının oynadıkları oyunlar, tuzaklarda da çok fazla, dalgalı değişimler yaşandı. 2002’de Ak Parti İktidarları oluşumunda, Erbakan’ın Fazilet Partisi kökeninden koparılan kurucu kadrolarının, Gülen Cemaati ile iktidar ittifakı, yeni Osmanlıcılık, ılımlı İslam projesi vardı. Amerika’nın BOP projeli, terörle savaş gerekçeli Irak, Afganistan işgallerine Ecevit koalisyon hükümetinden onay alınamadığından, koalisyonun yıkılmasıyla Ak Parti İktidarları dönemi geldi. Lozan’ı yırtma, Sevr’i gündeme sokma yetmez, tek kutuplu dünya adına Ortadoğu, İslam dünyasında, yeniden, enerji yatakları ile de bağlantılı, dahası eski Sovyetler de dahil dünyanın pek çok bölgesi, hatta AB toprakları içinde eski Yugoslavya’da bile parçalayarak, yeni devletçiklerle yeni sınırlar çizdirme, birbirlerine ırklar, dinler, mezhepler üzerinden kırdırma paranoyası depreşmişti. Soros’la Gülen, kardeş kardeş Amerikan bütçesinden doğrudan desteklenen fonlarla, söz konusu toprakların toplumsal dinamiklerine yönelik projelerle yıllarca çalışıldı... Parçalamaların çoğu çok kolay, çok başarılı sonuçlar verse de, öngörülemeyen pek çok sonuçlarıyla tek kutuplu dünyanın kırılmasını da getiren tersine sonuçları getirdi. Parçalamalar ne kadar kolay, can yaksalar da, emperyal planların kazançlı hesaplarını da bozan pek çok sonuçları üretti. Zengin kuzey dünyasının ekonomik krizini, iflaslarını getiren ilk krizi ayrıntı, terör aynı şiddet ve dozlarda olmasa da zengin kuzey dünyasının da başına ters tepen silah olarak bulaştı, en hafifi ile ötekileştirilmelerin krizlerini üretti. Yeniden çok kutuplu, çarpık dünya dengelerinin sorunlarıyla birlikte, bölgemiz için çok daha çarpıcı, sorunlar yumağında Irak işgali günlerinin, laik Cumhuriyeti kırma, yeni Osmanlıcılık, ılımlı İslam projeleri balonu patlayıverdi. Kuşkusuz Ortadoğu’nun yeni haritalarla, farklı kırdırmalarla parçalanması hesapları ortadan kalkmamıştı. Şimdilerde Suriye toprakları üzerinde sıkıştırılmış, bu kez birkaç kutuplu çıkar odakları hesaplarında çok daha karmaşık terörün kullanılması, ırklarmezhepler üzerinden çok daha kaypak kırdırılma hesapları gündemde. 2016, 15 Temmuz Amerika’nın kucağında FÖTÖ’cü terör örgütü darbesi, Erdoğan’ın çağrısı ile sokağa çıkan halkın demokrasi için onurlu, kanlı direnişleriyle suçüstü oldu. Ancak 20 Temmuz OHAL düzeni içinde, Erdoğan liderliğinde, demokrasi, hakhukukun katledilmesi icraatlarıyla yürünen, tek adam rejiminde, referandumdan bugüne, Cumhurbaşkanı, Meclis, hükümet, erkler ayrılığı işleyişi hak getire... Hakhukukdemokrasi, insanca yaşam için halkın, seçmenin buluşmasına kapı açacak, hakhukuk katliamlarına karşı ilkeli arayışlar yaşamsal değerde... Rusya’dan beş ürüne izin çıktı Rusya’nın, 2015’te uçak krizi sonrası Türkiye’den ithal ettiği başta domates olmak üzere birçok yaş meyve ve sebze ürününe uyguladığı ithalat yasağı, kademeli olarak kaldırılıyor. Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, Rusya’nın, Türkiye’den nar, patlıcan, kabak, biber, marul gibi yaş meyve ve sebze ürünlerine 5 Mart’tan itibaren firma kısıtlaması olmaksızın ithalat izni verdiğini açıkladı. Satıcı, kriz öncesi bu ürünlerin ihracatından 100 milyon dolara yakın gelir elde edildiğini söyledi. l Yurt haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle