26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 12 Haziran 2017 EDİTÖR: NECDET ÇALIŞKAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 157 milyon TL’sini unutanlar için son çağrı Bankalarda ve sigorta şirketlerinde unutulan paralar, 15 Haziran 2017’de zamanaşımına uğrayacak. Ancak sorgulama işlemi mayıs sonunda kapatıldığı için geciken vatandaşların bulması biraz zor Banka ve sigorta şirketlerinde unutulan 157 milyon TL’nin 10 yıllık zaman aşımı süresi 15 Haziran 2017 tarihinde dolacak. 15 Haziran 2017’ye kadar unuttuğu meblağı tahsil etmeyen vatandaşların parası ya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) ya da Güvence Hesabı’na devredilecek. Zamanaşımı kapsamında bu yıl TMSF’ye ön bildirimi yapılan 528 bin 876 hesap bulunurken, Güvence Hesabı verilerine göre aynı dönemde 125 bin 885 kişi de sigortadaki parasını arayıp sormadı. Bu kişiler yaklaşık 115 milyon lirayı bankalarda, 42 milyon lirayı ise sigor ta şirketlerinde unuttu. Zaman aşımına uğramış hesapları olduğunu öğrenenler, bu hesapları kapatabilmek için 15 Haziran 2017 tarihine kadar ilgili banka şubelerine veya genel müdürlüklerine kimlik kartı ile başvurabilecek. Müşterilerin başvurmamaları halinde bankada yasa gereği zaman aşımına uğramış bakiyeler, TMSF’ye devredilecek. Sigortadaki parasını unutan vatandaşların bakiyeleri ise 15 Haziran 2017 tarihine kadar aranmaz ve tahsil edilmez ise 31 Haziran 2017 tarihine kadar sigorta şirketleri tarafından Güvence Hesabına devredilecek. l Ekonomi Servisi Mayıs sonunda kaldırıldı Bankacılık Kanunu’nun 62. Maddesine göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabi. Zamanaşımına uğrayan mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların listesi şubat ayı başından mayıs ayı sonuna kadar bankaların kendi internet sitelerinde ve konsolide edilmiş olarak TMSF ile, Tür kiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin internet sitelerinde ilan ediliyor. İlgili yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, zamanaşımına uğrayan mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların listesi mayıs sonu itibarıyla ilandan kaldırıldı. Dolayısıyla unutulmuş banka veya sigorta hesabını öğrenmek isteyen vatandaşlar, şu an itibarıyla sadece tek tek banka veya sigorta şirketleri üzerinden başvuru yaparak öğrenebiliyor. 50. yılında dünya markası çıkaracak Büyüme tahmini yüzde 25.2 arasında. 2017’nin ilk kritik verisi açıklanıyor Türkiye ekonomisine ilişkin 2017 yılı birinci çeyrek büyüme rakamları bugün açıklanacak. Hükümetin seçim öncesi harcamaları ve teşviklerinin ekonomi üzerindeki etkilerini ortaya serecek olan bu yılın ocakmart dönemine ilişkin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) internet sitesi üzerinden duyuracak. Açıklanacak olan veri, aynı zamanda 2016’da beklentilerin üzerinde çıkan büyüme performansının ne kadar devam etme eğiliminde olduğu da ortaya çıkaracak. Reuters anketine katılan ekonomistler, Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4, yılın tamamında ise yüzde 3.5 büyümesini bekliyor. Ankete katılan 19 ekonomistin, ilk çeyrek büyüme beklentileri yüzde 2 ile yüzde 5.2 arasında. 2017 sonu için büyüme beklentileri ise yüzde 2.5 ile yüzde 4 arasında değişiyor. Türkiye ekonomisi 2016’da yüzde 2.9 büyürken, geçen yılın son çeyreğindeki büyüme yüzde 3.5 olmuştu. Ancak Türkiye 2016’nın tamamındaki yüzde 2.9’luk rakamla, ekonominin daraldığı 2009’dan bu yana en düşük büyümeyi kaydetmişti. l Ekonomi Servisi Araç kiralamada umut yerli turistte Yabancı turist sayısındaki düşüş nedeniyle geçen yıl çetin bir dö nemden geçen araç kiralama sektö rü, 2017 yazında umudunu iç turiz me bağladı. Bu sene iç turizmde cid di bir canlanma bekleyen sektör, yak laşan bayram tatilinden umutlu. Araç kiralama sektörünün karamsar olma dığını anlatan uluslararası araç kirala ma şirketi Hertz’in Türkiye Genel Mü dürü Nur Hidayetoğlu, “Yurtdışından gelen turist sayısındaki düşüş sektörümüzde bir tedirginlik yarat sa da yeni strateji leri beraberinde ge tirdi. Hem ülke hem de sektör olarak çok hızlı bir şekil de pozit ife dönme ye başladık. Yakla şan bayram ta tili de sektöre ciddi bir ivme kazandıracak” dedi. l Ekono Nur Hidayetoğlu mi Servisi 10 yılda 18 milyar TL trafik cezası Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) verilerine göre, Türkiye’de polis sorumluluk bölgesinde son 10 yılda kural ihlali yapan sürücülere 17 milyar 879 milyon 281 bin 233 liralık trafik cezası verildi. Söz konusu dönemde 7 milyon 845 bin 301 araç da trafikten men edildi. Türkiye’de 2007’den 2016 sonuna kadar polis sorumluluk bölgesinde trafik ekipleri tarafından yapılan denetimlerde, sürücülere 105 milyon 320 bin 342 adet trafik cezası kesildi. Söz konusu 10 yıl içinde sürücülere en çok ‘hız sınırını aşmak’tan ceza verildi. Bunu sırasıyla ‘Emniyet kemeri takmama’, ‘seyir halindeyken cep telefonuyla konuşma’ ve ‘alkollü araç kullanma’ takip etti. l Ekonomi Servisi 1967’de kurulan, 1973’te ArGe’sini kuran NETAŞ’ın CEO’su Altay: Hedefimiz, Türkiye’den bilgi ve iletişimde küresel marka çıkarmak Kpaanzaardlaarlaı foaçnılyaokrüurzesel Altay, bugün dünyada teknolojide daha iyi bir yerde olmamamızın sebebini 19942004 yıllarındaki döneme bağlıyor. “Tansu Çiller’in döneminde ayağımız kesildi. Enflasyonun yüksek olduğu yıllardı ve teşvik alıyorduk, paramızı 3 yıl sonra veriyorlardı. Birçok şirket ArGe’sini kapatmak zorunda kaldı. Alcatel, Simco, Ericson Türkiye’den çekildi. Türkiye bir 10 yıl kaybetti” diyerek... Altay, Netaş’ın, Kanadalı yatırımcı Sir Terrence H. Matthews’un şirketi olan Wesley Clover ile 30 Eylül 2015 tarihinde bir işbirliği yaptığını Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu’nu kurduğunu söyleyerek şu bilgileri de verdi: “10 milyon dolarlık bir fon olan Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu, inovatif ve girişimci yeni mezun Türk gençlerinin faaliyete geçirdiği 6 şirketin küresel pazarlara açılmalarına destek oluyor. Netaş’ın NWCTF ile amacı sadece genç mühendislere yeni teknoloji geliştirme imkânı vermek değil; mentorluk yapmak, dünyaya açılma fırsatı sağlamak.” Kuruluşunun 50. yılını kutlayan Netaş’ın hedefini “Türkiye’den bilgi ve iletişim alanında küresel bir teknoloji marka sı çıkarmak” olarak tanımlıyor şirke tin Üst Yöneticisi (CEO) Müjdat Al tay. Netaş, 1967 yı lında, Türkiye’nin ile tişim gereksinimi ni yerli üretimle kar şılama hedefiyle PTT (Türk Telekom) ve Kanada’nın Northern Electric Company Limited ortaklığıyla kurulan bir şirket. Ya ÖYüzzleamk rım asırda elden ele dolaşmasına karşın ayakta kalma yı başarmış. Nortel’ten JP Morgan’a ve şimdi de Çinli teknoloji devi ZTE Cooperatif’e... Altay, 6 Mayıs’ta anlaş manın sağlandığını, 10 milyon dolar kaparo veren Çinli ZTE’nin 101 mil yon dolar değer biçilen Netaş’ın yüz de 48’ini satın alma işleminin başla dığını söylüyor. Bugün Türkiye’nin en büyük sistem entegratörü olan şirket, son 10 yılda 10 kat büyümeyi başar mış ve 400 milyon dolarlık yazılım ih raç eder hale gelmiş. ‘Yerliyiz, milli değil’ “4.5G çok doğru bir karardı” diyen Altay, “Yerli firmayız ama milli değiliz” diyor. Netaş’ın JP Morgan’dan ZTE’ye geçecek yüzde 48 hissesinin yanı sıra yüzde 18 hissesi TSK’de, geri kalanı ise borsada halka açık. 1973’te Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kuran şirketin ArGe’sinde şu an 700’ün üzerinde mühendis görev yapıyor. Son 3 yılda 58’i uluslararası toplam 106 bilimsel yayın yapmış, 220 patent başvurusu gerçekleştirmiş. Son 9 yılda 6 kez Türkiye’nin “Yazılım İhracatı Şampiyonu” olmuş. Endüstri 4.0’a liseden hazırlayacakkTgueerkruçnceouklosliukjilevDeeerİğneistlia:im3nDKveoverleejacleretrtği’nıriziınlmış NECDET ÇALIŞKAN Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojilerinde uzman ilk uygulamalı teknoloji lisesi Teknoloji ve İnsan Kolejleri (Tink) kuruldu. Türkiye’nin kendi teknolojisini üretecek nesillere ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Tink’in kurucusu ve üst yöneticisi (CEO) Zeynep Dereli, “Türkiye orta gelir tuzağından çıkacaksa mutlaka Endüstri 4.0’a yatırım yapması lazım. Bu da yurtdışından en pahalı makineleri getirip, kurmakla olmuyor. Bunları çalıştıracak insan gücüZeynep Dereli ne ihtiyaç var” dedi. Türkiye’nin yetenek gelişimine yatırımda 61 ülke arasında 54. olduğunu belirten Dereli, “Endüstri 4.0 ile bugün var olan pek çok meslek ortadan kalkacak” dedi. 3 milyon dolarlık yatırım 3milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdikleri Tink’in 6 yılda 20 kampus daha açacağını belirten Zeynep Dereli, şunları söyledi: “Türkiye’de 1922 yaş arasında mutluluk oranı yüzde 55. Çünkü gençler gelecek ile ilgili kaygılılar. Genç işsizlikteki tablo ortada. Endüstri 4.0’ı yakalamak için ise çağa uygun mesleki eğitim şart. Ki Türkiye olarak bizim endüstrimiz daha 2.0’da.... Öğrencilerin üç boyutlu (3D) ve artırılmış gerçeklik (AR) ile 360 derece eğitim almalarını sağlayan programı Türkiye’ye getireceğiz.... Mesele akıllı tahta koymakta değil, bütün sistemlerin buna entegrasyonunda...” ekonomi 9 Thatcher Corbyn Varoufakis, 2015’te Corbyn ile Thatcher arasında analoji kurarken haklıydı. Thatcher ekonomide, siyasette ve popüler kültürde başlayan yeni dönemi temsil ediyordu. Corbyn de öyle olabilir. Blair dönemi bitti Muhafazakâr Parti seçim kampanyasına İşçi Partisi’nin (İP) 20 puan önünde başladı. Yandaş basın, hatta siyasi yelpazenin solunda yer alan The Independent, The Guardian, Theresa May’in bu seçimlerde Corbyn’in siyasi hayatını bitireceğini, İşçi Partisi’ni hezimete uğratacağını söylüyordu. Partinin, Blairci, neoliberalizm kalıntısı üyeleri de her fırsatta Corbyn’i sabote etmekten çekinmediler. Seçimlerde Muhafazakâr Parti meclis çoğunluğunu kaybetti, İşçi Partisi oyunu, meclis iskemle sayısını arttırdı. Corbyn’in değil Theresa May’in siyasi yaşamı duvara çarptı. The Economist, “Blair dönemi 8 Haziran’da bitti” diyordu. Gerçekten de, İP’nin seçim manifestosuna bakınca, yaklaşık 38 yıl önce toplumu yeniden şekillendirmeye, vatandaşların aklına yeni “tartışılmaz doğruları” yerleştirmeye başlayan neoliberal, postmodern söylemlerin, bu seçimde yıkılmaya başladığını görüyoruz. Birincisi, İP’nin manifestosu, özelleştirmeye karşı olmanın ötesinde, taşımacılık, enerji tedariki gibi kamu hizmeti veren sektörlerin yeniden devlet mülkiyetine ya da denetimi altına alacağını, gelir dağılımı piramidinin en üst yüzde 20’sinin ve büyük şirketlerin vergilerini artırarak elde edeceği kaynakları, sağlık, eğitim, toplu konut gibi hizmetlere aktaracağını, orta, küçük işletmeleri destekleyecek bir kamu bankası kuracağını, emekçilerin üzerinde bir yük olan KDV oranını düşüreceğini, üniversite harçlarını kaldıracağını söylüyordu. Halkın bu talepleri benimsenmeye başlaması, neoliberalizmini zihinlere yerleştirdiği varsayımların dağılmaya, bastırılan sınıf reflekslerinin geri gelmeye başladığını gösteriyordu. Yeniden vatandaşlık ve sınıf İkincisi, İP, göçmenliği, denetleyen ama sınırlamayan, ortak pazarda kalmaya kararlı bir “yumuşak Brexit” savunurken, Muhafazakâr Parti “ne olursa olsun katı Brexit” iddiasındaydı; böylece işçi sınıfı içindeki, “eskiyeni”, “yaşlı genç” farkından yararlanmayı amaçlıyordu. Ancak, geçmişte milliyetçi, yabancı düşmanı duyarlılıklarla, UKIP’yi, İşkoçya’da, Galler’de ulusal partileri, referandumda da, “Brexit”i destekleyen “eski işçi sınıfının” önemli bir bölümü, bu kez İP’ye, ortak vatandaşlık, sınıf kimliklerine dönmeye başladılar. Londra’nın, “yeni işçi sınıfı”, Brexit karşıtı seçmeni de, Kensington’da bile Brexit karşıtı liberal partiye değil, İP’ye oy verdi. Üçüncüsü, Corbyn’e gelene kadar İP neoliberalizmi benimseyen bir görüntü sunduğundan, siyasete ilgi göstermeyen, sandığa gitmeyen gençlerin, bu kez 72’si İP’ye oy vermek üzere sandığa gittiler. Seçim sonuçları belli olduktan sonra da, çok “haklı olarak bunu biz yaptık” duygusunu sosyal medyada gururla sergilediler. Dördüncüsü, Corbyn ilkeli bir sol liderlik sergiledi, halkın içinde büyük meydan toplantıları düzenleyerek, seçmenle diyalog kurmaktan çekinmeden kampanya yaptı. Geçmişte IRA’yı, Hamas’ı desteklediğine ilişkin suçlamaları, sakin mantıklı açıklamalarla etkisizleştiren, “düğmeye” (nükleer silahların) basar mısınız sorusuna, tüm suçlamalara karşın, olumlu cevap vermeyerek, terörizm tehlikesiyle İngiltere’nin dış politikası arasında bağlantı kurarak, Corbyn samimi, dürüst bir lider örneği sergiledi. Bir söyleşide “sen ne biçim lidersin, taleplerinin yalnızca bir kısmı seçim manifestosuna girebildi” eleştirisine verdiği, “Ben liderim, diktatör değil. Benim görevim, dayatmak değil, ikna etmek, parti meclisinin hazırladığı manifestoyu savunmaktır” cevabı, bu farkı çok güzel sergiliyordu. Corbyn işçi sınıfının hem yeni gelişen kuşağını kazanmış, hem de neoliberalizmden en çok etkilenmiş geleneksel kesimini kazanmaya başlamış görünüyor. Bu eğilimi konsolide edebilirse, o da Thatcher gibi, TINA (Başka seçenek yok) sloganıyla toplumun yapısını değiştirmeye başlayabilir... Kadınlar teknoloji ile geleceği yazacak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Turkcell ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu işbirliğinde gerçekleştirilen ‘Geleceği Yazan Kadınlar Projesi’ eğitimleri 18 ilde yaklaşık 1400 kadının katılımıyla başladı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, gelişen teknolojilere ayak uyduramayanların yarışın dışında kalacağına dikkat çekerken, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Evrim Aras “Kadın girişimcilerimiz mobil yazılım geliştirme becerileriyle kendi işlerinde fark yaratacak uygulamalara sahip olacakları gibi teknoloji şirketlerinin ekosistemlerine de dahil olabilecekler” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle