18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Vega bu akşam Babylon’da oluşan elektropop ve elektrorock grubu Vega, “Tamam Sustum”, “Tatlı Sert” ve “Hafif Müzik” Türkiye rock müzik sahnesinin kült isimlerin albümlerinin ardından verdiği 12 senelik ara den Vega, bu akşam müzikseverlerle Babylon’da dan sonra geçtiğimiz yıl “Delinin Yıldızı” albü buluşuyor. Deniz Özbey ve Tuğrul Akyüz’den müyle dinleyicileriyle yeniden buluştu. Perşembe 13 Aralık 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Gala Modern’de destek yarışı [email protected] 15 On bir sanatçı ve bir sanatçı ikilisinin yapıtları çocukların İstanbul Modern’deki ücretsiz sanat eğitimi ve faaliyetlerine kaynak sağlamak için Gala Modern’deki Destek Yarışı’nda yer alacak. İstanbul Modern, 2018 yılında dünyanın en önemli sanat merkezlerinde sergiler düzenleyen sanatçıların en güncel çalışmalarını Gala Modern Destek Yarışı’nda sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. On bir sanatçı ve bir sanatçı ikilisinin yapıtları çocukların İstanbul Modern’deki ücretsiz sanat eğitimi ve faaliyetlerine kaynak sağlamak için Gala Modern’deki Destek Yarışı’nda yer alacak. 14 Aralık Cuma akşamı Ege Yapı ana sponsorluğu, A. Lange&Söhne’nin desteğiyle Has köy Yün İplik Fabrikası’nda gerçekleşecek ve Raffi Portakal ile Maya Portakal Bitargil yönetimindeki destek yarışına bu yıl ilk kez telefonla da katılmak mümkün olacak. İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu, “Paris, Londra başta olmak üzere dünyanın önemli sanat merkezleri ve müzelerinde yapıtları sergilenen sanatçılar, en güncel çalışmalarını İstanbul Modern Destek Yarışı’na bağışlıyorlar. 2018 yılında dünyanın en önemli kültür sanat kurumlarında sergiler gerçekleştiren sanatçıların geceye olan desteği eminim İstanbullu koleksiyonerlerin ilgi ve dikkatlerinden kaçmayacaktır” dedi. Telefonla da katılmak mümkün Gala Modern’e katılanların yanı sıra bu yıl ilk defa koleksiyonerlerin telefonla da katılabileceği Destek Yarışı ile ilgili detaylı bilgiye 14 Aralık 2018 saat 20.00’ye kadar [email protected] adresinden ve 0(538) 052 0833 telefon numarasından ulaşılabilir. Sarah Morris ‘Umm Al Nar’ AIDS tabusuna yanıt İSTANBUL ART SHOW Hayatın Emekçisi Sevgi Soysal Türk edebiyatının erken kayıplarından Sevgi Soysal, Bursa Nilüfer Belediyesi’ne bağlı Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen bir sempozyumla anılacak. “Hayatın Emekçisi Sevgi Soysal” başlıklı sempozyum 1415 Aralık tarihlerinde yapılacak. Sempozyumda yer alan başlıklardan bazıları şunlar: “Nasıl Yaşanır Hayat?” (Sevgi Soysal okumaları), “Yaratıcılığın İzinde” (Açılış oturumu), “Sevgi Soysal’ın Öykücülüğünün Özgünlüğü Nedir?”, “Sevgi Soysal’ın Romanlarında Kadın ve Erkek Rolleri”... Kapanış konuşmasının yazar Burhan Sönmez’in yapacağı sempoyumda aralarında Şebnem İşigüzel, Haydar Ergülen, Birgül Oğuz, Müge İplikçi, Semih Gümüş, Sevinç Erbulak’ın da bulunduğu birçok isim sunumlar yapacak. l Kültür Servisi Onur konuğu Devrim Erbil Birincisi 1416 Aralık tarihlerinde Hilton Exhibition Center’de gerçekleştirilecek olan İstanbul Art Show’un bu yılki Onur Konuğu Devrim Erbil ve teması; “Posthümanizm”. Türkiye’nin seçkin galerileri ve sanatçılarının katıldığı fuarda ziyaretçiler, 1416 Aralık tarihleri süresince yepyeni çağdaş sanat yapıtlarıyla buluşacaklar. Sanatseverler, fuar süresince Ahmet Güneştekin, Ekrem Yalçındağ, Mehmet Güler ve Hunt Stonem gibi ünlü sanatçıların yapıtlarından oluşan karma bir serginin yanı sıra, Fuarın 2018 yılı Onur Konuğu Devrim Erbil’in müze koleksiyonundan geniş bir seçkiyi ziyaret edebilecekler. Küratör Yalın Alpay yönetiminde gerçekleştirilecek söyleşilerde Prof. Devrim Erbil, Bedri Baykam, Prof. Dr. Aylin Seçkin, Doç. Dr. Ece Ceylan Baba, İlker Canikligil ve Serhan Bali gibi pek çok sanatçı ve akademisyen Posthümanizm çerçevesinde sanatı tartışacaklar, Türkiye’de Sanat Piyasası ve Sanat Hukuku gibi konuları ele alacaklar. l Kültür Servisi Operation Room’da açılan ‘Pozitif Alan’ sergisi, adı ülkede skandallarla anılan bir rahatsızlığı sanat yoluyla irdeliyor Amerikan Hastanesi sanat galerisi Operation Room, Türkiye’de üze rine konuşulması tabu haline gelen konuları sergilemeye de vam ediyor. Dünya AIDS Günü olan 1 Aralık’ta “Pozitif Alan” isimli grup ser gisine ev sahip liği yapan Ope ration Room, bu kez HIV ve ORHUN ATMIŞ AIDS’i deşifre etmeyi amaçlıyor. Sergi, 2 Şu bat 2019’a ka dar ziyaret edilebilecek. Alper Turan’ın küratörlüğünde gerçekleşen sergi, video, yağlı boya, kolaj, heykel, yerleştirme ve fotoğraf gibi farklı medyaları kullanan sanatçıların işlerini ağırlıyor. Turan, “Pozitif Alan”ı “Sergi belli bir ta ‘Türkiye’de bu konuda az eser var’ Küratör Alper Turan, serginin çıkış noktasını, “Sabancı Üniversitesi Kültürel Araştırmalar bölümündeki yüksek lisans eğitiminin bir parçası. HIV ve AIDS üzerinde çalışmak istiyordum Türkiye’de” diye anlatı sanatın çok iyi bir araç olduğunu gördüm” şeklinde açıklıyor. Son birkaç yılda Amerika ve Avrupa’da AIDS ve HIV hakkında yapılmış işlerin tekrar gündeme geldiği ve kurumların desteklediği sergiler açıldığını an buyla ilgilenmek istiyor ama yor. Sanatla birlikte bu çalışmaya imza at latan Turan, “Türkiye özelinde ise bu konu HIV veya AIDS hakkında bilgi verme amacı yok. Bu bir sanat projesi. Toplumsal farkındalık projesi değil” sözle ma isteğini ise “AIDS’in dünyada ilk ortaya çıktığı zamanlarda sanatla aktivizmin iç içe geçmesi ve halkı bilinçlendirmekle birlikte kaybedilen arkadaşların yasını tutmak için da yapılan iş çok çok az. Murtaza Elgin’den sonra hep skandallarla anılıyor Türkiye’de. Bir tabu. Buna cevap vermek ve cevap aramak için yapılan bir sergi bu” diyor. riyle tanımlıyor. “Pozitif Alan”, Operation Room’u beyaz bir duvarla ikiye ayırıyor. Sergi, bir tarafı aydınlık bir tarafı karanlık bu iki odada bir travma olan, ilaçla baskılanıp etkisiz hale getirildiğine dahi kronik bir rahatsızlıktan farklı anlamlar ifade eden “İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü”nü anlamaya çalışıyor. Girişte yere bırakılmış iki kot pantolon ve iç çamaşırı ziyaretçileri karşılı & Dragset’in “Güçsüz Yapılar” adlı çarpıcı eseri, HIV’in ikili halini anlatmayı amaçlıyor. HIV, canlı kalmak için bir insana, bulaşmak için başka bir insana daha ihtiyaç duyar. Beden, bu iki bedenin yokluğuyla, görünmez bedenler de erotizmle imleniyor. Leyla Gediz’in “Koza” başlıklı eseri ise, onu taşıyanı başkalaştıran virüsün bir insan bedenindeki tezahürüne odak ce sergilenmemiş, 2009 yılına ait tablosunda Gediz, HIV tanısı almış bir arkadaşının portresini çizmiş. Fakat kendisiyle ilgili yeni bir bilgiye alışmaya çalışan figür, içine kapanıp yüzünü saklıyor. Sergide, “İlk AIDS’li Türk” olarak basına çıkartılan, sansasyonel bir figüre dönüşen, basının ve kamuoyunun taciz ve ihlallerine inkârla cevap vermek zorunda kalan Mürteza Elgin’le ilgili küpürler, HIV’in nasıl yüz saklatan bir suça dönüştüğünün, virüsü taşıyanın çareyi görünmez olmakta buluşunun temellerine inmeye çağırıyor. Sergiye katılan sanatçılar şöyle: Ardıl Yalınkılıç, Artık İşler, Can Küçük, Ceren Saner, Furkan Öztekin, Elmgreen&Dragset, Güneş Terkol, İz Öztat, Leyla Gediz, Nihat Karataşlı, Onur Karaoğlu, Özgür Erkök Moroder, Pınar Marul, Sabo Akdağ, Sadık Arı, yor. Ünlü sanatçılar Elmgreen lanıyor. Türkiye’de daha ön gazete küpürleri de mevcut. Bu Serdar Soydan, Ünal Bostancı. Dostlar yalnız bırakmadı Bu yıl 50. yaşını kutlayan Dostlar Tiyatro su, 60. sanat yı lında us ta oyun cu Gen co Erkal’ın uyarladı EZreklaihl aveBeDreknsiozyG, öGkeçnecro. ğı, yönettiği ve aynı zamanda tek ba şına rol aldı ğı “Merhaba” ile tiyatrosever lerle buluştu. Oyunun önce ki gece Kenter Tülay Günal, Genco Tiyatrosu’nda Erkal, Songül Öden düzenlenen ve Dolunay Soysert. galasına yo ğun ilgi gösteren davetliler oyunun sonunda, tek kişilik oyunların ustası Erkal’ı ayakta alkışladılar. “Merhaba”nın galasına katılanlar arasında Zeliha Berksoy, Songül Öden, Demet Akbağ, Dolunay Soysert, Oya Başar, Tülay Günal, Bülent Emrah Parlak, Emin Fındıkoğlu, Murat Kılıç, Metin Uca, Ayşen İnci, Nergis Çorakçı, Deniz Gökçer, Zeynep Tedü, Anta Toros, Dost Elver, Filiz Coşkuner, Füsun Demirel, Orhan Alkaya, Suna Keskin, Arif Erkin Güzelbeyoğlu, Emre Yetim gibi birçok ünlü isim de yer aldı. Mü zikli bir gösteri olan “Merhaba”; usta oyuncu Genco Erkal’ın “Benim yazarlarım” dediği Aziz Nesin, Bertolt Brecht, Can Yücel, Nâzım Hikmet ve William Shakespeare’in yapıtlarından oluşuyor. “Merhaba”, 13 Aralık 2018 Perşembe akşamı Kozyatağı Kültür Merkezi’nde, 15 ve 22 Aralık 2018 Cumartesi akşamı Kenter Tiyatrosu’nda, 21 Aralık 2018 Cuma akşamı ise Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahnelenecek. l Kültür Servisi Şair dostum, sapına ka Şiirler Meçhul idi,dar şair!  Gülmesini zor tutan bir şairler mahçup...çehre ile çevresini gözlerdi. luğunda tek resim verdim. Gökyüzü genişliğinde bir kitaptı, Kırmızı Kanatlı Kartal. Şiir bo Ün, para, mevki, köşe, Bir süre önce yitirdiğimiz gaze yunca ikide bir vınn di caka, han, hamam düşü temiz emektarı usta şair Refik ye dalışa geçen bir kır görenlerdi belki onu gül Durbaş’ı arkadaşı Tan Oral yazdı langıç vardı. Kitapta sol düren, ya da güldüreme dan sağa sayfa boyun yen. Dizelerinde, Çırak Aranırdı, Çaylar Şir ca uçan bulutlar ve rüzgâr, sayfa çevrilince ketten olurdu. arka yüzde kesintisiz sürüp gidiyordu, engin Bir Umuttan Bir Sevinçten, Yeni Bir Def gökyüzünde akan şiirle birlikte. tere iz düşerdi. Ama her karşılaştığımızda Ama bir araya geldiğimizde bunları pek ko şaşılacak, gülünecek şeylerden söz açardı. nuşmazdık, şaşılacak, gülünecek onca şey var Şiir kitaplarını resimledim, kitap kapakla ken dünyada, kendimize de işimize de sıra hiç rı da boyadım ona. gelmezdi. Şiirler Meçhul idi, şairler mahçup. Bir gün geldi, hep yazılara, şiirlere çizim Derken... yapılıyor, bu kez sen çiz ben şiirleyim, dedi. Geçti mi Geçen Günler... Siyah Bir Acıda dediği oldu. Sapına kadar şair dostum, Kimse Hatırla Başka bir kitabı için de metreler uzun mıyor, olur mu hiç... Özlemişim bile.. Bozkurt Güvenç: Bireyin ve toplumun mutluluğu peşinde... 1970’lerin ilk yarısındayız. 12 Mart sonrası... Hacettepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji Kürsüsü Başkanı Bozkurt Güvenç, “İnsan ve Kültür” adlı çalışmasıyla fırtınalar estiriyor. Bu bir ders kitabı. Antropolojiİnsanbilime giriş kitabı. Kaynak kitap niteliğinde. Biz üniversitede değiliz, sınavlara girmeyeceğiz ama ne yapıp yapıp bu üniversite yayını ele geçirmeye çalışıyoruz. Biz dediğim Sanat Dergisi çalışanları. Akal Atilla ve ben. Hocayı arıyoruz. Bir hafta sonra “İnsan ve Kültür” elimizdeydi. Sonra yıllar boyu Remzi Yayınevi, en sonra da Boyut Yayınları (2016) basacaktı “İnsan ve Kültür”ü. Bu kitap 12 Eylül’ün “Türk İslam sentezine” de direnmiş, günümüze dek var olmayı sürdürdü... Çoğulculuk peşinde Yıl 1974. Bir haber geldi çalıştığım gazeteye. “Hoca” Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı’na atanmış... O zamanlar, sanat gazeteciliğinde çok iddialıyız. İlk röportajı bize vermelisiniz diye tutturuyoruz. Kırmıyor... Upuzun bir röportaj yapıyorum onunla. Şimdi o sararmış sayfalar önümde; 26 Nisan 1974 tarihli dergiden Hoca haykırıyor. Hayır her zamanki gibi sakin sakin anlatıyor. Sanatı toplumdan soyutlayamazsınız diyor... Sanat ve kültür; toplum ve birey bütünlüğünü; bilimin, sanatın ve kültürün kucaklaşması gerektiğini anlatıyor, sayfalar boyu... Sonra... Bugün bile acısını çektiğimiz noktaya değiniyor: “Ekonomik ve teknolojik refah mutluluk getirmez. Tam tersine yabancılaşmaya yol açar! Kalkınmanın bütüncül bir bakışla ele alınması gerek. Her alanda ve herkese açık olması gerek.” İleriye yönelik çoğulcu ve hoşgörülü bir kültür politikası tanımlaması ve uygulaması gereksinimini paylaşıyor. O günden sonra Bozkurt Güvenç de Sanat Dergisi’nin neferleri arasına katıldı. Acı haberi aldığımda, o günlerden bu yana süren sevgi ve saygımı, ona borçlu olduklarımı, ondan öğrendiklerimi düşünmeden edemedim. İnsanım diyebilmek    Geçen yıl 53. Türk Pediatri Kongresi’nde Bozkurt Güvenç’le birkaç gün geçirmek büyük mutluluktu. Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban’ın birer sunumla katıldıkları Orhan Bursalı’nın “Bir Entelektüel Yol Haritası” başlıklı konferansı ufuk açıcı, yol gösterici ve zenginleştiriciydi. Orhan Bursalı’nın bu iki bilge hoca için “Cumhuriyet Muhafızları” tanımlaması çok doğru. (Herkese Bilim ve Teknoloji Dergisi’nden her ikisinin de yazılarına ulaşabilirsiniz.) Bozkurt Güvenç, o gün evrensel kimliğimizi sorguluyor.  “Nedir evrensel kimliğimiz sorusunun yanıtı, ‘İnsanım’ demek olmalı...” diyordu. Bütün bir ömrü insanlığı savunmaya, çağdaşlığı, Cumhuriyet ilkelerini savunmaya, toplum ve bireyin, sanat, kültür ve bilimin bütünlüğünü savunmaya adayan bir bilge için yaşamın en doğal akışı bu söz... Ama gelin görün ki... Hak ve hukukun yok edildiği... İnsanların Türk’üm, Kürt’üm, Müslümanım, ateistim, Aleviyim, Erdoğancıyım, biat edensin, etmeyensin, yandaşsın, muhalifsin diye ha bire ayrıştırıldığı... Yıllardır FETÖ’ye karşı en büyük mücadeleyi vermiş Necati Doğru, Emin Çölaşan gibi yazarların dahi FETÖ’cü diye suçlandığı... (Şaştık mı? Yoo, Ahmet Şık’tan, Kadri Gürsel’e nice Cumhuriyet yazarı da aynı iğrençliği yaşamadı mı?) Erdoğan dışında herkesin, her an, her şeyle suçlanabileceği bir ortamda... Herkesin sıra bana ne zaman gelecek diye iktidarın şerrinden korktuğu bir düzende... Sevgili Bozkurt Güvenç Hoca, sizi her zamankinden daha çok özleyeceğim. Berlin Film Festivali Jüri Başkanı Juliette Binoche Almanya’da, 717 Şubat 2019 tarihlerinde düzenlenecek 69’uncu Uluslararası Berlin Film Festivali’nin (Berlinale) jüri başkanlığına, ünlü Fransız oyuncu Juliette Binoche seçildi. 717 Şubat 2019 tarihlerinde düzenlenecek Berlinale’nin açılışı, Danimarkalı yönetmen Lone Scherfig’in “The Kindness of Strangers” adlı filmiyle yapılacak. l Kültür Servisi Juliette Binoche C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle