19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yunan bakana kurşunlu tehdit Yunanistan’la Makedonya arasındaki isim krizine ilişkin müzakerelerde bulunan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos DUNYA Kocyas’a, içinde kurşun bulunan bir mektup gönderildi. Reuters’a konuşan bir po lis yetkilisi, “Zarfta bir kurşun ve bakanın Makedonya meselesindeki çabalarına atıf yapılan bir mektup vardı” dedi. Kocyas geçen aylarda da tehdit içeren mektuplar almıştı. Şubat ayında gönderilen bir mektupta üç adet kurşun bulunmuştu. Alternatifsiz seçimPazartesi19Mart2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 Sezin Öney Rusya, “başkanlık” seçimleri için dün sandık başındaydı. Dünyanın en büyük ülkesinin yaklaşık 111 milyon seçmeni, ülkedeki 11 farklı saat dilimine göre oy kullanarak ülkenin 7. başkanını seçti. Sandık çıkış anketlerine göre Vladimir Putin yüzde 73.9 oy oranı ile seçimin kazananı oldu. Rusya’nın bu seçimleri, 31 Aralık 1999’dan beri iktidarda olan Vladimir Putin’in zaferiyle sonuçlanacaktı; bu zaten daha adaylığını açıkladığından beri biliniyordu. Kamuoyu yoklamalarına göre, Putin yüzde 60’lık destek oranının altına hiç düşmedi. Yine kamuoyu yoklamalarına göre Putin’in en yakın rakibi olan Komünist Parti kökenli, “Sol Cephe” ittifakının adayı Pavel Grudinin, yaklaşık yüzde 7’lik bir oy potansiyeline sahipti. Sandık çıkış anketlerine göre ise Grudinin beklentinin üzerine çıkarak yüzde 11.2 oy oranıyla ikinci oldu. Seçimlerden önce merak edilen tek konu, katılım oranının nasıl olacağıydı. 2016’daki genel seçimlerde, katılım oranının yüzde 50’nin altına düşmesi, “meşruiyet” tartışmaları yaratmıştı. Bu sefer katılım oranını arttırmak için, seçmenlere konser biletleri dağıtılmasından yemeiçme imkânları sağlanmasına kadar çeşitli “destekleyici” tedbirler alındı. Bazı seçim noktalarında, oy verenler arasında çekilişle cep telefonu dağıtıldığına dair haberler de yer aldı. Rusya’nın ülke genelinde yayın yapan ve aralarında devlet televizyonunun bulunduğu televizyon kanalları da, gün boyu seçimleri adeta “bayram” gibi göstermeye çalışan şenlikli programlara yer verdiler. Gizemli aday Sobçak Seçimlere “renk katan” diğer bir faktör de, kampanya süreci boyunca Putin’den sonra en çok dikkat çeken kişi olan tek kadın aday Ksenia Sobçak’tı. Sobçak, “seçimlere katılabilen tek ger Rusya’da sonucu malum başkanlık seçimlerinde katılımı artırmak için alınan tedbirler kapsamında hediyeler dağıtıldı Oyunu başkent Moskova’da kullanan Putin, sandık çıkış anketlerine göre oyların yüzde 73.9’unu aldı. MUHALEFETTEN USULSÜZLÜK SUÇLAMASI Rusya’da 8 adayın ya rıştığı seçimlerde dün akşam gelen resmi olmayan bilgilere göre katılım oranının yüzde 60 civarında olduğu gündeme yansıdı. Seçimleri izleyen GOLOS adlı bağımsız kuruluş, en az 1700 noktada usulsüzlük tespit edildiğini duyurdu. çek muhalif aday” olarak adlandırılıyordu. Sobçak’ın babası Anatoli, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra St. Petersburg’un ilk seçilmiş yöneticisi olan belediye başkanıydı. Putin’i danışmanı olarak işe alan ve siyasette yükselmesini sağlayan da Anatoli Sobçak’tan başkası değildi. Baba Sobçak, anayasanın da yazarlarından biri. Anatoli Sobçak, 2000’de öldüğünde, cenaze töreninde Putin’in gözyaşları içinde olduğu görülmüştü. Bu da, Putin’in “ağladığının gözlendiği ilk ve son olay” olarak tarihe geçti. 2011’e değin “Rusya’nın Paris Hilton’u” olarak adlandırılan Ksenia Sobçak’ın (37) televizyon yıldızı olarak magazinel bir çizgisi vardı. Bu tarihte ise, Sobçak birdenbire dönüşüm geçirerek, araştırmacı gazeteciliğe ve si yasi aktivistliğe girişti. Şimdi ise Putin’e ağzına geleni söyleyebilen ve buna rağmen seçimlere aday olarak katılabilen tek politikacı. Bazıları Sobçak’ın, seçimlere ilgiyi ve katılı Sobçak mı arttırmak için “pazarlanan bir Kremlin projesi” olduğunu öne sürüyor. Bazı yorumcular ise onun gerçekten de muhalif bir çizgide olduğunu ancak Putin’in Sobçak ailesiyle “hukukundan” ötürü, Ksenia’ya “dokunmadığını” iddia ediyorlar. Sobçak’ın oy oranı, kamuoyu yoklamalarına göre yaklaşık yüzde 1 civarında seyrediyordu. Sandık çıkış anketlerine göre ise yüzde 2.5 oranında oy aldı. Son derece zengin de biri olan Ksenia Sobçak, ABD’de Bernie Sanders ve Hillary Clinton’un başkanlık kampanyalarından bazı isimlerin de danışmanlığıyla dikkat çekici ve başarılı olarak nitelenen bir kampanya yürüttü. Tek seçim gözlemi yapabilen kurum GOLOS Rusya’da seçim gözlemi yapabilen tek örgütlü yapı, “GOLOS” (Oy/Ses) adlı sivil toplum kuruluşu. GOLOS, 2000’de kuruldu ve o tarihten beri de, ülkede gerçekleşen tüm oylamalarda sandık gözlemciliği yaptı. Bu sivil toplum kuruluşunun, Grazhdansky Golos (Sivil Ses) diye bir de gazetesi var. Ülke dışında seçim gözlemcilerine izin çıkmadığı için, “tek tabanca” olarak görev yapan GOLOS’un işi 2012’den beri gittikçe zorlaşıyor. Zira, bu tarihte çıkarılan bir yasa çerçevesinde, ülke dışından kaynak kullanan sivil toplum örgütlerinin, “yabancı ajan” olarak kayıtlarını yaptırması gerekiyor. Ayrıca, bu şekilde kaydı yapılan sivil toplum kuruluşları, tüm çalışmalarında “yabancı ajan” yazılı simgeler taşımak zorunda kalıyorlar. GOLOS, her ne kadar dış kaynak kullanmayı reddetse de, 2012 yılında Norveç Helsinki Komitesi’nin Andrey Sakharov Ödülü’nü alması gerekçe gösterilerek, “yabancı ajan” olarak kaydı yapıldı. Oysa GOLOS, ödül için verilen parayı almayı dahi reddetmişti. GOLOS’un “yabancı ajan” olarak kaydolmayı kabul etmemesi üzerine de, aleyhine yargı süreçleri başladı. O tarihten bu yana vergi soruşturmalarından ofislerinin basılmasına kadar çeşitli sıkıntılarla boğuşuyorlar; ancak, sandık gözlemciliği yapmaya da devam ediyorlar. Trump için acil toplantı çağrısı Başkan Donald Trump’ın Fede ral Soruşturma Bürosu (FBI) Direktör Yardımcısı Andrew McCabe’i emekliliğine iki gün kala görevden almasının ardından ABD Senatosu Adalet Komisyonu üst düzey üyelerinden Patrick Leahy, komiteyi acil toplantıya çağırdı. Demokrat Partili Senatör Leahy, komiteye hitaben kaleme aldığı mektupta, Trump’ın FBI’yı “politik malzeme” haline getirdiğini savundu. Komitenin toplantıyı ne zaman gerçekleştireceği henüz açıklanmadı. ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) Eski Direktörü John Brennan da Trump’a yönelik, “Amerika’yı yıkamayacaksın, Amerika seni yenecek” ifadesini kullanmıştı. Diğer yandan emekli edilen FBI Direktör Yardımcısı Andrew McCabe’in Rusya’nın 2016’daki ABD seçimlerine müdahale ettiği iddialarını soruşturan Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’e, Trump’la bir görüşmesinin notlarını teslim ettiği ileri sürüldü. ABD basınında yer alan haberlere göre Mccabe’in notları, Trump’ın adaleti engellemeye yönelik girişimlerde bulunduğu iddialarını destekler nitelikte. ABD Başkanı Donald Trump ise iddiaları reddetti. Trump, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “McCabe’le yüzyüze çok az zaman geçirdik ve bu süre boyunca not aldğına hiç şahit olmadım” dedi. İsrail, Hamas’ın tünellerini vurdu İsrail ordusu, Hamas’tan yapılan saldırılara karşılık olarak, önceki gece Gazze’de örgütün kullandığı iki ayrı yeraltı tüneline hava saldırısı düzenledi. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Hamas militanlarının 2014 yılında gerçekleştirilen bombardımanlarda kullanılmaz hale gelen yeraltı tünellerini yeniden inşa etmeye çalıştıklarının tespit edildiği belirtildi. Saldırı, önceki gün İsrail’in Gazze sınırında yol kenarına konan bir bombanın patlamasının ardından geldi. Olayda yaralı veya ölünün olmadığı bildirildi. Rusya, kuşatma altındaki bölgeden dün de 20 bin sivilin tahliye edildiğini duyurdu. Esad’dan Guta çıkarması Suriye ordusunun altı yıldır kuşatma altında tuttuğu, 18 Şubat’tan bu yana operasyonlarını yoğunlaştırdığı Doğu Guta’da hâkimiyeti yüzde 80 oranında ele geçirdiği bildirildi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad da dün Doğu Guta’daki Suriye ordusu askerlerini ziyaret etti. Devlet başkanlığının Telegram hesabı, Esad’ın bölgeye yaptığı çıkarmanın fotoğrafını “Başkan Suriye ordusunun kahramanlarıyla... Doğu Guta’daki çatışmaların sınırında” ifadelerini kullanarak paylaştı. Son döneme kadar cihatçı örgütlerin kontrol ettiği Şam’ın doğusundaki bölgede bulunan Sekba kasabasına Suriye bayrağı asılırken, ordunun Haresta’daki militanlara da bölgeyi terk etmeleri için saat 15.00’e kadar süre verdikleri kaydedildi. Suriye lideri, Guta’nın kontrolünü büyük oranda alan askerlerini ziyaret etti. Diğer yandan Rus Interfax haber ajansının haberine göre Rusya Savunma Bakanlığı, Doğu Guta’nın Hamuriye kasabasında yer alan insani koridor üzerinden dün 20 bin sivilin daha tahliye edildiğini duyurdu. ?“İnsani mola” uygulaması kapsamında şubat sonun dan beri Guta’dan toplam 68 bin kişinin tahliye edildiği belirtildi. BM’yle müzakere kararı Öte yandan, Doğu Guta’nın en büyük cihatçı örgütlerinden biri olan Feylak el Rahman’ın İstanbul’daki sözcüsü Vael Elvan, Birleşmiş Milletler yetkilileriyle ateşkes ve tıbbi yardımları müzakere etme kararı aldıklarını duyurdu. Suriye ordusunun bölgede kontrolü büyük oranda ele geçirmesinin ardından cihatçı örgütlerin ne yapacakları ise henüz belirsizliğini koruyor. AFP’ye konuşan gözlemciler, 6 bin civarında militanı olduğu söylenen Ceyş ül İslam’ın Dera, 3 bine yakın militanı bulunan Feylak el Rahman’ın ise Halep ve İdlib bölgesine geçmek isteyebilecekleri yorumlarını yaptı. Bangladeş’e sığınan 826 bin Arakanlı’nın akıbeti halen belirsiz. Arakanlı yerel liderler Bagladeş’te ya da Myanmar’daki geçici kamplarda yaşamak istemediklerini söylüyor. ‘Myanmar krizi son bulmalı’ Avustralya’da düzenlenen Güneydoğu Asya Ülkeler Birliği (ASEAN) zirvesinden, Myanmar’ın Arakan eyaletinde yaşanan Rohingya Müslümanlarına yönelik insan hakları ihlalleriyle mücadele kararı çıktı. Avustralya Başbakanı Malcom Turnbul, “Tüm taraflar yaşanan olaylardan ve çatışmalardan dolayı yaşanan acıların son bulması konusunda mutabık” diye konuştu. Sinir gazı atışması ‘Rusya 10 yıldır stok yapıyor’ Eski Rus çifte ajan Skripal’in ay başında Britanya’nın Salisbury kentinde zehirlenmesi sonrası Londra ile Moskova arasında karşılıklı suçlamalar sürüyor. BBC’ye konuşan Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Skripal ve kızının zehirlendiği saldırıda kullanıldığı iddia edilen “Noviçok” adlı sinir gazını Rusya’nın 10 yıldır stok yaptığına ilişkin ellerinde kanıtların olduğunu söyledi. Rusya’nın Skripal’i zehirleyen gaz numunelerini istemesiyle ilgili de açıklama yapan Johnson, numuneleri Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne teslim edeceklerini belirtti. ‘lKabaoynraatkuBvarirtaonlaybai’ldira’ ki Rusya’nın AB Büyükelçisi Vladimir Çiz hov ise Britanya Dışişleri Bakanı Johnson’ın iddialarının aksine Rusya’nın böyle bir gaz stokunun bululnmadığını savundu ve sinir gazının kaynağı konusunda Salisbury ken tine 12 kilomet re uzaktaki Porton Down Savunma Bilimi ve Teknolo ji Laboratuvarı’na dikkat çekti. Skripal’in zehirlen mesinde kullanılan sinir gazının kay nağının bu labora tuvar olabileceği ni söyleyen Çiz hoz, Rusya’nın es ki çifte ajana sal dırmak için bir gerekçesinin olma Boris Johnson dığını vurguladı. Öte yandan Rusya’nın Londra Büyü kelçisi Aleksandr Yakovenko ise Sergey Skripal’in kızı Yulia Skripal dosyasını talep ettiklerini ancak Britanya yetkililerin talep lerini reddettiğini açıkladı. Yulia’nın Rusya vatandaşı olduğunu vurgulayan büyükelçi, Britanya’nın tutumunun uluslararası huku ka aykırı olduğunu söyledi. ‘Doğu Avrupa’ya tepeden bakmayın’ Almanya’nın yeni İçişleri Bakanı Horst Seehofer, sığınmacı politikasını sertleştirme yanlısı tutumunu Avrupa için de ortaya koydu. “İslam Almanya’ya ait değildir” çıkışıyla tartışmalara neden olan, Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri Seehofer, sığınmacı politikasında Doğu Avrupa’ya fazla baskı uygulandığı gerekçesiyle Avrupa Birliği’ni (AB) eleştirdi. AB’nin üye ülkeler için uyguladığı sığınmacı kotası geçen aralıkta yapılan birlik zirvesinde Orta ve Doğu Avrupa ülke liderleri tarafından eleştirilmişti. Geçen günlerde aşırı sağ partilere oy veren seçmene seslenmeleri gerektiği yönünde açılım geliştiren Seehofer, Die Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, AB’nin, sığınmacı kotasını kabul etmeyen Doğu ülkelerine karşı “ahlak dersi veren” tutumunun “zarar verici” olduğunu söyledi. “Avrupa Konseyi çoğu zaman tepeden bakan bir tavır sergiliyor. Sığınmacıların nasıl dağıtılacağı konusunda diyalog için daha fazla enerji harcamamız gerekiyor” ifadelerini kullanan Seehofer, Almanya’da da başvurusu reddedilen sığınmacıların sınır dışı edilmesini kolaylaştıracak bir plan üzerinde çalışıyor. ‘Cinayet aydınlansın!’ Slovakya’da siyasilerle mafya arasındaki ilişkileri, yolsuzlukları haberleştiren araştırmacı gazeteci Jan Kuciak ile nişanlısı Martina Kusnirova’nın geçen ay sonunda katledilmelerinin ardından ülkede erken seçim talep eden halk, meydanlardan geri adım atmıyor. Önceki gün başkent Bratislava’da toplanan on binlerce kişi, cinayetlerin soruşturulmasını istedi. Gösteride, “Hepimiz Jan’ız” yazılı dövizler taşındı. Başbakan Robert Fico, ülkesinde ilk kez yaşanan gazeteci cinayeti nedeniyle kendisine yönelik siyasi baskının ardından istifa ettiğini duyurmuş, koalisyon hükümetinin dağılma ihtimali nedeniyle erken seçim talepleri gündeme gelmişti. Zuma yolsuzluktan yargılanacak Güney Afrika Cumhuriyeti’nin eski Devlet Başkanı Jacob Zuma, devletin 2.5 milyar dolarlık silah anlaşmasında yolsuzluk yapıldığı suçlamasıyla karşı karşıya. Hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle partisi Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) görevden çekilmesini talep ettiği Zuma, geçen ay başkanlık koltuğunu Cyril Ramaphosa’ya bırakmıştı. Yargılama hakkında açıklama yapan Başsavcı Shaun Abrahams, “Dosyayı inceledikten sonra, Zuma’nın iddianamedeki suçlamalara ilişkin kovuşturulmasının makul olduğu kanaatindeyim” ifadelerini kullandı. Savcılık, eski Devlet Başkanı Zuma’nın 16 ayrı suçlama için savunma vereceğini duyurdu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle