24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 28 Aralık 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘Seçimlik’ istihdam ekonomi 11 Ücretlerin İşsizlik Fonu’ndan ödendiği programlarla İşkur 11 ayda 600 bin kişiyi işe yerleştirdi. TYP’de ilk dört ayda rakam 8 bin iken, kasımda 332 bine fırladı İşsizlerden çok işverenler için kullanılan İşsizlik Fonu, hükümet tarafından seçim Bir diğer seçim yılı olan 2018’de ise ilk 11 ayda 332 bin rakamına ulaşıldı. Seçim ayarlı istihda Yararlanma süresi 24 ay ler için de kullanılıyor. mı aylık veriler daha da İşkur’un sitesinde yer alan İşkur’un düzenlediği ve İşsizlik Fonu kaynakla EMRE DEVECİ rıyla finanse edilen Top iyi gösteriyor. Örneğin 2018 yılına benzer şekilde 2015’in mart ayında TYP ve İEP ile ilgili bilgiler şöyle: Toplum Yararına Program: lum Yararına Program (TYP) ile 5 bin 497 olan TYP’den yararla İşsizlerin kısa süreli istihdam 2018 yılı OcakNisan arası sade nan kişi sayısı, 7 Haziran seçim ve eğitimini amaçlayan, ce 8 bin 250 kişi geçici işlerde lerine giderken nisanda 85 bin doğrudan veya yüklenici eli ile istihdam edilirken, 24 Haziran 749’a yükseldi. TYP’de 2015’in toplum yararına bir iş ya da tarihli erken seçimin açıklandı ilk üç ayında 22 bin 698 olan hizmetin gerçekleştirilmesini ğı nisan ile haziran ayı arasında toplam rakam, haziran sonunda sağlayan programlar. bu rakam 141 bine yükseldi. 31 249 bine sıçradı. Programdan yararlanma Mart 2019’daki yerel seçimlere Bu programlar kapsamında süresi en fazla 24 ay. giderken; kasımda rakam 332 bine fırlarken, bu ay kamuda 70 bin kişinin daha istihdam edileceği açıklandı. İlk 11 ayda TYP ve İşbaşı Eğitim Programı (İEP) ile geçici işlerde istihdam edilenlerin sayısı da 600 bini aştı. 4 yılda 16 milyar Bu tür sonuçları, geçmişteki seçimlerde de görmek mümkün. Örneğin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin yapıldığı 2015’te yapılan asgari ücret ve sigorta prim ödemeleri ise İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor. 2010’da TYP ile İEP’nin dahil olduğu ‘aktif işgücü programları’ için Fondan yapılan harcama 392 milyon TL iken, 2018’in ilk 8 ayında 3.2 milyar TL’yi aştı. Son 4 yılda yapılan harcama da 16 milyar TL’ye ulaştı. Kişi listeleri keyfi TYP’den yararlanacak kişiler İşbaşı Eğitim Programı: İşsizlerin işyerlerinde işbaşında eğitilmesini sağlayan programlar. Programdan yararlanma süresi 3 ile 9 ay arasında değişiyor. Program süresince katılımcı zaruri gideri (günlük 61.65 TL, öğrenciler için 46.23 TL, işsizlik ödeneği alanlar için 30.82 TL) ve kısa vadeli sigorta prim giderleri İşkur tarafından karşılanıyor. TYP’de rekor kırıldı. 2014’te ‘noter kurası’ ve ‘liste’ yöntem 216 bin olan yararlanan kişi sayısı 2015’te leriyle belirleniyor ancak Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü istediği yöntemi tercih edebili İşsizin parasıyla gelen rekor 523 bini buldu. Seçimlerin olmadı yor. Liste yönteminde müdürlük İşkur’a kayıtlı işsizlerden keyfi seçim yapabiliyor. Bu programlarla istihdam edilen ki larından yararlananla lendiği bu progrın da bu sayıya dahil ramlardan ya ğı 2016’da sa Sosyal güvenlik uzmanı Ali Te şiler İşkur tarafından olduğuna dikkat çek rarlanan kişi sa yı 172 bine zel, söz konusu iki programın “rekor işe yerleştir ti. 2017’de bu iki prog yısının seçim inerken, ana hükümet tarafından siyasi amaç me” şeklinde de tanı ramdan yararlanan kişi dönemlerin yasa referandu lı kullanıldığını, seçimler önce tılıyor. Örneğin 2017 sayısı 564 bin olmuş de hızla arttı mun yapıldığı sinde sayının arttığını ve progra ile ilgili bir milyon 57 tu. Yani İşkur’un re ğına dikkat çek 2017’de ma katılacak kişilerin keyfi ola bin 249 kişilik istih kor dediği sayının ya ti. Çelik ayrıca, 297 rak belirlendiğini belirtti. Tezel, dam böyle açıklandı. rısından fazlası İşsiz işsiz sayısının bine konunun seçim yatırımı boyutu çık dışında kamu ve özel sektöre be tı. dava işgücü sağlanması boyutu olduğunu dile getirdi. Ancak Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, TYP ve İEP program lik Fonu’ndan yapılan ödemeyle geçici işlerle karşılandı. Çelik, isimlerin liste ile belir bu sayede düşük gösterildiğine işaret etti. Ali Tezel Bütçe BES’lenecek1.5AVROOLACAK Aziz Çelik Güvenlik vergisinde indirim geliyor Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ) işlettiği havalimanlarından dış hat uçuşlarında yolcu başına 3 Avro olarak belirlenen güvenlik vergisini, gelen talepler üzerine 1.5 Avro’ya düşürecek. Havayollarının bilet fiyatlarına yansıtacağı güvenlik ücretiyle ilgili turizmcilerin, 3 Avro olacak güvenlik ücretinin operatörler için ciddi bir mali yük getireceğini dile getirmesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı da harekete geçti. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) web sitesindeki konuyla ilgili duyurusunda, güvenlik vergisinin indirilmesi için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’in devreye girdiği, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın da gelen talep üzerine güvenlik vergisini 1.5 Avro’ya düşüreceği bildirildi. l Ekonomi Servisi 979 şirketten konkordato Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bu pazartesi itibarıyla konkordato isteyen firma sayısının 979 olduğunu söyledi. Konkordato ile ilgili Meclis’te yeni bir düzenleme yapıldığını aktaran Pekcan, “Bundan böyle bağımsız denetim kuruluşlarının raporlamaları doğrultusunda konkordato ilan edilebilecek ve eğer alıcıları zarara sokmak gibi bir kötü niyet varsa kesinlikle kabul edilmeyecek” dedi. NTV’ye konuşan Pekcan ayrıca, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ek gümrük vergilerinin kaldırılmasını ve İran yaptırımlarından muafiyetin uzatılmasını beklediklerini ifade etti. l Ekonomi Servisi Seçim öncesinde bol keseden harcayan, kaynak bulmakta zorlanan hükümet, bir kez daha zorunlu BES’i devreye soktu Çalışan sayısı 5 ve üzerinde ancak 10’dan az olan bir işverene bağlı olarak çalışanlar da 1 Ocak 2019’dan itibaren sisteme girecek. ‘Çalışan’ sıfatına sahip olmak kaydıyla 18 yaşından küçükler de sisteme dahil edilecek. Krizin yükü emekçiye yıkılamaz DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yeni BES düzenlemesini eleştirerek, “Özellikle kriz döneminde, krizin bütün yükünü emekçilere yıkan politikalardan birisi. Böyle bir zorunluluk söz konusu olamaz. Cayma hakkını kullananları tekrar sisteme dahil etmek kabul edilebilir değil. Biz emeklilik sisteminin, sosyal güvenliğin bir bütün halinde, kamusal biçimde yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Genel Sağlıkİş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız da, “Zorunlu gıda harcamalarını bile karşılayamayan, borçlarını ödeyemeyecek durumda olan çalışandan ‘tasarruf’ adı altında zorla kesinti yapmak, hangi mantıkla açıklanabilir?” ifadesini kullandı. MUSTAFA ÇAKIR Seçim öncesinde indirim, teşvik paketleri ile harcamaları artıran, 11 ayda geçen yılı ikiye katlayarak 54.5 milyar lira bütçe açığı veren hükümet, yeni kaynak yaratmak için bir kez daha zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’ni (BES) devreye soktu. Sistemden ‘cayma hakkını’ kullanarak çıkan çalışanlar, istekleri dışında 1 ila 5 yıl içinde yeniden sisteme dahil edilecek. Kesinti yine yüzde 3 olacak. Ancak yasada değişiklik yapıldığı için çalışan artık sistemde 2 ay değil 6 ay kalabilecek. Zaten enflasyonla eriyen çalışanın maaşından 6 ay boyunca bir de BES kesintisi yapılacak. Çalışanların İşverenleri Aracılığıyla Otomatik Olarak Emeklilik Planına Dahil Edilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te Cumhurbaşkanı kararı ile değişiklik yapıldı. Çalışanların yanı sıra Sosyal Sigortalar Yasası’nın geçici 20. maddesi kapsamında kurulmuş olan sandıkların (banka, sigorta şirketleri, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar) iştirakçisi olarak çalışanlar da kapsama dahil edildi. Yaş sınırı ise yine 45 olarak kaldı. Kamu çalışanları sisteme dahil olacak. l ANKARA Batığı 19.5 milyon TL ile sattı Akbank, takipteki kredi alacakları portföyünün 446 milyon TL anapara bakiyesi tutarındaki kısmı toplam 19.4 milyon TL bedelle sattı. Bankadan KAP’a yapılan açıklamada, satışın Arsan Varlık Yönetim, İstanbul Varlık Yönetim ve Sümer Varlık Yönetim’den oluşan 3 firmaya yapıldığı belirtildi. Bankalar 2018’in 11 ayında 5, toplamda 41 milyar TL’lik batık kredilerini varlık yönetim şirketlerine sattı. Aralıktaki satışlarla rakam yaklaşık 6 milyar TL’ye ulaştı. Borç tahsilatı için bekleyen 3.5 milyon adet dosya bulunuyor. l Ekonomi Servisi Yıldız’ın kredileri tek çatı altında toplandı Türkiye Bankalar Birliği’nden (TBB) yapılan açıklamada, Yıldız Holding AŞ’nin bankalarla olan sendikasyon anlaşmasının (kredilerin yeniden yapılandırılması) tek çatı altında toplandığı bildirildi. Açıklamada, önceki aylarda, Yıldız Holding ile alacaklı bankalar tarafından ayrı ayrı uygulamaya alınan sendikasyon anlaşmasının, çerçeve anlaşmasının temel prensipleri esas alınarak, tica ri kurallar içinde holdingin de uzlaşısıyla alacaklı tüm bankaların bir araya geldikleri tek sözleşmeye dönüştürüldüğü belirtildi. Holding, bankalara olan 6.5 milyar dolarlık kredi borcunun yeniden yapılandırılmasını istemişti. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, 2 milyar dolarlık varlık satışı yaparak borçlarını azaltmayı hedeflediklerini açıklamıştı. l Ekonomi Servisi İş Bankası’ndan borçlanma yetkisi İş Bankası, yurtdışında toplam 5 milyar dolar veya TL de dahil diğer para birimlerinde muadili tutara kadar borçlanma aracı ihracı için genel müdürlü ğü yetkilendirdi. Bankadan KAP’a yapılan açıklamada, söz konusu tahvil, bono veya benzeri türden borçlanma aracı ihracının bir veya birden fazla seferde ihraç edilebileceği belirtildi. 2018’de bankaların dış borç yenileme oranı yüzde 100’ün altına gerileyerek 2008 seviyelerine gelmiş durumda. l Ekonomi Servisi Bir küresel silah: Geçmişe özlem Garip bir çelişki değil mi, bir yandan bilim ve teknolojide bu kadar büyük gelişmeler yaşanırken bir yandan da geçmişe duyulan özlemin artıyor olması. Evet, artık insan ömrü çok daha uzun, birçok hastalığın tedavisi yapılabiliyor. Bilgiye ulaşım ve farkındalık daha önce hiç olmadığı kadar yüksek. Kitlelerin eğitime erişimi de.. Öte yandan yeni teknolojiler, özellikle de yapay zekânın hemen hemen her işkoluna girmesi çalışma barışını sekteye uğratıyor, işsizliği derinleştiriyor; devlet ile vatandaş arasındaki ilişkiyi değiştiriyor. Sadece bu kadar mı? 200 yıl sonra güç yön değiştiriyor: Batıdan doğuya daha doğrusu Çin’e kayıyor. Gezegenimiz kendi tarihinde hiç olmadığı kadar hızla yaşlanıyor, iklimi, doğası değişiyor. Bunun toplumlar üzerindeki etkileri belirginleşiyor. Savaşlar, çatışmalar, baskılar, daha refah bir yaşam arayışı insanları göç etmeye yöneltiyor... Böyle dönemlerde insanların geçmişe özlem duymaları, ona sarılmaları bir nevi kendi içlerini rahatlatma çabası. Psikoloji bilimi “geçmişe özlem” duymayı “daha fazla değişikliğe karşı bir tampon oluşturma çabası” olarak da tanımlıyor. Tabii burada kastedilen “eski dönemlerdeki günlere geri dönmek değil”, toplumun büyük kesimlerinin gerisinde kaldığını hissettiği hızlı bir sosyopolitik değişim sürecini durdurma arzusu. Ancak hemen her alanda olduğu gibi, “geçmişe duyulan özlem” de ne yazık ki günümüz politikacılarının elinde tehlikeli bir silaha dönüşmeye başladı. Nasıl mı? İngilizlerin önemli bir kısmı, Brexit ile eski, dinamik büyük İngiltere’lerine yeniden kavuşacaklarına inanıyorlar. Yolsuzluk ve durgunluk kıskacındaki Brezilyalılar 30 yıl öncesinin askeri diktatörlüğünü anımsatan sözler sarf eden aşırı sağcı bir lideri seçiyorlar. Trump Amerika’yı “Yeniden Büyük Amerika yapma” vaadi ile işbaşına geliyor. Birilerinin ilerlemeci fikirlerine karşılık, siyasetçilerin “kontrolü elde tutma amacı” ile ortaya sürdükleri bir piyon “geçmişe özlem”.. Almanya’da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) en büyük desteği eski Doğu Almanya cenahından alıyor. Fransa’da Sarı Yeleklilerin haklı taleplerle başlattıkları eylemler, aşırı sağ ve radikal partilerin provokasyonları ile lüks dükkânların yağmasına ve hükümetin uzlaşı taleplerinin reddedilmesine evriliyor. Hindistan’da Hindu milliyetçilik yükselişe geçiyor ve Müslümanlara karşı şiddet olaylarında artış yaşanıyor. Doğru yolu nasıl bulacağız? Tüm bunlar insanların son derece masum “geçmişe özlem” duygularını tehlikeli amaçlara açık hale getiriyor. “Geçmişe duyulan özlemi” çağdaş bir siyasi veya kültürel güç olarak anlamak neden önemli? Önemli çünkü göç, yoksulluk, artan eşitsizlik gibi konulara ana akım politikalar çözüm bulmakta yetersiz kalıyor. Son birkaç yüzyıldır dünyayı yönetmekte kullanılan yol artık açmazda. Yeni ve doğru yolu bulabilmek için önce sorunu doğru tanımlamak gerekiyor. Tüm bunların kamuoyunun önünde açık şekilde konuşulmasının zamanı geldi de geçiyor bile. Ama henüz bir çözüm yolu oluşturulmadığı için iktidarlar tarafından halının altına itilerek, bir anlamda devekuşu gibi kafalar kuma gömülüyor. Önemli çünkü “popülizmin tehlikelerini” geçmiş yıllarda bu dünya gördü, yaşadı; insanlık bunun için büyük bedeller ödedi. O yüzden tarihin tozlu sayfalarındaki hataları tekrarlamamak, önyargılardan arınmış bir yol seçebilmek gerekiyor. “Sen kimsin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” söylemi ile değil. “Geçmişe özlem” yerine “geçmişten ders alarak geleceği doğru inşa etmek” üzerine... 2018’in son yazısında, hepimizi, tüm dünyayı tehdit eden bu soruna dikkat çekmek istedim. Barışı, umudu, aydınlığı çoğaltabileceğimiz bir yeni yıl dileği ile... GSS prim borçlarının cezaları silinecek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlarını yıl sonuna kadar ödeyenlerin gecikme cezalarının silineceğini bildirdi. Selçuk, “Sağlık hizmetlerine erişemeyen hiçbir vatandaşın kalmaması hedefi ile başlatılan zorunlu genel sağlık sigortası uygulaması 1 Ocak 2012’de hayata geçirilmiş olup bu tarihten itibaren herhangi bir sağlık güvencesi bulunmayan kişiler Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmıştır” dedi. GSS prim borcu olan yurttaşlar için faizsiz ödeme imkânı getirildiğini de belirten Selçuk, “Birikmiş GSS prim borçlarını 31 Aralık 2018’e kadar ödeyen vatandaşlarımızın 2018 Nisan ayı ve öncesine ait ödenmemiş prim borçlarının gecikme cezası ve gecikme zammı silinecektir” diye konuştu. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle