05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 7 Temmuz 2017 14 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. Başbuğ dosyası Yüce Divan’a gönderildi Ergenekon davasında yargılanan İlker Başbuğ ile birlikte 19 sanığın dosyası, “Genelkurmay Başkanları ve kuvvet komutanlarının yargılaması Yüce Divanda yapılır” maddesi gereğince ana davadan ayrıldı. Mahkeme oybirliği ile dosyanın Yüce Divan sıfatıyla yetkili ve görevli Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Alparslan Arslan dahil Danıştay’a saldırı dava dosyası da Ankara’ya gönderildi. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Yargıtay’ca yeniden yargılama yapılması için bozulan davadaki eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile Dursun Çiçek, Hasan Iğsız ve Nusret Taşdeler’in de aralarında bulunduğu 19 sanık hakkındaki dosyayı ayırdı. Mahkeme, Ergenekon dava dosyasında sanık olarak yer alan ve ve bu süreç içinde hayatını kaybeden 11 sanığın davasının düşürülmesine karar verdi. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararında tüm suçlardan beraat eden 21 kişi hakkında, beraat kararı verdi. Diğer sanıklar hakkındaki yargılama devam edecek. l İSTANBUL Vedat Aydın’ın öldürülmesinin 26. yılı HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın öldürülmesinin üzerinden 26 yıl geçti. İnsan hakları savunucuları ve siyasetçiler dün Aydın için anma mesajları yayımladı.12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından tutuklanarak 4 yıl hapis yatan Vedat Aydın, 5 Temmuz 1991 tarihinde saat 23.45’te evine gelen, polis olduklarını söyleyen sivil giyimli üç kişi tarafından kendisini siyasi şubeye götüreceklerini söyleyerek evden çıkarıldı. Aydın’ın cenazesi 2 gün sonra Elazığ’ın Maden ilçesinde bulundu. Maden Cumhuriyet Savcısı ve bir doktor tarafından olay yerinde yapılan incelemede bedende işkence izlerine rastlandı. l Yurt Haberleri İHD yöneticilerinin Külter açıklamasına takipsizlik Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı sırasında haber alı namayan ve 133 gün sonra Kuzey Irak’ın Kerkük kentinde ortaya çıkan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter için basın açıklaması yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ile yönetici Hasan Yalçın hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Soruşturmayı tamamlayan savcılık Külter’in akıbetini soran insan hakları savunucularının konuşmalarında suç teşkil edecek bir eylem bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. l DİYARBAKIR/Cumhuriyet Kürtçe ‘bilinmeyen bir dil’ olarak tutanaklara geçti Çözüm sürecinin bitmesine neden olan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015’te polis memurları Okan Acar ile Feyyaz Yumuşak’ın evlerinde vurularak şehit edilmesiyle ilgili davanın 6. duruşması Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 9 sanıklı davanın duruşmasına 4 tutuklu sanıktan Mehmet Naci Yılmaz, Sedat Aydın ve Hüseyin Aydın cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katılırken, tutuklu bulunan Hasan Aydın ise duruşmada hazır bulundu. Sanıkların Kürtçe ifadeleri “Bilinmeyen bir dil” olarak tutanaklara geçirildi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip duruşmayı erteledi. l DİYARBAKIR/Cumhuriyet 7 TEMMUZ 2017 SAYI: 33511 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.34 03.26 03.59 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05.32 13.16 17.13 20.47 05.20 13.01 16.56 20.28 05.47 13.23 17.15 20.46 Yatsı 22.35 22.13 22.26 Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a yürüyüşü hem AKP yönetimini hem de MHP yönetimini çıldırma sınırına getirdi. CHP Genel Başkanı’na insanın aklını mantığını allak bullak eden suçlamalar yöneltildi. Bu “sözde” Adalet Yürüyüşü FETÖ’cüler, PKK’ciler tarafından ayakta alkışlanıyor, denildi. CHP’nin zaten “bölücü terör örgütü ile ilişkisi olduğu biliniyor”, denildi. Bu yürüyüşte “halk nerede” diye soruldu. O yolları biz, “sizler yürüyesiniz diye mi yaptık” türü tuhaf sorular ortaya atıldı. Sayın Kılıçdaroğlu bu zırvalara aldırmadan peşinde on binlerle yürüyüşünü sürdürdü. HHH Bugün (perşembe) yürüyüşün 22. günü. İstanbul’a 40 küsur kilometre kaldı. Yüzlerce kilometrelik yol boyunca ufak tefek birtakım protestolar dışında kayda değer olumsuz bir olay yaşanmadı. Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul’a yaklaştıkça kendisine yöneltilen suçlamaların, sözlü saldırıların dozu da artış gösterdi. Bu suçlamaların, saldırıların toplumda karşılık bulmaması, AKP ve MHP yönetimlerini büsbütün öfkelendirdi. Baktılar ki ellerinden bir şey gelmiyor, sonunda “gaflet” sözcüğüne sarıldılar. Önce Sayın Başbakan Binali Yıldırım bu sözcüğü kullandı: “15 Temmuz katili, eli kanlı FETÖ’nün ayakta alkışladığı bir yürüyüşü yapmak adalet değil, olsa olsa gaflettir.” Benzer sözleri 4 Temmuz’da da yineledi: “Yollar millet içindir. Temeli millet ol Ey bre gafil Kılıçdaroğlu! mayan bir yürüyüş, yolu da incitir, yolcuyu da incitir. FETÖ’nün ayakta alkışladığı bu yürüyüşün adımları milletin adımları değildir. Bu bir adalet yürüyüşü değildir, bu bir gaflet yürüyüşüdür.” FETÖ alçakları bu yürüyüşü nerede alkışlıyor? Kim görmüş, kim tanık olmuş? Biz bunları anlamaya çalışırken Sayın Cumhurbaşkanı da Fransız televizyonu France 24 muhabiri ile yaptığı görüşmede Sayın Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne ilişkin olarak aynı sözcüğü kullandı. Demek yürüyüş biraz uzasa o cenahtan toplu halde “Ey bre gafil Kılıçdaroğlu!” haykırışları duyacağız. HHH Gaflet sözcüğünün sözlüklerdeki karşılığının “yanlış yolda olmak, dikkatsizlik” olduğunu biliyoruz. Salt “adalet” için bir yürüyüş eylemi yapmak niçin gaflet olsun? Toplumun geniş kesimleri de böyle düşünüyor olmalı ki Kılıçdaroğlu’na sempati giderek artıyor. Bu sözcüğü dillerine pelesenk eden AKP yöneticilerinin dikkatlice aynaya bakıp düşünmelerini öneriyorum. Belki “esas gafillerin kim olduklarını” bulabilirler. Bu yazıyı yazdığım sırada televizyon Avrupa Parlamentosu’na sunulan, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü üyelik müzakerelerinin dondurulmasına ilişkin tasarının 477 evet oyuyla kabul edildiğini duyurdu. Aynı televizyon kanalı dün de Büyükada’da rutin bir toplantı yapan Nalan Erkem’in (Helsinki Yurttaşlar Derneği), İlknur Üstün’ün (Kadın Koalisyonu), İdil Eser’in (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi), Veli Acu’nun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Günal Kurşun’un (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Nejat Taştan’ın (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği), Özlem Dalkıran’ın (Helsinki Yurttaşlar Derneği) ve Şeyhmuz Özbekli’nin (Mazlum Der eski yöneticisi) “bilinmeyen bir nedenle” gözaltına alındıklarını duyurmuştu. Avrupa Parlamentosu’nun kararının gerekçesi 16 Nisan Referandumu sonrası yapılan anayasa değişikliğinin Kopenhag Kriterleri ile bağdaşmamasıdır. Ey AKP’liler… Eğer bu yazılanlar arasında bir ilişki kurabiliyorsanız gerçek gafillerin kim, kimler olduğunu da buldunuz demektir. Mahkeme başkanının ‘ByLock’ şaşkınlığıGazetecilerin isimleri hem ByLock kullanan hem de kullanmayanlara ilişkin listede ‘yanlışlıkla’ okundu Gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş’ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin Gülen cemaatine yakın basınyayın organlarında çalıştıkları gerekçesiyle yargılandıkları, tahliye oldukları gece tekrar tutuklandıkları davaya devam edildi. Mahkeme tutukluluğun devamına karar vererek, duruşmayı 24 Ekim’e erteledi. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkeme si’nde dün görülen duruşmaya 25 tutuklu gazeteci katıldı. Duruşma başlangıcında mahkeme başkanı emniyetin mahkemeye sanıklar hakkında düzenlediği ByLock raporunu okudu. Duruşmada gazeteci Oğuz Usluer, mahkeme başkanının ByLock’a ilişkin okuduğu belgelerde isminin hem kullanıcı listesinde, hem de kullanıcı olmayanlara ilişkin listede yer aldığını belirtti. Usluer, “ByLock var mı yok mu? Biz de açkapa olduk” diye tepki gösterdi. Bu sırada tutuklu gazeteci Ufuk Şanlı da isminin her iki listede geçtiğini anımsattı. Tutuklu gazetecilerden Seyit Kılıç ve Mutlu Çölgeçen de, mahkemeye Emniyet’in gönderdiği ilk yazışmalarda ByLock kullanıcısı olmadıklarının, Emniyet’in yolladığı yeni listede de ByLock kullanıcısı oldukları şeklinde değerlendirildiklerini söyledi. Bu tepkilerin üzerine mahkeme başkanı yanlış okuduğunu söyledi. Öğretmen Davut Aydın da, “Raporda ByLock’u Aralık 2014’te kullandığım belirtiliyor. Ancak o tarihlerde kullandığım telefon akıllı telefon değildi” dedi. Mahkeme de savcının talebine uyarak tahliye kararı vermedi. l CANAN COŞKUN / İSTANBUL Cinayet ihbarını aldıktan sonra sumen altı eden eski Trabzon Jandarma Komutanı tahliye istedi Oz, mağdur edilmiş! CANAN COŞKUN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin tetikçi ve azmettiricilerle kamu görevlilerinin yargılandığı davaya eklenen son iddianame ile sanık olan jandarma görevlilerinin yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen 86 sanıklı duruşmaya tutuklu Trabzon ve İstanbul jandarma görevlileri ile Samsun emniyet ve jandarma görevlileri katıldı. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, iki günlük aradan sonra duruşmaya katıldı. ‘Yıllardır yargılanıyorum’ Duruşmada, dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, tahliye talebinde bulundu. Öz, “Sadece bir sabah toplantısında söylendiği beyan edilen bir olaydan dolayı yıllardır yargılanmaktayım. İki delil bulunmadığı için dosyamız geri gönderildi. Mağdur edildim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ogün Samast’ın Samsun Hrant Dink Emniyeti’nde bayrakla fotoğrafının çekilmesi ve sızdırılmasıyla suçlanan dönemin Samsun Jandarma görevlileri Atilla Güçlüoğlu ve Birol Ustaoğlu da suçlamaları kabul etmediler ve tahliye talebinde bulundular. Güçlüoğlu duruşmada, şunları söyledi: “Birol Ustaoğlu, Samast’ın bize ‘bayrak açarak fotoğraf çekilirse her şeyi anlatırım’ dediğini aktardı. Biz de konuşması için fotoğrafını çektik. Zaten başından beri bütün ifade sürecinin ve bunların kameraya alınması gerektiğini söyledim. Yaşı 18’den küçüktü. Yarın öbür gün ‘Ben bunları söylemedim. İşkence yaptılar zorla söylettiler’ demesin diye görüntü alınmasını istedim. Görüntülere ulaşma yetkim de yoktu. Basına sızdırmak için çekmedim. Bayrak olayından hem il emniyet müdürünün hem de Başsavcının haberi var.” Birol Ustaoğlu da şunları anlattı: “Samast ilk yakaladığımızda ‘bayrağımı alırsanız konuşmam’ dedi. Bunun üzerine başsavcının talimatıyla üzerindeki bayrağı almadık. Bayrak zaten onun cebindeydi. Biz sorgu sırasında konuşmasını kolaylaştırmak için, bilgi alabilmek için samimi davrandık. Sorguda görüntüsü çekilince konuşmayı sonlandırdı. Yumuşatmak için bayrağı çıkart dedik. Samimi davranmaya çalıştık. Karşılığını aldık, ifade verdi. ” Gün: İddianame çelişkili Gazeteci Ercan Gün de tahliye talebinde bulundu. İddianamenin çelişkilerde dolu olduğunu söyledi. Ekrem Dumanlı ve Faruk Mercan’la yaptığı telefon görüşmelerinin iş ilişkisi olduğunu söyleyen Gün, görüntülerin kendisinden önce başka yerlerde de yayımlandığını söyledi. l İSTANBUL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] FETÖ davasında Diyarbakır’da ilk ceza verildi FETÖ terör örgütünün Diyarbakır’da ki mütevelli heyeti ve esnaf sorumlusu olduğu iddiasıyla “Silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçlamasıyla 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Süleyman Türk’e 7.5 yıl hapis cezası verildi. Türk’ün aldığı ceza, Diyarbakır’da FETÖ’ye ilişkin ilk karar oldu. Türk savunmasında, “Legal, illegal, legal görünümlü hiçbir terör örgütü ile kalben bile bağlantım yoktur. 3 yıl müftü vekilliği yaptım. 16 yıl 3 ay Diyanet’te çalıştım. 910 yıl Diyarbakır’ın çeşitli camilerinde din görevliliği yaptım. 5 yıl müfettişlik yaptım. Tüm imamlardan, camilerin kontrolünden, müezzinlerden sorumluydum. Herkesin cenazesine, düğününe katılan biriyim. Bende ‘ByLock’ yoktur. Bank Asya ile hiçbir bağlantım yoktur. Benim burada ismim yoktur. 11 aydır tutukluyum, 52 yaşındayım, duyma yetimi kaybettim. 1725 Aralık sürecinden sonra hiçbir derneğe üye olmadım. Bir dernek ile gezi yapılacak diye Avrupa’yı görmek ve tanımak için müracaat ettim. Bir miktar para yatırıp geziye katıldım. Vali yardımcıları ve il müftüsü de bu geziye katıldı” dedi. l DHA Canlı bombalar adliyede Türkiye’ye girmeye çalışırken Hatay sınırında 23 Haziran’da MİT ile polisin ortak operasyonuyla yakalanan terör örgütü IŞİD üyesi 3’ü Suriyeli, 2’si Türk vatandaşı 5 canlı bomba ile onlara yardım ve yataklık yapan 3 kişi Hatay Emniyet Müdürlüğü’nde sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Terör örgütü IŞİD olduğu belirtilen terörislerin Ramazan Bayramı nedeniyle metropol kentlerde sansasyonel eylemler planladığı anlaşıldı. l DHA ÖSO’ya araç sevkıyatı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından satın alınarak Hatay’ın İskenderun ilçesine getirilen 50 kamyonet ve minibüs, gemilerle İskenderun Limanı’na getirildi. Burada 7 çekiciye yüklenen araçlar, karayoluyla Kilis’e ulaştı. Araçları taşıyan çekiciler, Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden Suriye’nin Azez ilçesine gönderildi. Suriye’ye gönderilen araçlardan kamyonetlerin üzerine doçka yerleştirileceği, minibüslerin ise yine ÖSO tarafından kullanılacağı belirtildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle