18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 3 Şubat 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 Türk Tabipleri Birliği’nin 3 yöneticisi serbest, 8’i hâlâ gözaltında terör sorGusu ALİCAN ULUDAĞ Afrin’e yönelik yürütülen Zeytin Dalı operasyonuna ilişkin “barış” içe Ayfer Horasan PYD’nin şiddet ve tehdit içeren eylemleri konusunda kınama bildiriminde bulundunuz mu?, PKK’nin bildiriniz öncesi yaptığı Afrin operasyonlarına yönelik di rikli bildiriye imza attıkları ge reniş gösterme ve dünya kamu rekçesiyle gözaltına alınan Türk oyu güçlerine işgalci tutum ola Tabipleri Birliği (TTB) Merkez rak belirttikleri duruma karşı tu Konseyi’nin 11 üyesinden adliyeye sevk edilen 3 hekim adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Sinan Adıyaman tumlarını netleştirme çağrısı üzerine mi bu bildiriyi yayınladınız? PKK/PYD ile irtibatınız var mı?” Savcılığın, doktorlara sorguda, Şeyhmus Gökalp ifadesinde, “Operasyona karşı mısınız? PKK/ bildirinin PKK’nin çağrısı üze PYD’nin şiddet ve tehdit içeren rine yapılmadığını belirterek eylemlerini kınadınız mı” diye sorması dikkat çekti. Afrin harekâtına ilişkin “Savaş Şeyhmus Gökalp “TTB’nin tek bir görüşü vardır ve barış doğrultusundadır. Savaş ve çatışma durumunu desteklemiyo bir halk sağlığı sorunudur” diye ruz. İnsanların canı ve sağlığını rek bildiri yayımlayan TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tü CHP’li Barış Yarkadaş serbest kalan TTB yöneticileriyle özçekim yaptı. koruma adına taleplerimizi bildiriyoruz” dedi. TTB olarak PKK’yi kel ve 10 üyesi, salı günü “terör adliye sevk edildi. TTB yönetici PKK/PYD ile irtibatınız var mı?, de kınadıklarını ifade eden Gö örgütü propagandası yapmak”, si 8 kişinin ise bilgisayarları üze TSK’nin halkı PKK zulmünden kalp, “Abdullah Biroğlu’nun PKK “Halkı kin ve düşmanlığa alenen rindeki incelemeleri tamamlan kurtarmak ve şehirlerin güvenli tarafından öldürülmesi üzerine, tahrik etme” iddiasıyla gözaltına madığı gerekçesiyle önümüzdeki ğini sağlamak için gerçekleştir kınama adına Diyarbakır’da ses alınmıştı. Ankara Emniyeti’nde hafta adliye getirileceği bildirildi.  diği operasyonlar konusunda dü siz yürüyüş isimli bir yürüyüşe ifade vermeyen hekimlerden Ay Soruşturmayı yürüten savcı şünceniz nedir? Afrin’de PKK/ katıldım” diye konuştu. Ankara fer Horasan, Sinan Adıyaman, lık, doktorlara şu soruları yö PYD unsurlarına yönelik TSK’nin 3. Sulh Ceza Hâkimliği, 3 dokto Şeyhmus Gökalp dün sabah sa neltti: “Savaş halk sağlığı soru gerçekleştirdiği operasyonlara ru adli kontrol kararıyla serbest Adalet Nöbeti’ne gözdağıatlerinde savcılık sorguları için nudur derken neyi kastettiniz?, karşı mısınız?, Daha önce PKK/ bıraktı. l ANKARA 44 haftadır süren Adalet Nöbeti’nin son buluşmasında TTB’nin bildirisini okuyan avukat Kemal Aytaç hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Aytaç pazartesi günü ifade verecek TTB’de ikinci SADECE ADALET İSTEDİK gözaltı dalgası Aytaç’ın avukat olan kızı Ceylan Aytaç, gözaltı kararı ile ilgili şunları söyledi: “Ada Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) bildirisi ile ilgili sosyal medyada yaptıkları paylaşım nedeniyle tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Figen let Nöbeti’ne birçok kez ben de katıldım. Nisan 2017’de başlayan nöbete polis ve güvenlik güçlerinin saldırısına tanık olduk. Tüm bu engellemelere rağmen babam her nöbette yalnızca “adalet” istemiyle bulundu. Tüm bunların kanıtı 44 hafta boyunca nö Yüksekdağ’ın danışmanı Son beti kamera kaydına alan polisin elinde de gül A. ile Aysu Simge T, Ceva mevcuttur. Yüzlerce avukat ile babamın hir C., Ali E., avukat Kemal U. sadece “adalet” talebinde bulunduklarına ve Sibel T’nin de bulunduğu 44 haftadır nöbete katılan herkes tanık 13 şüpheliyi sabah saatlerinde gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonlarla gözaltına aldı. Evlerinde arama yapılan şüpheliler Emniyet’e götürüldü. tır. 44 haftadır peşinde olduğumuz adaletin babam için de işlemesini diliyorum. Babamın avukat oluşu, her gün adliyede ve bürosunda istediği zaman bulunacak olması, ge DEÜ’de barış celeyin saat 01.30’da evine gelinerek gözaltına alın kıyımı sürüyor! mak istenmesi şeklindeki uygulamayı açıkça gereksiz Barış Akademisyenleri’ne yönelik başlatılan işsizlik zincirine bir halka daha eklendi. Do kılmaktadır. Bunu bir avukat olarak hukuka aykırı, kızı olarak da vahim buluyorum. ” kuz Eylül Üniversitesi, barış imzacısı araştırma görevlisi Dilek Karabulut’un işine son verdi. Ge Gazetemizin yayın politikasının suçlama konusu ya ralarında güvenlik şube müdür lamaların konusunun Türkiye’de lüğü polisleri, Aytaç’ın evine ge adaletin tam ve bütün kurumla çen yıl 28 Haziran’da açığa alı pıldığı dava kapsamında tutuklu lerek hakkında gözaltı kararı ol rıyla gerçekleştirilmesi özlemi ol nan Karabulut’un sözleşmesi, bulunan icra kurulu başkanımızı duğunu söyledi. Polisler, kararın duğunun ifade edildiği dilekçede, rektörlük emriyle yenilenmedi. avukat Akın Atalay’ın nezdinde içeriği ile ilgili de soruşturmada açıklamadaki sözlerin suç teş Karabulut hakkında tez danışmanı, anabilim dalı başkanı, bölüm başkanı, dekan ve fakülte yönetim kurulunun oybirliğiyle olumlu görüş belirttiği öğrenildi. Tüm bunlara karşın DEÜ Rektörü Erdal Çelik, Karabulut’un işine son verdi. İşine son verilmesinin, üniversitelerin akademik kurullarının işlevsiz kılındığının göstergesi olduğunu kaydeden Karabulut, “Biat eden, haksızlık karşısında susan akademisyenlere ihtiyaç duydukları çok açık. Bu keyfiyet ve hukuksuzluk ile yarattıkları korku ortamı, ancak mücadeleye devam haksız tutuklamalara tepki için başlatılan Adalet Nöbeti’nin katılımcılarından avukat Kemal Aytaç hakkında gözaltı kararı verildi. Adalet Nöbeti’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Aytaç’ın 5 Şubat Pazartesi günü savcılığa giderek ifade vereceği duyuruldu. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde her hafta perşembe günü tutulan Adalet Nöbeti’nin önceki gün yapılan 44. buluşmasında avukat Kemal Aytaç, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tara gizlilik kararı olduğunu belirterek bilgi vermedi. Aytaç, evde olmadığı için hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Muhatap bulunamadı Aytaç’ın avukatları, gözaltı kararına itiraz için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe sunmak istediler ancak başvuru için muhatap bulunamadı. Avukatlar dilekçede, polislerin Aytaç’ın evine geldikleri sırada evde olan eşi avukat Gül Aytaç’ın tutanakta gördüğü kadarıyla gözaltı kararının gerekçesinin 44. kil eden bir fiil olarak kabulünün mümkün olmadığı vurgulandı. Engelleme girişimi Adalet Nöbeti katılımcıları da gözaltı kararına ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Her türlü haksız ve adaletsiz uygulama karşısında bugüne dek meslektaşlarının yanında olmaktan ve adalet talebini haykırmaktan geri durmayan Kemal Aytaç’ın nezdinde ‘adalet ve barış talebi’ susturulmak, dayanışma engellenmek istenilmektedir” denildi. İstanbul Barosu avukatları ve ederek son bulacaktır” dedi. fından hedefe konan açıklaması Adalet Nöbeti’nde yaptığı konuş Kartal Hukukçular Derneği üye l HAKAN DİRİK/İZMİR nı okumuş, nöbetin katılımcıları ma ile ilgili olduğunu belirtti. leri de karara tepki gösterdi. da tekrar etmişti. Gece 01.30 sı Adalet Nöbeti’nde yapılan açık l İSTANBUL / Cumhuriyet Doktora eylem yapmak yasak İTO ve SES’in üniversite bahçesinde yapmak istediği eylem engellendi İstanbul Tabip Odası (İTO) ile SES Aksaray Şubesi üyelerinin, Çapa’daki İstanbul Tıp Fakültesi’nin bahçesinde, gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyelerine yönelik operasyonu protesto eylemine polis engel oldu. İTO ve SES üyeleri ile tıp öğrencileri, Prof. Dr. Raşit Tükel ve Prof. Dr. Taner Gören’in görev yaptığı kliniklerin önündeki alanda bir araya geldiler. Polisin herhangi bir metnin okunması durumunda gözaltı işlemi yapacağını söylemesi üzerine bina kantinine girip çay içeceklerini ve durumu değerlendireceklerini söyleyen kitleye izin verilmedi. Çevik kuvvet ekipleri, doktorları ve açıklama için gelenleri yerleşke dışına çıkardı. Grup, Mil let Caddesi üzerinden Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’na doğru yürüyüşe geçti. İTO binasına geçen grup, “TTB Merkez Konsey üyesi arkadaşlarımız acilen serbest bırakılsın” pankartı açtı. Burada konuşan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, “Bu günleri adlandırmakta güçlük çekiyorum. 3 darbe gördüm. Böyle bir pervasızlık, onurun, insan sevgisinin ayaklar altına alındığını görmedim. Dünyaya rezil oluyoruz” dedi. İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. İncilay Erdoğan, Çapa’daki Tıp Fakültesi’nde polisin müdahalesine tepki göstererek “Doktorlar hastaneden dışarı atıldı olarak yazılsın tarihe. İstanbul Üniversitesi tarihine kara bir leke olarak düşülsün” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet HACAMATÇILARA SERBEST Hacamatçılar, İstanbul Nuruosmaniye’de cuma namazının ardından Merkez Konsey üyeleri gözaltına alınan TTB’yi protesto etti. Nuruosmaniye Camisi çıkışında toplanan hacamatçılar “Dik dur eğilme hacamatçılar seninle”, “Söz konusu vatansa hacamatçılar yanında REİS” yazılı pankart açtı. Hacamatçıların eylemi sosyal medyada tartışma konusu oldu. Hekimlerin eylem yapması engellenirken, hacamatçılara müdahale edilmemesine tepki gösterildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Seçimli otokrasiler 21. yüzyılın üstünde bir yeni hayalet dolaşıyor. Yüzyı hayata geçiriyor ve bir kültür savaşının önderliğini yapıyor. Putin’in Yeni Rusya’sı lın ilk çeyreğinde giderek yay ile Erdoğan’ın Yeni Türkiye’si gınlaşan, kurumlaşan bir siya arasındaki içerik yakınlığı, sal rejim türü bu. Ne tek par Modi’nin Yeni Hindistan söy ti diktatörlüğü olan ne ge leminde de karşımıza çıkıyor. çen yüzyılın totaliter rejimleri Bir mağduriyet halinin ifadesi ne bütünüyle benzeyen ama ni, uzun yıllardan beri iktidar bunlarla ortak özellikler ba da olmalarına rağmen sürek rındıran bu siyasal rejimler li canlı tutan bu rejimler, mağ için genel bir ifadeyle popü dur olmanın kutsal meşruiye lizm kavramı kullanılıyor. An ti ile ideolojik içerik boşluğunu cak popülizm kavramının gö doldurmaya çalışıyorlar. Top reli muğlaklığını tanımlamak lumun düşman olarak göste ta yetersiz kaldığı birçok ör rilen kesimine yönelik kin ve nek var. Örneğin, Rusya’da nefret otokratlar tarafından Putin, Venezüella’da Madu sürekli canlı tutulup, besleni ro, Hindistan’da Modi veya yor. Bazıları bunu hakareti sı Türkiye’de Erdoğan’ın başın radanlaştırarak yapıyor. da olduğu rejimler için popü Günümüzün seçimli otok lizm kavramı yetersiz kalıyor. rasileri, 20. yüzyıl totalita Hem otokrat niteliği bas rizmlerinin yaptığı gibi, iktida kın olan hem genel oya daya ra gelince seçimleri lağvetmi lı, çoğulcu seçimlerle iktida yor. Ya da göstermelik sate ra gelip düzenli aralıklarla ya lit partilerin katıldığı seçimle pılan seçimlerle meşruiyetle re izin veren tek parti diktatör rini tazeleyen rejimler bunlar. lükleri kurmuyor. Bu rejimler, Otokrasi, bütün güç ve yetki genellikle demokratik bir or lerin bir kişinin elinde toplan tamda ve demokratik kurum dığı siyasal rejimi ifade eder. lar aracılığıyla iktidara gelip ik Bu mutlakıyetçi bir sultanlık tidarda kaldıkça diktatörlüğe rejimi de olabilir, şimdi gide meylediyorlar. Son zamanlar rek örnekleri çoğalan seçimli, da Venezüella’da, Rusya’da, cumhuriyetçi bir otokrasi de. Türkiye’de olduğu gibi, ya hu Yukarıda saydığım ve baş kuki bahaneler icat ederek ka örneklerin ilave edilebilece muhaliflerin seçimlere katılımı ği rejimlerin ortak özelliklerin nı engelliyorlar, ya açık biçim den biri, hukuk devletini askı de yalnız kendi işlerine gelen ya alma eğiliminin yüksek ol bir seçim sistemi dayatıyorlar. masıdır. Otokratik gücün dö Ama göreli çoğulcu seçimden nemsel siyasal gereksinimine vazgeçmiyorlar. uygun biçimde içerik ve biçim Seçilmiş otokrasiler elbet değiştiren, belirsiz bir hukuk te şahıs rejimleridir. Otokratın düzeni hâkimdir. Bu anlamda, iktidarda kalma süresinin öte keyfilik rejimi nitelikleri bas sinde, geride bıraktıkları ku kındır. Yasal şiddet olanakla rumsal, kültürel, toplumsal rını kullanma yoğunluğu açı mirasın boyutu, bu rejimlerin sından aralarında nicel farklar geçici olmama ihtimalini güç olsa da, bu rejimlerde yargı, lendiriyor. otokratın güdümlü baskı ve İktidara karşı çıkmanın gay sindirme aracına dönüşür. ri meşru ilan edildiği ortam Seçimli otokrasilerin diğer lar örneğin savaş, başka ülke ortak özelliği, bütün devlet toprağını ilhak, sınırların de kurumlarının yürütmenin, ya ğişmesi gerektiğini sürekli ima ni otokratın doğrudan yönetim etmek yaratarak, hegemon ve tahakkümü altına alınması yalarını pekiştirmeye çalışıyor dır. Bunu halkın gerçek ege lar. Bu açıdan seçilmiş otok menliği kullanması olarak ta rasileri geçen yüzyılın faşist nımlıyor despotik güçler. Ama rejimlerine benzetmek elbet hangi halk? “Bizi destekleyen te mümkün. Ama faşizm kav gerçek halk, gerçek millet” bu. ramıyla yetinmek, bu yüzyılın Geri kalanı ise, “bize karşı çı geçen yüzyılın tekrarı olacağı kan hainler, satılmışlar, düş nı kabul etmek anlamına ge manlar”. Bu keskin kutuplaş lir. Sanırım önümüzdeki dö maya dayanarak, özgürlükler nemde siyaset bilimciler bu milli/yerli çıkarlar adına, tarihi seçilmiş otokrasileri, 21. yüz haksızlıkları düzeltmek gerek yılın faşizmleri olarak ama öz çesiyle ya da milletin yitirilmiş gül niteliklerini öne çıkararak şan ve gücünü yeniden tesis başka bir kavram altında ifade etmek amacıyla kısıtlanıyor. edeceklerdir. Geriye esas ko Medyanın teksesli hale gel nu kalıyor. Seçimli otokrasile mesine özen gösteriliyor. re karşı özgürlük, eşitlik, de Seçilmiş otokrat, genellik mokrasi ilkeleri ışığında nasıl le bir yeniden kuruluş proje mücadele edilebilir? Bunu tar sini dile getirip bunu kısmen tışmaya devam edeceğiz. DİSK BAŞKANI BEKO’DAN TTB’YE DESTEK ‘Aydınlık Türkiye için bir mum yakın’ TTB Merkez Konsey üyelerine yönelik operasyona tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Kayseri’de askerlere yönelik katliamda, İstanbul’da polislere yönelik katliamda, 10 Ekim’de Ankara’daki katliamda yaralıların yanında yer alan, sabahlara kadar ilgilenen ilk TTB üyesi hekimlerdir. Terör nereden gelirse gelsin DİSK, TMMOB, KESK ve TTB her zaman karşı gelmiştir” dedi. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB Merkez Konsey üyelerinin şafak operasyonu ile gözaltına alınmasına sert bir dille tepki gösterdi. Beko, “Kardeş konfederasyonumuz olan TTB’nin Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel başta olmak üzere doktor arkadaşlarımızın gözaltına alınması ülkemiz açısından utanç verici bir durum. Düşünce ve ifade özgürlü çerçevesinde bunun değerlendirilerek, bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı. Kayseri’de askerlere yönelik katliamda, İstanbul’da polislere yönelik katliamda, 10 Ekim’de Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı Başkent’te yaşandığında da yaralıların yanında yer alan, sabahlara kadar ilgilenen ilk TTB üyesi hekimlerdir. Terör nereden gelirse gelsin DİSK, TMMOB, KESK ve TTB her zaman karşı çıkmıştır” dedi. OHAL dönemindeki uygulamaların hukuksuzluğuna dikkat çeken Beko, “Her geçen gün giderek karanlığa gömülen ülkemizde, benim sizden ricam: Sakın karanlığa küfretmeyin. Aydınlık Türkiye için bir mum yakın. Onlar kaybedecek. Bu topraklarda özgürlük, demokrasi, eşitlik, adalet kazanacak” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Avukatlardan barış bildirisi Türkiye’nin farklı illerinden da beraberinde getirir. Barışı sa 517 avukat, bir bildiri yayım vunduğu için TTB üyesi hekimle layarak barışı savunduğu için gö rin gözaltına alınması, anayasaya zaltına alınan TTB yöneticilerinin ve uluslararası sözleşmelere ay serbest bırakılmasını istedi. Avu kırıdır. Savaş karşıtı olduğunu ifa katların bildirisinde, “Her çatış de ettiği için gözaltına alınan ve ma, her savaş; temel insan hak tutuklanan herkes derhal serbest larını kullanılamaz hale getirir ve bırakılmalıdır. Savaşa hayır, ba toplumlarda onarılmaz sorunlara rış hemen şimdi!” l İSTANBUL/ yol açarak büyük bir insani dramı Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle