25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Perşembe 22 Kasım 2018 kultur@cumhuriyet.com.tr Elif Çağlar Kerem Görsev ENKA Kültür Sanat Müzik ENKA’da Buluşmaları, 27 Kasım’da Kerem Görsev usta piyanist Kerem Görsev ve ve ekibiyle caz gecesi vokal caz ekibini ağırlayacak. Kontrbasta Kagˆan Yıldız davulda Ferit Odman ve vokalde Elif C¸agˆlar’ın sahne alacağı konser, ENKA’da tek gecelik caz festivali yaşatacak. Görsev, 1950 ve 60’lı yılların klasikleşmiş eserleri ile American Song Book repertuvarını yorumlayacak. EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: FUNDA YAŞAR ER 17 ‘Avrupa Tiyatrosu Ödülü’ Rus yönetmen Valery Fokin’in oldu Tiyatro özgürlük ister! Dünyanın dört bir yanından gelmiş tiyatro insanları beş gün boyunca sabahtan akşama tiyatro görmüş, tiyatro yemiş, tiyatro içmiş, tiyatro konuşmuştuk. Ve şimdi, St. Petersburg’da Çarlık Rusya’sının belki de en görkemli yapılarından Alexandrinski Tiyatrosu’nda; müthiş şatafatlı bir sahnede Avrupa Tiyatro Ödülleri veriliyordu. Ödül töreni eşsiz bir özenle hazırlanmıştı. Trompetler çalıyor, koro müzik eşliğinde anons yapıyor, gerilim, Commedia del Arte kostümleri içinde yol göstericiler... Ödül alacaklar sahne asansörüyle, derinlerden gelip sanki sahneye ışınlanıyor vb... Derken sahneye Kirill Serebrennikov adı düştü. Ortalık buz kesti. Hayat durdu! Sanki! Salondaki herkes St. Petersburg’da gözaltına alınan, bir yılı aşkın süredir Moskova’da evde göz hapsinde tutulan ünlü sinema ve tiyatro insanını biliyordu. Onun yeri bu gece bu sahne olmalıydı. Ama işte ... Birileri “Biz de çok üzgünüz. Ama Rusya’da yargı bağımsızdır. Yargıya kimse karışamaz...” diye bir şeyler söylüyordu... (Ben bu sözleri daha önce de duydum: Putin’den mi; Erdoğandan mı? En iyisi bu yazıya baştan başlayayım:) Birikimlere saygı “Avrupa Tiyatro Ödülü”, (Premio Europa) 1987’den bu yana her yıl, tiyatro sanatının olanaklarını genişleten, ufkunu açan, evrensel bir dil yakalayan tiyatro insanlarına veriliyor.  Giorgio Strehler, Peter Brook, Arianne Mnoushkine, Heiner Müller, Robert Wilson, Lubimov, Lev Dodin, Pina Bauch, Harold Pinter  ... Bu güne dek bu  ödülü alanlar arasında... Bu isimleri, yalnızca şöylece sıralamak bile, bana bir kez daha iyi ki İKSV ve Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivalimiz var dedirtiyor. Dünya tiyatrosunda çığır açmış bu isimlerin çoğunu, bizler İstanbul Tiyatro Festivali sayesinde izleyebildik ve izliyoruz.  Valery Fokin ödülünü St. Petersburg’daki törenle aldı. Büyük Ödül bir işe değil, tüm işlere daha doğrusu birikime veriliyor. Avrupa Birliği’nin en önemli kültür projelerinden biri. Uzun yıllar Sicilya’da Taormina, ödüllere ev sahipliği yaptı. Sonra gezici oldu. Uluslararası bir jürinin belirlediği Büyük Ödüle bu yıl Rus Tiyatro adamı Valeri Fokin değer görüldü. Özel ödül ise “İspanya’nın Yıldız Kenter’i” dediğim Nuria Espert’e verildi. (Geçirdiği bir kaza nedeniyle gelip ödülünü alamadı ve performansını izleyemedik.) Eskiyeni kucaklaşması Valeri Fokin Rusya’nın en önemli yönetmenlerinden. Lermontov, Dostoyevski, Tolstoy ve Gogol uzmanı. Ününü, klasiklere yeni yorumlar, yeni yöntemler getirmesine borçlu. Eskiyle yeniyi kaynaştırdığı gibi, felsefeyle psikolojiyi; düş gücüyle teknik beceriyi buluşturuyor. Bu yolla adeta kendine özgü bir dil kazandırmış Rus tiyatrosuna. Ondan 2 oyun izleme fırsatı buldum. Biri “Maskeli Balo: Geleceği Anımsamak” muhteşemdi: 1917 Şubat Devrimi günlerinde ayni Çarlık Tiyatrosu Alexandrinski’de efsanevi bir temsil verilmektedir: Meyerhold’un sahnelediği “Maskeli Balo” . O güne dek gerçekleştirilmiş en pahallı, en lüks prodüksiyon... Çarlık yıkılır, ilk sosyalist hükümet göreve gelir. Oyun devam eder... 1941’de sahneye düşen bir bombayla dekor kostüm yok oldu denir. (Belki de bahanedir) Oyun kaldırılır. İşte şimdi Fokin, “Maskeli Balo: Geleceği Anımsamak” oyunuyla, o temsili yeniden kurguluyordu. O günün muhteşem görkemli kostüm ve minimalist dekorları ama günümüzün teknik olanakları; günümüz müziği ve koreografi anlayışı ve günümüz yorumuyla. Sonuçta 3 kişilik (karıkocaâşık) sıradan bir melodram, sadece yeniden yaşatma değildi. Kalabalık “çevresiyle” seyrine doyamadığınız eşsiz bir toplumsal eleştiriye dönüşüyordu... Şvayk geri gelirse Valeri Fokin’den izlediğim öteki oyun “Svayk Geri Dönüş”... Bildiğimiz roman kahramanının gü ‘Maskeli Balo: Geleceği Anımsamak’ nümüz dünyasına geri dönüşü ve yeryüzünde pek bir şeyin değişmediğini görmesi... Hâlâ savaş kışkırtıcılığı;vahşet; askerliğin en berbat yanları... Ama gülümseten değil, içimizi acıtan gerçekler. Oyun üç bir yanı politikacıların , devlet adamlarının profilleriyle çevrili bir alana yerleştirilmişti. Onlar fısıldıyor, zavallı insancıklar rollerini oynuyor gibi. Ve de resmi tarihi yazma görevinin Şvayk’a verilmesi... O ölünce propagandayı sürdürme görevi seyirciden seçilen bir başkasına verilir. Dünyanın savaşlarla kan gölüne çevrildiği bir dönemde sadece savaş karşıtı oyunlar izledim Rus tiyatro ustalarından. (Yerim bitti, devamı bir başka yazıya... ) Gelelim ödül törenine... O gece Rusya dışından ödül törenine katılan pek çok tiyatrocu, tutsak Rus tiyatro insanı Kirill Serebrenikov’u andı. Kirill’in yanındayız denildi. Neden mi? Çünkü hepimiz farkındaydık: Tiyatro özgürlük ister! Madem bizler özgürüz, haydi tiyatroya! İstanbul Tiyatro Festivali bir daha görme olanağınız olmayacak oyunlar ve performanslarla sürüyor... Ben olsam kaçırmam... Cengiz Baykal yaşamını yitirdiugüne kadar birçok ti Byatro oyununda ve çe şitli filmlerde rol alan oyuncu Cengiz Baykal, 59 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir yoğun bakımda tedavi gören sanatçı adına Üsküdar Tekel Sahnesi’nde tören düzenlendi. Törende oyuncu Tunç Günbay, Murat Karasu, Orhan Kurtuldu, Cengiz Daner, Kemal Topal, Atsız Karaduman ve Mehmet Ali Kaptanlar birer konuşma yaptı. Ayrıca aralarında Zafer Algöz, Zeynep Erkekli, Özgür Erkekli, Bülent Emin Yarar, Bennu Yıldırımlar, Nişan Şirinyan ve İşdar Gökseven’in bulunduğu birçok isim cenaze törenine katıldı. Sanatçının cenazesi, Bakırköy İncirli Fatih Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından, Çobançeşme Mezarlığı’na defnedildi. l AA Doğan Kitap Söyleşileri başlıyor Borusan Müzik Evi’nin ev sahipliği yaptığı Do ğan Kitap Söyleşileri başlıyor. Bu akşam ilki gerçek leştirile Dilmener Kiremitçi Uzuner cek söyleşi dizisinin konukları Buket Uzu ner, Tuna Kiremitçi ve Naim Dilmener. Doğan Kitap tarafından yayımlanan ve bir plak koleksiyonerinin yaşadıklarını anlatan OBSESYON romanı vesilesiyle Naim Dilmener’in öncülüğünde gerçekleşecek söyleşide müzik ve edebiyat bir arada olacak. Müzik eleştirmeni, DJyazar Naim Dilmener, yazar Buket Uzuner ve ya zarmüzisyen Tuna Kiremitçi’nin müzik ve edebiyatın ayrılamaz bağları üzerine gerçekleştireceği söyleşi saat 19.00’da İstiklal Caddesi’nde bulunan Borusan Müzik Evi’nde gerçekleşecek. l Kültür Servisi AYZPAKOSŞRMRAINL’MDUE ‘Hamlet’ tebkunloulşoujiyyoler TbcoaYabtiRauü2yyleğaaanogn2uakşışcllbrü.ntaanüyalrİneıdnmosakyotradtlvpio’toEaydkBıeırrLvjtnaai.oidleygybt1aFyıs1prlaeğueeuaokianrıllshakıgbyBvt“TnnrieuHedaivaMeyZ’lşeaakıuslao,iaefmtlirştriSanrenonrtlılheureouneİÖibasmcrotPFttdukedve|aaSeeukü’yknsMus.ğyClıtbüpnblöuiokAuv’eannlibalnlaşe’üadilarırtigne,amea’i”e,ni İranlı ressam Mahdizad’dan insanlar ve hayvanlara dair İranlı sanatçı Fahima Mahdizad’ın insanlar ve hayvanların birlikte konu edildiği “Human and Animals” sergisi Moda Galeri Pasaj’da ziyarete açıldı. Sanat eğitimine Tahran’da başlayan ve Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamlayan sanatçı İran ve Türkiye’de çok sayıda sergiye katıldı. Resimlerinde insanların birbirlerine yaşattıklarını, hayvanlarla karşılaştırıp anlatmaya çalıştığını, anlatmak istediği duygular içinde, çalışmalarını simetrik objeler ve renklerle ifade ettiğini dile getiren Mahdi zad şunları söylüyor: “İnsanlarda anlayamadığım bir öfke var. Bu öfke ayak kaydıran, hayatı kaybettiren ikiyüzlü türden... Bu özellik hayvanlarda yok. Ruhlar zedelenmeye ve hasar görmeye başladıktan sonra bir çare yokmuş gibi insanlar hayvanlaşmış gibi görünüyorlar. Ama öyle değil. Hayvanın doğası gerektirdiği gibi ama insan yaşarken maalesef bu doğayı kaybetmeye başlamış. Ben bu konuya değinirken, başta kendime, insanlığı hatırlatmak ve ruhumuzdaki zedelenmeleri tanıyıp iyileştirmeye çalışmamız gerektiğini anlatmak istedim.” ‘ Gitarist Ana Popovic, cinsiyet ayrımcılığının azaldığını söylüyor ‘Kadınlar artık öne çıkmaktan korkmuyor Çağdaş müziğin başarılı gitaristlerinden Ana Popovic, grubuyla birlikte Eğer kendinizi gösterirseniz, insanlar sizin kon yarın akşam saat 22.00’de Zorlu PSM’de ser biletlerinizi ve şarkı konser verecek. Blues gitaristi Popo larınızı alacaktır. vic, babasını rol model olarak 15 yaşında başladığı kariyerinde 2000’lerin başından bu yana Eric Burdon, Buddy Mi ORHUN ATMIŞ n Her meslekte olduğu gibi müzisyenlikte de kadın olmanın getirdiği zor les, gibi ünlü isimlerle birlikte sahne alırken luklar var, değil mi? Me ABD’nin Billboard müzik listelerinde de üst sı sela erkeklere oranla ralarda yer aldı. Ana Popovic’le konser öncesi kadın gitarist örnekle konuşma şansı yakaladık. rini neden daha az? n “Trilogy” ile birlikte 3 albümü aynı anda İşimi çok seviyorum, yayımlamıştınız. Bütün şarkıları bir anda pi bu benim tutkum. Güç yasa sürmek bir risk taşıyor mu? lükler olsa da buna de “Triology” birkaç yıl önce yayımlanmıştı. En ğiyor. Gitgide daha çok son olarak kadınların gücünü anlatan “Like It kadın, grup lideri ba On Top” isimli şarkım çıktı. “Triology” riskli bir şarılı kadın müzis hamle olmadığını kanıtladı aslında. ABD Billbo yenler var bugünler ard listesinde Clapton, Bonnie Raitt, Tedesc de ve öne çıkmak hi Trucks Band gibi isimlerle birlikte en tepede tan korkmuyorlar. yer aldı. Ayrıca herhangi bir albümden iki kat 50 yıl öncesine gö daha pahalıydı. Bu da insanların eğer kaliteli re şu an kadın mü müzik elde edeceklerine inanıyorlarsa hâlâ CD zisyen olmak için da aldığını kanıtlıyor. ha iyi bir zaman ta n Müzik piyasasında müzisyenler artık ge bii. Ama hâlâ birçok nelde single çıkararak ilerliyorlar, müziğin tü gitar festivalinde da ketimindeki bu değişim sizi nasıl etkiledi? ha az kadın sahne Bence müzik değişiyor ve bu böyle sürecek. ye çıkıyor. Ben son Bu gerçeği kabullenmeliyiz. Ama şimdiye dek 4 yıldır “Experience her değişim beraberinde güzel şeyler de getir Hendrix Tour” sah di. Eğer sosyal medyayı nasıl kullanacağını bi nesindeki tek kadın liyorsanız, bu değişimden fayda sağlayabilirsi gitaristim ve kadın niz. En azından sanatçılar artık müzik şirketle ları temsil etme onu ri tarafından alınıp bir kenara koyulamayacak. runa erişiyorum. Sırbistan’ın 80’li 90’lı yıllarında, çok ilginç bir çevrede mükemmel bir çocukluk geçirdim. Yeni Belgrad’da blues, rock, gitar, müzik, birçok kitap ve sanatla dolu bir apartmandı ve sanatçı ruhlu ailemizle kendi kaçışımızı, vahamızı yaşıyorduk. Hâlâ o ortamdan ilham alıyorum. ‘ÖTE/DE/Kİ MİMARLIK’ Akbank Sanat’ta Akbank Sanat, mimarlık dünyasının önemli temsilcilerinden Tabanlıoğlu Architects ve Mimarlar+ Han Tümertekin ofislerinin çalışmalarını ‘ÖTE/DE/Kİ MİMARLIK’ sergisiyle 28 Kasım 2018 – 05 Ocak 2019 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturuyor. Serginin küratörlüğünü Prof.Dr.Hasan Bülent Kahraman ve ser gi danışmanlığını Luca Molinari üstleniyor. Serginin küratörü Prof.Dr.Hasan Bülent Kah raman, sergiyi şöyle özetliyor: “Tabanlıoğlu ve Tümertekin farklı yapılar, farklı coğrafyalar ve farklı kimlik ve aidiyetler içinde kendi yapılarını tasarlar ve kurarken eylem ve fizik ile tasavvur ve soyutlama arasında söz konusu karmaşayı söz konusu ediyor. O karmaşadan lineer ve organik olmayan müdahale edilmiş ama kendi birikimine yaslanmaktan da çekinmeyen bir soyutlama çıkarıyor. Geriye kalan o soyutlamanın gene bir başka mekân içinde sorgulanmasıdır. Her mekân öte/de/ki midir yoksa her mekân burada, şimdi ve mevcut olanı içerir mi?” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle