16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 31 Ekim 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 13 Köykent’i yaşama geçiren isimlerden Şafak Başa, Cumhuriyet’e konuştu: Yarım kalan hayal Cumhuriyet köyleri Mesudiye kaymakamlığı görevini yürütürken dönemin başbakanı Bülent Ecevit tarafından örnek bir Köy kent projesinin hazırlanması ve uygulanmasıyla görevlendirildilen Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İda resi Genel Müdürü Şafak Başa, bü yük önder Musta fa Kemal Atatürk’ün ideali, Bülent Ecevit’n hayali olan Köykent projesinin neden yarım kaldı HAZAL OCAK ğını, proje tam anlamıyla hayata geçse Türkiye’de nelerin değişebileceğini anlattı. Projenin temel amacının insanların doğdu ğu yerde doymasını sağlamak ol duğunu belirten Şafak Başa’ya gö re projeyi yeniden yaşama geçir mek mümkün. Uzun yıllar boyun ca kaymakam ve mülkiye müfetti şi olarak çalışan, Çin ve ABD’de ye rel yönetimler konusunda akade mik çalışmalar yapan, bu konuda yayımlanmış kitapları, doktora te zi bulunan Şafak Başa’nın soruları mıza verdiği yanıtlar şöyle: n Köykent projesiyle nasıl ta nıştınız? Köykent projesiyle Ordu’nun Mesudiye ilçesinde tanıştım. Es ki başbakanlardan rahmetli Bü lent Ecevit’in talimatıyla bu proje nin hazırlanması ve uygulanma sında görevlendirildim. Mesudiye Köykent projesi 2000 ve 2002 yıl ları arasında benim kaymakamlı ğım döneminde Mesudiye’nin 9 kö yünde uygulandı. Köyler canlandı n Neden Mesudiye? Özel bir nedeni var mı? Mesudiye Ordu’nun özel ve farklı bir ilçesi. Kaderine terk edilmiş, göç vermiş bir ilçe. Ormanları, meraları, tarım alanları kaderine terk edilmiş. Bu ilçenin yetiştirdiği insanlar, “Memleketimize nasıl katkı yaparız” düşüncesiyle, ortaya bir yerel demokrasi deneyimi olan Mesudiye Kurultayları’nı çıkarıyor. Bu organizasyon sayesinde Mesudiye öne çıkıyor. Proje uygulandıktan sonra insanlar daha uzun süre orada kalmaya başladı. Köylerimizde ciddi bir canlanma görüldü. Yaşam şartları düzeldi. Proje üç önemli saç ayağı üzerinden yürüdü. Altyapı hzimetleri, yol, içme suyu, kanalizasyon, temel haberleşme imkânları sağlandı. Ciddi manada vatandaşların hayatı kolaylaştı. Bir merkez köye sağlık ocağı, ilköğretim okulu, köy konakları, çocuk parkları gibi üstyapı hizmetleri götürüldü. Son olarak da kırsal kalkınmaya yönelik, ekonomik olarak insanları destekleyecek projeler geliştirildi. Başbakan özellikle kooperatifleşme üzerinde çok duruyordu. Bu köyleri bir kooperatif çatısı altında bir araya getirmek çok önemli. Biz de onu yaptık. 9 köyün üye olduğu tarımsal kalkınma kooperatifi aracılığıyla bir takım ekonomik faaliyetler yapılıyordu. Tekrar alternatif olabilir n Bu proje uygulanabilir mi? Türkiye’nin her yeri eşit şekilde kalkınabilir mi? Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen eğer tekrar seçilirse şehrin kırsal bölü AİEDHKTPCEAAÖREAYTOVYLAÜKİJİT,LREE’İSİKNNİ’TÜN Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Başa, 2 bin 500 kilometrelik altyapı tamamladıklarını söyledi. Ergene’yi belediyeler kirletmiyor n Şu an TESKi’nin başındasınız. Ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? Büyükşehirleri büyük şehir yapan idareler su ve kanalizasyon idareleridir. Bunlar sadece su ve kanalizasyon işlerini yapmak üzere kurulmuş, kendi tüzel kişilikleri, bütçesi, yönetim organları, gelirleri, çalışma usulleri olan idareler. Bu idareler gelirlerinin büyük kısmını yatırıma harcayabiliyor. Bu idareler kurulmadan önce toplanan para başka yerlere harcanıyordu. Örneğin TESKİ de bu başarı hikâyelerinden biri. 3.5 yıldır TESKİ’nin başındayım. Kurulduğumuz günden beri 2 bin 500 kilometrelik altyapı çalışmasını tamamladık. Bin kilometrenin üstünde içme suyu, 1300 kilometrenin üstünde atık su ve 150 kilometre yağmur suyu altyapısını tamamladık. Yatırım hacmimiz 780 milyon lirayı buldu. Tekirdağ, içme suyu kalitesi olarak en iyi iller arasında. Kanalizasyona erişim oranı yüzde 92’yi geçti. TESKİ kurulduğunda atık su arıtma tesi si yoktu veya çok yetersizdi. Bugün bütün ilçelerde arıtma yapabiliyoruz. Tekirdağ’da mavi bayraklı sahillerimiz arttı. Denizlerimiz temizleniyor. Yerli uskumru 30 yıl sonra geri döndü. Bu çevre, gelecek ve Marmara adına bir sevinç, bir umut. Ergene Nehri’ne büyük ölçüde atık su bırakmıyoruz. Ergene kirleniyor ama artık Ergene’yi belediyeler kirletmiyor. Kimin kirlettiği aranıyorsa her gün çevre suçu işleyen sanayi tesislerine bakılmalı. münde bu projeyi uygulamak istediğini dile getirdi. Kendisine Köykent Projesi’ni yazan, çizen ve pilot olarak uygulayan biri olarak her türlü desteği sağlayabileceğimi söyledim. Türkiye’de büyükşehirler yaygınlaşıyor şu anda. 30 büyükşehir belediyesi var. Büyükşehirlerde kırsal alan sahipsiz kaldı. Her ne kadar bir gecede mahalle statüsüne sokulsalar da kırsal alanların sorunları ve göç devam ediyor. Köy tüzel kişilikleri de kaldırıldı, arazileri belediyelere geçti. Bazı belediyeler o arazileri satıyor. Kırsal alanda hala bir köy sosyolojisi egemen. Büyükşehir Yasası’yla beraber köy sosyolojisi üzerine bir kent hukuku uygulanmaya başladı. Bunun yarattığı sıkıntılar var. Herhangi bir kırsal mahallede uygulanan büyükşehir statüsüyle lüks bir ilçede uygulanan statü aynı. Bu nedenle ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu da tarım ve hayvancılığın gerilemesine sebep oluyor. Büyükşehir belediyleri, tam manasıyla mahalle olamamış, şehirleşememiş ama büyükşehire dahil olduğu için köy tüzel kişilikleri kalkmış olan mahallelerimize Köykent projeleri aracılığıyla önemli yatırımlar yapabilirler. Ben Köykent projesinin tekrar bir alternatif olabileceğini düşünüyorum”. Bizim bu projeyi uyguladığımız 9 köyün halkı “Eskiden komşuyduk, Köykent’le kardeş olduk” dediler. n Bu proje şehre göçü engeller mi? Tek başına göçü engellemez ama en azından köylerin daha da boşalmasını durdurur. Köyde kalanları teşvik eder, şehre göçenlerin bir kısmının geri dönmesini sağlar. İnsanlar kentlerde yaşamaktan mutsuz. Doğdukları yerde doymak is tiyorlar. Köykent projesi, köyüne dönmek için fırsat arayan insanlara alternatif bir yaşam sunabilir. Yazık edildi bu projeye ama geç değil. Yeni Büyükşehir Yasası’yla buna artık Köykent diyemeyebiliriz ama Cumhuriyetimizin 95. yılını kutladığımız bugünlerde Atatürk’ün ideali olan Cumhuriyet Köyü olarak hayata geçirebiliriz. Kırsal alanlarda hâlâ ciddi bir nüfus yaşıyor. Bir süre sonra kırsalda tarım, hayvancılık, ormancılık yapacak insan bulamayacağız. Bunların Cumhuriyet Köyü projesiyle desteklenmesi gerekiyor. Ecevit bize projeyi anlatırken köylülerin ekonomik manada bir araya gelerek birlikte hareket etmesini, bir güç olmasını önemsiyordu. Ama malesef Türkiye’de kooperatifçiliği yeterince önemsemedik. Kooperatifçilik Türkiye’de içi boşaltılmış ve kötüye kullanılmış bir kavram haline geldi. CHP’li büyükşehir belediyeleri Atatürk’ün bu idealini, Bülent Ecevit’in idealini uygulayabilir. Sosyal demokrat belediyelerin kalıcılığı ve benimsenme oranı artar. Her yer ranta açıldı n Biraz da Büyükşehir Yasası’nı konuşalım. Ne getiriyor bu yasa? Daha doğrusu ne götürüyor? Büyükşehir ile bütünşehir arasında bir fark yok. Türkiye’deki bütün tarım, orman, mera alanları tamamen büyükşehir statüsünü girdi. Eğer niyetiniz burayı korumaksa sorun yok ama buraları ranta açmaksa büyük tehlike var. Bu yasayla tarım alanları ve meralar imara açık hale geliyor. Buralar korumasız kalıyor. Ranta açarak belki oy desteğinizi artırırsın ama gelinen noktada, kirlenen de reler, yapılaşan tarım arazileri ve ciddi çevre sorunları ortaya çıkıyor. Bütünşehir esasen bugünkü iktidarın mantığına uygun çünkü iktidar bugüne kadar rantı artırarak ve paylaştırarak iktidarını devam ettirdi. Bütünşehir yasası hizmet noktasında bir takım artılar sağlasa bile istenen her yerin ranta açılması tehlikesini de getiriyor. Büyükşehir yasasıyla birlikte yerel yönetimlerdeki yerellik probleminin daha da arttığını görüyoruz. Çünkü ölçek çok büyüyor ve ölçek büyüdükçe yerellik azalıyor. Halkın yönetime katılması nostalji halinde kalıyor. Yerelleşme yaratalım derken yerelde merkezileşme sağlandı. Yerel demokrasiyi güçlendirmek için ilçe belediyelerinin mutlak suretle güçlendirilmesi gerek. Kırsal mahallelere tekrar tüzel kişilik verilebilir. Oyumuzu kullanalım n Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Bir yerel seçim arifesindeyiz. Burada Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve TESKİ olarak bir başarı hikâyesi yazdık. Diğer büyükşehirlere örnek olacak çalışmalar yaptık. Merkezi hükümetin yapması gereken hizmetleri bile belediye olarak yaptık. Lütfen vatandaşlarımız iyi düşünsün. Sosyal demokrat belediyelerin sayısını artıralım ki yaşam alanlarımız daralmasın. Çünkü bugün insanların en çok yaşamaktan hoşnutluk duyduğu yerler sosyal demokrat belediyeler. Çünkü sosyal demokrat belediyelerin olduğu yerlerde özgürlük, dayanışma, kardeşlik üst seviyede. Oyumuzu kullanalım, sosyal demokrat belediyeleri destekleyelim. KÖYLÜNÜN GÜCÜNÜ BİRLEŞTİRMEK Şafak Başa, Ecevit ile birlikte. n Köykent nedir? Köykent yaklaşımı büyük önder Atatürk’ün ideal Cumhuriyet Köyü projesine dayanıyor. Fikir babası Mustafa Kemal Atatürk. 1932 yılında hazırlanan 1. Sanayi Planı’nda, köylerin kentleştirilmesini öngören kapsamlı bir kırsal kalkınma projesi hazırlanıyor. Proje birçok çağdaş hizmetin köylünün ayağına götürülmesini öngörüyor. Ancak o yıllarda uygulanamıyor, bir ideal olarak kalıyor. 1969 yılında ilk defa CHP’nin seçim bildirgesine giriyor. O dönemde kurulan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından bu proje geliştirilmeye çalışılıyor. En güzel tanımı CHP’nin 1973 yılında hazırla dığı seçim bildirgesinde görebiliyoruz. Köykent, sadece kamu hizmetlerini, kırsal alanlara daha düşük maliyette, daha yeterli ölçüde ve daha çabuk götürmenin bir aracı olarak değil, köylüden başlayacak kalkınmanın temeli olarak görülüyor. Topyekun kalkınmanın, kırsal kalkınmanın bir temel aracı olarak görülüyor. Asıl amaç köylünün gücünü birleştirmek, kırsal ekonomiyi canlandırmak. Yani insanın doğduğu yerde doyması hedefleniyor. Seçim bildirgesine giriyor ama o yıllarda da uygulanamıyor. Köykent ideali yarım kalıyor ve Ecevit’in son koalisyon hükümeti döneminde tekrar gündeme geliyor. Ecevit’in amacı projeyi pilot olarak başlatmak, Dünya Bankası’na götürmek ve alınacak destekle tüm ülkede uygulanabilir hale getirmek. Nitekim proje uygulandıktan sonra Dünya Bankası heyeti geldi, projeyi inceledi, başarılı ve uygulanabilir buldu. “Mesudiye’nin köylerini gezdiğimizde hayran kaldık” dediler ve Dünya Bankası hükümete bu projeyle ilgili ciddi bir kredi imkânı sağladı. Malesef 2002 yılındaki kriz ve hükümetin düşmesi sonucu Köykent projesi yine yaygınlaşamadan bir rüya olarak kaldı. Alınan kredi de iptal edildi ve bir daha da gündeme gelmedi. İzmir’de coşku alanlara sığmadı 29Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 95. yılı kutlamaları İzmir’de önceki akşam da sürdü. İzmirliler, başta Gündoğdu olmak üzere kentin tüm alanlarını Mustafa Kemal Atatürk’lü Türk bayraklarıyla doldurarak Cumhuriyete sahip çıkacakları mesajını verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği program kapsamında on binlerce İzmirli, taşıdıkları 350 metrelik Türk bayrağı ve fenerlerle, Cumhuriyet Alanı’ndan Gündoğdu’ya yürüdü. Yol boyunca İzmir Marşı’nı söyleyen yurttaşlara, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve sivil toplum örgütü temsilcileri de eşlik etti. Ses ve ışık gösterileri eşliğinde Gündoğdu Alanı’nda Cumhuriyet coşkusunu yaşayanlara sesle nen Kocaoğlu,“Bugünlerde çok daha kenetlenmeniz gerek. Bütün Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler, demokrasiden yana olan, insan haklarından yana olanlar birleşmek zorundadır” dedi. Daha sonra alanda MFÖ konseri gerçekleştirildi. Balçova korteji Balçova’da binlerce yurttaş Balçova Belediyesi’nin düzenlediği Cumhuriyet kortejinde yürüdü. Kortejin sonunda hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okuyan vatandaşlar, havai fişek gösterisini izledi. Çiğli’de Cumhuriyetin 95. kuruluş yıldönümü binlerce Çiğlilinin katılımıyla düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Burada İlkay Akkaya, Gamze Matracı ile Grup Abdal konserleri gerçekleştirildi. l İZMİR Fener alayları aydınlattı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 95. yılı yurt genelinde coşkuyla kutlandı. Kutlamalar gece yarısına dek sürdü. İstanbul’un pek çok ilçesinde kutlamalar 29 Ekim’de gündüz saatlerinde başladı, gece yarılarına kadar devam etti. Maltepe’de, Belediye Başkan Ali Kılıç’ın da aralarında olduğu onlarca Maltepeli ellerinde Türk bayrakları ve meşaleler eşliğinde, “Yaşasın Cumhuriyet” pankartının arkasından, bandolar ve davullarla belediyeden ilçe meydanına yürüdü. Büyükçekmece’de ise 10 bin kişinin katılımıyla “Cumhuriyet Yürüyüşü” yapıldı. Yürüyüşte, 500 metre uzunluğundaki Türk Bayrağı ve dev Atatürk portresi taşındı. Kartal da ise Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz‘ün katılımyla Kartallı Kazım Meydanı’ndan Kartal Meydanı’na meşalelerle yürüyüş düzenledi. Şişli’de de Harbiye Uğur Mumcu Anıtı önünde toplanan yurttaşlar, önce ki akşam Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün katılımıyla “Cumhuriyet Yürüyüşü” düzenledi. Ataşehir’de ise Ataşehir Bulvarı’ndan başlayıp Cumhuriyet Meydanı’nda son bulan fenerli yürüyüşe binlerce Ataşehirli katıldı. CHP Sultanbeyli ilçe başkanlığı da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda fener alayı ve Cumhuriyet Yürüyüşü düzenlendi. Bursa Nilüfer Belediyesi’nin, Cumhuriyet’in 95. yılında, “Cumhuriyet herkes için” sloganıyla Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda bir yürüyüş yapıldı. Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde binlerce yurttaşın katılımı ile gerçekleştirilen “Cumhuriyet Yürüyüşü”nde bin metrelik Türk bayrağı ve Atatürk posteri açıldı. Tunceli’de 2 askerin şehit olması nedeniyle sadece slogan atılan ve marş okunan yürüyüşe çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, belediye meclis üyeleri ile 7’den 70’e binlerce yurttaş katıldı. l Haber Merkezi Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar, ödülünü Londra’da aldı. Karşıyaka’nın anıtına Avrupa’dan büyük ödül Karşıyaka Belediyesi tarafından yenilenen “Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı” ile “Kadına Saygı Müzesi” Avrupa’da ödüle layık görüldü. Karşıyaka’nın yapısal değerleri, Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri kapsamında “Çok Amaçlı Kullanım Mekanlarının Geliştirilmesi” ve “Kamu Kullanım Alanlarının Geliştirilmesi” kategorilerinde iki büyük ödülün sahibi oldu. Karşıyaka Belediyesi, Anıt ve Saygı Müzesi ile Aralık ayında gerçekleşecek olan dünya finallerine katılmaya da hak kazandı. Aynı yarışmada, bilim ve eğlencenin buluştuğu “Evrensel Değerler Çocuk Müzesi ve Eğitim Kampüsü” de “Kamu Kullanım Alanlarının Geliştirilmesi” kategorisinde ödüle ulaştı. Londra’da, 1995 yılından bu yana verilen ödülü alan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Belediye Başkanlığı dönemimdeki en anlamlı ödülü Londra’da aldım. Anıtımıza ve alt kısmında oluşturduğumuz Kadına Saygı Müzesi ile Evrensel Çocuk Müzesi bir kez daha göğsümüzü kabarttı” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Köy Enstitülü Kızal yaşamını yitirdi 1934 yılında Adana’nın Andırın köyünde doğan pan, EğitimSen’de çalışmalar yürüten ve CHP’de belli kad Çokak Köy Enstitüsü mezu rolarda görev yapmış Kızal, nu Halil Kızal yaşamını yitirdi. İstanbul’da Sultanbeyli Os Uzun yıllar Kartal Uğur Mimci mangazi Mezarlığı’nda topra Mahallesi’nin muhtarlığını ya ğa verildi. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle