04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 7 Mayıs 2017 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Nuriye Gülmen 60 gündür hiçbir şey yemiyor! Bugünkü yazım, kamudan sorumlu İçişleri Bakanı’na, Sağlık Bakanı’na, Milli Eğitim Bakanı’na, YÖK’e ve “meme” diyemeyen, aman da utanan, bu nedenle sosyal medyada “üç gündür elma yemiyorum, yirmi gündür karnıyarık yemiyorum” diye abuk sabuk mesaj yaymaya çalışan kadınlarımıza açık bir mektuptur! Bir hemcinsimiz 60 gündür Ankara’da İnsan Hakları Heykeli’nin önünde “İşimi geri istiyorum” diyerek açlık grevi yapmakta. Gerçekten üç gün elma yemeseniz size hiçbir şey olmaz ama 60 gün sadece şeker, B vitamini ve suyla beslenen Nuriye ve ona eşlik eden akademisyen Semih Özakça, birkaç gün daha grevlerini sürdürürlerse, ya ölecekler ya da artık başkalarına muhtaç bir hayatın ilk adımlarını Onlar neşelerini hiç bozmuyorlar. atacaklar! Kaçınız onu ziyaret etti, kaçınız bu mecburi açlık grevinin bitmesi için gerekli yerlere bir mektup yazdı ya da telgraf gönderdi. Bir soru da akademisyenlere; kaçınız onunla birlikte bir gün geçirdi, kaçınız? Şimdi o abuk sabuk “elma yemedim”, “karnıyarık yemedim” mesajlarından vazgeçip elinizde bir pankart, olduğunuz yerde yürüyüşe çıkın. Ve pankartta şöyle bir yazı olsun: “İşini geri isteyen Nuriye Gülmen 60 gündür hiçbir şey yemedi!” Açıkça söylemeliyim, ben geçmiş deneyimlerimden ötürü (açlık grevinde ölüme yatmış insanları kurtaramadım, geriye kalanların nasıl başkalarına muhtaç bir hayat sürdürdüklerini gördüm) ölüm oruçlarına karşıyım. Ama artık yola çıkmış ve epey yol almış bir kişinin de vazgeçmeyeceğini biliyorum. Tek bir neden onları vazgeçirebilir. İşlerine yeniden dönmek! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Toptaş’ın FETÖ’cülüğü ayan beyan belli damadı uyku aknesi olduğu için salıverilmiş. (Uyku aknesi bir maske verilerek ortadan kaldırılabilen bir rahatsızlıktır.) Şimdi bir yurttaş olarak ben, hepimiz Sağlık, İçişleri ve Adalet bakanının bu konuda gösterdikleri hassasiyeti ölüme doğru yaklaşan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için de göstermelerini talep ediyoruz! Bu hafta polis bir panzerle Silopi’de bir eve girdi ve uyuyan iki çocuğun ölümüne neden oldu. Aynı şekilde şimdi siz, ey yetkililer, bir cinayete teşebbüs halindesiniz. Çünkü makul isteklerini kabul etmediğiniz iki kamu çalışanı ölürse, sorumlusu siz olacaksınız! Bizzat cinayet zanlısı olacaksınız. Biliyorum, bu ülkenin insanlarını birer numara olarak görüyorsunuz. Onların yakınlarının acısı, ölüp gitmelerinin geride bıraktığı kader ve öfke sizi hiç etkilemiyor. Bu arada intihar geleneğinin olmadığı ülkemizde iki ay içinde 37 kamu çalışanının intihar ettiğini de size hatırlatıyorum. Aslında onları çatıdan iten, ipi boyunlarına geçiren, alnına silah dayayan sizlersiniz. Çıkardığınız KHK kararlarıyla onları siz öldürdünüz! Muhbir vatandaş akademisyenler, dekanlar, rektörler şimdi hoşnut musunuz? Bu kadar vicdansızlık nasıl bir şey? Sizin çocuklarınız yok mu? Onların yüzlerine nasıl bakıyorsunuz? Bazen düşünüyorum, keşke diyorum, hepimiz iyi bir din eğitiminden geçmiş olsaydık, o zaman Hıristiyan ve Budist toplumlarında görülen vicdan bizde de olabilirdi. Vicdansız bir toplum tüm erdemlerini yitirmiştir. Sayeniz de hep birlikte bir cehenneme yuvarlandık! Evet, sizler bir idam mangası gibi iş görüyorsunuz. Her ölümden sonra, herhangi bir yere bir çeltik atıyor musunuz? Kendi yandaşlarınızla başbaşa kaldığınızda bu skor cetvelini gösterip en çok skor yapmış olanı, alkışlarla başınızın üstüne mi koyuyorsunuz? Bu bir tür tatmin mi? Yaşayamadığınız her şeyin, sizi sevmediğini bildiğiniz kadınların, sizi dost bilmeyen erkeklerin, sizi sevmeyen çocukların öcünü mü alıyorsunuz? Şimdi bir kez olsun bir aynaya bakın ve sorun: “Ayna ayna söyle bana!” Aynalar sadece masallarda yalan söyler, gerçek hayatta değil. Aynanın içindeki celladı gördünüz mü, size ne kadar da benziyor! 7 MAYIS 2017 SAYI: 33450 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.05 03.55 04.24 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.48 13.08 16.59 05.35 12.52 16.42 06.01 13.15 17.02 Akşam 20.15 19.57 20.16 Yatsı 21.50 21.29 21.45 yorum 13 P ARA, en zenginlerin yoksullara açtığı savaşta yegâne silah haline geldi. Büyük harflerle yazmamızın nedeni, ya kın zamana kadar insanlar arasında ki alışveriş aracı olan PARA’nın, tek ve Tanrısal bir amaca dönüşmüş ol masıdır. Tanrı PARA, evrensellik rekabe tinde dinleri geride bıraktı. Toplum sal unvan ve kişisel başarı ölçütü ilan edilerek; yaşam gayesi PARA ka İnsanlığa savaş açanlarınzanmaktan ibaret zenginlerin elinde iktidar ve baskı silahı oldu, onlara sıra dışı yaşam ve keyifler sunuyor. tanrısı: Para!Kapitalist sistemin yeni evresi “neoliberalizm”in hizmetindeki uluslararası piyasanın görünmez elleri; en zenginleri “üstün insan”lara dönüştürürken, varsıllarla yoksulların arasındaki uçurumu da derinleştiriyor. 2016 yılında, dünyanın en zengin 8 mültimilyarderi, 3 milyar 500 bin insanın sahip olduğu tutara eşit bir PARA’yı elinde tutuyordu. PARA’nın az kişide yoğunlaşması, çok hızlı oluyor: Sınırsız servet sahiplerinin oluşturduğu en güçlüler ra, demokrasiye, çevreye, hatta insanlığa aynı anda saldırıyorlar. HHH Oligarşik işleyen neoliberalizm, toplumsal yapılanmayı her açıdan kontrol altına aldı. “Tek düşünce” (single tho kulübü, 2010 yılında 388 kişiydi. 2014’te bu sayı 85’e; 2015’te 65’e düştü. Şimdi 8 kişiler. Büyüklü küçüklü en zenginlerin elinde tuttuğu mu ught) sağ ile sol arasındaki farkı kaldırdı ve sınıf kavgasını görünmez, azzam servetler, sahiplerine doğal kaynaklara, ham maddelere, topraklara ve tarımsal emek ürünlerine el koymak imkânı veriyor. Aç toplumlar, boyun eğen toplumlardır. Yeryüzünün ezici çoğunluğu için mutlu küreselleşme yok. Ama hızla yayılan, yıkıcı bir alımsatımın kur duyulmaz, tarif edilmez; ama “doğal bir veri” gibi hissedilmesi gereken, dolayısıyla doku Kitap kapağı nulmaz kabul edilen bir şiddete dönüştürdü. Böylece iktidarla eşleşen yeni bir aristokrasi, PARA banı, onlar. Sahip olmayanların rüyalarını süsleyen PARA, kit lesel bir silaha evrildi: “Modern zamanlar” diye anı sınıfı doğdu. Çünkü bu denli zenginleşme, beraberinde varsıl ve uluslararası hanedanlar yarattı. Bu hanedanların yetiştirdiği seçkinler iş dünyasına, lan sürecin topu, tüfeği oldu. Birkaç elde toplanması, siyasete ve haberleşme araçlarına hâkim olmaya baştopyekun savaş açmayı kolaylaştırıyor: Sosyal hakla ladı: Eleştirel bakış ve düşünceyi öldürmek için med yaları satın alıyorlar. Çünkü ayrıcalıklı zenginlerin keyfi kararları medyada tartışılmamalı, daha hakça bir dünya kurmak isteyen insan iradesinden gizlenmelidir… Böylece mülkiyet hakları ve işgücünden başka satacağı olmayanları sömürü koşulları sadece milyarderler loncasında; yani “onların” sınıfından olanlar arasında pazarlık edilir. O sınıf ki, artık ne insan, ne işçi haklarını tanımak, ne de siyasal ve sınırsal engellere uymak niyetindedir. HHH Yukardaki satırlar, Fransa’da yayımladıkları her eser toplumu silkeleyen ve tek bir kelimesine kimsenin “doğru değil” diyemediği, çünkü sosyoloji biliminde otorite sayılan Michel Pinçon ve Monique PinçonCharlot çiftinin son kitabı, Geleceğimizi Çalan İktidar Avcıları’ndan alıntıdır. Türkiye’de de yakından tanıdığımız milyarder oligarşi sınıfının insanlığa karşı bir savaşa girdiğini, bunu da ancak totalitarizmle gerçekleştirebileceğini öne süren kitap, bilinci olana bir yumruk niteliğinde. İşte bir örnek: ABD, kanser ilaçlarının yapımında kullanılan insan kanındaki serum ihracatında, 2008 krizinden beri dünya birincisi. ABD’nin en yoksul bölgelerine kurulan 500 merkez, inek sağma makinelerinden farksız elektronik kan çekicilerle donatıldı. Pek çok yoksul Amerikalı, bu otomatik makinelere takılıp her hafta 2 litre kanlarını sağdırıyor ve karşılığında 60 dolar alıyorlar. ABD’nin kan serumu ihracatı 2007’de 15 milyon litreyken, 2014’te 32 milyon litreye çıktı. İsviçre firması Octapharma, ABD’den ucuza aldığı kan serumunu dönüştürerek, fahiş fiyatlara ABD’deki kanserlilere geri satıyor. Başka bir deyişle Tanrı PARA’ya tapan oligarşi, dünyada kamusal olmaktan çıkartıp neoliberal piyasaya bağladığı sağlık sektöründe, yeni bir yamyamlık türü geliştirmiş bulunuyor. Bazı akıllara karpuz kabuğu düşürmek gibi olmasın ama rhmeaık?vayBaoalkaş.nklaarsı oyraupywttaaı[email protected] boza, Osmanlı’da keyif Bu tanımlara uyan verdiği için bir dönem şey aday bellidir. Mardin hülislam fetvasıyla yasak li ve Nobel ödüllü Profe lanmıştı. sör Aziz Sancar. 100 bin Yeni Türkiye, eskinin imza ile Cumhurbaşkan yasaklarıyla inşa edildiği lığı yarışında aday göste ne göre bugün, Vefa Lise rilmelidir. si bahçesinde 145. yıllarını boza içerek kutlayacak öğrencileri, öğretmenleri Bugün boza 1 TL’lerin üzerinden Atatürk’ün resminin kaldırıldığı bir dönemde, ve aday günüve mezunları derdest etmenin za manıdır. Geçen hafta Ankara’da Mülkiye dünyanın en saygın ödülü olarak bilinen Nobel’i Anıtkabir’e teslim eden bir insana, ülkenin ve genç öğrencilerinin İnek Bayramı şenli lerin böyle bir rol modeline ihtiya ği yasaklandı. 158 yıllık okulun ge rına geçit vermemektir. cı var. leneğinde boza içmek de yok, sa Bunun için eskiye ait ittifak alış Bugüne dek, mevcut cumhur 189 gündür özgürlüğünden yoksun... dece affedersiniz, bir inek bulup kanlıklarından al gülüm ver gülüm başkanı ve müstakbel aday beş okulun çevresinde tur attırmak gi cü formüllerden kaçınmak, dünya vakit konuşuyor. bi ve hep birlikte marşlarını haykırmak var(dı) “Ey vatan, gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz!” diye marşları var (idi). Vefalılar ise bir mâni çıkmazsa, bugün boza içip “Biz Vefa Lisesi öğrencileri; Bilgi ordusunun gönüllü eri; Aydınlatacağız yurtta her yeri” diye marşlar söyleyecekler. HHH Ülkenin yarısı karanlığa “evet” diyor. Öteki yarısı ve okumuş gençleri ise aydınlığa aç. Tam da Gençliğe Hitabe’deki manzara... “Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri (değilse bile seçim sandıklarının bir kısmı) zaptedilmiştir.” Bu durumun önümüzdeki seçimde de tekrarlanmayacağının hiçbir garantisi yok! Tek çözüm karanlığa karşı cepheyi sürpriz, güçlü adaylarla güçlendirmektir. Eski siyasi alışkanlıklardan ihtirası veya kifayetsizliği defalarca kanıtlanmış siyasetçilerin taleplerine, hedeflerine, hayallerine, zaafla nın ilgisini çekecek adaylar ve iddialarla ortaya çıkmaktır. Herkesin kafasında ve yüreğindeki tek endişe “Beka sorunu”. Bu sorun elbette enflasyonun, doların, işsizliğin, piyasaların patlamasından ötede bir sorundur. Beka dediğimiz de dönüp dolaşıp dış dünya ile ilişkilerimize dayanıyor. Efelenmenin, dayılanmanın ayıbı ve kayıbı ile ülkemiz tıkandı kaldı. HHH Buyurun size bodoslama bir iki soru: Bizim beka sorunumuz nerede düğümleniyor? Ortadoğu’da!.. Ortadoğu’da geçerli kaç dil var: Arapça, Kürtçe, İngilizce ve Türkçe! İkinci soru: Dünyanın karşısına bu dillerin hepsini konuşan, dünya çapında bir adayla çıkmak ülkemizin saygınlığına katkı yapmaz mı? Üçüncü soru: Kanserli hücrelerin DNA yapısına müdahale eden bir kafa Hazine parası ile köprüler, tüneller ve Çarpılmayı bile göze alıp kendisini peygambere benzetmekten bile alıkoyamıyor. Ama ağzından Aziz Sancar’ın şu sözlerine benzer laflar duyduk mu: “Biz Türkler her şeyi başarırız, İstiklal Savaşı’nı kazandık, Batı’ya karşı savaştık İstiklalimizi kurduk. Bunu devam ettirmenin yolu eğitimdir... Biz ürettiğimiz sürece üstün olacağız. Çoğu insan zekâya inanır, ben inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir, çok çalışmaktır. Bana bu özgüveni Cumhuriyet verdi! ” HHH Bugün boza günü. Vefa Liseliler “Biz bilgi ordusunun gönüllü eri, Aydınlatacağız yurtta her yeri” diye hep birlikte marşlar söyleyecekler. Tıpkı geçen hafta da Mülkiyeli gençlerin yasağa rağmen, “Ey vatan, gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz!” diye haykırdıkları gibi. HHH 100 bin imza çok önemli bir olanak... İlk tur için “Ekmek için Ekmelettin” türü bir günahtan uzak durmak. Sonrası kendiliğinden olacak. HDP: Eş Genel Başkanı kongrede seçeceğiz HDP, kongre öncesi bütün yönetim organlarının bir araya geldiği bir toplantı gerçekleştirdi. Basına kapalı olarak, İstanbul Taksim’de dün başlayan ve bugün sürecek toplantıya HDP milletvekilleri ve Parti Meclisi üyeleri katıldı. Toplantılar sürerken bazı haber sitelerinde dün, “HDP MYK toplantısında parti üyeliği düşürülen Eş Genel Başkan Yüksekdağ’ın yerine, Eş Genel Başkan Yardımcısı ve MYK üyesi Serpil Kemalbay getirildi” bilgileri geçildi. HDP’den bu konuda yalanlama gelirken şu açıklama yapıldı: “Eş Genel Başkan Yardımcımız Serpil Kemalbay, 12 Mart 2017 tarihinde, yani bundan yaklaşık iki ay önce yapılan Parti Meclisi toplantısında zorunlu ve hukuki sebeplerden dolayı Eş Ge nel Başkan Vekili olarak atanmıştır. HDP, 20 Ma yıs 2017 tarihinde, yani iki hafta sonra yapılacak KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] olan 3’üncü Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Eş Genel Başkanlarını, Parti Meclisi’ni, Merkez Disiplin Kurulu’nu ve Uzlaştırma Kurulu’nu seçecektir.” l İstanbul/Cumhuriyet Zırhlı araç devrildi: 11 asker yaralandı Şırnak’ın Cizre ile İdil ilçeleri arasında bulunan Şerafettin Elçi Havalimanı’na kargo uçakları ile gelen özel eğitimli askerleri, 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na taşıyan zırhlı araç, Cizre ilçesine 2 kilometre uzaklıkta bulunan Saklan Deresi yakınlarında henüz belirlenemeyen nedenle devrilerek, şarampole yuvarlandı. Kazada yaralanan 11 asker, yoldan geçen sivil araç sürücüleri ve daha sonra olay yerine çağrılan ambulanslar ile Cizre Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek, tedavi altına alındı. Havaalanından gelen ve askerleri taşıyan onlarca zırhlı araç da olağanüstü güvenlik önlemleri altında Cizre’den geçerek Şırnak’a gitmek üzere yollarına devam etti. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Yaralı asker şehit oldu Şırnak’ın Silopi ilçesinde, yıldırım düşmesi sonucu yaralanan ve 15 gündür tedavisi Ankara GATA’da süren Piyade Er Ümit Çelik, dün öğle saatlerinde yaşamını yitirdi. Bekar olan Çelik’in cenazesi bugün memleketi Kırıkkale’de Nur Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Kırıkkale Şehitlik Mezarlığı’nda toprağa verilecek. l Haber Merkezi SAYISAL LOTO 1 5 17 35 42 47 6 BİLEN: 3 milyon 556 bin 327 TL (Devretti) 5 BİLEN: 4 bin 998’er TL 4 BİLEN: 76’şar TL 3 BİLEN: 11’er TL ikramiye kazandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle