29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 9 Mayıs 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Yıldırım’a aranan yer bulunduAKİKSOPTNAKUUNŞLBİUSUYLLEO’URRİ AKP’nin 2019 yerel seçim hesaplarında aday olmayacağı kesinleşen ilk isim Topbaş. AKP’nin hedefi referandumda ‘kaybedilen’ İstanbul’u geri almak Son günlerde damadının tahliyesi ile gündemde olan İstanbul Büyükşehir Beledi ye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, 2019’da yeniden aday olmayaca ğı kesinleşen ilk önemli isim ol du. Bu neden le Topbaş’ın yerine gelecek isim AKP’de merak konu su haline gel di. Topbaş’ın yerine Baş EGrüdlem bakan Binali Yıldırım’ın aday olabilece ği AKP’de ses lendirilmeye başlandı. Referandumun ardından CHP’de parti içi çalışmalar sürer ken AKP 2019 hazırlıklarına baş ladı. 21 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden genel başkan olacağı olağanüstü kongre hazırlıklarının arkasında 2019’da ki yerel seçime ilişkin planlama lar da sürüyor. İstanbul’u geri almalıyız Üç dönemdir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Topbaş, bir süre önce 2019’da aday olmayacağını net bir biçimde açıklamıştı. Ancak bu açıklama, özellikle 15 Temmuz sonrası FETÖ operasyonları çerçevesindeki gelişmeler nedeniyle parti yönetiminin bir kararı olarak görülüyor. FETÖ tutuklusu damadının da tartışılan tahliyesinin ardından AKP’de Topbaş’a 2019’da emekli edilecek ilk isim olarak bakılıyor. Topbaş kararının netleşmesinin ardından AKP, hızla yerine gelecek adayın bulunması için arayışa da başladı. Özellikle referandumda İstanbul’da hayır oylarının önde çıkması AKP’deki bu arayışı daha acil ve yaşamsal hale getirdi. Partide Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi yükselişine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başlamış olmasının da özel önemine dikkat çekilerek, hedef “İstanbul’u mutlaka İBB Meclisi’nde Kavurmacı protestosu İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan damadı işadamı Ömer Faruk Kavurmacı’nın sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi İBB Meclisi’nde protesto edildi. CHP’li Meclis Üyesi Nadir Ataman, Deniz Erzincan ve Hüseyin Sağ meclis oturumuna üzerinde “Cezaevlerinde 31 epilepsi 925 hasta hükümlü var. Kadir abinin damat serbest” yazan tişörtler ile katılarak, “Bu tahliye kamu vicdanında kabul görmemiştir” dediler. Meclis üyelerinin soru önergesi olarak yaptıkları açıklamaya İBB Meclisi Başkanvekili Ahmet Selamet “Ben bunu nereye sevk edeyim? Adalet Bakanlığı’na mı? Önerge olmadığı için başkanlığa havale etmiyorum”dedi. AKP Grup Başkanvekili Yardımcısı Faruk Aydın da “Algı operasyonu ile karşı karşıyayız. Mahkemenin ara kararı ile yorum yapıyoruz. Mahkeme devam ediyor. Bağımsız yargıya güveniyoruz, sonucunu bekleyelim” diye konuştu. İstanbul/Cumhuriyet yeniden geri almak zorundayız” şeklinde belirlendi. Yıldırım kulislerde Bu nedenle Topbaş’ın yerine güçlü bir ismin İstanbul’a aday yapılması görüşü benimsendi. Erken seçim olmaması durumunda 2019 Kasım’ındaki Başkanlık ve Meclis seçiminden altı ay önce yapılacak yerel seçimlerde gösterilecek adayın bugünkü ‘hayır’ bileşenlerinin çıkarabileceği bir aday karşısında başarı kazanacak bir isim olması kriteri de benimsendi. Bu yaklaşımlar çerçevesinde, Başbakan Binali Yıldırım’ın ismi parti kulislerin de konuşulmaya başlandı. Binali Yıldırım, AKP’nin kazanma şansı olmamasına karşın oylarını yükseltebilmesi hedefi ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmişti. CHP’li belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’na karşı kaybetmesine karşın Binali Yıldırım’ın İzmir’de siyasi kimliğinden çok “teknokratuzman” kimliği ve hizmeti öne çıkaran vaatlerinin altı çizilmişti. İstanbul’a aday gösterilmesi halinde de yine aynı şekilde Yıldırım’ın partili kimliğine vurgu yapılmaksızın bir kampanya yürütülmesi ve böylece 16 Nisan’da İstanbul’da ‘hayır’ oyu verenlerden de oy alması hedeflenecek. Parti kulislerinde Erdoğan’ın genel başkan olmasının ardından hükümetin Binali Yıldırım’ın başbakanlığında sürdürülmesi konusunda bir tereddüt bulunmuyor. Bir erken seçim olmaması ve seçimlerin planlandığı gibi 2019 Kasım’ında yapılması durumunda yerel seçim altı ay önce olacağı için Yıldırım’ın istifa ederek yerel seçimlerde aday olması gerekiyor. Bu durumda yerel seçimlerden sonraki 6 aylık süre için başka bir AKP’li başbakanın başkanlığında yeni bir hükümetin kurulması gerekiyor. l ANKARA ‘Hedefleri Hayır bloku’ Kılıçdaroğlu, en az yüzde 49 olan ‘Hayır’ blokunu dağıtmak için CHP üzerinde oyun oynandığını vurguladı. Belediye başkanlarına ‘halka altı oku anlatın’ talimatı verdi İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da topladığı belediye başkanlarına “ev ziyaretleri yapın, fabrikalara, tarlaya gidin, ilişkilerinizi güçlendirin, altı oku anlatın. Seçime her zaman hazır olun” talimatını verdi. CHP üzerinde oyun oynandığını söyleyen Kılıçdaroğlu “Amaçları en az yüzde 49 olan hayır blokunu dağıtmak” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, referandumun ardından başlattığı parti örgütleri toplantısını dün belediye başkanları toplantısıyla tamamladı. Yüzde 49’u büyüteceklerini ve bu konuda belediye başkanlarına çok iş düştüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki karışıklıklara ilişkin “Kimin ne yapmak istediğini çok iyi biliyoruz. Saray’ın derin devleti işin içinde. Bundan sonra disiplinsizliğe, partiyi yıpratan hareketlere asla izin vermeyeceğiz” dediği öğrenildi. CHP’nin kişi değil, kadro ve fikir partisi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Sokağa çıkacağız ama fabrikaya, tarlaya gideceğiz. Sokağa çıkmaktan kasıt buysa, kabul. Ama eylemlerle zarar vermekse, olmaz. Biz marjinal bir parti değiliz, devleti yönetme iddiasında bir partiyiz” dedi. Toplantıda bir belediye başkanının Kılıçdaroğlu’na desteklerini gösteren bir belediye başkanları bildirisi yazılmasını önerdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, toplantıya girmeden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu: Dünya biliyor: Toplumun en az yüzde 50’si hayır dedi. Olayın meşru olmadığını artık bütün dünya biliyor. Bu tartışmaları gündemden düşürüp başka bir tartışmayı başlatmak istiyorlar. Bu bağlamda hedefledikleri şu; biz, resmi rakamlara göre en az yüzde 49 olan bloku nasıl dağıtırız. Bunun ana omurgasını kim oluşturuyor CHP. O zaman gelin CHP’yi tartışalım. gayri meşru süreç Bu halkoylaması meşru değil, gayrı meşru bir sürecin içine evrildi. Meşruiyet tartışmasını başlatan organ, Yüksek Seçim Kurulu’nda kümelenen bir grup yargıç. Bunlar tam kanunsuzluk halini yaratıp süre ci gayrı meşru hale getirdiler. AKP bu olayın tartışılmasını istemiyor. Oyun oynanıyor: Bir oyun oynanıyor, gayri meşru bir alan unutturulmak isteniyor. Hayır oyu kullanan bütün partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşlarının, vatandaşların AKP’ye oy verip demokrasiden yana hayır oyu kullanan bütün vatandaşların bu birlikteliği korumak için özen göstermesi gerek. Mücadele asıl şimdi başlıyor. blok bozulmamalı: Demokrasiyi savunan ve halkoylamasında hayır oyu kullanıp iradesini özgürce ortaya koyan herkesin, yaklaşık 24 milyonun bu iradeye sahip çıkması lazım ve bu bloku, bu paydayı bozmaması lazım. En büyük dikkat etmesi gereken kuruluş da CHP. l ANKARA ‘Yalanla kirletmeye çalışıyorlar’ CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sabah ve Takvim’de çıkan “CHP’de hiziplerin iktidar savaşı”, “C salonunda yumruk yumruğa” manşetlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek “Havuz medyası, CHP’yi yalanlarıyla kirletmeye çalışıyor. Sabah ve Takvim’de yer alan haber baştan sona yalan... Bu yalana imza atanlar, okurlarından özür dilemek zorundadır” dedi. “CHP’yi karıştırmayı isteyen çevreler, Ankara’da kullanacak gazeteci bulamayınca rotayı İstanbul’a kırdılar” diyen Yarkadaş, “Partimiz ve Genel Başkanımıza yönelik saldırıların bir parçası olarak görülmesi gereken bu yalanlar, birlik ve beraberliğimizi bozamayacak” ifadelerini kullandı. haber 5 CHP fırtınalı havayı neden sever? Bir haftada CHP içindeki fırtınaya ilişkin ikinci yazımı yazmak üzere yazı masamın başına oturduğumda ben de Aydın Engin gibi düşündüm: “CHP’de yaşananları bilmişlik edasıyla yazmak yanlış anlamalara neden olabilir mi?” Bildim bileli CHP, hiç gereği yokken, ülkemizin önemli sorunları varken niye iç sorunlarını yetkili kurullarda değil de medyada tartışıyor? Bu hep böyle olmuştur... 12 Eylül’ün ardından Bülent Ecevit, parti içi tartışmalardan bezdiği için eşi Rahşan Ecevit’le birlikte DSP’yi kurup CHP’yle ilişkisini kesmişti. Belki 80’li yıllarda başlayan süreç önce Necdet CalpAydın Güven Gürkan’ın Halkçı Parti’yi kurması, 1983 seçimlerinde ANAP’tan sonra ikinci parti olması, 90’lı yıllarda CHP, SHP ve DSP’nin üç ayrı parti olarak seçimlere girmeleriyle sosyal demokrat oyların dağılmasını anımsamak gerekir. Aradan onca yıl geçmesine karşın dünü, bugünle karşılaştırmak için siyasi tarihimize bakmamız gerekiyor... Çünkü seçmen CHP’nin parti içi tartışmalarının, eleştirilerinin olmasına karşı değil. Elbet eleştiri olacak. Ancak tartışmalar ve eleştiriler medya aracılığıyla olmazsa kimse buna karşı çıkmaz... Nedense CHP’deki deneyimli ve deneyimsiz siyasetçiler, bu eski hastalıktan kurtulamıyor. Toplumun gözü önünde CHP liderini köşeye kıstırmak için çaba harcıyor. HHH CHP fırtınayı seviyor, o yüzden kendi içine dönüp Kemal Kılıçdaroğlu’nu köşeye sıkıştırmak için fırtınalı havalara sürükleniyor ve iç hesaplaşmayı gündeme taşıyor. 16 Nisan halkoylamasından çıkan sonuçta Kılıçdaroğlu’nun payı büyük. O nedenle yaratılan fırtınanın doğrudan AKP’nin işine yarayacağı kesin. Hele hele Fikri Sağlar’ın savunma yapmasına karşın disiplin kuruluna verilmesi CHP’ye yakışmaz. Parti meclisinde yapılan oylamada 38 kabul, 19 ret oyu çıkması neyi gösteriyor? CHP’de bir bölünmeyi... Fikri Sağlar “tek adam” de mediğini söylüyor, haberi tekzip ettiğini dillendiriyor ama birileri kazanın altına sürekli odun atıyor. CHP’de yaşananlar, iki yılda siyasetçi olduğunu sananlar, CHP kimliğinin ne olduğunu anlamayanlar, kısır çekişmelerden siyasi rant kazananların sayısı çok CHP’de. CHP’nin önünde büyük bir fırsat var... Bu fırsat yüzde 49... Bakın, OHAL KHK’siyle işten atılan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi kritik bir aşamaya geldi. İki akademisyenin işlerine dönmek için sürdürdüğü açlık grevi 61. günü doldurdu. Almanya’da bir grup akademisyen, meslektaşlarına destek vermek için bir günlük açlık grevi yaptı. HHH CHP görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenlerle ilgili ne yapıyor? Bir şey yaptığını söyleyemem... Mersin Üniversitesi’nde barış bildirisine imza atan 14 akademisyenin de son KHK ile işten çıkartılmasıyla üniversitede bildiriye imza atan 21 akademisyenin tümü ihraç edilmiş oldu. CHP’nin akademisyenlerin üniversitelerden atılmalarını gündeme getirmesi gerekmez mi? CHP bunu yapmıyor... Neden ve niçin?.. Elbet bazı milletvekilleri gündeme getirebilir, o ayrı... Parti olarak ne yapıyorlar? Gündem yaratabiliyorlar mı? Geçelim... Pazar günü Cumhuriyet 93 yaşına girdi... Yedi yıl sonra 100 yaşında olacak... Merkez binamızın bahçesinde Cumhuriyet dostlarıyla buluştuk... Kutlamamız buruk geçti... 12 arkadaşımız tutukluydu... Hepsine selam gönderdik... Ben de buradan gönderiyorum... Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Ahmet Şık, Emre İper... Hepinize selam ve sevgiler... ‘Havuz’ suyu bulandırdı Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, sadece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun değil, tüm parti tabanının, CHP’nin, basın önünde tartışılmasını istemediğini belirterek, “Havuz medyasında CHP’ye dönük birtakım haberlerin artırılarak haber yapılmasıyla CHP’de bir şeyler yaratılmak istendiği muhakkaktır. Bunun içinde iktidarın da üst çevrelerin de parmağı ve talima tı olduğunu biliyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun “Saray tara fından düğmeye basıldı” sözlerinin sorulması üzerine, ‘CHP’de bir şeyler oluyor’ algısı yaratılmak istendiğini dile getiren Gök, “Davutoğlu’nun başbakanlıktan indirildiği o darbe günü, Davutoğlu’nun başbakanlıktan indirilişini görmeyen havuz medyasının CHP’ye olan ilgisini biliyoruz. Bu ilgi, CHP’yi karıştırmaya dönüktür” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet İnce’den sert çıkış CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Saray düğmeye bastı, bazı milletvekili arkadaşlarımız da buna alet oldu” sözlerine sert yanıt verdi. İnce twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Saray düzenine muhalefet edersen dış mihrakların, basiretsiz CHP yönetimine muhalefet edersen sarayın adamısın! Alayınıza Hayır! Bana Sarayın talimatıyla hareket ediyorsun diyen kişinin alnını karışlarım, dünyayı dar ederim, basiretsizliğinizi iftirayla kapatamazsınız” dedi. İnce katıldığı TV programında eleştirilerini sürdürerek, “AKP ‘ben gidersem ülke batar’ diyor, CHP yönetimi ‘ben gidersem parti batar’ diyor. Sen kimsin? Mustafa Kemal gitti bu parti batmadı” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Sağlar için süreç başladı Mersin Milletvekili ve PM üyesi Fikri Sağlar’ın ihracı için olağanüstü yapılan parti meclisi toplantısıyla düğmeye basıldı. Tüzüğe göre PM’den önce Sağlar’a tebligat gidecek. Sağlar, tebligattan sonra 3 gün içinde Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) itirazda bulunabilecek. İtirazı, karar sürecinde parti faaliyetlerine katılıp katılmamasına ilişkin olacak. YDK ilk olarak bununla ilgili 7 gün içinde bir ara karar verecek. Ara kararın ardından YDK’nin belirlediği bir tarihte Sağlar savunma yapacak. Karar Sağlar’ın savunma yaptığı gün çıkabilecek. Bu sürece göre en erken 3 hafta içinde nihai karar belli olacak. PM Sağlar için “kesin ihraç” istiyor. l İKLİM ÖNGEL/ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle