27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 19 Mart 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 220/1 1 0 260/1 4 0 220/1 0 0 160/1 1 0 200/8 0 180/5 0 140/1 0 190/6 0 220/1 2 0 220/9 0 210/8 0 190/1 2 0 50/ 6 0 270/1 4 0 60/ 2 0 20/ 1 2 0 30/ 4 0 70/3 0 50/ 5 0 140/9 0 50/0 0 180/6 0 ‘Tıbbın alternatifi Tıp Bayramı, hekimlerin beyaz önlükleriyle İstiklal Caddesi’nde olmaz’yaptığı yürüyüşle sona erdi Hipokrat ve İbni Sina’nın resimlerinin taşındığı yürüyüşte hekimler, taleplerini bir kez daha anlattı. Hekimler ve sağlık çalışanları, 14 Mart Tıp Bayramı Haftası kapsamında sorunlarını ve taleplerini dile getirmek için Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne, ellerinde karanfiller ve beyaz önlükleri ile alkışlarla yürüdüler. SİBEL BAHÇETEPE ‘Kararlıyız’ Türk Tabipleri Bir liği (TTB) ve İstan bul Tabip Odası üyesi hekimler, dün Taksim Tünel’de bir araya geldi. TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB Merkez Kon sey Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Taner Gören, İstanbul Tabip Oda sı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, İs tanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr.Samet Mengüç, İstanbul Diş He kimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Tur han Atalay ile çok sayıda hekimin katıldığı yürüyüşte, “İyi hekimliği savunmakta kararlıyız. Tükenmiyo ruz, birlikte güçlüyüz”, “Tıbbın al ternatifi olmaz”, “Savaşa değil sağlı ğa bütçe”, “Sağlıkta dönüşüm şidde tine son”, “Taşeron çağdaş kölelik tir” pankart ve dövizleri açıldı. Günde 30 çalışana şiddet Hipokrat ve İbni Sina’nın resimlerinin taşındığı yürüyüşte hekimler ve sağlık çalışanları “Örgütlü emek sağlıklı toplum”, “Performans değil, eşit, adil, güvenceli ücret”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık” sloganları atarak Galatasaray Lisesi önüne geldi. Burada konuşan TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, yıl Hamzaoğlu’na selam gönderİLDİ Grup adına açıklamayı ise İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. İncilay Erdoğan yaptı. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulanmaya başlamasından bu yana geçen 15 yılda, söz konusu programın birçok yeni soruna yol açtığını kaydeden Erdoğan şunları kaydetti: “Hekimlerin emeklerinin karşılığı olan, emekliliğe yansıyacak, güvenceli, görev tanımına ve liyakata uygun, tek işte çalışarak insanca yaşamaya yetecek bir üc ret elde etmeleri ve emekli hekim ücretlerinin artırılması gerekiyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete hoşgörü gösterilmeyeceği, şiddet suçlarının mutlak cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve önleyicilik açısından, TTB Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı bir an önce yasalaşmalıdır.” Erdoğan, tutuklu bulunan HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu selamlayarak konuşmasına son verdi. lardır hekimlerin özlük hakları mücadelesi verdiğini belirterek “Taleplerimizi yıllardır dile getiriyoruz, fakat şu ana kadar bunlara karşılık alamadık. Hekimler, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın getirdiği piyasacı sağlık anlayışı nedeniyle ücretleri, sosyal