25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Kongo’da 900 mahkum kaçtı Şiddet sarmalındaki Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin Beni şehrinde silahlı saldırganların baskını sonucunda 900 mahkum firar etti. Sadece 30 mahkumun kaldığı cezaevinde 8’i personel 11 kişi de öldü. ABD’de şeriat protestosunda kavga ABD’nin 30 kentinde “Amerika için Harekete Geç” örgütü öncülüğünde sağcı gruplar, şeriat karşıtı gösteriler düzenledi. Seattle ve Minnesota kentlerinde İslamofobi karşıtı solcu grupların müdahalesiyle arbede çıkmasına güvenlik güçleri engel olamadı. Pazartesi 12 Haziran 2017 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ İran, Katar için seferber 13 Katar’a 5 uçak dolusu gıda yardımı gönderen ve yine gıda yardımı taşıyan üç gemiyi yola çıkarmaya hazırlanan İran, ayrıca Umman’a iki savaş gemisi yolladı Tüküraürpknışleıldriı Türkiye’den 15 kargo uçağıyla gönderilen 1000 tonluk gıda ürününün Katar’daki market raflarında yerlerini aldığı, sosyal medyada paylaşıldı. Katarlı tüketiciler “Türk” ibareli ürünlere yoğun talep gösterirken Türkiye’ye övgülerini paylaştı. Doha’da pek çok araca Erdoğan ile Katar Emiri’nin çıkarmaları yapıştırıldı. Körfez’deki diğer Sünni krallıkların hem İhvan’a desteği hem de İran’la ilişkileri yüzünden ilişkileri kesip ablukaya aldığı Katar’a Türkiye’nin asker gönderme kararının ardından İran’dan gıda yardımı ulaştı. İran Havayolları Sözcüsü “Şu ana kadar meyve ve sebze gibi dayanıksız gıda ürünlerini taşıyan beş uçak Katar’a gönderildi. Her birinde 90 tonluk yük var” açıklaması yapıp dün itibarıyla bir başka uçak daha gönderileceğini duyurdu. Katar’dan talep olduğu sürece bu teslimatların süreceği belirtilirken gönderilen gıdanın yardım mı yoksa ihracat amaçlı mı olduğuna açıklık getirilmedi. Kâbe’ye bile almıyorlar İranlı bir yetkili de, 350 ton gıda taşıyan üç geminin Katar’a gitmek üzere yola çıkacağını belirtti. İran’ın Katar’a en yakın limanı Bender Deyyer’de. Bölge ülkeleri Katar uçaklarına hava sahalarını kapatırken İran’ın hava sahasını günde yaklaşık 100 Katar uçağına açacağı duyuruldu. Savaş ihtimalini de hesaba katan İran, tarafsız Umman’a bir filo gönderdi. Umman’dan Hint Okyanusu ve Aden ‘Savaşa dönüşebilir’ uyarısı Suudilerin tarafını tutan ABD Başkanı Donald Trump’ın tersine Katar’ı destekleyen Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, “Bu anlaşmazlığın savaşa sürüklenme tehlikesi var, kardeş toplumların ve komşuların tutumu dramatik” dedi. Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, İran ve Kuveytli mevkidaşlarıyla görüşen Gabriel, “Durumun çok ciddi olduğunu biliyorum, ama bunu aşma şansımız da var” diye konuştu. “Karşıt taraflar arasında görüşmeler yapılması” çağrısında bulundu. Trump’ın tersine Katar’a ablukanın hafifletilmesini iste yen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’u aradı. Lavrov, görüşmeler yoluyla çözüm için yardıma hazır olduklarını duyurdu. Çavuşoğlu da “Katar’a karşı Körfez’deki bazı kardeş ülkeler maalesef yaptırım içine girdiler. Kardeşler arasında ihtilaf olabilir, çözümü diyalogdur” derken Başbakan Binali Yıldırım “Krizin derinleşmemesi için çok ciddi mesai harcıyoruz” vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bahreyn Kralı’nı ağırlarken “bayrama dek çözüm” istemişti. Körfezi’ne geçeceği açıklanan filoda iki savaş gemisi de var. Diğer Körfez krallıklarının Katar yurttaşları için sınırdışı etme ve seyahat yasağı kararı almasının ardından Doha merkezli El Şark gazetesi Suudi yetkililerin Katarlıları Mekke’de Kâbe’nin de içinde olduğu Mescidi Haram’a almadığını yazdı. Katar’daki Ulusal İnsan Hakları Komitesi Başka nı Ali bin Damir el Merri, karayolu, hava sahası kapatma ve yaptırım lardan çok sayıda Katar ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri vatandaşlarının olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Merri, bu kişilere tazminat ödenmesini sağlamak için Uluslararası Hukuk Bürosu ile sözleşme yapılacağını duyurdu. Uluslararası Hukuk Bürosu ulusal mahkemelere dava açarak tazminat talep edecek, mahkemeler yükümlülüklerini yerine getirmezse uluslararası sözleşmelerin “zararın giderilmesi” ilkesi çerçevesinde ulus lararası yargıya başvuracak. SDG Rakka’nın batısında ABD’nin desteklediği, YPG’nin anabileşeni olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), giriş yaptıkları Rakka kentinin hem doğu hem de batısında ilerliyor. IŞİD’le iki gün süren çatışmaların ardından dün SDG’den batıdaki Romaniye semtini kurtardığı açıklaması geldi. Böylece ilk kez IŞİD’in başkentinin içinden batıdaki bir kesiti eline geçeren SDG, daha önce doğu ucunda yer alan Mişlab ve batı ucunda yer alan Sabahia mahallelerini almıştı. Ba arada Türkiye’nin “Fırat Kalkanı” operasyonuna dahil olan bir “muhalif komutanın” birliğiyle birlikte Suriye ordusuna katıldığı öne sürüldü. Muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre Ahrar Menbic birliği komutanı bazı adamlarıyla birlikte taraf değiştirerek Halep’in kuzeydoğusunda bulunan Suriye ordusu birliklerine katıldı. Ahrar Menbic komutanının, Suriye ordusuna katıldığını doğrularken, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini “işgal” olarak nitelediği ileri sürüldü. ABD ile vekil güçlerinin, Suriye hükümet güçlerinin doğuda ilerlemesini engelleme çabaları boşa çıkıyor. Suriye ordusu ile Hizbullah, Rusya’nın da desteğiyle stratejik önemi bulunan Arak kasabasını kurtarmak için harekete geçti. Palmira’nın doğu kırsalında, zengin doğalgaz sahaları bulunan Arak, IŞİD’in elinde. Kasaba Rusya Hava Kuvvetleri tarafından da bombalanıyor. Yine ‘Bağdadi öldü’ iddiası IŞİD’in Irak’taki kalesi Musul’un ekimden beri süren operasyonda tamaman kurtarılmasına yaklaşılırken ve Suriye’deki kalesi Rakka’nın kurtarılması operasyonu hızla ilerlerken örgüt lideri Ebubekir el Bağdadi’nin Rakka’da bir hava saldırısında öldürüldüğü öne sürüldü. Al Masdar’da yer alan habere göre, Suriye devlet televizyonu, Bağdadi’nin Rakka’da bir hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu. Önceki gece Rakka’da yoğun hava saldırılarının gerçekleştiği belirtilen haberde, Bağdadi’nin ölümüne ilişkin doğrulayıcı bir başka bilginin henüz bulunmadığı kaydedildi. Daha önce de defalarca Bağdadi’nin öldürüldüğü öne sürülmüş, ancak bu iddiaların doğru olmadığı ortaya çıkmıştı. Ukrayna’da vizesiz AB bayramı AB ile Türkiye arasındaki vizesiz seyahat görüşmeleri çıkmaza saplanırken dün Ukraynalılar AB’ye vizesiz geçişin ilk gününde sınıra akın etti. Havaalanlarındaki AB seferleri de halk oyunları ekiplerinin gösterileriyle yolcu edildi. Doğu Ukrayna’nın Rusya yanlılarının kontrolünde olması na karşın Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko Moskova’dan “kurtuluş” ilan etti. Başkent Kiev’de kutlama konseri de düzenleten Poroşenko, “11 Haziran, Ukrayna tarihine Rus imparatorluğundan çıkıp yeniden Avrupa ulusları ailesine katılma günü olarak geçecek” dedi. AB Yüksek Temsilcisi Federi ca Mogherini “Bugün AB ile Ukrayna halkları arasındaki bariyeri yıktık.Kiev reformları yerine getirdi, biz de sözümüzü tuttuk” mesajı gönderdi. Biyometrik pasaportlu tüm Ukrayna yurttaşları turistik, iş amaçlı, aile ziyareti dahil her seyahatlerinde Schengen ülkelerinde vizesiz 90 gün kalabilecek. Seyfülislam Kaddafi ‘serbest bırakıldı’ Albay Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilmesi ve öldürülmesinden beri cihatçı terörün cirit attığı büyük bir kaosa yuvarlanan Libya’dan dün sürpriz bir haber geldi. Kaddafi’nin Kasım 2011’den beri tutuklu oğlu Seyfülislam’ın (44) serbest bırakıldığı açıklandı. Gören olmadı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’ne bağlı, Kaddafi’nin eski adamlarından olan General Halife Hafter’in güçlerinin yönettiği Zintan’daki silahlı gruplardan “Ebu Bekir es Sıddık Tugayı”, Seyfülislam Kaddafi’nin Zintan cezaevinden ve serbest bıra Kaddafi kıldığını ve kentten ayrıldığını duyurdu. Ama babası hayattayken yerine geçecek kişi olarak görülen Seyfülislam’ı henüz gören olmadığı gibi nereye gittiği ya da götürüldüğü de netleşmedi. UCM teslimini istemişti Bırakma kararı, Temsilciler Meclisi’nin (TM) oluşturduğu geçici hükümette görev alan ve geçen yıl hayatını kaybeden eski Adalet Bakanı El Mebruk Karira’dan teslim alınan eski yazışmalara ve TM’nin çıkardığı genel af yasasına dayandırıldı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti hemen açıklama yapmadı. BM’ye bağlı Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Kaddafi yönetiminin bitmesiyle sonuçlanan 2011’deki isyan, çatışmalar ve NATO saldırıları sırasında “insanlığa karşı suç işlemekle” itham ettiği Seyfülislam hakkın da yakalama kararı çıkarmıştı. Ancak Libyalı yetkililer, UCM’ye teslimi kabul etmemişti. Kasım 2011’de Nijerya’ya kaçmaya çalışırken yakalanan Seyfülislam’ın yanısıra eski istihbarat şefi Abdul lah es Senusi ve eski Başbakan Bağdadi el Mahmudi gibi Kaddafi rejiminin sembol isimlerinin araların da bulunduğu 37 kişi, “gösterileri şiddet kullanarak bastırmak, göstericileri öldürmek, yerleşimleri kuşatma altına almak ve kamu mallarını zarara uğratmak” gibi suçlamalarla yargılanıyordu. Trablus yargısı, 2015 yılında Seyfülislam’ı ölüm cezasına çarptırmıştı. Libya’da içsavaşa yol açan rakip gruplar arasındaki iktidar mücadelesi üç hükümet ve iki meclisin kurulmasıyla devam ediyor. Her hükümet ağır silahlı gruplar tarafından korunuyor. Kaddafi döneminde “Batı’yla yakınlaşma yanlısı ve reformcu” bilinen Seyfülislam’ın bırakılmasının bu kaosu nasıl etkileyeceği merak konusu. Guardiola, kürsüye şeffaf oy sandığıyla çıkıp “Başka yol yok, tek yol oy vermek” dedi. ‘Madrid’e rağmen sandık kuracağız’ İspanya’nın Katalonya özerk bölgesinin 1 Ekim için ilan ettiği bağımsızlık referandumuna destek amacıyla dün Barcelona’da devasa bir gösteri düzenlendi. On binlerin katıldığı mitingde şimdi Manchester City’nin teknik direktörlüğünü yapan Barcelona’nın efsane hocası Pep Guardiola da kürsüye çıktı. Uluslararası çağrı “Hükümetle referandum anlaşmasına varmak için 18 kez uğraştık ama hep ‘hayır’ yanıtı aldık. Referandumu düzenlemekten başka seçenek yok. İspanya devleti istemese de oy vereceğiz” diye konuşan Guardiola, Katalanların ifade özgürlüğü ve oy verme hakkını engellemekle suçladığı İspanyol devletine karşı uluslararası toplumun kendilerini desteklemesini istedi. Son anketlere göre Katalanların yüzde 73’ü referandumu desteklerken bağımsızlık isteyenlerin oranı yüzde 44.3. Macron galipMacron, eşiyle birlikte oy kullandı. katılım düşük Fransa, 7 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından dün de genel seçimlerin ilk turu için sandık başına gitti. Ulusal Cephe (FN) lideri Marine Le Pen’e karşı seçmenlerin seferber olmasıyla ezici farkla Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı seçilmiş olan Emmanuel Macron, genel seçimden de istediği sonucu aldı. Ancak bu kez seçmenleri seferber edecek bir aşırı sağ tehdidi bulunmadığından katılımın yüzde 49’da kaldığı tahmin ediliyor. Bu da 5. Cumhuriyet devrinin en düşük oranı. Sandık başı anketlerine göre Macron liderliğindeki Cumhuriyetin Yürüyüşü (REM) ile müttefiki MoDem yüzde 3233 arası oy aldı. Merkez sağcı Cumhuriyetçiler 21.5, FN 1314 oy bandında kalırken Sosyalist Parti daha da geride kaldı. Gelecek pazarki ikinci turun ardından 577 vekillikten 390445’ini alması beklenen Macron, neoliberal ekonomik paketini hayata geçirme yetkisini alacak. Le Pen sonuç için “hayal kırıklığı” dedi. BBC, kampanya döneminde ekrana çıkarmadığı İşçi Partisi liderini ağırladı. Corbyn: Yeni seçim yolda Britanya’da Muhafazakâr Partili Başbakan Theresa May’in gücünü pekiştirmek için kendi isteğiyle gittiği erken seçimden çoğunluğu kaybederek çıkmasının ardından ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, yeniden seçim istedi. İktidarla arasındaki oy farkını eriten Corbyn, seçimden net sonuç çıkmadığını vurgulayıp “Bu yıl ya da gelecek yılın başında yeni bir seçim olması yüksek olasılık ve bu iyi bir şey, çünkü böyle bir istikrarsızlıkla devam edemeyiz” dedi. Programlarına güvendiklerini, yeni kampanya yürütmeye hazır olduklarını söyledi. Sosyalist lider, ayrıca Kraliçe’nin hükümet programını açıklayacağı gün kendisinin başbakan olma ihtimalinin bulunduğunu savundu. ‘Ölü kadın yürüyor’ Öte yandan May’e kendi partisi için den muhalefet de artıyor. Partide ki AB’de kalma yanlısı vekillerin ön de gelenlerinden Anna Soubry, “May’in AB’den çıkma pazarlıklarını yürütebi lecek bir çoğunluğa sahip olduğunu dü şünmüyorum” dedi ve “Ne yazık ki git mesi gerekiyor” diye ekledi. Eski ma liye bakanlarından George Osborne, ABD’de gardiyanların idam mahkumlarını götürürken “Ölü adam yürüyor” diye bağırmasına gönderme yaparak, “May’den artık ‘Ölü kadın yürüyor’ di ye bahsedebiliriz” diye ko nuştu. Kabinedeki beş ba kanın Dışişleri Bakanı Boris Johnson’a bas kı yapıp May’e karşı aday olması yönünde cesaretlendirdiği de öne sürüldü. May Avam Kamarası LGBTİ rekoru kırdı May, “Avrupa’nın en muhafazakâr partisi” olarak anılan “eşcinsel evlilikleri ve kürtaja” karşı çıkan DUP’un desteğiyle azınlık hükümeti kurmaya çabalayadursun, perşembe günü seçilen yeni Avam Kamarası’nın 45 LGBTİ vekille bu alanda rekor kırdığı ortaya çıktı. Rakamları analiz eden Profesör Andrew Reynolds, “Bu küresel bir rekor” dedi. Independent’in haberine göre parlamentoya kendisini gay, lezbiyen, trans ya da biseksüel olarak tanımlayan 45 kişi milletvekili seçildi. Bu sayı daha önceki mecliste ise 39’du. İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti’nin 19’ar, İskoç Ulusal Partisi’nin de 7 LGBTİ vekili var. Avam Kamarası’na 208 de kadın vekil seçilmişti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle