22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 18 Haziran 2017 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Bir sivil itaatsizlik olarak: Yürümek Benim gibi üç yazıdan birinde sivil itaatsizliğe methiye düzen biri elbette, elinde “Adalet” yazan bir pankartla yürüyen bir muhalefet par tisi liderini gördüğünde derin bir “oh” çeker. “Niha yet” der. Şimdi açık seçik konuşmanın zamanıdır. Ek meleddin olayında ağır yazılar yazdım, dokunulmaz lık meselesinde hop oturdum hop kalktım. Sur’daki, Diyarbakır’daki ölümler üstüne oralara gittim, elimden geldiğince bölgede olup biten katliamı anlatmaya ça lıştım. En son Tunceli’de Kemal Gün’ün açlık grevinin 86. gününde elinden tuttum. Tunceli’deki KHK’ye kar şı bir kentin direnmesine methiye düzdüm. Yani kim seler bana, görevlerini yapmadın diyemez. Şimdi sanal âlemde, başlayan yürüyüşle alay eden, Kılıçdaroğlu’nu küçümseyen yazıları okuyunca ger çekten nevrim döndü. Bir defa o kadar keyifli günlerde değiliz ve alay etmek nihilist bir tavır değil sadece bir zavallılık olarak görülüyor. Ne elde ediyorsunuz, “Yok Eyüp Sultan’a gitsin”, “Yok hiç yürüyüş yapmadığı için hamdır, yakında çöker” gibi sözler ederek. Üstelik öy le sıkı solcusunuz ki, hani neredeyse yarın devrim ya pacaksınız. Devrimin uzun bir yol yürüyüşü olduğunu bile bilmiyorsunuz. Devrim için hepimizin her gün bir adım atması gerek. Deniz kıyısında oturup cep tele fonuyla “Ben devrimciyim” demek sizi sadece gülünç kılıyor. Hadi bir kalkın 18 kilometre yürüyün, bakalım ayaklarınız ne hale gelecek, görelim! Epeyce hamsınız! Sol örgütler ise biz olmazsak bu yürüyüş olmaz tavrında. Öncelikle şu Gezi mitosundan kurtulma mız gerek. Çünkü artık dünyada “çiçek çocuklar za manı” nasıl geçtiyse, Gezi’de artık hasretle andığı mız bir güzel zaman oldu. Köprünün altından çok sular aktı ve bilmeliyiz ki, Gezi sonrası devrim ola cak sanan gençler, bunun olmadığını görünce, vaz geçtiler. Yakından biliyorum söyledikleri şu: “O ka dar polis dayağı yedik, ne oldu?” Hepimiz bunun üstüne düşünmek yerine bir mitosu abarttık durduk! Sizlere soruyorum, 150 bin kişinin işinden oldu ğu ülkemizde Nuriye ilk eylemini yaparken yanın da kaç kişi vardı, o kadar yalnızdı ki, eylemini ölüm orucuna çevirmek zorunda kaldı gene yalnız, sol sol diye övünüyoruz ya, kaç kişi Yüksel Caddesi’ne gitti? Biraz kendimize gelip içinde bulunduğumuz karanlık durumu görelim. 68’in bir sloganının hiç eski mediğini görüyorum: “Ger çekçi ol, imkânsızı iste!” HDP’ye gelince Sırrı Sürey ya “Başka türlü bir eylem ola bilirdi” demiş. “Sen yap” derler. Partinin başkanı, eşbaşkanı, bir yığın yöneticisi, bir yığın Kaplumbağa kadar inatçı olacaksın. belediye başkanı hapse atılırken size oy veren kitlele ri neden bir yürüyüşe davet etmediniz? Neden? Son Diyarbakır mitinginiz de neden eskinin onda biri ka dar insan toplayamadınız? Neden oy aldığınız kent lerde insanlar HDP’li belediyelerden şikâyet edip şim di kayyım atandıktan sonra memnunlar. Hiç düşündü nüz mü? Bunlar konuşuluyor, isterseniz anlatırım. Bu arada bunları okuyan varsa eğer, çünkü gazetemizi bile almayan HDP belediyeleri var, benim HDP yüzde 14 olunca sokaklarda oynadığımı bilirler, yani öyle bu Atatürkçü, bu ulusalcı diye geçemezsiniz! Bunları neden yazdım. Çünkü her sözden bir an lam çıkarıp hemen sizi suçlayanlar var. Ya hemen ulu salcı ya da faşist oluyorsunuz. Oysa bütün dünyanın kabul ettiği bir teori var: “Siyah Kuğu Zamanı.” İçin den geçtiğimiz zamana bu ad veriliyor. Yani kadim bil gilerin bile yetersiz kaldığı, her gün durumların değiş tiği ve nasıl gelişeceğini kimselerin tahmin edeme diği zamanlar. Bütün dünya böyle bir zamandan ge çerken bizim bu zamanın içinde olmamamız müm kün değil. Bilginin yetmediği, daha çok düşünmenin ve pratiğin öne geçtiği zamanlar. Bu nedenle kimseler Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşün nereye evrilece ğini bilemez. Ben de bilemem ama pratiğin içinde ol mak gerektiğini biliyorum, bilmeliyiz. Milyonlarca kişi nin yürüdüğü bir yürüyüşü kimseler biber gazı ve plas tik mermiyle durduramaz ha belki zaman gerçek mer miye evrilebilir, olabilir. Öyleyse ne kadar çok olursak o kadar iyi. Ve artık kendimizi kandırmaktan vazgeçip, kaybetmeyi ve kazanmayı istemek zamanındayız. “Si yah Kuğu”yu, “Beyaz Kuğu”ya çevirmek elimizde. 18 HAZİRAN 2017 SAYI: 33492 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.23 03.16 03.49 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05.25 13.12 17.10 20.47 05.13 12.57 16.52 20.28 05.40 13.20 17.12 20.46 Yatsı 22.38 22.115 22.28 haber 13 İnsanı hayvandan ayıran yeteneklerin en önemlisi, kuşkusuz konuşabilmek, üstelik konuşmak Daha çok örnek var, ama benim yerim yok. İnsanlar tarih boyunca öyle ya da böyle hak aramak için yürüdüler ve bazen, sava için de yüzlerce farklı dil yaratmış şarak yitirdiklerini ya da gasp edileni yürü olmaktır. Sonra gülmek, düşünmek, yerek geri alabildiler. çalışmak gelir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda Belki en önemlisi değildir ama insa roğlu; 16 Nisan’da, çoğunluğun HAYIR nı hayvandan ayıran ilk fiziksel fark ise oyu verdiği gayet açık referandum gece hayvan yavrusunun dört ayak üzerin si yapması gerekeni, iki ay sonra niha de büyümeye devam ederken, insan yavrusunun doğduktan bir yıl sonra iki ayağı üzerine kalkıp yürümesidir… İşte bu yüzdendir ki yürümek, in Yürürken büyümek! yet yaptı ve Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü”nü başlattı. HHH Pek çok kişi gibi AKP iktidarlarının Tür sanlığın ilk göstergesi, içgüdüsel ol kiye Cumhuriyeti’ni kolayca yıkabilme mayan ilk eylemidir! lerde köylüleri özgürleştirmiş, ağalardan sinden, meydanı boş bulmasını, yani Kavimlerin ve ulusların tarihi, aldıkları toprakları onlara bölüştürmüş TBMM’de kalan biricik muhalefet partisi CHP’nin savaş dışında yürüyerek yazıl ve yeni bir düzen kurmuşlardır. 1935’e “hiçliğini” ve Baykal’dan Kılıçdaroğlu’na liderleri mıştır dersem, inanır mısınız? kadar yürüdükleri 12 bin kilometrelik nin kifayetsizliğini sorumlu tutan biri olarak, Adalet İnanın, çünkü öyledir. yolda, aralarından Mao Çe Tung lider için yürüyüşü geç olsun da yeter ki olsun diye, gö İşte size kavimlerin uzun yürü olarak sivrilmiş ve Yuan’a vardıkların nülden destekliyorum. yüşünden ibaret büyük göçler. da aralarından sadece 8 bini sağ kalmış Bardağı taşıran damlanın gasp edilen gerçek re Dünyanın siyasal coğrafyasını ve olmasına karşın; koca Çin’in komünist ferandum sonucu değil de Enis Berberoğlu’nun sosyolojisini değiştirmişlerdir. rejim altındaki birliği ve hatta bugünkü hiçbir gerekçeyle kabul edilemeyecek 25 yıl hapse Ama yürüyerek yurt terk edil gücünün kurucu eylemi, hâlâ bir yıl sü mahkumiyeti olması önemli değil. mez her zaman. Savunulur ve ren o Uzun Yürüyüş sayılır. Bu yürüyüş, Türkiye’de çok uzun süredir yok kazanılır da. HHH olan hukuk, demokrasi, hatta ahlakı arayanların; HHH 1963’te Martin Luther King’in “I ha baskıya, zulme ve talana karşı yürüyüşüdür. 1789 Büyük Fransız Devrimi, ve a dream” söyleviyle başlayan barış yü Dileğim, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kişi değil, güneyden kuzeye yürüyen Marsilya halk ordusuyla rüyüşü, ırk ayrımcılığında sonun başlangıcı olup si tüm Türkiye yeniden adalete kavuşana kadar ya mümkün olmuştur. yah Amerikalıların seçme ve seçilme hakkına ka rı yoldan dönmemesi, ülkenin gerçek çoğunluğuna 1930’da Mahatma Gandhi’nin ardına takı vuşmasına yol açmıştır. umut veren yürüyüşün sonuna kadar gitmesidir. lan milyonlarca Hintlinin Tuz Yürüyüşü, devasa bir Doğu Almanya’da 70 bin kişinin komünist reji Gerisi kendiliğinden gelir. coğrafyanın İngiliz boyunduruğundan kurtuluş ha mi protesto için 9 Ekim 1989’da başlattığı yürüyüş, HHH bercisidir. milyonlarca kişinin katılmasıyla 9 Kasım’da Berlin Özgürlüğüne kavuşan Cumhuriyet İnternet Si Bir Avrupa kıtası büyüklüğündeki Çin, tarihine ve duvarını yıkmıştır… tesi Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’e geçmiş ol coğrafyasının devasalığına yakışır ölçüde bir yürü 23 Ağustos 1989’da şarkılar söyleyerek sokakla sun. Darısı sevgili Güray Öz, Kadri Gürsel, Mu yüşle rejim değiştirmiştir: Çan Kay Şek’in ordula ra dökülen Baltık halklarının el ele tutuşarak SSCB rat Sabuncu, Ahmet Şık, Musa Kart, Turhan rına yenilen 100 bin komünist militan, 1934’te baş sınırında oluşturduğu 560 km’lik zincir, Estonya, Günay, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Ke ladıkları ve önceleri ric’attan başka bir şey olma Letonya ve Litvanya’ya savaşta yitirdiği bağımsızlı mal Güngör, Bülent Utku, Emre İper, Akın Ata yan Uzun Yürüyüş sırasında geçtikleri tüm bölge ğını geri vermiştir. lay ve diğer tutuklu gazetecilerin başına. YSK darbesi, referandum dümeniyle “TBMM fiilen ve ad5“aY2bü.ırahüyayetüıtrştleaütn“ılydıyüeotwraütwnra:aywhbü.maişhiem”t@etgtamn.aciol.mcom resmen Külliye’ye bağlan ol, sesini alçalt. Çün dı!” derken, yanılmışız. kü seslerin en çirkini, Parlamento yerinde du elbette eşeklerin se ruyormuş. sidir.” Üstelik “Adaleti arama Tövbe tövbe. nın tek yeri” imiş! Burada dini siyasete Cumhurbaşkanımız ya ve ticarete alet edenle lan söyleyecek değil ya. re ince mesaj ve imalar Kuran’a göre yürüyüş!Bu arada CHP liderini de kardeşçe uyarması boşuna değil. varsa çarçop! Elbette Kemal Bey’in yürüyüşü ile “Yargı yarın sizi de davet ayetler arasında ilin 231 gündür ederse şaşmayın!” Başta, CHP’li vekiller, herkes, ti kurmayı “şirk” ya Bir haftaya kadar, bu demeçten “Hay Allah razı olsun” diyerek, yü ni “Allah’a eş koşma günahı” diye özgürlüğünden vazife çıkarma yarışına giren en az yirmi beş savcı çıkmazsa bu kez Cumhuriyet okurları şaşırsın. rüyüş fikrinin kimden ve nasıl çıktığını merak ediyor. Zaten AKP lideri gibi öyle yüz niteleyenler çıkacaktır. Şunu anımsatmakla yetinelim: “Şirk, maalesef Tayyip Bey sev yoksun... Hazır, Kemal Kılıçdaroğlu, kendi lerce baş veya ayak danışmanı fa dası yüzünden ipin ucunu ve aklını ayağıyla Maltepe Cezaevi’ne gidi lan yok. kaçıranlara mahsus bir ağır günah”! yor iken kim durdurabilir onları! Naçiz kanaatime göre, ikti Bu konudaki bir rekor sahibini de (Bu arada “muhalefete muhaliflik darın azgınlığına engel olacak anımsatmadan geçmemek gerek: sayılmazsa” şu lafı da şuraya sıkış ayetler ararken “yürüyüş” fikrini AKP Siirt milletvekili Prof. Yasin tırmak hem farz hem sünnet! Doku Kuranıkerim’de kendisi buldu. Aktay, Meclis’te “Biz Erdoğan’ın nulmazlığı istemeden de olsa, ken HHH adını anınca salavat getiririz!” di disi tartışmalı hale getirdiğine göre, Kuran’da “yürüyüş” ile alakalı 5 yecek kadar kendinden geçmiş bir yürüyüş sırasında biri de çıkıp Neşet Ertaş’ın “Kendim ettim.. Kendim buldum” türküsü kulağına fısıldanırsa Kemal Bey şaşırmama ayet var: Birinde “Firavun” adı geçtiği için çok ilgisini çekmiş olmalı. “Musa’ya şöyle vahyettik: muhteremdir! “Ümmetin Önderi” Sayın Cum hurbaşkanımız ise bu lafı gafı nedeniyle kulağını çekmek şöyle dur Cumartesi Anneleri 638’inci kez lı! Kamer Genç’in sözleri hâlâ tuta (Mısır’dan çık) Kullarımla gecelenaklarda ve parlamento muhabirle yin yürü ve (asânı vurarak) onlara rinin kulaklarındadır: “Dokunulmaz denizde kuru bir yol aç; (artık fira sun, kendisini “AKP Parti Sözcüsü” yaptı. Bir süre sonra da bu “terfi”nin, adalet istediler lık önce muhalefet milletvekillerine lazım. İktidar kendi vekilini bakanını zaten korur, koruyor. Onları niye yargılasın, hapse atsın ki?!”) HHH Her şerde bir “hayır”. CHP’li Enis Berberoğlu’nun Meclis’ten koparılıp hapishaneye tıkılmasında ise belki yüz bir yarar ortaya çıktı. vunun) yetişmesinden korkmazsın, (boğulmaktan) endişe etmezsin.” (Taha Suresi 52. Ayet) HHH Mübarek ramazan ayındayız. Şunu söylemek sevap: Başımızda, başta, “kul hakkı” olmak üzere yemediği hiçbir halt kalmayan ve İslamın temel hiçbir günahına aldırmayan bir iktidar var. Aktay’ın şirk günahına ortak olmak anlamına gelebileceğini fark etmiş olmalı ki, kendisini görevden aldı. HHH “Yürüyüş” ve adabı, sadece siyaseten değil, dinen de çok önemli. Tayyip Bey ise malum olduğu üzere fıtraten özel bir üsluba sahip. Siyaset sahnesine adım attığı sıralarda, biraz da rahmetli Ecevit’in Cumartesi Anneleri, 638. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek, kayıpların akıbetini sordu. Bu haftaki eylemde Emin Kaya için adalet istendi. Kayıp yakınları, açlık grevlerinin 101. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın serbest bırakılarak işlerine iade edilmesi talebini dile getirirken, bu hafta da eylemlerini yapamayan Cizre ve Yüksekova’daki Cumartesi Anneleri’nin sesi ol Kılıçdaroğlu siyasi hayatının en Bu iktidarı anayasa ve hukuk ile adımlarından kurtulmuş olmanın duklarını dile getirdi. Katledilmesinin üzerin önemli hamlesini yapıp yürüyüşe yola getirmek kolay değil. sevinciyle, Karadeniz’de “Yürüyü den 81 hafta geçen Tahir Elçi de anıldı. Eylem geçti. En doğrusu bunları yanlış kullan şüne hastayım!” nidalarıyla karşıla de oğlu için adalet sağlanmadan yaşama veda Anayasadan ve adaletten umut dıkları diniman silahı ile vurmak nıyordu. eden Emin Kaya’nın annesi Meryem Kaya kestiğinden olacak, son zamanlarda, Tayyip Bey’i uyarmak için Kuranıkerim üzerine çalışmalar yapıyor. üzere yollara düşmek. Kemal Bey bunları düşünürken belli ki “Şuara” (Şairler) suresine gözü takıldı. Hasta olma sırası şimdi, belli ki kendisine geldi... Kemal Bey’in yürüyüşünü yargıya ihbar ediyor! da anıldı. Eylemde konuşan Emin Kaya’nın yeğeni Emine Kaya, Kürtçe yaptığı konuşması sırasında gözyaşlarına hâkim olamadı. Kaya, “Türkiye’de adalet hiçbir zaman olma dı. Çok ağır işkenceler yapmışlar, gözünü KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr oydular, karnını kesmişlerdi, böbreklerini aldılar, alnına haç işareti yapmışlardı. Dün yada böyle bir zulüm var mı? Bize bu zulmü yaptılar. Gençti, 3 çocuk babasıydı, en kü çük çocuğu 4 yaşındaydı. Bize bu zulmü ya panlardan davacıyız” ifadelerini kullandı. SAYISAL LOTO 05, 08, 25, 28, 45, 49 6 BİLEN: 1 milyon 685 bin 650’şer TL (1 kişi) 5 BİLEN: 6 bin 119.20’şer TL 4 BİLEN: 75.80’er TL 3 BİLEN: 11.95’şer TL ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle