23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR SALT Galata’da ‘Rizom’ performansı Yakaza Ensemble’dan Eray Düzgünsoy ve Fatih Kademoğlu’nun doğaçlama unsurlar içeren elektroakustik performansı “Rizom” 29 Mart saat 20.30’da SALT Galata kat 1’de. “Uzun Perşembe” etkinliği kapsamında yapılacak “Rizom” performansı, klasik Batı müziği çalgılarından korno ve geleneksel Japon flütü şakuhaçiyi elektronik müzikle buluşturacak. “Uzun Perşembe” kapsamında ayrıca, “Dünyanın Son Kitabevi” belgesel filmi saat 19.00’da Oditoryum’da izlenebilir. Perşembe 22 Mart 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN kultur@cumhuriyet.com.tr 15 İnsana, doğaya âşık... Ozan Âşık Veysel, ölümünün 45. yılında etkinliklerle anıldı Fikret Otyam’ın objektifinden Âşık Veysel. Ölüm Halk ozanı Âşık Veysel, ölümünün 45. yılında yurtiçi ve yurtdışında birçok etkinlikle anıldı. Ozan için ilk olarak Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyündeki mezarı başında anma töreni yapıldı. Âşık Veysel’in torunu Gündüz Şatıroğlu, burada yaptığı konuşmada Âşık Veysel’in barışçıl, doğaya aşık, varlığı kendisine âşık bir insan olduğunu aktararak, “Biz bu ülkenin, Anadolu’nun, bu kadim toprakların yaşayanları olarak onun gibi ustaların, onun gibi erenlerin, onun gibi bilgelerin sesine daha çok kulak vermeliyiz” diye konuştu. Daha sonra Âşık Veysel’in ölümünden sonra köyde müze ye dönüştürülen evi ziyaret edildi. Ozanın yatağı, sazı, fotoğrafları ve özel eşyalarının bulunduğu müze ziyaretçilerin akınına uğradı. Müzede en çok ilgiyi ise Âşık Veysel’in balmumundan yapılan heykeli gördü. Ders verdiği okulda da anma Bağlama ustası Şentürk İyidoğan ise Âşık Veysel Şatıroğlu’nun ders verdiği, Sivas’ta eski adıyla Pamukpınar Köy Enstitüsü olan ortaokulu ziyaret ederek, ünlü ozanın burada yazdığı “Bir Ulu Ağaçtan Bir Yaprak Düşse” eserini seslendirdi. Ozan için konser ve sergi Âşık Veysel için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda da anma konseri düzenlendi. “Dostlar Beni Hatırlasın” başlıklı konserde, halk müziği sanatçısı Cengiz Özkan, Aysun Gültekin ve şarkıcı Burcu Güneş sahne aldı. Halk müziği sanatçısı Gültekin, izleyicilere yaptığı konuşmada, “Ozanlarımızı bir pınara benzetiyorum. Onlar pınarın kaynağı. Biz ise sadece o pınardan içiyoruz. Onların gönlünden kaynayanları sadece söylüyoruz” dedi. Almanya’nın Nürnberg kentinde “Ustaların Objektifinden Âşık Veysel ve Gelenekten Geleceğe Halk Ozanları” fotoğraf sergisi açıldı. Sergi 8 Mayıs’a kadar görülebiliyor. Fotoğrafçılar Nazender Süzer Gökçe (Âşık Veysel’in torunu) ve Gürsel Gökçe tarafından hazırlanan fotoğraf sergisi iki bölümden oluşuyor. Serginin ilk bölümünde usta fotoğrafcılar, Ara Güler, Ergun Çağatay, Fikret Otyam, Ozan Sağdıç ve Mustafa Türkyılmaz’ın fotoğrafları ile Orhan Peker’in desen çalışması yer alıyor. ve felsefe... Rumen kökenli akademisyen Costica Bradatan’ın ‘Fikirler İçin Ölmek’ adlı kitabı Can Yayınları etiketiyle basıldı. Bir konferans için geldiği İstanbul’da Bradatan ile biz de ölüm ve felsefe konularına daldığımız bir söyleşi yaptık. n Kitabınız, “Fikirler İçin Öl mek”, felsefe hakkında oldu ğu kadar ölüm hakkında bir ça lışma, ya da ölüm hakkında ol duğu kadar fel sefe hakkında... Hangisi daha ön de sizce, felsefe mi ölüme bir an EMRAH KOLUKISA lam katıyor, yoksa ölüm mü felsefeye? Bu iki kavra mın birlikte ele alınması bir te sadüf değil elbette. Kitaptaki te mel fikir felsefenin ölümle ala kalı olduğu, daha doğrusu ölüme hazırlanmakla alakalı olduğu as lında. En azından Sokrates’ten ve Platon’dan gelen bir felsefe gele neğine göre böyle bu. Onlar için felsefe ölüme hazırlanmak de mekti, bunu Platon’un yazdıkla rından biliyoruz. Sokrates’in öl meye hazırlandığı diyaloglar var elimizde. İşin tuhaf yanı, biyog rafik bir olay bu, Sokrates’in ölü me hazırlanması var evet ama bir noktada bu durum batı felsefesi nin tanımına dönüşüyor. Sanki Platon bu olayı, yani Sokrates’in ölümünü çalmış ve batı felsefesi nin tanımına dönüştürmüş. n Montaigne’in ‘Felsefe yap mak nasıl ölüneceğini bil mektir’ önermesini bugün nasıl anlamalıyız? Kitapta Montaigne ile bir bö lüm var ve başlığı da ‘Felsefe yapmak nasıl ölüneceğini öğrenmektir’. Bu cümle aslında Çiçero’dan alıntı, ki o da Sokrates’ten ilham almış. Yani burada bir süreklilik görüyoruz, Sokrates’ten Çiçero’ya, ondan Montaigne’e Farklı varyasyonlarla da olsa ölümle felsefe arasındaki bu bağ uzun asırlar boyunca muhafaza edilmiş. Bugünse elbette ölmek büyük bir olaya dönüştü, ölmeyi öğrenmeniz de gerekmiyor, artık hastaneler var, sizi ölüme hazırlayan doktorlar var. Bu bir problem olabilir, yani ölmeyi unutmuş olabiliriz artık ve hayatın anlamını kaybetmiş olabiliriz. Ölüme hazırlanamıyoruz artık. Sokratik fikirleri yeniden benimsemekte yarar var, zira çok şey yitirmiş olabiliriz. n Sokrates çok önemli bir yer tutuyor kitabınızda ama öte yandan tarihin yazdığı en büyük ‘dönek’lerden biri olan Galileo Galiei için ne diyeceğiz? Galileo Galilei çok dramatik bir örnek. Benim kitabımda pek yer almıyor kendisi çünkü ben özellikle fikirleri uğruna ölmeyi seçenlere odaklandım, oysa Galileo yaşamayı tercih etti. Trajik bir figüre dönüşmesinin sebebi mah kemeyle yüzleşmiş olmasıdır. Aslına bakarsanız Giordano Bruno’yu da sorguya çeken engizisiyon hâkimi Bellarmino ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bellarmino bir kaç yıl arayla ikisini de sorguya çeken hakimdi. Bu anlamda Galileo Galilei ilginç bir karşı örnek. Hatta Galileo gibileri ha kında başka bir kitap yazmalıyım diyebilirim. Çünkü bir pazarlık yaptı, hayatta kalmak, arada bir yerde tutunmak için bir şeylerden ödün verdi. Sonuçta vazgeçti, hayatta kalmak için ama fikirleri de ölmedi. Bunda bilimci olmasının payı büyük. Bilim ölmez. Galileo ödün vermek zorunda kalmış olabilir, yani insan olarak zayıftı belki ama bilimi çok güçlüydü. Bilim ödün vermez, er ya da geç hep kazanır. n Arap Baharı denilen olaylar zinciri Tunuslu bir sokak satıcısının kendisini yakmasıy la başlamıştı. Bu olay bize felsefe hakkında ne söylüyor? Bu olaya kitabımda kısaca da olsa değindim. Muhammed Buazizi adlı genç bir adam daha fazla katlanamayacağını anlıyor ve kendisini yakıyor. Yanan bedeni ile bir mesaj veriyor herkese, çok güçlü bir önermesi var ve bu da olayları tetikliyor, bir depreme yol açıyor. Bunun filozofların yaptığıyla bir paralelliği var, yani susturulduklarında, mahkum edildiklerinde bedenleriyle konuşan filozoflardan bahsediyorum. Örneğin Hypatia... Birkaç farklı kaynaktan biliyoruz ki Hypatia tek kelime etmedi, ama yine de bedeniyle çok güçlü bir mesaj verdi. Biz bu sessiz kişiyi hâlâ hatırlıyoruz. Açlık grevi yapan kişilerde de aynı şey söz konusu. Piyanoda Çağrı Sertel, kontrbasta Volkan Hürsever ve davulda Ediz Hafızoğlu’nun eşlik ettiği yeni albümü “The Art of Time” ile Elif Çağlar bugün Babylon’da konser verecek. Babylon’da bu hafta Babylon’un bu haftaki programında 24 Mart Cumartesi Turkish Psychedelia: Altın Gün, Barış K, Grup Ses, Undomondo, 28 Mart Çarşamba Pamela, 29 Mart Perşembe Cihan Mürtezaoğlu ve 30 Mart Cuma Acid Arab (DJ Set) / 47 Soul var. 70’ler Türkiye’sinin türler arası psikedelik akımından etkilenmesiyle ortaya çıkan Altın Gün, ilk uzunçalar albümleri “On”u Bongo Joe Records üzerinden yayımladı. Ekip, Selda Bağcan’dan Barış Manço’ya, Erkin Koray’a uzanan geleneksel repertuvarlarını ve daha önce duyulmadık örnekleri de gün yüzüne çıkarıyor. Pamela, Pasaj Müzik etiketiyle yayımlanan yeni albümü “Yara” ile Babylon sahnesine konuk oluyor. Müzisyen, besteci, söz yazarı, aranjör ve yorumcu Cihan Mürtezaoğlu da son albümü “Deli Zaman”nın ilk konserini verecek. ‘Kızgın Damdaki Kedi’ Maltepe’de tiyatro zamanı Maltepe Belediyesi tarafından 27 Mart Dünya Tiyatrolar günü kapsamında 6 gün boyunca ücretsiz “Tiyatro Günleri” gerçekleştirilecek. Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sahnelenecek oyunların isimleri, sahne alacak tiyatro toplulukları ve tarihleri şöyle: Yarın: “Leenane’nin Güzellik Kraliçesi” Hasan Özkaya Yapım, 24 Mart Cumartesi: “Hüzzam” Prinkipo AkademiSanat, 25 Mart Pazar: “Düdüklüde Kıymalı Bamya” Atölye Sanat Tiyatrosu, 26 Mart Pazartesi: “Kızgın Damdaki Kedi” Mam’art Tiyatro, 27 Mart Salı: “İntiharın Genel Provası” Tiyatro Adam, 28 Mart Çarşamba “Memurin Faslı ”Maltepe Belediye Tiyatrosu. Attilâ İlhan Ödülleri’ne son başvuru 31 Mayıs Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı tarafından Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları desteğiyle düzenlenen Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin bu yıl üçüncüsü gerçekleştiriliyor. 31 Mayıs tarihine kadar başvurulabilecek yarışma kapsamında 2017 yılında yayımlanmış bir şiir kitabı ve bir romana “Attilâ İlhan Edebiyat Ödülü”; ayrıca 30 yaş altı erkek ve yaş sınırlaması olmaksızın kadın yazarlara da ilk roman ve ilk şiir kitabı için “Vakıf Özel Teşvik Ödülü” verilecek. “Attilâ İlhan Edebiyat Ödülü”ne hak kazanan şiir kitabı ve roman sahibi ayrıca 7 bin 500 TL; “Vakıf Özel Teşvik Ödülü’ne hak kazanan ilk şiir kitabı ve ilk roman sahibi ise 2 bin 500 TL para ödülü sahibi olacak. Seçici kurul üyeleri Onursal Başkanlığı’nı Doğan Hızlan’ın üstlendiği Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin seçici kurulunda iki ayrı komite bulunuyor. Başkanlığını Selim İleri’nin üstlendiği Roman Seçici Kurulu’nun üyeleri arasında Mehmet Eroğlu, Asuman Kafaoğlu Büke, Ülkü Karaosmanoğlu ve İlhan ailesi adına Ali Cem İlhan yer alıyor. Metin Celâl başkanlığındaki Şiir Seçici Kurulu’nda ise A. Ali Ural, Haydar Ergülen, Adnan Özer ve İlhan ailesi adına Kerem Alışık görev alıyor. Amy Salsgiver Piyano Festivali’nde büyük buluşma... İstanbul Teknik Üniversitesi Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nin (İTÜ MİAM) düzenlediği “MİAM Piyano Festivali 24 Mart Cumartesi günü İTÜ Maçka Kampüsü, Mustafa Kemal Amfisi’nde gerçekleşecek. Festivalde birbirini izleyen ve gün boyu sürecek dört konser yer alacak. Girişin serbest olduğu konserlerde, MİAM’da yüksek lisans ve doktora eğitimi almış 13 piyanist 20’nin üzerinde eseri seslendirmek için ilk kez bir araya gelecek. Konser, “Türk Temalı” eserleri piyanistler Yelda Özgen Öztürk (çello) ile Aydın Karlıbel, Ceylan Ünal Akbulut, Ekin Bezirganoğlu (mezzosoprano) ile Senem Zeynep Ercan’ın seslendirilmesiyle saat 16.00’da başlayacak. Bu tema kapsamında besteci piya nist Aydın Karlıbel, Cemal Reşit Rey’in “Introduction ve Dans” adlı eserinin dünya prömiyerini çello eşliğinde gerçekleştirecek. Piyanistler Seray Kalelioğlu, Hyun Sook Tekin, Deniz Kaya ve Batu Ekmekçi’nin çalacağı ikinci seri “Romantikler” saat 17.00’de; piyanistler Beray Selen, Şahin Ekşioğlu (bariton) ile Engin Mehmetli, Amy Salsgiver (vurmalı çalgılar) ile Müge Hendekli’nin çalacağı üçüncü seri 19.00’da ve “20.yüzyıldan İzlenimler” temalı Aida Pulake Altınbüken (keman) ile Leyla Yenisey Artay, Ozan Ömer Küçük, Jerfi Aji’nin vereceği son konser serisi ise 20.00’de başlayacak. Festival, Albert Lavignac’ın sekiz el piyano için bestelediği “Galop Marche” eserinin seslendirilmesiyle sona erecek. Venedik’te Türkiye’yi Eviner temsil edecek 11Mayıs 24 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi’indeki Türkiye Pavyonu için yapıt üretecek sanatçı, İnci Eviner olarak belirlendi; serginin küratörlüğünü ise Zeynep Öz üstlene cek. Sergi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla, Arsenale’de 20142034 dönemi için tahsis edilen, uzun süreli mekânda yer alacak. Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu Danışma Kurulu’nda Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Serhan Ada, Suna ve İnan Kıraç Vakfı, Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, küratör ve İstanbul Modern Müzesi Sanat Danışmanı Paolo Colombo, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Batı ve Çağdaş Sanatlar Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep İnankur ile Arter’in küratörlerinden Başak Doğa Temür yer alıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle