16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Ekim 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kar kış erken bastırdı Sahne Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden biri olan Kayse ri’deki Erciyes Kayak Merkezi’ne ön ceki gece yaklaşık 13 santimetre ka dar kar yağdı. Kar yağışı ve sis ne deniyle meydana gelen kazada 25 araç birbirine girdi. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı. Rize’nin İkizde re ilçesinde ise karın etkisini artır ması nedeniyle RizeErzurum kara yolundaki 2 bin 640 rakımlı Ovit Da ğı geçidi, kar kalınlığı 30 santimetre Meteoroloji uyardı ye ulaşınca tedbir amacıyla ulaşıma kapatıldı. Ulaşım, Ovit Tüneli’nden sağlandı. Sel nedeniyle HakkâriVan Yurt genelinin parçalı ve çok bulutlu olacağını açıklayan Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava sıcaklığının batı kesimlerde 3 ila 6 derece artacağı, doğu bölgelerde 4 ila 8 derece azalacağını belirtti. karayolu üzerinde bulunan Kırıkda köy yolu çöktü. Köylülerin mahsur kaldığı belirtilirken, valilik bölgeye iş makineleri sevk etti. sahne destan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konserinde, her bir nota çetin mücadelenin olduğu döneme götürdü “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet ile baş 29 Ekim konseri izleyenleri adeta büyüledi. lattığı “kültür devrimi”nin öncü kurum larından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or kestrası da (CSO) 29 Ekim’e sayılı gün ler kala bir konser gerçek leştirdi. Ancak bu konse rin, CSO’nun diğer kon serlerinden bir farkı var. Dünyaca ünlü şair Nâzım SELDA GÜNEYSU Hikmet’in, 1900’lü yılların henüz başında, emperyalistlerin saldırısı altında bulunan Türkiye’yi, milletiyle karış karış anlattığı o ünlü ‘Kuvayi Milliye Destanı’, ünlü yazar Turgut Özakman’ın ‘Kurtuluş Cumhuriyet’ filmleri için bestelenen, ünlü besteci Muammer Sun’un imzasını taşıyan müzikleriyle birleşince, konserde, Anadolu’nun kurtuluş tarihi de sahne sahne canlandı dinleyicilerin gözünde. Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları İpek Çeken, Sinan Pekinton, Gaye Filiz Alacacı ve Olcay Kavuzlu’nun, ‘Kuvayi Milliye Destanı’ndaki, “Ateşi ve ihaneti gördük/ve yanan gözlerimizle durduk/ bu dünyanın üzerinde./İstanbul 918 Teşrinlerinde/İzmir 919 Mayısında/ve Manisa, Menemen, Aydın, Akhisar/Mayıs ortalarından/Haziran ortalarına kadar/yani tütün kırma mevsimi/yani, arpalar biçilip/buğdaya başlanırken/yuvarlandılar...” dizeleriyle bütün salonu adeta “mücadele dolu o yılların atmosferi” esir aldı. Şef Cem’i Can Deliorman’ın yönettiği CSO sanatçılarının enstrümanlarından salona yayılan her bir notada da izleyiciler, “yoksul, kimsesiz bırakılmış o Anadolu insanının kederli yüzlerini” gördü. Sun’un, “Kurtuluş Yenilgi Hüzün” bestesinin seslendirilişinde, Anadolu’nun İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan askerleri tarafından işgalini, o askerlerin üniformalarıyla Anadolu kentlerinde yürüyüşünü betimledi. ‘Kuvayi Milliye Destanı’nda geçen ‘Karayılan Hikâyesi’nde hem hüzünlendi, hem ‘kızdı’ Bozkırı sahipsiz bıra kanlara. Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından, soprano, Görkem Ezgi Yıldırım’ın sesinde, “kendisini buldu.” İşgale, haksızlığa, sömürüye çığlık atıldı... ‘Bozkırın sesi Atatürk’ ‘Mavi Gözlü Dev’in, Sun’un “Cumhuriyet Bozkırın Sesi” bestesiyle anlatıldığı anda ise salonu dolduran tüm sanatseverler tek bir yöne doğru çevirdi başını. Sahnenin tam ortasına... İki Türk bayrağıyla birlikte asılı duran Atatürk posterine... Sonra peşi sıra Nâzım Hikmet’in kalemiyle tarihi Amasya, Erzurum, Si vas kongrelerinde yaşananlar bir bir tasvir edildi. “Amerikan mandası” isteyenlere, “Kurtuluş Denizlerin Şarkısı” ve “Kuvayi Milliye Manastırlı Hamdi Efendi” ezgileriyle “karşı çıkıldı.” Sonrasında ise “umuda yolculuk başladı; CSO salonundan, Anadolu içlerine yayılan.” İnönü Savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi ve derken Büyük Taarruz geldi gözler önüne. “Zafer kazanan Anadolu”, konserin sonunda, “İzmir Marşı’yla” betimlenirken, salonu dolduranların coşkusu Nâzım’ın “Bu davet bizim” davetine eşlik etti. l ANKARA Yunanistan’a bedelYEDİTEPEÜNİVERSİTESİ Bedrettin Dalan Borla sıfır enfeksiyonlu hastane Yeditepe Üniversitesi Laboratuvarları’nda geliştirilen, patenti alınan ve dünyada bir ilk olan özelmolekül sayesinde sıfır hastane enfeksiyonu hedefleniyor. Tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen bu özel molekül, hastanenin inşaat aşamasından itibaren tüm malzemelere uygulandı ve dünyanın ilk antimikrobiyal hastanesi Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi tarafından hayata geçirildi. Dünyadaki hijyen ve teknoloji standartlarının üzerinde olan ve 675 milyon TL yatırımla hizmete sunulan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi, 6’sı yoğun bakım olmak üzere 180 yatak kapasitesi, dokuz ameliyathanesi, 100’e yakın uzman ve akademisyen hekim kadrosuyla, Türkiye’nin ilk antimikrobiyal hastanesi olma özelliğini taşıyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nin hem Türkiye’de hem de dünyada birçok ilki gerçekleştirdiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Kurucusu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan, ameliyat sonrasında yaşanan ölümlerin yarısının hastane mikrobundan kaynaklandığını, üniversiteye bağlı olarak Koşuyolu’nda açılan hastanede bor esaslı bir molekül geliştirerek hastanede kullanılan tüm malzemelerin enfeksiyonu oluşturma riskinin sıfırlandığını belirtti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Türkiye’de yılda 1.3 milyon bebek dünyaya geliyor. Süleymaniye Doğumevi, Yunanistan’ın yıllık doğumu kadar doğum yaptırıyor SİBEL BAHÇETEPE Uzmanlar, ülkemizde yılda 1.3 milyon bebeğin dünyaya geldiğini örneğin İstanbul’daki Süleymaniye Doğumevi’nin, Yunanistan’ın yıllık bebek doğum sayısını geçtiğini belirttiler. Yunanistan’da yılda 10 bin bebek, Süleymaniye Doğumevinde yılda 12 bine yakın bebek doğuyor. Buna karşın dünyada ve ülkemizde ilk 6 ayda yalnızca anne sütü ile beslenen bebeklerin sayısının giderek azaldığına dikkat çeken uzmanlar anne sütünün sayısız faydası bulunduğunu ifade ettiler. Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiriyor, daha az hasta olmasını sağlıyor, fiziksel ve beyinsel gelişimine katkı sunuyor, bebeğin ilerleyen dönemlerde daha az kronik hastalıklara yakalanmasını sağlıyor, solunum yolu, midebağırsak, alerji gibi hastalıklar daha az görülüyor. Hollanda Utrecht’te bulunan Nutricia ArGe Merkezi’nde düzenlenen toplantıda anne sütünün faydalarına dikkat çekildi. Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Genel Müdürü Dr. Yalım Üner, beslenmede ilk bin günün önemine vurgu yaparak “İlk bin gün hamilelikle başlıyor. 2 yaşın sonuna kadar ise yaklaşık bin gün ediyor. Eğer bebek o ilk bin günü olması gerektiği gibi geçirirse, ilerde de sağlıklı bir birey olmasında bunun çok büyük etkisi oluyor” dedi. Türkiye’de her yıl 1.3 milyon bebeğin dünyaya geldiğini anımsatan Üner “Bizim coğrafyamızda bu sayıda bebek sahibi olan az ülke var. Örneğin İstanbul’daki Süleymaniye Doğumevi’nde yılda 12 bine yakın bebek doğarken, Yunanistan’ın tümünde bu sayı 10 bin. Bebekler, onların nasıl beslendiği konusu bizim için önemli” diye konuştu. An Kanseri de önler Biyolog Bern Stahl emzirmenin anne ve bebek sağlığı açısından karşılıklı olumlu etkileri olduğunu söyledi. Stahl “Emziren annenin kansere yakalanması da düşüktür. Emzirmenin anne ve bebeğe karşılıklı etkileşimi var. Bebek için de anne için de faydalı. Anne sütü sihirli bir sıvıdır. Anne sütü protein, prebiyotik, laktoz, mineral, vitamin ve yağlar açısından zengindir. Mucizevi bir orkestradır” dedi. ne sütünün önemine vurgu yapan Üner “Doğumdan itibaren, bebeğin bağışıklık sisteminin gelişimini sağlayan en önemli besin kaynağı anne sütü. Bu nedenle doğumdan hemen sonra anne sütü ile beslenmeye başlamak gerek. Altıncı ayda ek gıdaya başlanıyor, sonra da yavaş yavaş erişkin tipi beslenmeye geçiliyor. Doğru beslenme aslında bu kadar basit. Anne sütünün içerisindeki prebiyotikler bağışıklık sistemi üzerinde önemli rol oynuyor. Bununla birlikte anne sütü içeriğinde antikorlar ve diğer önemli bileşenler de bebeği enfeksiyonlara karşı koruyor” dedi. Ek besin kullanımı arttı Üner, özetle şunları kaydetti: “Anneler bebeğinin doymadığını düşünüyor ve erkenden katı gıdaya başlıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ül kemizde 2008 yılında, ilk 6 ayda anne sütü ile beslenen bebek sayısı yüzde 24’e çıkmıştı, bu oran 2013’te yüzde 10’a düştü. 2008’de yüzde 29 olan anne sütü ve diğer sütlerin kullanım oranı 2013’te yüzde 24’e düşerken; 2008’te yüzde 19 olan anne sütü ve ek besin kullanım oranının ise 2013’te yüzde 29’a çıktığını görüyoruz. Annelerin evde pirinç unu, bisküvi, ekmek, Güneydoğu’da çiğköfte yedirmesine, Karadeniz’de siyah siyah çay içirmesine kadar gidiliyor. Anne kendi ne yiyorsa bebeğe de onu veriyor. İlk 6 ayda günlük beslenmenin yüzde 23’ünü anne sütü yerine katı gıda yani ek besin ile olduğu görülüyor. Çocuk devam sütü asla anne sütünün rakibi değildir ama anne sütü olmadığı veya yetmediği durumlarda bebeğe verilebilecek en doğru alternatiftir.” l UTRECHT haber 17 Düğün magandası önlemi İçişleri Bakanlığı, valiliklerin düğün öncesi düğünü düzenleyenlerden silah kullanılmayacağına dair taahhütname alınmasını istedi. İçişleri Bakanlığı, düğün ve nişan törenlerinde havaya ateş açılmasının engellenmesi için valiliklere genelge gönderdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgede, düğün ve nişan törenlerinde havaya ateş açılması nedeniyle üzücü olayların meydana geldiği belirtildi. Genelgede, vatandaşların can güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi için ülke genelinde bayram, düğün, uğurlama, spor müsabakası gibi kutlama faaliyetlerinde valiliklerden gerekli önlemlerin alınması istendi. Genelgeye göre, valilikler, düğün, nişan gibi kutlamalarda silah kullanılmaması ve havaya ateş açılmaması hususlarına ilişkin organizasyon sahiplerinden taahhütname alacak. Organizasyonlara davetli olarak katılan ve ihbar, tutanak altına alma ve müdahale yükümlülüklerini yerine getirmeyen kolluk görevlileri hakkında soruşturma açılacak. Muhtarlar, da havaya ateş açıldığını öğrendikleri anda kolluk birimlerine ihbarda bulunma zorunluluğu geldi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘ÇOCUKLARI DEVRETMEYELİM’ 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel, Çolu tren kazasında yaşamını yitirmişti. Acılı anneden bakanlığın mesajına tepki İçişleri Bakanlığı’nın, bir süredir cep telefonlarına gönderdiği, “Değerli anne babalar; çocuklarımızla ilgili bakım ve gözetim sorumluluklarımızı aksatmayalım, bir başkasına devretmeyelim, kaybolmamaları için tedbirli olalım” mesajını Twitter hesabından paylaşan Özgür Mumcu, “Sevgili İçişleri Bakanlığı anne ve babaları bakım ve gözetim sorumluluğu hakkında uyarırken mesela Çorlu tren kazasında evladını yitiren insanlara da sabahın bir köründe bu mesajı gönderdiniz mi?” diye yazdı. Mumcu’nun paylaşımına Çorlu’da temmuz ayında yaşanan tren kazasında hayatını kaybeden 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz Sel de yorum yaptı. Sel, bakanlığın mesajına tepki göstererek, “Aynı duyarlı mesaj bana geldi!! Ama benim çocuğum yok! Çünkü öldü! Çünkü devletin bir kurumu olan TCDD’nin güvenilir olduğunu düşünüp canımızı ‘emanet’ ettiğimiz hatların hiçbir güvenilirliği olmadığını gördük! Akıl vermeleri güzel de! Sebep olmaları kötü!” diye yazdı. l Haber Merkezi Duman için gözyaşı İstanbul Kartal D100 Karayolu Soğanlık mevkiinde, dün sabah saatlerinde bir otomobilin çarpması sonucu “Duman” isimli bir köpek olay yerinde yaşamını yitirdi. Köpeğin sahibi 13 yaşındaki Nikita Mordovsev, iki yıldır baktığı Duman ile birlikte gezmeye çıkmıştı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen belediye ekipleri, köpeği yol üzerinden kaldırdı. Bir yurttaş, gencin o anı görmemesi için köpeğin yanından uzaklaştırarak aracına bindirdi. Ölen köpeğin kaldırılmasının ardından aracın sürücüsü Kerem Tevetoğlu, genci kaza yerinden, aracına alarak evine bıraktı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle