18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇEVRE [email protected] EDİTÖR: HAZAL OCAK TASARIM: EMİNE BİLGET Doğaya zulmediyorlar Cuma 14 Aralık 2018 3 Istranca Ormanları’ndaki 26 taşocağı hız kesmeden çalışmaya devam ediyor Istranca Dağları’nın eteklerinden başlayıp Türkiye ve Bulgaristan’a yayı sürecine başvurarak önüne geçtiklerini söylüyor. Yeni taşocağı başvurularıyla ilgili hukuki süreçlerin de de Bir kez daha Aydın’ın altı kazan lan Istranca Ormanları’nın başı taşocaklarıyla dertte. Yıllar önce açılan taşocakları bugün hâlâ kapasite artışı alarak dağların kalbinde çalışmalarını sürdürüyor. Nükleer ve termik santrallar tehdidiyle karşı karşıya kalan doğa vam ettiğini vurgulayan Çidem, eski taşocaklarına başka bir çözüm bulunması gerektiğini belirtiyor. Çidem, taşocaklarının tahribatı devam ederse köylerin son kalan doğal yaşam alanları ile birlikte hayvancılık ve su kaynaklarının yok olacağını ifade ediyor. Birincisi yayımlanmayan yazının ikincisi nereden çıktı demeyin, çünkü birincisi 9 Aralık 2003 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan bir röportaj yazımın adıydı. Cumhuriyet’te 21 Kasım 2018 tarihli haberi okuyunca 15 yıl önceki yazı aklıma geldi. Önce Uğurcan Ülger’in harikası Istrancalar’da şu an 26 taşocağı tahribata neden oluyor. Çevre ve Bedeli ağır oluyor haberini okuyalım: HHH Şehircilik Bakanlığı birkaç gün önce 11 Aralık Uluslararası Dünya Dağ “Türkiye incir üretiminin yüzde 60’ını Koruköy’de bir taşocağının daha kapasite artışı talebini onayladı. İsyan eden bölge sakinleri “Doğaya zulüm ediliyor. Doğaya yapılan zulmün hesabı da bedeli de ağır oluyor” diyor. Taşocağı tahribatı Istranca Ormanları, Türkiye’nin Bölge sakinleri taşocaklarına karşı yıllardır mücadele ediyor. lar Günü olduğunu anımsatan Çidem şöyle konuştu: “Dağlar sürdürülebilir bir geleceğin anahtarıdır. Ergene’nin Istrancalar’dan doğduğu gibi dünyadaki bütün nehirler de dağlardan doğar. Günümüzde dağlarımızın hali içler acısı. Doğaya zulüm ediliyor. Doğaya yapılan zulmün karşılayan Aydın’da, jeotermal enerji tesislerinin tarım alanlarına etkisi tespit edildi. Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış’ın yaptığı çalışmaya göre, sulama suyunda yasal sınırdan 75 kat fazla toksik madde bulunuyor. Buna göre, Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünleri arasında yer alan ve Aydın’ın en önemli gelir kaynakların Trakya bölümündeki Istranca te. Orman genelinde 26 taşocağı ça batı görünen taşocaklarının ruhsat hesabı da bedeli de ağır oluyor. Can dan incirin geleceği tehlikede. Dağları’nın eteklerinden başlayıp ve lışıyor. Taşocakları en çok Koruköy ları ise 20 yıl öncesine kadar dayanı ve mal ile ödeniyor. Her şeyi yasa Büyük Menderes Havzası’nda faaliyet Bulgaristan’a yayılıyor. Istranca Or ve Kapaklı bölgesinde yoğunlaşıyor. yor. Taşocakları genelde ya kapasi lara, kanunlara yönetmeliklere gö gösteren şirketlerin genellikle ‘reenjek manları su kaynakları yönünden zengin ve bünyesinde çok sayıda canlıyı barındırıyor. Ancak Istrancalar nükleerden termik santrala kadar birçok tehditle karşı karşıya. Yaklaşık 20 yıldır da taşocaklarıyla başı dert Koruköy’deki bir taşocağının kapasite artışına bakanlık bölge sakinlerinin itirazlarına rağmen 10 Aralık Pazartesi günü “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verdi. Bölgede her yerden sesi duyulan ve tahri te artışı istiyor ve alanlarını büyütüyor ya da ruhsatlarını yeniliyor. Bölge sakinleri ormanı korumak için yıllardır mücadele ediyor. Göksal Çidem son yıllarda açılmak istenen taşocaklarına itiraz ettikleri ve yargı re yapsanız da, ÇED olumlu deseniz de, doğa bu planlardan anlamaz. ‘Su akar yolunu bulur’ der.” siyon’ olarak bilinen, jeotermal akışkanların kullanıldıktan sonra yeniden yeraltına enjekte edilmesi prensibini hiçe saydığını belirten Barış, buna bağlı olarak sulama sularının kirlendiğini tespit ettiklerini açıkladı. Büyük Menderes Ovası’nın, potansiyel kirleticiler olan jeotermal akışkanların et kisiyle her yıl katlanarak verimsizleşme siyle, incirin bu bölgedeki geleceğinin tehdit altında olduğuna dikkat çekilen araştırmada, şu tespitler yapıldı: ‘Bor elementinin sulama sularındaki yasal Istranca Ormanları, İstanbul’un su kaynakları olan Ergene Havzası ve Terkos Gölü’nü besliyor. İstanbul’un akciğerleri olan Belgrad Ormanları, Istranca Ormanları’nın devamı sınır değeri litre başına 1 miligramken, Aydın’daki jeotermal alanlarda litre başına 75 miligram. Aydın’ın jeotermal rezervi 2 bin 500 megavat olarak tahmin edilmekte. Jeotermal enerji üreten şirketler Aydın’ın yaklaşık olarak 100 bin dekar arazisine göz dikmiş durumda.’ ” HHH 15 yıl önceki yazının ilgili bölümün olarak kabul ediliyor. den aktarıyorum: “MTA 19812000 yılları arasında 5 jeotermal alan da sondajlar yapmış ve 17 kuyu Bölgeyi sevindiren karar Birleşmiş Milletler’den bakan ve üst düzey diplomatlara çağrı: açılmış. Ömerbeyli sahasında 9, Salavatlı sahasında 2, İmamköy ‘Gelecek nesillerin sahasında 1, Ilıcabaşı sahasında 2, Alangüllü sahasında da 2 kuyu var. Jeotermal enerji  konut ısıtmada, elektrik enerjisi üretiminde, sanayide ve turizmde kullanılabiliyor. Ömerbeyli köyü seracılık yapabilmek için Termiğe karşı bir kaderini düşünün’ Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel ısınmayla mücadele için siyasi kuyularının faaliyete geçmesini bekliyor. Ama kuyuların ağzı kapalı. MTA Ömerbeyli’deki şantiyeistasyonunu kapatmış. Neden? Çünkü Aydın havalisindeki jeotermal sularda yüzde 3060 arasında Bor madeni varmış. Bunun anlamı şu: Borlu su bitkileri öldürdüğü, toprağı çoraklaştırdığı için tarımda kullanılamıyor. Yeryüzüne çıkartılan suyu Menderes Nehri’ne ya da denize akıtmak da mümkün değil. Bu da zafer daha Çanakkale Karabiga’da inşa edilen Cengiz Holding’e ait Cenal Entegre Enerji Santralı projesinin “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı’ mahkeme tara ödün verilmesi çağrısında bulundu. Polonya’nın Katoviçe kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 24. Taraflar Konferansı (COP24) bu tehlikeli. Ama bir çare var, jeotermal suyu kullandıktan sonra tekrar toprağa pompalamak, toprağa gömmek(...) Çünkü bu jeotermal enerji ile elektrik üretebilse 1 kilovatı 1 sente mal olacak.” HHH Jeotermal enerji ile elektrik üretilebilse kilovatı 15 yıl önce 1 sente geliyor fından 28 Kasım’da iptal edildi. Davanın avukatı Cömert Uygar Erdem “bu kararın ivedilikle uygulanması ve gün sona eriyor. Guter res dün yaptığı konuşmada, bakan ve üst düzey dip Antonio Guterres du ama jeotermal su radyoaktif yüklü olduğu için son derece tehlikeliydi. Bu nedenle Maden Tetkik Arama (MTA) santralın mühürlenerek faaliyetine son verilmesi” gerektiğini söyledi. Karabiga Temiz Doğa Derneği, Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği, Biga Çevre Derneği, TMMOB’ye bağlı Peyzaj Mimarları, Çevre Mühendisleri ve Ziraat Mühendisleri odaları ile Karabigalı 47 yurttaşın açtığı davanın reddetmesi üzerine Danıştay’dan bozma kararı gelmişti. Bu kararın ardından Çanakkale İdare Mahkemesi 2012 tarihli ÇED raporunda, hava kalitesi değerlendirmesi ve modellemesi çalışmalarının tüm mevsimleri kapsamaması ve kullanılan meteorolojik veri setinin bölgeyi yansıtmamasına ilişkin eksikliklerin, 2014 tarihli ÇED raporunda da aynen yer aldığını kaydetti. Mahkeme “ÇED Olumlu” kararını hukuka aykırı bularak iptal etti. Yurttaşlar faaliyetteki santralın kapatılması için idari başvuruda bulunacak. GÖÇEBE K‘KÜELÇTEÜLRİ’ÜDNEESTEK İzmir Ödemiş’teki Avukma Üreten Kadınlar Kooperatifi üyesi kadınlar, “Bir Metrekare Sanat Çalışması” projesi kapsamında göçebe kültürünün korunmasına destek verme amacıyla Türkiye’ye özgü 20 bitkiyi örnekleyerek keçe heykeller yaptı. Uluslararası etkinlik, göçebelerin yaşam biçimlerini korumaları ve özgür bir şekilde göçlerine devam edebilmelerini desteklemeyi amaçlıyor. İspanya, Lübnan, Şili ve Nepal gibi dünyanın dört bir yanından kadınların katkı sunduğu çalışmada sergilenen keçe heykeller, iğneleme tekniği ile üretildi. “Yolda İnisiyatifi”nin ortaklığında hayata geçirilen çalışma için, akademisyenlerin yönlendirmeleri ile belirlenen otlak ve mera bitki türlerinin bire bir örnekleri keçeden hazırlandı. Kooperatifin kurucularından Esra Kartal, “Projenin insan ve doğa ilişkisini çok somut bir şekilde ortaya koyan yaklaşımını, tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu eylem olarak görüyoruz. Proje bizi İspanya, Şili, Nepal’de bizimle birlikte aynı çalışmayı yapan kadınlara yaklaştırdı” dedi. l UĞURCAN ÜLGER / İZMİR lomatlara gelecek nesillerin kaderini düşünmeleri gerektiğini söyledi. Guterres “Siyasi ödünlerin verilmesi zamanı. Bu fedakârlık anlamına geliyor ama topluca hepimiz fayda sağlayacağız” dedi. Katoviçe’de bir anlaşmaya varılamamasının “kontrolden çıkan iklim değişikliğini durdurmak için son iyi fırsatı riske atacağını” belirterek “Bu sadece ahlaksızca değil aynı zamanda intihar gibi olur. Torunlarımın hatalarımızın neticeleri nedeniyle acı çekmesini istemiyorum” dedi. Paris Anlaşması Polonya’da 200 ülkeden fazla devlet ve hükümet başkanının yanı sıra 20 binin üzerinde kişinin katıldığı konferans, 2015’te Paris’te kararlaştırılan İklim Anlaşması’nın uygulanması için yapılacak görüşmeleri kapsıyor. Konferansın sonuç bildirgesi, bugün yayımlanacak. l KATOVİÇE / AA şantiyesini 2000 yılında kapatmıştı. Gözümle görmüştüm. Kuyular şimdi neden açıldı? Ayrıca, Ege’nin can damarı Gediz Ovası alarm veriyormuş; jeotermal santralların atıkları yüzünden başta bağlar olmak üzere incir ve zeytin ağaçları kuruyormuş. 19 yıl önce Ege’de kuyuları kapatan MTA şimdi nasıl izin veriyor? İlk AKP hükümeti 14 Mart 2003 günü kurulmuş. Yani MTA borlu ve radyoaktifli termal kuyuları Aydın’da AKP iktidarından önce kapatılmış. Ben söz konusu yazıyı AKP hükümetinin kuruluşundan 8 ay 25 gün sonra yayımlamışım. Manisa bölgesinde bağlar, incir ve zeytin ağaçları 2018 yılında kükürtlü su yüzünden kuruduğuna göre kuyuların açılmasına AKP iktidarı izin vermiş. Acaba MTA, artık, borlu ve kükürtlü termal sulara karışmıyor mu? AKP, Türkiye’nin ruhunu ve maddesini öldürüyor! ‘Mühürlenmesi gerek’ Davanın avukatı Cömert Uygar Erdem mahkeme kararına ilişkin “Cenal Entegre Enerji Santralı’nın AMBALAJ AtıklarI sanatsal forma dönüşecek ÇED raporundaki eksikliklere yö nelik uzun süredir bir hukuk mücadelesi veriliyor. Bu karar, davacılar ve bölge insanı için sevindirici. Ancak şimdi önemli olan, bu kararın ivedilikle uygulanması ve santralın mühürlenerek faaliyetine son verilmesi. İlerleyen günlerde davacı kurumlarla Karabigalı yurttaşların, halihazırda her iki ünitesi devreye alınmış biçimde elektrik üretimi yapan Cenal Entegre Enerji Santralı’nın kapatılması için başvuru yapmasını bekliyoruz” dedi. Sinop Sarıkum Plajı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nde “Disiplinler Arası Sanat” dersini çevreye duydukları sorumluluk bilinciyle harmanlayan öğrenciler 2018 yılında pilot plaj seçtikleri Sinop Sarıkum Plajı’nda gerçekleştirdikleri atık toplama çalışmalarını yeni yılda bir başka sahilde sürdürecek. Prof. Dr. Gülten İmamoğlu, “Doğal yaşamın hızla bozul duğu ve çılgın gibi tüketime yönlendirildiğimiz günümüzde kendi türü dahil yeryüzünde yaşayan tüm canlılara istemli ya da istemsiz ölümcül zararlar veren insan oğlunun vicdanı ile yüzleşmesini amaçlamaktayız. Önümüzdeki yıl seçeceğimiz pilot plajda da tüm ambalaj atıklarını toplayarak onu tüm öğrenciler ile beraber sanatsal bir forma dönüştüreceğiz” dedi. l SAMSUN \CEMİL CİĞERİM C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle