25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 17 Eylül 2017 4 ‘Mutlu adam’ kime denir? “İnsan başarılı başlamış, Paris’te pekiyi doktora derecesiyle taçlandırılmış bir hukuk kariyerinden sonra, ‘ben ressam olacağım’ diye bütün bunları bir kenara atarsa, hukuk doktorası için gittiği yerde ressam olursa tabii asansörü de böyle olur. Şaşacak bir şey yok. Tam sana uygun.” Ressam dostum Rasin’e en üst katında yaşadığı apartmanındaki ikinci kat düğmesine basıldığında, altıncı kata ulaşılan asansöründen dolayı böyle takılırdım. Bundan böyle takılamayacağım. Rasin artık yok. Geçen hafta bugün onu toprağa verdik. Musalla taşının, Kanlıca İskelesi’nin arkasındaki küçük meydanda bulunduğu Kanlıca Camii’nde ikindi namazındaki cenaze töreni “a la Rasin’di”. Bütün cemaat içinde cenaze törenine en son gelen yine Rasin oldu. İkindi namazı sırasında, onu son yolculuğuna uğurlayacak cemaat oradaydı, ama Rasin’i getiren cenaze arabası daha Avrupa yakasından gelememişti. Uğurlayıcıların hepsi hazır, uğurlanacağı bekliyorlardı. Olayı Rasin görmüş olsaydı, o ünlü kahkahalarından birini atardı. Uğurlayıcı topluluğunun önemli bir bölümünü, bencileyin “bekleme odası sakinleri”nin oluşturduğu cenaze töreninde, pek gözyaşı olmamasını, gidenin yaşının 94’e varmış olmasına değil de, gidenin “mutlu yaşadı” yargısını haklı kılacak bir hayatı sürmüş olmasına bağladım ben. HHH Evet, okul arkadaşlarının, dostlarının çoğunun, müstesna eşinin gidişine tanık olmuş ve Cahit Sıtkı’nın “gittikçe artıyor yalnızlığımız” dizelerini kim bilir kaç kez somut olarak hissetmiş olan Rasin, mutlu bir yaşam sürdü. Pek hayırla yâd ettiğine hiç tanık olmadığım ünlü parlak bir hukukçu olan, ama aynı zamanda, oğlunu da kendi yolunu izlemeye zorlayan ceberut bir babanın baskısıyla geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarında, buna ek olarak bir de çocuk felcinin sonucunda akranlarının koştuğu, dans ettiği, spor yaptığı dönemlerde oluşan yürümedeki aksaklığın yaratması kaçınılmaz ruh halini de düşününce, şu sorunun sorulmasına şaşırmamak gerek: Bu nasıl mutluluk, böyle mutlu yaşam olur mu? O zaman ben de haklı olarak, şu soruyu atarım ortaya: Mutlu adam kime denir? Eğer mutlu adamın tanımını; yaşamını sevdiği işi yapmakla geçirmiş, üretirken kendini iyi hissedip sürekli üretmiş kişi olarak kabul ediyorsanız, hukuk alanındaki beceri ve yeteneğinin kanıtı olan pekiyi dereceli doktora belgesini, dayatmacı babanın önüne koyarak, “işte hukuk doktorası tamam mı? Ben şimdi ressam olmaya gidiyorum” diyip kapıyı vurup çıkarak, daha başlangıç yıllarında mutluluğunun yolunda, aksaksız yürümeye başlayan Rasin’in mutlu bir yaşamın kahramanı olduğunu kolayca anlarsınız. HHH İnsanların hukuk savaşı vererek daha yaşanası kılmaya çabaladığı bir ülkede, tam da bu kavganın yoğunlaştığı bir dönemde, resim yaparak dünyayı değiştireceğine inanan, bütün yaşamını bu doğrultuda sürdürmüş bir insana mutlu denmesini, “bari dünyayı değiştirebilmiş mi” sorusuyla karşılamanın da bir anlamı yoktur. Çünkü dünyayı değiştirme kavgasının bizatihi kendisi bile sonucu kadar önemlidir. Uğur Mumcu’nun hayatını muhteşem kılan, yalnızca dünyayı istediği doğrultuda ne kadar değiştirebildiği değil, aynı zamanda o kavgayı nasıl inatla ve inançla verdiğidir. Uğur için geçerli olan bu olgu Rasin için de geçerlidir. Rasin’in ressamlığı hakkında yargıya varacak yetkinlikte görmem kendimi. Ama kendisini tanıyan ressam dostları, yıllar geçtikçe, hep daha iyiye gittiğini söylerlerdi. Gerçekte insanın yaşamı boyunca asıl yarışının kendi kendisiyle olduğu da düşünülürse, yaşlandıkça köhnemek yerine daha iyiye doğru seyreden bir uğraşın kahramanı olmaktan daha büyük bir mutluluk düşünülebilir mi? Geçen pazar kadim dostum Rasin’i Kanlıca’dan uğurlarken, onun bize yaşamıyla verdiği mutluluk dersini düşünüyordum. Şu sıralarda, bu ülkede en fazla ihtiyaç duyduğumuz da buydu. haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN bırakİşmi saeyçacmaeknlaerYTAEAKNKPİTS’DİKEELÇNEİMRİ AKP, 2019’daki seçimler için mevzuat değişikliği hazırlığında. Planlar arasında mühürsüz pusulaları yasallaştırmak da var! Tüm planlarını 2019’da yapılacak yerel, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini ka zanmak üzerine yapan AKP, seçim ya salarını da lehine çevirmek için hazır lık yapıyor. AKP, 16 Nisan referan dumuyla kabul edilen anayasa deği şikliğine uyum yasaları üzerindeki çalışmaları na başlarken, en kritik uyum yasaları arasında seçim yasalarına ilişkin EMİNE KAPLAN düzenlemeler yer alıyor. Seçim sisteminin değiştirilip “daraltılmış böl ge” mi yoksa “dar bölge”ye mi geçile ceği yoksa sistemi değiştirmeden se çim barajının yüzde 10’dan aşağı çe kilmesi formülünün mü benimsene ceği henüz netlik kazanmadı. Bu deği şikliklere MHP’nin de görüşünün alı narak karar verileceği belirtiliyor. An cak AKP, 2019’da yapılacak seçimle ri kazanabilmek için masada çok plan var. Planlanan değişiklikler şöyle: Barkodlu oy pusulası 16 Nisan referandumu’nda yaşanan “mühür” krizinin yeniden tartışma konusu olmaması için Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapılması düşünülüyor. Bu çerçevede, “barkodlu oy pusulası” uygulamasına geçilmesi seçenekler arasında değerlendiriliyor. Eğer bu yönde karar alınması durumunda, oyların kullanılacağı her sandık için farklı barkod belirlenecek, bu sandıklarda kullanılacak oy pusulaları ve zarfların da barkodları sandıkla aynı olacak. Böylece sandık kurullarınca zarf ve pusulalara ayrıca mühür basılmayacak. Oy sayımında sandıktan nMeürhedüersnühzaptıurlsıyuolarluazr?ıil2lükloeesaeü0zdytrryelıe1lcimnla7lermedır’idünigçesyğşeeoeasuik”vyçkisrniemtıeolraitırernrüiazlskeifuşhtbeesfçüeseinarrrmoaçyrs“fanıkmAüakinşdarızKıtndkkuşiPocl.ultmaaa’ıymn.rd,AaBipunoaKudun,nrPösYhiic’bupnSaailtimnKansa,ıl çıkan barkodlu oy pusulaları ile sandığın barkodu arasında uyum olup olmadığı kontrol edilecek. Siyasi partilerin, oylama sırasında ve sonrasında itirazları da bu barkodlara göre değerlendirilecek. Tamamen mühürsüz Bandrollü oy pusulası uygulamasının tercih edilmemesi durumunda ise Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa’nın “Geçerli olmayan oy pusulaları’ başlıklı 101. maddesindeki, “arkasında sandık kurulu mührü olmayan oy pusulalarının geçersiz sayılacağı”na ilişkin hükmün kaldırılması üzerinde duruluyor. ‘Bütünşehir’ hamlesi AKP, 2014 yerel seçimlerinden önce büyükşehir sayısını 16’dan 30’a çıkarıp bu illeri “bütünşehir” yapmış, büyükşehir belediyesi için yalnızca il merkezindeki seçmenin değil il sınırları içindeki tüm seçmenin oy vermesini sağlamıştı. AKP, ülke genelinde aldığı belediye sayısını artırmıştı. AKP, Mart 2019’da yapılacak yerel seçim öncesinde yasa değişikliğine giderek “bütünşehir” uygulamasını genişletmeyi planlıyor. Bu çerçevede iki formül üzerinde duruluyor. Seçeneklerden ilki, bir ilin büyükşehir olabilmesi için gerekli olan nüfus kriterinin 750 binden 300 bine düşürmek. Bu formülün yaşama geçirilmesi durumunda 30 olan büyükşehir sayısı artacak. Yeni büyükşehirler de “bütünşehir” kapsamına alınacak. Diğer bir formül ise büyükşehir sayısını 30’da tutarak diğer tüm illeri “bütünşehir” yapmak. Bu seçenek yaşama geçirilirse 81 il ‘bütünşehir’ yapılarak belediye seçimlerinde kırsal kesimdeki seçmenin de il belediye seçiminde oy vermesi sağlanacak. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle