29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 20 Temmuz 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Alanda, sokakta, salonda adalet’ Kılıçdaroğlu, CHP MYK’de sokak eylemlerinin süreceğini ifade etti, İçtüzük değişikliği teklifine karşı da ‘sert muhalefet’ talimatı verdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıkladığı müfredat değişikliğine ‘Kabine değil Saray değişmeli’ ilişkin “Milli Eğitim millili ğini kaybetti. Değerler eğiti mi, bir siyasi partinin değe ri olarak orta ya çıkmaktadır. Buna karşı ger çek Atatürkçü lüğü anlatmalı yız” dedi. “Ada İKLİM ÖNGEL let arayışımız her anlamda devam edecek” diyen Kılıçdaroğlu, adaletin herkes için ne kadar önemli olduğunu her alanda, sokak ta, salonda anlatmaya devam Tezcan kabine değişikliğine ilişkin de “Değişmesi gereken Saray’ın kendisi. İnşallah önümüzdeki ilk seçimlerde değişecek. Bakanlarla ilgili gidene güle güle, gelene hoş geldin demekten başka bir şey yok. Asıl sorun Saray’da, Saray’ın değişmesi lazım” diye konuştu. Tezcan tek kip kıyafet uygulamasıyla ilgili olarak da “Devlet yargılama sürecinde propaganda yapmaya imkân vermeyecek her önlemi savunma hakkını kısıtlamadan almalı. Ancak tek tip gibi bu kapsamdaki çağdışı önlemleri kabul etmek mümkün değil” dedi. edeceklerini söyledi. CHP MYK Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığın ‘Öngörüldü ama önlenmedi’ da toplandı. MYK’de 15 Tem muz darbe girişiminin birinci yılında yaşananlar, Adalet CHP Sözcüsü Tezcan, ‘Kontrollü darbe’ tezi üzerinde ısrar Yürüyüşü’nün ardından ortaya konacak eylem planı ve CHP’nin “OHAL darbesi” şeklinde nitelendirdiği, OHAL’in ederken, ‘50 kere anlattık, anlamak istemiyorlar’ dedi CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK’nin ardından bir kontrollü darbenin önünü açtınız. Başbakan dibasın toplantısı düzenledi. Tezcan’ın konuş yor ki; biz terör örgütleriyle FETÖ ve PKK ile yürü ilan edildiği gün olan 20 masından satır başları şöyle: yormuşuz. PKK, FETÖ ile işbirliği mi arıyorsunuz? Temmuz’un birinci yılı, 21 Temmuz’da Tunceli’de teröre karşı yapılacak yürüyüş masaya yatırıdı. Edinilen bilgiye göre; toplantıda, CHP’nin “Saray darbesinin yıldönümü” olarak isimlendirdiği OHAL’in yıl Unutulmayacak ayıp: ‘Saray’ın ve halkın 15 Temmuz’u farklı’ tepkimizin haklılığı ortaya çıktı. İktidar Saray’ın 15 Temmuz’unu hafızalara kazımak, halkın 15 Temmuz’unu unutturmak istiyor. Ortak direniş ruhu vardı, 1 yıl dolmadan iktidar ortak direniş ruhunu yok etti. Genel Başkanımızın konuşmasından korktukları için Meclis programını değiştirdiler. Bu Meclis tarihinde unutulmayacak bir ayıp Alın size işbirliği, Habur görüntüleri. Bir uyduruk gerekçeyle kozmik odaya bu çeteyi soktular. Devletin en gizli sırlarını uluslararası ishibarat örgütlerine servis ettiler. İşte size FETÖ ile işbirliğinin kanıtı, “gökten ne yağdı da yer kabul etmedi” kendini yer, Fethullah Gülen’i gök mertebesine koyan ben değilim. Bu ittifaklar Türkiye’yi FETÖ’ye teslim etti. Devleti yok eden bir zafiyeti yarattı. dönümü olan 20 Temmuz’da (bugün), CHP TBMM’de olarak kalacak. Bu ayıbın sahibi talimatı alan Mec Türkiye bu deli gömleğine sığmaz: lis Başkanı ve talimatı veren AKP Genel Başkanı’dır. Yeni müfredat yayımlandı bu da aynı anlayı OHAL’in bir yıllık değerlen Anlamak istemiyorlar: 50 kere anlattık, dirilmesinin yapılması için anlamak istemiyorsunuz. Bir kontrollü darbe gi grup önerisi verecek ve Mec rişimidir. Bu bir tiyatro değildir. Gerçekten cid lis kürsüsünden söz alan bü di bir girişim olmuştur. Merkez örgütü FETÖ’dür. tün milletvekilleri sadece Bunda tereddüt yok ama bu girişim gizli kapak “20 Temmuz ve OHAL” konusunda konuşacak. Söz alan herkes “20 Temmuz, 15 lı iktidarın bilgisi olmadan mı gerçekleşti? Darbe öngörüldü, istihbarat bilgisi alındı, önlenmedi ve sonuçlarından yararlanıldı. Temmuz fırsat bilinerek ya Terörle işbirliği yaptınız: Bütün veriler or pılan bir sivil darbedir” vurgusu yapacak. MYK’de öğretmen Necmettin Yılmaz’ın PKK tarafın tadayken kontrollü darbe lafından rahatsız oluyorsunuz. Bu darbenin sonuçlarından 20 Temmuz’u yaratarak yararlandınız ve KILIÇDAROĞLU’NDAN şı temsil ediyor. Müfredatta Atatürk’ün yeri yok. Atatürk’ten neden korkuyorsunuz? Sıkıştığınızda hızır gibi Atatürk yardımızına yetişiyordu, 15 Temmuz’da Atatürk posteri asmıştınız. Değerler eğitimi demişler, hangi değerler? Cihatçı bir değerler eğitimini yerleştirerek körpecik yavrularımızın beyinlerinde Ortadoğu’yu kan gölüne döndüren anlayışın tohumlarını ekme çabasındalar. Bu Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatı olamaz, bu gayri milli bakanlığın gayri milli müfredatı olur. Gayri milli olduğunu tescil etmiştir. Türkiye bu deli gömleğine sığmaz. dan öldürülmesinin ardından Tunceli’de 21 Temmuz MİKSER’E UYARI: Cuma günü yapılması plan lanan teröre karşı tepki yü rüyüşü de ele alındı. Kılıç daroğlu, yürüyüşü önemse diğini, Tunceli il başkanının yaptığı konuşmanın Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör sorununu içten olarak ifade etmesi açısından önemli olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, Grup Başkanvekili Levent Gök’e yürüyüşte kendisini temsilen katılma görevi verirken, 20 milletvekili de Gök’le birlikte Tunceli’ye giderek yürüyüşe yer alacak. Kılıçdaroğlu, TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşül Marjinal gruplara uymayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Temmuz günü Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı Malta’dan devralan Estonya Dışişleri Bakanı Sven Mikser ve beraberindeki heyetle Meclis’teki makamında bir araya geldi. Görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti. yacaklarını ve diyalog karallarını açık tutacaklarını” söyledi. Mikser, Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’nü yakından takip ettiklerini de belirterek, barışçıl ve demokratik bir yürüyüş olması nedeniyle takdirle karşıladıklarını da kaydetti. Kılıçdaroğlu ise 15 Temmuz nün tesis edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Mikser’e Adalet Yürüyüşü’nü tüm detaylarıyla anlattı. AP’nin, Türkiye ile AB arasında üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporu kabul etmesini eleştiren Kılıçdaroğlu’nun, “Marjinal gruplara uyup müzakereleri askıya al meye devam edilen İçtüzük Edinilen bilgiye göre, Mik darbe girişiminin ardından ilan mak ne AB’nin ne de Türkiye’nin değişikliğini de gündeme getirerek, miletvekillerine Genel Kurul’da ‘sert muhalefet yapılması’ talimatını da verdi. l ANKARA ser, “Ülkesinin bugüne kadar Türkiye’nin AB üyeliğine destek verdiğini ve bundan sonra da her ne kadar ilişkiler gerilemiş olsa da daha da gerilememesi ve kopmaması için çaba harca edilen OHAL’in üzerinden bir yıl geçmesine karşın halen OHAL’in kaldırılmadığını ve adil yargılamaların önünün açılmadığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’de bir an önce hukukun üstünlüğü işine yarar. Türkiye, AB ilişkilerinin hangi noktaya gerilediğinin farkındayız ama bunun kopartılması yönündeki çaba ve çağrıları da iyi değerlendirmiyoruz” dediği öğrenildi. l ANKARA Bakanlık bahane uyduramadı Adalet Bakanlığı AYM’ye sunduğu görüşte, Demirtaş’ın başvurusu için ‘Haksız ve uzun tutukluluk şikâyeti olarak değerlendirilmeli’ dedi MAHMUT LICALI Adalet Bakanlığı’nın, Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru üzerine Yüksek Mahkeme’ye sunduğu görüşün bazı detayları ortaya çıktı. HDP kaynaklarından edinilen bilgiye göre Demirtaş’la birlikte milletvekillerinin tutuklanmasının ardından AYM’ye yapılan başvuruda milletvekillerinin tutuklu olmasının yasama faaliyetine katılmaya engel olduğu ve siyasi faaliyette bulunamadığı görüşü be lirtilmişti. Bakanlığın AYM’ye sunduğu görüşler özetle şöyle: Milletvekili hakları devam ediyor: (...) Başvurucu halen milletvekili olup tutuklu olmasının milletvekilliğine bir etkisi bulunmamaktadır. Bir başta deyişle tutuklanması nedeniyle milletvekilliği düşmemiştir. Tutuklu olmanın doğal bir sonucu olan fiili durumlar haricinde milletvekili olmaktan kaynaklanan tüm hakları devam etmektedir. Bu bağlamda, başvurucunun seçilme hakkının engellendiğine ilişkin bir iddiası da mevcut değildir. Uzun tutukluluk şikâyeti ola rak değerlendirilmeli: Bu bağlamda Bakanlığımız, başvurucunun milletvekili olmasına rağmen tutukluluk halinin devam ettirilmesi ve bu nedenle yasama faaliyetlerine katılamamasına dair şikâyetinin özü itibarıyla haksız tutuklama ve uzun tutukluluk şikâyeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve sözleşmenin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 5. maddesinin 1. fıkrası ile aynı maddenin 3. fıkrası altında incelenmesinin uygun olacağını düşünmektedir. Müdahale demokratik toplum düzeninin gereği: Bu değerlendirme çerçevesinde, başvuru cunun üzerine atılı suçların kapsam ve niteliği, tutuklanmasından önce Meclis iradesi neticesinde dokunulmazlığının kaldırılmış olması, tutuklu kaldığı süre dikkate alındığında, milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkına yönelik müdahalenin ölçülü ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu düşünülmektedir. Bakanlığımız, yukarıda belirtilen hususlar ışığında başvurucunun milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkına müdahalede bulunduğuna ilişkin şikâyetinin açıkça dayanaktan yoksun olduğunu ifade etmek ister. l ANKARA haber 5 Umudun türküsü... Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Önce şimşekler ardından gök gürültüsü ve yağmur... Irmak kıyısında mavi tebeşir evler vardı. Karl Krolow’un ağıtları tüm yüzlere yansıyordu. Düşsüz uykularımızda kömür rengi bükülen kurşunlar görülüyordu. Bir aşk masalının orta yerindeydik oysa. Tüm sevişmeleri yarım bırakmıştık. Ağlamak istiyorduk ağlayamıyorduk... Gazeteleri okuyordum... Önceki gün Cumhuriyet’in birinci sayfa manşeti şöyleydi: “Yine fişleme dönemi...” HSK Teftiş Kurulu Yönetmeliği değişmişti. Müfettişler, yargıç ve savcıların sosyal ve kişisel özelliklerini gizli fişlere yazacakmış... Oh, ne iyi.... Arkadaşımız Alican Uludağ’ın haberini okumaya başladım... Halkoylamasının ardından üyeleri değişen HSK, Teftiş Kurulu Yönetmeliği’ni silbaştan yenilemişti. Yönetmelikte 2011’de kaldırılan “hal kâğıdı” uygulaması böylece geri dönmüştü. Aman ne güzel, ne güzel... Hal kâğıdı, yönetmelikte “Denetim dönem içerisindeki mesleki bilgi ve kişisel ve sosyal özelliklerinin değerlendirilmesine yönelik form” olarak tanımlanmıştı. Yeni yönetmeliğe göre yargıç ve savcılar hakkında gizli araştırma yapılabilecek. Müfettişler, yargıç ve savcıların mesleki bilgi ve becerilerinin yanı sıra kişisel ve sosyal özelliklerini de dosyasındaki fişlere aktaracak. Ne denir? Yeme de yanında yat... Bunun için personelin gizlice ifadesini alabilecek. Sadece UYAP verileri değil gözlem yöntemi de kullanılacak... Oh ne iyi, ne iyi... HHH Bir yerlerde birileri konuşuyor, dar odalarda menekşeler büyüyordu... Hep umuda koşmuş, hep bir şeyler aramıştık. Darmadağın olmuş yaşamlar, birey olma çabası, demokrasi, özgürlük. Sen bir hüzün çiçeğiydin... Darmadağın olmuştun. Bir gece yarısı Varşova Garı’nda rüzgârda uçuşan saçlarınla koşup gelmiştin. O an ne düşünmüştüm anımsayamıyorum şimdi. Eski bir gramofonda çalan şarkı, bize geçmişimizi geri getirmiş gibiydi: “Tam ortasında göçtü kışın: Dereler donmuş, neredeyse bomboştu havaalanları, Cıva düşmüştü ölen günün ağzında Elimizde bütün göstergeler birleşiyor Öldüğü günün soğuk, karanlık bir gün olduğunda.” Umut paramparça değildi... Yabanıl değil sevişmelerimiz... Huyumuz, suyumuz... Birileri birilerini fişliyordu... Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir özdeyişi gibiydi bizim hayat ilkemiz. Bir gecede mevsimler değişmişti. Sonsuzluğun acısıyla uyanmıştık alaca bir şafakta. Çocuklarla, kuşlarla, ağaçlarla, çiçeklerle, çoğalan ırmaklarla uyanmak neyin habercisiydi bilmiyorduk... Yağmurlar kentin üstüne üstüne geliyordu. Bir çocuk hıçkırıklara boğuluyor, kuşlar ağaçların dallarına gizleniyordu. Bir hayatı sevgi duvarı gibi örerdik tıpkı Can Yücel gibi: “Baktım gökte bir kırmızı uçak Bol çelik, bol yıldız, bol insan Bir gece sevgi duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki Başucumda bir sen varsın bir de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirildiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.” HHH Kadınları hep sevdik yaşamımız boyunca... Temel hak ve özgürlükleri savunduk... Çocukları, kuşları, ağaçları, suları, çiçekleri... Umudun türküsünü... Bir kentin çığlık çığlığa yalnızlığını... Üstüne basa basa bağırdık: “Temel insan hak ve özgürlükleri insanlığın yüzyıllar boyu süren mücadeleleri sonucu elde edilmiş kazanımıdır...” Bu özgürlüklerin düzeyinin uygar bir toplum olmanın göstergesi olduğunu bir türlü anlatamadık canım Türkiye’yi yönetenlere... OĞAN’IN İHRACI KESİNLEŞTİ ‘Af’ bekleyecek SELDA GÜNEYSU Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, eski Iğdır milletvekili ve genel başkan adayı Sinan Oğan’ın MHP’den ihracına yönelik disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı davayı reddetti. Kararla birlikte Oğan’ın partiden ihracı kesinleşirken, daha önce “Meral Akşener’in kuracağı partide yer almayacağını ve MHP Genel Başkanlığı için iddiasını sürdüreceğini” açıklayan Oğan’ın kurulacak yeni partiye katılıp katılmayacağı tartışılmaya başlandı. Oğan’ın ilk etapta ret kararına itiraz edeceği belirtiliyor. Oğan’ın çevresi “şimdilik gelecek planlarında kurulacak yeni bir partiye katılma kararının bulunmadığını” belirtti. Oğan’ın bir sonraki adımı da yine MHP olacak. MHP’nin 2019’un mart ayında gerçekleşmesi beklenen kurultayını bekleyecek olan Oğan, bu kurultayda oluşturulacak Başkanlık Divanı’ndan kendisinin ihraç kararına ilişkin “af” isteyecek. Oğan’ın söz konusu kurultayda aday olabilmesi için divandan af kararının çıkması gerekiyor. l ANKARA Baluken’e tahliye yok MAHMUT ORAL HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’in yargılandığı davada tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında 4 Kasım’da tutuklanan, 30 Ocak günü yapılan ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ve savcılığın itirazı üzerine yeniden tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’in yargılanmasına Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davanın dün görülen duruşmasına HDP milletvekili Baluken katılmazken, otu rumu HDP milletvekilleri Feleknaz Uca, Sibel Yiğitalp ve Ziya Pir ile HDP il yöneticileri de izledi. HDP’li Baluken’in ağırlaştırılmış ömür boyu ile 18 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşmasında söz alan savcı, kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle Baluken’in tutukluluk halinin sürmesini istedi. Baluken’in avukatı Rehyan Yalçındağ Baydemir ise müvekkilinin tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Baluken’in tutuklulukta geçirdiği süre ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi. l DİYARBAKIR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle