Katalog

Perşembe 4 Ekim 2018 6 Rahip AYM’ye gitti haber EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: İLKNUR FİLİZ Brunson, ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi Duruşmadan tahliye çıkmadı SEYHAN AVŞAR “Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla tutuklu bulunan 4’ü Grup Yorum üyesi 15 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması dün Çağlayan’da bulunan 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada savunma yapan Grup Yorum üyesi Bahar Kurt, yargılamadaki esas amacın Grup Yorumu ve İdil Kültür Merkezi’ni terörize etmek olduğunu söyledi. Grup Yorum üyesi Helin Bölek de savunmasında, kendilerini tahliye etmemeleri halinde yaşanılan hak ihlallerinden mahkeme heyetinin sorumlu olacağını söyledi. Bölek, “Halktan tecrit edilmek isteniyoruz. Konserlerimiz yasaklandı. Kültür merkezlerimiz basıldı. Grup Yorum 33 yıldır var. Olmaya da devam edecek” dedi. Mahkeme heyeti verdiği ara kararında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. l İSTANBUL Hakarete ABD ile Türkiye arasın 25 Temmuz’da ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliye edildiği anımsatılan di da krize neden lekçede, başvurucunun gözaltı olan ve İzmir’de na alınmasından bu yana 2 yıla ALİCAN ULUDAĞ ev hapsinde tutulan Rahip And yakın bir süre geçtiği kaydedildi. Dilekçede, “Başvurucunun rew Craig Brun tutukluluğunun ve sonrasında son, avukatı aracılığıyla Ana konutu terk etmeme yönündeki yasa Mahkemesi’ne (AYM) bi kararı hukuki olmadığı gibi ma reysel başvuruda bulundu. kul süreyi de aşmıştır. Özgürlü Başvuru dilekçesinde, ğünün bu şekilde sınır Brunson’ın ev hapsi ka lanmasının makul ve ka rarının kaldırılması is bul edilebilir hiçbir hu tendi. Brunson’ın yurt kuki gerekçesi, geçerli dışı çıkış yasağıyla, se bir sebebi bulunmamak yahat özgürlüğü hakkı tadır. Özgürlüğünün kı nın ihlal edildiği belirti sıtlanması tamamen hu len dilekçede, Amerikalı kuka aykırı olup kısıt rahip hakkında ifade veren gizli tanık Dua’nın Brunson lanma süresi, Anayasa ve İnsan Hakları Avrupa “Yenidoğuş kilisesine gidip ge Sözleşmesine aykırı olarak ma len ve orada insanları dolandır kul süreyi aşmıştır” denildi. dığı için kovulan bir kimse” olduğu iddia edildi. Ev hapsi hukuka aykırı 12 Ekim’de İzmir’de duruş Anayasanın 19. maddesinden ması görülecek olan Brunson’ın hareketle Brunson’ın kişi özgür avukatı İsmail Cem Halavurt, lüğü ve güvenliği hakkının ih dün AYM’ye müvekkili adı lal edildiği belirtilen dilekçe na bireysel başvuruda bulun de şu ifadelere yer verildi: “Mü du. Dilekçede, Brunson’ın ana vekkil sanığın uzun süre özgür yasanın 19. maddesindeki “Ki lüğünden mahrum bırakılma şi hürriyeti ve güvenliği hak sı sonrasında ev hapsi şeklinde kı” ile Avrupa İnsan Hakla adli kontrol hükümlerinin uy rı Sözleşmesi’nin 5. madde gulanması, kişi özgürlüğü hak sindeki “Özgürlük ve güvenlik kının açık ihlalidir. Suçsuz yere hakkı”nın ihlal edildiği belirtil yaklaşık iki yıl özgürlüğünden di. 7 Ekim 2016’da gözaltına alı yoksun bırakılmıştır. Yapmış ol narak tutuklanan Brunson’ın, duğumuz başvurular sonrası ev Diyalog sürecek ABD’nin NATO nezdindeki Daimi Temsilcisi Kay Bailey Hutchison kendisine sorulan, Rahip Brunson nedeniyle ABDTürkiye arasında tırmanan gerilimin NATO’daki işbirliğini nasıl etkilediğinin sorulması üzerine, “Türkiye üye olduğundan bu yana ittifakımızın tüm misyonlarına destek verdi. Muhakkak ki görüş ayrılıklarımıza rağmen birlikte çalışmaya devam edeceğiz ve bu diyaloğumuzu da sürdürmeyi umuyoruz” yanıtını verdi. hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Ev hapsi kararının uygulanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin bulunması gerekir. Tüm dosya kapsamında kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu iddia etmek mümkün değildir.” Gizli tanık dolandırıcı Dilekçede, iddianamedeki, “örgüte üye olmamakla beraber, devletin gizli kalması gereken belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etmek” suçlamasına işaret edilerek, “Bu suçlamaların dayanağı ‘Dua’ kod adlı gizli tanık müvekkilimin görev yaptığı kilisenin üyesi değildir. Uzun zaman önce Yenidoğuş kilisesine giden ve orada insanları dolandırdığı için kovulan bir kimsedir” dendi. l ANKARA 2 tutuklama Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde sosyal medyadan terör propagandası yaptıkları ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı. İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri Yeniçiftlik Mahallesi’nde oturan M.D., Dereağzı Mahallesi’nde oturan V.O.’nun evinde yapılan aramada 5 cep telefonu ve çok sayıda silah mermisi ele geçirdi. İfadeleri alınan şüpheliler sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklanan şüphelilerden M.D.’nin geçen yıl da aynı suçtan gözaltına alındığı ve denetimli serbestlik kararıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. l DHA TİHV: 3 yılda 332 sokak yasağı Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) raporuna göre, 16 Ağustos 2015’ten bugüne dek en az 332 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. En çok yasak ilan edilen kent, 190 yasakla Diyarbakır olurken Mardin’de 53, Hakkâri’de ise 23 defa yasağın uygulandığı açıklandı. TİHV’nin açıklamasında, yasaklar başlamadan önce gerçekleşen 2014 nüfus sayımına göre, yasağın ilan edildiği ilçelerde en az 1 milyon 809 bin kişinin yaşadığı ve yasaklardan etkilendiği belirtildi. l Haber Merkezi Erdoğan akademik yıl açılışında ‘demokrasi dersi’ verdi ‘Medyayla demokrasi olmaz’ Yükseköğretim akademik yılı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ankara Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle açıldı. Erdoğan, Batı ülkelerinde Türkiye hakkında yanlış bilgiler dolaştığını söyleyerek akademisyenlerden yardım isteyerek, “Söyledikleri şey, ‘Dördüncü kuvvet’, bilmem ne falan. Bizim derdimiz halkımız. Bize halkımız kaç puan veriyor önemli olan bu. Demokrasi gücünü halktan alır. Halk varsa demokrasi var, halk yoksa demokrasi yok. Medya ile falan demokrasi olmaz” dedi. Erdoğan önümüzdeki eğitim öğretim yılı için kredi burs miktarını lisansta 500, yüksek lisansta 1000, doktorada ise 1500 TL’ye yükseltme kararı aldıklarını da açıkladı. Almanya ve ABD ziyaretleri ile ilgili olarak konuşan Erdoğan, “Devasa, güçlü zannettiğimiz ülkeleri başında olanların değil, medyalarının yönettiğini gördüm. Ülkemizi de medya yönetiyordu. Bir taraftan demokrasi derken halkı bir kenara koyuyorsun, medya diyorsun. Yazılı medya yarın yazar, varsın yazsın. Halk yoksa demokrasi yok. Medyayla filan falan demokrasi olmaz” ifadelerini kullandı. Sistem arızalı “Öyle güçlü demokrasi olur ki orada medyada güçlüdür ama kalkıp da, ‘Ben demokrasiyi oluşturuyorum...’ Böyle bir mantık varsa, kimse kusura bakmasın. Bir siyasetçi de eğer medyasından çekiniyor, korkuyorsa onun da sağlıklı siyaset yapması mümkün değildir” dedi. Türkiye’nin içeride ve dışarıda çok büyük mücadele yürüttüğüne söyleyen Erdoğan, “Kimi gazeteci, akademisyen, STK mensubu, siyasetçi kimlikli bu kişilerin nasıl olup da kendi vatanlarına bu derece husumet içine girmelerini anlamakta zorlanıyoruz. Bu noktada iş ister istemez eğitim konusuna geliyor. Çünkü bunların önemli bölümü bizim eğitim sistemimizden geçmiş kişilerdir. Demek ki sistemde bir arıza var” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Boğaziçili öğrencilerin yurtdışı yasağı kaldırıldı SEYHAN AVŞAR Boğaziçi Üniversitesi’nde 19 Mart tarihinde Afrin operasyonu nedeniyle lokum dağıtanları protesto ettikleri için “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuksuz yargılanan 30 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi dün ikinci kez hâkim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti öğrencilerin tamamının yurtdışı yasağını kaldırırken, duruşmalardan vareste tutulması talebini de kabul etti. İstanbul Çağlayan Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Erkan Baş, öğrenci yakınları ve farklı üniversitelerden çok sayıda öğrenci katıldı. Mahkeme başkanı ilk duruşmaya katılmayan, firari olarak bilenen 8 sanığın ayrı ayrı görülen dosyalarının ana dosyayla birleştirildiği belirtildi. İlk olarak İrem Gelkuş savunma yaptı. Gelkuş, olay günü slogan sesleri duymasının ardından eylemin yapıldığı yere gittiğini belirterek “Atılan sloganları duyunca bende protestoya katıl dım. Zaman zaman bu eylemlere katılan biriyim. Politik bir eleştiri getirdim. Propaganda yapmadım” dedi. Ozan Yaman ise savunmasında, lokum dağıtımı yapan masayı protesto etmek için eyleme katıldığını belirterek “Slogan atmamamın nedeni suç teşkil ettiğini düşündüğüm için değil, siyasi görüşüm nedeniyle atmadım. Terör örgütü propagandası yaptığımı düşünmüyorum” diye konuştu. Haklı bir protestoydu Yaman’dan sonra Damla Uyar’a soru yönelten mahkeme başkanı, “Lokum dağıtan masadakilere, ‘Çocuk katillerinin masasını istemiyoruz’ dediğin yazıyor. Bunları sen mi söyledin” diye sordu. Uyar ise bu sözleri kendisinin söylediğini belirterek “Haklı bir protesto olduğunu düşündüğüm için katıldım. Slogan attım. Dediğiniz sözleri ben söyledim. Bu cümleler bir örgüt propagandası olamaz. Sivil halka yapılan şeyin yanlış olduğunu düşünüyorum. Örgüt propagandası amacım olsa cevabım böyle olmazdı” dedi. l İSTANBUL BAHÇELİEVLER KATLİAMI’NIN 40. YILI ANKARA ANMA TOPLANTISI YILMAZ GÜNEY SAHNESİ, 6 EKİM 2018, saat 14:00 Bahçelievler Katliamı’na ilişkin sunum *** Siyasal şiddet ve baskıdan uzak, katliamsız, cinayetsiz bir Türkiye Konuşmacılar: İhsan Seylan, 10 Ekim Katliamı aileleri adına Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkanı Avukat Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Profesör Dr. Tayfun Atay, gazeteci, yazar Ahmet Şık, HDP İstanbul Milletvekili, gazeteci, yazar *** Avukat Nezahat Gündoğmuş ve Avukat Erşen Sansal başta olmak üzere Bahçelievler Katliamı Davası Avukatlarına Saygı Can Açıkgöz Avukat Nezahat Gündoğmuş Avukat Erşen Sansal *** Sanatçı dostlardan dinleti T Ü R K İ Y E İ Ş Ç İ P A R T İ L İ L E R ve G E N Ç Ö N C Ü L E R 6 Ekim 2018, saat 1400, Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi, Müjde Sokak no.16, MaltepeANKARA (Maltepe Camisi önündeki yokuşun üst kısmında, eski Maltepe Pazar’ı karşısı) Sağcı iktidarların borçlanma hastalığı ve 19 IMF krizi 1994, 1998, 2000 ve 2001 ekonomik krizleri ve 2018 krizi.. Özünde değişen bir şey yok. Kendi sermayesini, fabrikasını çalıştırmak için gerekli ham ve yarı mamül maddelerini, ülkenin çağdaş ihtiyaçlarını üretemeyen bir ülkenin zavallı kaderidir ekonomik krizler. Ülkenin kaderi mi dedim? Pardon, ülkenin başına sürekli aynı tipte, ekonomik krizler üreten iktidarların gelmesi, adeta kaderidir. Yetersiz üretim, yüksek enflasyon, çok yüksek faizler, pek çok bankanın içlerinin sahipleri ve vurguncular tarafından boşaltılması, peşkeş ekonomisi, önceki krizlerin nedenleri arasındaydı. İlginç olan, tüm krizlerin sağcı, tutucu, plan değil pilav diyen iktidarlar zamanından patlamasıdır. İlk büyük ekonomik krizi Menderes – Bayar iktidarları yaratmıştır. “Yeter, söz milletindir” sıradanlığının ve oy avcılığının sonucudur onların krizi. DP liderleri ABD’ye para dilenmeye çıkmışlar, Washington tarafından Disneyland’a eğlenceye gönderilmişlerdi. İlk paramızın pul olduğu dönemdir. Sonrası adım adım geldi... 1960 askeri darbesinden sonra 1961 ve 1961’de kırk parasız ülke IMF’nin kapısını çaldı. Sonra, tümü sağcı iktidarların belirlediği, yönettiği, yapılandırdığı ekonomide, 17 kriz daha patlamış ve ekonomi toplam 19 kez IMF boyunduruğuna girmiştir. IMF parayı pompalıyor, ekonomi düzelir gibi oluyor, sonra yeniden patlıyor kriz. Hesap etmiştim, 19612002’ye kadar, ortalama 2.1 yılda bir ekonomik krize soktular ülkeyi. 1950’den bu yana hesaplarsanız 2.7 yılda bir. Sağcıların en çok sevdiği ekonomi, yol ekonomisidir. Vurup buldozerlerle çıkacaksın öte yandan. Özetlersek aslında inşaat ekonomisi dememiz gerekir. Hayır hayır ve hayır Ki bu iktidarın ana özelliği de inşaatçı olmasıdır. Çünkü para bu alanda çabuk döner, doldur boşalt kasaları cepleri, rantı cebe at durmadan. Yok geçmişten farkı. Hakkını yemeyelim: IMF’siz en uzun dönemi yaşadık AKP iktidarında: 15 yıl. Sermaye mi yarattılar ekono mik faaliyetten? Hayır. İhtiyacımız olan, fabrikaların dönmesi için gerekli malları mı üretebildik? Hayır. Dışa bağımlılığımızı mı azalttık? Hayır.. Enerjimizi kendimiz mi ürettik? Hayır.. İnşaaaaaat Ya Resulullah Yabancı sermaye yığıldı ülkeye, dünyaya pompalanan trilyonlarca dolar gürül gürül aktı AKP’ye.. 400’e yakın AVM bu dönemin eseridir. Tüketim tapınakları... Bankalar pompaladılar tüketici kredilerini.. Şirketler, kendi öz sermayesini geliştiremeden, 350 milyar dolar borç ile yapay sanal büyüme yolunu seçti, şimdi gümbürdüyorlar. İnşaaaaaat Ya Resulullah adıyla anılıyor hâlâ iktidar. Para dolu kuyunun dibi gözüktü, ye ye bitirdik. Çarklar bol dolarla dönüyordu, para bitince, üretemeyince yeteri kadar, enflasyon ve iflaslar patladı.. Doğan Kuban Hoca diyor ki, Türklerin Batı’ya borçlanması II. Beyazıt döneminden itibaren başlar.. Eh bunların zihinsel torunları iktidarda olunca.. Yüzde 30 enflasyon Yüzde 23 eflasyon.. korkunç rakam.. bir ayda.. Yıl sonunda yıllık enflasyon yüzde 30’a doğru.. İktidar mensupları aptal yerine koyuyorlar bizi: Bizim krizimiz değilmiş. Sizin yarattığınız durumdur beyler bayanlar. Dolara dayalı bir ekonominiz varsa, batarsınız tabii ki.. Dolarınız azalır kriz yaratırsınız, dolar değerlenir kriz yaratırsınız. Dolara bağlı mallar pahalanır kriz yaratırsınız. Yerli ve milli en büyük iktidar göz boyamacılığı.. O zaman niye dışarıya döviz aramaya çıkıyorsunuz. Güvence üstüne güvence veriyorsunuz, denetiminizi yabancılara devrediyorsunuz.. Yapmanız gereken, yerli ve milli olarak, dışarıya çıkıp TL’leri toplamak olmalıydı! AKP’nin yönetememe krizidir bu. Öyle ki, bir tweet ile doların 12 lira pahalandığı bir ekonominin yaratıcısının geldiği noktadayız.. Çapkın ve Mutlu’nun cezası onandı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 11 sanık hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Daire; yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımın dan değerlendirmenin yerinde olduğu ve cezaların kanuni bağlamda uygulandığının anlaşıldığını kaydetti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 10 Şubat’ta FETÖ’nün Mülkiye Yapılanması’na ilişkin davayı karara bağlamış, “üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan eski Vali Mutlu’ya 3 yıl 1 ay 15 gün, eski Emniyet Müdürü Çapkın’a da 2 yıl 1 ay hapis cezası kararı vermişti. l DHA 8 Ekim 1978’de, Ankara Bahçelievler’deki evlerinde, demokrasi, sosyalizm ve insanl?k düşmanlar?nca vahşice katledildiler. Sevgili arkadaşlar?m?z Serdar Alten, Latif Can, Faruk Ersan, Efraim Ezgin, Salih Gevenci, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar’? ve katledilen tüm demokratlar?, sosyalistleri, zulüm gören herkesi sayg?yla an?yor, sevgiyle kucakl?yoruz Hiçbiri unutulmad?, unutulmayacak! Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncülü Arkadaşlar? Anma Program?: Ankara : 6 Ekim 2018 Cumartesi, Çankaya Belediyesi Y?lmaz Güney Sahnesi, Saat: 14.00, Maltepe/Ankara 8 Ekim 2018 Pazartesi, Karş?yaka Toplanma: 13.30 2 Nolu Kap?, Anma: 14.00 Yenişehir/Bursa : 7 Ekim 2018 Pazar 13.00, Merkez Mezarl?ğ? Çorum : 7 Ekim 2018 Pazar 13.30, H?d?rl?k Mezarl?ğ? K?rklareli : 13 Ekim 2018 Cumartesi 13.00, Merkez Mezarl?ğ? C MY B