16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Ekim 2018 4 Andımız ve Cumhuriyetçi tutum 29Ekim’e yaklaşıyoruz. Kutlu olsun. Rejim değiştikçe, iktidar saraylara kaydıkça Cumhuriyet’in kıymeti de, eksik bıraktıkları da daha iyi görülüyor bugün. Diğer yandan Cumhuriyetçilik yenilenmiş bir anlama ve potansiyele sahip artık. “Ülkemiz 100 yıl sonra yeniden saraydan ve damatlar eliyle yönetilmesin; halk egemen olsun, Meclis güçlensin” diyorsan nesnel olarak Cumhuriyetçisin. “Memlekette hukuk, adalet hüküm sürsün, Saray keyfiliğinin yerini kurallar alsın” diyorsan Cumhuriyetçisin. Bütün siyasetler bu olgu temelinde saflaşıyor; içinden bölünüyor. Saraycı milliyetçiler var, olmayanlar var. Saraycı İslamcılar var, olmayan muhafazakârlar var. Türkiye sağının bile bu temelde yarılması anlamlı, önemli.  Fakat bu yeni zıtlığın yarattığı olanakları gerçekten görüyor, buna göre siyasal tutum alıyor muyuz? Mesela andımız tartışmasına bakalım. İktidarın bir yanında Saray İslamcılığı, diğer yanında Saray milliyetçiliği. Öğrenci Andı tartışmasının zeminini de kendileri kurmak istiyorlar, bizim de onların açtığı minderde tartışmamız için her şeyi yapıyorlar.  Birisi “Türkçülük yaparsan Kürtçülük de yapılır” diyor, diğeri “Türküm diyemiyorsan Kürdüm de” çizgisine çekiyor. Türk de Kürt de bu memleketin yurttaşı değilmiş gibi konu getirildi Türk ve Kürt kimlikleri tartışmasına hapsedildi. Oysa konu kimlikler değil, rejimdir.  AKP andımızı ne zaman kaldırdı? 2013’te, açılım sürecinde. Diyelim ki o gün amaç “açılım”dı. İyi de bugün faşizme yatkın siyasetlerin neredeyse her kanadıyla milliyetçilik temelinde bir ittifak halindeler, ortada açılım da yok. Türklük tartışması açarak bunu dağıtmayı niye göze alsınlar? Her konuda ne söylese ertesi gün tersini yapabilen bir siyaset, ne oldu da açılım varken de yokken de andımıza dönük aynı karşıt tutumu hararetle savunuyor? Çünkü asıl dertleri Cumhuriyetle ve açtığı yolladır. “Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gös terdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim” şeklinde biten cümledir asıl karşı çıktıkları. “Artık Cumhuriyet yok, yeni rejimde çocuklar bunun için yemin etmeyecekler” diyorlar; açılım varken de diyorlar, yokken de; özeti bu. Bunu açıktan söyleyemeyenler TürkKürt ayrıştırmasının arkasına saklıyor işi.  Bunu görmeden konuya dalanlar, mücadeleyi yeniden Saray içi bir iktidarmuhalefet kavgasına indiriyor. Herkes yeniden kendi siyasi mahallesine göre kılıçlarını kuşanıyor; yine kimlik temelli bir kavga, memleketin bugün içinde bulunduğu büyük yıkımı gizleyecek şekilde öne geçiyor. Memleketin eğitim sistemi çökertilmiş, tarikat koalisyonları kamuyu ele geçirmiş ve rejim adım adım değiştirilmişken her şey aynıymış ve biz de var olanı koruma aşamasındaymışız gibi bir yanılsama da yaratıyor bu tuzak. Aşamaları saptırıyor.  Nasıl bozarız bu tuzağı? Kimlikler üstünden kurulmak istenen cepheleşmeye izin vermeyerek. İkincisi, madem koruma değil kurma aşamasındayız, şu soruyu kendimize soralım: 1923’te Cumhuriyet kuran kadrolar çocukken okullarda bu öğrenci andını okumuş muydu? Hayır. Ama bilinçlerindeki ve yüreklerindeki yeminle, yurtseverlikleriyle zoru başardılar. Bu andı okumadılar ama ülkeyi kurtarıp Cumhuriyet Devrimi’ni yaptılar. Ya biz? Bu andı okuyarak büyüyen kuşaklar, elimizden adım adım egemenliğimizin alınmasına, iktidarın dini siyasete alet eden bir yapı tarafından saraya kaydırılmasına, eğitimin çökertilmesine, Cumhuriyetin kazanımlarının birer birer tasfiye edilmesine, fabrikalarımızın satılmasına karşı durmayı başarabildik mi? Demek ki mesele andı okumak ya da okumamak değil sadece. Meselemiz örgütlenememek, zor zamanlarda çıkış yaratacak bir siyaset geliştirememektir. Öncelikli soruna odaklanalım. O siyaset nasıl tutum alırdı? Bu olaydan örnekle bitirelim.  Saray, ayağına kadar çağırıp Danıştay yetkililerini azarladı mı? Bütün iktidar kadroları, andımızla ilgili yargı kararını tanımayacaklarını ilan etti mi? İdarenin kararlarının yargı denetimine tabi olmasına karşı olduklarını ilk sıraya yazdılar mı? Evet. Öyleyse Cumhuriyetçi siyaset buradan genişletilir. İdarenin yargı denetimini tanımaması, Türk’ü de Kürt’ü de, muhafazakârı da inançsızı da, fabrikası haraç mezat ve yolsuzca satılan emekçiyi de, o fabrikaya tütün, pancar veren üreticiyi de, yani tüm yurttaşları etkiliyor. O zaman Saray hukuku ile ülkeyi yönetmek isteyenlere karşı, hukuktan, adaletten ve halkın çıkarından yana olan güçleri yenilenmiş bir Cumhuriyetçi siyaset etrafında birleştirelim önce. Gerisi zaten Atatürk’ün “açtığı yolda, gösterdiği hedefe” bu yüzyılın şartlarında büyük yürüyüş olacaktır. BACYURMAMHIUKROiYNESTERi FGEORÇHEART haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN İstanbul arayışı Tüm kesimlerden oy alabilecek bir adayla İstanbul’u kazanmak isteyen CHP’de, Şener’in ismi gündemde CHP’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için diğer muhalefet def koyduğu İstanbul, Ankara, Mersin, Antalya, Adana, Balıkesir, Denizli, Uşak ve Bursa’ya yönelik özel kesimin oyunu alabilecek ve “sandıkta ittifak” formülüne uygun bir aday olduğu görüşü dile getirilirken, partileriyle resmi olmayan bazı te çalışma yapılmaya başlandı. HDP ve Saadet Partisi’nin Şener’in masların yaşandığı, CHP Konya Cumhur ittifakının yerel seçim olası adaylığına sıcak baktığı ifade Milletvekili Abdül lerde devam etmeyecek olması ve edildi. Öte yandan HDP’de İstanbul latif Şener’in aday MHP’nin İstanbul’da aday çıka için ortak aday olarak eski CHP’li ve lığı konusunda na racağını duyurmasının ardından önceki dönem HDP Milletvekili olan bız yoklandığı öğre CHP, başta İstanbul olmak üze Celal Doğan’ın isminin de gündemde nildi. Şener’in farklı re söz konusu dokuz ilde her kesi olduğu belirtildi. MAHMUT LICALI kesimlerden oy alabileceği ve İstanbul adaylığına diğer mu min oyunu alabilecek bir aday için nabız yoklamaya başladı. CHP’nin özellikle İstanbul’da Hayır bloku CHP’de İstanbul için aday olduğunu açıklayan çok sayıda isim bulunuyor. Ön seçim yapılması ko halefet partilerinin de sıcak baktı nun oyunu alabilecek ve “sandıkta şuluyla Muharrem İnce aday oldu ğı ifade edildi. ittifak” formülüne uygun bir aday ğunu açıklarken, Akif Hamzaçebi, CHP’de 31 Mart 2019’da yapıla belirlemek için bazı temaslarda Gürsel Tekin gibi isimler ise uzun cak yerel seçimlerde parti örgütle bulunduğu öğrenildi. süredir sahada çalışma yürütüyor. rinden aday adayı olmak isteyenle CHP ile diğer muhalefet partile CHP’de İstanbul adayının belirlen re yönelik başvurular dün sona erdi. ri arasında gerçekleştirilen resmi ol mesi için parti örgütünün katılı CHP’nin kalesi olan il ve ilçelere yo mayan temaslarda CHP Konya Mil mıyla eğilim yoklaması, vatandaş ğun başvuru yapıldığı öğrenilirken, letvekili Abdüllatif Şener isminin ların katılımıyla da anket çalışması partinin özellikle kazanmak için he konuşulduğu belirtildi. Şener’in her yapılması bekleniyor. l ANKARA CHP’de başvurular bitti Son gün CHP’de birçok aday adayı dosyalarını teslim etti Güler ailesine ziyaret CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte Ara Güler’in asistanı Fatih Aslan’a taziye ziyaretinde bulundu. Ziyarette Kılıçdaroğlu’na Ara Güler’in yer aldığı fotoğraf hediye edildi. Yurtdışında olduğu için cenazeye katılamadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Ara Güler ülkemizin gurur kaynağı, dünya çapında bir fotoğrafçı” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kılıçdaroğlu yine sordu: Neden katilleri bıraktın? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bir kez daha “Cinayet işleyen katilleri hangi gerekçeyle tutuklamadınız ve yurtdışına çıkışlarına izin verdiniz”diye sordu. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’de Gençlik ve Siyaset” konulu konferans öncesi soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Erdoğan’a, “Katiller geldiler, ellerini kollarını sallayarak cinayeti işlediler, ellerini kollarını sallayarak uçaklarına binip gittiler. Ben soru soracağım ‘Niye serbest bıraktın?’ diye, o dönüp bana diyecek ki ‘Kılıçdaroğlu’nun aklı fikri parada’ Ne ilgisi var? Çok net, çok açık bir soru. Yanıt bekliyorum” diye konuştu. Kılıçdaroğlu daha sonra üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Gençlerin medya özgür lüğünü her ortamda savunması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer, özel medyanın yüzde 90’ı, kamu medyasının da yüzde 100’ü tek otoritenin elindeyse o ülkede demokrasi yoktur” dedi. Kılıçdaroğlu, kendi gençliğinde ülke sorunları üzerine özgürce tartıştıklarını ama şimdi gençlerin iktidarı eleştiremediğini ifade ederek “Gençlerin görevi herkesin kimliğine, inancına saygı duyarak,‘Türkiye neden sömürülüyor?’ diye sormaktır” dedi. İran’ın gerisinde Üniversitelerin özerk olması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Üniversitelerimiz bilim üretiminde İran’ın ardına düştüyse sorgulamalıyız. ‘Neden üniversitelerimiz dünyanın en iyi 500 üniversitesi içinde yer almıyor’ diye sorgulamalıyız” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet CHP’de il ve ilçe belediye başkanlıkları için aday adaylığına başvurular dün sona ererken Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, eski Sancaktepe Belediye İlçe Başkanı Özgen Nama ve eski Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş dosyalarını parti teşkilatlarına teslim etti. Aday adaylığı başvuru süresinin son gününde Kartal Belediye Başkanı Öz dün eşi Feray Öz ile birlikte 3. kez belediye başkanı adaylığı için CHP Kartal İlçe Başkanlığı’na dosyasını teslim etti. Adaylık dosyasını teslim ettikten sonra konuşan Altınok Öz, “Bugün partimin yetkililerinin verdiği yetki ile aday adaylığı başvurumu yapıyorum” dedi. Adalar’da ise 3 dönem CHP İlçe Başkanlığı ve İl Yöneticiliği yapan mimar Uluç Yurtduru adaylık dilekçesini teslim etti. “Mutlu Adalılar, Mutlu Adalar” için aday olduğunu belirten Yurtduru, “Mesleğim ve Adadaki yaşantım nedeniyle Adaların sorunlarını biliyorum. Halkçı bir belediye anlayışı içinde daha güzel bir ada yaratacağız” diye konuştu. Sancaktepe eski ilçe Başkanı Özgen Nama da aday adaylığı başvurusunu eşi ve kızı ile birlikte yaptı. Nama, “2014’de Sancaktepe’de her 3 kişiden birinin oyunu almıştık. Şimdi ise her üç kişiden ikisinin oyunu alacağımız inancıyla kaldığımız yerden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kartal’da Yüksel Çiftçi, dün ilçe başkanlığına giderek aday adaylığı başvurusunda bulundu. CHP Esenyurt kurucu ilçe başkanı ve iki dönem Esenyurt ilçe başkanlığı yapan Erdal Akyol da Avcılar ilçe örgütüne giderek, belediye başkanlığı için aday adayı oldu. Eski Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, CHP Didim İlçe Başkanlığı’na giderek aday adaylığı için başvuruda bulundu. Adaylık başvurusunun ardından konuşan Gümüş, “Ali Dinçer’in, Vedat Dalokay’ın, Terzi Fikri’nin yaptığı gibi belediyeyi halkla birlikte yöneteceğiz” dedi. Beşiktaş’ta eğitimci iş insanı Özgür Koçak ve Beyoğlu’nda İnan Güney adaylık dosyasını ilçe yöneticilerine teslim etti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Dalan: Uyarmanın bedeli İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Kurucu Başkanı Bedrettin Dalan, FETÖ tehlikesine yirmi yıl önce yazdığı bir kitapta dikkat çektiği için cezalandırıldığını söyledi. Önceki gün Yeditepe Üniversitesi’ne bağlı yeni hastanenin tanıtım toplantısında konuşan Dalan, “20 yıl evvel yazdığım kitapta 15 Temmuz darbesini yapacaklarını yazmıştım. FETÖ 15 Temmuz’u önceden haber vermemden ve okullarımızla, burslarımızla kendisine rakip olduğumuzu düşünerek bizi Ergenekon diye sözde bir örgüt davasına atarak cezalandırdı” dedi. Ergenekon davası açıldıktan sonra FETÖ’ye bağlı polislerin sadece bu tehlikeye dikkat çektiği ‘Türkiye’de Irtica ve Cemaat Kuşatmasında Eğitim’ kitabını suç delili olarak gösterdiklerini belirten Dalan, “Bazı tehlikeleri önceden görmenin suç olduğunu tarihten, Galile olayından da biliyoruz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kars’ta HDP’lilere gözaltı Kars’ta dün sabah HDP’lilere yönelik yapılan polis operasyonunda aralarında eski HDP milletvekili Şafak Özanlı ile HDP ve DBP il eşbaşkanlarının da bulunduğu çok sayıda isim gözaltına alındı. Operasyonda HDP’nin 25. dönem milletvekili Şafak Özanli ile birlikte Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanı Cengiz Anlı, HDP Kars İl Eşbaşkanı Ekrem Savcı, eski HDP İl Eşbaşkanı Cengiz Topbaşlı ve HDP Grup Başkanvekili Aykan Bilgen’in danışmanı Hayati Mehmetoğlu’nun da olduğu çok sayıda isim gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Bilgen: Bu siyasi tasfiye HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, gözaltılara ilişkin “Bu bir siyasi tasfiye operasyonudur. YSK seçim takvimini açıklayınca kampanya başlamış!” dedi. CHP YDK’den Erol’a kınama CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), 24 Haziran seçimlerinin ardından partililere eylem çağrısı yapan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol hakkında kınama cezası verdi. 24 Haziran seçimlerinin ardından CHP içinde başlayan tartışma sürecinde CHP’li Erol, Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet etmiş, genel merkez önünde oturma eylemi çağrısı yapmış, daha sonra bu çağrıdan vazgeçtiğini duyurmuştu. Tüzük gereği istifa çağrısından ceza almayan Erol, eylem çağrısı nedeniyle “kesin ihraç istemiyle” istemiyle YDK’ye sevk edilmişti. CHP YDK’de dün yapılan toplantıda karar çıktı. YDK oy çokluğuyla “Parti yararlarını zedeleyici yayın ve propaganda yaptığı”, “Parti görevlilerine küçültücü sözler söylediği, parti çalışmalarını zorlaştırıcı eylem ve davranışlarda bulunduğu” gerekçeleriyle Erol’a kınama cezası verilmesini kararlaştırdı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle