25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 15 Haziran 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN Topluma gözdağı haber 11 CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, mühimmat yüklü MİT TIR’ları davasında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezayı 25 yıla indiren mahkeme, Berberoğlu’nu tutukladı Kararın ardından adliyedeki polis merkezine götürülen Berberoğlu daha sonra Maltepe Cezaevi’ne sevk edildi. Gazeteciler Erdem Gül, Can Dündar ve CHP’li Enis Berberoğlu’nun mühimmat yüklü MİT TIR’ları haberleri nedeniyle yargılandığı davada karar çıktı. Mah keme, Berberoğlu’na “Devletin gizli kalma sı gereken bilgilerini si yasal ve askeri casus luk maksadıyla açıkla mak” suçundan 25 yıl CANAN COŞKUN hapis cezası vererek tutuklanmasına karar ver di. Berberoğlu’nu kaç ma şüphesi ile tutuklayan mahkeme, Berberoğlu, Gül ve Dündar’ın örgü te üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme suçu yönünden dosyası nı ayırdı. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Er dem Gül, eski Genel Yayın Yönetme nimiz Can Dündar ve CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun mühimmat yüklü MİT TIR’ları haberlerine ilişkin yargı landıkları dava karara bağlandı. İstan bul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya Erdem Gül, Enis Berberoğlu ve avukatları ile Cumhur başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT Müsteşarlığı’nın avukatları katıldı. Gizlilik kararı nedeniyle kapalı gö rülen duruşmada seyirciler hüküm açıklanırken salona alındı. Ali İhsan Horasan başkanlığındaki mahkeme heyeti, kararında, siyasi ve askeri ca susluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakı mından gizli kalması gereken bilgileri açıklama suçlamasıyla Berberoğlu’na önce müebbet hapis cezası verdi. Ce zanın Berberoğlu’nun geleceği üzerin deki olası etkisi hafifletici sebep kabul edilerek ceza 25 yıla indirildi. Kaçma şüphesi varmış Heyet, Berberoğlu’na yöneltilen suçun dosya içerisindeki HTS kayıtları, baz bilgileri, Can Dündar’ın açık kaynaklar dan ve kitabında geçen beyanları dolayı sıyla sabit olduğunu kaydetti. Hükmedi len cezanın haddi itibarıyla kaçacağı ve saklanacağı hususunda somut emarele rin bulunduğunu iddia eden heyet, tu tuklama koşullarının düzenlendiği Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 100. mad desi uyarınca Berberoğlu’nun tutuklan masına hükmetti. Dosya ayrıldı Heyet, aynı zamanda örgüte üye ol maksızın bilerek ve isteyerek yardım etme suçu yönünden de yargılanan Berberoğlu, Gül ve Dündar’ın dosyasını da ayırarak, başka bir esas numarası üzerinden yürütülmesine karar verdi. Bunu yaratanlar utansın Berberoğlu tutuklama kararının ar dından adliyedeki polis merkezine gö türülürken açıklama yaptı. Berbe roğlu, “İlk defa gelmiyoruz adliyeye. Adından başka adaletle hiçbir alaka sı olmayan bir sarayın odalarında hu kukun katledildiğini defalarca gördük. Biliyorum ki siz beni unutmayacaksı nız, ben de sizi unutmayacağım. Biz buraya mağdurlar, masumlar için geli yorduk. Bugün kendim için geldim. Ol madık bir işten, bir haberden böyle bir mağduriyet yarattılar, bunu yaratanlar utansın” dedi. Apar topar mütalaa Mayıs 2016’da İstanbul 14. Ağır Ce za Mahkemesi Gül’e 5 yıl, Dündar’a da 5 yıl 10 ay hapis cezası vermiş, bugün görülen “silahlı terör örgütüne üye ol maksızın yardım etme” suçundan ya pılan yargılamanın da ana dava dosya sından ayrılmasına hükmetmişti. Ey lül 2016’da bu suçtan yargılama başla yınca dokunulmazlığı kaldırılan Berbe roğlu, hakkında düzenlenen iddianame ile bu dosyanın sanığı yapılmıştı. Dava kapsamında duruşma savcısı Mehmet Yeşilkaya Ocak 2017’de tanıklar din lenmeden apar topar mütalaasını açık lamıştı. Mütalaada, “Devletin gizli kal ması gereken bilgilerini siyasal ve as keri casusluk maksadıyla açıklamak” suçundan Enis Berberoğlu için müeb bet hapis cezası talep edilmişti. Savcı, Berberoğlu, Gül ve Dündar için ayrıca, “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme” su çundan 15’er yıla kadar hapis istemişti. l İSTANBUL Ben bu işten alacaklı çıkarım Kararının ardından adliyenin önün noktadan kurtarmak için harekete geçde açıklama yapan Erdem Gül, ‘Bu sinler. Türkiye’yi özgür, demokratik bir Kanıtlayamadılar bariz bir gazetecilik davasıdır. Ortada sadece iki haber var ve bunun karşılığında bugün bir müebbet ceza gör ülke haline getirsinler” dedi. Berberoğlu’nun avukatı Murat Er gün ise hukuk adına utanç duydukları Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu tutukla dük. Tipik bir haberciliği ve gazeteciliği nı söyledi. Ergün “Sabit ikametgâhı var, cezalandırma davasıdır. ‘Haber yazma iyi uyuyamıyor, uykusu kaçıyor denen ma kararının ardından şoke olduğunu belirte yın, gazetecilik yapmayın’ kararıdır. Tu damatların serbest bırakıldığı yerde rek, “Dosyada delil yok. Belki vicdanlara da hitap tuklanırken Berberoğlu’nun yanınday her duruşmaya gelen, öğle yemeğin eder mahkeme heyeti diye umuda kapılmıştım. Böyle bir suç yok. Bir şey kanıtlayabilmiş değiller. İddianamede iki şey var, FETÖ’ye üye ol mak ve yardımcı olmak gibi bir şey. Onu da ispat edemediler. İkincisi de haber... Zaten her yerde olan bir haberdi. Enis içeriye giriyor ancak bura da CHP tutuklanmıştır” diye konuştu. dım. Mesajları var. Diyor ki, ‘‘Ben bu işten alacaklı çıkarım. Bunun da üstesinden gelirim. Yeter ki ülke bu kâbustan kurtulsun. Ülkenin bu kâbustan kurtulması için bir değil, binlerce müebbete de razıyım. Kimse üzülmesin. Tek isteğim insanlar düşünsünler. Türkiye’yi bu de şu arkadaki kafede tost yiyip tekrar duruşmaya gelen İstanbul milletvekili kaçma şüphesiyle tutuklandı. Tutuklamanın benim vicdanımda, aklımda, hukuk bilgimde yeri yoktur. Yapılan hukuksuzluğu Türk milletine şikâyet ediyorum” dedi. Adalet yürüyüşü CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugün saat 11.00’de üzerinde ‘Adalet’ yazacak afişle Ankara Güvenpark’tan İstanbul’daki Maltepe Cezaevi’ne yürüyüş başlatacaklarını söyledi İKLİM ÖNGEL CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine, bugün saat 11.00’de Ankara Güvenpark’tan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü” başlatma kararı aldı. Kılıçdaroğlu, “Elimde sadece bir afiş olacak, adalet yazacak üzerinde ve yürüyüşümüzü başlatacağız. Adalet ve demokrasi Türkiye’ye gelinceye kadar’’ ifadelerini kullandı. Berberoğlu’nun şu anda kaldığı Maltepe Cezaevi’nde sonlanacak yürüyüşün 25 gün sürmesi öngörülüyor. Maltepe Cezaevi’ne giderken, partinin il örgütleri de İstanbul’a yürüyüş başlatacak. MYK’dan sonra Genel Merkez’de milletvekilleriyle bir toplantı daha yapan Kılıçdaroğlu, toplantıların tamamlanmasından sonra basının karşısına geçti. “Adaleti mumla aradığımız günlerdeyiz’’ diyen Kılıçdaroğlu, bu tabloyu 20 Temmuz darbesinin ortaya çıkardığını kaydetti. Asıl suçluların yargılanmadığı masum insanların yargılanıp hap sedildiği bir sürecin yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Yasadışı yollardan eğer dışarıya silah götürüyorsa birileri, o kişilerin yargılanması lazım ama gün gelecek onlar yargılanacaklar. Sayın Enis Berberoğlu, hiçbir veri ve delil olmaksızın 25 yıla mahkum ediliyor. Bu kararı verenler bu kararın altında kalacaklardır. 20 Temmuz darbesini yapanlar adaleti, demokrasiyi yok etti bu ülkede. Hâkim hâkim olmaktan çıktı. Gözünü dikmiş Saraya, nasıl talimat gelecek ve ben karar vereceğim diye. Bunların hiçbiri hakim değil, hiçbiri yargı dağıtmıyor. Sadece ve sadece Sarayın sopası olma görevini yerine getiriyorlar. İlk kez Türkiye bu kadar ağır bir tabloyla karşı karşıya. Yarın (Bugün) saat 11.00’de Güvenpark’ta olacağım. Elimde sadece bir afiş olacak, adalet yazacak üzerinde.’’ Edinilen bilgiye göre yürüyüş kararı olağanüstü toplanan MYK’da alındı. Kılıçdaroğlu “Ben yürüyeceğim arkadaşlar. Maltepe Cezaevi’ne gideceğim. İsteyen peşimden gelir. Arkamda bir ki şi, 1 milyon kişi de olsa, 10 milyon kişi de olur. Bu güne kadar parlamentoda mücadele ettik ama hiçbir şey çözülmedi. Artık direniş zamanı. Adalet için mücadele edeceğiz’’ dedeği öğrenildi. Öte yandan CHP tüm örgütlerine, provakasyonlara gelmeden ‘’sokakta adalet isteğini yükseltin’’ çağrısı yaptı. CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, “Yarından (bugün) itibaren bütün örgütümüzü Berberoğlu serbest bıkarılana kadar İstanbul Maçka Parkı’nda nöbete davet ediyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınında ise, “Maltepe Cezaevi’ne kadar yürüyeceğiz. Engellenirse de yürüyeceğiz. Yürümeye hangi gerekçe ile izin vermeyecekler. Yasaklasınlar, daha da büyür. Bütün dünya rezaleti daha iyi görür” dedi. Kılıçdaroğlu dokunulmazlık ile ilgili eleştirilerle ilgili olarak, “Bizim parti programımızda dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Kurultayın verdiği kararı nasıl tanımıyorum diyebiliriz. Ama milletvekilleri tutuklanmamalı” dedi. l ANKARA CHP MECLİS’İ TERK ETTİ Moralini bozma, arkandayızEnis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından olağanüstü toplanan CHP grubu, Genel Kurul’u terk etti. MYK’yi olağanüstü toplayan Kılıçdaroğlu, Berberoğlu’nu arayıp moral verdi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nu telefonla aradı. Kılıçdaroğlu, “Moralini bozma arkandayız. Özgürlüğüne kavuşana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, tutuklama kararı üzerine MYK’yi Genel Merkez’de olağanüstü topladı. Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından TBMM’de olağanüstü toplanan CHP’li milletvekilleri, toplantı sonrasında, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in başkanlığında hep birlikte Genel Kurul’a geldi. Özel, burada yaptığı açıklamada, tutuklamaya şu tepkiyi gösterdi: “Bugün (dün) Çağlayan Adliyesi’nde, MİT TIR’ları davası olarak kamuoyunda bilinen, gerçekte halkın haber alma özgürlüğünün, gazeteciliğin ve gerçeklerin yargılandığı ve olayın gelişimi, geliştiği sırada söylenenler, zamanın ortaya çıkardığı gerçekler göz önüne alındığında, gerçeklerin, haklılığın ve gazeteciliğin had bildirildiği bir davanın duruşması vardı. Daha temyiz aşaması varken, anayasanın milletvekillerinin tutuklanması gerekçelerinin güvenceleri ortadayken, tutuklandı, cezaevine gönderildi. Bütün dünya kamuoyu ve Türkiye biliyor ki bu davanın savcısı da hâkimi de müdahili de müdahale edeni de aynı kişidir. Bu dava Saray rejiminin kendisine ‘hayır’ diyen milyonlara karşı yürüttüğü bir davadır. Alınan karar etkin olan faşizmin tescilidir. CHP bu faşizmle tüm tarihi boyunca ettiği mücadeleyi bu günden sonra da gösterecektir.” Özel’in açıklamasının ardından CHP Grubu Meclis Genel Kurulu’nu terk etti. CHP Grubu, Genel Kurul’u terk ederken, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Meclis’i terk etmeyin, çalışmaya devam edin” dedi. CHP’den Turan’a tepki gelince, AKP’liler ile CHP’liler arasında kısa süreli tartışma yaşandı. AKP’li Turan, CHP’lilere, “Dokunulmazlıkların kaldırılmasını siz de istediniz” deyince, CHP’den tepki yükseldi. CHP’li milletvekilleri, Turan’a, “Sizi faşizminizle baş başa bırakıyoruz” diyerek, Genel Kurul’dan ayrıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise “Bu karar, Parlamentoya saygısızlıktır,, yasama faaliyetini durdurmaya engellmeye dönük bir adımdır” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise “Bu karar bir siyasi eşkıyalık. Tam olarak siyasi, kararda hukuk aramanın gereği yok” dedi. Normalleşme New York Dün, birkaç haftalık bir ABD gezisinden sonra İstanbul’a uçmaya hazırlanıyordum ki, Enis Berberoğlu’na tutuklama kararı verildiği haberi geldi. Ne kafa kaldı, ne yazı. “Bir dost daha mı hapishaneye gidecek?” diye kara kara düşünmeye başladım. Enis, yılların gazetecisidir. Şu an CHP milletvekili olsa da bizler onu hep gazeteci kimliğiyle tanıdık. Sadece biz değil, bir dönem Hürriyet’in genel yayın yönetmeni olması vesilesiyle, Türkiye’yi yöneten kadrolar da Enis’i yakın tanıdı. Terörist ya da casus olmadığını en iyi onlar biliyorlar. Onlarca defa Cumhurbaşkanı’nın uçağında seyahat etti; Türkiye’nin en hassas kurumlarındaki brifinglere katıldı. Bir zamanlar gazeteciliğiyle saygı gören bir insanın devran dönünce hapis cezasına çarptırılması, vicdanları sızlatmıyor mu? Diyeceksiniz ki, vicdan sızlatan o kadar çok şey var ki! Doğru, var. Cezaevlerinden gelen mektuplar var; sesini duyuramayan ancak ağır mağduriyetler yaşayan vatandaşlar var; hapiste meslektaşlarımız var. Var da var. Peki, bu ülke ne zaman bir “normalleşme” dönemine girecek? Hep aynı karanlığın içinde, hep aynı cümlelerle mi yaşayacağız? Havada asılı cümlelerin, bitik ezberlerin esiri mi olacağız? Türkiye’yi yöneten insanlara seslenmek istiyorum. Siz, bu durumun sürdürülebilir olduğunu düşünüyor musunuz? Cevabı ben vereyim. Sürdürülebilir değil. İçten içe kendini kemiren, kurumları iflas etmiş bir ülke görüntüsündeyiz. Sürekli enerjisini içeride tüketen, “iç düşman” kavramına esir olmuş ve başını kaldırıp alternatif bir oyun kuramayan bir durumdayız. Türkiye’ye yönelik iç ve dış tehdit olmadığını savunacak değilim. Haşa! 15 Temmuz darbe girişimini, hep birlikte yaşadık. Toplumda ağır travmalar var. Kürt meselesi her gün yürek yakan bir şiddet sarmalı olarak devam ediyor. Daha da ötesinde, Ortadoğu’da Türkiye’yi kuşatmaya yönelik yeni bir hamle olduğu da aşikâr. Bütün bunlar gerçek. Ama yine başa dönelim: Biz buradan nasıl çıkarız? Türkiye için yazılan “orta ölçekli Ortadoğu otokrasisi” senaryosunu yırtıp atma imkânı yok mu? Hep vasatın hüküm sürdüğü, yıllar yılı tükenmişlik sendromu yaşayan bir ülke olarak mı kalacağız? Türkiye için tek çıkış yolu, demokrasiye dönüş. İç ve dış sorunlarla yüzleşebilmenin başka imkânı yok. Yukarıda anlattığım kısırdöngüyü kırmanın başka yolu da yok. Çok büyük adımlardan söz etmiyorum. Kimse hayal görmüyor. Ama artık Türkiye’yi yöneten kadroların “normalleşme” sözünü telaffuz etmeye başlaması lazım. Kısıtlı da olsa, yavaş da olsa normalleşme. İhtiyacımız olan bu. Normalleşme sürecinin ilk adımı, tutuklu Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin temmuz ayındaki duruşmada serbest kalması olmalı. Bu, Türkiye’de inanılmaz bir rahatlama yaratır. Hukuk sisteminin tamamen kaybettiği meşruiyet ve inandırıcılık zeminini toparlamasının ilk adımı olur. Avrupa Konseyi ile durma noktasına gelen sürecin yeniden başlayabilmesine ve Ankara’nın istediği gümrük birliği müzakerelerine imkân tanır. İçeride ve dışarıda pozitif yankısı olur. Demokrasinin bu kadar gerilediği bir yerde, Türkiye’nin bir anda düzelmesini kimse beklemiyor. Ancak bu yaz ağızlardaki söz, “Normalleşme” olmalı. Özellikle iktidar bloku içindeki makul isimler ve gazeteciler, bu mottoyu ağızlarına pelesenk etmeli. Çünkü günün sonunda bu dipsiz kuyudan hep birlikte çıkmak zorundayız. CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ALTAY: CHP’ye yönelik devlet zorbalığı CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Enis Berberoğlu’nun tutuklanması kararını “CHP’ye yönelik bir devlet zorbalığıdır” diyerek tepki gösterdi. Direneceklerini, yargının siyasallaşmasına boyun eğmeyeceklerini söyleyen Altay “Bu karar AKP’den hoşnut olmayan, antidemokratik uygulamasından rahatsız olan, müşteki olan herkese karşı bir gözdağı kararıdır. Aynı zamanda bu karar son yapılan mühürsüz seçimde ‘hayır’ tercihinde bulunan ‘demokrasi yaşasın, yürüsün’ diyen bütün topluma da bir gözdağıdır. CHP’ye yönelik bir devlet zorbalığıdır. Ne yapılması gerekiyorsa bunu yapacağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum. Bugün görüşülen bu dosya Erdoğan’ın uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasının ana zeminini oluşturun bir dosyadır aynı zamanda. Gün gelecek, milletvekilimizi tutuklama kararı olarak işlem yapılan bu evraklar, bu dosyalar nedeniyle Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır. Erdoğan unutmasın, bu millet ve CHP onun yaptıklarını yanına bırakmayacaktır” dedi. CHP’li Gürsel Tekin “Bu, CHP’ye yönelik bir susturma operasyonudur. Ama bu kararın sahipleri kimlerse, bir tek CHP’li kalsa bile sonuna kadar bu ceberrt düzene direnecektir” dedi. CHP’li Barış Yarkadaş ise “Damatların üç günde serbest bırakıldığı, milletvekillerin tutuklandığı kararların hukuki olarak da bir geçerliliği yoktur” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle