28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 24 Mayıs 2017 16 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TELEVİZYONkültür EDİTÖR: DEMET YALÇIN Yayın Akışı Altın Palmiye yarışına beşinci kez katılan Naomi Kawase’nin filmi ‘Hikari’, görme özürlü insanların da sinemaya gidip film izleyebilmeleri için sesli görüntü tanımı yapan genç kız ile, giderek kör olan ortayaşlı fotoğrafçı arasındaki zor ilişkilere, bir dizi yan tema eşliğinde Görmeyen gözlerodaklanıyor. Bir filmi, sinema salonlarının karanlığını delen ışık huzmesi altında, tanımadığınız seyircilerle ortak heyecanları paylaşarak izlemek gerekir; kör olsanız bile! İçtenci Japon sinemasının özgün adı, Altın Palmiye yarışına beşinci kez katılan Naomi Kawase’nin filmi “Hikari”yi, hiçbir alegori içermeyen bu cümleyle özetlemek mümkün. “Hikari” (Işığa Doğru), görme özürlü insanların da sinemaya gidip film izleyebilmeleri için sesli görüntü tanımı yapan genç kız ile, giderek kör olan ortayaşlı fotoğrafçı arasındaki zor ilişkilere, bir dizi yan tema eşliğinde odaklanıyor. Hayal güçleri daha fazla gelişen görme özürlülere, bekledikleri yorum özgürlüğünü tanıyarak film ‘anlatmak’ hiç de kolay bir iş değildir. Anlatım ne eksik, ne de fazla olmalı; her sözcük özenle seçilmelidir... Şiirsel dili, sevecen kamerası, hümanist yaklaşımıyla Japon kültürünün özsuyunu sessizce damıtan Naomi Kawase (1969) yine son derece duyarlı bir çalışma sergiliyor. Öykünün gerisinde, bireysel ve toplumsal belleklerin önemine göndermelerde bulunuyor. Dünyaya bakmasını bilmeyen gözlerin körleştirdiği ortak belleğin, sözcüklerle ya da görüntülerle kayda geçmesinin önemini vurguluyor. Cannes seçkilerinin Asyalı bir diğer tanıdık adı, Güney Koreli Hong Sangsoo (1960), “Ertesi Gün” ile Altın Palmiye yarışına ikinci kez katılmakta. Siyah beyaz yalın görüntüleriyle 1960’ların içtenci Fransız sinemasını anımsatan gözlemci sinema dili alabildiğine yumuşak bir film izliyoruz. Varoluşçu konuş kan senaryo özenle kaleme alınmış: Küçük bir yayınevinin sahibiyle, yanında çalıştırdığı genç kızlar arasında gelişen sıra dışı aşk öykülerinin karmaşık yumağı, usul usul çözülüyor... Avrupa sineması kaygı doğuran toplumsal ve siyasi güncel konuları işle yerek alarm zilleri çaladursun; Asya sineması, zengin yan temalarla beslenmiş duyarlı aşk hikâyeleriyle fırtınalı yorgun beyinlerimizi dinlendiriyor sanki. Bu tezatlar ortasında Amerikan sinemasının genellikle düşkırıklığı yaratan örnekleri arasında en ilgincinin, Todd Haynes’ın “Woderstruck”u olduğunu da unutmamalıyız. 1930’larla 1970’lerin Holywood’u arasında sağlam köprüler kuran, farklı dönemlerin dillerine özgün ve tutarlı bir mizansen örneği ge Naomi Kawase tiren Todd Haynes (1961), ne yazık ki çocuklar için iki masal olarak özetleyebileceğimiz şizofrenik senaryosuyla umulan bütünlüğe erişemiyor. “Wonderstruck”, sayfalarının ön yüzünde A öyküsünün, arka yüzünde de B öyküsünün anlatıldığı bir kitaba benziyor. Kitabın sayfalarının sadece bir yüzünü okuma özgürlüğümüz var ama, filmi ikiye bölmek, ya da yeniden kurgulamak olanaksız !... 1997 yılında ilk filmi “Suzaku” ile Cannes’da Altın Kamera kazanan Naomi Kawase, 20 yıl sonra Altın Palmiye alabilir mi? Toplumsal ve siyasi konulara, farklı olsa da derin akrabalıklar içeren bakış açılarıyla eğilen Michael Haneke ile Andrey Zvyagintsev’in görüş birliği oluşturamadıkları bu aşamada neden olmasın? Ancak Sofia Coppola, Jacques Doillon, François Ozon ve Fatih Akın’ın sırada olduklarını da unutmayalım... (muratbeser@muratbeser.com) Mert Topel ‘Serendipity’ (Ada Müzik) Yıllarca vitrindeki adamların arkasın miş. Birlikte çaldığı dostlarını unutmadan gerçek da hayalet kahraman ro leştirmiş Mert bu albümü. lünde, tuşların üzerinde Hepsini olamasa da yarıya gezindi durdu Mert Topel. yakınını sırayla parçaların Düğününde bile görün doku uygunluklarına göre mekten sıkılmış, yüksek farklı parçalarda konuk et tevazu sahibi, mahcup bir miş. 27 kişilik kafa dengi karakter. Keyboardın hafızasında, defterden yırtılmış sayfanın kenarında, kasette, orgun data diskinde sıkışmış şeyleri yıllarca biriktiren bu gönül adamı, ancak bunların olgunlaştığına, albüm haline gelme kadroda her müzisyen sadece birer parçada yer almış. Garip kombinasyonlar, yan yana gelmesi tuhaf çalgılar, müzisyenler; bu nedenle tarz bütünlüğü yok ama gönül bütünlüğü yerli yerinde; zenginlik ma si gerektiğine hükmetti ve nasında eklektik. Her bi “Serendipity”yi çıkardı. ri başka zaman ve maki Parçaların en eskisi neyle çekilmiş resimler 1983 yılından, gerisi za den oluşan aile albümü mana serpiştirilmiş şey gibi retrospektif. İnsan ler. Biri ikisi farklı pro larına duyguyu saygı ve jelerde değerlendirilmiş, sevginin ürünü; tüm za ama hepsi bu albüm için manların dostluklarını ilk kez çalınmış kaydedil tescilleyen belge. Çamur ‘Ayrılamıyoruz Meliha’yla / Ömrüm’ (Arpej) Sakaryalı harbi delikanlılardan oluşan enfes arabeskrock topluluğu Çamur, ardında unutulmaz bir albüm bıraktıktan sonra 2008 yılında dağılmıştı. 2016 yılında yeniden bir araya gelen topluluğun ikinci döneminin ilk ürünleri çok şık bir 45’lik oldu: “Ayrılamıyoruz Meliha’yla / Ömrüm”. Düzenlemeleri topluluğun gitarcısı Çağatay Kadı tarafından yapılan, solist Murat Ak’a ait beste var bu plağın içinde. Plağın A yüzündeki “Ayrılamıyoruz Meliha’yla”, tek taraflı ayrılıklara çaresizce yakınan kırık bir aşk şarkısı. İçinde muazzam bir yaylı grubu bulunan parça Çamur’un tüm o içe işleyen karakteristik özelliklerini taşıyor. B yüzünde yer alan “Ömrüm” ise, yakın zamanda genç yaşta kaybettikleri arkadaşları, topluluğun basçısı, (kendi icadı olan) çağlamacısı, Hariçten Gazelciler’in esas oğlanı Ömür Kılıçaslan’ın anısına yapılmış. Parçadaki çağlamayı orijinal çalgının şimdiki sahibi Volkan İncüvez çalmış. Bu 45’lik topluluğun güzel bir hayalini, ulvi bir niyetini deklare ediyor: bu şarkıları 45’likler halinde biriktirmek, ardında birikenlere birtakım ekler yaparak longplay olarak çıkarmak. Biz bunu yanı sıra artık dağılmayacakları şeklinde okuyor ve seviniyoruz. Tabii bizleri fazla bekletmemeleri kaydıyla. Todd Haynes ile çocukluk üzerine söyleşi Şahane “Carol”dan iki yıl sonra Brian Selznick’in aynı adlı ünlü çocuk romanından uyarladığı “Wonderstruck” ile yeniden Altın Palmiye yarışına katılan Todd Haynes ile Cannes’ın sakin köşelerinden birisinde, yuvarlak masa sohbetinde buluştuğumuzda çocukluk özlemleri, çocuksu dönemleri ve büyüme ihtimalinin hoşluklarını konuştuk. Amerikan bağımsız sinemasının 90’lardaki yükselişinde başı çeken yönetmenlerinden Haynes’i yetişkinlerin darmadağın olduğu, çocukların da feci suiistimal edildiği kült filmi “Safe” (1995) ile tanıdık çoğumuz. Türkiye’de de gösterime girecek olan “Wunderstruck”daki sahipsiz çocuklar da birilerine, bir yerlere ait olma hissiyatına muhtaç, yollara düşüyor, köklerini arıyorlar. “Kimlik arayışı insanlık kadar eski. Benim de içsel arayışım hiç bitmeyecek sanırım herkes gibi” diyor. Ama bu kez ‘harikalar âleminden’ ipuçları ve peri masalı hissiyatıyla gelişiyor her şey. Yine de 50 yıl arayla yaşayan iki çocuğun buluşması o kadar basit bir çizgide ilermiyor. “1920’lerin Hollywood hayranlığıyla 70’li yılların sinema tutkusu arasında duygu köprüsü kurmak istedim. Dolayısıyla farklı duyguların iç içe geçtiği, bildik çocuk öykülerinden daha karmaşık olması gerekiyordu” diyor Haynes ve ekliyor: “Bu film biraz da içimizdeki çocuk için. Klişe gelebilir ama insan yaşlanınca çocuksu tarafının kıymetini daha iyi bili yor.” 1920’ler Hollywood’unu tıpkı sessiz filmler gibi tasarlayan ve görüntüleyen sinemacı 70’lerin New York’unu yansıtırken dönemin kilometre taşı filmlerinden etkilenmiş: “İlk aklıma gelen filmler ‘Taksi Şöförü’ (1976) ve ‘French Connection’ (1971). Müthiş bir ruh, sınırları zorlayan bir anlayış ve olağanüstü bir yaratıcılık varmış 70’lerde. Dönemi yansıtan ama gerçekçi olmak derdine de düşmeyen, hayalgücüne yer açarken sizi kandırmayan, ufkunuzu açan bir sinema... 90’lardaki bağımsız ruh hâlâ yaşıyor ama film yapmak daha zor şimdi”. Malum ‘Oyuncuların yönetmeni’ olarak da anılıyor Todd Haynes ve Cate Blanchett’i (“Carol” ve “I’m not There”) sonsuz övgüler düzdüğü üzere ‘Empati yeteneği insanüstü’ olarak tanımlanıyor. İlk kez “Safe”de rol verdiği Jullian Moore’la üçüncü kez bu filmde çalışmaktan çok mutlu: “Minimal oynayarak muhteşem performans gösteren başka oyuncu tanımıyorum”. O günlerden bu yana büyümüşler elbette, “O zamanlar gençtik ikimiz de ve ben de dünyayı sarsmak, tüm kalıpları kırmak, sınırlarımı zorlamak istiyordum. Şimdi daha rahatladım ama bugünlerdeki beni o zamanların çılgın çocuğuna borçluyum. Büyümek illa da kötü bir şey değil ama içinizdeki çocuğun sesine kulak vermeniz şart daima” diyor. Peki duruldu mu? “Yok canım, hayatın tadını daha iyi almak, daha iyi anlamak adına etrafıma bakınıyorum”. 06.00 Güne Merhaba 09.00 Parametre 10.00 10’dan Sonrası 13.00 Bugün 15.00 Günlük 18.00 Ana Haber 21.00 Türkiye’nin Gündemi 01.00 Haber Bülteni 02.00 Türkiye’nin Gündemi 06.00 Gün Başlıyor 09.15 Bakış 10.00 Güne Bakış 11.45 Spor Bülteni 13.00 Gün Ortası 17.00 Habertürk Manşet 18.00 Ajans 18 19.00 Ana Haber 20.00 Türkiye’nin Nabzı 24.00 Haber Bülteni 09.10 NTV Para 10.00 Haber Merkezi 10.40 Spor 11.45 Tekno Hayat 13.00 Öğle Bülteni 15.20 NTV‘ye Sorun 17.35 Gece Gündüz 19.00 Akşam Haberleri 20.00 Ana Haber 21.00 Bugün Yarın 23.00 Haber Bülteni 24.00 Gece Bülteni 06.45 Bugün 08.30 Beni Affet 09.30 Duymayan Kalmasın 12.00 İstanbullu Gelin 14.45 Beni Affet 16.15 Zuhal Topal’la 19.00 Ana Haber 20.00 Kara Sevda 23.45 Dizi: Söz 02.30 Film: Şekerpare 09.30 Zahide Yetiş’le 12.00 Nursel’in Evi 13.00 Gelin Evi 15.00 Evleneceksen Gel 18.45 Ana Haber 20.00 Film: Mucize 22.45 Film: Ay Lav Yu 00.45 Film: Figüran 02.00 Evleneceksen Gel 07.15 Çalar Saat 10.00 Kaybolan Çiçekler 13.45 Mehmet Özer ile Mutfakta 14.45 No: 306 19.00 Ana Haber 20.00 No: 309 00.15 Çoban Yıldızı 02.45 Kaybolan Çiçekler 08.00 Semra Topçu’yla Güne Başlarken 11.00 Özgür İrade 13.00 Öğleden Sonra 16.00 Cüneyt Akman ile Sol Şerit 18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Haber Programı 23.30 Günsonu 02.00 Gece Bülteni 06.45 Emin Çapa ile Haberler 09.00 Aşkı Memnu 11.00 Renkli Sayfalar 12.30 Bana Her Şey Yakışır 16.30 Arka Sokaklar 18.45 Ana Haber 20.00 Film: Yolsuzlar Çetesi 22.45 Film: Macera Gemisi 03.00 Galip Derviş 06.45 Kahvaltı Haberleri 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 Gün Ortası 13.40 Yarışma: Karavan 16.20 Esra Erol’da 19.00 Ana Haber 20.00 Bu Şehir Arkandan Gelecek 23.45 Son Durak 00.45 Seni Kimler Aldı 08.00 Adını Sen Koy 09.15 İyi Fikir 11.10 Ana Kuzusu 13.10 Hangimiz Sevmedik 15.00 Bir Yastıkta Kocayalım 16.40 Adını Sen Koy 19.00 Ana Haber 20.00 Film: Suda Balık 23.00 Kendi Düşen Ağlamaz 01.00 Seksenler 10.30 Biz Bize 12.30 Söz İstanbul’da 13.00 Haber 14.20 Gündemin İçinden 16.00 Güncel 18.15 Kültür Sanat 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 21.00 İlden İle Yurdun Sesi 22.00 Sinema 24.00 Gece Haberleri 09.35 18 Dakika 12.15 Günün Dosyaları 14.00 Haber Turu 16.00 Günün Dosyaları 17.15 Akşam Raporu 19.00 Ana Haber 20.25 Günün Dosyaları 21.00 Forum 22.45 Günün Dosyaları 23.00 Gün Bitiyor 00.35 18 Dakika 07.00 Günaydın Doktor 08.15 Oynat Bakalım 09.30 Aramızda Kalmasın 12.30 Survivor Panorama 15.30 İşte Benim Stilim 20.00 Survivor Panorama 01.45 İşte Benim Stilim 03.00 Survivor Panaroma 09.45 Hotel Rescue 11.25 Best of Buddy’s 12.20 Min El Forn 15.05 Two in Million 17.50 Cake Boss 19.40 Dual Survival 20.35 Pop Illusionist 22.25 Arrow 01.00 Betrayed 02.35 Pool Master 09.00 Yatırım Bülteni 11.00 Risk Yönetimi 13.00 Çıkış Yolu 14.00 Piyasa Hattı 15.00 Akıllı Para 16.00 Finans Merkezi 17.00 3. Seans 18.30 30 Dakika 20.00 Her Şey Bu Masada 22.00 Küresel Piyasalar 23.15 Charlie Rose 00.15 Her Şey Bu Masada 09.45 Yaprak Dökümü 12.15 Gümüş 13.45 Binbir Gece 16.00 Derya Baykal’la Gülümse 18.00 Evim Şahane 19.30 Akasya Durağı 22.15 3. Sayfa 23.30 Kanıt 10.30 Film: Batının Dört Devi Dönüyor 14.30 Film: Ameli 16.30 Film: Zaman Gezginleri 18.00 Film: Müzik Uğruna 20.00 Film: Rehber 21.45 Film: 180 Saniye 23.30 Film: Kelebek Odası 00.30 Film: Anneler Günü BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Korsika Adası’na özgü 1 kan davasına verilen ad. 2/ Bitkilerden elde edilen ilaç... Antalya’nın bir ilçesi. 2 3 3/ Çelimsiz ve biçimsiz kimse. 4/ İlaç... Satrançta bir taş... Metal saplama. 4 5 5/ Kızartılmak amacıyla hazırlanmış ya da kızartıl 6 mış sığır eti parçası... Adın 7 durum eklerinden biri. 6/ İspanyolların sevinç ünle 8 mi... Bir inceleme sonucunu içeren yazı. 7/ Tırnak 9 boyası... Bir nota. 8/ İnsan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 soyunun genetik yardımıyla geliştirilmesini amaçlayan bilim dalı... Rey. 9/ Afrika’da bir ırmak... Deve, fil gibi hayvanların sırtına konulan ve üzerine oturmaya yarayan sepet. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Korsika’da söylenen doğaçlama yas türküsü... Bir şeyin esas tutulan yüzü. 2/ Sözcüklerin hem biçimsel 1 YODE L FU L 2 I RAMAK S İ 3 R AMA Z AN K 4 TN ROKOKO 5 L BETA AR 6 AZAT VAL İ 7 ZON BA L İ N 8 KAM İ NE T O hem anlamsal tarihini ele alan dilbi 9 B A L O Z T E Z lim dalı. 3/ Şöhret... İspanyol edebi yatına özgü bir şiir türü. 4/ Eski dilde kapı.... Hayvanlara vurulan damga. 5/ Mitoloji... Anlamlı iz. 6/ “Ölümdür yaşanan başına / Aşk iki kişiliktir” (Ataol Behramoğlu)... Bebeklerin zıbınları üzerine sarılan geniş sargı... 7/ Aynı tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu... Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı. 8/ Japon kökenli bir dövüş sporu... Trabzon’un bir ilçesi. 9/ Bahçe lerde yazın oturulmak için yapılan, kafes biçiminde çardak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle