Katalog

Cumartesi 3 Şubat 2018 6 Roketler yine can aldı 2921öRyOlaüKrEaTl:ı Afrin’den atılan 6 roket, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 2 can aldı, 16 kişiyi de yaraladı. Kilis’e atılan 3 roket de 5 kişiyi yaraladı Afrin operasyonu sürerken, Reyhanlı ve Kilis’e roket yağmaya devam ediyor. Afrin’den atılan 6 askeri mühim BAŞBAKAN YILDIRIM ‘12 günde 82 matın dün Hatay’ın Reyhanlı ilçesine düşmesi sonucu Rıfat Sinirli ve Ahmet Şanverdi isimli yurttaşlar yaşamı roket attılar’ nı yitirdi, 16 kişi de yaralandı. Hatay Valiliği’nden yapılan açıklamada, PYK Afrin operasyonunun 14. gününde de çatışmalar hız kesmedi. Suri tarafından atılan roketlerin 3’ünün il ye topraklarındaki Darmık Dağı’na Türk çe dışındaki boş arazilere, 3’ünün ise bayrağı dikildi. Başbakan Binali Yıldırım, ilçe merkezine düştüğü belirtildi ve yaralıların çeşitli hastanelerde tedavi gördüğü notu düşüldü. Sinirli toprağa verildi Rıfat Sinirli gözyaşlarıyla uğurlandı. kişi yaralandı. Aynı dakikalarda, Akpınar Mahallesi Hüseyin Rahmi Gürpınar Caddesi’ndeki bir eve de üçüncü AnkaraNiğde Otoyolu’nun Gölbaşı’ndaki temel atma töreninde yaptığı konuşmada, “Bu alçaklar tarafından Afrin’den, Reyhanlı’ya, Hatay’a, Kilis’e 12 günde tam 82 tane roket attılar. Bu roketler nedeniyle 5 vatandaşımız ha Reyhanlı’da roketli saldırıda yaşa roket isabet etti. Roketlerin düştüğü yatını kaybetti. 100’den fazla da yaralı mını yitiren Rıfat Sinirli için Atike Hanım Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Hatay Valisi Erdal Ata, Reyhanlı Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, Rıfat Sinirli’nin ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı. Burada kılınan cenaze namazının ardından Rıfat Reyhanlı’ya atılan roketlerden biri bir eve düştü. bölgelere, ihbar üzerine sağlık ve güvenlik görevlileri sevk edildi. Adı okuluna verilecek Öte yandan Reyhanlı’da roket düşmesi sonucu çarşamba günü yaşamını yitiren 17 yaşındaki Fatma Avlar’ın vatandaşımız var. Masum insanlara roket, bomba göndermesini mi bekleyeceğiz. Elbette beklemedik tepelerine bindik. Mevzilerini başlarına yıktık” dedi. Genelkurmay Başkanlığı’nca Zeytin Dalı Harekâtı’na ilişkin bilgilendirme yapıldı. Hava harekâtıyla 6 hedefin imha edildiği belirtilen yazılı açıklamada, Sinirli’nin cenazesi Yeşilova Mahalle mezarlığında toprağa verildi. Dün sabah saatlerinde Kilis’e de Afrin’den 3 roket atıldı. İslahiye Caddesi’ne düşen ilk roket, Nedim Ök men Anadolu Öğretmen Lisesi ile Adnan Menderes Parkı yakınlarında patladı. Olayda, ilk belirlemelere göre, 1 kişi yaralandı. İkinci roket, Dereboyu Caddesi’ndeki eve isabet ederken, 4 ağabeyi Bilgey Avlar, kız kardeşinin tek isteğinin İzmir’de üniversite okumak olduğunu, kardeşinin okuduğu Tayfur Sökmen Anadolu Lisesi’ne adının verileceğini söyledi. “12 PKK/KCK/PYDYPG ve DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiştir. Harekâtın başlangıcından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 823 olmuştur” denildi. Afrin harekÂtı protestosu 10 tutuklama 16 gözaltı Şehit olan sözleşmeli er Halil İbrahim Şık’ın eşi gözyaşlarına boğuldu. n Bursa’da Afrin operasyonuna ilişkin açıklama yapan 12 kişi “terör örgütü propagandası”ndan gözaltına alındı. SYKP üyeleri Ali Osman Şen, Ensar Torun ve Rahim Dede, Halkevleri GYK üyesi ve Bursa Halkevi Başkanı Gürkan Çelik, Bursa Muhalif editörü ve Bursa Halkevleri üyesi Ozan Kaplanoğlu, Halkevleri üyesi Fidel Çakmak, Yeşiller Sol Parti’den Serdar Eser, EMEP İl Başkanı Hasan Özaydın, BATİS üyesi Metin Burak, DBP il yöneticisi Hanefi Çam gözaltına alındı. HDP Bursa Eş Başkanı Filiz Ejderoğlu ile HDP il sekreteri Çiçek Çelebioğlu’nun da evlerinde arama yapıldığı ancak Ejderoğlu ve Çelebioğlu’nun bulunamadığı öğrenildi. n İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal İzmir’de gazete bürosunda terörle mücadele ekiplerince gözaltına alındı. n Sakarya’da ise Afrin paylaşımları nedeniyle 2 kişi tutuklandı. n Kocaeli’de Afrin operasyonunu karalayıcı paylaşımlarda bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan 9 kişi, adliyeye sevk edildi. n Ağrı Patnos’ta, gözaltına alınan 8 kişi terör propagandası iddiasıyla tutuklandı. ABD SAVUNMA BAKANI MATTIS: Mınbiç için görüşüyoruz ABD Savunma Bakanı James Mattis, “Mınbiç’i Türkiye ile konuşuyoruz” dedi. Mattis, ayrıntıları açıklamanın ise doğru olmayacağını söyledi. Pentagon’da gazetecilerle bir araya gelen Mattis, Türkiye’nin olası Mınbiç operasyonuna ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye’nin Afrin operasyonunun, IŞİD ile mücadelede dikkati dağıttığını vurgulayan Mattis, Suriye’deki gelişmeleri Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile görüştüğünü belirtti. TSK’nin Mınbiç’e girip girmeyeceğine yönelik sorular üzerine Mattis, “Bunları şimdi konuşmayacağım. Bunu kamuoyuna açıklamanın basit bir şekilde zamanı değil. (Ülkelerin) İç kamuoylarının anlaşılabilir pozisyonlarından dolayı bu durumu konuşmak işleri daha da zorlaştırabilir. Birbiriyle yarışan menfaatleri bu şekilde dengelersiniz. Sadece şunu diyebiliriz; bu, şu anda müttefikimiz Türkiye ile aktif tartışma konusudur” dedi. 3 şehit toprağa verildi Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde Güven Dağı’ndaki askeri üs bölgesi ve Kuzey Irak’ta Kani Rash bölgesindeki operasyonlar sırasında terör örgütü PKK’nin saldırılarında şehit olan 3 asker dün düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Geride 4 aylık kızı kaldı Kani Rash bölgesinde şehit olan sözleşmeli er Halil İbrahim Şık için Mersin’in Anamur ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Şehidin babası Bekir ile annesi Sıdıka ve eşi Ece Şık gözyaşı döktü. Şehidin 4 aylık kızı Nevra’nın bir yakınının kucağında babasının tabutunu sevmesi herkesi Şehit edenler öldürüldü Kuzey Irak’ın Kani Rash bölgesindeki Çan Tepe’de operasyonda iki askerin şehit edildiği saldırının ardından 3 terör örgütü PKK üyesinin bulunduğu mevzi, insansız hava aracı ile tespit edildi ve bölgeye yapılan hava harekatıyla 3 PKK’li öldürüldü. Ayrıca aynı bölgede bulunan 1 terör örgütü PKK üyesi de çok namlulu roket atar ile öldürüldü. l DHA duygulandırdı. Aynı bölgede şehit olan sözleşme li Er Hayrettin Dindar için de memleketi Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Or manbağı köyünde tören düzenlendi. Törenin ardından Dindar’ın naaşı, daha sonra köydeki Şeyh Habip Mezarlığı’na defnedildi. Şehidin baba evinde anne Fatma Dindar ve yakınları Kürtçe ağıtlar yaktı. ‘Beni oğluma götürün’ Çukurca’da Güven Dağı üs bölgesine düzenlenen saldırıda şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Miraç Gürhan (23) için Malatya’da tören düzenlendi. Şehidin annesi Sevgi Canbay, rahatsızlığı nedeniyle sedyeyle cenaze törenine katıldı. Canbay’ın “Beni oğluma götürün” diyerek, ağıt yakması, ilçeyi yasa boğdu. l Yurt Haberleri ANKARA VALİLİĞİ: 8 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI, 1 KİŞİ ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİ ‘Patlama bomba düzeneğinden’ Ankara Valiliği, Vergi Dairesi Başkanlığı’nda önceki gün akşam saatlerinde korku dolu dakikalar yaşatan ve “doğalgaz sıkışması” sanılan patlamanın bomba düzeneğinin neden olduğunu bildirdi. Yapılan incelemeler sonucu patlamanın bomba düzeneği kullanılarak gerçekleştirildiği yönünde bulgular elde edildiği belirtilen valilik açıklamasında; “Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili birimlerinin ortak çalışmasıyla, bölgedeki KGYS, PTS ve güvenlik kameraları görüntüleri incelenerek şüpheli erkek bir şahsın beraberinde getirdiği ve bomba düzeneği yüklü olduğu değerlendirilen bir çantayı, vergi dairesinin girişine koyduğu ve bomba düzeneğini hazırladığı tespit edilmiştir” denildi. Yapılan çalışmalar kapsamında dün sabaha karşı 04.00 sularında şüpheli şahıs ile birlikte kendisine yardım eden ve aynı araçta bulunan 2 kişinin Osmaniye ilinde, 2 kişinin içinde bulunduğu aracın Adana ilinde, 2 kişinin Mardin ve diğer iki kişinin ise Şırnak ilinde yakalandığı bildirilen açıklamada, toplam 8 şüpheli şahısın gözaltına alındığı da aktarıldı. Açıklamada; sahte kimlik taşıyan ve yakalama sırasında ölü olarak ele geçirilen 1991 Mardin Mazıdağı doğumlu Ersen Ertoğan’ın, PYD’nin kontrolünde bulunan Suriye kırsalında YPS içinde eğitim aldığı ve yasadışı yollardan Türkiye’ye girdiği bilgisi de verildi. l ANKARA/Cumhuriyet haber TASARIM: SERPİL ÜNAY Savaş sevmek Savaş, öldürmek ve öldürülmek demektir. Savaşmaya giden ya da gönderilen kişi bu gerçeğin ne ölçüde bilincindedir? Bilmek ve bilincinde olmak iki ayrı şeydir. Bildiğinizi düşündüğünüz şeyin bilincine o şeyin gerçekliğiyle karşılaştığınızda varır ya da yine de varmazsınız... Savaş kavramının gerçekliğini, çeşitli zamanlarda çeşitli çevrelerce ve çeşitli bakımlardan yüklenen anlamlardan arındırarak algılamaya çalıştığınızda, karşınıza kaçınılmaz olarak çıkacak olan, onun öldürmeye ve öldürülmeye hazır olunması demek olduğudur. Bu gerçeklikle karşılaşmaya kaç kişi hazırdır? Sorulduğunda alınacak yanıtlar, hep üst ve yan kavramlar olacaktır... Bunlar da zamana ve kişiye bağlı olarak değişir... HHH Yüzlerce, belki binlerce yıl sürmüş ilkel yağma ve istila dönemlerinde savaşçıya yaptığı işin nedeni ve anlamı sorulduğunda ya şaşıracak ya da bunu doğal bir hak olarak, yağma ve ganimet için yaptığını söyleyecektir. Karşısındaki ise ya boyun eğip teslim olacak ya da kendisini savunmak için savaşacaktır... Sonrasındaki din savaşlarında amaç bir inancın alanını genişletmek gibi görünse de, asıl amaç yine de yağma, ganimet, istila, egemenlik alanı genişletilmesidir. Karşıdaki güç yine ya boyun eğip teslim olacak ya da savaşmak zorunda kalacaktır... Fakat bu kez, ilkel yağma ve ganimet dönemlerinden farklı olarak savaşan her iki taraf için de savaşı haklı ve meşru gösteren üst kavramlar oraya çıkmıştır. Kendi inancının üstünlüğü ve doğruluğu, bu inanç uğrunda ölmenin ve öldürülmenin her iki dünyada da ödüllendirileceği, şehitlik, daha sonraki zamanlarda vatan sevgisi, daha dünyasal amaçlar ve idealler için öldürmenin ve öldürülmenin kaçınılmazlığı, zorunluluğu, öyle olması ya da öyle sanılması vb... Görüldüğü gibi, kavramın ve olgunun irdelenmesi, yeni kavramlar ve olgular ortaya çıkarıyor. Fakat değişmeyen ve değişmeyecek gerçek, savaşın öldürmeye ve öldürülmeye hazır olunması demek olduğudur. HHH Tam olarak bu noktada iyi savaşkötü savaş değil, fakat haklı savaşhaksız savaş ayrımının yapılması kaçınılmazlaşıyor. Sağlıklı bir akıl ve vicdan için, öldürmenin ve öldürülmenin iyi bir şey olarak görülüp savunulabileceğini düşünemiyorum. Bu, haklı bir savaşta, yasal savunuda, anayurdu savunma savaşlarında da böyledir, böyle olmalıdır. Öldürmenin ve öldürülmenin zorunlu ve kaçınılmaz olduğu zamanlarda bunların göze alınması başka, süslenip güzellenmesi, yüceltilmesi daha başka bir şeydir. Bu söylediklerimi yeterince anlamayanlara, tersinden anlamaya yatkın olanlara, Svetlana Aleksiyeviç’in dilimize “Kadın Yok Savaşın Yüzünde” diye çevrilen kitabını okumalarını ve Atatürk’ün Anzak askerleri için 1934’te söylediği, Gelibolu Anzak koyundaki kitabede yer alan sözleri üzerine düşünmelerini öneririm. HHH Anayurt savunmasının en haklı savaş olduğu tartışmasızdır. Sınır ötesi savaşların haklılığı ya da haksızlığı ise tartışılabilir, tartışılacaktır. Böyle bir tartışmaya, konuyla ilgili görüş bildirmeye, üstelik savaşı (bu demektir ki öldürmeyi ve öldürülmeyi) yücelterek engel olmaya çalışmak, düşünme ve dile getirme özgürlüğü düşmanlığı ve faşizmin ta kendisidir. Bizden bir örnek verilecek olursa Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin eleştiri bile sayılamayacak geleneksel ve bilinen bir söz nedeniyle gözaltına alınmaları, işlerinden uzaklaştırılmaları suçtur, ayıptır, aydın düşmanlığıdır, adaletsizliktir, ülkemiz adına yüz kızartıcı, yüz karası, derhal son verilmesi gereken utanç verici bir uygulamadır. Ve son bir not: Kimileri sosyal medyada, sınır ötesinden atılan roketlerle ölen ve yaralananlar, özellikle de 17 yaşındaki bir çocukcağız hakkında ne düşündüğümü soruyor. O benim çocuğum, kızımdır. Fakat bu saçma soruyu soranlar, yanlış Suriye politikası öncesinde iki dost ülke arasındaki sınırın şimdi bir ölüm sınırına dönüşmüş olmasının sorumluları hakkında acaba ne düşünüyor? C MY B