28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 24 Temmuz 2017 EDİTÖR: MÜNEVER OSKAY / Elif Tokbay TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 3 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 31/22 Ankara 33/19 İzmir 35/24 Antalya 34/27 Mersin 34/28 Trabzon 28/25 Kars 33/13 Diyarbakır 43/22 Bursa 350/1 9 0 Adana 350/25 0 Artvin 260/1 8 0 Çanakkale 350/22 0 Balıkesir 340/1 8 0 Sivas 270/1 4 0 Erzurum 280/12 0 Eskişehir 340/18 0 Aydın 390/2 3 0 Gaziantep 370/2 3 0 Konya 330/2 0 0 Atina 350/2 4 0 Berlin 240/1 5 0 Girne 350/2 7 0 Londra 230/1 4 0 Moskova 240/1 1 0 Paris 240/1 4 0 Madrid 350/1 8 0 Amsterdam 200/13 0 Roma 300/1 8 0 New York 280/2 2 0 Tokyo 320/2 6 0 TARİHTE BUGÜN 1908: II. Meşrutiyet ilan edildi. Meşrutiyetle birlikte basında sansürün kaldırılması dolayısıyla 24 Temmuz aynı zamanda Gazeteciler Bayramı olarak kutlanıyor. 1923: Türkiye’nin bugünkü sınırlarını çizen ve Ankara’nın Türkiye’nin meşru hükümeti olarak uluslararası alanda tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Aşiyan Parkı Akaryakıt tankeri faciası Şırnak’ın Cizre ile Mardin’in Nusaybin ilçelerinden geçen ta rihi ‘İpek Yolu’nda akaryakıt yük lü bir tanker ile yolcu otobüsü çar pıştı. Kazanın et kisiyle karayolu na savrulan akar yakıt yüklü tanker alev aldı. Cizre ve Nusaybin’den ka za yerine sevk edilen itfaiye M. Nuri Çiçek ekipleri yanan akaryakıt yüklü tankeri güçlükle söndürebildi. Kazada, tanker sürücüsü Mehmet Nuri Çiçek alev alan tanker içerisin de yanarak öldü, yolcu otobüsünde bulunan 2 kişi yaralandı. l DHA Şehit polislere törenle veda Bayrampaşa’da meydana gelen trafik kazasında şehit olan Ertuğrul Taciroğulları ve Burak Bülbül için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, şehit polislerin aileleri ve meslektaşları katıldı. Şehit polis Taciroğulları’nın cenazesi, bugün memleketi Kayseri’de öğlende Kalemkırdı Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından polis şehitliğinde toprağa verilecek. Şehit olan polis memuru Burak Bülbül’ün cenazesinin de Kütahya’nın Simav ilçesine bağlı Samat köyünde toprağa verileceği öğrenildi. Maltepe’de festival coşkusu Maltepe Belediyesi’nin düzenlediği, “Uluslararası Beşçeşmeler Yaz Festivali” önceki gece Bulgaristan’dan gelen misafirlerle başladı. Beşçeşmeler Meydanı’ndaki festivalin ilk gününde yöresel halkoyunları gösterisi yapıldı. Festivalin açılışında konuşan eski Bulgaristan milletvekili Mustafa Ahmet, Maltepe’ye hoşgörü ağacı dikmeye ve hoşgörünün çemberinde buluşmaya geldiklerini söyledi. Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Melih Morsünbül ise dünyaya barış ve kardeşlik mesajı vereceklerini söyledi. 16 Eylül’e kadar devam edecek festivale Brezilya, Sırbistan, Belçika’dan da katılım olacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet bir garip kaldı fÜniküler hattı projesi için kapatıldı, ağaçlar işaretlendi Şair Orhan Veli heykeli ile bilinen Aşiyan Parkı, sac levhalarla çevrildi. İstanbul Bebek’teki, şair Orhan Veli Kanık’ın satırlarının hayat bul bir yerimiz yok. En yakın burası. Aşiyan’ın özelliği bitiyor” dedi. duğu Aşiyan Parkı, Rume Aşiyan Parkı’nda ga li HisarüstüAşiyan Füni zetesini okuyan Mah küler Hattı istasyon yapımı mut Turan ise “Hafta için sac levhalarla çevrildi. da bir gün buraya gelip Parkın içindeki ve sahil yo burada dinleniyorum, lunun hemen yanında yer gazetemi okuyorum. alan ağaçlar kırmızı renkle Buranın bozulmasını işaretlendi. hiç tasvip etmiyorum. Orhan Veli heykeli ile bi Parktaki ve sahil yolundaki ağaçlar kırmızı renkle işaretlendi. Hiç olmasa insanlar ge linen park, İstanbul Büyük lip oturuyor, manzara şehir Belediyesi (İBB) tara Eşi ile balık tutmaya Aşiyan sa seyrediyorlar, niye ya fından Rumeli Hisarüstü ile Aşi hiline gelen Avni Gökşan, “Kaç pıyorlar anlamış da değilim” dedi. yan arasında yapılacak füniküler hattı için sac levhalarla ka yıllık ağaçlar var burada. Ne yaparsa yapsınlar, isterse havaala İBB: Eski haline getirilecek patıldı. 2.5 dakika sürecek füni nı yapsınlar, yazıktır. Ağaçları bo İBB ise yaptığı açıklamada, küler hattının bir istasyonu Ru şu boşuna katledecekler” diye ya parkta bulunan ağaçların kesilme meli Hisarüstü’nde Boğaziçi kındı. yeceğini söyledi. Bir belediye yet Üniversitesi’nin ana giriş kapı Ailesiyle birlikte sık sık piknik kilisi, “Anıtlar Kurulu ve Tabiat sında, diğer istasyon ise Aşiyan yapmaya geldiklerini anlatan Gök Varlıklarını Koruma Kurulu, Çev Parkı’nda yer alacak. Parkın içeri şan, “1992’den beri buraya geliyo re ve Şehircilik İl Müdürlüğü, or sinde genç, yaşlı pek çok ağaç nu rum, çocuklarım torunum oynu man mühendislerinin gözetiminde maralandırıldı. Ayrıca iki şerit yor. Zaten ufacık bir yer kaldı” de bazı ağaçlar aynı bölgede taşına li sahil yolunun karşısında, deniz di. Gökşan’ın eşi Hanım Gökşan cak. Şantiye bittikten sonra park kenarında yer alan bazı ağaçlar da ise “Buradaki ağaçların kesilme yeniden düzenlenecek, eski haline kırmızı boya ile işaretlenerek nu sini ben de istemiyorum. Burada getirilecek” diye açıklama yaptı. maralandırıldı. piknik yapıyoruz. Başka gidecek l İSTANBUL / Cumhuriyet Roma Bostanı’nda piknik Beyoğlu Semt Dernekleri tarafından açılan davada, bölgede gerçekleştirilecek imar planlarının iptaline karar verilmesi Roma Bostanı’nda düzenlenen piknikle kutlandı. Roma Bostanı davası süresince yeşil alanın korunması için mücadele eden Sevil Baştürk, “İnanamıyoruz ama oldu. 2011’de Semt Dernekleri’nin açtığı davada, atanan bilirkişi raporuyla 2016 Haziran’da lehimize karar çıktı ve beklemeye başladık. Hâkim ‘Beyoğlu gibi, yeşil alan yaratmanın imkânsız olduğu bir yerde, var olan yeşil alan üzerine yapı yapılması kamu yararına ve şehircilik planlamalarına aykırıdır’ kararını verdi” dedi. Roma Bostanı insanlarından Müge Terlan; “Sadece biz değil, tüm Beyoğlu, İstanbul kazandı aslında. Biz burada gıda ormanı oluşturduk, meyve ağaçları diktik” derken, Erman Kobak; “Buranın kapısı 7’den 70’e herkese açık” diyerek tüm yeşil dostlarını Beyoğlu’na davet etti. Bir ‘Şiir’dir Cumhuriyet! Özdemir Asaf’ın şu unutulmaz dizeleri çoğumuzun malumu olsa gerek: “Her insanın bir öyküsü vardır Ama her insanın bir şiiri yoktur”… HHH 93 yıllık bu gazetenin özgürlük ve demokrasi yolunda inanç ve inat dolu bir mücadeleyle yoğrulmuş öyküsünün artık “şiir”e dönüşeceği gündür bugün! Cumhuriyet’in şiirinin yazılmaya başlanacağı gündür bugün! Dokuz aydır ne akıl ne de vicdan kaldırır şekilde esarete mahkum edildikten sonra nihayet hâkim karşısına çıkacak arkadaşlarımızın; Kanatlarını karanlığa vuran kuşlarcasına seslerini yükseltecekleri; Savunma falan yapmak değil, şiir olup akacakları gündür bugün!.. HHH Bugün ve bu hafta, hepimiz tam tekmil, Çağlayan Adliyesi’ndeyiz! Aklımız, kalbimiz, tüm varlığımızla Cumhuriyet’e yönelik “operasyon”un en ağır bedelini ödeyen yoldaşlarımızın yanında mahkeme salonu ve koridorlarındayız! Sadece bu gazetenin her sabah Türkiye’nin ufkuna doğmasına emek veren bizler değil; Bize desteği, düşünce ve haber özgürlüğünün olmazsa olmazı sayan yerliyabancı basın kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve elbette okurlarımızla birlikte; “Türkiye ve Dünya” olarak ayakta, dimdik, Çağlayan’dayız!.. HHH Bu dava, Cumhuriyet gazetesini susturma, sindirme, çökertme operasyonundan ibaretti. Dokuz ay boyunca ağırlık ve yoğunluğu hiç azalmaksızın da sürdü gitti. Haksızlığa karşı, hukuksuzluğa karşı, adaletsizliğe karşı, otoriterliğetotaliterliğe karşı, zulüm ve zorbalıkla hemhal dinbazlığa karşı yükselen sesimizi kısma operasyonuydu bu… Cumhuriyet’i manen ve maddeten bitirmek istediler. Elbette zindanlarda esarete mahkum edilmiş canlarımızın yaşadıklarıyla kıyas dahi edilemez, ama dokuz aydır bu gazeteyi anamızın ak sütü gibi helâl şekilde ne sıkıntı ve zorluklarla, nasıl emek emek çıkardığımızı da biz biliyoruz. Her sabahın seherine nasıl uyandığımızı bir biz biliyoruz. Yazdığımız her hece, her kelime, her satırda korkunç bir yanardağ ağzı gibi tepemizde ateş kusmaya hazır bir güç karşısında eğilip bükülmeden, ezilip çözülmeden nasıl kalem tutmayı sürdürdüğümüzü biz biliyoruz. HHH Genel yayın yönetmenimiz, sevgili dostum, canım kardeşim Murat Sabuncu ne demişti dokuz ay önce gözaltına alınmasının ardından savcının karşısına ilk çıktığında: “Halkımızın ve okurlarımızın önünde saygıyla eğiliriz, başka kimsenin de önünde eğilmeyiz!..” Onun o zaman sarf ettiği bu sözleri hiç unutmadık, şiar edindik, hep hatırda tutarak bugüne geldik. Ve çok şükür, ömrümüz bize bağışladı bu “şiir”i!.. HHH Büyük bir şiir yazmak istiyorum Patlayan bir fırtınanın ardından Kayalardan fışkıran hayat Gibi büyülü ve vahşi Ömrüm, bana bağışla bu şiiri H Bileğimden hışımla doğan Kelimelerin güneşi Aydınlatmalı birden yangın hızında Hayatın gölgeli, kuytu yerlerini Ömrüm, bana bağışla bu şiiri H Ağlayan bir bebeğin sesi Buluşmalı vurulan bir gencin haykırışıyla Ve bir damla kan sıçramalı Bu buluşmada bebeğin alnına Sıçramalı ki Ömrüm, bana bağışla bu şiiri H Bir kelebek Küçük bir kelebek Kanatları koparılmış, ölüm renginde Uçabilir mi eski inceliğiyle Uçabilmeli o şiirde Kırlarda değil, ateşin üstünde hem de Ömrüm, bana bağışla bu şiiri H Büyük bir şiir yazmak istiyorum Ağlayan bebek, vurulan genç kadar sahici Kelebek ve ölüm kadar güzel ve korkunç Hayat kadar, hayat kadar Büyülü, ince ve vahşi Ömrüm, bana bağışla bu şiiri. (İsmail Uyaroğlu) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle