01 Ocak 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 22 Kasım 2018 6 haber EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: İLKNUR FİLİZ 3.5 yaşındaki Öykü ilik nakli bekliyor İzmir’de, KHK ile ihraç edilen İzmir Tüm BelSen Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı ve Eylem Yazıcı çiftinin 3.5 yaşın ğışında bulunurken, bir yandan da uygun ilik için seferber oldu. Tek tedavi nakil olmadığına bakıyorlar. Şu anda yapılması gerekenlerden bir tanesi bu havuzu genişletmek. Ne kadar çok kişi bu havuza daki kızları Öykü Arin’e, iki hafta önce nadir görülen Juvenil Myelomonositik Lösemi (JMML) tanısı konuldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan minik Öykü hayata tutunmak için ilik nakli bekliyor. Sosyal medya üzerinden başlatılan kampanyada, donör bulunması için çabalayan Yazıcı ailesi ve yurttaşlar bir yandan kan ba Çocuklukta görülen ve görülme oranı yüzde 2 olan hastalığın, kemoterapiye cevap veren bir lösemi türü olmadığını söyleyen baba Yazıcı, “Bizim durumumuzdaki hastalar için, uygun kemik iliği bulunması lazım. İlik nakli yapacak hastaneler kemik iliği bankalarından tarama gerçekleştiriyor ve donör olan kişilerden uygun olup dahil olursa bizim durumumuzdaki ya da benzer hastalığa sahip kemik iliği nakli gerektiren hastalar içinde bu oran artıyor. Yapılacak olan tek şey, sağlığı elverişli olan herkesin Kızılay kan merkezlerine gidip başvurması, kemik iliği bağışçısı olmak istediklerini söylemesi ve basit bir şekilde kan vermeleri” dedi. l Haber Merkezi İstanbul’u kim parçalayıp dağıtacaksa, oyum... Binali Yıldırım Bey’in İstanbul’a başkan adaylığının kesinleşmesi artık mesafeye ulaşacağı bir kentten bahsediyoruz. Çarpın kilometrekare olarak... an meselesiyken, ben eyvah dedim. Bu yazımda “kim kaza Ne gireni ne çıkanı belli Polis ‘kazayla’ öldürdü Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde otobüste kimlik kontrolü yapılırken zırhlı araçtaki silahın ateş alması sonucu bir kişi hayatını kaybetti Emre Kılınç l Emre Kılınç’ın sağlık raporu kayıp ‘İşkenceye’ takipsizlik SEYHAN AVŞAR Yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan senarist Emre Kılınç’ın gözaltı süresince Terör ve Mücadele (TEM) polisleri tarafından ağır işkenceye maruz kaldığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. Kılınç, 6 Mart 2018 günü Hadımköy’de gözaltına alındı. Emniyette çırılçıplak soyularak gece yarısına kadar işkenceye maruz kalan Kılınç, kafasına ve kaburgasına aldığı darp nedeniyle şiddetli baş ağrısı yaşadı. Mahkemeye çıkarılan Kılınç serbest bırakıldı. Avukatı Nagehan Avçil ise müvekkilinin maruz kaldığı işkenceye ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda işkenceci polislerin haklarında dava açılmasını istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu ise 30 Eylül 2018’de herhangi bir şüphelinin tespit edilemediği belirtilerek, işlemlerin hukuka uygun olduğu, kötü muameleye dair bir emare olmadığı kaydederek, kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi. ‘Darp raporu bulunamıyor’ Kılınç’ın avukatı Avçil gazetemize yaptığı açıklamada: “40 saat boyunca müdafi olarak görüşme yapmamız engellenmiştir. Bu sü Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde dün saat 07.00 sıralarında polis uygulama noktasında durdurulan yolcu otobüsünde kimlik kontrolü yapılırken, yanlışlıkla ateş aldığı iddia edilen 50 metre uzaktaki zırhlı polis aracı Akrep’in üzerindeki silahtan çıkan merminin isabet etmesi sonucu otobüsün ön yolcu koltuğunda oturan Sedat Polat (32) yaşamını yitirdi. bSoaşrulaşttıuldrmı a Sedat Polat, Adana’da göz ameliyatı olacak kardeşi Vedat Polat ile kız kardeşi Zeynep Polat’ı yanına alarak, Diyarbakır’dan yola çıktı. Polat kardeşlerin bulunduğu yolcu otobüsü, Birecik yakınlarındaki uygulama noktasında polis tarafından durduruldu. Polis kimlik kontrolü yaparken, yaklaşık 50 metre ileride, özel harekât ekibinin Sedat Polat’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Sedat Polat kullandığı zırh Polat’ın cansız bedeni, Ad lı araç ‘akrep’in üzerinde li Tıp Kurumu’nda yapılan bulunan silah ateş aldı. Si otopsinin ardından ailesi lahtan çıkan mermi, oto ne teslim edildi. Şanlıurfa büsün ön tarafındaki yolcu Valiliği, olayla ilgili soruş koltuğunda oturan Sedat turma başlatıldığını bildir Polat’ın başına isabet etti. di. Vali Abdullah Erin ile Kanlar içerisinde yere yı İl Emniyet Müdürü Veysal ğılan Polat, çağrılan ambu Tipioğlu, Adli Tıp Kurumu lansla kaldırıldığı Mehmet önünde otopsi işlemlerinin Akif İnan Eğitim ve Araş tamamlanmasını bekleyen tırma Hastanesi’nde yapı Sedat Polat’ın yakınlarını lan tüm müdahalelere rağ ziyaret ederek, başsağlığı men kurtarılamadı. Sedat diledi. l DHA ‘Dr. Ulutaş göreve iade edilsin’ “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dediği için hakkında idari ve adli soruşturma başlatılan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Doktor Yaşar Ulutaş’ın aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesine tepki gösteren CHP Adana Milletvekilleri Ayhan Barut ve Burhanettin Bulut, konuyu TBMM’ye taşıdı. CHP’li Barut, Meclis’te yaptığı konuşmada tepkisini şöyle dile getirdi: “Dr. Ulutaş, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dediği için sözleşmesi feshedilmiştir. Tuzun koktuğu bu dönemde sayın Ulutaş’ın sözleşmesi feshedilirken hiçbir hukuki gerekçe de gösterilmemiştir. Üstelik; TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkındaki soruşturma sürmek tedir. Bu soruşturma devam ederken açılan disiplin soruşturması kapsamında, masumiyet karinesini ihlal eden bu uygulamayı şiddetle reddediyoruz. Adli süreç henüz tamamlanmadan insanları suçlu ilan eden bu anlayıştan derhal vazgeçilmeli, Dr. Ulutaş bir an önce görevine iade edilmelidir” dedi. l ADANA/Cumhuriyet nır, hangi stratejiler geliştirilirse, ittifaklar kurulursa..” gibi bir seçim analizi yapmayacağım(*). Bir İstanbullu ve ülkesini seven bir insan olarak, belediye başkanlarına, adaylara karşı kentimi savunacağım. CHP’nin, seçimleri kazanırsa İstanbul’a atılan büyük kazıkları hançeresinden nasıl çekip alacağını bilmiyoruz. Çünkü pek çok şey geri dönülmez bir noktada. Mesele “yoksullara yardım”, “öğrencilere ulaşım bedava” vb. gibi “sosyallik” politikalarının çok ötesine taşmış durumda. İstanbul azgelişmiş ülkelerin büyük kentlerinden biri. Latin Amerika başkentleri, Kahire, Tahran, Karaçi, Bombay, Pekin, Şanghay, Yeni Delhi vb. gibi toplasan 150 milyon kadar insanın birbirini ezerek yok ettiği, ulaşımın modern bir yaşam için imkânsız, hava kirliliğinden nefes alınamaz duruma gelen, yoksullukların zirve yaptığı kentlerden biri durumunda. 20 milyona yakın nüfusuyla İstanbul, Marmara Trakya hinterlandıyla birlikte, ülkenin ekonomik olarak kanını emen ve Anadolu kentlerinin yoksul ve işsiz kalmasına neden olan bir kent. Neler yapılmalı? İstanbul’un parçalanıp dağıtılması gerekir. Türkiye’nin ekonomik ve nüfus merkezi olmaktan çıkarılması gerekir. İstanbul’a tam bir inşaat yasağının konması gerekir. Nüfus göçünün önlenmesi gerekir. Bunları bir belediye başkanı yapamaz. Hiçbir belediye başkanı İstanbul’u yaşanır, modern, bir marka kent haline dönüştüremez.. Yukarıdaki sorunlar alabildiğine ve engelsiz sürdüğü sürece. Tüm belediye başkanları İstanbul’u sadece genişletir, büyütür, daha yaşanmaz hale getirir, yoksulluğu artırır... İstanbul’un trafiğini yönetemezsiniz. Şüphesiz ki metro ağlarının sadece enlemesine değil boylamasına kesişmelerle çok daha hızı çoğaltılması şart. Ama mesele sadece ağlarla ilişkili değil. Uzunlamasına 200 kilometrelik bir kentten bahsediyoruz. Şimdi kuzeyinin de mahvedilmeye hazırlandığını da göz önüne alırsak, kuzeygüneyin de hızla 100150 kilometrelik bir Halkalı’dan Gebze’ye metro uzansın. İki saat yolculuk yapacaksınız, dönüş de bir o kadar. Silivri ve ötesini hiç düşünmüyorum bile. İstanbul’dan belki de tüm sanayiyi, fabrikaları, öyle kent çevresine falan değil çok uzağa, Anadolu’da seçilecek merkezlere kaydırmak zorundasınız. İstanbul’a ne giren ne de çıkan belli. 1967’de Berlin’e gittiğimde 15 gün içinde polise bildirmek zorundaydı herkes kendini ve oturduğu yeri, evraklarıyla birlikte. İktidar İstanbul’dan besleniyor. Bakmayın biz gökdelenlerle kenti mahvettik itiraflarına, yatay mimariye geçme masallarına. Bundan asla vazgeçmez bu iktidar. İstanbul bir ölüm kenti. Deprem senaryoları kentin mahvolacağını gösteriyor. Merkezde tüm deprem alanlarını yapılaştırdı bu iktidar. Büyük bir yıkım ve ölüm bekliyor kenti. Bir suç ve ölüm kenti İstanbul bir suç kenti. Her bakımdan. Uyuşturucusuyla, muazzam seks ticaretiyle, hırsızlıklarıyla, cinayetleriyle ve her türlü yasadışı faaliyetiyle. İşsizi ve güçsüzü ile.. İstanbul’a bir büyükşehir yönetimi hiçbir şey yapamaz. Sadece büyütür. Hele hele Binali Yıldırım, şüphesiz ki tek lider ve sorumlu Cumhurbaşkanı, ancak İstanbul’u politikalarıyla daha yaşanmaz kılacakları açık. Bu büyük tehlikedir. Kuzeyde havaalanı ve Kanal İstanbul gibi projelerle İstanbul’un sırtına 1 milyonu aşkın bir nüfus ve işyeri daha bindirmekten asla vazgeçmeyeceklerdir. Bu konuda hep birlikte yazmayı sürdürmeliyiz.  (*) Bahçeli ve RTE henüz bir ay kadar önce birbirlerine haydi herkes kendi yoluna dediklerinde, ittifakın kapısı açık olacaktır, yeniden görüşecekler çünkü bu seçimlerde birbirleri olmadan yapamayacaklar, demiştim. Şimdi kucaklaşma zamanı! Küçük ortak İstanbul ve Ankara gibi AKP İktidar için hem büyük bir ekonomik rant kapısı hem de prestij konusu olan İstanbul ve Ankara’yı kazanması için destek çıkacak; büyük ortak da küçük ortağın büyükşehirsiz kalmaması için yardımcı olacak.  re boyunca müvekkile akıl almaz işkenceler uy gulanmış, kabul etmediği suç isnatları kabul ettirilmek istenmiştir. Görüşme yaptığımızda ise müvekkil de tespit ettiğimiz darp izleri ve müvekkilin anlatımları ile işkence fiilini öğrenebildik. Soruşturma savcısına talepte bulunmamıza rağmen işkence fiilini gerçekleştiren kolluk görevlileri tespit edilmemiş, gerçeğe aykırı düzenlenen darp raporları ise tarafımıza teslim edilmemiştir” dedi. l İSTANBUL ‘Kadın adaya oy vermem’ demişti Tepkiler o dekanı istifa ettirdi Twitter hesabından yaptığı “Yerel seçimde hiçbir kadın bele diye başkanı adayına oy vermeye ceğim” paylaşımı büyük tepki gö ren Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Karalı Dekanı Prof. Mehmet Karalı, istifa ettiğini duyurdu. Karalı, yerel seçimler de hiçbir kadın adaya oy vermeyeceğini belirterek “Aile hayatına yönelik, bazı politikaları yanlış bulu yorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı T.C. İSTANBUL ANADOLU 14. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2014/560 KARAR NO: 2016/230 Davaci Nuray Korkmaz ile Davalı Bülent Korkmaz arasında mahkememizde görülmekte olan aile konutu şerhi konulması davasında yapılan yargılama sonucu; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/18709 esas, 2018/4089 karar sayılı yargıtay ilamı; Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder (HMK m. 331/1). 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır (HGK’nun 15.04.2015 tarih 2013/22056 Esas, 2015/1201 Karar sayılı kararı). Somut olayda; davacı kadın tarafından, aile konutu olduğu iddia olunan dava konusu taşınmazın, davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine ipotek verildiği, dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile 3. kişiye satılması üzerine davalı erkek tarafından açılan ihalenin feshi davasının reddedilerek kararın 20.04.2015 tarihinde kesinleştiği ve böylece yargılama devam ederken dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satılması sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece dosyaya sunulan muvafakatnamedeki imza incelemesi de yaptırılarak tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi, konusuz hale T.C. İSTANBUL ANADOLU 42 ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN İLANEN TEBLİGAT ESAS NO: 2018/79 KARAR NO: 2018/618 KARAR TARİHİ: 26/06/2018 SUÇ: Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak SANIK: ŞAHİN SAKIN, TC Kimlik No:12526274032, Yaşar ve Hediye oğlu, 01/01/1976 KOZAN doğumlu, ADANA, CEYHAN, Çakaldere mah/ köy nüfusunda kayıtlı. Osmanağa Mah. Hasırcıbaşı Caddesi No:60/1 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde oturur. KARAR ÖZETİ: Sanık Şahin Sakın’nın’nın sabit olan kullanmak içinuyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sabit olan eylemine uyan TCK 191/1 maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK 62 md gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Adı geçen sanığa mahkeme kararı bütün aramalara rağmen kendisinin yada konutunun bulunamaması nedeni ile tebliğ edilememiş ve ilanen tebligat yoluyla tebliğine karar verilmiştir. 7201 sayılı tebligat kanunun 29 maddesi gereğince hüküm özetinin gazetede ilan edildiği tarihten 15 gün sonra tebliğ edilmiş olacaktır. Sanığa kararı tebliğ tarihinden itibaren başlayacak 7 günlük yasal süresi içerisinde CMK 291 maddesi uyarınca mahkememize dilekçe verilerek veya zabıt katibine beyanda bulunmak sureti ile İstanbul Bölge adliye mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği tebliğ olunur. 16/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 901050) olmak, bakan ya da başkan olmaktan veya başarılı gelen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi, dava bir iş kadını olmaktan çok elzemdir” ifadelerini kullanmış, gelen tepkiler üzerine tweet’ini silmişti. Karalı, dün yine Twitter’dan yaptığı açıklamada tarihindeki haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen T.C. İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN görevinden istifa ettiğini duyurdu. Karalı, “Tama sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri ESAS NO: 2018/1372 Esas men düşünce özgürlüğü sınırları içinde sosyal med verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme Davacı GURUP BERKAALIŞ VERİŞ MERKEZLERİ SANAYİ VE TİCARET ya üzerinden açıkladığım bir görüşüm üzerinden verilen ölçüsüz tepkiler bağlamından koparılmış, şahsımla sınırlı kalmayıp, bağlı bulunduğum kurumumu yıpratma boyutuna ulaşmıştır. Temsil ettiğim makamın sorumluluğu bu fütursuz saldırılara cevap vermeme mani olduğundan idari görevlerimden istifa ediyorum” ifadelerini kullandı. l DHA Önüne geleni bıçakladı 165 yıl hapis istendi Kadıköy Kozyatağı’nda 22 Ekim 2018’de sokakta bıçakla 11 kişiyi yaralayan cezaevi firarisi Ali K. hakkında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 165 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. l DHA yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2018 (Çrş.) Verilen karar davalıya ilanen tebliğine, iş bu ilan yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş saygılacağı ve hükmün kesinleşeceği tebligat yerine kaim olmak üzere İLANEN TEBLİĞ olunur. 09/10/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 901424) T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/601 KARAR NO: 2018/651 Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/11/2018 tarih 2018/601 E. 2018/651 K sayılı kararı ile; Davanın Kabulü ile Bitlis ili, Bitlis Merkez Zeydan Mah./Köyü, Cilt No:11 Hane No: 230’da nüfusa kayıtlı 11758834984 TC kimlik numaralı Bitlis 10/01/1962 doğumlu Ahmet ve Gülbeyaz’dan olma Cemal Orımamak’ın soyadının “Nasır” olarak değiştirilmesine nüfusa kayıt ve tesciline, 14/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 900962) LİMİTED ŞİRKETİ tarafından Mahkememizde açılan konkordatonun tasdiki davası nedeniyle; Kayışdağı Mah. Uslu Cad. Pembegül Sok. No: 38/B Ataşehir/İstanbul adresinde faaliyet gösteren, İstanbul Ticaret Sicilinde 550017 sicil numarası ile kayıtlı ve Kozyatağı Vergi Dairesi 4120375513 vergi kimlik numaralı vergi mükellefi GURUP BERKA ALIŞ VERİŞ MERKEZLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından talep edilen konkardatonun tasdiki davasında mahkememizce 16/11/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet verilmiş olup, konkordato komiseri olarak İcra İflas Hukukçusu Murat YAVAŞ,Yeminli Mali Müşavir İsmail BEKTAŞ ve Serbest Mali Müşavir Osman BALCI atanmıştır. Duruşmanın 13/02/2019 günü saat: 14:20 de yapılacağı, alacaklıların mehil talebine iş bu ilanın gazetede ilan tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edebilecekleri, konkordato mühleti verilmesini gerektirecek bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri İİK’nun 288. maddesi hükmünce ilan olunur. 19/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 900652) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle