08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 31 Mayıs 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Devlete sızmadılar siz tek tek atadınız’ haber 5 HDP’Lİ KONCA’NIN TUTUKLANMASI CHP grubunda 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılanın bir karşı darbe olduğunu iddiasını yineleyen Kılıçdaroğlu, darbe raporunu eleştirdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun taslak raporunu eleştirerek, “Darbe Komisyonu darbeyi aydınlatmak değil, nasıl kapatırız hesabında. Eğer bir siyasi iktidar darbeden şikâyetçiyse, darbecilerin tamamını yargılamak, gerçek darbecileri yargının önüne çıkarmak durumundadır. Eğer bunu yapmıyorsa darbecinin kendisi zaten odur. 17/25’teki yolsuzlukları da kapatma komisyonu. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk, kimse bizi bu düşünceden vazgeçiremez” dedi. Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Beşiktaş’ın şampiyonluğunu kutlayan Kılıçdaroğlu, Çarşı grubuna da selam gönderdi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: İlk çift başlılık Meclis’te: Bu anayasa değişkliğinin demokrasiyi çökerteceğini söyledim. Bugün benim söylediğim her cümlenin doğru olduğu ortaya çıktı. Bugün devlette çift başlılık var, bugün Meclis ilk kez çift başlılığı yaşadı. ‘Evet’ oyu kullananlara çağrı yapıyorum; yaptığımız hatanın farkına varırsak, devleti devlet yapanın adalet olduğunu yeniden düşünüp bunun hayata geçmesini istiyorsak, gelin Türkiye’yi yeniden inşa edelim. Öğrenci darbe yapar mı: Hava Harp Okulu öğrencilerinin aileleri burada. Öğrenci darbe yapabilir mi? Bu ailelerin parası yok. Parası, adamı olanların, haksızlık yapanların tamamı çıktı. Bu öğrencilerin dışarı çıkması mümkün değil. Böyle vicdansızlık olur mu? Ne adalet var ne kalkınma: Bilim insanlarının görevlerine son verildi. İbrahim Kaboğlu ilkeli bir insandır, bir KHK ile kapının önüne kondu. Oruç tutan vatandaşlarıma sesleniyorum; adalet hepimiz için geçerliyse, adaleti arıyorsan; adı adalet ve kalkınma olan partiden uzak duracaksın. Ne adalet var ne kalkınma! Komisyon kapatma hesabında: Darbe Komisyonu darbeyi aydınlatmak değil, nasıl kapatırız hesabında. Komisyon Başkanı da Gülen’e geçmişte övgüler düzen biri. Kaç kere Prensilvanya’ya gitti bilmiyoruz. El etek öpen birisi. Eğer bir siyasi ikti k‘Maüdsalrüimsraanflımk’ıtaolbuur?’ Gelin devrim yapalım: Hükümetin birinci görevi işsizliği önlemektir. Gençlere sesleniyorum; bu ülkede iş istiyorsanız derdinizi anlatacağınız tek parti var, CHP. Türkiye’yi düzeltmek mi istiyorsunuz, siyasetin ahlaklı zeminde büyümesini mi istiyorsunuz, gelin CHP’ye, köklü bir değişimi gerçekleştirilen bir devrimin altına imza atalım. Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum; bir ülkenin başbakanı mazotun yarısını biz vereceğiz diyorsa, bunu isteyin. Vermiyorsa her türlü eylemi yapabilirsiniz. Biz de destekleyeceğiz. Batsın Müslümanlığınız: SMA hastası çocukları olan bir grup aile görüşmek istedi. Çocukların tedavisi için ilaç gerekiyor, fiyatı binlerce dolar. SGK de karşılamam, hükümet izin vermiyor diyor. O ailelerden birinin çocuğu vefat etti, ilacı bulamadığı için. Sakarya Valiliği kampanya açtı ilaç getirebilir miyiz di ye. Getirilemedi. ‘Biz seni kurtaramadık’ dedi annesi. Bir ilaç ve çocuk hayatını kaybetti. AK Parti’nin Genel Başkanı Çin’e, ABD’ye giderken kendi özel aracını kargoyla götürebiliyor. Ramazan ayındayız hangi din bunu kabul eder, hangi ahlak kabul eder? Elin başbakanı kendi büyükelçisinin aracını kullanıyor, sen neden kullanmıyorsun? Bu lüks bu şatafat. 8.5 yaşındaki Eymen bebeğin günahı onların boynunda. Bir çocuk ilaç bulamadı diye devletin gözleri önünde ölüyorsa o devletin yönetenleri, araçlarını uçakla başka yere gönderiyorsa; o devlet vatandaşına hizmet eden devlet olmaktan çıkmış, kendisine ve avanelerine hizmet eden bir devlet haline gelmiştir. Bir de bunlar biz Müslümanız diye geçiniyorlar. Batsın sizin Müslümanlığınız. Böyle Müslümanlık mı olur? İsraftan kaçınmak Müslümanlığın temel kuralı değil midir? dar darbeden şikâyetçiyse, darbecilerin tamamını yargılamak, gerçek darbecileri yargının önüne çıkarmak durumundadır. Eğer bunu yapmıyorsa darbecinin kendisi zaten odur. Sızma değil yerleştirme: Komisyon araştırma değil, kapatma komisyonu. 17/25’teki yolsuzlukları da kapatma komisyonu. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk, kimse bizi bu düşünceden vaz geçiremez. Rapora göre; FETÖ elemanları, devlete sızmış. Ne sızması, devlete yerleştirildi bunlar. Ele geçirmediler, atadınız: Dinlemelerin başına adam tayin ettiniz. HSYK’yi ele geçirmişler. Değişikliği beraber yaptınız. Gülen, ABD’de ‘Ölüler bile oy versin’ dedi. Ele geçirmediler siz atadınız. Albaylığa terfi etsin diye kanun teklifi verildi. O teklifle albaylar emekli olacak, ye rine FETÖ ile bağlantılılar gelecek. Teklifi verenlerin tamamı FETÖ’cüdür. Raporda, MGK kararından söz edilmiyor. Arınç, ‘Ankara’yı parsel parsel sattı’ demişti. Tüm Türkiye’yi sattılar, bir cümle yok raporda. Darbe iddianameleri düzeltiliyor: Darbeyi soruşturan iddianameyi hazırlayan savcıların iddianameleri Adalet Bakanlığı tarafından isteniyor. ‘Getir bakalım, bir görelim diyorlar. Olur ya bizi zor duruma sokan bir cümle olur orada. Onu değiştirelim.’ Şimdi Adalet Bakanlığı darbeyi soruşturan savcıların iddianamelerini istiyor, düzeltiyor. Bunu mahkemeye ver diyor. Çatıyı soruşturan savcı görevden alındı. Neden alındı, olayı soruşturuyor. ‘Sen misin bizden habersiz iş yapan, görevden aldım seni’. Balyoz, Ergenekon suçlamasını bunlar yapmadı mı, tek satır yok. Çünkü kendi suçları ortaya çıkacak.Yazıcıoğlu’nun ölümü şüphelidir. Neden yazmıyorsun? Şehitlerimizin kanını yerde bıraktılar: 3 Mart 2006 Emniyet’in yazısı. O yazı, Gülen’i beraat ettiren yazı. Raporda tek satır yok. Asıl failler ortaya çıkmış değil. Arkasını bırakmayacığız, sonuna kadar götüreceğiz. 249 şehidimizin kanını yerde bıraktılar, o kanı yerde bırakmamaya söz verdik. Sözümüzün arkasında duracağız. Asıl çağrılıp dinlenmesi gerekenler, AKP’nin iki genel başkanı Binali Yıldırım ve Tayyip Erdoğan’dır. Marmaris’e neden gittin? Asıl onların çıkıp konuşmaları lazım. Bir gün A bir gün B demiş ne saatler ne kişiler uyuyor. Parti anayasası: Bu anayasa halkın değil bir partinin anayasasıdır. Devletin tüm kurumları karşı darbe için organize edildi. Türkiye bir karşı darbe yaşamıştır ve yaşamaya devam ediyor. FETÖ’cü diye baklavacı buldun, çikolatacı buldun, hâkim buldun, vali buldun, paşa buldun, er buldun. Ama bir tane siyasetçi yok, nasıl olur? 15 Temmuz darbe girişimi ile bir karşı darbenin altyapısı oluşturulmuştur. Tıpkı YSK’de olduğu gibi yargının tüm aşamalarına parti militanları atanıyor. Tüm bunlara karşı onurumuzla direneceğiz, direnmek boynumuzun borcudur. Ayarını bozdukları kantar gün gelecek onları da tartacak. l ANKARA /Cumhuriyet ‘Siyasetin kadınlarına sahip çıkacağız’ HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Siirt Milletvekili Besime Konca’nın tutuklanmasının ardından HDP Diyarbakır Kadın Meclisi tarafından basın toplantısı düzenlendi. HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, “Besime Konca’yı tutuklamak için gösterilen bu siyasi kararlılık, yargı sisteminin talimatlarla işlediğini bir kez daha kanıtlamıştır. Besime Konca hemen serbest bırakılmalıdır. Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ başta olmak üzere kadın vekillerimize, kadın eşbaşkanlarımıza, yönetici ve aktivistlerimize karşı sürdürülen soykırıma, onların şahsında kadın mücadelesinin tasfiye edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kadınların siyasetine, siyasetin kadınlarına sahip çıkacağız. Kadın siyaseti engellenemez” dedi. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Demirtaş’ın dava günü sonunda belirlenebildi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Kasım günü tutuklanan, hakkında 142 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve dosyası güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılaması 6 Eylül günü Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak. Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, davanın 11 Ocak günü Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıldığını, daha sonra güvenlik gerekçesiyle nakledildiğini ve yargılamayı yapacak olan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı 17 Nisan tarihinde aldığını belirtti. Avukat Karaman, “Müvekkilim tutuklandıktan 10 ay 2 gün sonra hâkim huzuruna çıkacak olması kabul edilemez bir durumdur” dedi. l DHA Baydemir’e yakalama kararı HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir’in hakkında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, kapatılan BDP’nin cezaevlerindeki açlık grevine dikkat çekmek için 3 Kasım 2012’de Batıkent Meydanı’nda düzenlemek istediği mitingin yasaklanması nedeniyle polislere hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Baydemir katılmazken, avukatı hazır bulundu. Duruşmada gelen evrakı okuyan hâkim, sanığa usulüne uygun tebligat çıkarıldığını ancak Baydemir’in duruşmada hazır olmadığını kaydetti. Baydemir’in 23 Mart ve dün görülen duruşmalara getirilmesi için çıkarılan zorla getirme kararlarının iade edildiğini belirten hâkim, sanık avukatı tarafından müvekkilinin duruşmada hazır edileceğinin bildirilmesine rağmen Baydemir’in hazır edilmediğini kaydetti. Baydemir’in avukatı Serdar Çelebi ise müvekkilinin parti grup sözcüsü olduğunu ifade ederek, “Ciddi iş yoğunluğu vardır. Bu sebeplerle ifadesinin alınması için yeniden talimat yazılmasını istiyoruz. Söz konusu olay toplumsal olay sırasında yaşanmıştır” dedi. Ara kararlarını açıklayan mahkeme, usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen sanığın duruşmaya katılmadığını, 23 Mart ve 26 Mayıs tarihlerindeki duruşmalara zorla getirilmesi için çıkarılan zorla getirme kararlarının iade edildiğini, bu nedenle hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. l DHA ‘Darbeyi saklama komisyonu’ Hakkında yakalama kararı çıkan BDP Sözcüsü Osman Baydemir, Darbe Araştırma Komisyonu’nu ve raporunu, ‘Her şey var ama hiçbir şey yok’ sözleriyle hedef aldı HDP Sözcüsü Osman Baydemir, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kurulan TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun açıkladığı taslak raporu eleştirerek, “Bu komisyon darbeyi saklama, AKP’yi aklama komisyonu, bu rapor da darbeyi saklama. AKP’yi aklama raporudur” dedi. Baydemir, hakkında yakalama kararının çıkarılmasının ardından partisinin grup toplantısında konuşma yaptı. TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun taslak raporunu açıkladığını belirten Baydemir, komisyonun darbeyi tüm yönleriyle araştırmayı önüne koyduğunu, hükümetin bu komisyonun bütün birimlerini kendisinden oluşturarak bu komisyona ‘darbe yapıldığını’ söyledi. Baydemir, Komisyon Başkanı Reşat Petek’in Fethullah Gülen’e ‘Hocaefendi’ dediğini anımsatarak; Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarının savunuculuğunu yaptığını ifade etti. Komisyon üyesi AKP’li Hüseyin Koca’nın da Gülen’i ‘Bir Türk mucizesi’ olarak nitelendirdiğini anımsatan Baydemir, “Bu komisyon darbeyi aklama komisyonuna dönüştü. Bu komisyonda Erdoğan ve Hulusi Akar’ın beyanına başvurulmadı, MİT’in başının bilgisine başvurulmadı. Bu nasıl bir Darbe Araştırma Komisyonu’dur. Erdoğan komisyon çalışmalarını bitirme talimatı verdi, komisyon başkanı hemen arkasından çalışmayı bitirdiğini ilan etti. Bu da komisyona yapılan ikinci darbe oldu” diye konuştu. Bayde Baydemir Diyarbakır Sur’daki operasyonların ardından yaşanan zorluklara dikkat çekti. ‘Yakalama kararı kaçanlar için çıkarılır’ Baydemir, konuşmasının ardından gazetecilerin hakkındaki yakalama kararı ile ilgili sorularını yanıtladı. Baydemir, “Yakalama kararı için ortada kaçan biri olması lazım. Siyaset faaliyeti yürütüyorum. Söylediğim her sözün arkasındayım. Dolayısıyla ortada bir kaçma yok. Bu kararın takdirini insan lara bırakıyorum. 4 Kasım’da tutuklanan arkadaşlarımızın duruşu neyse Osman Baydemir’in de duruşu odur. Ben buradayım faaliyetlerimi sürdürüyorum ve sürdürmeye de devam edeceğim. Bir ülkede yargı olmazsa o ülkede maya yok demektir. Biz mahkemelere karşı değiliz” ifadelerini kullandı. mir, darbenin açığa çıkarılmak istenmediğini çünkü ‘karanlıkta kalması istenen kara delikler’ olduğunu ifade ederek, “Ne zaman ki soru işaretleri büyüdü o zaman komisyonun araştırması bitirildi. 660 sayfadan oluşan bu rapora baktığımızda hemen hemen her şey var ama hiçbir şey yok. Bu komisyon darbeyi saklama, AKP’yi aklama ko misyonu, bu rapor da darbeyi saklama, AKP’yi aklama raporudur” dedi. Baydemir, bunu gördükleri için suça ortak olmamak için arkadaşlarını bu komisyondan çektiklerini söyledi. ‘Karşı bir darbe’ FETÖ ile AKP arasındaki çatışmanın da ‘kayıkçı ve çıkar çatışmasından’ kaynaklandığını ve darbenin de bunu örtbas etmek için organize edildiğini savunan Baydemir, şunları dile getirdi: “Karşı bir darbenin zemini ancak böylesi kurgulanmış bir kahramanlık hikâyesi ile sağlanabilirdi. Allah’ın lütfüdür deyimi bu kurgudan kaynaklıdır. Evet, bu ülkede bir kalkışma ve cunta kalkışması oldu. O kalkışma ve hayatını kaybedenler bizlerin direnci ne kadar hakiki ise bu darbenin yetkililer Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından bilindiği de o kadar hakikidir. Gerçek darbe 208 gündür aramızdan koparılan eşbaşkanlarımızın cezaevine konulmasıdır. Gerçek darbe 7 Haziran millet iradesini tanımama darbesiydi.” HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a 96 fezleke hazırlandığını daha sonra bunun 104’e çıkarıldığının kaydeden Baydemir, söz konusu fezlekelerin 29’unu hazırlayan savcı ve hâkimlerin cezaevinde olduğunu söyledi. Demirtaş’ın tutuklanmasına neden olan 31 fezlekenin birleştirildiğini ve bunların 9’unu hazırlayan savcının tutuklu olduğunu belirten Baydemir, “Hem darbe ile yüzleşiyoruz, hesaplaşıyoruz diyeceksiniz hem de onların hazırladığı fezleke ve soruşturmalar üzerinden HDP’lileri tutuklayacaksınız. Ey AKP, halen FETÖ ile işbirliğinizi bu fezlekeler üzerinden sürüyor. O FETÖ’cülere nasıl gün geldi hukuk lazım oldu bir gün size de lazım olacak” diye konuştu. l ANKARA /Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle