Katalog

Perşembe 11 Ekim 2018 6 haber EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘Selam olsun Türkiye’nin ve dünyanın aydınlık geleceğine’ Sosyalist mücadelenin ışığı Behice Boran anıldı Koç’tan Eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve Urfa milletvekili, Türkiye sosyalist hareketinin önderlerinden Behice Boran ölümünün 31. yılında dün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda anıldı. TİP üyelerinin gerçekleştirdiği anmada, mezarın başına Boran’a ait “Selam olsun Türkiye’nin ve dünyanın aydınlık geleceğine” sözlerinin yazılı olduğu bir pankart açıldı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından TİP Bilim Kurulu Üyesi Deniz Öztürk söz alarak “Bugünlere baktığımızda geçmiş tanıdık geliyor. Barış talebini yükseltenler tutuklu. Onu anma sebebimiz onun mücadelesini öğrenmektir. Onun sesi partide koronun sesiydi. Anısı mücadelemizin en içinde. Mücadelesi mücadelemize ışık olsun” açıklamasında bulun itibar du. TİP İstanbul milletvekili Erkan Baş da bir açıklama yayımlayarak, “Türkiye İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Behice Boran, barış mücadelesinin de öncülerindendir. ‘Türkiye Kore savaşına asker göndermesin’, ‘NATO’ya hayır!’ diyen, ‘yeter artık emekçi çocukları ölmesin’ diyen Behice Boran’ların mücadele bayrağını yükseltmek, barış dediği için öldürülen canlarımızın hesabını sormak, Türkiye emekçilerin yönettiği eşitözgür ve barış içinde kardeşçe yaşayacağımız bir ülke olsun diye yeniden buradayız. Ölümünün yıl dönümünde Behice Boran’ı umut dolu, güzel günleri çağıran sözleriyle bir kez daha anıyorum: ‘Selam olsun Türkiye’nin ve dünyanın aydınlık geleceğine!’” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet dersi Koç Üniversitesi’nin 25. kuruluş yıldönümünde Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, gençlerle bir araya gelerek ‘İtibar’ başlığında ders verdi Güler Sabancı: Kız kardeş dayanışması şart Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, toplumsal ve ekonomik gelişme için kız çocuklarının bilim ve teknoloji alanında güçlenmesinin olmazsa olmaz olduğunu söyledi. ‘11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ için mesaj yayımlayan Sabancı şu değerlendirmeyi yaptı: “Toplumun yarısını oluşturan kadın ve kız çocuklarını dahil etmeden, bilim ve teknolojideki gelişmelerin bir parçası olmak ve bu alanda bilgi üretmek mümkün değil. Ancak kız çocukları fen ve teknolojiye ilgi duysa da zamanla bu ilgiyi kaybediyor ya da bu alanda bir kariyer hayal etmiyor. Sosyal bilimlerde yüzde 43 düzeyinde olan kadın araştırmacı oranı mühendislik ve teknoloji alanlarında yüzde 25’e düşüyor. Bizim bilim ve teknolojide daha çok kadına ihtiyacımız var. Bilim dünyası kız çocuklarının akıl ve yeteneğinden mahrum kalmamalı. Koç Üniversitesi, 25. kuruluş yıldönümünü Rumelifeneri kampusunda düzenlenen törenle kutladı. 4 Ekim 1993’te Koç Üniversitesi kurucusu merhum Veh bi Koç’un ilk ders için kürsüye çıktı ğı Koç Üniversitesi’nde 25. yıl dersi ni “İtibar” başlığıyla Koç Holding Şe ref Başkanı ve Koç Üniversitesi Mü tevelli Heyet Onursal Başkanı Rah mi M. Koç verdi. Koç, “Hayat üniver sitesine atılacak siz gençler için, gerek profesyo nel gerekse kendi işiniz olsun, genç yaşta itibar kazan mak çok önem li. İtibar için iyi bir tahsil şart de ğil ama olursa da Rahmi M. Koç ilave bir değer arz eder. İtibarı elde etmek, uzun seneler ister. Ama bir günde de kaybedilebilir. O bakım dan, aile reisi olursanız bireylerin itibarı, genel müdür olursanız şirke tinizin ve markanızın itibarı, politi kacı olursanız şahsınızın ve partini zin itibarı, başbakan ve cumhurbaş kanı olursanız ülkenizin itibarı çok önemli” dedi. Kaliteli insan... Mütevelli Heyet Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise, merhum Vehbi Koç’un 25 yıl önceki dersteki “Ne kadar çok kaliteli insan yetiştirebilirsek, memlekete o nispette hizmet etmiş olacağız” sözlerini hatırlatarak “Bundan sonraki yıllarda da bu sözleri şiar edineceğiz” dedi. Ömer Koç, başından beri hedeflerinin bir mükemmeliyet merkezi yaratmak olduğunu dile getirerek “Mükemmeliyete bu kadar ehemmiyet vermemizin bir sebebi dünya üniversiteleriyle boy ölçüşebilir seviyeye çıkma arzusuyken, diğer sebebi de Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Ehveni şer, şerlerin en kötüsüdür’ sözünde dile getirdiği üzere, atalete düşmekten bizi koruyacak hedef olarak kendimize seçtiğimiz değer olmasıdır” ifadesini kullandı. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan ise, AB’den Türkiye üniversitelerine gelen araştırma fonlarının üçte birinin yine Koç Üniversite’si tarafından alındığını vurguladı. l Ekonomi Servisi İş BAnkası ve İÜ ortaklığıyla MONIAC yeniden çalıştırıldı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin envanterinde yer alan ve onlarca yıldır çalışmaz durumda bulunan, Milli Gelir Hesaplama Makinesi MONIAC (Monetary National Income Analog Computer), Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla yeniden çalıştırıldı. Dünya genelinde 13 adet orijinali bulunan MONIAC’i, 1949’da William Phillips tasarladı ve 1950’li yıllarda MONIAC Prof. Dr. Besim Üstünel’in öncülüğünde İstanbul Üniversitesi’ne getirildi. MONIAC, milli gelir denkliğini oluşturan değişkenleri anlaşılır biçimde ortaya koyuyor. l Ekonomi Servisi Birlikte daha güçlüler Kız çocukları okullu olsun, laboratuvarları doldursun diye çalışmalıyız. Bunun için onların her birini desteklemek ve güçlenmelerini sağlamak elbette çok değerli. Ancak birbirlerini destekleyip, birlikte güçlendiklerinde bambaşka sonuçlar ortaya çıkıyor. O zaman yalnız olmadıklarını, birlikte daha güçlü olduklarını fark ediyorlar. Kız kardeş dayanışması domino etkisi yaratıyor. Kız Kardeşler Laboratuvarı projesi, Mardin Kültür Derneği tarafından Sabancı Vakfı Hibe Programı kapsamında hayata geçirildi. Biliyoruz ki, kız kardeşler inanırsa dünyanın en güçlü iş insanlarından biri de olabilir, NASA’nın en büyük projelerini de yönetebilir, hatta geleceğin NASA’sını Türkiye’de kurabilir.” l Ekonomi Servisi Mehmet Kader Türkiye’nin en genç pilotu olacaktı Altan Yardım eli bekliyorlarİstanbul’un sokaklarında karton üzerine sığınmış, bir bankta gecesini geçiren evsizler sıcak bir eve hasret. Türkiye’de on binlerce insan karda kışta, aç ve korunmaya muhtaç bir şekilde başlarına ne geleceğini bilmeden sokaklarda yaşıyor İLAYDA KAYA / LEYLA KILIÇ 10Ekim Dünya Evsizler Günü sokakta yaşayanlar için farkındalık yaratmayı hedefleyen bir gün. Tüm dünyada olduğu gi bi Türkiye’de de on binlerce in san karda kışta, yağmurda çamur da, aç ve korunmaya muhtaç şekil de başına ne geleceğini bilmeden sokaklarda yaşıyor. İstanbul’un so kaklarında bir karton üzerine sı ğınmış, parkta bir bankta gecesini geçiren sıcak bir eve hasret Haya ti, Mehmet, Kader ve Altan on bin lerce evsizden sadece birkaçı. Top lum tarafından ötekileştirilen, dev letin ilgisiz bıraktığı bu insanlar “Neden bir tüpümüz olma sın? Bizim de sıcak bir yemeğimiz olmasın” diyorlar. Her gün önünden geçtiği miz ama göremedi ğimiz İstanbul’un evsizleri ile so kakta yaşadıkları hayatı konuştuk. İstanbul’un evsiz lerinden Kader (50), 18 yaşından bu yana sokaklarda yaşıyor. Annesini çocuk yaşta kaybetti ğini ve 10 yaşında cinsel is tismara maruz kal dığı nı an latan Kader, “10 ya Hayati şın dayken öz babamın tecavüzüne uğradım. Yıllarca süren istismar sonucunda öz babamdan çocuk sahibi oldum. Oğlumun nerede olduğunu bilmiyorum. İnsanın canavarıyla aynı evde yaşaması çok zordu” diyor. 18 yaşına geldiğinde babasının şiddetine sessiz kalamadığını kaydeden Kader, “Babamın yaptıklarını komşularımıza anlatmaya başladım. Unkapanı halkına kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Bir gün babam eve gelmedi. Diğer gün ölüm haberini aldım. Kardeşlerim de beni kabul etmedi. O günden bu yana sokaklarda yaşıyorum” diye konuşuyor. 6 yıldır Taksim’de sokaklarda yaşayan Mehmet (51) de alkol sorunu yüzünden 16 yıllık evliliğini sonlandırdığını en çok da çocukları ile torunlarını görememekten üzüntü duyduğunu söylüyor. Kendilerinin yalnızca kış aylarında akıllara geldiğinden sitem eden Mehmet, “Daha önce Zeytinburnu, Alibeyköy gibi birçok yerde kaldım. Bin kişi hepimiz bir alanda kalıyoruz. 600 kişilik yatak var, 400 kişi yerde yatıyor. O perişanlığa gitmek istemiyorum. Orada da yatsam burada da yatsam yerdeyim” diye konuşuyor. ‘Geriye dönmek isterdim’ Uzun süre sokaklarda yaşayan Altan (42) da alkol kullandığı için ailesinin dağıldığını ve artık sağlık sorunları ile mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. Sokaklarda kimi zaman 1 hafta aç kaldığını anlatan Altan, “Sokakta ölsek kimse dönüp bakmaz. Bazen bir simitle gün geçirdiğimiz oluyor. Geriye gidip alkolü bırakabilmek, eşimle ve çocuklarımla mutlu günlerim olmasını isterdim. Sıcak yatağı ve yemek yemeyi de çok özledim” diyerek yaşadığı zorluğu ve pişmanlığı ‘Toplam 16 tane Evsizler Barınağı kurduk’ Kimsesiz ve evsizler için çalışmalar yürüten gönüllü kuruluş Şefkat Derneği’de yılda yaklaşık bin evsize yaşamaları için destek veriyor. Şefkat Derneği Başkanı Hayrettin Bulan, Beyoğlu, Güngören, Maltepe ve Esenyurt gibi semtlerde ‘Evsizler Evi’ kurduklarını söyledi. 8’i İstanbul’da olmak üzere toplam 16 tane ‘Evsizler Barınağı’ kurduklarını belirten Bulan, “Evsizlerin hayata tutunmasında köprü oluyoruz. İstanbul’da en az 10 bin, Türkiye genelinde ise 100 bini aşkın sokakta yaşayan insan var. Evsizler o kadar yok sayılıyor ki nüfus sayımlarında bile dikkate alınmıyorlar” dedi. nı anlatıyor. Hayati (32) ise 8 yıldır İstanbul’un sokaklarını mesken tutan evsizlerden. Annesi ve babasını çoçuk yaşta kaybettiğini ve çalıştığı bir gemide kaptanın kendisine tecavüze kalkıştığını anlatan Hayati, “Saldırı girişimine karşı durdum ve adamı bacağından bıçakladığım için cezaevine girdim. Çıktıktan sonra da Üsküdar’da sokakta yaşamaya başladım. Burada uyuşturucu madde kullanan çok fazla. Beni de içmeye zorlayanlar oldu. Hatta evlerine davet edenler oldu. Sıcak bir yuva olur diye kabul ettim ancak orada da kesici aletlerle saldırdılar. Ben de evden kaçarak yeniden sokaklara sığındım” dedi. Kadıköy’de esnafın kendisine yardım ettiğini söyleyen Hayati, “Kendimi burada güvende hissediyorum. Büfeye yardım ediyorum. Onlar da büfenin içinde uyumama izin veriyorlar” diyor. l İSTANBUL Selimhan Şimşek Oğlunu kaybeden babanın çığlığı: Lütfen tanık olun Zeytinburnu’nda 27 Nisan’da 22 yaşındaki pi lotaj bölümü öğrencisi Selimhan Şimşek’in ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına ilişkin davada, hiçbir güvenlik kamerası ve MOBESE görüntüsüne ulaşılamadı. Şimşek’in ailesi, kazayı görenlere mahkemede tanık olarak ifade vermeleri için çağrıda bulundu. Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Yiğiter, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı. Duruşmada, hâkim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan (İBB) D100 güney transit yan yolu gören 27 Nisan tarihli kamera kayıtlarının istendiğini ancak olay yerini görüntüleyen kamera bulunmadığının bildirildiğini söyledi. Hâkim, Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen cevapta kamera kayıt süresi 30 gün olduğundan görüntülere ulaşılamadığının aktarıldığını belirterek, İBB Ulaşım Daire Başkanlığı Trafik Müdürlüğü’nün cevabında da belirtilen tarihe ait kamera kaydının bulunmadığı, yine olay mahalline yakın taksi durağından da kazayı gören olmadığının bildirildiğini kaydetti. Tanıkların da kaza anını görmediklerini söylemesi üzerine, mahkeme ara kararını açıklayarak, sanık Yiğiter’in tahliyesine karar verdi. Vicdanlara sesleniyoruz Duruşma sonrası açıklama yapan acılı anne ve baba, “Oğlum, arkadaşlarıyla birlikte arızalanan aracın kontrollerini yaptığı sırada birileri arkadan son sürat gelip vurmuş. Boyun kırığı neticesinde genç yaşta Türkiye’nin en genç pilotu olacak oğlumu kaybettik. Şu anda tanık arıyoruz. Vicdanlara sesleniyoruz. Mutlaka kazayı gören vardır. Orası akan bir trafik, onlarca araba geçiyor. Gören varsa lütfen gelsin” dedi. l AA Bakan Koca sağlıkta tasarrufu doğruladı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kur artışı nedeniyle sağlık harcamalarında kısıntıya gidildiği veya idareler tarafından bu tarz talimatlar verildiği haberlerinin aslı olmadığını söyledi. Koca, “Ancak bu yaklaşım, israftan kaçınılmayacağı anlamına gelmemektedir. Mevcut ekonomik şartlar içerisinde, israf kalemlerinin engellenmesi konusunda kurumlarımızın, diğer tüm kamu kurumları gibi birtakım tedbirler almaya çalışması da gereklidir” dedi. l DHA C MY B