Katalog

Cuma 2 Şubat 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 11 Randevu beklerken gözaltına alındılar ALİCAN ULUDAĞ Afrin harekâtına karşı “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı bildiri yayımlayan TTB Merkez Konseyi’nin gözaltına alınan 11 üyesinin Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri sürüyor. Ankara dışında gözaltına alınan Raşit Tükel’in de arasında bulunduğu 4 kişi, önceki akşam Ankara TEM’e getirildi. Dün akşama kadar bu isimlerin sorgusu yapılmadı. Diğer 7 kişi ise, emniyette ifade vermeyi reddederek, savcıya çıkmak istediklerini bildirdi. Kalan 4 kişinin de savcılıkta ifade vermek isteyeceği öğrenildi. Gözaltındaki hekimlerin, avukatlarına yaşananlara ilişkin “alışmayacağız” dediği belirtildi. Gözaltına alınan TTB yönetiminin operasyon öncesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nı ziyaret etmek istedikleri ortaya çıktı Soruşturmayı yürüten savcılık, sulh ceza hâkimliğinden dosyayla ilgili kısıtlılık kararı aldı. Avukatlar, bu nedenle dosyadan hiçbir belgeye ulaşamadı. Aramalar sonrasında hazırlanan tutanaklar da bu nedenle avukatlarla paylaşılmadı. Avukatlar, hangi belge ve dijital kayıtların alındığını öğrenemedi. Savcı: Bunda bir şey yok Savcılığın salı günü yaptığı gözaltı işlemlerinin perde arkasına ilişkin ilginç bilgiler de gün yüzüne çıktı. Alınan bilgiye göre, TTB hakkında ilk suç duyurusunu perşembe günü Sağlık Sen yaptı. Sendikanın dilekçesini alan ve bildiriyi de okuyan bir başsavcı vekili, “Bunda bir şey yok. Bizim uğraşacak başka işlerimiz var” diyerek evrakı kenara koydu. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine durum değişti. TTB yönetimi hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlarından soruşturma başlatılıp, gözaltı kararları çıkarıldı. Gözaltı kararı çıkarılmadan bir gün önce de adliyede ilginç bir durum yaşandı. Pazar günü İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusunda bulunması ve savcılığın pazartesi günü soruşturma başlatması üzerine TTB’nin avukatı Ziynet Özçelik, adliyeye gitti. Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın makamına çıkan avukat Özçelik, özel kaleme “Sayın Başsavcı ile TTB yönetimi olarak yarın (salı) görüşmek için randevu talep ediyoruz. Raşit Yüksel hoca ve konseydekiler ziyaret etmek istiyor. Gözaltı olmasın, çağrıldıkları takdirde ifade için geleceğiz” dedi. TTB yönetimi, salı günü için randevu beklerken sabahında gözaltı operasyonu oldu. l ANKARA Hocamızın yanındayız Gözaltına alınan TTB Merkez Konseyi Başkanı ve İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel’in asistanları, bir açıklama yayınlayarak “Hocamızın yanındayız” dedi. Yapılan açıklamada, “Hocamız öğrettikleriyle olduğu gibi yaptıklarıyla da etik, adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barışın ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir” denildi. Prof. Dr. Raşit Tükel’in Eski Uzmanlık Öğrencileri imzasıyla da bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Bugünler geçecek, hakikat kalacak. Raşit Hoca da olduğu gibi, hep hoca gibi Hoca, insan gibi insan kalacak. Bizimle kalacak, bizimle olacak. Hoca, öğretmeye, paylaşmaya, dayanışmaya devam edecek” denildi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Adıgüzel’den soru önergesi CHP Milletvekili Onursal Adıgüzel TTB’ye yönelik operasyonu TBMM gündemine taşıdı. Adıgüzel, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtaması istemiyle verdiği soru önergesinde “İkametleri, çalışma yerleri açık olan ve toplumda ciddi saygınlık sahibi olan Merkez Konseyi üyeleri sabaha karşı yapılan operasyonlar ile gözaltına alınmıştır. Merkez konsey üyelerine yönelik bu operasyon ile muhalefete ve topluma düşünce ve ifade özgürlüğü açısından gözdağı verilebileceği mi düşünülmüştür?” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Dünya hekimleri Erdoğan’a yazdı Dünya Tabipler Birliği, İnsan Hak ları İçin Hekimler Örgütü, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi, Avrupa Tabip Birlikleri Forumu ve Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi yöneticileri, TTB Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınmalarını kınayan ve bir an önce serbest bırakılmalarını talep eden mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdi. Mektupta, TTB yöneticileri hakkındaki soruşturmanın gibi insan haklarının ağır ihlali niteliğinde olduğu vurgulandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet CPME başkanından operasyona tepki Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME) Başkanı Dr. Jacques de Haller, TTB yöneticilerinin gözaltına alınmasını ve TTB hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kınadı. De Haller, “Son gözaltı işlemleri ve suç duyurusundan büyük kaygı duyuyoruz. Avrupa’daki ulusal tabip birliklerini sağlık, örgütlenme ve ifade hak ve özgürlükleri dahil olmak üzere Türkiye’nin insani ve insan hakları alanındaki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi için gerekli girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Destek oldular gözaltına alındılar TTB Merkez Konseyi yöneticilerine destek için Eskişehir’de önceki gece Halkevleri ve EMEP üyeleri “Türk Tabipleri Birliği yalnız değildir” başlıklı bildiri dağıtmak istedi.Polis, grubu ‘OHAL nedeniyle izinsiz bildiri dağıtamayacaklarını söyleyerek’ gözaltına aldı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, suçu ve suçluyu övme, 2935 Sayılı OHAL Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla gözaltına alınan 10 kişi, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Avukat Fatma Girgin, Emniyet’teki işlemlerini ardından serbest bırakılırken, 9 kişi adliyeye sevk edildi. 4 kişi savcılıktan, 5 kişi ise tutuklama istemiyle sevk edildikleri mahkeme tarafından serbest bırakıldı. l ESKİŞEHİR / Cumhuriyet Rektörlük cezayı peşin kestiİFAGDEAÖLVRDEEIVRLMADERENDEN TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ile konsey üyesi Prof. Dr. Taner Gören’in, İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından gözaltına alındıkları gün görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi Gözaltına alınan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve merkez konseyi üyesi Prof. Dr. Taner Gören, İstanbul Üniversitesi’ndeki (İÜ) görevinden 3 aylığına uzaklaştırıldı. TTB yöneticileri arasında bulunan Dr. Şeyhmus Gökalp’in de Diyarbakır Merkez Bankası’ndaki işine son verildi. CHP milletvekili Barış Yarkadaş, karara tepki göstererek “Hukuksuzca gözaltına alınan doktorları bu kez de işten atarak sindirmeye çalışıyorlar” dedi. İstanbul Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, bugün saat 12.30’da Prof. Raşit Tükel ve Prof. Taner Gören’in görev yaptığı İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) İç Hastalıkları ve Psikiyatri Klinikleri arasındaki alanda basın açıklaması yaparak, karara tepki gösterecek. “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklamasının ardından gözaltına alınan TTB yöneticileri Prof. Dr. Raşit Tükel ve Prof. Taner Gören’in İÜ’deki görevlerinden uzaklaştırıldığı belirtildi. CHP’li Yarkadaş, sosyal medya hesabından Prof. Tükel ile Prof. Gören’e görevden üç ay uzaklaştırma cezası verildiğini duyurdu. “Henüz ifadeleri bile alınmamış olan doktorlara ‘hüküm giymiş kişi’ muamelesi yapamazsınız” diyen Yarkadaş, “AKP talimat verir de İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü durur mu! İÜ yönetimi, TTB Başkanı Raşit Tükel hakkında, gözaltına alındığı gün, üç aylığına görevden uzaklaştırma kararı almış... Ya Tükel Gören zıklar olsun bu kararı alanlara! Onlar; mesleğin onurunu değil, iktidarı savunmanın utancını yaşayacaklar! İÜ’de Tükel’i görevden uzaklaştırma kararına imza atan yöneticiler; şunu unutmayın ki; Raşit Tükel üniversitenizde en yüksek oyu alarak rektörlük hakkını kazanmıştı. Sandıkta yenemediğiniz ve hakkını gasp ettiğiniz Tükel’e hukuksuzluklarınızla da baş eğdiremezsiniz. Yaptığınızın adı tam anlamıyla fırsatçılıktır. İÜ’nün ‘fırsatçı’ yönetiminin yüz kızartıcı bir kararı ise şu: TTB yöneticisi, Prof. Dr. Kardiyolog Taner Gören de İÜ’nün kararıyla görevinden üç ay uzaklaştırılmış.. Hem de gözaltına alındığı sabah... AKP, Taner Gören’e Yaşar Kemal’in, Vedat Türkali’nin doktoru olmanın bedelini ödetiyor... Gökalp Ya Merkez Bankası’na ne demeli! TTB yöneticileri arasında bulunan Dr. Şeyhmus Gökalp’in Diyarbakır Merkez Bankası’ndaki işine son verildi. AKP’nin Hipokrat yeminine bağlı kalan doktorlara uyguladığı baskının adı; Aydın kırımıdır!” Müdürlükten mesaj CHP’li Yarkadaş, doktorlara yönelik düşmanca tavrın bununla sınırlı olmadığını belirterek, “İl Sağlık Müdürlüğü çalışanları, bilgisayarlarını açtıklarında ‘TTB yönetimi milletten özür dilemelidir’ mesajıyla karşılaşıyorlar. Türkiye, böyle düşmanca bir tavra, hiçbir zaman şahit olmadı” dedi. Yarkadaş, konuyu TBMM gündemine taşıdığını da ekledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet ADALET NÖBETİ’NDEN TTB’YE SELAM Gazetemizin tutuklu İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay nezdinde, haksız tutuklamalara karşı sürdürülen Adalet Nöbeti’nin 44.’sü, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin C kapısı girişindeki Themis heykellerinin bulunduğu alanda tutuldu. Nöbete Sosyal Demokrasi Vakfı Başkanı Babür Atila, avukat Alp Selek, gazetemizin avukatları Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, çizerimiz Musa Kart ve çok sayıda hukukçu katıldı. Avukatlar bir saatlik sessiz nöbetin ardından adliyenin C kapısı önünde ba sın açıklaması yaptı. İstanbul Barosu disiplin kurulu üyesi Alp Selek, hayatında birçok darbeye tanıklık ettiğini belirterek, “Binlerce kişinin tutuklandığı, KHK ile işten çıkarıldığı başka bir dönem yaşanmadı. O kadar çok kişi işten atıldı ki hukukun nasıl hiçe sayıldığın artık anlatacak cümle kalmadı” dedi. SODEV Başkanı Babür Atilla da Türkiye’de her geçen gün özgürlük, adalet, demokrasi talep edenlere karşı yeni hak ihlalleri yaşandığına vurgu yaptı. Cumhuriyet gazetesi çalışanları nın her alanda gerçeği yansıtmaya çalıştığına vurgu yapan Atila, “Cumhuriyet Gazetesi emekçileri geçmişte birçok kez baskıya maruz kaldıkları gibi bugün de baskı ve saldırı altında. İnsan hakları için, özgürlük için, sizlerle dayanışmaya devam edeceğiz” dedi. Açıklamaların ardıdan, yönetim kurulu gözaltına alınan Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) Afrin operasyonuna karşı yayımladığı bildiriyi okuyan avukatlar, gözaltındaki hekimler ile dayanışma içinde olduklarını belirttiler. l İSTANBUL / Cumhuriyet Savaş sizden ne kadar uzak? Şimdiki adı Reyhanlı, eskiden İrtah’tı. Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransızların eline geçti. 1938’de de Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katıldı. Küçük bir araştırma yaparsanız kaynaklar Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Cemil Meriç’in burada doğduğunu... Ünlü şarkıcı Gökhan Güney’in Reyhanlılı olduğunu; Ve ünlü aktris Hülya Avşar’ın Reyhanlı’da bir süre evli kaldığını yazar. Doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Hatay. Devlet Planlama Teşkilatı’na göre Türkiye’nin en zengin ilçesi. Pamuk ve buğday tarlaları var. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık yapılıyor. Çırçır ve pres fabrikaları ile iplik, un ve hidrofil pamuk fabrikalarına sahip. Ama zenginliğin en büyük kaynağı Cilvegözü Sınır Kapısı. Avrupa’dan Ortadoğu’ya bu kapıdan geçiliyor. Dünya Ortadoğu’yla bu kapının kıyısında savaşıyor. İşte bu kasabaya her gün roket atılıyor. O roketlerin isabet ettiği yerde her gün birileri ölüyor. Haberler rakamlardan ve milliyetlerden bazen de isimlerden ibaret... Reyhanlı’ya 28, Hassa kırsalına 2 roket, Kırıkhan’a 1 havan mermisi. 2’si Suriyeli 5 ölü... Aralarında çocukların da yer aldığı 73 yaralı. Ölenlerin isimleri bazen var bazen yok. 17 yaşındaki Fatma Avlar ile 51 yaşındaki Suriyeli sığınmacı Nadir el Fares, 30 yaşındaki işçi Şahin Elitaş, 72 yaşındaki terzi Muzaffer Aydemir, Suriye uyruklu 28 yaşındaki Tarık Tabbak... Hasar gören şu kadar ev, şu kadar işyeri, bir o kadar da araç. O ölenler, namaz kılarken, yolda yürürken, yatağında uyurken ölenler, ismi bilinenler ve bilinmeyenler... Kıyısında yaşadıkları savaş hakkında acaba ne düşünmekteydiler? O yaşlılar ve o genç insanlar... Savaşa çok yakından bakan ve bizzat savaşmadıkları halde mezar taşlarında artık şehit yazan o insanlar... Hiç düşündünüz mü, ölmeden önce en son hangi rüyalara yattılar? Yaşadıkları sınır kasabasındaki bembeyaz pamuk tarlalarını mı gördüler rüyalarında, yoksa sınırın hemen ötesindeki kıpkırmızı savaşı mı? Geçmiş uygarlıkların tüm izlerini taşıyan Aççana höyüğünün kalıntılarında mı dolaşıyorlardı uykuda, yoksa bombalarla yerle bir olan evlerin yıkıntılarında mı... Yenişehir’deki piknik yerinde miydi akılları, savaş alanlarındaki kan göllerinde mi? Peki, siz... Sınıra uzak kasabalarda, köylerde, şehirlerde yaşayanlar, savaşı evlerindeki küçücük ekranlardan izleyenler, gazeteleri okuyup, televizyonları seyredip, politikacıları dinleyip dolduruşlara gelenler... Mehmetçik denilenin içeride dersini çalışan oğlunuz, aşağıda top oynayan komşunuz, sevgilisiyle sinemaya giden yeğeniniz olduğunu fark etmeyenler... Askerin bir insan olduğunu, çocuk, sevgili, baba, arkadaş olduğunu unutanlar... Onu savaşmak için ve gerekirse cephede ölmek için doğmuş sananlar... Ve askerlerle birlikte sivillerin de anbean ölmesini ve kayıtlara birer sayı, gazetelere birer vesikalık fotoğraf olarak geçmesini doğal karşılayanlar... Artık bu çağda, bu akılda masa başında çözülebilecek sorunların neden hâlâ ilkel savaş alanlarına taşındığına hiç kafa yormayanlar... Savaşa “kirli” diyen herkesi vatan hainliğiyle suçlayanlar... Rüyanızda ne görüyorsunuz geceleri? Gece yarısı duyduğunuz küçücük bir ses sizi uykunuzdan uyandırmıyorsa... Her an tepenize bir roket inecekmiş gibi yaşamıyorsanız... Uykusunda ölüveren bir genç kızın cesedini bir ömür sırtınızda taşımayacaksanız... Bunun tek sebebi... Reyhanlı’nın İskenderun limanına 80 km, Cilvegözü sınırına 8 km, Halep’e 55 km, İstanbul’aysa 1200 km uzaklıkta olmasıdır. Ve en affedilmez gaflet... Savaşla aranızda hâlâ bir mesafe olduğunu sanmanızdadır. Doktorlara panel engeline sert tepki CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, yurt genelinde tabip odalarına yönelik hukuksuzlukları TBMM gündemine taşıdı. Mersin Tapip Odası’nın düzenleyeceği etkinliğe valilik tarafından izin verilmemesine sert tepki gösteren Atıcı, “Bu durum diktatörlük değil de nedir” dedi. Mersin Tabip Odası’nın 3 Şubat’ta düzenleyeceği panele valilik tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden izin verilmedi. Panelin konukları arasında TTB Başkanı Raşit Tükel de yer alıyordu. Yaşananlara TBMM’den tepki gösteren Mersin Tabip Odası’nın eski başkanlarından CHP’li Atıcı, “Bu durum faşizm değil de nedir? Bu durum diktatörlük değil de nedir?” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B