hakları ve özlük hakları açısından büyük baskı altında. Emekli hekimler açlık sınırının biraz üzerinde ücret alıyor, uzun saatler çalışmak zorunda ve birden çok işlerde çalışıyor. Biz insanca yaşamaya yetecek, güvenceli ücret, yıpranma payı, fiili hizmet zammı ile ilgili yasada düzenleme yapılarak bunun gerçekleşmesini talep ediyoruz” dedi. Günde 30 sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığına dikkat çeken Tükel, hekimler için güvenlik soruşturmasının kaldırılmasını da talep etti. Tükel, konuşmasının ardından Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümüne dikkat çekti. Tükel, “Emperyalizme karşı verilen mücadelenin önemli bir dönüm noktası. Savaşta hayatını kaybedenleri ve tıbbiyelileri de anıyorum” dedi. Ardından 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Artık ancak rüyalarda İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ise “Eskiden parası olmayanımız, fakirimiz fukaramız sağlığı rüyasında görürdü, şimdi ırk, din, cins, etnik köken hiçbir fark gözetmeden hepimiz sayelerinde sağlığı rüyalarımızda görüyoruz. Bu bakımdan büyük çapta eşitliğe ulaştık. Tabip Odasının bir fonksiyonu da hem halka hem birbirimize hem de yöneticilerimize tıpta gelişmeleri özetlemek ve bunun uygulanmasını istemektir. Düne kadar savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledik. Pek sevmediler. Şimdi ona ilave edeceğimiz var. Çocuk yaşta evlilikler ve kadın cinayetleri de bir halk sağlığı sorunudur” değerlendirmesini yaptı. l İSTANBUL dedip içenleri işaretle onların biraz dan sarhoş olup dağıtacaklarını, sa bah ayıldıklarında ise pişman olacak larını söylediğinde arkadaşından şu karşılığı alır o: “Ya Oğlum, ne pişman olacaklar?! Sabah kalktıklarında hiçbir şey hatırlamayacaklar ki!..” Agâh Bey’in cevabi sözleri, arka daşına olduğu kadar kendisinedir de: Unutabilmenin ‘vicdanicinai’ ferahlığı! “Ne âlâ dünya! Hiçbir şey hatırlamıycam, her haltı yiyim!.. Ömür boyu unutmak… Unuttuğunu bile unutmak… Ben her şeyi unutucam… Hiçbir şey hatırlamıycam ki!.. … … … [İki Haydi gelin şu korkunç gerçeğimizle yüzleşme denemesinde bulunalım: Acaba hayatı boyunca karşısına çık elindeki kadehleri birbiriyle tokuşturarak] Agâh’a! Heh he he!..” Böylece Agâh Beyoğlu, Alzheimer’daki “hayrı” keşfederken doktorunun, “Hayatı mış insanlar arasından birini, birilerini öldür nız boyunca yapmayı çok isteyip de yapama meyi hiç aklından geçirmemiş kimse var mı dığınız şeyler vardır mutlaka; onları yapın” tav dır?.. siyesine de kulak vererek yıllardır içinde kal Bir tacizci, bir hak hırsızı, bir zorba veya si mış o en çok istediği şeyi yapma yolunda ha zi herkesin önünde aşağılayan; küçük, aciz, rekete geçer: Öldürülmeyi hak ettiğini düşün komik düşüren biri, birileri… İlla ki hepimizin düğü ve öldürme arzusu duyduğu bir dizi in hayatından böyleleri geçmiştir ve evet, cezai sanı öldürmek… müeyyideleri dahi göze alarak onları öldürme Artık bir seri katildir o. yi içimizden geçirmişizdir. Bu çerçevede vicdan ve hınç ikileminde, Ama yapmayız. Çünkü insanda vicdan var Freudyen terminolojiyle “süper egoid” çatış ve vicdan, bilinçle muteber. Bilinci “bilinç” kı masında şekillenen insani varoluşun derinlik lan en önemli nörofizyolojik işlev de hafıza, lerine doğru bizi yolculuğa çağıran dizi, yüzey yani hatırlama yetisi… de gayet tempolu, sürükleyici ve heyecan do Peki, ya o işlev kaybolursa?.. Bu, bilincin, lu bir polisiyegerilim olarak seyre açılıyor. Bu dolayısıyla vicdanın devre dışı olması ihtimali nu yaparken de karşımıza belli ki Agâh Bey’in ni beraberinde getirip sonuçta yapılan bir kö peşine düştükçe onunla yolları acı hatırala tülüğü, haksızlığı, alçaklığı “karşılama” yolun rın dehlizlerinde kesişecek olan, cinayet büro da öldürme arzusunu zincirlerinden boşandı amirliğinde görevli ve orada bir “maşist erkek rabilir mi?.. ler oymağı” içinde tek kadın polis olarak ne Ay Yapım’ın dijital platformda yeni başlayan fes alıp vermeye çalışan Nevra’yı (Cansu De dizisi Şahsiyet, böyle bir ihtimalin “gerçekçi” re) çıkarıyor. bir kurgusu olarak seyrimize düştü. Bunların ötesinde Şahsiyet, ilk bölümün (Dikkat, bundan sonra “spoiler”!) de gayet çarpıcı biçimde aksettirdiği kadarıy Adli kâtiplikten emekli Agâh Beyoğlu (Ha la yaşadığımız dünyada asıl Alzheimer teşhi luk Bilginer) karısını kaybedip kızı da uzak di si konması gerekenin bireyler değil, bireyle yarlara (Avustralya) göçtükten sonra bir yal rin toplamından öte bir varlık alanı teşkil eden nızlık dolambacında ve unutamadığı kötü ha toplum, toplumsal yapı olduğu mesajı veren tıraların girdabındadır. Bunu aşma yolunda o bir yapım… Evet, Agâh Bey, nörofizyolojik hatıraların merkezine yerleştirdiği bir ağır ce olarak unutma/hatırlayamama sorunu, Alzhe za hâkimini birkaç kez öldürmeye teşebbüs imer ile karşı karşıya. Fakat asıl, yaşadığımız etmişse de yapamamıştır. Dedik ya, insanda hayatın yarışmacı, rekabetçi, tüketimci akışı bilinç, bilinçte vicdan var ve vicdan da cinai ve işleyişi doğrultusunda insan ilişkilerimizde, dürtüyü bastırmakta. insaninsana diyalog ve etkileşimlerimizde bir Fakat Agâh Bey ciddi bir sağlık sorunuyla unutma, hatırlamama, “hatırsızlaşma ve hatı karşı karşıya kalır: Alzheimer başlangıcı teşhi rasızlaşma” şeklinde, kültürelpsikolojik çerçe si konmuştur ona ve insanın “hafızasını yiyen” vede bir Alzheimer’laşma sorunumuz var!.. bu hastalık tedavi edilememekte, sadece ge Hayatın hayhuyu içinde yakınların (anaba ciktirilebilmektedir. Bu noktada o önce ger baların, evlâtların) dahi birbirlerini unuttuğu, çekle hazince yüzleşir; doktorunun, “Alzhei ihmal ettiği, umursamaz olduğu; insanların bir mer olduktan sonra 20 yıl yaşamış olanlar var” birini dinlemediği, duymadığı; her şeyin oto sözüne şu cevabıyla: matiğe bağlandığı; hayatın “trafik”ten ibaret “20 yıl yaşamış da ne yaşadığını hatırlıyor olduğu… mu acaba? Bütün hatıralarım, yaşadıklarım sili Ve ömrü Beyoğlu’nda geçmiş, soyadı bi nip gidecek. Ben n’olucam?! Yani, telefon nu le “Beyoğlu” olan birinin, Beyoğlu’nu tarihiyle maraları bir şey değil de… Benim şahsiyetim kültürüyle hiç mi hiç bilmeden hoyratça orada n’olacak?.. Yaşıyorsun, ama yoksun! İnsan na yaşayan bir kalabalığın içinde kendisini yapa sıl dayanır buna?..” yalnız, kimsesiz ve “hatırasızlaşmış” hissettiği Ancak bu korkunç gerçeği bir parça sindir bir toplumsal iklimde Alzheimer, Agâh Bey’in dikten sonra olaya farklı bir açıdan da bak beyninde midir, yoksa yaşanılan hayatın kal maya başlar; bir arkadaşının götürdüğü par binde mi?! tide onunla aralarında geçen bir konuşmanın İşte bunları düşünmeye bir davet olan Şah tetiklemesiyle: Bir şeyler içme önerisini red siyet, göz ardı edilmemesi gereken bir yapıt. DİYANET’İN SİTESİNDE BAŞKANIN AÇIKLAMASI EKSİK VERİLDİ ‘Evlilik yaşı’ sansürü Diyanet İşleri Başkanı Ali Er Kanun’da da 18 yaş diye belirtilmiş. baş evlilik için en uygun yaş Bu yaş da tavsiyelerimiz içinde, 18 aralığının 1825 yaşlar olduğunu yaş olabilir diyoruz” dedi. söyledi ve “25 yaşından sonra artık beğenmek de zor oluyor. Erkek ‘Geçirmemek lazım’ için de kızlarımız için de öyle. Bir “Fazla da geciktirmemek lazım” birlerini kabullenmekte de bir zor denilmesi üzerine Erbaş, “Buradan lanma oluyor” dedi. Ancak bu söz bizi dinleyen kardeşlerimize onu da ler Anadolu Ajansı tarafından da tavsiye etmek istiyorum. Yaşını da servis edilmesine karşın Diyanet geçirmemek lazım. Biraz geç yaşlara İşleri Başkanlığı’nın sitesindeki doğru evlilik de artmaya başladı. Bu haberde yer almadı. da doğru değil. Yaş vermek gerekir Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, se 1825 arası diyelim. Ama 25’ten önceki gece, Kanal 7’de yayımlanan sonra artık beğenmek de zor oluyor “İskele Sancak” programında gün biliyor musunuz? Erkek için de öyle deme ilişkin değerlendirmelerde bu kızlarımız için de öyle” dedi. lundu, soruları yanıtladı. Erbaş’a Bu sözler Anadolu Ajansı ta kaç yaşından itibaren evliliği tavsi rafından da servis edildi. Ancak ye ettiği sorusu soruldu. Er Erbaş’ın katıldığı televizyon prog baş, soruya, “Osmanlı döne ramına ilişkin Diyanet İşleri minde ortaya konulan bir Başkanlığı’nın resmi internet si yaş var. Kızlarda 17, erkek tesindeki haberde, bu sözlere yer lerde 18 şeklinde. Rüşt yaşı verilmedi. Sitedeki haberin, konu nı geçtikten sonra evlendiri ile ilgili bölümünde, “Başkan Er lirlerse aile olma, aile baş, evlilik yaşı için kızlarda yi idare etme nokta 17, erkeklerde 18 şeklinde sında nitelikli bir evlilik olur diye düşünüyorum. Medeni Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tespit edildiğini kaydetti” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA / Cumhuriyet Eliaçık: Hızlı bir dinden kaçış var “Antikapitalist Müslüman” olarak da bilinen ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, İran, Suudi Arabistan ve Türkiye’de ateizme yönelenlerin sayısının hızla arttığını belirterek, “Türkiye’de de hızlı bir dinden kaçış var” ifadesini kullandı. Demokratik Toplum Kongresi tarafından Diyarbakır’da düzenlenen ‘Ortadoğu’da birlikte yaşam için İslam’ın mesajı ve haklarımız’ konulu panelde konuşan İhsan Eliaçık, üç Müslüman ülkede ateizmin arttığını öne sürdü. Eliaçık, şunları söyledi: “Biri İslam’ın baş şehri Suudi, diğeri İran, üçüncüsü de Türkiye. Türkiye’de de hızlı bir dinden kaçış ve ateizme gidiş var. İnsanlar bana ‘İslamiyet bu mu? Peygamber bunu yapmış mı? Eğer öyleyse ben Müslüman değilim’ diyor. Yüz kişiden ancak 10 kişiyi durduruyorum. Böyle bir ortamda İslam’dan bahsetmek biraz zor” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle