29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 5 Eylül 2017 8 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK 310 gündür özgürlüğünden yoksun... ORG. Çetin bölgeye gitti Bülbül’ü öldürenler aranıyor Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında 11 Ağustos’ta Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik ile 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün şehit olduğu saldırının ardından bölgedeki operasyon sürüyor. Jandarmanın özel birliklerinin de katıldığı operasyonlar, terörist grubun telsiz konuşması tespit edilince Gümüşhane sınırındaki Doğankent Kürtün mevkiine kaydırıldı. “Eren Bülbül“ adı verilen operasyonları Kurban Bayramı için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile bölgeye gelen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin bizzat denetledi. Evlere girdiler Saldırının meydana geldiği Köprüyanı Mahallesi’ne 5 kilometre uzaklıkta bulunan Sındıran Mahallesi Harmancık mevkiinde yaşayan 2 kişi, 2628 Ağustos tarihleri arasında evlerinin soyulduğu ihbarında bulundu. İhbar üzere operasyon başlatan ekiplerce yapılan araştırmalarda söz konusu 2 evden, birçok gıda maddesinin yanı sıra pil ve tıraş makinesi çalındığı belirlendi. 2 ayrı evden şeker, tereyağı, peynir gibi birçok gıda maddesi çalarak kayıplara karışan ve terörist oldukları değerlendirilen şüphelilerin yakalanması için güvenlik güçleri çevrede yaşayanların ifadesine de başvurdu. Öte yandan FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan Maçka İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Zabit Zengin’in emniyetteki işlemlerinde sona gelindiği belirtildi. l DHA Tutuklu ve hükümlü yakınları, FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan hâkim ve savcıların kapattığı dosyaların yeniden açılmasını istiyorlar ADLI MAHPUSU DA DUYUN OHAL’in ardından cezaevlerinin kapasitenin üs tünde dolması adli mah pusları da canından bez dirdi. Cezaevleriyle ilgili haberimiz üzerine çok eposta aldık. Tutuk HİLAL KÖSE lu ve hükümlü yakınla rı, 6 kişilik koğuşlarda 25 kişinin ba rındırıldığını söylüyor. FETÖ üyesi ol dukları iddiasıyla tutuklanan hâkim ve savcıların kapattığı dosyaların ye niden açılmasını istiyorlar. Kokudan durulmuyor Murat Tamer Göktaş, babasının Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde olduğunu belirterek, “Mersin bildiğiniz üzere Akdeniz’de. Nemli ve sıcak. Mahkumlar 6 kişilik koğuşlarda 2025 kişi kalıyor. Tuvalet önlerinde nefes alamıyorlar. Görüş yaparken biz mahkum yakınları bile duramıyoruz. Vantilatör bile vermiyorlar. İnsan hakları tamamen konu dışı. Lütfen adli mahkumun sesini duyun” dedi. sİçoercuenk su bile Tuğba Akyıldız, “Mahkumlarımız cezalarını çekiyor. Yanı sıra çok suçsuz vatandaşımız da onlarla beraber. Her şey bir yana ne olursa olsun kimse insani yaşam haklarından mahrum bırakılmamalı” dedi. Eşinin, 17 yaşındayken işlediği bir suçun cezası nedeniyle denetimli serbestlikten yararlanırken, imza kaçırdığı için 2017’de iki çocuğunu geride bırakarak cezaevine alındığını anlattı. Akyıldız, şöyle devam etti: “Eşler içeri alınınca bize de hayat çekilmez oluyor. Çalışacak, evi bakacak, çocukları bakacak, cezaevine para yollayacaksın. İçerde gardiyanların kötü muameleleri ve tahrikleri ikinci cezalandırma oluyor. Cezaları uzuyor, ayda bir de olsa çocuklarını göremeyecekleri kadar uzaklara sürülüyor. Yatak hatta inanılmaz gelebilir ama içecek su kısıtlamalarıyladahi karşılaşıyorlar. Birer bardak su istihkakı mesela.” FETÖ’cülerin kararları Yeşim Yaşar, “FETÖ’cü hâkimler, kanaat cezalarıyla ocaklarımızı söndürdü. Hukukçular, tekrar yargılama yargıda kaos oluşturur diyorlar. Devlet, 8 milyon adli mahkum ailesinin feryadını duymazdan geli yor. Hiçbir delil olmadan tek bir kişinin ifadesiyle 15 yıla mahkum olmuş binlerce masum var. Cezaevleri doldu taştı mahkumlar perişan. Yerlerde yatıyorlar. Hastalık dizboyu” dedi. Dosyayı yeniden açsınlar Ayşe Konak, oğlunun suçunun öğrenciyken kiracı olarak yaşadığı evi, evde olmadığı zamanlarda başkalarına internet üzerinden kiraya vermek olduğunu belirterek, şunları anlattı: “Bu suçtur evet ama adına nitelikli dolandırıcılık dediler. 5 ayrı kişiye kiralama işlemi olduğundan cezayı beşle çarpıp 15 yıl verdiler. Eline tebligat denilen kâğıt parçası ulaşmadığından dolayı oğlum temyiz hakkı 200 TL’ye çalıştırılıyor Ayşe Yılmaz, eşinin Elazığ Açık Cezaevi’nde psikolojik şiddet gördüğünü belirterek, en çok kızına üzüldüğünü anlattı: “Cezaevinde ay lık 200 TL’ye çalıştırılıyor. Kızımız 1 ya şındaydı babası içeri girdiğinde, şimdi 3 buçuk yaşında. En zoru onu baba sız büyütmek. Babası izine gelip gitti ği zaman ertesi gün evde dönüp do laşıp babasını araması... Anne ‘ba bamı ara hadi gelsin geç oldu’ de mesi. Aslında en büyük cezayı ço cuklarmıza çektiriyorlar. Elazığ’dan bir sürü hâkim ve savcı tutuklan dı . Eşimin cezasını veren hâkim de sesimizDiedvuleytmuyoiçreryiduermuşnai.mdDıdaaiy.r.ta. ıSnkaemcsaiamkdidgziiümdcuüaymnueünvz,i dukalbit Seval Kara, “Sesimizi duyurmak için elimizden geleni yapıyoruz ama devlet bu ya istedigini duyuyor istemediğini duymuyor. tik. 20’sinde 25’inde nice anneler var bu durumda. Genç yaşta omuzlarmıza FETÖ’cü hâkimleri başımıza kendileri getirdi. yüklenen yük çok ağır. Bizim mahkumlarımız tamamıyla suçsuz demi Yetkililerin kulağı da vic yoruz ama delilsiz kanıtsız cezaları artırdılar. danı da bizlere sağır ol 2 yıl ceza alması gereken insanları ör muş. Oysaki bizler darbe güte sokup 15 20 yıl ceza verdiler. gecesi canla başla onların Adalet bunun neresinde?” arkasında durduk...” diye sordu. nıda kaçırmış. 11 ay nakil talep ettik. Çanakkale’ye çıktı ama biz Bursa’da yaşıyoruz. Oğlumun düğünü olacaktı. Van’da cezaevinde kıydık nikâhını boynu bükük kalmasın diye... Bu gençlere yazık değil mi? 3300 TL’lik bir suç için 15 yıl ceza reva mı? Aslında yeniden dosyaları inceleseler adaletsizliği görecekler...” Cezayı verenle aynı yerde Aslı Ateş, yargıdaki haksızlıkları tüm yetkililerin bildiğini belirterek, “Biz demiyoruz suçsuz günahsısız. Lakin aldığımız cezaları hak etmedik. Nişanlım şu an cezayı veren hâkim ve savcı ile aynı yerde yatıyor. Hükümet 16 yıl boyunca genel af ya da indirim vermedi. Bize bir kereye mahsus bu şansı tanımaları için sesimiz olun. Atanamayan beden eğitimi öğretmeniyim. Biz de yuvamızı kuralım” dedi. Nakil istiyoruz Rabia Akça, cezaevindeki eşiyle parasızlıktan görüşemediğini belirterek, “12, 4 ve 2 yaşlarında olmak üzere üç çocuğum var. Sadece telefonda on dakika sesini duyuyoruz. Aile Bakanlığı’nın verdiği 450 TL ve komşuların yardımıyla ayakta durmaya çalışıyorum. Otobüsle gidelim desem, cezaevi bir dağın kenarında. Yola çıksak görüş saatine bile yetişemiyoruz. Eşim Konya’ya nakil istiyor ama yanıt alamıyor” ifadelerini kullandı. ‘Çocuklarımın önünde öldürdüler’ 1 PKK’li öldü, 1 PKK’li yaralı Lice’de PKK operasyonu Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Bağlan ve Çavundur köyleri kırsalında önceki gece saat 20.00 sıralarında sokağa çıkma yasağı ilan edilerek terör örgütü PKK’ye yönelik operasyon düzenlendi. Operasyon dün sabah saat 10.00’da sona erdi. Valilik açıkmasında, 1 PKK’li teröristin öldürüldüğü, 1 PKK’li teröristin ise ağır yaralı olarak yakalandığı, 1 AK47 Kalaşnikof piyade tüfeği, 1 Glock marka tabanca, 5 şarjör, 5.45 mm çapında 133 fişek, 2 el bombası ve çeşitli malzemenin ele geçirildiği belirtildi. Açıklamada,“1’i ayağından yaralı olmak üzere 2 terörist işbirlikçisi, 1 el bombasıyla birlikte sağ olarak yakalanmış, Bağlan Köyü içerisinde ölü olarak ele geçirilen teröristin bulunduğu mevkide, 10 kg toz esrar, 50 gr kubar esrar, 200 gr kenevir tohumu ve 1 adet hassas terazi ele geçirilmiştir” denildi. Köyde inceleme yaptıktan sonra Diyarbakır’da basın toplantısı düzenleyen HDP milletvekilleri Ziya Pir, Feleknas Uca ile Sibel Yiğitalp ise 3 yaralının sivil köylüler olduğunu iddia etti. SEYHAN AVŞAR İnşaat işçisi Necmettin Fendik, 17 Temmuz gecesi Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde Güngör mahallesine yapılan baskında evinin penceresinden sıkılan polis kurşununun boynuna gelmesi sonucu hayatını kaybetti. Geride en küçüğü bir yaşında olan 9 çocuğu ve gözü yaşlı eşi Kudret Fendik kaldı. Olayın üzerinden yaklaşık iki ay geçmesine rağmen kendilerine gelemediklerini söyleyen Kudret Fendik, “Tek isteğim kocamı öldüren polisin yargılanması. Eşim evden işine gidip gelen biriydi. Suçsuz günahsız bir insanı öldürdüler. 9 çocuğum yetim kaldı” dedi. Evinde ziyaret ettiğimiz Fendik ailesi yaşadıkları zorlu günleri gazetemize anlattı... ‘Ambulans çağırmamıza izin verilmedi’ Eşinin olay günü bir düğünden eve geldiğini söyleyen Kudret Fendik, “Eşim çay istedi. Çayı hazırladım. Beraber çay içip, muhabbet ettik. Yataklarımıza geçip uyuduk. Gece 24.00 sıralarında mahalleden sesler gelmeye başladı. Eşimi uyandırdım. Bir baktık ki bizim kapı da çalınıyor. Önce korktuk açmaya. Ne olduğunu anlayamadık. Polisin biri bir anda camı kırıp, pencereden ateş etti. Eşimi çocuk İnşaat işçisi Necmettin Fendik, Yüksekova ilçesinde Güngör mahallesine yapılan baskında evinin penceresinden sıkılan polis kurşununun boynuna gelmesi sonucu hayatını kaybedince geriye gözü yaşlı bir eş ve 9 çocuk bıraktı. larımın gözleri önünde öldüler” dedi. Fendik, eşinin vurulduktan sonra polislerin eve doluşup kendilerini dışarı çıkardığını aktararak, “Eşim yerde kanlar içinde yatıyordu. Polisler bizleri darp edip, dışarı çıkardı. 1 saat boyunca ambulans çağırmamıza izin verilmedi. Çaresizce ağlayıp dur Evinde ziyaret ettiğimiz Fendik ailesi yaşadıkları zorlu günleri gazetemize anlattı... duk. ‘Bağırırsanız, sizi de öldürürüz’ dediler. O gece mahallemizden birini öldürmeye gelmiş gibiydiler. Keşke eşim eceliyle ölseydi. Bu acı çok büyük” diye konuştu. ‘Polis adli kontrolle serbest’ Fendik ailesinin avukatı Necmet tin Çoruh ise kendisinin de baskın yapılan mahallede yaşadığını söyleyerek, “Yapılan bu baskınla ilgili mahalle sakinleri olarak suç duyurusunda bulunduk. Necmettin beyi öldüren polis ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Bu dosyanın takipçisi olacağız” dedi. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle