16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER eposta: [email protected] Pazartesi 8 Ekim 2018 2 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Tarih’e havale etmek’! Salih Özbaran (Emekli Tarih Profesörü) Düşünceleriyle ve onları yansıtan kitap, makale ve konferanslarıyla, yaşamı boyunca topluma, aydınlığı işaret eden Prof. Dr. Bozkurt Güvenç’in 3 Ekim 2018 tarihli Cumhuriyet’te “Aydınlığı seçelim” makalesiyle bir kez daha paylaştı bilgeliğini; her zaman yaptığı gibi, toplum bilimlerinin üstüne tarihi oturtarak. Ama nasıl bir tarih! Şöyle yerleştirmiş onu ustaca seçtiği sözcükleri arasına: “Kültür varlıklarımızın tarihi geçmişten geleceğe bir süreklilik olarak tanımlanır. Uygarlık dünyasındaki yerimizi ve sıramızı bilmek için kuşkusuz geçmişimizi araştırmalıyız. Geçmişimizi bilelim, tartışalım ama geçmişimize takılıp kalmayalım.” “Takılıp kalmayalım” ifadesi burada en can alıcı tümce bana göre; ve birbenbire Ataol Behramoğlu’ndan, 29 Nisan 2017 tarihli Cumhuriyet’teki “Tarih şu andır” başlıklı köşe yazısını hatırlattı. Tarihin her zaman “çağcıl” olabileceğini belirtmişti Behramoğlu; birçok tarihçi ve filozofun değindiği gibi. “Gözü tarihle korkutmak” olarak algıladım yazısını. Yeniden okuduğumda ben de bir şeyler eklemeyi düşündüm; Prof Güvenç’in tanımına yardımcı olabileceğini, tarih dalının değişik tanımlamalarına yol açabileceğini öngörerek önemsedim. Tarihi medyatik arenada ve iktidar koltuğunda yıllardır oyuncak yapanların doruğa çıktığı bir süreçte mesleğime bir kez daha sahip çıkmak istedim. Önce, Behramoğlu’nun tümcelerinden birkaçını yineleyeceğim, sonra da verilen tanımı biraz açacağım. Tarih çağıyla yorumlanır Siyaset söyleminde pek sık karşılaştığımız ‘tarih sizi affetmeyecek” türünden sözler, aslında bir çaresizliğin dile getirilmesidir. Kişisel ilişkilerdeki “seni Allah’a havale ediyorum” sözü ne ise tarihe havale etmek de onun siyaset vb. toplumsal Tarih sadece “geçmiş” değildir. Gerçeğe yaklaştıkça tarih kimliğine bürünür. Tarih aynı zamanda “şu andır.” Yaşadığımız çağdan yeniden yorumlamanın ürünüdür. Yorumlayanın, politik ve medyatik rüzgârlardan kaçınması önemlidir. hakkında anlamında, kurusıkı bir tehdit, ne kadar tumturaklı görünse de boş bir lakırdıdır.” Behramoğlu’nun anımsattıkları 1992’de kitabımda Melih Cevdet Anday’ın 17 Ağustos 1990 tarihli Cumhuriyet’te çıkan yazısından yansıttığım bir cümleyi de getirdi aklıma: “Tarihe güvendiğimi sanmayın, onun ne olduğunu bilmiyorum.” “Tarihi bilmeyenler ya da unutanlar, genellikle ‘hangisi haklı imiş’ sorusuna bağlanırlar. Kim yendi, kim yenildi? demektir bu. Çünkü bizde bütün geçmiş olayların ancak tarih söylemi ile çözüme bağlanabileceği inancı egemendir genellikle. Başta bulunanları tarihle korkutmaya kalkmamız bundandır...” Geçmiş tarihçilikte zahmetli araştırmaların ve kuramsal tartışmaların uzmanlarınca önerilir; sonra da öğretmenlere, meraklıya ve öğrenciye yönlendirilmiş biçimleriyle sunulur. Bu sunum dogma hiç değildir. Aşıkpaşazade’nin 15. yüzyılda kaleme aldığı Osmanlı tarihi veya Hammer’in 19. yüzyıldaki değerlendirmeleri, Halil İnalcık’ın 20. ve 21. yüzyıllarda, bilimsel temele oturttuklarıyla örtüşmez. İnalcık’ın yazdıkları da ondan sonraki tarihçilere yol gösterecek ama eleştirilecek, tamamlanacak ve geliştirilecektir; kaynakların yeniden yorumlanmasıyla, yenilerinin farkına varılmasıyla ve sanat/edebiyat dünyasında yerini almasıyla geliştirilecektir şüphesiz. Behramoğlu, şu sözcükleri de eklemiş düşüncelerine, “tarihe havale etmek” klişesinin ne denli havada kaldığını belirterek: Rüzgârlara kapılmamak “Tarihe havale etmek, içinde klişeleşmiş bir mantık yanlışını da barındırıyor... Bugünün yargılanmasını geleceğe bırakıyorsunuz... Gelecek şu anda yok... Şu anda olmayan bir gelecek bugünü miş ölüdür” dediğinde tabii onu reddetmiyor, mesleğini yadsımıyordu muhakkak; ama geçmişin geleceğe ilişkin öngörülerinin kesin çizgilerle belirlenemeyeceğinin de bilincini yansıtmıştı. Başka türlü açıklamam ve Türk/İslam tarihinden örnek vermem gerekirse ve “tarih şu andır” dersem, Kanuni Sultan Süleyman’ın fetih dünyasının yüzyıllar öncesinde kaldığını ve geleceğin fetih programına alınamayacağını vurgulamak istememdendir. Tarih, geçmişi yinelemek anlamına gelmez; tarihçilik mesleği geliştirildikçe içeriği düzeltilir, geliştirilir, yenisi yazılır, söylenir. Tarihçilik Zor Zanaat’ı bir kitabıma başlık yapmış olmam bu sebepledir. Her ne ise, Behramoğlu’nun yazısından öne çıkarılması gerektiğini sandığım vurgulamanın, tarihi siyasal amaçlı kullanımına örnek bir açıklamanın İngiliz tarihçi John Tosh’un ustalıkla donanmış Tarihin Peşinde (çev. Özden Arıkan, 1997) kitabından birkaç cümle ekleyeyim: “İktidar mücadelesi verenler, amaçlarını en iyi gerçekleştirebilecekleri konusunda geçmişe başvurmuştur. Aynı zamanda da siyasi elit, kendi konumuna meşruiyet kazandıracak bir tarih versiyonunu kitlesel tüketime sunmanın çıkarına olduğunu düşünmüş, bunu ya geçmişteki başarılarını öne çıkartarak ya da iktidarını dayandığı kuramsal yapının ne kadar eskiye dayandığını göstererek yapmıştır.” “Tarih”, evet, “şu andır”; yaşadığımız çağın/zamanın ürünüdür; çünkü onun ne olduğunu “şu an” söylüyoruz/yazıyoruz. Çünkü onu şimdi daha iyi biliyoruz. Ancak yazana, söyleyene, gösterene, kullanana dikkat etmek gerekir; politik ve medyatik değerlendirmelerin tuzağına düşmemek gerekir. Yirminci yüzyılın ünlü tarihçisi Fernand Braudel’in bir uyarısıyla bitireyim yazımı: “Yalnızca bir tarih, bir tarih metodu yoktur; metotlar, tarihler, merak konuları, görüş açıları vardır; yarın başka merak konuları, başka görüş açıları olabileceği gibi.” (Ecrits sur l’Histoire, Paris, 1969, s.97). “Geçmişe takılıp kalmadan” ama onu da Efsaneler geri dönüyor “Ben hiçbir dogma, kalıplaşmış fikir bırakmıyorum. Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir. Beni takip etmek isteyenler aklın ve bilimin yolundan yürürse manevi mirasçım olurlar...” OLAYLAR VE GÖRÜŞLER İst>ya>ınldbHöuAnlK’üuKmnI küUuY2rA’tduReluş CUMARTESİ 6 EKİM 2018 94. YIL SAYI: 33967 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) FİYATI 2.5 TL (KDV içinde) KKTC’DE 3 TL Cumhuriyet Kitapları’nda beyni kullanma kılavuzuEN ÖNEMLİ FONKSİYONLARI GELİŞTİRMEK MÜMKÜN İanmsaankbimesyenni einneklianrdmeakşuıkllbanilgmiaişkleılmaveuzsuisyteomk.i Ayendcai ikşlbeivliimniignesalişntlairrmı beenyinniinpueçnlaörnıneımbulildu. Merhaba, nerede kalmıştık? >>ORHAN bURSALI Hfoortmamülüışnlıgpiel sşiihnidrlei Asiğldırirkeobrilkirumlariyımizı?zı Bilim ve Teknoloji sayfaları ve Her CUmarTesi Murad Mukwege Ndiorebneel bnlaerrışinÖodldüulü NllMnaeOurmudcbkeauwEyssLeueilbgaNçaheaarloıvdışşelyaaÖarEnadzMkKüiduolküirnuai,ngldtlsaoe’aanlcunıavlmdvehüoaraizsklkdüıltnaino.rı ıres>s>Dana1vge0va’enudşilas bu mu adalet!Yargıçla tartışan avukata tutuklama. Açlık grevindeki öğretmene vicdansız yanıt rksiaurTÜdEyrRuiıfK.sscİYOıanuE n8rdsheŞuaEaHdAlİnaDetİiNrkaBİgGtudiüÖmreZrsYkmizAa’ŞüolBLıAnkiARlrIiYbamğLtuAaikUbvsĞeeCöUyRzTuLiümeAmnDkiIheznuoSsyeriayledioğayrhliıjketiççvöthıığne’rıilenınğrıHsdBldttsiaeiıaaığUltnpşhuıhikbkKutvaauiaukvkrUnlgkuuliöBılıkKnk’asdaçanutrıseetkdnDourÖımsdmç.çIumiŞıTad:akByueuhYAaaartykaruşRıuKrçelkkgarmmaIlauılavlıneaÇsaşmisıulmmbiıIaM’daKüyaaşıgeizdkrAkehe.za”arro>mnReini>rfnkaeıalISaeLçtdvuEeYueDDdgslHsuköueuiAIzralrrNdiauttaıaelaAşkntrrmVıoytançŞığeasşaıAlrkıdmuRnaaaa4dlasrlnı’dtıseanleııçrma.“tıyndkİaasoaKşsrayadvaı.i ‘Tvgtgg3dbüerAööiue.0ğrrbrlvDeidmans0ivüöbiaubnmaakaaGmslsk.şaıil3tnCenmaÜaz0aetrCk’a0zidNyâennaıagnz.eaköüasvAYiğıenıilniz’rvelAn”ekesicdt,iaaMemŞ,e“dçz“nZüıaAeaHkirdneİhlasvRüaynMytimraaniaüyşenMteaıerabMysatsuıoDElenabrlvöDz’ıRöldknalyöyuarAülnaekmeşmpmdiK”otieaÖıello.mruğzzpEa>ına>ee3rkTlc6dr6pha’aeidM’ağkstiaçmnsiyiötlEiozoae“çn2üy’yianu0aminnn0adn”d0yçüeda’olşlıelekdurai VEDAT ARIK İsrtçrSlsgeaaeüıeTğrtğslyuAekltlHıüpıtnkNoköral’baümçcerardUüaıdtıeonnültLııssnidşü..AlmıaeYanSvninkalaaüeeltpnğablrakrı’Hldiılşıırneakeilivknadçöokelrıeealilılamdndskçrriıeüuiıl,nkeeernğ‘lSürfyanduioellmmieDrktvsimaoaessuedlkiğrrsadznglairriensea,u,miifsDğlöyalpaeaiarln,rdğ.rshodıFüllyıeıik.kkİKİ YAZARIMIZDAN MERHAbA lüğünde bilim sayfaları geçen cumarte si okura yeniden “merhaba” dedi. OrhanAyaroluyoruz Dilöğretmeni AA bosbyBiiGalau‘ufabblcşelirmuıisrlblkoıişikadaamumelllzzııdl,su.ayık.i“ş.zasMmuCızohıearusluerıtmnhhrpldaehmaimbaruruacri“’z”i,ıuyCinndemkuetieymk’ariyeenrahitdfesyulveesoernigirnkyudsaiedayüiltrmoerdsgenriı.ı.caşbOzetBıeikkullimt?.me.k”.aleez,MHP ve İYİ Parti arasındaki sert atışma, önceki gece Akşener’in evinin önüne taşındıbrhyshrbkraiAioaii,aatfntnnTıbtşlnoeıaıMıanldynlarcabdioAdanınnsaanlaNcıole8nad’udgnDşrıüalüöılpu,Aebszzzkkakerieyntalyiean,enalrlerçraldşlreı,eoşrönıeyncntdacrşueeıe.uöölurnen>kydkr>ğrlguttusa6iuöürüatrn’rtdı.ratll,tdaedTübaaanınööurnşPdlırrtednKaeıtl.eraaiKnllbŞrleeşelıietenlreearıne İHA >> MİYASE İLKNUR 6’da >> ÖNER YAĞCI 15’te F.Bahçe’deVOLKAN, AATIF, DIRAR üç isim kadro dışı HHH Ayrıca tsğeFkskiÜüeannbnrPeaieekDsşrriblehzaamneLkhygiiaçgreıdeec’te’rltıd,eoiyeAnsdatkapıeüştadaçııpfmiabtvanıaernytarDakVeninırolaödlrrı. le de yollar ayrıldı. >> Spor’da UEFA’DAn G.SARAY’A YEnİ İnCELEME >> Spor’da SIR OLAN SUUDİ GAZETECİ ‘PBKayoalnausrcozaloptsulatuaukltaazbryilsaira rYdaanzAgükikvtıueiynblulikaraaupyoarrrrıuesnııan’ sgizedleiğyeorrBEİvFcO.il’di.lea.nprSöamy ivyeersKBylıuıaa.nşşDudkıikdaopçnilTıos’Aünmorrılkanaotbi,slyilüasuerlt’ğkanauenign’slnöiınrydgeaiaanpkzkaİoeasbntyteisalbceonoiclbloCemuskellamluesğraıailoslmaınüırdahale edilemez. >> MUSTAFA K. ERDEMOL 4’te InTERPOL BAŞKAnI DA li okurlarımıza bir başka sürprizimiz var.Çİn’DEKAYBOLDU>>10’da Kaşıkçı AKPM’DE NÜKLEER ENDİŞESİ AnzıekrlNPaduEırğsGkı inüşünekhaylier’ıeMnr iAglülKevPtevMnekliiikçliinrEahmpaoi runa biyle Rum vekilin taleAkkuyu uyarısı ek lheankdki.ınGdüaneanyd, iAşkelkeuriynura pora eklenmesi üzerine raportörlükten çekildi. >> HÜSEYİN HAYATSEVER 11’de AAdMsör“oaeEnkKHnndrüşekuPŞnBeeç’bdyaEnlkoeahesNezrçtekıkroennEaupl’airiiRrlz,nşatk“ılg:nBaa“veaErtSuallniaabnRnhrnubdaaKvıiranyrraulEsıdgrytımKunuarau”en”tnSufp”scdemElıeynMosduaNdıgH”innia.yİsıPnaAZteö’ııdlkznsiaeGl,şıoteve“tnvrıÇanEie.mniearAhLridktnk’İeiaaiN.şndlraeleıraemnrdrvseı,inenrnnedine MiğtyÜ“tYiıuAornsiHmkğkkdPutşüeaPuaneydrrbnu:ea”tie”irArdhrGöiek’eliMnedçvaneneied.gAesıstOnelleüiCrılşSraniokdelylIiikdükmllGaaru.aetp>ğyiı>tlEıunaegAsrrıRiıLmailnİgiAtİPaöamL1Çarfa1yİAeçaMdaRvakkandciSmiışıeEç,ninLi“DyngrGaAoöaplelzcGalclaoanaÜelnmnNtMkuıElanıaYnHkakSrd,aUPoaaann’5llfıbl’iuftnıleieeşldterı. OLAY YARGICA ÖFKE AMKşa3itab0,aıvDlhh0aaak’ndnbkeaeaykmuşanınkgerfdgah’ayanı’czeaılcıaDtapineokdrspoianşekytailielgtdgdsöaöitTcnzosrimaztueletmiiytdırntdopdia,ir’iğıa.çnailbolaıYbniğrnrüıduleokeı.tskrrt>tcea>aedk1y0ıkna’dia BkzyoeoanszrtduruıağFssıaıAz,Fın2llü0Stİ.saKytyaıo’lnınınnbçıueBkrlütuFloetisllnuaatyr’nmEaucvonacnğidliıüiOsçneriny a prömiyeri ile açtı. >> 15’te Cumhuriyet’in efsane sayfası “PC MaY Bzar Ya zıları” bu haftadan itibaren geri dönüyor. Dış Haberler Müdürümüz Mine Esen’in editörlüğünde dünyanın dört yanından Cumhuriyet’e akan yazılar yeniden say falarımızda olacak. Kanada’dan Gü ney Afrika’ya, Almanya’dan İngiltere’ye, Çin’den Moskova’ya her hafta dört isim keyifli yazılarla bizlere “merhaba” diye cek. Mine Esen’in hazırlayacağı sayfayı ve ilk dört kalemi sizler gibi ben de bü yük bir merakla bekliyorum. alanlardaki karşılığıdır. “Yani, artık yapabileceğim bir şey kal madı, göreceksin tarih ne yazacak senin da ileri sürülenler gerçeğe en yakın sayılan olay ve olgularla “tarih” kimliğine bürünür. Ama o tarih değişmez değildir, yargıladığında, bugün de zaten geçmişte kalmıştır, yani yoktur.” İngilizlerin ünlü tarihçisi C. Hill “geç ha iyi araştırarak, yazarak, sunarak aydınlığı görelim; Bozkurt Güvenç’in dileğine ortak olalım. Çarpıcı diziler başlıyor... Bu ay Cumhuriyet’te birbiri ardına yazı dizileri okuyacaksınız. İlk dizimiz ge Balkan Savaşı’nın 106. yıldönümü çen hafta okurlarımıza merhaba diyen değerli yazarımız Bedri Baykam’dan. Baykam Che Guevara’nın en yakınındaki iki isimle konuştu. Che’nin sağ kolu Harry Villegas ve oğlu Camilo Gueva ra Marc’ın anlattıklarını Bedri Baykam’ın Doç. Dr. HÜNER TUNCER 8Ekim 1912 tarihinde Balkan devletlerinden Karadağ’ın Osmanlı Devleti’ne karşı savaş ilanıyla Balkan Savaşı başlamıştı. Balkan Savaşı, Mustafa Kemal’in sözleriyle, Osmanlı Devleti açısından korkunç bir bozgundu. Mustafa Kemal, Balkan Savaşı’nı şöyle değerlendirmekteydi: “Tarihte hiçbir ordu bu kadar kısa zamanda bu kadar kötü dağılmamıştı. Bunda öncelikle Merkez’in ordular üzerindeki zaafının, etkisizliğinin, komutanlar ve birlikler arasındaki koordinasyon yokluğunun, ilk hareketlerin hedefsizliğinin, bu nedenle askerin moral çöküntüsü içinde olmasının, bilgisizliğin, yetersizliğin ve en önemlisi, politikanın ordu subayları arasında neden olduğu parçalanmanın önemli rolü olmuştu.” Çağın durumu Balkan Savaşı’nın başında Osmanlı Devleti’nin durumuna kısaca göz atmakta yarar var. Padişah V. Mehmet Balkan Savaşı, Osmanlı Devleti’nin birçok bölgede savaştığı süreçte başlamış, devletin çöküşünde önemli rol oynamış, geriye dönülmez sona yaklaştırmıştır mette bulunması gereken niteliklerden hiçbirine sahip değildi. Bu hükümet, İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı yürütülen ülküsüz bir muhalefetin savaşımı sonunda kurulmuştu. Osmanlı Ordusu ise, Balkan Savaşı arifesinde acınacak bir durumdaydı. Ordunun örgütü ve eğitimi yetersizdi. Alaylı subaylar ordudan çıkartılmış; ancak, okuldan yetişen subayların azlığı nedeniyle, alaylı subayların yerleri doldurulamamıştı. Ordunun geri hizmeti, iletişim ile sağlık hizmetleri de perişan denecek durumdaydı. Savaşın ilk günlerinde erler ve hatta komutanlar açlıktan feryat etmeye başlamıştı. Savaş sırasında telgraf iletişimi adeta durmuştu, çünkü telsiz telgraf makinelerini kullanabilecek kimse yetiştirilmemişti. Keşif uçakları pilot yokluğu nedeniyle kullanılamamaktaydı. Savaş sırasında ileri hatlar için hiçbir sağlık örgütü kurulmamış ya da bu doğrultuda hiçbir ön du ve Selanik’teki İkinci Ordu’yla yaptı. Seferberlikle birlikte İstanbul Ordusu “Doğu Ordusu”, Selanik Ordusu da “Batı Ordusu” isimlerini almıştı. Doğu Ordusu, Trakya’da Bulgar Ordusu’na karşı; Batı Ordusu da, Makedonya’da Sırp, Yunan ile Karadağ Ordularına karşı savaştı. Osmanlı Genelkurmay’ı ile Hükümeti’nin hazırladığı plan çerçevesinde; Osmanlı Ordusu, Makedonya’da savunmaya çekilecek ve kademeli geri çekilme ile savunma savaşı yapacak, eldeki mevcut kuvvetlerin çoğunluğu Edirne ile Trakya’da tutulacak ve bu bölge ne pahasına olursa olsun savunulacak; Bulgar Ordusu ile sert savunma ve siper savaşları yapılarak Bulgarların gücü kırılacaktı. İlk çatışma 1912’de Balkanlar’da ilk silahlı çatışma, 8 Ekim 1912’de, Balkan devletlerinin en güçsüzü olan Karadağ’ın Osman Kosova’yı ele geçirmek; diğeri de, Kuzey Arnavutluk’ta bulunan İşkodra’yı fethetmekti. İşkodra’yı ele geçirmekle Karadağ, Drina Nehri’nin güneyine değin Arnavutluk’a egemen olabilecekti. İşkodra kalesinin komutanı Hasan Rıza Paşa’ydı. 18 Ekim günü Karadağ’ın Balkan müttefikleri de Osmanlı’ya karşı savaşa katıldılar. Karadağ güçleri 20 Ekim’de İşkodra’yı kuşatmış; ancak Karadağlıların, 28 Ekim’de kenti ele geçirme girişimleri Osmanlı savunması karşısında etkisiz kalmıştı. Hasan Rıza Paşa, kaleyi Karadağ güçlerine teslim etmedi. Sırp güçleriyle takviye edilen Karadağ güçleri, İşkodra’ya 7 Şubat 1913’te büyük bir taarruzda daha bulunmuş; ancak, Osmanlı direnişini kıramamıştı. Karadağ’la savaşın ertesinde Makedonya’da; Yunanlılarla Sarantaporon (Sarantaporos) Muharebesi (910 Ekim 1912), yine Yunanlılarla Ser kaleminden okuyacaksınız. Yazı dizisine okurlarımızın büyük ilgi göstereceğine hiç şüphem yok. Ankara Büromuz ile İstanbul’daki arkadaşlarımızın hazırladığı çarpıcı dizileri ekim ayında birbiri ardına okurun beğenisine sunacağız... Seri Sayıştay haberleri... Geçen hafta OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Sur>iy>eA’nHinMgETelYeAceVğUiz2’de PERŞEMBE 4 EKİM 2018 94. YIL SAYI: 33965 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) BİLİM VE TEKNOLOJİ herkese bilim teknoloji dergisi’nin hazırladığı sayfalar cumartesi günü ’te FİYATI 2.5 TL (KDV içinde) KKTC’DE 3 TL KITAP4EKİM2018 Y“‘BPYDAEVİAYERUGĞZZEAEDRMİKLBİINCEKSCRELOİİNAVRENRAUDIPİMDŞEUSİ”R’ >> 1213. sayfalarda Cumhuriyet Kitapları’nda PARASIZ EK n SAYI 1494 CUMHURİYET’LE BİRLİKTE Sayıştay, bütçede devasa delikler açan Saray, bakanlıklar ve kurumların röntgenini çıkardıVEDATARIK Devletin çivisi çıkmışY“nMÇeÜ.EğMViKneİeSRh,mİEgNeeLİNltePHcEeaSAğkTtiZnEaenTAİvtĞaeRnİbKıVtuıAyEgoüYÇrn.ESüAanVyeİfRadİ3aS’itrEeb.R.i.rÜinVcEeNleİm”,eçetvoiprilgameleı. S“zdEaEeLrığİnLMeİyrMDelenEni dİVrLoirİmmEYOeaRnleLİlaEriryTı.leLAE.tSRilala”yfBvaeir4k“’ityKeeU...vMeKEUyüMpATo”,suusnt’aunya R“AşŞuOlfEyreYoBdrT.EARAolNRisB’eTIuNnlubKGne.mÜrgWaN’iznL’ı,nIÜtTayĞrTaihzÜMıss”eı.,lASHsaüityNrlfeea&rç’8itn’edDseaa..ğlA.dıkğVoı lnuIDootllaaKrraıInNkdbaNinlinEoeluYn ya Cumhuriyet’in Sayıştay raporlarıyla ilgili ayrıntılı haberleri damga vurdu. Kamu tüm yedek Saray’dan israf rekoru Ankara TemFlybiğEaöTipnlÖgaçenledipdveoernelriissani,yinnirkdılibedsaıai.rnaınctdesılğeoımnçreaiftödeneği de sıfırladı silcimiz SertaçFeEvTinÖdelidhearrieniknetlilik Dşaapmkaaddaabhiar Eş’in kaptanlıFPmeEpdKeteyeuarintrmaağlssilöfukeoliıiltânğdnvlinpeiaüodelontkneienl,ytrispaişsianpnüioF’dilıopdetinalshteeahbyedtybualaaiaiullrrkelbalıiaıumnlfinhiırndşnleakdıkGydğruiiüeanıışğnnnli,euna“knsiGçanai’işitürnfeibıtvlşlukdeiğalanıu.iççlnntitkıı”. ğında başkentaçıklamasınıyaptı.>>9’da ERDOĞAN TEHDİT EDİLMİŞTİ O‘orttoakp’ ldanatçıdıkatnrı imiz Sayıştay’ın 2017 rapteokrilamrıunhı ainbcierlleeFKtaiğTneşeiOıUıhalrteoNddSksröaiK’iettunm’annOenydıtNüGaetCMinünçğdureıiiamkishitvştifomhaamıap.udsdeBllıareeatnibmyrnrGdaleçtelaüşıoaydkrokyraa’aıraü,hitnörşnaEigırakrgçıdEdlldaüeıaraoğğdtmkğüıoaaoığTntlaıaU’lnındSn’ıı rılmadı. >> BARIŞ TERKOĞLU 3’te CUMHURİYET MUHABİRLERİ SAYIŞTAY’IN 2017 RAPORLARINI İNCELEDİ. İŞTE O TESPİTLER: larcaKnleiarğamilnıuktaökmduearnmuemıknlıaührsıat3ürc8gamiydaierlraylkaerrslıtiferırsalplaıidktıet.odApiylldraıimc. aymedileykarödelediySveeolenSriiylniar8dl.e7Gğmiül.vi1ley0nalmrikliilKryaualrrıkuTmbLouarv’cnauunntsamkhasapilliaettadılbimlleoamldaıer.ıdBgie.ü persoGonlöaenrlieÇiçvailniışç“maklıaıdşveaemnlSatorasıznymahlinaGkaütlıav”reıannylıiıkrdmüBzaaedknıa.lnelmığeı,k ma3msıyaysıılüydzdüaezdC4eu95,mz0hi,yusarefbyeaatşhbkaüattnçbleüısğtiçı yeSsüaizryadüyeız1’dn8eına4rg0tüt,ınm. luütkfahkarhcaarcaki ödŞteaemlhaerilırevrhiena“s2yt1earnmseiilzleyöroidnnedmleiremalesurı”hkayasayepıbtıleddlıeış.şıİ.tŞirKmUeRh’daa kalemi7s02t20ih1m7bilayyıorlnıan4dt3ap49e1brsi4nomn2ei6ll0yi oiTçnLinlihr2aa0ry1caa5nçyııkrılktııne.ndabu SAVUNMA SANAYİSİNDE DE gÖREV DİYANET İŞLERİ HAzİNE VE MALİYE Myeiltymareladri Mkaaylıdvıayrok4 6.8 milyar TL’lik büt çesi olan Diyanet, 323 milyon TL aldı. 4 Yetmedi, 112 milyon lira ödenek üstü harcama yapıldı. 4 Hazine taşınmazlarına ilişkin doğru ve güvenilir bilgi yok. 4 Muhasebeleştirilme yanlış. Kamu konutu sayısı belirsiz. Enflasyon kriz dönemlerindeki seviyeye yaklaştı: Yıllık artış yüzde 24.5 g.Saray yıkıldı>> HABERLER: MUSTAFA ÇAKIR, SİNAN TARTANOĞLU, ŞEYMA PAŞAYİĞİT, OzAN ÇEPNİ 8 ve 9’da CtğMYBeSuasAaanamivş’Şl’nkiuıhyniüanneunydmBevüaraleaymibkkğeSaaiilaalidnŞvlğniıeıkiğanoBiyVal’eniaeasnngririnaeılİHtıtcEakiAarrrraizFddllbiodıoKnnanieo.ydumravaneik , Albayrak KAYINPEDER VE DAMAT >>EMRE KONgAR 2’de d1i.5 yılın zirvesiYENİDENBULUŞMAK >>BEDRİ BAYKAM 12’de Birçok gazete Cumhuriyet’in haberleSAVCILIKİNCELEMEBAŞLATTI Yatoışlsmuzalsurıkini bir gün sonradan takip etti. Mustafagökçek Çakır, Sinan Tartanoğlu, Alican UluTuna aBenlekdaiyreaBBaüşkyaünkışMehuirstafa Tuna ile eski başkan Melih Gökçek belediyenin hafriyat işleriyle ilgili karşılıklı yolsuzluk iddialarında bulundu. Ankara Cumhuriyet Savcılığı ise iddiaları inceleyeceğini açıkladı. >> ALİCAN ULUDAĞ 5’te MUHARREM İNCE: Öaynasğeaçkimallkeadrız ağ, Şeyma Paşayiğit ve Ozan ÇepniCkahnPı’andianyıcuMmuhhuarrbreamşSaFyatuışraytıaişçyi ödreamepsinorlarındaki önemli ayrıntılaamkledaaraldskyıeabdcdeuaalğrviurıenlmİteınnguscieönerlyk,dslieyaennedpryiöae.anrlİtndssieneacççeignii,mme“alSmlyyeeaareçğdpismaeiınl CHP için çalışacağım” dedi. >> MAHMUT LICALI 4’te rı yakaladılar. Manşetten yayımladığımızDEMİRTAŞ:EN BÜYÜK HİLE HAPİSLİK >> 5’te EmüeDsKyızİeySOeillyKiasyNe’ioeyOnbarbiuMipnşazıçlİleğ.KailFrlneıkcagrremtiİuzeziiirştmnnaiçneyifirg,laı’“dİetpşzueakaSrtameaertsoynııdllnndeımalıimaklögraydayösoesaıd’ğınpmeuaıtnsenlıt.ikçnıDona”idlİsğdSdtaruKeeı.d i. BsTiatşuİaezNtllameleLalntpEeşıRllmlaaeCttrraümaiEnkktaiieeşdldaltçaaiirlimfhe,yi“aeagsmsçdoeaaointllkskilraüliadnirçnnıi,n.ssaüa>aıy>cnnzdYr,aeUaiçsmtSatylUelilaıhaFşrşrdÖmiaygaznaimeKlaeAsrnşieaNatayd1il0troıinil’ldlsekssairinınin”., LntyUylnymıeiıığüezinrlraıızmniznaltdeiiaaüartedzzşrkvmniaaa3evrilnmyavl.ekg6elreelerriiasaoufnileyrdlgpnafa,noelösleanilfğarlşdlsareeoatbyadrer,tse.ounaaydkkBnryoeyalçddulnemyaııuaknkdrb1.eatayaı5kirte.Ymyüeı’znndideaE2ky0oı’lnysdoomin. EiuPköornonggoörmarüisstülyyrgMeaüaörkeczerraedtgkk,eaöeg.n3rzö2ıe0mz0B’li1leaslaa8ernry’kbyisaaiıkünrlsarıskupy’onezrınpzaimzudçyanoeaınldlvhmlaoraailaraalecek. >> ŞEHRİBAN KIRAÇ 11’de Porto’ya 10 yenildi. >> Spor’da BÜTÜNLÜĞÜ BOZULDU Süleymaniye ilgi bekliyor SlZynizyÜeeiiyesLryaslöEenri’enyYerilitMnepebidnAAirkil.NbhiakAüİuptYhetnaEüublıinnnCaolbcüyalmea,ğmyylüeaaisnksdpiıüünivığlnıleyiiyıemniteKlieirbnüzdşailntiğzirıidi. >> CEREN ÇIPLAK DRILLAT 14’te ‘KONSOLOSLUK’ SAVI gazeteci sır oldu SAĞLIKTA ŞİDDET Doktora hüzünlü veda sşFcmmtaieuikLmaalturnaköıeğnrhiütueçızLHninyneıaaidrtscİeüiusaırozğtçleadseounnmnıkrrbpllıaaesussnannilokyddsbnıiiıodya,.unşaaHscttauykaarğoceyDollınıalokrts.ta şiddet kınandı. >> 3’te KİMYA NOBEL’İ ‘GÜDÜMLÜ EVRİM’E >> 16’da WhbBshöleoauaânArbşlnl’eâdSkiirdraoaHiksdkCoünIkiNiarsaneSüGoyysmulıoüblTouyarolOoasdkllleldsiuKNalAnağunuPşr.ulkSaaıoGtk’nudbaçsaauıit.ıso,zd>gtmİe>lsiadittt5ynuutae’etiğnkectutikneiliinnMAY AYRIM YAPINCA İmngeidltyeareb’dirleeşti BPlkakaRaaatrılrnİnnaTtayiaATkılhnlNmaoecrYnüaroAgelakr’rsDtkıeyaaaAsaktMimMibvçaeeiiulyndtrh,eiTriakkinVofiyakBpakzayaatanuışnkmab.âalTlıarlaüdmı. >> zAFER ARAPKİRLİ 7’de seri haberlerle “devletin çivisinin çıktığıC MYB nı” kamuoyuyla paylaştık. (Reşat), 21 Temmuz 1912’de sadrazam lem alınmamıştı. lı Devleti’ne savaş ilanıyla gerçekleş lığa dürüst bir asker olarak tanınan Ga Ünlü Osmanlı tarihçisi Ord. Prof. Dr. mişti. Karadağ Kralı I. Nikola, hane fiçe Muharebesi (2123 Ekim 1912) ile Yenice Muharebesi (12 Kasım 1912), Okur Temsilcimiz Yıldırım zi Ahmet Muhtar Paşa’yı getirmişti. Ta Enver Ziya Karal’a göre, savaşın ilan danının itibarını yükseltmek ve belki Sırplarla Kumanova Muharebesi (23 rihte “Büyük Kabine” olarak bilinen edildiği gün Sadrazam ile Harbiye Nazı de Güney Slav halklarının doğal lideri 24 Ekim 1912), yine Sırplarla Pirlepe Cumhuriyet’in Okur Temsilciliği’ni okurlarımızın yakından tanıdığı bir isim Hükümeti’ne Ahmet Muhtar Paşa İtti rı, Osmanlı Ordusu’nun sayısı hakkında olarak Sırbistan’ın yerine geçebilmek Muharebesi (35 Kasım 1912) ile Ma üstleniyor. Cumhuriyet’te uzun yıllar İs hat ve Terakki’den kimseyi almadı. “Bü bile kesin bir bilgiye sahip değildi. gerekçeleriyle bu savaşı başlatmıştı. nastır Muharebesi (1518 Kasım 1912) tihbarat Şefliği yapan, bir süredir yu yük Kabine” iktidarda kaldığı sürece, İt Osmanlı Devleti, Balkan devletleri Osmanlılara karşı savaşta yapılmış ve Londra Barış Konferans vadan ayrı kalan Cengiz Yıldırım Okur tihat ve Terakki devlet yönetiminde et ne karşı savaşı 16 Ekim 1912’de ilan Karadağ’ın iki önemli hedefi var ları (16 Aralık 191228 Ocak 1913) ile Temsilciliği’ni yürütecek. Yıldırım’a ara kili olamamıştı. Gazi Ahmet Muhtar Pa etmişti. Osmanlı Genelkurmay’ı, Bal dı; bunlardan biri, Sırplarla istekleri Balkan Savaşı’nın ilk aşaması sonlan mıza “Hoş geldiniz” diyorum... şa Hükümeti, savaş yönetecek bir hükü kan Savaşı’nı İstanbul’daki Birinci Or nin çeliştiği Yenipazar Sancağı’nı ve dırılmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle