Katalog

Cumartesi 10 Şubat 2018 B6 ir günde 2 şehit Zeytin Dalı Harekâtı’nın 21. gününde Afrin’in güneybatısındaki çatışmalarda ve Çukurca’da PKK’li teröristlerce yapılan roketatarlı saldırıda iki asker şehit oldu Afrin’e yönelik 20 Ocak’ta başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı’nda 21 gün geride kalırken TSK dün Afrin kentinin güneybatısındaki çatışmalarda 1 askerin şehit olduğunu açıkladı. Şehit Sözleşmeli Er Sergen Pamukçu memleketi Hatay’da toprağa verildi. Dün Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde üs böl al‘dTığiı dluylureulrdus. Goenne,lkAurmfary Bianş optarelarrileaksaraydaon anteşualtnınadaldaı. Gietidhaavalhatreakâltı eilepPKKe/dKCeK/cPYeDYkP’G ABD’li yetkililer ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Ankara ziyaretinde Afrin’e yönelik harekât için itidal çağrısı yaparak, harekâtın sınırlandırılması talebinde bulunacağını belirttiler. tırmanırken ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı H. R. McMaster’ın hafta sonu, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın gelecek hafta ortasında Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. İsimlerinin gizli kalması şartıyla konuşan ABD Dışişleri yapacağını, harekâtın sınırlandırılmasını isteyeceğini söyledi. “Ortağımız Türkiye ile iş yapmak için zor bir dönem. Türkiye’nin ateşli bir söylemi var ve Tillerson’ın temaslarının zor geçecek” diyen ABD’li yetkililer, gesine PKK’li teröristlerce yapılan roketatarlı saldırıda da sözleşmeli er İlker Ağçay şehit oldu. Rex Tillerson Washington ile Ankara arasın Bakanlığı yetkilileri, Tillerson’ın daki gerilim, Türkiye’nin Afrin’e Türkiye ziyaretinde Afrin’e yöyönelik “Zeytin Dalı Harekâtı”yla nelik harekât için itidal çağrısı “Afrin operasyonu ne kadar çabuk biterse o kadar iyi” mesajını verdi. l Haber Merkezi Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Öz gür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları kanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Zeytin ce yarısı başlayan bombardıman, sa ve DEAŞ terör örgütlerine ait sığınak, nın 20 Ocak’a Afrin’e yönelik başlat Dalı Harekâtı’nı havadan denetlediği bahın ilk ışıklarıyla yeniden başladı. barınak, mühimmat deposu ve silah tığı Zeytin Dalı Harekâtı’ndan, 5 gün açıklanırken, Jandarma Genel Komu Türkiye sınırına yakın noktada bulu mevzii olarak kullanılan 19 hedef im sonra önceki gece yarısından itiba tanı Orgeneral Arif Çetin de Kilis’te nan Afrin’in Bafelyun Dağı, Şeyh Hu ha edilmiştir. Harekâta katılan uçak ren uçaklar Afrin’deki hedefleri ha denetimde bulundu. Harekâtta dün ruz Dağı, Kefer Cenne köyü, Şeran ve lar emniyetle üslerine dönmüşler vadan bombaladı. Sınır hattında ko 1 asker daha şehit oldu. Şehit asker Racu beldeleri ile toplanma alanları, dir. Bölgeden elde edilen bilgilere gö nuşlu birlikler de havadan hedef alı Hatay’da toprağa verildi. TSK’ye ait savaş uçakları, obüs ve ro re; 08 Şubat 2018 tarihinde, 34 PKK/ nan mevzileri, obüs ve çok namlulu roketatarlar ile karadan ateş altı Yeniden hava operasyonu ketatarlarla ateş altına alındı. Genelkurmay Başkanlığı’nca dün KCK/PYDYPG ve DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiş na aldı. 4 Şubat’tan beri sessizliğin Önceki gece uçaklar, art arda Af sabah Zeytin Dalı Harekâtı’nın son tir. Harekâtın başlangıcından itibaren hakim olduğu bölgede, hava hareket rin’deki hedefleri havadan bombaladı. durumuna ilişkin yazılı açıklama ya etkisiz hale getirilen terörist sayısı liliğinin başlamasıyla harekat da ye Bu sırada, sınır hattında konuşlu bir pıldı. Açıklamada şöyle denildi: “Zey 1.062 olmuştur. Hava harekâtı ve ka niden hız kazandı.Afrin’in batısında likler de havadan hedef alınan mev tin Dalı Harekâtı kapsamında Hava ra ateş destek vasıtaları ile destekle ki Eşkan ve Cukali Favkani köylerini zileri, obüs ve çok namlulu roketa Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen nen kara harekâtı planlandığı şekilde başarıyla devam etmektedir.” Türk Silahlı Kuvvetleri, Genel kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Zeytin Dalı Harekâtı’nı hava dan denetlediğini duyurdu. Jandar ma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, beraberinde rütbeli askerle Sergen Pamukçu Kilis’e gitti. Helikopterle Gülbaba Hu dut Taburu’na inen Orgeneral Çetin’i, İl Jandarma Komutanı Jandarma Al bay Hakan Başaklıgil ile askeri yetki liler karşıladı. Çukurca’da 1 şehit şehit er Afrin kentinin güneybatısındaki çatışmalarda şehit olan Sözleşmeli Er Sergen Pamukçu’nun (23) memleketi Hatay’ın merkez Antakya ilçesi Akasya Mahallesi’ndeki gözyaşlarıyla evine acı haber gitti. Şehit Pamukçu için dün cenaze töreni düzenlendi. Şehidin cenazesi ilk olarak evine getirilerek helallik alındı, ardından Hatay Büyükşehir Belediyesi Mezar uğurlandı lık Kompleksi’nde tören düzenlendi. Şehidin cenazesi mezarlık kompleksinde şehitliğe kadar omuzlarda taşındı ve gözyaşları içinde toprağa verildi. l DHA Öte yandan, Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde sınırın sıfır noktasındaki Zer Tepe üs bölgesine, dün öğle saatlerinde Irak’ın kuzeyinden PKK’li teröristlerce yapılan roketatarlı saldırıda sözleşmeli er İlker Ağçay şehit oldu. Ağçay’ın Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki ailesine acı haber gitti. Oğlunun şehit olduğunu öğrenerek ticari taksi ile evine gelen Gülhanım Ağçay araçtan inerken, “Yavrum yavrum“ diye feryat ederken, fenalık geçirdi. Şehit İlker Ağçay’ın babası Erol Ağçay’ın “Zeytin Dalı Harekâtı”na katılmak için bir süre önce gönüllü askerlik başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Şehit İlker Ağçay, bugün Gebze’de toprağa verilecek. l Haber Merkezi vMsBoiarrnuagşaAtrduripramssıasaıSbaivzcbılıakk‘mveıyrgoirukazç’ dıremdai Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Ada sı belgeleriyle ilgili başlattığı soruş turmayı tamamlayarak, Cumhurbaş kanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu, dünü rü ve eniştesinin arasında bulundu ğu 5 şüpheli hakkında takipsizlik ka rarı verdi. Kararda, şüphelilerin Man Adası’ndaki Bellway şirketine para gönder medikleri belirtilir ken, bu şirketin Halk Bankası Galata Tica ALİCAN ULUDAĞ ri Şubesi’nden 15 milyon doların şüphelilerin hesaplarına gönde rildiği aktarıldı. Ancak soruşturmada, 15 milyon doların kaynağının araştı rılmayıp, yani hangi ticari işlem sonu cu kazanıldığının belirlenmeden, “ka ra para yoktur” denilmesi dikkat çek ti. Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ban ka dekontlarının gerçek olduğu tespit edilen kararda, şüphelilerin hesapları na gönderilen milyon dolarlarla ilgili “vergi kaçırma suçu” olup olmadığını belirlemeye başsavcılığın değil, ilgili vergi dairesinin yetkili olduğu kayde dildi. Kararda, 20112012’de aktarılan paralarla ilgili vergi cezasının 5 yıl lık zamanaşımı olduğuna işaret edildi. Kararın ardından İstanbul’daki vergi dairesinin, Erdoğan’ın yakınları hak kında vergi cezası kesip kesmediği so rusu gündeme oturdu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bü lent Tezcan da Kılıçdaroğlu’nun açık ladığı banka dekonlarının bir örneği ni Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Yücel’e teslim etmişti. Bu görüş me sırasında savcılığın, Man Adası bel MAHKEME MAL VARLIKLARINI İSTEDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesi ve yakın çevresinin Man Adaları’nda kurulu bir şirkete yapılan para transferine ilişkin belgeler göstermişti. Bunun üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun para transferini gerçekleştirdiğini iddia ettiği Ahmet Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen, Osman Ketenci ve Mustafa Gündoğan, avukatları aracılığı ile 1.5 milyon TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. 1.5 milyon TL.’lik manevi tazminat davasına dün başlandı. Davalı Kılıçdaroğlu, avukatı aracılığı ile 20 sayfalık yanıt dilekçesinde konuşmasında hakaret içerikli tek bir söz bulunmadığını belirterek davanın reddini istedi. ahkeme hem davalı Kılıçdaroğlu hem de davacı Erdoğan’ın sosyoekonomik durumlarının araştırılması için kolluk kuvvetlerine yazı yazılmasını, konuya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasının bir örneğinin gönderilmesi için müzakere yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. geleriyle ilgili resen soruşturma başlattığı da açığa çıkmıştı. Başsavcı Vekili Musa Yücel, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 15 Ocak tarihli takipsizlik kararında, şu isimler şüpheli olarak yer aldı: Burak Erdoğan (Tayyip Erdoğan’ın oğlu), Mustafa Erdoğan (Erdoğan’ın kardeşi), Osman Ketenci (Dünür), Ziye İlgen (Eniştesi). Takipsizlik kararında, Bülent Tezcan’ın savcılığa verdiği dekontlarındaki para hareketlerinin Halk Bank ve MASAK’ın raporunda belirtilen para hareketleriyle aynı olduğu belirtilerek, şu sonuca varıldı: “Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan araştırma ile Halk Bankası tarafından şüphelilere ait hesaplarda yapılan inceleme neticesinde; şüphelilerin Man Adasında bulunan Bellway şirketinin yurtdışında bulunan hesabına veya yurtdışında bulunan başkaca bir hesaba para göndermedikleri anlaşılmıştır.” Savcılık, kararında şüphelilerin “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçunu işlemediklerini öne sürerken, şu değerlendirmeyi yaptı: “Şüphelilere ait adli sicil kayıtlarının yapılan incelemesinde şüphelilerin herhangi bir suç kayıtlarının bulunmadığı görülmüştür. Şüphelilerin Bellway şirketi hesaplarına gönderilen paraları herhangi bir suç işleyerek elde ettikleri yönünde somut herhangi bir delil elde edilememiş olması nedeniyle; üzerlerine atılı suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya yurtdışına kaçırma suçundan dolayı kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” Kararda, ayrıca şüphelilerin vergi kaybına neden olup olmadıkları yönünden de değerlendirmeler yer aldı: “Şüphelilerin üzerlerine atılı bulunan vergi kaçakçılığı suçundan dolayı başsavcılığımızca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” l ANKARA HESAP HAREKETLERİ Soruşturmanın “Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamak veya yurtdışına çıkarmak”, “gelirin beyan edilmemesi suretiyle vergi ziyaına sebebiyet vermek” suçlarından yürütüldüğüne dikkat çekilen kararda, savcılığın bu kapsamda MASAK ve Halk Bankası’na yazı yazarak şüphelilerin Bellway şirketine para gönderip göndermediklerinin tespitini istediği belirtildi. MASAK ve Halk Bankası’nın verdiği yanıta göre, Bellway şirketinin Halk Bankası Galata Ticari Şubesi’nde bulunan hesabından şüphelilerin hesaplarına şu paralar gönderildi: n 15 Aralık 2011 tarihinde Ziya İlgen’in Albaraka Türk hesabına 2 milyon 500 bin USD. n 15 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Erdoğan’ın Albaraka Türk hesabına 2 milyon 500 bin USD. n 26 Aralık 2011 tarihinde Ziya İlgen’in Albaraka Türk hesabına 1 milyon 250 bin USD. n 26 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Erdoğan’ın Albaraka Türk hesabına 1 milyon 250 bin USD. n 27 Aralık 2011 tarihinde Osman Ketenci’nin Albaraka Türk hesabına 1 milyon 250 bin USD. n 27 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Gündoğan’ın Vakıflar Bankası hesabına 1 milyon 250 bin USD. n 28 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Gündoğan’ın Vakıflar Bankası hesabına 250 bin USD. n 28 Aralık 2011 tarihinde Osman Ketenci’nin Akbank hesabına 1 milyon USD. n 29 Aralık 2011 tarihinde Burak Erdoğan’ın Garanti Bankası hesabına 1 milyon 450 bin USD. n 4 Ocak 2012 tarihinde Burak Erdoğan’ın Garanti Bankası hesabına 2 milyon 300 bin USD. n Halk Bank, 17 Ocak 2012 tarihinde ise Mustafa Gündoğan’ın Bellway şirketinin İstanbul Galata Ticari Şubesi’ne 30 bin USD gönderildiğini belirtti. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Bulamaç Yukarıdaki sözcüğü bizde son zamanlarda konuşma dilimize giren “potpori” karşılığı olarak kullanıyorum... Aslı “potpuri”. Fransızcada “karmaca” anlamına gelen “potpourri” sözcüğünün okunuşu... Fransızlar bu potpuriyi her türlü karışım için kullanıyorlar mı bilmiyorum, fakat bizde özel olarak ve sadece müzik alanında kullanılan bir kavram. Birkaç türkünün ani geçişlerle art arda söylenilmesi demekmiş... İçki masalarımızdaki “koro”larımızda genellikle yaptığımız bir potpuri uygulamasıdır... Bir makamdan bir başka makama aniden geçiveririz... Üstelik bu koroda aynı türkü ya da şarkıyı herkes genellikle ayrı ses tonu ve makamda söyler ve bundan da genellikle kimse pek rahatsızlık duymaz... HHH Potpuri’nin “çürüme”yle ilişkisini, Fransızca yazılışını gördüğümde anladım... “Pourri” sözcüğü sadece çürük, çürümüş anlamına da gelmiyor... Bu bahtsız sözcüğe yüklenmiş olan öteki anlamları da sıralayalım: Bozulmuş, kokmuş, aşınmış, cılk vb... Tek bir sözcüğün kaldırabileceğinden çok daha fazlası... Diyeceksiniz ki, iyi de, nereden aklına geldi şimdi bu! Bende şöyle oluyor genellikle: Köşe yazısı tasarlarken konudan önce ve sanki ondan bağımsız olarak bir sözcük düşüveriyor aklıma ve ardı sıra da sürükleyip getiriyor içinde taşıdığı konunun ayrıntılarını... Ya da, konu daha çok bir duygu olarak kımıldamaya başladığında kendine sanki bir isim arıyor ve o isim ortaya çıktığında da yazının (ya da şiirin!) yolu açılmış oluyor... Bu kez ikincisi oldu... Günümüzdeki siyaset üzerine kafa yormaktayken zihnimde “potpuri” sözcüğü beliriverdi... Özellikle müzik alanında kullanıldığını biliyordum. Acaba başka alanlarda, örneğin siyaset için de kullanılamaz mıydı? Potpuri ya da Türkçede uygun bir karşılık olacağını düşündüğüm bulamaç sözcüğü olarak... Derken, işin esasının “çürüme”yle de ilişkili olduğunu görünce, siyaset alanında da kullanılabileceğine karar vererek rahatladım... Günümüz Türkiye’sinde ülke yönetimindeki siyasetin bir potpuri, Türkçesiyle bulamaç olduğu sanırım rahatlıkla söylenebilir... Her şeyin birbirine karıştığı, kavramların şekil değiştiren bazı bitki ya da yumuşakçalar ya da virüsler gibi şekilden şekle girdiği, dün söylenenin bugün tam tersinin söylenip yarın yine iki gün öncekine dönülerek üç gün öncekinin yalanlanıp ya da doğrulandığı bir siyaset bulamacı... Baş döndürücü, art arda dönemeçli, yerinde sayarken hareket ediyor görünüp, hareket etmedeyken yerinde sayan, yalanla doğrunun birbirine karışarak neyin yalan neyin doğru olduğunun ayırt edilemez olduğu bir potpuri, çürüme, bozulma, cılkı çıkma durumu... HHH Siyasetteki potpuri ya da bulamacı, toplumda, toplumsal yaşamın her alanında, bütün toplumsal kesimlerde de görüp yaşıyoruz... Türkiye her kafadan bir ses çıkan bir topluma dönüştü... İleri ya da geri her toplumda bazı ortalamalar vardır. Bizde ortalama diye bir şey kalmadı. Tepedeki siyaset ne derse yandaşı olan toplumsal kesimler ona göre şekil alıyor. Kendi fikri, vicdanı sanki yok, ya da buharlaşıp yok olmuş. Bugünkü düşman yarınki dost sonra tekrar düşman olabiliyor... Yönetimdeki siyasetin karşısında olan kişiler ve çevreler ve aydınlar da bu toplumsal bulamacın dışında değil. Kavramlar altüst... Haklı savaş, haksız savaş, barışseverlik, barış sevmezlik, yurt sevgisi, yurt hainliği, demokrasi, otokrasi, sosyalizm, hümanizm, askerlik, yoldaşlık, iyimserlik, karamsarlık, bir bulamaç halinde bütün toplumsal kesimlerde beyinleri ve duyguları örtüyor... HHH Türkiye hızla ve her alanda dünya ortalamasının altına kayıyor. Bu toplumsal karışıklık ve çürüme ortamında, insanlarımızı makul ve sakin bir akıl, orta düzeyde de olsa bir zekâ ve normal bir duygu ortalamasında buluşturmanın yollarını bulmamız gerekiyor... C MY B