27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 5 Temmuz 2017 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN haber 11 Karabasan ‘kapkarabasan’a dönüşürken Yürüyüş kolundaysanız o tabloyu gördünüz; yok bencileyin ekran başındaysanız o fotoğrafı gördünüz. Ortada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sağında Kürt bilgesi Ahmet Türk, onun da sağında kadim arkadaşım, HDP’nin “dışarıda” kalmış milletvekillerinden Celal Doğan, onun da sağında Marx sakalı kuşanmış, “şimdilik dışarıda” HDP milletvekili Sezai Solelli arkadaşım, CHP liderinin solunda eş olmayı kızgın asfalt üstünde de eşine eşlik etmek olarak kavramış, tevazuyu kendine pek yakıştırmış bir kadın, Selvi Kılıçdaroğlu, onun hemen arkasında ülkenin yüz akı iki hukukçu, HDP milletvekili Mithat Sancar ve omuzu başında CHP milletvekili, partinin genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu arkadaşlarım... Evet, bunlar Kandıra kavşağından İzmit yönüne yan yana, omuz omuza yürüdüler. Ve... Ve hiçbir şey olmadı. Yer yerinden oynamadı. Atatürk’ün partisi Kürt siyasal hareketiyle bir aradaydı diye ortalık birbirine girmedi. Kürt siyasal hareketinin yasal temsilcisi HDP, Türk bayraklarının gölgesinde Kemalistlerle bir arada yürüdüğü için Kürt seçmen hop oturup hop kalkmadı. Gel de şaşırma... Öyle ya günlerdir ağaç gölgesinde, klima üfürüğünde kahramanca çabalayan ve nedense kendilerini “Marksist, sosyalist, komünist, devrimci” falan filan diye tanımlayan yiğitler(!) hop oturup hop kalkmakta; sosyal medyada çalakalem, çalaklavye “Faşist Kemalistlerle, İttihat Terakki mirasçıları” ile yan yana yürüyüp Kürt hareketini satacak olan Kürt siyasetçileri lanetliyorlardı. Keza Türk milliyetçileri (arı dilde “Ulusalcılar” da deniyor), “Atatürk’ün partisi bölücü terör örgütünün destekçileri ile yan yana duramaz” diye fetva üstüne fetva yayımlıyorlardı. Yürüdüler. Parlamentonun üçüncü partisi ile ana muhalefet partisinin üyeleri, yöneticileri, artık kilometrelerle ölçülen yürüyüş kolunda demokratlarla, sosyalistlerle, yurtseverlerle, kadın hareketinin bütün renkleriyle, sanatçılarla kol kola, yan yana, art arda, omuz omuza yürüdüler, yürüyorlar. İyi oldu. Çok çok iyi oldu. İyi oluyor. Çok iyi oluyor. HHH Peki “İyi olacak, çok iyi olacak” diye sürdürebilir miyiz? Bu bir eşik aşılması mıdır? Bunu söylemek için henüz erken. Hem CHP için erken; hem Kürt siyasal hareketi için erken.w CHP’nin bu uzun yürüyüşü bir parti propagandasına dönüştürmeye tenezzül etmeden, “Adalet” arayışını bayraklaştırmayı yeğlemesi elbette alkışlanmalıdır. Keza HDP’lilerin, bir ara önerilen “Eş genel başkanlar için adalet” gibi sınırlayıcı, daraltıcı bir slogan yerine “Herkes için adalet” gibi kucaklayıcı bir sloganı yeğlemeleri de elbet alkışlanmalıdır. Sanırım AKP’nin ve hele Reislerinin yürüyüş karşısında öfke küpüne dönüşmelerinin altında yürüyüş kolunda bir araya gelenlerin, omuzdaşlaşanların ideolojik tercihlerin ötesinde bir demokrasi ve adalet arayışında buluşabilmeleri yatıyor. İstanbul’a ulaşmasına birkaç gün kalan, yaklaştıkça büyüyen boyutları, genişleyen kompozisyonu ile “Adalet yürüyüşü” Reis ve tayfası için sahici bir karabasan. Gezi Direnişi’nde bir benzerini yaşamışlardı. 7 Haziran 2015 genel seçimi akşamı bir benzerini yaşamışlardı. Son anayasa referandumunda bir benzerini yaşamışlar, YSK’yi imdada çağırmışlardı. Şimdi bir benzerini ve benzerin ötesinde bereketlisi ile karşı karşıyalar ve karabasanları kapkarabasana dönüşmekte. Kılıçdaroğlu 5 kg verdi CNN TÜRK Muhabiri Cansu Karadan’ın edindiği bilgilere göre Adalet Yürüyüşü’nde 20. günü geride bırakan Kılıçdaroğlu’nun kemerinde bir delik daha açıldı. Kemerde açılan bir delik beslenme uzmanlarına göre bir beden zayıflama, yani en az 5 kiloya anlamına geliyor. Acı haberi yürüyüşte aldı CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, ‘Adalet Yürüyüşü’ sırasında annesinin öldüğünü öğrendi. Aykut Erdoğdu sosyal medya hesabından ‘Annemi kaybettim’ yazarak, kötü haberi duyurdu. Erdoğdu annesinin cenazesine katılmak için ’Adalet Yürüyüşü’nden ayrıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’ne her kesimden geniş katılım oluyor. Roboskili aileler, futbol ve spor dünyasından tanınmış isimler, Romanlar yürüyüşün dünkü kısmına katılan isimler arasında yer aldı. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, İzmir’in dağlarından topladıkları Yürüyüşten AIHM’ye başvurupapatyaları Genel Başkan’a takdim etti. Bandonun çaldığı İzmir Marşı, binlerce yürüyüşçüye motivasyon sağladı. Körfez’de kamp alanında evlenecek olan CHP Kocaeli İl Gençlik Kolları Başkanı Murat Erinç ile Şeyda Arslan da Adalet Yürüyüşü’ne katılarak bir süre Kılıçdaroğlu’na eşlik etti. (Fotoğraflar: KURTULUŞ ARI) Adalet Yürüyüşü’nün 20. gününde Kocaeli’nde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kı lıçdaroğlu, Türkiye’nin 20 Temmuzdan sonra bir parti devleti haline dönüştü rüldüğünü söyledi. Yürüyüşe aynı ka rarlılıkla devam ettiklerini belirten Kı lıçdaroğlu, Türkiye’nin bir partinin de ğil, 80 milyona hizmet edecek hale gel mesini istediklerini belirtti. Kılıçdaroğ lu ayrıca partisinin re ferandum sonuçlarını AİHM’ye götürmek için hazırladığı dilekçeyi de imzaladı. CHP Genel Başkanı ALİ AÇAR Kılıçdaroğlu, yürüyüş öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yürüyüşün 20. gününde havanın bi raz yağmurlu olduğunu ve iyi bir at mosferde yürüyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, CHP’nin referandumdaki usulsüzlüklere ilişkin başvurusunu Adalet Yürüyüşü’nde imzaladı Türkiye parti devletine dönüştü Sabah İzmit’in kurtuluşunda şehit olanların mezarını ziyaret ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin bağımsızılığına, kurtuluşuna katkı veren bütün şehitlerimizi şükranla ve minnetle anıyoruz. Bunu ifade etmek de benim boynumun borcu. Adalet Yürüyüşü’nün anlamı çok büyük. Bu artık toplumun her kesimi tarafından hissediliyor. Türkiye’nin temel bir sorunu var. Özellikle 20 Temmuz’dan sonra Türkiye bir parti devletine dönüştürüldü. Bütün kamu kurumları bir siyasal partinin şubesine dönüştü. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan, MİT Müsteşarlığına kadar. BDDK’den tutun bakanlıklara kadar her şey bir siyasi partinin şubesine dönüştü” dedi. Parti devletinin bu ülkenin köklü parlamenter sistemine ciddi zararlar verdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Biz kendi ülkemizde düşüncelerimizi özgürce ifade edeceğimiz, devletin bir partiye değil 80 milyona hizmet edecek konuma gelmesi için bu amaçla yolumuza devam ediyoruz. Siyasi iktidarın bizim yürüyüşümüze kulak kabartması, biraz daha yakından izlemesi benim en temel arzularımdan biridir” dedi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın getirdiği AİHM’ye başvuru dilekçesini imzalayan Kılıçdaroğlu, “Mühürsüz pusulalarla ilgi KURTULUŞ ARI li AİHM’ye yapacağımız başvurunun dilekçesini hazırladık. Maalesef üzülerek ifade edelim ki YSK’nin almış olduğu karar nedeniyle referandum gayri meşru hale geldi. O seçim meşruiyetini yitirdi. Dilekçemizi hazırladık ve ilk imzayı burada atıyorum. Hayırlı uğurlu olsun” dedi. Kılıçdaroğlu daha sonra yürüyüşe başladı. Kılıçdaroğlu’na sanatçılar Ferhat Tunç, Muzlum Çimen, dil bilimci Necmiye Alpay, emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu, Kars Yardımlaşma Derneği üyeleri, eski milli futbolcu Lemi Çelik, milli boksör Ali Çıtak, Ulusal Hakem İbrahim Tokmak, boksör Enver Yılmaz ve Açetin Tazegül, görme engelli sporcu Pınar Keser, Galatasaray Tek Yumruk Taraftar grubu, Fenerbahçe Friends Taraftar Grubu, Kungfu Şampiyonu Barış Doğan, eski CHP milletvekili Rıza Türmen, Sarp Kuray, eski HDP milletvekili Levent Tüzel ve eski İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan, Roboski köyünde yaşamını yitirenledin aileleri, Anneler Platformu da eşlik etti. Gazeteciler için özgürlük çağrısı Basın Konseyi üyeleri, 20. gününde Adalet Korteji’ne katıldı. Yürüyüşte, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, avukat Turgut Kazan ve Basın Konseyi Vakfı üyesi Elif Atayman bulundu. Türenç ve Kazan, Kılıçdaroğlu’nun tutuklu gazetecilerin Türkiye ve uluslararası mahkemelerdeki durumu ve devam eden basın özgürlüğü ihlallerine ilişkin sorularını yanıtladı. Pınar Türenç, “Daha önce Silivri önünde “Umut Nöbeti” tuttuk. O nöbet, her kesten önce onların bir gün özgürleşeceğine olan umudumuzu canlı ve diri tutmaya yaramıştı. Geldiğimiz noktada umut artık yetmiyor. Adalet, beklemekle gelmiyor. Biz bugün tutuklu gazeteciler için yürüyoruz, medyamızın yeniden temel hak ve özgürlükler sıralamasında dünyada üst sıralardaki hak ettiği yere kavuşmasını istiyoruz. Gazetecilere özgürlük, Türkiye’ye adalet artık gelmelidir. Bu bütün yurttaşlarımızın ortak dileğidir” dedi. Yurttaşlar konuk etti Kılıçdaroğlu, önceki geceyi İzmit’in Yahya Kaptan Mahallesi’ndeki kamp alanında geçirdi. Mahalleli kamp alanında kalanlardan duş almak isteyenleri evlerine davet etti. Yağmur başlaması üzerine mahalle sakinleri çadırlarda kalanları evlerinde konaklamaya davet etti. Bir kadın, ‘Yatıya misafir kabul edilir’ yazılı dövizle kamp alanına gelerek yürüyüşe katılanları evlerine davet etti. Kılıçdaroğlu, dün sabah ilk olarak Şehitlik Mezarlığı’na gitti. Kılıçdaroğlu anıt önünde dua okuduktan sonra şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı. Kılıçdaroğlu trafik kazasında yaşamını yitiren İzmit Belediye Başkanı Leyla Atakan’ın mezarını da ziyaret etti. Kılıçdaroğlu biyonik insan Sanatçılar Girişimi’nden aralarında Bedri Baykam, Berhan Şimşek, Nejat Yavaşoğulları, Orhan Aydın, Vedat Sakman, Mehmet Aksoy ve Orhan Kurtuldu’nun da aralarında bulunduğu 40’tan fazla sanatçı da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne eşlik etti. Her daldan çeşitli sanatçılar olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşüne destek vermek amacıyla geldiklerini söyleyen Bedri Baykam, “Ben Kemal Bey’e biyonik insan diyorum. Türkiye’nin sanatçıları olarak barışla, alkışla ve yüreğimizle yürüyoruz” dedi. Orhan Aydın ise eşitlik, özgürlük, barış ve insan hakları için yürüyüşte bulunduğunu anlatarak, “Emeğin özgürlüğü olmadan adalet olmaz” diye konuştu. Yürüyüşe avukat Celal Ülgen ile birlikte katılan sanatçı Müjdat Gezen ise “Yürüyeceğiz işte biz de. Allah yürü ya kulum dedi kimi ‘yürüt ya kulum’ anladı zengin oldu. Bizde burada yürüyeceğiz” diye konuştu. CHP’Lİ YARKADAŞ, ENİS BERBEROĞLU’NU ZİYARET ETTİ Adalet mutlaka kazanacak CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Milletvekili arkadaşımız Enis Berberoğlu, Türkiye’de adaletin mutlaka galip geleceğine inanıyor” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nu Maltepe Cezaevi’nde ziyaret eden Yarkadaş, görüşme sonrası basın açıklaması yaptı. Cezaevi önünde nöbet tutan CHP’li “Adalet Nöbetçileri” ile bir süre nöbet de tutan Yarkadaş, Berberoğlu’nun mesajlarını aktardı. Yarkadaş “Az önce Enis Berberoğlu’nu ziyaret ettim ve kendisiyle sohbet etme imkânı buldum. Enis Berberoğlu, Adalet Yürüyüşçülerine en içten selam ve saygılarını gönderdiğini söyledi” diye konuştu. Berberoğlu, Yarkadaş aracılığıyla şu mesajı iletti: “Demokrasiye ve adalete inanlar şu an tarih yazıyor. Demokrasi ve adalet için 450 km’lik yolu yürüyen herkese saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Türkiye’ye bir gün adalet gelecektir ve bu da Adalet Yürüyüşü’nde yer alan, 450 kilometreyi adım adım kat edenlerin sayesinde olacaktır. Türkiye’nin en temel sorunlarından biri adaletsizliktir ve bu adaletsizlik mutlaka ve mutlaka bir gün ortadan kalkacaktır.” Yarkadaş, Enis Berberoğlu’nun sağlığı ve moralinin iyi olduğunu, dışarıdaki gelişmeleri yakından takip ettiğini de belirtti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Herkes için yürüyoruz CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın Maltepe Cezaevi önünde başlattığı “Adalet Nöbeti”ni dün CHP Ataşehir ve Sancaktepe ilçe başkanlığı devraldı. Nöbete CHP milletvekileri destek verdi. CHP Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, Enis Berberoğlu ile görüştüğünü belirterek sağlık durumunun ve moralinin çok iyi olduğunu söyledi. Çamak, Berberoğlu’nun siyasi bir gerekçe ile içerde yattığı inancında olduğu nu dile getirerek şöyle devam etti: “Tamamen bir siyasi sonuçla yattığı görülüyor. Biz de o inançtayız. Bir gün hâkimlerin siyasi iradenin talimatı ile değil yasalarla karar verebileceği süreçte Enis Berberoğlu’nun özgürlüğüne kavuuşacağına inanıyorum. Bizim için önemli olan sağlığının ve moralinin iyi olması.” CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş ise, “Enis Bey Türkiye gündemini çok yakından takip ediyor. Hatta bize bilgiler aktardı. Morali tavan yapmış durumda. Enis Bey’e yapılan hukuk cinayeti ve garabetidir. Herkesin adalet görmesi adına yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Yürüyüşe karşı çıkanlara da adalet getireceğiz” diye konuştu. CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı Sekreteri Celal Yalçın da, “Biz bu hukuksuzluğa ilk başta Ergenekon, Balyoz, Gezi Parkı sürecinde ve birçok alanda maruz kaldık. Adalet arayan halkımızla birlikte burada bu mücadeleyi, direnişi gösteriyoruz. AKP’nin adalet tabiri artık boşa çıkmıştır. Adaletsizlikler artarak devam etmektedir. AKP, yandaşlarını kalkındırma partisi olarak hizmet vermektedir” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve TESK’in aralarında bulunduğu kuruluşlara mektup yazıldı CHP’den iş dünyasına çağrı Provokasyon hız kesmiyor Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı yürüyüş sırasında bazı kişiler araçlarından Rabia işareti yaptı. Yürüyüşçüler ise gruba “Hak, hukuk, adalet” sloganları atarak karşılık verdi. Bir kamyondan edilen küfre CHP’liler tepki gösterirken polis ekipleri de kamyon sürücüsünü uyardı. İlk mola yerinde ise “CHPPKK omuz omuza” sloganları atılması üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Polis araya girerek slogan atan grubun önünde barikat kurdu. Bir polis müdürü ise slogan atan grubu dağılmaları ve slogan atmamaları konusunda uyardı. Yürüyüşte İzmit’ten Derince’ye doğru yürünürken, Kuruçeşme mevkiinde ‘bozkurt’ resmi gösteren bir kişi, “Teröristlerle kol kola gezmenin hesabını vereceksin. Hepiniz asılacaksanız” diye bağırarak tehditte bulundu. Yol kenarında bulunan polisler bu kişiye müdahalede bulunarak, bölgeden uzaklaştırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, iş dünyası temsilcilerine mektup göndererek Adalet Yürüyüşü’ne destek istedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu’nun (TESK) bulunduğu sanayi ve ticaret odaları ile iş dünyası örgütlerini Adalet Yürüyüşü’ne davet eden Budak, hukuk ve demokrasinin egemen olduğu, nitelikli ve halkı kucaklayan ekonomik büyümeyi yakalamış bir Türkiye’nin herkesin ortak dileği ve özlemi olduğunu vurguladı. Budak mektubunda “Bugün keyfi uygulamalar ve hukuksuz yargılamalar nedeniyle mülkün temeli çökmüş durumdadır. Ülkemizin bu tablo ile geleceğe yürümesi mümkün değildir. Adaletin olmadığı yerde can ve mal güvenliği, yatırım, üretim, iş, aş ve huzur olmaz. Bunu en yakından bilenler sizlersiniz. Adalet ve demokrasi mücadelesine verilen her türlü destek, çok değerli ve iyi bir gelecek için çok önemlidir. İş dünyamızın, ülkemizin can alıcı sorunlarına kayıtsız kalamayacağına inanıyorum. Bu çerçevede, 9 Temmuz 2017 saat 18.00’de İstanbul Maltepe’de düzenlenecek miting ile sona erecek olan Adalet Yürüyüşü’nün, herhangi bir aşamasında parçası olmanız, daha özgür, daha güvenli bir Türkiye için önemli bir katkı olacaktır” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi Mülkün temelinden itirazın çatısına İtiraz etmek için... “Hayır” demek için... Baskılar karşısında dik durmak için... Her seferinde gösterişli organizasyonlara, heveslendirici eylemlere, kendisini ateşe atan liderlere ihtiyaç duyarsak bu yürüyüşten sonra da hiçbir şey değişmez. Daha önce de olduğu gibi aradan yıllar geçer, daha korkunç hukuksuzluklar tepemize biner ve biz eski fotoğraflarımıza bakıp iç geçiririz. Artık bu yürüyüşten öğrenmemiz ve asla unutmamamız gereken çok önemli bir şey var. Birlikte hareket etmek bizi güçlendiriyor. Birbirine sırtını dönmek de zayıflatıyor. Ama bu basit ve hayati bilgi maalesef hiçbir zaman uzun ömürlü olmuyor. Daha önce defalarca bizi bu bilgiye yaklaştıran sert deneyimler yaşadık. Ama hafızalarımız nankör... Ruhumuz ince... Kalbimiz güçsüzmüş gibi... Her şeyi çabuk unuttuk. Gezi’den sonra üzerimize dökülen ölü toprağını, neredeyse umudu tamamen kestiğimiz bir siyasi partinin 69 yaşındaki liderinin yaz ortasında günlerce sürecek bir yürüyüşe çıkma cesareti ve azmiyle atmış olmamız; Sağcısıyla solcusuyla, memuruyla işçisiyle, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, birbirine sitem eden farklı görüşlerden yığınla insan, yeniden aynı cümleyi kuracak hale gelmemiz... Artık bize bir şeyler öğretmeli. Bugün o yürüyüşe katılanlar, eylemi canı gönülden destekleyen bu kalabalıklar daha önce neden bu kadar dağınıktılar? Ve yürüyüş sonlandıktan sonra daha ne kadar bir arada duracaklar? Bundan sonra ne yapmamız gerektiğinin cevabını ancak bu soruların nedeni olan kaygılardan kurtulduktan sonra bulabiliriz. Aksi halde başladığımız yere, hatta belki daha da beterine döneriz. Bugüne kadar aslında hepimizin ortak sorunları vardı ama o sorunun şifre kelimesini bulamadığımız; Bir çatı kavram altında bir türlü toplaşamadığımız için alışkanlıklarımızın peşinden gidiyor ve birbirimize sırtımızı döne döne kendi kabuklarımıza çekiliyorduk. Artık o kabukların içinde nefessiziz. Ve biliyoruz, ancak birlikte hareket edersek bu düzeni değiştirebiliriz. Adalet kavramının altında toplanarak ve ısrar ettiğimiz şeyin ne olduğunu zinhar unutmayarak aynı cümleyi kurabildiğimiz sürece gerçekten başka bir ülke hayal etme şansımız var. Bizimki gibi tehlikelerle ve tehditlerle çevrili bir coğrafyada politik dillerin çeşitliliği ve farklı görüşlerin ortak noktalar arayarak ülke yönetimini adaletli bir şekilde biçimlendirmeleri hayati bir strateji. Bu olmasın diye elinden geleni yapan iktidar; Kendi yarattığı 15 Temmuz efsanesine sıkı sıkı sarılarak; Ve karşısına dikilen herkese terörist yaftası yapıştırarak bu birlikteliği dağıtmaya çalışıyor. Kötücül iktidarların başarısı, alt etmek istedikleri muhalif güçleri birbirlerine düşman etme becerilerine bağlıdır. Başarısızlıklarının tek koşulu da ortak bir iradeyi kuşanmış farklı ama birleşik itirazları karşılarında omuz omuza bulmalarıdır. Böke: Erdoğan eninde sonunda dinleyecek CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Türkiye’nin en önemli probleminin son dönemde büyük erezyona uğrayan adalet olduğunu vurguladı. Adalet Yürüyüşü’nü takip eden İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin muhabirine verdiği demeçte “Demokrasiyi istiyorsak adalet ile başlamalıyız” diyen Böke, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bunu dinleyip dinlemeyeceği” yönündeki soruya ise “Dinlemek zorunda kalacak. Eninde sonunda” yanıtını verdi. İktidarın politikaları nedeniyle siyasi partilerin alanlarının kalmadığına dikkat çeken Böke, Adalet Yürüyüşü’nün politika kanallarının açılmasına yardımcı olacağını söyledi. l Dış Haberler C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle