Katalog

Perşembe 10 Ağustos 2017 10 Kanıksadık mı yenildik demektir Sokaktaki herhangi bir yurttaşa değil, sokaktaki herhangi bir Kürt yurttaşa da değil, seçimlerde HDP’ye oy vermiş bir seçmene de değil, bizim meslekte adı ünü duyulmuş, “iyi habercidir” diye namı yürümüş bir gazeteciye “59 HDP milletvekilinden şu anda kaçı hapiste” diye bir sorun bakalım. Adlarını değil sadece toplam sayılarını... Bakın bakalım, hazreti Google’a danışmadan bilen çıkacak mı? HHH 1 Kasım 2015 genel seçiminde HDP 59 milletvekili çıkardı. Bunu ben bile biliyorum. 7 Haziran seçimlerinde aldığı 6 milyonu aşkın oyun bir bölümünü 1 Kasım seçiminde kaybetti. Yine de 5 milyonu aşkın bir seçmen kitlesi HDP’ye oy verdi. Ben bunu da biliyorum. Ama şu anda “HDP’nin kaç milletvekili hapiste” sorusunun cevabını ben bilmiyorum. Meslektaşlar, hem de siyaset dışında sudan çıkmış balığa dönen Ankaralı meslektaşlar arasında küçük bir telefon testi yaptım. Bilen çıkmadı. Cevaplayanlar Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Ayhan Bilgen, İdris Baluken’i bir çırpıda saydı. Ondan sonrasında cümleler “Eeeee... Iıııı... Yani şey...” gibi dolgu sesleri ile kesildi. Kimileri ikiüç kişi daha saydı. Kimileri dört beş saydı ama çoğu yanlıştı. Ondan sonra iş matrağa döküldü: Abi sen de ahret soruları soruyorsun. Biri çıkıyor, üçü giriyor... İkisi çıkıyor, birkaç gün sonra yine giriyor. Kim sayabilir, kim bilebilir ki? Aydıncığım bana değil AKP’ye sor. Onlar anlaşılan bir liste yapmış, içeri girecek HDP milletvekillerini sıraya dizmiş. Çıkan olursa, yedek listeden eksiği tamamlıyorlar. Kih kih kih... Yav hocam dalga mı geçiyorsun. Dışarıdaki HDP milletvekilleri bile bilmiyor artık. Sen tutmuş beni sınava çekiyorsun. İstanbul gazetecisi olmasına rağmen siyasette iddialı bir meslektaşla telefon sohbetini aynen aktarıyorum. HDP’nin kaç milletvekili hapiste? Bilirsem yarım maaş ikramiye yazar mısın bana abi? Yazarım lan. Gitti benim yarım maaş ikramiye... Keh keh keh... HHH Çoğunluğu Kürt, ama tümü Kürt olmayan seçmenlerden 7 Haziran’da 6 milyonu aşkın, 1 Kasım’da AKP Reis’inin “Bu sayılmaz. Al baştan bir daha” seçiminde 5 milyondan fazla oy alan bir siyasi partiden söz ediyoruz. Milletvekili gibi temsili demokraside seçmen iradesinin somutlaştığı kişilerden söz ediyoruz. Bu milletvekillerinden artık kaçının “dışarda”, kaçının “içerde” olduğunu bilemez hale geldiğimiz bir ülkeden söz ediyoruz... “Tutuklu milletvekili”gibi asgari demokrasi standartlarına sahip ülkelerde kimselere anlatamayacağınız, anlatsanız da anlamayacakları bir hukuk devleti cinayetini kanıksamış gibiyiz. Üstüne espriler üretecek, sonra da “Kih kih... Keh keh” diye kıkırdanacak kadar kanıksanmış bir siyasal atmosferdeyiz... HHH Böyle bir konuyu Tırmık’a taşımak nereden çıktı? Hiiiç, Avrupalı bir meslektaşım üçdört gün önce telefonda bu soruyu bana sordu. Dilim kopsun, cevabı bilmediğim için yukarıdaki paragraflarda birkaçını aktardığım “demokrasi ayıplı” cevaplardan birini verdim ve ardından aynı arsızlıkla “Keh keh, kih kih” diye kıkırdadım. Kaç yıllık arkadaşım, Kosova’da, Bağdat’ta birlikte çalıştığım, mesleğini ciddiye aldığına yakından tanık olduğum bir meslektaşımdır. Sözünü esirgemedi. Bu kadar kanıksadıysanız siz yenilmişsiniz demektir... Çok utandım. Utancımı hâlâ üstümden atabilmiş değilim... ‘Nedim Türfent’i serbest bırakın’ Uluslararası PEN, KHK ile kapatılan Dic le Haber Ajansı’nın (DİHA) 15 aydır tutuklu bulunan muhabiri Nedim Türfent’in derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını istedi. Davanın Hakkâri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen 2. duruşması öncesinde PEN’den yapılan açıklamada: “2016 yılının Temmuz ayından beri en az 36 Kürt gazeteci tutuklandı. Tutuklanan gazetecilerden biri de bir yılı aşkın süredir tecritte olan, işkence ve insanlık dışı koşullarda onur kırıcı cezalandırmalara maruz kalan gazeteci Nedim Türfent. PEN International Nedim’in derhal koşulsuz serbest bırakılması çağrısı yapıyor” denildi. PEN’in Hapishanedeki Yazarlar Komitesi Başkanı Salil Tripathi ise, “Baskının derecesi çok şiddetli; akla, mantığa meydan okuyor ve tüm normları ihlal ediyor. Tüm tutuklu gazeteci ve yazarlar bir an önce serbest bırakılmalılar” denildi. l Yurt Haberleri haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Bilirkişinin derneği TÜGVA’yla el ele Yayın politikasının değişitirilmesi suçlamasını içeren Cumhuriyet gazetesi iddianame sindeki bilirkişi raporunu yazan Ünal Aldemir’in eğitmen olduğu Ulusla rarası Medya Enformasyon Derneği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğu TÜG SİNAN TARTANOĞLU VA ile ortak oldu. Dernek TÜGVA ile birlikte iletişim fa kültesi öğrencilerine ücretsiz “yeni nesil gazetecilik” eğitimi verecek, ha ber yazma teknikleri öğretecek. Cumhuriyet gazetesi iddianame sinde savcılığın delil olarak göster diği gazetede haber ve yazılara iliş kin bilirkişi raporu bilişim uzma nı Ünal Aldemir tarafından hazırlan dı. İddianame, Aldemir’in hazırladı ğı gazetenin yayın politikasının in celendiği rapor ile polisin internet taraması yaparak hazırladığı fezle keye dayanılarak hazırlandı. Alde Cumhuriyet davasında bilirkişilik yapan Ünal Aldemir’in eğitmen olarak çalıştığı dernek, Bilal Erdoğan’ın yönetiminde yer aldığı TÜGVA ile birlikte iletişim fakültesi öğrencilerine ders verecek mir raporunda, Cumhuriyet gazetesinin manşetleri üzerinden suçlamalarda bulundu. İletişim Bilişim uzmanı Aldemir, aynı zamanda yönetim kurulunda Sabah, Star ve Yeni Akit gibi gazetelerin köşeyazarlarının bulunduğu Uluslararası Medya Enformasyon Derneği’nde (UMED) eğitmenlik yapıyor. Aldemir, derneğin Medya Okulu Seminerleri kap samında Mart 2016’da sosyal medya eğitimi verdi. ‘Yeni nesil gazetecilik’ Aldemir’in eğitmenlik olarak hizmet verdiği UMED, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile ortaklaşa eğitim vermeye başladı. UMED, TÜGVA Ankara İl Temsilciliği ile birlikte yeni nesim iletişimciler yetiştirmek amacıyla sertifikalı “Medya İletişim Tasarım Akademisi” açacağını duyurdu. Duyuruya göre, üniversitelerin iletişim fakülteleri öğrencileri ve mezunları TÜGVA tarafından yapılacak mülakatla eğitime başlayabilecek. Eğitimler ise UMED tarafından üstlenilecek. Akademide, “Medyada yaşanan değişime, sosyal medyadaki gelişmelere, teknoloji kullanımını etkinleştirmeye yönelik uygulamalı eğitimler” de verilecek. “Yeni nesil gazetecilik eğitimlerinin verileceği” akademide, gazete ve televizyonlarda aktif olarak çalışan gazeteciler ve basın danışmanları tarafından haber yazım ve teknikleri, sosyal medya uzmanlığı, fotomuhabirliği, haber fotoğrafı çekim teknikleri, basın danışmanlığı ve iletişim teknikleri, internet ve televizyon haberciliği dersleri verilecek. Medya Akademisi’nde, öğrencilerin gazetecilik algı gücünü arttırmak, güncel olayları yorumlamalarına yardımcı olma, haber kaynağına ulaşma ve olaylara haberci gözüyle bakabilmeleri amacıyla deneyim paylaşımı yapılacak. l ANKARA ‘İhlalleri2.5 YAŞINDAKİ SERKAN 3 AYDIR ANNESİYLE BİRLİKTE CEZAEVİNDE AB’ye ihraç etti’ Meşale Tolu’nun babası Ali Rıza Tolu, torunu Serkan Kızımı gözaltına alırken içingönderdikleri oyuncakların cezaevine alınmadığını söyledi. torunumu komşuya bıraktılar SEYHAN AVŞAR ‘Örgüt üyeliği suçlamasıyla hakkında 15 yıl hapis cezası istenen Alman vatandaşı Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri ve çevirmeni Meşale Tolu, 2.5 yaşındaki oğlu Serkan ile yaklaşık 3 aydır Bakırköy Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Tolu’nun babası Ali Rıza Tolu, “3 torunum var. Ama Serkan’ı çok özlüyorum. Evlat cevizse, torun cevizin içidir. Torunum şu an sanki çocuk cezaevinde, cezasını çekiyor. Konsolosluk aracılığıyla yolladığımız oyuncaklar dahi verilmiyor” dedi. Önce babası tutuklandı Ali Rıza Tolu 43 yıldır Almanya’da yaşıyor. Oto tamircisi olarak çalışan Tolu, eşini genç yaşta kaybedince annesiyle beraber hayatını çocuklarını yetiştirmeye adadığını belirterek, “Meşale eşi Suat Çorlu ile beraber İstanbul’a taşınmaya karar verdi. Meşale’nin babaannesi bu kararı pek sevmedi. ‘Türkiye tehlikeli bir ülke başınıza bir şey gelir’ dedi. Ama kararlarına saygı duyduk. Meşale Türkiye’de önce KHK ile kapatılan Özgür Radyo’da çalıştı. Daha sonra ise ETHA’da çalışmaya başladı. Eşi Suat ise HDP İl Örgütü’nde çalışıyordu. Önce damadım Suat tutuklandı. Daha sonra ise kızım. Annem şu an 80 yaşında. Meşale’yi ziyarete geldi. Ali Rıza Tolu Meşale’nin tutuklu olmasına çok üzülüyor” diye konuştu. Anneme kızmadım Meşale Tolu’nun gözaltına alındığı sırada çocuğu ile evde yalnız olduğuna dikkat çeken baba Tolu, “Torunumun gözleri önünde kızımı yere yatırıp, ters kelepçe takmışlar. Torunumu ise komşuya bırakmışlar. Bura sı İstanbul, her gün çocukların başına gelenler ortada. Nasıl olur da 2.5 yaşındaki bir çocuk komşuya bırakılır” diye sordu. Kızının tutuklandığı ilk günlerde torununu cezaevine yollamak istemediğini aktaran Tolu şunları söyledi: “Torunum annesinden ayrılınca 1.5 ay bizler baktık. Almanya’ya götürmeyi düşünüyorduk. Torunum yolda yürürken kendi kendine konuşmaya başladı. ‘Ben anneme kızmadım’, ‘Annem bana küsmedi’ diyordu. Bir süre sonra ise kekelemeye başladı. Bir telefon gelince, ‘Dede kimle konuşuyorsun’ diye atılıyordu. Baktık olacak gibi değil. Annesinin yanına götürdük.” Bir gün kızıma bir gün damadıma Kızı hakkında hazırlanan iddianameye değinen baba Tolu, “İddianamede yazan tarihlerde kızım hamileydi. Bu suçlamalar komik geliyor. Kızım sosyalist bir insan. Suçlamalar kabul edilebilir değil” dedi. Pazartesi günleri kızını, perşembe günleri ise damadını ziyaret ettiğini belirten Tolu, “Kızım ve damadım arasında iletişim sağlıyorum. Salı günleri ise Bakanlık’tan kızımla görüşmek için izin alıyorum. Kartal’da oturuyorum. Zamanım yollarda geçiyor. Evlatlarım özgür kalana kadar Türkiye’den gitmeyeceğim” diye konuştu. l İSTANBUL İsveçli gazeteci, Erdoğan’a hakaretten İspanya’da tutuklandı. İsveç’te meslek örgütleri ayağa kalktı. İsveç Dışişleri Bakanlı ğı, Türkiye’nin talebi üzerine İspanya’nın Barse lona kentinde tu tuklanan Türkiye asıllı İsveç vatan daşı gazeteci Ham za Yalçın için giri şimlerde bulundu ğunu açıkladı. Yalçın Odak adlı internet dergisinin editörü olan ve 1984 yılından bu yana İsveç’te yaşayan Hamza Yalçın, yaz tatilini ge çirmek için gittiği Barcelona’nın El Prat havaalanında Türkiye tarafından İnterpol aracılığıyla arandığı gerekçe siyle 3 Ağustos günü gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tu tuklanmıştı. Yalçın hakkında yazdı ğı bir makalede Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Türkiye’de dava açıldığı öğrenildi. İsveç’teki basın ve insan hakla rı örgütleri Yalçın’ın tutuklanması na tepki gösterirken İsveç hükümetin den Türkiye’nin gerçekleştirdiği ifa de özgürlüğü ihlallerini kınaması ve Yalçın’ın serbest bırakılması için gi rişimde bulunmasını talep etti. Gaze teciler Federasyonu’nun yayın orga nı Journalisten’e ortak bir açıklama ya pan bir grup gazeteci, Erdoğan’ın basın özgürlüğü ihlallerini Avrupa Birliği’ne ihraç ettiğini belirtti. İsveç PEN Ku lübü Başkanı Elisabet Asbrink, Türk Hükümeti’nin gülünç suçlamalar la muhalifleri susturmaya çalışması nı oldukça kaygı verici gördüklerini ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerinde ki muhalifleri tutuklattırmasının üzün tü verici olduğunu söyledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Baş kanı Jonathan Lundqvist, Türkiye’nin Interpol’ü kullanarak Yalçın ve diğer rejim muhaliflerini susturmaya çalış masını ve Erdoğan’ın sansürünü dias poraya yayma girişimi olarak gördük lerini söyledi. Interpol’ün siyasi suç lamalar yöneltilenlere müdahale etme yetkisi olmadığını hatırlattı. İsveç’in en yüksek tirajlı gazetesi Aftonbla det gazetesinin köşe yazarı Martin Aa gard, “İsveç Erdoğan’a karşı Almanya gibi sert olmalı” başlıklı makalesinde Yalçın’ın tutuklanmasına İsveç’in ses siz kalmasının nedenini sorguladı. Tepkilerin ABD’de Washington Post, İngiltere’de ise Times gibi ga zetelere yansımasının ardından bir açıklama yapan İsveç Dışişleri Baka nı Margot Wallström ise Yalçın ile gö rüşebilmek için girişimde bulunduk larını ve kendisine yönelik suçlama ların bilinmesi için bir avukat tayin edildiğini bildirdi. l Haber Merkezi C MY B