Katalog

DUNYA Perşembe 10 Ağustos 2017 Ateşle İbadi: Haşdi Şabi’ye saldırı düzenleyen IŞİD Irak hükümet güçlerine bağlı, İran destekli, Şii çoğunluklu Haşdi Şabi’ye bağlı Seyyid eş Şüheda Tugayı’nın Suriye sınırında Amerikan hava saldırısına uğradığı iddiasına ABD’nin ardından Bağdat’tan da yalanlama geldi. Irak Başbakanı Haydar İbadi “Soruşturmaya göre IŞİD top ateşi ve bombalı araçlarla saldırmış olmalı” dedi. Çin’de deprem bölgesinden 60 bin tahliye Çin’in Siçuan bölgesinden önceki gün meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremin ardından 60 bin kişi tahliye edildi. 1000’den fazla artçı şokun meydana geldiği, binaların yıkıldığı, yolların yarıldığı, heyelanların yaşandığı bölgeden dün çoğu turist en az 19 kişinin öldüğü, 247 kişinin yaralandığı haberi geldi. [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ oynuyorlar [email protected] 7 Minyatür nükleer başlık geliştirdiği öne sürülen K. Kore’yi Trump ‘görülmemiş ateş ve öfke salmakla’ tehdit etti. Kim: ABD’nin Guam Adası’nı vurmaya hazırız Kuzey Kore’nin nükleer silah üretiminde yeni bir aşamaya geçtiğinin iddia edil haneliğimizi yenileyip modernize etmekti. Artık her zamankinden çok daha güçlü, çok daha muktedir” diye mesi üzerine ABD Başkanı Donald yazdı. “Umarım bu gücü kulllanmak Trump’ın “Füze programınıza devam zorunda kalmayız, ama bizim dünya ederseniz ateş ve öfkeyle yanıt ve nın en güçlü ulusu olmadığımız bir receğiz” açıklamasında bulunması zaman gelmeyecek” diye ekledi. na Pyongyang’tan ABD toprağı Guam Adası’na yönelik “füze saldırısı yap ‘Rejim ve halk yıkılır’ mayı değerlendiriyoruz” tepkisi geldi. “Trump’ın Evangelist rahibi” di Önceki gün ABD’nin Washington Post gazetesi, Japon ve Amerikan is ye tanınan destekçisi ve 11 bin üyeli bir kilisenin rahibi Robert Jeffress tihbarat servislerinin iki ayrı raporuna yer verdi. Buna göre “Kuzey Kore, Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) sınıfı dahil balistik füzelerle gönderilebilecek nükleer silahlar geliştirdi. Balistik füzelere sığabilecek boyutlarda nükleer başlık de geliştirmiş olabilir.” ABD Kuzey Kore’nin ICBM’ye nükleer başlık yerleştirecek teknolojiye ulaşmasını “kırmızı çizgi” sayarken Trump gazetecilere şöyle konuştu: “Kuzey Kore, ABD’yi daha fazla tehdit etmezse iyi olur. Dünyanın hiç görmediği bir ateş ve öfkeyle karşı karşıya kalacaklardır.” Bunun üzerine Pyongyang’ın resmi haber ajansı KCNA’dan “Stratejik Kuvvetler, An de tanrının Trump’a Kim’i devirmesi için ahlaki yetki verdiğini öne sürdü. Son olarak Savunma Bakanı Jim Mattis “Kuzey Kore nükleer silah pe şinde koşmayı bırakmazsa rejiminin sona ereceği ve halkının yıkım yaşa Trump’ın tehdit yarışına girdiği Kim, Hwasong14 füzeleri için pul çıkardı. yacağı” tehdidinde bulundu. Çin bir kez daha diyalog çağrısı rarası kamuoyunu nükleer savaş kor lıyor gibi gözükmüyor” diyerek tansi yaptı. Almanya itidal çağrısı eşliğin kusu sararken dün Guam’a giden ABD yonu düşürmeye çalıştı. “Bence Ame de “Kore Yarımadası’nın nükleer si Dışişleri Bakanı Rex Tillerson “ABD rikalılar bunları dert etmeden geceleri lahlardan arındırılması sorununun ya Başkanı’nın yaptığı Kim’in anlayaca iyi uyumalı” diye ekledi. nıtı askeri seçenek olamaz” uyarısın ğı dilden güçlü bir mesaj göndermek, Ardından Twitter’a sarılan Trump da bulundu. Fransa ise “Trump’ın K. çünkü kendisi diplomatik dilden an ise “Verdiğim ilk emir, nükleer cep Kore’ye karşı kararlılığını” övdü. ABD’nin Asya’daki batmayan uçak gemisi Guam derson Hava Üssü dahil olmak üzere Guam’daki büyük Amerikan üslerini zapt edecek şekilde Guam çevresindeki bölgelere Hwasong12 tipi orta ve uzun menzilli stratejik balistik roketlerle kuşatma saldırısı yapmaya yönelik operasyon planını dikkatle inceliyor” açıklaması geldi. Lider Kim JongUn “emir verdiği an planın hayata geçirilebileceği” ifade edildi. 14 Mayıs’ta denenen Hwasong12 37006000 km., 4 Temmuz’da denenen Hwasong14 670010000 km. menzile sahip. Kore Yarımadası’na 3500 km. uzaklıktaki Guam’a Hwasong12 ile rahatlıkla ulaşılabilir. Guam Adası, sadece 3500 km uzaktaki K. Kore’ye en yakın ABD toprağı. K. Kore ve Güney Çin Denizi arasındaki stratejik konumuyla ABD için ayrı bir öneme sahip. Pasifik’teki “batmayan uçak gemisi” denen Guam’da ABD’nin bir hava, bir deniz üssü bulunuyor. Toplam 6 bin ABD askerinni sayısı, 10 yıl içinde ikiye katlanacak. Vietnam’a karşı üs ABD stratejisi açısından sadece K. Kore’ye karşı bir önlem olarak değil, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki faaliyetlerinin önünü kesmek açısından da kritik önemdeki Guam, daha önce Viet nam Savaşı’nda da kritik bir rol oynamış, 196473’te Guam’dan kalkan uçakları Vietnam’ı bombalamıştı. Kimi yorumcuya göre, K. Kore, Guam açıklarına füze atma tehdidiyle, ABD üsslerinin menzilinde olduğunu gösterirken çoğunluğu ABD üslerinin kaldırılmasını isteyen 160 bin ada sakinini hu zursuz etmeyi hedefliyor. Guam Valisi Eddie Calvo ise K. Kore’nin tehditlerinin ardından “Guam ABD toprağıdır… burası sadece bir askeri üs değil” diye konuştu ve ada halkını koruyacak savunma önlemlerinin alındığını, her türlü gelişmeye hazırlıklı olduklarını söyledi. Cennetin tadını çıkar Vali “ABD Savunma ve İç Güvenlik Bakanlarıyla görüşüp alarm düzeyini artırmamaya karar verdik” dedi. Adanın Güvenlik Danışmanı George Charfauros, K. Kore füzesinin Guam’ı vurma ihtimalinin yüzde 0.000001 olduğunu savunup halka “Rahat olun ve cennetin tadını çıkarın” tavsiyesinde bulundu. Ateş ve öfke açıklamalarıyla ulusla Nagasaki barış çağrısı yaptı ABD ile Kuzey Kore arasında nükleer savaş tehdidinin yükseldiği dönemde ABD’nin 2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde atom bombası attığı ikinci Japon kenti Nagasaki’de saldırının 72. yıldönümünde anma töreni düzenlendi. Barış Parkı’nda konuşan Nagasaki Belediye Başkanı Tomihisa Taue, “Bu silahların yakın gelecekte tekrar kullanılmasına dair güçlü bir endişe tüm dünyaya yayılıyor. Nagasaki, atom bombasına maruz kalan son yer olmalı” dedi. Törende, saldırının gerçekleştiği saat olan 11.02’de çanların çalınmasıyla on binlerce kurban için saygı duruşunda bulunuldu. FBI’dan Trump’ın adamına baskın ABD Başkanı Donald Trump’ın eski seçim kampanyası mü dürü olan ve UkraynaRusya ile mali ilişkilerinin ortaya çık ması üzerine tam bir yıl önce görevi bırakan Paul Manafort’un evine geçen ay FBI’ın baskın düzenlediği ortaya çık tı. Washington Post’a göre 26 Temmuz’da Trump’ın Rusya bağ Manafort lantıları ve ABD seçimlerine Rus müdahale si iddialarıyla ilgili arama emriyle ya pılan baskında ajanlar bazı belgele re el koydu. Ajanların, Rusya soruş turmasını yürüten Özel Savcı Robert Mueller’le birlikte çalıştığı belirtildi. ‘Kırmızı çizgiye’ 4. kanton geldi Ankara’nın “terör örgütü” kabul ettiği PYD’nin liderliğindeki Kuzey Suriye Federasyonu, Afrin, Cizre ve Kobani’nin ardından 4. kantonun da kurulduğunu ilan etti. Yeni Şehba kantonu, Afrin ile Kobani’nin arasında, Fırat Nehri’nin batısında kalan bölgede kuruldu. Türkiye sınırında, Türkiye’nin ÖSO ile birlikte Fırat Kalkanı operasyonunu yürüttüğü Mınbiç, Cerablus, Azez ve Rai’yi de içinde barındıran bu bölge için Ankara “Fırat’ın batısı kırmızı çizgimiz” diyor. Büyük hile iddiası Kenya’yı karıştırdı Kenya seçimlerinde Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta’nın oyların yüzde 54.4’ünü alarak koltuğunu koruduğu açıklandı. Oyların 44.7’sini almış gözüken muhalif lider Raila Odinga ise sonuçları “büyük sahtekârlık” diye niteledi. Odinga, geçen ay kaçırılıp işkenceyla öldürülen Bağımsız Seçim ve Sınırlar Komisyonu yetkilisi Chris Msando’nun kimliği kullanılarak eseçim sisteminin hacklendiğini, nitekim oyların sandık tutanaklarıyla desteklenmediğini öne sürdü. Seçim Komisyonu iddiaları yalanladı. Sokaklara dökülen muhaliflere önce “sopa atan”, sonra gerçek mermilerle ateş eden güvenlik güçleri, iki protestocu ile seçim merkezini basan iki saldırganı öldürdü. ABD’den yeni yaptırım Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun ekonomik ve siyasi krizden çıkışın yolu olarak gördüğü Kurucu Meclis’le ilgili ABD’den yeni bir yaptırım dalgası geldi. Trump yönetiminin devirmek istediği ve “diktatör” diye nitelediği Maduro’nun taraftarlarından oluşan Kurucu Meclis’in 6 üyesi içlerinde sosyalist yönetimin kurucusu Hugo Chavez’in erkek kardeşi Adan Coromoto da var, güvenlikten sorumlu yetki Caracas’ta motosikletli polislerin önünde soyunan bir adam dikkat çekti. lisi ve seçim komisyonu üyesi de ABD Hazine Bakanlığı tarafından mali yaptırım listesine alındı. Açıklamada “Venezüella’da barışçı demokrasi yeniden tesis edilene dek ABD despotluğa muhalefet eden hakla birlikte duracaktır” denildi. Daha önce Maduro ve en üst düzey yetkililere de yaptırım gelmişti. Fransız askerine araçlı saldırı Kasım 2015’te en az 130 kişinin hayatını kaybettiği “terör” saldırılarından beri OHAL uygulanan Fransa’nın başkenti Paris, dün askerlere düzenlenen saldırıyla sarsıldı. Terörle mücadele merkezinin bulunduğu LevalloisPerret banliyösünde pusu kuran ve devriyeye çıkan askerlerin arasına BMW marka siyah renkli aracını sürerek 3’ü ağır 6 askeri yaralayan saldırganın yakalandığı açıklandı. Olay yerinin 260 km kuzeyinde polisin otoyol üzerinde ateş açıp aracı delik deşik ederek yakaladığı zanlının silahsız çıktığı belirtildi. Medya, zanlının Paris’te yaşayan 37 yaşındaki Hamou B. olduğunu duyururken “terör” sorşturması başlatıldı. Hedef alınan askerler OHAL kapsamında görev yapan 7 bin kişilik Sentinelle terörle mücadele gücünden. 5 gün önce de Eyfel’de tekbir getiren bıçaklı bir genç yakalanmıştı. Venezüella, bir ülkenin çöküşü K urumların çöküşü, keyfilik, muhalefetin ağzının kapatılması, iflas eden yargı bağımsızlığı; bu en kötü zamanlarda bile iktidara alternatif oluşturamayan, geçmişin hatalarıyla malul, bölünmüş, kırılgan, zaaf içinde bir muhalefet, meşruiyeti sorgulanan sandık sonuçları; karanlıkta kalan izbe darbe kalkışmaları ve uluslararası ortamda yalnızlaşan bir devlet... Venezüella... Bize hem Mars kadar uzak, hem de mevcut koşullarda arzu edilmeyecek derecede yakın olan bir ülke. Venezüella’da bir yıldır katmerlenerek derinleşen dev kriz, TV ekranlarındaki haber bültenlerinde posta posta ekrana geliyor. Herkes olayları kendi meşrebine göre yorumluyor ve kendine göre bir ders çıkarıyor. Ülke, bir bakıyorsunuz sokak gösterileriyle, bir bakıyorsunuz darbe teşebbüsü ile konuşuluyor. Güney Amerika’da artık tarih olduğunu varsaydığımız anakronistik “darbe teşebbüsünü” çözmeye çalışırken tam, bir zamanların efsane futbolcusu Maradona pat diye bir demeç patlatıyor: “Yaşasın gerçek Venezüellalılar (demek ki ‘gerçek olmayan Venezüellalılar’ da var!), yaşasın Chavez, yaşasın Maduro, yaşasın devrim... Maduro emrederse, sahip olduğumuz en kutsal şeyi, bayrağımızı almaya çalışan emperyalizme karşı savaşmak ve özgür Venezüella için bir asker gibi giyinir ve savaşırım!” diyor futbolun eski yıldızı. Emperyalizme karşı ‘faşizm’ Zurnanın tam zırt dediği yer. “Emperyalizme karşı Maduro” gibi sunulan bir şablon önümüze çıkıyor. Bu tamamen ak ve kara şablona göre, bir yanda “iyiler”, öte yanda “kötüler” var. Keşke gerçek bunca basit olsa. Venezüella’daki krizin katmanları derinleştikçe ne var ki “salt kötüler arasında cereyan eden bir savaş”la sınanıyoruz. Evet.. gayet tabii bir yanda “arka bahçe” Latin Amerika’nın yakasından düşmeyen tek dişli canavar “emperyalizm” var. Ama diğer yanda da bunu görmek gerek! kendi çocuklarını yiyen bir otoritarizm ve faşizm yükseliyor. Çatışma, “emperyalizm” ile heyhat! “yerel faşizm” arasında. Niçin? Çünkü geniş kesimlere bizde de hitap ettiğini bildiğim Maradona’nın “Yaşasın Chavez!” söyleminin içi artık boşalmış... Chavezciliğin, ideolojik ve insani boyutu, Maduro döneminde tamamen yitirilmiş. Geriye, kontrolsüz bir nepotizm ve yozluk kalmış. Bunun hakkında bir fikir edinebilmek için, şu son “kurucu meclis” dengelerine ve oyununa bakmak bile kâfi. Muhalefetin çoğunlukta olduğu mevcut meclise karşı, meşruiyeti sorgulanan bir seçimle hokuspokus bir “kurucu meclis” çıkaran Maduro; örneğin sözü edilen meclise karısını sokmuş. Tartışılmaz bir “ikon” olan Chavez’in damadı Jorge Arreaza, Maduro’nun son hükümetinde dışişleri bakanı olmuş. Maduro’nun iç çevresindeki güçlü lider Diosdado Cabello’nun karısı, turizm bakanlığı ile mükâfatlandırılmış. Listeyi uzatmak mümkün ama bu kadarı yeter. Rejimin içindeki ‘kopuş’ Buna karşın Chavez’in hızlı destekçilerinden olup da rejim sertleştikçe Maduro’dan uzaklaşan devlet erkânı var. Chavezciliğin kendi içindeki kırılmasını simgeleyen bu önemli kopuşun en başta gelen temsilcisi, geçen hafta görevden alınan başsavcı Luisa Ortega Diaz. Güya hükümete karşı bir askeri darbe teşebbüsü savuşturuldu ama beri yandan iktidar, kurucu meclise muhalefet eden başsavcının ofisini “askerlerle kuşatarak” onu görevden aldı. Fiiliyatta bunun darbeden ne farkı var? “Bu yasadışılık, barbarlık ve karanlığa karşı.. sonuna dek mücadele edeceğini” açıklayan, yapılanın “anayasaya karşı bir darbe olduğunu” söyleyen Venezüella’nın sabık kadın başsavcısı, Maduro hükümetinin nitekim artık “yüzündeki maskeyi çıkardığını ve bir diktatörlüğe dönüştüğünü” ilan ediyor. Muhalefet içerde “gözaltı” dahil.. her yöntemle susturulurken; Maduro’ya yurtdışı destek de eriyor. Söz ettiğim destek, ABD güdümünde oldukları varsayılan komşu Güney Amerika ülkelerinin desteği değil. Chavez’e vaktiyle inanan ve bel bağlayan bir dünya solunun desteği. Örneğin İspanya’da bizzat konuştuğum, zamanında Chavez’i destekleyen Podemos liderleri bugün suskunlar. Gramsci solunun düşünceleriyle Chavez’i etkileyen eski İtalyan komünistleri keza gene suskunlar. Maduro’yu bugün kim destekliyor? Maradona. Bu yeterli mi? Ruhani, üç kadın atadı İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, kabinesinin sadece erkeklerden oluşmasına gösterilen tepkiler üzerine 3 kritik göreve kadınları getirdi. Masumeh Ebtekar, aile ve kadın ilişkilerinden sorumlu, Laya Joneydi yasal işlerden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı, Şahindoht Movlaverdi ise insan hakları müsteşarı olarak atandı. Bakanlar için meclis onayı gerekirken cumhurbaşkanı yardımcıları ve müsteşarlar için gerekmiyor. Movlaverdi, erkek kabineyi eleştirenlerin başında geliyordu. C MY B